• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/halilakpinar
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=05056611119
  • https://www.twitter.com/halilakpinar
  • https://www.instagram.com/halilakpinar1453
  • https://www.youtube.com/channel/UCz-evvQhDvbJLw5bg_A8P1Q
Üyelik Girişi
MUHTEVA
Site Haritası

Custom Search

 

Dünyanın Sesiz Kaldığı Arakan'da Katliam Devam Ediyor

Güneydoğu Asya'da yer alan Burma'da Budist çetelerin saldırılara maruz kalan Müslümanların çilesi büyüyor.

HABER MERKEZİ - Budist yönetim tarafından yıllardır baskı, katliam, tecavüz ve her türlü zulme karşı çaresiz düşmüş bir halk. Arakan Müslümanları yıllardır Myanmar hükümeti tarafından uygulanan sistematik zulüm altında inliyor. İslam ümmetinin sessizliğinden cesaret alan İslam düşmanları bunu bir adım daha öteye götürerek açıktan katletmeye başladılar. Dünya ise sesliğini koruyor. 


Arakan'ın Genel Durumu 
Arakan'da 10 Müslüman, 200 kişilik Budist grubun saldırısına uğrayarak bıçak ve kılıçlarla şehit edildi. Burma'nın başkenti Yangoon'dan ders vermek üzere Arakan'a gelen Müslümanlara Budist çeteler saldırdı. 10 Müslüman genç bıçak ve kılıçlarla hunharca katledildi. 
Olay üzerine bazı bölgelerde Cuma namazı sonrasında Müslümanlar ile Budistler arasında çatışmalar çıktı. Çatışmalarda 2 Müslüman daha şehit edilirken, 2 Müslüman köyü de Budistler tarafından ateşe verildi. 

Gelen bilgilere göre Yangoon'dan gelen Arakan'da ders veren Müslüman gençler derslerin bitmesiyle dönüş yoluna geçtiler. Ancak dönüş yolunda bir dağ yolu üzerinde yaklaşık 200 kişilik Budist bir grubun saldırısına uğradılar. 

Tamamen sivil olan Müslüman gençler bir anda neye uğradıklarını şaşırdılar. Bıçak, pala ve kılıcın kullanıldığı saldırılarda 10 Müslüman genç olay yerinde şehit oldu. 

Müslümanlar Cuma namazı çıkışında saldırıyı protesto için gösteriler yapmaya başladılar ancak göstericilere saldırılması üzerine Müslümanlar ile Budistler arasında çeşitli bölgelerde çatışmalar yaşanmaya başladı. Yaşanan olaylarda 2 Müslüman genç daha şehit edildi. Kinlerini boşaltamayan Budist grup Arakan'da 2 Müslüman köyünü de ateşe verdiler. 

Yaşanan saldırıların ardından bazı Müslüman köyleri boşaltılırken insanlar Bangladeş'e kaçmaya başladılar. Evlerini terk etmeyen Müslüman aileler ise tedirgin bir bekleyiş içerisine girdiler. Özellikle kadın ve çocuklar büyük tehlike altındalar. Müslüman gençler kadın ve çocukları korumak için kendilerini siper etmeye başladılar. Yakın bir zaman içerisinde Müslümanlara yönelik daha büyük bir baskıdan korkuluyor. 

Yasaklar ülkesi Arakan'da, Müslüman halkın evlenmesi, eğitim alması, seyahat ve daha bir çok insani hakkı yasaklar altında.Burma'da başta İslam dünyası olmak üzere tüm dünyanın sessiz izleyişi arasında gerçekleşen katliamdan kaçan Müslüman mültecilerin sayısı 700 bini aştı. Mültecilerin büyük kısmı yiyecek bulabilmek için dilenirken, tecavüze uğramamak için bir çok genç kız kendini denize atıyor. Hazırlanan rapora göre Bangladeş'teki geçici kampta kayıtlı olmayan binlerce Burmalı mülteci gıda yardımı alamıyor. Çocukların yüzde yirmi beşi akut beslenme bozukluğu yaşıyor. Yaşları 6-59 ay arasında olan çocukların yüzde elli beşi ishal. Mültecilerin yüzde doksan beşi ise yemek yiyebilmek için ödünç bir şeyler isteyip dileniyor. 

Diğer yandan edinilen bilgilere göre Burma Müslümanlarına karşı yapılan katliam aralıksız devam ediyor. Kadınlar toplu tecavüze uğruyor. Arakan Bölgesi'nde 10 Müslüman'ın öldürülmesinin ardından 200'ü daha hayatını kaybetti. 20 Müslüman köyü yakıldı. Olaylar neticesinde 500'den fazla Müslüman yaralandı. 

Uğradıkları zulümlere dünyanın her zaman seyirci kaldığı Müslümanların trajedileri artarak devam ediyor. Burma'da Budist katliamından kaçan Müslümanları Bangladeş artık kabul etmiyor. Ülkelerine zorla döndürülen genç kızlar ise tecavüze uğramamak için çareyi kendilerini denize atmakta buluyor. 

Öte yandan Burmalı aktivist Muhammed Nasır, katliamın sebebinin, Burma'daki yeni hükümetin Arakan'daki Müslümanlara vatandaş kartı vermeye niyetlenmesi olduğunu vurguladı. Hükümetin bu niyeti Budist El Mag üniversitesi tarafından kendilerine karşı açılmış bir savaş olarak kabul edildi. Çünkü kendileri Müslümanları Burma'ya 'dışarıdan gelen yabancılar' olarak görüp bu şekilde vasıflandırıyor. 

Aktivist, ordunun da tarafsız bir tavır sergilemediğini, aksine Müslüman çoğunluğun yaşadığı Mangdo'daki camileri sardığını, sokağa çıkma yasağı koyduğunu, Rohingya Müslümanlarının mahallelerinin El Mag Budist Polisi tarafından sıkı abluka altına alındığını açıkladı. 

Muhammed Nasır, ordunun ipleri El Mag Budistlerinin eline bırakıp kendilerine tam özgürlük verdiğini, onların da bu özgürlüğü, kılıç ve bıçaklarla Müslümanların köylerini ve evlerini basıp Müslümanlara karşı sistematik soykırım hamlelerinde kullandıklarını vurguladı. 

Budist yönetim tarafından yıllardır baskı, katliam, tecavüz ve her türlü zulme karşı çaresiz bitap düşmüş bir halk. Bu şiddetin ve soykırımın sonucu olarak Arakan Müslümanları; evleri de yakıldıktan sonra çareyi köhne teknelerle kaçmakta buldu. Ancak yemeksiz içeceksiz çıktıkları bu yolculuklarında çoğunun sonu daha komşu ülkelere varamadan ölmek olacaktı.


Myanmar geçmişte Burma Sultanlığı olarak biliniyordu. Fakat Burma Sultanlığını deviren Askeri Yönetim, ülkenin adını Myanmar olarak değiştirdi. Myanmar'ın nüfusu şu an 51 milyon civarında ve Miyanmar halkının yüzde 80?i Budizme inanıyor. Arakan Halkı, İslam Devleti`nin yıkılmasının ardından Budistler tarafından sürekli olarak din değiştirmeye zorlandı. Fakat Arakanlı Müslümanlar her ne pahasına olursa olsun dinlerini terketmediler. Bunun üzerine Burmalı Budistler, askerlerden aldıkları destekle Arakanlı Müslümanlara yönelik büyük bir katliama giriştiler. 28 Mart 1942 yılında ilk olarak Minbya şehrine bağlı Çanbilli Köyü`nde başlayan, daha sonra da bütün Arakan`a yayılan bu katliamda en az 150 bin Arakanlı Müslümanın öldüğü tahmin ediliyor. Bu tarihi katliam esnasında yüzbinlerce Arakanlı vatanını terk ederek komşu ülkelere sığındı. 

Sokaklar, içlerindeki kadınlarla, çocuklarla ve yaşlılarla evler ateşe veriliyor. Yangın kendisine isabet etmeyenler sonunda Budistlerin keskin ölüm aletleriyle karşı karşıya kalıyor.


Budistler tarafından kendilerine 'ülke halkı olmayan şahıslar' gözüyle baktığı Arakan Müslümanları kendilerine karşı kısa süre önce Budist bir kızın tecavüze uğradığı söylentisinden yola çıkılarak patlak veren şiddet dalgasıyla ilan edilmiş soykırım savaşı ve ırkçılık ruhu arasında yaşıyor. Tabi ki bu tecavüz olayı da yalan. Zira bölgedeki Müslümanlar bu iddiayı yalanlayarak ardında kendilerine karşı bu mezhepçi şiddet alevinin tutuşturulmasının ardında etnik ve siyasi sebepler olduğuna işaret etti. 

Burma'daki Budist rejim ülkedeki İslami kimliği bastırmak için oldukça sert tedbirlere başvurdu. Bu kapsamda camiler, tarihi okullar ve İslami eserler yıkıldı. Budist hükümet, zaman faktörünün etkisiyle yıkılan cami ve tarihi okulların onarımına da izin vermedi. Ekonomik baskılar da Budist hükümetin Burma Müslümanlarına karşı benimsediği zalim uygulamaların bir parçasıdır. Öyle ki hükümet Müslümanların çoğunluğu oluşturduğu mahallelerde zorunlu gıda maddelerinin fiyatlarını iyice yükseltmiş, bu da kıtlık gibi bir durumun ortaya çıkmasına yol açmıştır. 

İslam Düşmanları Bu Cüretlerini Nerden Alıyorlar? 
Dünya'nın muhtelif yerlerinde Müslümanların katledilmesinin suçlularından bazılarının yine Müslümanlar olduğunu düşünmekteyiz. Aşağıda sıralayacağımız bazı maddeler İslam düşmanlarının Müslümanları katletme cüretini nerden aldıklarını gözler önüne koyacaktır. 
1) Ölüm korkusu 
2) Dünya sevgisi(Müslümanları servetlerine servet katma endişesi sarmış) 
3) Müslümanlar arasında birlik ve beraberliğin olmaması… (3 sebepten dolayı birlik ve beraberliğin olmadığını düşünüyoruz. Nefis, Mezhebi İhtilaflar ve metot Birliğinin Olmaması) 

Neler Yapabiliriz? 
A)Fert Olarak Yapabileceklerimiz 
1)MSN, FACEBOOK, TWİTTER ve Telefon'dan tanıdığımız herkese mesaj ataraktan bu zulmü duyurabiliriz. 
2)Dua etmek 
3)Her türlü ihtimale karşı günlük spor ihmal edilmemeli ve bir miktar para bir köşeye bırakılmalı. 
B)Camia Olarak Yapabileceklerimiz 
1)En önemli ve en öncelikli konu İslami Camiaların Bir araya gelmeleri. Ortak toplantılar yapmak ve ''ne yapabiliriz'' üzerinde konuşmak ve hemen uygulamaya geçmek. 
1)Basın açıklamalarıyla bu zulmü halka ve yöneticilere duyurmak. 
2)Yardım kampanyaları (kermes, bağış vs.) başlatarak oralara insani yardım götürmek. 
3)Uluslararası İslami örgütlerin (İslam İşbirliği Teşkilatı, İslam Konferansı Örgütü vs.) acilen toplanmalarını sağlamak. 
(M. Salih Keskin - İLKHA)




Kendimiz Olduğumuz Günlere Dönme

Sait Şimşek   

 <http://us.mg3.mail.yahoo.com/images/dinle.gif>

 

Sesli Dinle

 

 <http://www.sizinti.com.tr/images/konular/400/3.jpg>  

 

Son günlerde vicdanının koridorlarını âdeta aşındırırcasına dolaşıyor, iç murakabesinin hesabını bir türlü veremiyordu. Milletine karşı hizmet borcunu lâyıkıyla yerine getiremediğini düşünüyor ve savcı edasıyla nefsini yerden yere vuruyordu. Dertsizsem, dert benim diyor ve yüreğindeki dert meşalesinin yeniden alevlenmesi için ızdırap ateşinin sinesine tekrar düşeceği günleri bekliyordu. Zîrâ iki tarafta da rahatlığın olmayacağını çok iyi biliyordu. Bu tarafta ızdırapla iki büklüm olanların, öbür tarafta feraha ereceği müjdesi verilmişti. Ama bilmek yetmiyordu. Önemli olan yaşamaktı. Bu duygularla son durumunu gözden geçirmeye başladı. Asıl derdi azaldıkça dert edilmeyecek durumların dert olmaya başladığını görüyordu. Etrafındaki insanlara daha çok takılmaya başlamıştı artık. Rabb'iyle münasebetinde de ciddi sıkıntılar olduğunu görmesi çok zor olmadı.

 

Muhasebesi devam ederken, gözleri çoktandır uğramadığı kitaplığına takıldı. Vefasızlığını idrak etmiş olmanın mahcubiyetiyle, yavaş yavaş kitaplığa doğru yürümeye başladı. "Günlerdir nerdesin, kapımı niye çalmıyorsun, vefasızlık sana yakışır mı?" dediğini duyar gibi oldu kitaplığının. Gözlerini eski dostlarının üzerinde gezdirirken bir ara sağ üst köşeye odaklandı. Her ay gönül dünyasına "sızan" o kutlu pınarın açılmamış poşetlere mahkûm olduğunu gördü ve yüreğinde ayrı bir burkuntu hissetti. Eskiden satır satır okuduğu ve gözyaşlarıyla su gönderdiği o pınarın, yüreğinde kurumaya başladığını hisseder gibi oldu ve inandığı değerlerden bu kadar uzaklaştığı için suç listesini iyice kabarttı. Eski dostlarına uzun uzun baktıktan sonra vefasızlığına son vermeye ve gönüllere sızmak için gelen, fakat poşetlere mahkûm, o mukaddes hayat çeşmesinin son kaynağından kana kana içmeye karar verdi. Yavaş, biraz tedirgin, biraz da titrek bir hareketle poşetleri kaldırdı. İyileşmek için reçetesini ciddiyetle okuyan hasta edasıyla, sayfaları açmaya başladı. İlâçlar önem sırasına göre bir bir dizilmişti. Birinci sıradaki ilâç hiç şüphesiz çok önemliydi. İlâcın adını yüksek sesle hecelerken, tam hastalığına göre olduğunu anlaması zor olmadı. İsimler gelişigüzel verilmiyordu. Belki günlerce çekilen ızdırap neticesinde, hâlin yazıya döktürülmesiydi sihirli kelimeler. Tekrar vurgulara dikkat ederek ve ses tonunu biraz daha yükselterek hecelemeye başladı: "Bizim de kendimiz olduğumuz günler vardı." ızdırap insanının köşesinden bu ayki seslenişi bir yaralı gönle daha ulaşmak üzereydi. Müellif, o ilk günlerdeki samimiyetten, çekilen sıkıntılar içindeki mutluluklardan, evlerdeki lâhutî atmosferden, yaşatma arzusuyla yaşayan adanmış ruhlardan bahsediyordu. Yürekten söylenen sözler, gideceği mahfili biliyor ve onun yüreğine rahmet damlaları gibi dökülüyordu. Bir anda kendini yazının satırları arasında buluverdi. Onun da kendi olduğu günler vardı. Turnikeye hasbelkader ilk girenlerdendi. Başı okşanıp git denilen ilk hicret erlerindendi. Hayatını valizine sığdırmış, nereye olsa giderim diyecek kadar fedakârdı o zamanlar.

 

 <http://www.sizinti.com.tr/images/konular/400/3_1.jpg>

Kendi olduğu günleri hatırlarken, hayatı bir film şeridi gibi geçiverdi gözünün önünden. Ömür kasedini 15 yıl geri sararak yaşadığı güzellikleri bir bir hatırlamaya başladı. Bir ânda kendini ilk defa öğretmenlik yaptığı okulunda buluverdi. Sadece öğretmenlik mi? inşaat ustalığı, aşçılık ve doktorluk da yaptığı okulunda. Okul için tutulan bina çok eskiydi. Öğrencilerin düşünce dünyalarından önce, okulun yeniden inşası şarttı. Bu sıkıntılı günlerde herkes birer inşaat işçisi gibi çalışıyordu. Bir defasında hayatı boyu unutamayacağı bir hâdiseye şahit olmuştu. Bulunduğu bölgede okul açılacağını duyan talihli bir veli, çocuğunu okula yazdırmaya gelmişti. Binaya girdiğinde harıl harıl çalışan hiç tanımadığı insanları gördü. Yanlarına yaklaşarak "Duydum ki, burada bir okul açılacakmış. Ben de çocuğumu buraya yazdırmak istiyorum. Müdürün odası nerede? Onunla görüşmeliyim." dedi. Herkes birbirine bakıyordu. Adamın inşaat işçileri sandığı insanlar, aslında okulun idareci ve öğretmenleriydi. Üstü başı toz içinde, yamalı elbiselerle kalabalığın içerisinden biri: "Buyrun müdür benim." dedi. Dünyanın bütün makamlarının ne ehemmiyeti vardı, O'nun rızasını kazanmaya vesile olmadıktan sonra. Çok zor şartlar ve maddî sıkıntılar içerisinde eğitim-öğretime başlamışlardı. Ekmek karneyle veriliyordu bu coğrafyada. Yurtta kalan talebelere ekmek bulabilmek için kapı kapı dolaşıyorlardı. Çoğu gün, bir öğün yemek çıkarabiliyorlardı. Ama talebelerden hiç şikâyet gelmiyordu. Varsın aç olalım, varsın binamız olmasın, siz varsınız ya diyorlardı. Öyle alışmışlardı ki öğretmenlerine, okuldan bir an dahi olsun ayrılmak istemiyorlardı. Hattâ hepsi yurtta kalmak istiyordu. Her gün yapılan yurda kayıt müracaatları, yer olmadığından geri çevriliyordu. Yine bir defasında üç talebe, yurtta kalmak istediklerini ve bir çözüm bulunup yurda alınmalarını rica ettiler. Kalbi buruk ve hayır demenin ızdırabını yaşaya yaşaya alamayacaklarını söylemişti. Fakat talebeler ısrarlıydı. "Eğer bizi almazsanız bahçede yatacağız." dediler. Bütün gayretlerine rağmen yurda alınmadılar. Gece olmuş yatma vakti gelmişti. Talebeler dediklerini yaptılar ve bahçedeki yaşlı söğüt ağacının altına yattılar. Bu destansı sahneyi gözyaşlarıyla pencereden takip ediyordu. "Bu davranışlarına karşılık mutlaka onları yurda almalıyım." dedi, kendi kendine. Gecenin bir yarısında öğrencilerini yattıkları yerden kaldırdı ve odasına getirdi. "Artık burada yatacaksınız." dedi kendi yatacağı yeri düşünmeden. Bu güzel günleri hatırlarken kendinden geçmişti âdeta. Gözleri duvarın köşesine odaklanmış dalıp gitmişti 'hey gidi günleri' düşünerek. O ara bir ses duydu. Önce sesin hayalinde mi, yoksa gerçek hayatta mı olduğunu anlayamadı. Bu ses telefon sesiydi. Şöyle bir irkildi ve sehpanın üzerindeki cep telefonunun çaldığını fark etti. Numarayı tanıyamamıştı. Belli ki numara farklı bir ülkeye aitti. Biraz şaşkın, biraz da dalgın bir ses tonuyla 'Alo!' dedi. Çok uzaklardan geldiğini bildiği bir ses:

 

- Hocam merhaba, ben Hasan, talebeniz Hasan. Nasılsınız?

 

Bir an durakladı ve aklındaki bütün Hasan isimlerini hatırlamaya çalıştı. Fakat sesle şahıslar arasında bir türlü irtibat kuramadı. Karşısındaki ses, konuşmaya devam ediyor ve kendini tanıtmak için bazı ipuçları veriyordu:

 

- İlk talebelerinizden, esmer, hızlı hızlı konuşan, Türkçeyi çok geç öğrenen yaramaz talebeniz Hasan.

 

Türkçeyi çok geç öğrenen ilk talebelerinizden deyince yüreğine tatlı bir heyecan gelmişti. Belli ki telefon Orta Asya'da ilk görev yaptığı yerden geliyordu. Hasan'ı da biraz düşündükten sonra hatırladı. Az önceki hayal dünyasının kahramanlarından yurda alınmadığı için bahçede yatan o üç talebeden biriydi Hasan. Sesi bir hayli değişmiş ve konuşması da düzelmişti. Tabi aradan 12 yıl geçmişti.

 

- Numaramı nereden buldun?

 

- Hocam uzun hikâye. Günlerdir size ulaşmaya çalışıyordum. Bir türlü irtibat telefonunuzu bulamadım. Tam ümidimi kaybetmiştim. Geçenlerde bir grup misafir geldi Türkiye'den. Aralarından biri sizi tanıyormuş. Telefonunuzu ondan aldım. Rabbim ümitlerimin tükendiği yerde birini çıkarıverdi karşıma.

 

İlâhî bir sevkin olduğu aşikârdı. Tevafuklar üst üste geliyordu. Sanki Rahmeti Sonsuz onun düşüncelerinin paklaşması ve yeniden kendi olması için bütün sebepleri seferber etmişti. Bir zamanlar inandığı değerlerle bütünleşmesi için emek sarf ettiği talebesi, şimdi kendi düşüncelerinin yeniden billurlaşması için bir vesile olmuştu. Bu da kaderin güzel bir cilvesiydi. Tanışmadan sonra Hasan konuşmaya devam etti:

 

- Hocam benim asıl talebeliğim Türk okuluna yazıldığım ânda başladı ve siz benim ilk öğretmenimdiniz. Bu gün benim için çok mânâlı bir gün. Okuduğum okula öğretmen oldum. İlk talebeniz olarak öğretmenliğimin ilk gününde ilk öğretmenimi elbette unutamazdım.

 

Konuşmalar devam ederken gözleri dolmuş­tu. Bu sözler üzerine yüreğindeki iniltiyi daha faz­la sakla­yamadı ve gözyaşlarına hıçkırıkla­rı da eklendi. Birkaç dakika sonra ancak; "Ben konuşamayacağım sen devam et dinliyorum seni." diyebildi. Hasan, gözyaşlarıyla hocasının mânevî dünyasının arındırılmasına vesile olduğunu biliyormuş gibi bamteline dokunmaya devam ediyordu.

 

- Hocam size çok minnettarım. Bana gerçek insan olmanın ufkunu gösterdiniz. Her şeye rağmen bana sabrettiniz. İnsanlığa hayırlı birisi olarak yetişmem için gecenizi gündüzünüze kattınız. Her şeyden öte bana insanlığa hizmet etme adına en mukaddes meslek olan öğretmenliği sevdirdiniz. Size ne kadar teşekkür etsem azdır. Sizi her duamda anıyorum. Rabb'im sizin gibi insanları başımızdan eksik etmesin.

 

Telefon görüşmesi birkaç saattir yaşadığı arınma ve yeniden kendi olma sürecine nokta koymuştu. Uzunca süren sohbetten sonra ayrılma vakti gelmişti ve şu sözlerle konuşma sona erdi:

 

- Beni unutmayıp en sıkıntılı ânımda elimden tuttuğun için, bana yeniden beni hatırlattığın için asıl ben sana minnettarım. Sana bu mukaddes görevinde başarılar dilerim Hasan.

 

Telefonla birlikte içerisindeki mânevî boşluk da kapanmıştı âdeta. Artık her şey 'eskisi' gibi olacaktı. Yeniden bir kere daha söz verecekti Rabbine. Kulluk vazifesini yerine getirirken daha hassas davranacak, verilen ömür sermayesini rıza istikametinde harcayacaktı. O ilk günlerdeki gibi bütün derdi Hasanlar yetiştirmek olacak, ayağına dolaşan muzır mânilere takılmayacaktı. Aslında değişen hiçbir şey yoktu. Her zamanki gibi mesuliyetini taşıdığı talebeleri vardı; ileride hangi susamış gönüllere rahmet bulutlarını sevke vesile olacağını bilmediği talebeleri. Her şeyden öte kendi olduğu günlerdeki yüreği vardı; herkese ummanlar gibi açtığı o yüreği. "Bir kere daha" dedi. "Yeniden inandığım değerlere gönülden iman ediyorum. Beni terk etmediğin için sana sonsuz şükürler olsun Rabbim! Rahmetinin tecellilerini iliklerime kadar hissediyor ve asla başkası olmamaya ve her zaman benliğimi davamda eritmeye ve kendim olmaya, bir kere daha söz veriyorum Allah'ım!"

 

http://www.sizinti.com.tr/konular/ayrinti/kendimiz-oldugumuz-gunlere-donme-mayis-2012.html




0 Yorum - Yorum Yaz

SELAMUN ALEYKUM

 

 

ibn Mesud (RA)'den rivayetle:

 

"Efendimiz (SAV) bir gün Bilal'e (RA) uğradığında yanında bir kaç yığın hurma gördü ve:

 

-   Bilal, bu nedir ? diye sordu.

 

Hz Bilal:

 

-   Ya Rasulallah, bunu senin misafirlerin için saklıyorum, dedi.

 

Efendimiz:

 

-   Bilal, bunun cehennem dumanı olmasından korkmuyor musun ?!

Bunu fakirlere ver ve

Arşın sahibi yüce Allah'ın

seni darlığa düşüreceğinden korkma, buyurdular...

 

(El-Hılye; c:II, s: 313 ve et-Terğib; cII, s: 174- Taberani ve Bezzar'dan kuvvetli senetlerle) Ebu Nu'aym'ın da aynen naklettiği bu hadisi Eby Yaalaa ile Taberani de mealen Ebu Hureyre (RA)'den rivayet etmişlerdir.




0 Yorum - Yorum Yaz
3.2012 14:25:36 Öğretmen Atama Şubesi

 

Norm fazlası öğretmenlerin atamaları yapıldı. listeyi görmek için tıklayınız.

 

 

 {END container_fields}{END body}

 

 

NO Adı Soyadı BranşıHizmet PuanıİLÇE ATANDIGI OKUL/KURUM1 ŞÜKRAN GÜZ Beden Eğitimi 74 MERKEZPakize ve Suzan Özkardeş İlköğretim Okulu2 DUYGU GÜLGEL TAYDAŞ Bilişim Teknolojileri 92 SARAYKÖY Sakarya İlköğretim Okulu3 HAKAN GÜLTEKİN Bilişim Teknolojileri 88 MERKEZOkul Yaptırma ve Yaşatma Derneği İlköğretim Okulu4 SANİYE AYGÜN Bilişim Teknolojileri 49 HONAZDenizli İl Özel İdaresi 75.Yıl Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi5 VEYSEL KIRIŞAN Bilişim Teknolojileri 42 TAVAS Halk Eğitim Merkezi6 NURAY MERT Biyoloji 261 ACIPAYAMYeşilyuva Osman Çemen Çok Programlı Lise7 VEYSEL ÖZDEL Biyoloji 259 SERİNHİSAR Yatağan Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi8 HASAN ÇÖKLÜ Coğrafya 31 SARAYKÖY Sarayköy İmam Hatip Lisesi9 FATMA YÜKSEL Din Kült. ve Ahl.Bil. 117 MERKEZDoğan Demircioğlu Emsan İlköğretim Okulu10 ŞÜKRİYE ARIKAN Din Kült. ve Ahl.Bil. 79 ACIPAYAM Osman Manisalı İlköğretim Okulu11 MÜRİFE COŞKUN El Sanatları/Nakış 239 MERKEZ Halk Eğitim Merkezi12 MURAT KANAÇElektrik-Elektronik Tek./Elektronik129 MERKEZPamukkale Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi13 HASAN FARUK AKTAŞ Felsefe 165 MERKEZ Yunus Emre Ticaret Meslek Lisesi14 YELİZ KARAÇAY Felsefe 72 BABADAĞBabadağ Hacı Mehmet Zorlu Çok Programlı Lisesi15 KENAN TAYKURT Fen ve Teknoloji 73 BULDAN Gülalan Özer Vural İlköğretim Okulu16 SEÇİL GARİP Fen ve Teknoloji 42 BOZKURT Atatürk İlköğretim Okulu17 SEÇİL DEMİRHAN Fen ve Teknoloji 37 TAVASKarahisar Kemal Sarıkaya İlköğretim Okulu18 ASUMAN TEKİÇ ALBAŞ Fen ve Teknoloji 27 TAVASTavas Hacı Ali Bilal Cumhuriyet İlköğretim Okulu19 İLKER OĞUZ Fizik 176 BULDANBuldan Ali Tunaboylu Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi20 ŞAHİN ÖZÇELİK Fizik 126 TAVAS Karahisar Lisesi21 NUR CANBAZGiyim Üretim Teknolojisi148 MERKEZ Denizli İMKB Kız Teknik ve Meslek Lisesi22 EMİNE GÜLTEKİNGiyim Üretim Teknolojisi67 BULDANBuldan Ali Tunaboylu Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi23 FATMA KARAOĞULLARIGiyim Üretim Teknolojisi65 HONAZ Honaz belediyesi Halk Eğitim Merkezi24 ONUR AYDOSLU Görsel Sanatlar/Resim 102 MERKEZPolis Amca Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi25 ÖZLEM ATEŞ KOÇ Görsel Sanatlar/Resim 12 AKKÖY Merkez İlköğretim Okulu26 FATMA OYTUNİlköğretim Matematik Öğr.161 TAVASTavas Hacı Ali Bilal Cumhuriyet İlköğretim Okulu27 RAMAZAN TINDAŞİlköğretim Matematik Öğr.114 SARAYKÖY Gazi İlköğretim Okulu28 AHMET ÇOBANİlköğretim Matematik Öğr.93 MERKEZ Akkale Hasan Başkan İlköğretim Okulu29 YALÇIN DİNÇ İngilizce 97 MERKEZPamukkale Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi30 GÜNSELİ SOYSAL İngilizce 40 HONAZ Gürlek İlköğretim Okulu31 NACİYE ÇAKIN İngilizce 38 HONAZ Mimar Sinan İlköğretim Okulu32 RAMİSE TUNCER İngilizce 20 HONAZ Kaklık İlköğretim Okulu33 HİLAL KIYAK İngilizce 15 HONAZDenizli İl Özel İdaresi 75.Yıl Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi34 BİLAL ERİMKimya/Kimya Teknolojisi314 MERKEZAtatürk Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi35 ZAHİDE ARSLANKimya/Kimya Teknolojisi217 MERKEZAtatürk Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi36 AYŞE TUTUŞKimya/Kimya Teknolojisi52 SERİNHİSAR Yatağan Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi37 HÜSEYİN POSLUKimya/Kimya Teknolojisi25 BEKİLLİ Bekilli Atatürk Lisesi38 İLKSEN BAYDARMakine Tek./Makine Model154 MERKEZ Atatürk Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi39 ÖZER ONGUN Matematik 171 MERKEZ Denizli İMKB Kız Teknik ve Meslek Lisesi40 MEHMET DAİLLİ Matematik 132 AKKÖY Akköy Lisesi41 GONCA ÇÖPLÜ Matematik 132 AKKÖY Akköy Lisesi42 MEHMET CAMAN Matematik 103 HONAZDenizli İl Özel İdaresi 75.Yıl Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi43 MEHMET VARAL Matematik 92 HONAZDenizli İl Özel İdaresi 75.Yıl Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi44 EMRAH KARTAL Matematik 75 HONAZDenizli İl Özel İdaresi 75.Yıl Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi45 ZAİDE ATEŞ Matematik 54 BULDAN Akın Lisesi46 YUSUF YENER Matematik 50 BULDAN Akın Lisesi47 FİRDEVS KIVRAK Matematik 28 SERİNHİSARSerinhisar Hakkı Gökçetin Çok Programlı Lise48 MEHMET HIZMotorlu Araçlar Teknolojisi289 MERKEZ Vali Necati Bilican Mesleki Eğitim Merk.49 AYNUR AKGÜNMuhasebe ve Finansman335 SERİNHİSARSerinhisar Hakkı Gökçetin Çok Programlı Lise50 SONGÜL YILMAZMuhasebe ve Finansman169 BABADAĞBabadağ Hacı Mehmet Zorlu Çok Programlı Lisesi51 AHMET ANIK Müzik 59 ACIPAYAM Atatürk İlköğretim Okulu52 YASEMİN ÇEVİKKOL Sağlık/Hemşirelik 180 MERKEZDr.Bekir Sıddık Müftüler Anadolu Sağlık Meslek Lisesi53 BİRSEN UYSAL Sınıf Öğretmenliği 297 MERKEZDoğan Demircioğlu Emsan İlköğretim Okulu54 IŞIL KORKMAZ Sınıf Öğretmenliği 288 MERKEZHacı Hasan Ali Kömürcüoğlu İlköğretim Okulu55 UĞUR DEMİRTAŞ Sınıf Öğretmenliği 193 SARAYKÖY 24 Mayıs İlköğretim Okulu56 ERTAN DUMAN Sınıf Öğretmenliği 184 SARAYKÖY Gazi İlköğretim Okulu57 ÜMİT ŞİMŞEK Sınıf Öğretmenliği 167 BABADAĞ Osman Nuri Yılmaz İlköğretim Okulu58 AYNUR ERSOY Sınıf Öğretmenliği 164 MERKEZAkdere Hüseyin Ali Bayram İlköğretim Okulu59 KERİM ERSOY Sınıf Öğretmenliği 159 MERKEZ Gözler İlköğretim Okulu60 MEFKURE ALIŞAN Sınıf Öğretmenliği 150 GÜNEY Güney Atatürk İlköğretim Okulu61 ÖZGÜR ÜSTÜN Sınıf Öğretmenliği 149 ÇİVRİL Kıralan İlköğretim Okulu62 KENAN KEÇELİOĞLU Sınıf Öğretmenliği 127 TAVAS Avdan İlköğretim Okulu63 ERHAN ÖZHAN Sınıf Öğretmenliği 125 ÇARDAK Çardak Gemiş İlköğretim Okulu64 ŞULE KARACANLI Sınıf Öğretmenliği 121 TAVAS Avdan İlköğretim Okulu65 FEDA ŞAYAN Sınıf Öğretmenliği 120 TAVAS Avdan İlköğretim Okulu66 HÜLYA ÖZÇELİK Sınıf Öğretmenliği 116 ÇİVRİL Halk Eğitim Merkezi67 EMİNE AYVAZ Sınıf Öğretmenliği 105 GÜNEY Halk Eğitim Merkezi68 ZÜHAL AYKUTLU Sınıf Öğretmenliği 102 TAVAS Avdan İlköğretim Okulu69 MUHAMMER ÖNGÖREN Sınıf Öğretmenliği 102 BEYAĞAÇ Halk Eğitim Merkezi70 MEHMET ÖZYURT Sınıf Öğretmenliği 100 ÇAMELİ Bıçakçı İlköğretim Okulu71 YEŞİM ARABACI Sınıf Öğretmenliği 97 ÇAL Çal Sazak İlköğretim Okulu72 YASEMİN EREN Sınıf Öğretmenliği 85 ÇAMELİ Bıçakçı İlköğretim Okulu73 EMİNE ERSOY Sınıf Öğretmenliği 79 ÇAMELİ Güzelyurt İlköğretim Okulu74 AYDIN SARIKAYIŞ Sınıf Öğretmenliği 71 KALE Adamharmanı İlköğretim Okulu75 GAMZE ELMAS Sınıf Öğretmenliği 65 BEYAĞAÇ Beyağaç Atatürk İlköğretim Okulu76 ELİF ŞAHAN Sınıf Öğretmenliği 62 KALE Belenköy İlköğretim Okulu77 ESAT BAYRAKTAR Sınıf Öğretmenliği 56 BEYAĞAÇ Beyağaç Atatürk İlköğretim Okulu78 ZÜHAL GÜVENÇ Sınıf Öğretmenliği 30 BEYAĞAÇ Kızılcaağaç İlköğretim Okulu79 GÜLAY SARIÇAM Sosyal Bilgiler 128 HONAZ Gürlek İlköğretim Okulu80 BAŞAK VURAL Sosyal Bilgiler 52 SARAYKÖY Duacılı Ahmet Güdücü İlköğretim Okulu81 GÖKSAN GÜMÜŞ Sosyal Bilgiler 43 HONAZKızılyer Hüseyin Avni Özden İlköğretim Okulu82 MUSTAFA HULUSİ KAPLANSosyal Bilgiler 38 SARAYKÖY Sakarya İlköğretim Okulu83 SÜHEYLA ÖZER Tarih 53 MERKEZ Denizli Irlıganlı Lisesi84 HATİCE ÖZARSLAN Teknoloji ve Tasarım 205 ACIPAYAM Alaattin İlköğretim Okulu85 HASAN SÖZER Türk Dili ve Edebiyatı 303 MERKEZ Denizli Ticaret Meslek Lisesi86 YILMAZ ŞENTÜRK Türk Dili ve Edebiyatı 133 MERKEZServergazi İMKB Kız Teknik ve Meslek Lisesi87 MAHMUT SAMİ YAĞMUR Türkçe 112 MERKEZ Ressam İbrahim Çallı İlköğretim Okulu88 OSMAN AKYILDIZ Türkçe 101 MERKEZ Müftü Ahmet Hulusi İlköğretim Okulu89 GÜL AKGÜLZihin Engelliler Sınıfı Öğretmenliği37 MERKEZ Çamlık İlköğretim Okulu ve İş Okulu90 ZEYNEP İPEK Okul Öncesi Öğrt 64 MERKEZ Hacı Halil Bektaş İlköğretim Okulu




0 Yorum - Yorum Yaz

Bugün bir tanıdığım netbookuna format atmam için istekte bulundu. Sıradan bir formattan biraz farklı olacağını düşündüğüm için rehber niteliğindeki bu yazıyı yazıyorum. Netbookunun modeli HP Compaq Mini 110C-1020st, sistem özellikleri şöyle:HP Mini 110C 1020ST

  • Intel Atom N270 1.6GHz işlemci
  • 1 GB RAM
  • 10.1 inç ekran
  • Windows XP Home Edition Service Pack 3 işletim sistemi

Bilgisayarı açtığımda oldukça yavaştı, pencereler çok ağır açılıyor, yüklü programlar listesine ulaşmam birkaç dakikamı aldı hatta. Dosya yedekleri alınmış olduğundan kendisinin recovery yöntemi olup olmadığını görmek için netbooku yeniden başlattım. Bilgisayar açılırken bana sorduğu seçenekler şöyle:
F9 – Change Boot Order
F10 – Bios Setup

Her iki seçeneğinde recovery ile herhangi bir alakası yok. Genelde netbooklarda format atılabilmesi için recovery sistemleri bulunurken bu netbookta bulunmaması tuhafıma gitti. Netbook olması nedeniyle DVD sürücü bulunmuyor, haliyle recovery CDleri de yok. Eğer işletim sistemi Windows 7 olsaydı çok kolay bir şekilde USB Flash bellek kullanarak da format atabilirdim, ama 1GB RAM bulunduran netbooklarda Windows 7 performansı Windows XP’ye göre düşük oluyor. USB’den XP yüklemek de bir ton dert.

Bu şekilde olmasa da ama mutlaka recovery için bir yöntem vardır diyerek internetten “hp compaq mini 110 recovery” şeklinde arama yaptığımda karşıma çıkan sayfalardaki bilgiler birbiriyle uyuşmazlık gösteriyor.

Kimi sitelerde çözüm olarak F11′e basılarak recoverynin başlatılması söylenirken(ki benim baktığım netbookta F11 seçeneği yok, muhtelen biraz daha farklı bir modelden bahsediyor) kimi sitelerde de recovery disklerden bahsediliyor. Harici veya dahili DVD sürücüsü olmadığından recovery diskleri de anlamsız kalıyor. Birkaç yerde Roxio BackOnTrack’den bahsedildiğini gördüm ve netbookun program listesinde böyle bir program gördüğümü anımsadım. Biraz araştırmadan sonra HP Mini netbookların Roxio BackOnTrack programı ile recovery yapıldığını öğrendim. Bilgisayara yüklü olan bu program sayesinde belirlenmiş tarihlerde kayıt noktaları oluşturuluyor ve daha sonrasında bu kayıt noktalarına geri dönüş yapılabiliyor. Hoş, Windows’un kendisinin Sistem Geri Yükleme’si de aynı işi yapıyor; ancak Roxio BackOnTrack ile sıfır noktasına, yani fabrika ayarlarına geri dönüş yapılabiliyor.

Bu yöntem ile recovery yapmak için Windows oturumu açıkken programı başlattım ve sistemi geri yüklemeye çalıştım. Ancak geri yükleme noktasını seçeceğim ekrana geldiği vakit her defasında program yanıt vermiyor haline geçiyordu. Windows’tan çalıştırılamadığı taktirde bilgisayar açılırkenki boot ekranında F6 tuşuna basılı tutulunca Roxio BackOnTrack’e erişilebiliniyor. Bunu uyguladığımda bana hangi kayıt noktasına geri yükleme yapmak istediğimi sordu, HP Initial Restore Point(fabrika ayarlarına dönüş oluyor) seçeneği seçip geri yüklemeyi başlattım. 3,5-4 saate yakın sürdü geri yükleme işlemi. İşlem sonrasında bilgisayarı başlatmayı denediğimde boot ekranından hemen sonra 1 saniyeliğine mavi bir ekran gösterip reset atıyordu sürekli olarak. Bu yüzden geri yükleme işlemini tekrarladım düzelmesi umuduyla. Yine uzun bir bekleyişin ardından tekrar başlatmayı denediğimde bu sefer şu hatayı vermeye başladı:

“Windows aşağıdaki dosya eksik veya bozuk olduğu için başlatılamadı
<Windows Root>System32ntoskrnl.exe
yukarıdaki dosyanın bir kopyasını yeniden yükleyin.”

Bu işlem için çözümler genelde bir Windows CDsi takıp dosyayı kopyalamaktan bahsediyor. Bu noktada artık canıma tak ettiği için USB bellek ile format atmaya karar verip shiftdelete.net’teki USB Bellekten XP Kurmak rehberini takip ettim. Biraz uğraşıp USB belleği formata hazırlayıp formatı işlemini tamamladım. Ancak bu sefer de Windows açılırken 2 farklı seçenek sunuyordu bana, birincisini seçince yeni yüklediğim Windows açılırken ikincisi seçince ntoskrnl.exe hatasını veriyordu. Bilgisayarda sadece 1 tane işletim sistemi yüklü olduğundan emin olduğum için bana biraz garip gelmişti, ancak kafa karıştırmaktan başka sisteme hiçbir etkisi yoktu.  2. seçeneği ortadan kaldırmak için ilk seçeneği seçip Windows’ta normal bir şekilde oturum açtıktan sonra Bilgisayarım’a sağ tıklayıp, Özellikler’i seçip, oradan Gelişmiş sekmesine tıklayıp Varsayılan işletim sistemi başlığının altındaki Düzenle butonuna tıklayınca açılan metin belgesindeki en alttaki satırı silip kaydedince açılıştaki sorduğu seçenek meselesi de ortadan kalktı.

Burada tarif ettiğim sorunlara benzer bir problem yaşıyorsanız ve çözüm bulamıyorsanız yorum yazara yardım isteyebilirsiniz.

Popüler Arama Kelimeleri:

  • compaq mini 110 recovery
  • hp compaq mini 110 recovery tuşu
  • hp mini 110 format nasıl atılır
  • compaq mini 110 recovery tuşu
  • hp compaq mini 110 format
  • hp mini 110 recovery
  • hp compaq mini 110 recovery
  • compaq mini 110 recovery nasıl yapılır
  • hp mini 110 format
  • hp compaq mini 110 format atma



2 Yorum - Yorum Yaz

1.MEMUR MAAŞ ZAMMI
   Bu hafta zam konusunun mayısta mı yoksa haziranda mı kesinleşeceği üzerine epey haber yazıldı. Artık zam bilmecesi çığırında çıktı. Ayrıca daha zamın kaderi bile belli değilken zammın faizi de epey meşgul etti öğretmenleri. Zam haberleri artık mide bulandırmaya başladı.Kardeşim zam vermeyin. Siz de rahatlayın biz de.

2.4+4+4 veya KESİNTİLİ ZORUNLU EĞİTİM
   En az zam konusu kadar öğretmenlerin gündeminde yer almakta. Siyasiler işi bulandırdıkça öğretmenler de iyice usanmaya başladı. Yok 6 yaşında mı okula başlansın,yok neden kesintiliymiş de zorunlu değilmiş gibi sonu gelmeyen sorular bu meseleyi de daha da içinden çıkılmaz bir hale getiriyor.
3.SBS SINAVI
Daha tam olarak alışamıdığımız SBS sınavı da kalkıyor ya da adı değişiyor. Neymiş artık olgunluk sınavı yapılacakmış Herhalde adı değişince herşey çok farklı oldu zannediyorlar. Acaba son defamıdır bilmiyoruz ama SBS sınavı başvuruları da bu hafta başladı.

4.CUMARTESİ MESAİSİ
 Sürpriz bir şekilde gündemimize girdi. Aslında bu durumun hükümetin nabız yoklaması mı yoksa spekülatif bir haber mi olduğu konusunda hemfikir değiliz. Gerçi Enerji Bakanı külliyen yalan dese de her nedense yine de şüphelerimiz devam ediyor

5.OKULLAR HAYAT OLSUN PROJESİ   
Okulların hayat olmaya başladığı bazı okullarda meslektaşlarımız durumdan pek memnun değil. Okullar talan edilir şeklinde dillendirilen bu meselede de her kafadan ses çıkıyor. Galiba gündem bu kadar hareketliyken hemfikir olmamız imkansız.



  ORTAK SORULAR
1.Siyaset(Medeni kanunla ilgili soru)
2.Celal Bayar(son başbakan)
3.Teşkilat-Esasiye kanunu(yeni türk devletinin hukuki temelleri)
4.İnkılapçılık(gelişmeyi ön planda tutan Atatürk ilkesi)
5.Milli Kongre cemiyeti(basın yayın yoluyla anadoluyu savunan)
6.Tahran(sadabat paktının imzalandığı yer)
7.Öğretmen merkezli öğretim(ilerlemecilikle ilgili soru)
8.Mahmut şevket paşa(31 mart olayını bastıran kişi)
9.II.İnönü savaşı(Siz orda halkın makus talihini yendiniz)
10. Manastır asker idadisi(harp okulu)
11.tevhid-i tedrisat kanunu(
12-Terakkiperver Cumhuriyat Fırkası (Şeyh Said Ayaklanmasından sonra kapatılan parti)
13. Türk Tarih Kurumu (Atatürk'ün mirasını bağışladığı yer sorusu:)
14. Fransa(hatay sorunun çözülmesi için görüşülen devlet)
15.İşlem öncesi dönem (Piaget ile ilgili soru)
16.Bıktırmak
17. Öğretim süreçleri
18.Öğrencinin devamsızlık yapması(Öğrenciden kaynaklan sorun)
19.Romantizm(duyguların ifade edilmesi) 
20-Duyguların ifade edilmesi(Sinematografi sorusu)
21.iletişim eski insanlar için bugünkü kadar önemliydi.(Mağara resimleriyle ilgili soru)
22.9.Ordu müfettişliği(Atatürke kastamonu,ersurum için verilen görev)
23.Geri iade etmek şeklindeki şık(Anlatım bozukluğu sorusu)
24.Sevr barış antlaşması(imzalayanların vatan haini ilan edildiği)
25.orman bahçeyi sardı(Kuşatmak-çepeçevre sarmak sorusu)
26.Bazılarının hangi amaçla dövizin kaçmasına neden olmaları(İstemeden birinin işine yaramak sorusu)
27.dramatizasyon(dalenin kendi kendine öğrenme teorisi)
28.dişçiye giden çocuğun dişçiyi oynaması(model alarak öğrenme sorusu)
29.Öğretim ya da teknoloji(bilim ile uygulama arasındaki köprü)
30.pekiştirme(davranısı erttırma)
31.tablo(yazım yanlışı sorusu)
32.çok soru sorma(öğretmenin mesleki yeterliliği ile ilgili soru)
33.sunu
34.açıklama(anlatım şekli sorusu)
35.1. ve 3. cümle(anlamca birbirine benzeyen cümleler sorusu)
36.eğitim programları hazırlama(eğitim felesefesinin alanıyla ilgili soru)
37.eğitim(demokratik toplumlarda sınıf atlama aracı hangisidir sorusu)
38.el attı-(el verdi olabilir)(türkçede boşluk sorusu)
39.istek(öznellikle de olabilir)(hangisi güvenilir kaynakta bulunmaz sorusu)
40.nasıl sınıfı geçecek(elbette kelimesini yerne kullandığımız sorusu)
41.modern dünyanın yönelimini fark ettiniz mi ?(Başından boşluk bırakılan sorunun cevabı)
42.gözlerinden Süzülmek(mecaz anlam sorusu)
43.duyguların anlatımına dikkat çekmek(mimiklerler ilgili paragraf)
44.6+7 ile başlayan(sıralama sorusu B kitapçığında C şkkıydı)
45.sigarayı kendine ve cevresine zarar verdiği için bıraktım(banim işime yarayan ama topluma zarar veren paragrafı)
46.kalıtım (Vygostky cevap  ile ilgili. )

 

BEDEN EĞİTİMİ 
1.Basketbol 40 4*10
2.voleybol 5 set
3 abdominal karın kası
4.basketbolda sayıdan sonra hava atışı yapıulmaz
5.dengeli ve yeterli beslenme
6.cimlastik bayanlar denge
7.olimpiyat kısaltma IOC
8.esneklikle ilgili
9.suyun faydaları kayganlık
10 bisiklet bağışıklık sistemi
11.voleybol kaptanı farklı renk gizmez
12. menteşe el ve parmak
13. futbolla kas arkadaki kaslar
14.dizin hareketleri flexion extension
15.artistik cimlastik 4 yılda
16. bayanların kelebekleme yüzmesi 100 200
17.badminton 3 set
18. kalp damar has. egzersiz
19. hentbolda kaç kişi 7
20. şişmanlıkla ilgili 6 soru vardı onuda siz bulun
21.anatominin konusu
22. spor felsefesi psikolojisi...

DİN KÜLTÜRÜ 
1-medine sözleşmesininin amacı ?
toplumsal barışı sağlama
2-haram aylardan olmayan ? ramazan
3-hendek savaşına ahzab sanaşı denmesinin sebebi diğer kabilelerin katılması
4-evresel din?
budizim? mi
5-hz. isanın tekrar gelişi? mesih inaçlılar
6-yahudiliğin imam esaslarından olmayan ? peygamberlere iman
7-makalatul islamiyyin? eşari
8-bizansla ilk savaş ? mute
9-velayet ?
şia
10-habeşistana hicret?
11-umrenin farzı?
tavaf
12-hervele/ remel?
medinede il sure?
13-bakara
14-ilk fıkıh usulu? er risale
15-eşari maturidi arasında ihtilaf olmayan konu? büyük günah
16-'' Ez zikr''? kuran
17-selam vermenin hükmü vacip
18- selem akdi ( para peşin mal veresiye)
19- Bektaşilik
20-Zühd?
21-karzı hasen?
22-cuma ezanı okunurken alış verişin hükmü?haram liğayrihi
23-El - Müheymin Hükmü altına alan
24-Meleklerin hızları ? ayette konu edilen mesafe
25-cehennemin ismi olmayan Mukame
26-Yemini gamus?
27-Yemini kendine vacip kılmak
28-Abdest alırken az su kullanmanın hükmü? mekruh
29-Fıkıh konularına göre tasnif edilmiş hadis kitabı?
30-sünen

TARİH 
1.LEGARİ HASAN ÇELEBİ
2.PAZIRIK
3.KARUM
4.NATO
5.OAPEC
6.MISIR
7.ŞÜKRÜ SARAÇOĞLU
8.MUHİBBİ
9.YURTSUZ JOHN
10.8.HAÇLI SEFERİ
11.MÜSTAKİL GRUP
12.TRAKYA PAŞAELİ CEMİYETİ
13. koçibey risalesi ibrahim ve IV. murat
14.büyük selçuklu bağımsızlık nişabur
15.nizamülmülk alparslan döneminde vezir oldu.
16.türk ocaklarının yerine halkevleri kuruldu
17.chp nin 5. kurultayında müstakil grup kuruldu
18.kadife devrim çekoslavakya
19.hat snatında iri yazım şekli celi
20. büyük cüz küçük cüz orta cüz kazak hanedanlığı ?
21.londra ant
22.paris ant
23. midye enez londra anlaşması
24.YAŞ ANTLAŞMASI
25.17.YÜZYIL (EN ÇOK PADİŞAH DEĞİŞİKLİĞİ)
26. elviye-i selase kars ardahan batum
27.  Hz. Ali - El EşariMuaviye - Amr bin As(Kabe hakemliği)
28.VERSAY ANTLAŞMASI(ABD BAĞIMSIZLIĞI)
29.KABAKÇI MUSTAFA İSYANI
30.FETHİ OKYAR HÜKÜMETİ
31.ORHAN BEY(DEVLETLEŞME)
32.II.KOSOVA
33.İLTERİŞ(46 SEFER)
34.TEBÜK
35.MUSUL SORUNU(MİLLETLER CEMİYETİNE TAŞINAN)
36.HARİSTAN SAVAŞI
37.AYET HÜKMÜMDEDİR(ŞARİ NASS) 


BİYOLOJİ 
1.pişmiş yumurtadaki proteinler?
sadece denatürasyon
2.iz elementler? c şıkkı
3.c4 cam bitkileri? ilk kararlı bileşik 4 karbonlu
4.yağların glikoza çevrildiği organel? glioksizom


5.bitkilerde üreme şekilli soruda nerde mayoz bölünme olur? I ve II
6.hangisi genin özelliklerinden değildir? sadece DNA dan oluşur
7.mutasyon sorusu? delesyon
8.stomaların açılmasına etkili olan faktör (K ve sakkaroz) ? cevap 4
9. PS II kaybettiği elektronları sudan alır.



0 Yorum - Yorum Yaz

Vakıf ve Derneklerin Vergi Karısındaki Durumu
1 Mart 2007
Hayati ahin, CPA, MBA
Yeminli Mali Müavir
Birleik Uzmanlar Yeminli Mali Müavirlik ve
Baımsız Denetim A..
Raporun çerii:
1.Vakıf ve Dernek Gelirlerinin Vergilendirilmesi
1.1 Vakıf ve Derneklerin Kurumlar Vergisi Karısındaki Durumu
1.2 Vakıf ve Derneklerin Gelir Vergisi Karısındaki Durumu
Tablo: Vakıf (Sosyal Yardımlama ve Dayanıma Vakıfları Hariç) ve Dernek Kazançlarının Vergilendirilmesi
1.3 Vakıf ve Derneklerin yaptıı ilemlerin ve malvarlıklarının tabi olduu dier vergiler
Tablo: lem ve mal varlıı üzerinden tabi olunan vergiler
1.4 Vakıf ve Derneklerin yararlanabildii vergi istisnaları ve bu istisnalardan yararlanma artları
2. Vakıf ve Derneklere yapılan baı ve yardımlar
2.1 Gerçek kiilerin baı ve yardımları
Tablo: Gelir Vergisi Kanunu 89 no.lu Maddesine göre gerçek kiilerin baı ve yardımları ile ilgili düzenlemeler
2.2 Gerçek kiilerin baı ve yardımlarının Gelir Vergisi Beyannamesi verilmemesi nedeniyle indirilememesi hususu
2.3 Tüzel kiilerin baı ve yardımları
Tablo: Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 14/6 no.lu Maddesine göre tüzel kiilerin baı ve yardımları ile ilgili
düzenlemeler
2.4 Gelir ve Kurumlar Vergisi dıındaki Kanunlarda Baı ve yardımlarla ilgili düzenlemeler
Tablo: ahısların ve irketlerin Vergi Kanunları ( Gelir ve Kurumlar Vergisi) dıındaki kanunlarla belirlenen baı ve
yardım yapabilecei kurulular ve bu baı ve yardımların Gelir ve Kurumlar Vergisinden ndirebilecek oran ve
tutarlarıTÜSEV, tüm hakları saklıdır, 2006 2
Vakıf ve Derneklerin Vergi Karısındaki Durumu
1.Vakıf ve Dernek Gelirlerinin Vergilendirilmesi
Vergi Kanunlarımızda Vergiden Muaf Vakıf ve Kamu Yararına Çalıan Dernek statüleri bulunmasına ramen Vergi
Kanunlarında geçmi yıllarda yapılan deiikliklerle vakıfların ve derneklerin vergiden muaf olmalarının bir anlamı
kalmamıtır. Vakıf ve dernek gelirlerine uygulanan mevcut vergileme sistemi vergi muafiyeti olan ve olmayan vakıf ve
dernekler için aynı olmakla birlikte Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kurulan vakıflar ile Dernekler Kanunu
hükümlerine göre kurulan dernekler dıında özel bir kanunla kurulmu vakıf veya dernekler için farklılık arz
etmektedir.Bu dernek ve vakıflar çeitli kanunlarla farklı tarihlerde kurulmulardır. Bunlar:
- Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı
- Türkiye Kızılay Dernei
- Türk Hava Kurumu
- Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu
- Türkiye Yardım Sevenleri Dernei
- Resmi Darülaceze Kurumları
- Darüafaka Cemiyeti
- Yeilay Dernei
- Türkiye Emekli Subaylar Dernei
- Türkiye Emekli Astsubaylar Dernei
- Türkiye Harp Malulü Gazileri ehit ve Yetimleri Dernei
- Türkiye Muharip Gaziler Dernei
1.1 Vakıf ve Derneklerin Kurumlar Vergisi Karısındaki Durumu
Vakıf ve dernekler Kurumlar Vergisi Mükellefi deildir, ancak ktisadi letmeleri olan vakıf ve derneklerin bu
iletmelerinin faaliyetleri Kurumlar Vergisine tabidir. Bir vakfın veya dernein faaliyetlerinin iktisadi iletme
oluturmasının bazı ölçüleri vardır. Kendileri Kurumlar Vergisine tabi olmayan vakıf ve dernekler malvarlıklarının
iletilmesinden örnein nakit varlıklarının menkul kıymetlere yatırılmasından ve gayrimenkullerinin kiraya
verilmesinden dolayı –bu faaliyetleri iktisadi iletme oluturmuyorsa- elde ettikleri gelirleri nedeniyle Kurumlar
Vergisi ödemezler. Ancak bu gelirler Gelir Vergisi Kanunu uyarınca vergi kesintisi yapılmasını gerektiren türden
gelirlerse Gelir Vergisi Kanunu’nun 96’ıncı ve geçici 67’inci maddeleri uyarınca bu gayrimenkul ve menkul sermaye
iratlarını ödeyenler Gelir Vergisi Stopajı yaparlar. Vakıf ve dernekler Kurumlar Vergisi Beyannamesi
vermediklerinden stopaja tabi tutulan gelirleri için ilave Kurumlar Vergisi ödemez, stopaj oranı sıfır olarak tesbit
edilen gelirleri için de vergi ödemezler.
Vakıf ve derneklerin vergilendirilmesi büyük ölçüde gerçek kiilerin vergilendirilmesi ile aynıdır.
1.2 Vakıf ve Derneklerin Gelir Vergisi Karısındaki Durumu
Vakıf ve dernekler gayrimenkullerinden kira, itirak hisselerinden ve hisse senetlerinden temettü, tahvil, YTL ve döviz
yatırımları üzerinden de faiz geliri elde edebilirler. Gelir Vergisi Kanunu’na göre bu gelirlerin hepsi üzerinden bu
gelirleri ödeyenler tarafından stopaj yoluyla vergi kesintisi yapılması gerekir. Vakıf ve dernekler iktisadi
iletmelerinden elde ettikleri kar payı için gelir vergisi stopajını kendileri yaparlar. Vakıf ve derneklere kuruluları
sırasında tahsis edilen sermaye ile yapılan baı ve yardımlar gelir vergisine tabi deildir.TÜSEV, tüm hakları saklıdır, 2006 3
Aaıdaki tabloda vakıf (Sosyal Yardımlama ve Dayanıma Vakıfları Hariç) ve derneklerin kazançlarının
vergilendirilmesi gösterilmektedir: Elde edilen menkul sermaye iradı türündeki (faiz, temettü, repo geliri vb.)
kazançların vergilendirilmesinde bu kazançların 1.1.2006 tarihinden sonra iktisap edilen menkul kıymetlerden
1.1.2006 sonrasında elde edilen kazançlar olduu varsayılmıtır. 1.1.2006 tarihinden önce iktisap edilen menkul
kıymetlerden 1.1.2006 sonra elde edilen kazançlara bu tarihten önceki mevzuat hükümleri uygulanacaktır.
VAKIF VE DERNEK KAZANÇLARI Kamu yararına
çalıan dernekler ve
Bakanlar Kurulunca
vergi muafiyeti
tanınan vakıflar
Dier Dernek ve
Vakıflar
Özel Kanunla
Kurulan Dernek ve
Vakıflar
VAKIF VE DERNEKLERN KTSAD
LETMELERNN ELDE ETT
KAZANÇLAR
stisna yok, iktisadi
iletme verem, cüzzam
ve trahom tedavisi
yapılan bir hastane ise
Kurumlar Vergisinden
muaf
stisna yok, iktisadi
iletme verem, cüzzam
ve trahom tedavisi
yapılan bir hastane ise
Kurumlar Vergisinden
muaf
stisna yok, iktisadi
iletme verem, cüzzam
ve trahom tedavisi
yapılan bir hastane ise
Kurumlar Vergisinden
muaf
KTSAD LETMEDEN ELDE EDLEN
VE VAKFA VEYA DERNEE
AKTARILAN KAZANÇLAR
Aktarılacak kazançtan
% 15 Gelir Vergisi
kesintisi yapılır
Aktarılacak kazançtan
% 15 Gelir Vergisi
kesintisi yapılır
Aktarılacak kazançtan
% 15 Gelir Vergisi
kesintisi yapılır
KURULUTA SALANAN SERMAYE,
BAI VE YARDIMLAR
Gelir Vergisinden muaf,
vergi kesintisine tabi
deil
Gelir Vergisinden muaf,
vergi kesintisine tabi
deil
Gelir Vnergisinden
muaf, vergi kesintisine
tabi deil
MENKUL VE GAYRMENKUL
MALVARLIININ LETLMESNDEN
ELDE EDLEN KAZANCIN TÜRÜ
Ödeyenler tarafından
yapılan Gelir Vergisi
Kesintisi oranı
Ödeyenler tarafından
yapılan Gelir Vergisi
Kesintisi oranı
Ödeyenler tarafından
yapılan Gelir Vergisi
Kesintisi oranı
Hisse senedi kar payları % 15 % 15 % 15
tirak hisselerinden doan kar payları % 15 % 15 % 15
A Tipi Yatırım Fonu kazancı % 10 % 10 % 10
B Tipi Yatırım Fonu kazancı % 10 % 10 % 10
Devlet Tahvili faizi % 10 % 10 % 10
Hazine Bonosu faizi % 10 % 10 % 10
Risk Ser.Y. Fon ve Ort.,Gay.YF ve GYO
Kazançları
% 10 % 10 % 10
Toplu Konut, Kamu Ortaklıı ve
Özelletirme darelerince çıkarılan menkul
kıymet gelirleri
% 10 % 10 % 10
Özel Sektör Tahvili faizleri % 10 % 10 % 10
Alacak faizleri % 0 % 0 % 0
Mevduat faizleri % 15 % 15 % 15
Döviz tevdiat hesapları (Banka, Özel Finans
Kuruluu)
% 15 % 15 % 15
Özel finans kurumlarının ödedikleri kar
payları
% 15 % 15 % 15
Repo gelirleri % 15 % 15 % 15
Gayrimenkul sermaye iradı- kira gelirleri
oran % 20
oran % 20 oran % 20
Gayrimenkul alım satım kazancı
istisna var istisna var istisna var
Devlet Tahvili, Hazine Bonosu alım satım
kazançları
%15 %15 %15
Hisse senedi, itirak hissesi, tahvil alım
satım kazançları
itirakin halka açık olup
olmamasına ve elde
tutulan süreye balı
olarak istisna var
itirakin halka açık olup
olmamasına ve elde
tutulan süreye balı
olarak istisna var
itirakin halka açık olup
olmamasına ve elde
tutulan süreye balı
olarak istisna varTÜSEV, tüm hakları saklıdır, 2006 4
1.3 Vakıf ve derneklerin ilem ve malvarlıklarının tabi olduu dier vergiler
Aaıdaki tablo ilem ve mal varlıı üzerinden tabi olunan vergileri özetlemektedir:
DER VERGLER (Sosyal Yardımlama ve
Dayanıma Vakıfları ile Özel Kanunla Kurulan
Vakıf ve Dernekler Hariç)
Kamu yararına çalıan
dernekler ve Bakanlar
Kurulunca vergi muafiyeti
tanınan vakıflar
Dier dernek ve vakıflar
Katma Deer Vergisi (mal ve hizmet alımlarında) istisna yok istisna yok
Özel Tüketim Vergisi (bazı malların alımında) istisna yok istisna yok
Özel letiim Vergisi istisna yok istisna yok
Damga Vergisi vakıflar için istisna yokkuruluta vergi muafiyeti
olmadıı için- genel
menfaatlere yararlı
derneklerin
düzenlediklerinde var
istisna yok
Harçlar ( yargı, noter ve vergi harçları) istisna yok, vergiden muaf
olanlara kurulutaki noter
harcı istisna, ancak vergi
muafiyeti kuruluta
verilmiyor
istisna yok
Tapu ve kadastro harçları istisna var istisna yok
Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi istisna yok istisna yok
Belediye Vergi ve Harçları istisna yok istisna yok
Motorlu Taıtlar Vergisi istisna yok istisna yok
Emlak Vergisi Kiraya verilmemeleri
artıyla istisna var
stisna yok, ancak bazı
faaliyetlerde bulunanların
bu faaliyetlerine tahsis
edilen binaları istisna
kapsamında
Veraset ve ntikal Vergisi- vakıflara yapılan baılar
için
muafiyet elde edildikten
sonra var, kurulu sırasında
ve muafiyet statüsünün elde
edilmesinden önce verilen
mallar için istisna yok
faaliyetlere balı istisna
var-bazı vakıflarTÜSEV, tüm hakları saklıdır, 2006 5
1.4 Vakıf ve derneklerin yararlanabildii vergi istisnaları ve bu istisnalardan yararlanma
artları :
Vakıf ve derneklerin vergi muafiyeti statülerinin olması halinde, Tapu ve Kadastro Harçları, Emlak Vergisi ve
Veraset ve ntikal Vergisi muafiyetleri vardır. Bunlar dıında fiilen bir muafiyet yoktur.
Yabancı Vakıflar vergi muafiyeti olmayan vakıflarla aynı statüdedirler.
2. Baı ve yardımlar
2.1 Gerçek kiilerin baı ve yardımları ile ilgili Gelir Vergisi Kanunu düzenlemeleri
Gerçek kiilerin Vergi muafiyeti olan Dernek ve Vakıflara yaptıkları baılara istisna vardır. Vergi Muafiyeti olmayan
Dernek ve Vakıflara yapılan baılara istisna yoktur. Ancak bazı gelir sahipleri için aaıda 2.2 de bahsedilen,
baılarını indirememe durumu söz konusudur.
Gelir Vergisi Kanunu’na göre gerçek kiilerin aaıdaki dört grupta yer alan kurululara yaptıkları baı ve yardımlar
gider olarak indirilebilir:
· Genel ve Özel Bütçeli Kamu dareleri, l Özel dareleri, Belediyeler ve Köyler
· Kamu yararına çalıan dernekler, vergi muafiyeti tanınan vakıflar
· Bilimsel aratırma faaliyetlerinde bulunan kurum ve kurulular
· Fakirlere yardım amacıyla Gıda Bankacılıı yapan dernek ve vakıflar
Baıların gider olarak indirilebilecek tutarı, bu baı ve yardımların amaçlarına ve baı yapılan kurulua balı olarak
o yıl gelirinin % 5 ile (kalkınmada öncelikli yöreler için % 10’u) sınırlı olabilir veya tamamı gider olarak indirilebilir.
Bu durumda üst sınır beyan edilen gelirle sınırlıdır. Zarar beyan edilmesi halinde indirim söz konusu deildir.
Baı ve yardımlar nakdi veya ayni olabilir. Ayni olmaları halinde baı ve yardımın konusunu oluturan mal veya
hakkın maliyet bedeli veya kayıtlı deeri, bu deer mevcut deilse Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre takdir
komisyonlarınca tespit edilecek deeri esas alınır.TÜSEV, tüm hakları saklıdır, 2006 6
Gelir Vergisi Kanunu 89 no.lu Maddesine göre gerçek kiilerin baıları ile ilgili düzenlemeler ( Kalkınmada Öncelikli
Yörelerde istisna oranı % 10 dur.) aaıdaki tabloda özetlenmitir:
Baıın Yapılabilecei Kurulu Kanun
NoMadde No
Baı
Yapılanın
Statüsü
Baıın
Türü
Baıın
Matraha oranı
(Sınırsız =
Matrahın
tamamına
kadar
baılanabilir )
Üst sınır
(Sınırsız = Baı
tutarı matrah
tutarı kadar
olabilir)
Genel ve Özel Bütçeli kamu darelerine, l Özel
darelerine, Belediyelere ve Köylere- Makbuz
karılıı yapılan genel baılar
193 -89/4 Kamu Nakdi ve
Ayni
% 5 Gelirin % 5ine
eit tutar
Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınmı
vakıflar, Kamu yararına çalıan derneklere
yapılan genel baılar
193 -89/4 Özel Nakdi ve
Ayni
% 5 Gelirin % 5ine
eit tutar
Genel ve Özel Bütçeli kamu darelerine, l Özel
darelerine, Belediyelere ve Köylere
Okul, salık tesisi, örenci yurdu, huzur evi,
bakım ve rehabilitasyon merkezi ina edip,
baılanması veya bu kurululara bunların
inası için veya mevcut olan bu türde tesislerin
faaliyetlerinin idamesi için yapılan baılar
193 -89/5 Kamu Nakdi ve
Ayni
Sınırsız Sınırsız
Fakirlere yardım amacıyla Gıda Bankacılıı
yapan dernek ve vakıflara gıda, temizlik,
giyecek ve yakacak maddeleri verilmesi
suretiyle yapılan baılar
193 -89/6 Özel Ayni Sınırsız Sınırsız
Genel ve Özel Bütçeli kamu dareleri, l Özel
dareleri, Belediyeler ve Köyler ile kamu
yararına çalıan dernekler, vergi muafiyeti
tanınan vakıflar ve bilimsel aratırma
faaliyetlerinde bulunan kurum ve kurulular
tarafından yapılan ya da Kültür ve Turizm
Bakanlıınca desteklenen veya desteklenmesi
uygun görülen kültür, sanat, arkeoloji, tarih,
edebiyat, kültür varlıklarını koruma, gibi belirli
alanlarda yapılan harcamalar ve bu amaçlar
için yapılan baı ve yardımlar (* Bakınız 2.3)
193 -89/7
(a-j)
Kamu,
Özel
Nakdi ve
Ayni
Sınırsız SınırsızTÜSEV, tüm hakları saklıdır, 2006 7
2.2 Gerçek kiilerin bazı hallerde Gelir Vergisi Beyannamesi verememesi nedeniyle
baılarını indirememesi hususu
Türkiye’de Gelir Vergi esas itibariyle beyanname üzerinden alınır. Ancak son yıllarda vergi kesintisi sisteminin ön
plana çıkarılması ile bazı gelir unsurları için yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi verildii durumlar oldukça sınırlı bir
hale gelmitir. Özellikle bir kısım menkul sermaye iradı eklindeki gelirler stopaj suretiyle daha düük oranda
vergilenmekte, bu gelirler için beyan zorunluluunun kaldırılması neticesinde de bu gelirler yıllık beyannameye dahil
edilmemekte ve stopaj suretiyle vergileme nihai vergileme halini almaktadır. Bazı menkul sermaye iratlarında da
beyan sınırlarının yüksek olması nedeniyle sınır altında kalan bu gelirler için ya yıllık beyanname verilmemekte ya da
bu gelirler yıllık beyannameye dahil edilmemektedir. Bu sistemin sonucu beyanname verilmemesi ve baıların da
indirilememesidir. Örnein geliri sadece stopaj suretiyle vergilenen menkul sermaye iratlarından oluan gerçek kiiler,
gelirlerinin tamamını bazı kurululara baılamaları mümkün olmasına ramen stopaj suretiyle, asgari oranda bir
vergiyi ödemek durumundadırlar. Kanunda bazı menkul sermaye iratlarından kesilen vergiler dier gelirler nedeniyle
ödenecek vergi olmaması ve iade durumu ortaya çıkması halinde – örnein beyan edilmesi gereken dier faaliyetlerden
zarar edilmi olması halinde- kesinlikle iade edilmemektedir. Öte yandan gelirleri sadece ücretten ya da stopaj yoluyla
vergilenen menkul sermaye iratlarından ibaret olan kiiler beyanname verememekte ve baılarını
indirememektedirler.
2.3 Tüzel kiilerin baı ve yardımları ile ilgili Kurumlar Vergisi Kanunu düzenlemeleri
Tüzel kiilerin Vergi muafiyeti olan Dernek ve Vakıflara yaptıı baı ve yardımlara istisna vardır. Vergi Muafiyeti
olmayan Dernek ve Vakıflara yapılan baı ve yardımlara istisna yoktur.
Kurumlar Vergisi Kanununda baılar ve yardımlar 10’uncu Maddede düzenlenmitir. Bu konuda Gelir Vergisine
paralel bir düzenleme vardır. Baı ve yardım yapılabilecek kurulular olarak;
· Genel ve Özel Bütçeli Kamu dareleri, l Özel dareleri, Belediyeler ve Köyler
· Kamu yararına çalıan dernekler, vergi muafiyeti tanınan vakıflar
· Bilimsel aratırma faaliyetlerinde bulunan kurum ve kurulular
· Gıda Bankacılıı yapan dernek ve vakıflar (bunlara gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddeleri verilmesi
suretiyle yapılan baı ve yardımlar ticari kazancın tespitinde indirilebilecek gider olarak Gelir Vergisi
Kanunu 40/10 Maddesinde yer aldıı için)
sayılmıtır.
Baı ve yardımların gider olarak indirilebilecek tutarı, bu baı ve yardımların amaçlarına ve baı ve yardım yapılan
kurulua balı olarak o yıl gelirinin % 5 ile (kalkınmada öncelikli yöreler için de % 5 tir.) sınırlı olabilir veya tamamı
gider olarak indirilebilir. Bu durumda üst sınır beyan edilen gelir kadardır. Zarar beyan edilmesi halinde indirim söz
konusu deildir.
Baı ve yardımlar nakdi veya ayni olabilir. Ayni olmaları halinde baı ve yardımın konusunu oluturan mal veya
hakkın maliyet bedeli veya kayıtlı deeri, bu deer mevcut deilse Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre takdir
komisyonlarınca tespit edilecek deeri esas alınır.TÜSEV, tüm hakları saklıdır, 2006 8
Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre tüzel kiilerin baıları ile ilgili düzenlemeler aaıdaki
tabloda özetlenmitir:
Baıın Yapılabilecei Kurulu Kanun NoMadde No
Baı
yapılanın
Statüsü
Baıın
Türü
Baıın
Matraha oranı
(Sınırsız =
Matrahın
tamamına
kadar
baılanabilir )
Üst sınır
(Sınırsız = Baı
tutarı matrah
tutarı kadar
olabilir)
Genel ve Özel Bütçeli kamu darelerine, l
Özel darelerine, Belediyelere ve KöylereMakbuz karılıı yapılan genel baılar
5520 10/1-c Kamu Nakdi ve
Ayni
% 5 Gelirin % 5ine
eit tutar
Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti
tanınmı vakıflara ve Kamu yararına
çalıan derneklere yapılan genel baılar
5520 10/1-c Özel Nakdi ve
Ayni
% 5 Gelirin % 5ine
eit tutar
Bilimsel aratırma ve gelitirme
faaliyetinde bulunan kurululara yapılan
genel baılar
5520 10/1-c Kamu,
Özel
Nakdi ve
Ayni
% 5 Gelirin % 5ine
eit tutar
Genel ve Özel Bütçeli kamu darelerine, l
Özel darelerine, Belediyelere ve Köylere
Okul, salık tesisi, örenci yurdu, huzur
evi, bakım ve rehabilitasyon merkezi, ina
edip, baılanması veya bu kurululara
bunların inası için, veya mevcut olan bu
türde tesislerin faaliyetlerinin idamesi için
yapılan baılar
5520 10/1-c Kamu Nakdi ve
Ayni
Sınırsız Sınırsız
Fakirlere yardım amacıyla Gıda Bankacılıı
yapan dernek ve vakıflara gıda, temizlik,
giyecek ve yakacak maddeleri verilmesi
suretiyle yapılan baılar
193/40-10 Özel Ayni Sınırsız Sınırsız
Genel ve Özel Bütçeli kamu dareleri, l
Özel dareleri, Belediyeler ve Köyler ile
kamu yararına çalıan dernekler, vergi
muafiyeti tanınan vakıflar ve bilimsel
aratırma faaliyetlerinde bulunan kurum ve
kurulular tarafından yapılan ya da Kültür
ve Turizm Bakanlıınca desteklenen veya
desteklenmesi uygun görülen kültür, sanat,
arkeoloji, tarih, edebiyat, kültür varlıklarını
koruma, gibi belirli alanlarda yapılan
harcamalar ve bu amaçlar için yapılan baı
ve yardımlar (*)
5520
10/1-d/1-10
Kamu,
Özel
Nakdi ve
Ayni
Sınırsız Sınırsız
(*) Gelir ve Kurumlar Vergisi Mükelleflerinin baı ve yardımlarının, vergiye tabi kazançlarının yeterli olması
halinde, tamamını gider yazabilecekleri, Genel ve Özel Bütçeli kamu dareleri, l Özel dareleri, Belediyeler ve Köyler
ile kamu yararına çalıan dernekler, vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve bilimsel aratırma faaliyetlerinde bulunan
kurum ve kurulular tarafından yapılan ya da Kültür ve Turizm Bakanlıınca Kültür ve Turizm BakanlııncaTÜSEV, tüm hakları saklıdır, 2006 9
desteklenen veya desteklenmesi uygun görülen kültür, sanat, arkeoloji, tarih, edebiyat, kültür varlıklarını koruma gibi
alanlarındaki faaliyetler öyledir:
a)Kültür ve sanat faaliyetlerine ilikin ticari olmayan ulusal veya uluslararası organizasyonların gerçekletirilmesine,
b)Ülkemizin uygarlık birikiminin kültürü, sanatı, tarihi, edebiyatı, mimarisi ve somut olmayan kültürel mirası ile ilgili
veya ülke tanıtımına yönelik kitap, katalog, broür, film, kaset, CD ve DVD gibi manyetik, elektronik ve biliim
teknolojisi yoluyla üretilenler de dahil olmak üzere görsel, iitsel veya basılı materyallerin hazırlanması, bunlarla ilgili
derleme ve aratırmaların yayınlanması, yurt içinde ve yurt dıında daıtımı ve tanıtımının salanmasına,
c)Yazma ve nadir eserlerin korunması ve elektronik ortama aktarılması ile bu eserlerin Kültür ve Turizm Bakanlıı
koleksiyonuna kazandırılmasına,
d)2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamındaki taınmaz kültür varlıklarının bakımı,
onarımı, yaatılması, rölöve, restorasyon, restitüsyon projeleri yapılması ve nakil ilerine,
e)Kurtarma kazıları, bilimsel kazı çalımaları ve yüzey aratırmalarına,
f)Yurt dıındaki taınmaz Türk kültür varlıklarının yerinde korunması veya ülkemize ait kültür varlıklarının Türkiye’ye
getirtilmesi çalımalarına,
g)Kültür envanterinin oluturulması çalımalarına,
h)2863 sayılı Kanun kapsamındaki taınır kültür varlıkları ile güzel sanatlar, çada ve geleneksel el sanatları
alanlarındaki ürün ve eserlerin Kültür ve Turizm Bakanlıı koleksiyonuna kazandırılması ve güvenliklerinin
salanmasına,
i)Somut olmayan kültürel miras, güzel sanatlar, sinema, çada ve geleneksel el sanatları alanlarındaki üretim ve
etkinlikler ile bu alanlarda aratırma, eitim veya uygulama merkezleri, atölye, stüdyo ve film platosu kurulması,
bakım ve onarımı, her türlü araç ve teçhizatın tedariki ile film yapımına,
j)Kütüphane, müze, sanat galerisi ve kültür merkezi ile sinema, tiyatro, opera, bale ve konser gibi kültürel ve sanatsal
etkinliklerin sergilendii tesislerin yapımı, onarımı veya modernizasyon çalımalarına,
harcanmak üzere yapılan her türlü baı ve yardımların % 100’ü (Bakanlar Kurulu, bölgeler ve faaliyet türleri
itibariyle bu oranı yarısına kadar indirmeye veya kanuni oranına kadar çıkarmaya yetkilidir).TÜSEV, tüm hakları saklıdır, 2006 10
2.4 Gelir ve Kurumlar Vergisi dıındaki Kanunlarda Baılarla ilgili düzenlemeler:
Gerçek ve tüzel kiilerin baılarının Gelir ve Kurumlar Vergisinden indirimi bu iki kanun dıındaki kanunlarda da
düzenlenmitir. Belli bir süre ile sınırlanmayan bu düzenlemeler, deiiklik olmadıı sürece baılara ilikin kalıcı
düzenlemelerdir.
ahısların ve irketlerin Vergi Kanunları ( Gelir ve Kurumlar Vergisi) dıındaki kanunlarla belirlenen baı
yapabilecei kurulular ve bu baıların Gelir ve Kurumlar Vergisinden ndirebilecek oran ve tutarları aaıdaki
tabloda özetlenmitir
Baıın Yapılabilecei
Kurulu
Kanun NoMadde No
Baı
yapılanın
Statüsü
Baıın
Türü
Baıın Matraha
oranı (Sınırsız =
Matrahın
tamamına kadar
baılanabilir )
Üst sınır
(Sınırsız =
Baı tutarı
matrah tutarı
kadar olabilir)
Umumi Hayata Müessir Afet
Felaketzedeleri için Hayır
Kurumları, Mal Sandıkları ve
Dier Kurulular, Milli ve
Mahalli Yardım Komiteleri
7269/44, 45 Kamu Sadece
Nakdi
Sınırsız Sınırsız
Sosyal Hizmetler ve Çocuk
Esirgeme Kurumu ile
Kuruluları
2828/20/b Kamu Sadece
Nakdi
Sınırsız Sınırsız
Üniversiteler ve Yüksek
Teknoloji Enstitüleri
2547/56 Özel,
Kamu
Sadece
Nakdi
Sınırsız Sınırsız
lköretim Kurumları 222/76 Özel,
Kamu
Sadece
Nakdi
Sınırsız Sınırsız
Türkiye Bilimsel ve Teknik
Aratırma Kurumu (TÜBTAK)
278/13 Kamu Sadece
Nakdi
Sınırsız Sınırsız
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih
Kurumu
2876/101 Kamu Nakdi ve
Ayni
Sınırsız Sınırsız
Sosyal Yardımlama ve
Dayanımayı Tevik Fonu veya
Sosyal Yardımlama ve
Dayanıma Vakıfları
3294/9 Kamu Nakdi ve
Ayni
Sınırsız Sınırsız
Milli Aaçlandırma ve Erozyon
Kontrolü Seferberlik Kanunu
Çerçevesinde Yapılan
Harcamalar
4122/12 Kamu Nakdi ve
Ayni
Sınırsız Sınırsız
Sekiz Yıllık Kesintisiz Eitim
için yapılan baılar
4306
Tebli97/1
Kamu Sadece
Nakdi
Sınırsız Sınırsız
Emekli Sandıı Kanunu 5434/ Ek 44 Kamu Ayni ve
Nakdî
Sınırsız Sınırsız
Gülhane Askeri Tıp Akademisi
Kanunu
2955/46-b Kamu Sadece
Nakdî
Sınırsız Sınırsız
Kaynak: Mehmet Maç- Tarık Jamali, “Veraset, Hibe ve Ölüm” sf 478-482. Güncelletirilmitir, H 




0 Yorum - Yorum Yaz

17 ŞUBAT 2012 CUMA GÜNÜ DENİZLİ'DE OKULLAR TATİL Mİ KAR YAĞIŞI NEDENİYLE OKULLAR TATİL Mİ




0 Yorum - Yorum Yaz

GENEL AÇIKLAMALAR

MÜDÜR YARDIMCISI

 

 

 

İlgi : a) 13.08.2009 tarih ve 27318  sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirmelerine İlişkin Yönetmelik.

           b) 09.08.2011 tarih ve 28020  sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirmelerine İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik.

 

            İlimiz dahilinde, ilgi (a) Yönetmeliğin 18 maddesinde ilgi (b) Yönetmelikle yapılan değişiklikler uyarınca duyuru ve atama yetkisi Valiliğimize ait olan eğitim kurumlarında açık bulunan Müdür Yardımcılığı kadrolarına, aynı Yönetmeliğin 7.ve 8.maddesinde belirtilen genel ve özel şartları taşıyanlar arasından yapılacaktır.

 

           A.Adayların başvuru süresinde dikkat etmesi gereken hususlar:

           1.Adayların, hizmet belgesindeki görev yerlerini, kadro unvanlarını, görevlerinden ayrılma ve başlama tarihlerini kontrol etmelerini, hata var ise İl/İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine müracaat ederek düzeltmeyi yaptırdıktan sonra başvurularını yapmaları gerekmektedir.

           2.İlgi (a) Yönetmelikte belirtilen şartları taşıyan adaylar Genel Açıklamalarımızda yer alan eğitim kurumu yöneticilerinin atama ve yer değiştirme takviminde belirtilen tarihler arasında http://mebbis.meb.gov.tr internet adresinden “Yönetici Atama Başvuru Ekranı”  üzerinden Ek-1 Yöneticilik İstek Formunda en fazla 25 (Yirmibeş) eğitim kurumunu tercih etmek suretiyle başvuruda bulunabileceklerdir. Başvuruların geçerlilik kazanabilmesi için mutlaka Kurum/İlçe/İl onayının yapılması gerekmektedir. Onay işlemlerinden sonra tercihlerde  değişiklik yapılamayacağından adaylar tercihlerini yaparken dikkatli olmaları gerekmektedir. Elektronik ortamda yapılmayan başvurular geçersiz sayılacaktır.

            3.Adayların ilgi (a) Yönetmeliğin 7. ve 8. Maddesi ile ilgi (b) Yönetmeliğin EK-4 formuna  dikkat ederek  tercihlerde bulunması gerekmektedir.     

            4. Adaylardan ilgi (a) Yönetmeliğin 19. maddesinin 5. bendinde belirtildiği üzere; müdür başyardımcısı olarak ataması yapılanlar müdür yardımcısı olarak atanmak üzere başvuruda bulunamayacaklardır.

            5.Adaylar;

 

a. Sınav Sonuç Belgesi

b. Mezuniyet Belgesi

c. MEBBİS Özlük Modülünden alınmış onaylı Hizmet Belgesini (adaylar hizmet belgesindeki   bilgilerinin doğru olduğunu yazıp, imzalayacaklardır.)

d.  Varsa uzmanlık belgesi

      Elektronik başvuru formuna ekleyerek kadrosunun bulunduğu Eğitim Kurumu Müdürlüğüne teslim edeceklerdir.

 

 

            B.Eğitim Kurumu/ İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerince yapılacak işlemler.

 

            1.Eğitim Kurumu Müdürlüklerinin okullarında görev yapan Eğitim Kurumu Yönetici ve öğretmenlerine  ilgi yönetmelik, duyuru yazısı ve genel açıklamaları imza karşılığında duyurması.

 

2.Adayların başvuru şartlarını taşıyıp taşımadığı ayrıca elektronik ortamda girdiği bilgilerin başvuru evrakları ile uyumlu olup olmadığının okul ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerince dikkatli incelenerek gerekli titizliğin gösterilmesi,

 

3. Adayın girdiği bilgilerin doğru olmadığı tespit edildiğinde kesinlikle onay verilmemesi ve reddedilmesi.

4.Adayların bilgilerinde eksiklik /hata olması halinde  öncelikle ADAY daha  sonra ise eksik veya yanlış bilgileri onaylayan OKUL/İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜKLERİ SORUMLU OLACAKTIR ve HAKLARINDA YASAL İŞLEM YAPILACAKTIR.

 

 

5.Eğitim Kurum Müdürlükleri, İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri; başvuru şartlarını taşıyan adayların başvurusunu Genel Açıklamalarımızda yer alan eğitim kurumu yöneticilerinin atama ve yer değiştirme takviminde belirtilen tarihler arasında elektronik ortamda onaylandıktan sonra Elektronik başvuru formu ile birlikte belgelerini aynı gün bekletmeksizin bağlı bulunduğu İlçe/İl Milli Eğitim Müdürlüğüne gönderilmesi. (başvuru yapan aday sorumludur.)

 

C. İl Milli Eğitim Müdürlüğünce Yapılacak İş ve İşlemler:

 

1.İlimizdeki Eğitim Kurumlarında açık bulunan Müdür Yardımcılıkları listesi Genel Açıklamalarımızda yer alan eğitim kurumu yöneticilerinin atama ve yer değiştirme takvimine göre müdürlüğümüzün  http://denizli.meb.gov.tr  adresinden açıklanacaktır.

2.Bakanlığımızca ve müdürlüğümüzce bu konuda yapılacak ek açıklamalar müdürlüğümüzün http://denizli.meb.gov.tr  adresinden yayımlanacaktır.

3.İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerince Başvurusu onaylanan adayların başvuru şartlarını taşıyıp taşımadığı ayrıca elektronik ortamda girdiği bilgilerin başvuru ekranı ile aynı olup olmadığı incelendikten sonra başvurusu uygun olanlar elektronik ortamda onaylanacak uygun olmayanlar reddedilecektir.

4.İlimizdeki eğitim kurumlarında açık bulunan Müdür Yardımcılığı kadrolarına Genel Açıklamalarımızda yer alan eğitim kurumu yöneticilerinin atama ve yer değiştirme takvimine göre ilgi (a) yönetmelikte şartları tutan adayların eğitim kurumu yöneticiliğine atanmaya hak kazanan yönetici adaylarının atamalarının yapılması.

5.Eğitim Kurumu Müdür Yardımcılığı kadrolarına yapılan atamalar http://denizli.meb.gov.tr  adresinden yayımlanacaktır.

 

 

 

3-MÜDÜR YARDIMCISI ATAMA TAKVİMİ

 

 

S.No

YAPILACAK İŞ VE İŞLEMLER

TARÎH

1

Münhal Eğitim Kurumu Müdür Yardımcılıklarının Duyurusu

8-17 Şubat 2012

2

Okul/Kurum ve İlçe Millî Eğitim Müdürlüklerince Başvuruların Kabul Edilmesi ve Onay Süreci

20-24 Şubat 2012

3

Komisyon incelemesi

27 Şubat 2012 

4

Atama Yapılması ve Elektronik Ortamda İlanı

28 Şubat 2012

 

 

 

 

 

 

 

Adem KILINÇ

    Müdür a.

         Müdür Yardımcısı




0 Yorum - Yorum Yaz
2012 YILI SINAVA DAYALI MÜDÜR YARDIMCISI İHTİYAÇ LİSTESİ
S.No İlçesi Kurum Adı Görev Adı Norm Mevcut İhtiyaç Kurum Tipi Yatılı/ pansiyonlu bayan yönetici ihtiyaç durumu
1 MERKEZ Çamlık İlköğretim Okulu ve İş Okulu Müdür Yardımcısı 4 1 3 A  
2 MERKEZ Ayşe-Yusuf Erdemir Anaokulu Müdür Yardımcısı 2 0 2 A  
3 MERKEZ Denizli Erbakır Fen Lisesi Müdür Yardımcısı 2 1 1 A 1 BAYAN
4 MERKEZ Denizli Erken Çocukluk Eğitim Merkezi Müdür Yardımcısı 2 0 2 A  
5 MERKEZ AHMET-HANİFE PARALI ANAOKULU Müdür Yardımcısı 1 0 1 C  
6 MERKEZ Aşağışamlı İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 A  
7 MERKEZ Atatürk Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Müdür Yardımcısı 7 6 1 A  
8 MERKEZ AYDEM Fen lisesi Müdür Yardımcısı 2 1 1 B 1 BAYAN
9 MERKEZ Denizli Hayme Hatun Anaokulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 A  
10 MERKEZ Denizli Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı 2 1 1 A  
11 MERKEZ Denizli Özel Eğitim Meslek Lisesi Müdür Yardımcısı 3 2 1 A  
12 MERKEZ Denizli Lisesi Müdür Yardımcısı 3 2 1 A  
13 MERKEZ Denizli Ticaret Borsası İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 3 2 1 A  
14 MERKEZ Denizli Ticaret Meslek Lisesi Müdür Yardımcısı 5 4 1 A  
15 MERKEZ Dentaş İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 2 1 1 A  
16 MERKEZ Eğitim Kurumları Yaptırma ve Yaşatma Derneği Denizli Görme Engelliler İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 3 2 1 A  
17 MERKEZ Fahri Akçakoca Anaokulu Müdür Yardımcısı 2 1 1 A  
18 MERKEZ İbrahim Cinkaya Sosyal Bilimler Lisesi Müdür Yardımcısı 2 1 1 B 1 BAYAN
19 MERKEZ İsmail Tosunoğlu iş Eğitim Merkezi Müdür Yardımcısı 4 2 2 A  
20 MERKEZ Musa Hatice Çelikkol İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 2 1 1 A  
21 MERKEZ NEDİME KABAKLIOĞLU ANAOKULU Müdür Yardımcısı 1 0 1 C  
22 MERKEZ Orhan Abalıoğlu Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Müdür Yardımcısı 7 6 1 A  
23 MERKEZ Pamukkale İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 A  
24 MERKEZ Pınarkent Koyunaliler İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 A  
25 MERKEZ Sevindik İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 2 1 1 B  
26 MERKEZ Şemikler Amiroğlu İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 2 1 1 A  
27 MERKEZ Vilayetler Hizmet Birliği Anaokulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 C  
28 MERKEZ Yardımsevenler Derneği İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 2 1 1 A  
29 MERKEZ Zübeyde Hanım Anaokulu Müdür Yardımcısı 2 1 1 A  
30 MERKEZ Lütfi Ege Anadolu Öğretmen Lisesi Müdür Yardımcısı 3 2 1 A 1 BAYAN
31 MERKEZ Denizli Mustafa Kaynak Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı 2 1 1 A  
32 MERKEZ Denizli İMKB Kız Tek.ve Meslek Lisesi Müdür Yardımcısı 7 6 1 A  
33 ACIPAYAM Acıpayam Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdür Yardımcısı 2 1 1 B  
34 ACIPAYAM Acıpayam Anaokulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 C  
35 ACIPAYAM Acıpayam Mesleki Eğitim Merkezi Müdür Yardımcısı 3 2 1 A  
36 ACIPAYAM Acıpayam Lisesi Müdür Yardımcısı 2 1 1 A  
37 ACIPAYAM Acıpayam Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Müdür Yardımcısı 5 4 1 A  
38 ACIPAYAM Alcı İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 A  
39 ACIPAYAM Gölcük Yatılı İlköğretim Bölge Okulu Müdür Yardımcısı 2 1 1 A 1 BAYAN
40 ACIPAYAM Kız Teknik ve Meslek Lisesi Müdür Yardımcısı 3 1 2 B  
41 ACIPAYAM Acıpayam Ticaret Meslek Lisesi Müdür Yardımcısı 2 1 1 A  
42 ACIPAYAM Kumavşarı Yadeller İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 A  
43 ACIPAYAM Yeşilyuva Osman Çemen Çok Programlı Lise Müdür Yardımcısı 1 0 1 A  
44 AKKÖY Akköy Lisesi Müdür Yardımcısı 1 0 1 A  
45 AKKÖY Sema Abdurrahman Karamanlıoğlu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi Müdür Yardımcısı 3 2 1 A  
46 BABADAĞ Halk Eğitim Merkezi Müdür Yardımcısı 1 0 1 B  
47 BAKLAN Baklan Limak Hüsamettin Tuyji Çok Programlı Lise Müdür Yardımcısı 1 0 1 A  
48 BAKLAN Cumhuriyet İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 A  
49 BAKLAN Dağal İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 A  
50 BAKLAN Kavaklar Beyelli Mehmet Altaş İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 A  
51 BEKİLLİ Bekilli Atatürk Lisesi Müdür Yardımcısı 2 1 1 B 1 BAYAN
52 BEKİLLİ Sırıklı İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 B       
53 BEYAĞAÇ Kapuz Halil İbrahim Arılık İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 A  
54 BEYAĞAÇ Kızılcaağaç İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 A  
55 BOZKURT Bozkurt Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi Müdür Yardımcısı 2 0 2 B 1 BAYAN        
56 BOZKURT Bozkurt Anaokulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 C  
57 BOZKURT Bozkurt Çok Programlı Lise Müdür Yardımcısı 1 0 1 A  
58 BULDAN Akın Anadolu Öğretmen Lisesi Müdür Yardımcısı 1 0 1 C  
59 BULDAN Ali Tunaboylu Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı 1 0 1 A  
60 BULDAN Buldan Ali Tunaboylu Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi Müdür Yardımcısı 7 6 1 A  
61 BULDAN Dörteylül İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 A  
62 BULDAN Salih Gökçe Anaokulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 C  
63 BULDAN Yenicekent Meliha Aktan Lisesi Müdür Yardımcısı 1 0 1 B  
64 ÇAL Çal İmam Hatip Lisesi Müdür Yardımcısı 2 0 2 B  
65 ÇAL Çal Meslekî ve Teknik Eğitim Merkezi, Mesleki Eğitim Merkezi Müdür Yardımcısı 3 1 2 A  
66 ÇAL Akkent Cumhuriyet İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 A  
67 ÇAL Bahadınlar İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 B  
68 ÇAL Çal Lisesi Müdür Yardımcısı 1 0 1 B  
69 ÇAL Gazi İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 A  
70 ÇAMELİ Atatürk İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 A  
71 ÇAMELİ Çameli Arıkaya İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 B  
72 ÇAMELİ Çameli Çok Programlı Lise Müdür Yardımcısı 2 0 2 A 1 BAYAN                                  
73 ÇAMELİ Gökçeyaka 75.Yıl Cumhuriyet İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 B  
74 ÇAMELİ Kalınkoz İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 A  
75 ÇAMELİ Halk Eğitim Merkezi Müdür Yardımcısı 2 1 1 B  
76 ÇAMELİ Kirazlıyayla İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 B  
77 ÇAMELİ Kolak Gayret İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 A  
78 ÇAMELİ Sarıkavak İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 B  
79 ÇARDAK Çardak Çok Programlı Lisesi Müdür Yardımcısı 2 1 1 A 1 BAYAN
80 ÇARDAK Çardak Merkez İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 A  
81 ÇARDAK Halk Eğitim Merkezi Müdür Yardımcısı 1 0 1 B  
82 ÇARDAK Söğüt İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 A  
83 ÇİVRİL Çivril Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdür Yardımcısı 3 0 3 A  
84 ÇİVRİL Çivril Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Müdür Yardımcısı 3 2 1 A  
85 ÇİVRİL Gümüşsu Derviş Ali-Mehmet Ceylan Lisesi Müdür Yardımcısı 1 0 1 B  
86 ÇİVRİL Çivril Keriman Kamer Ticaret Meslek Lisesi Müdür Yardımcısı 3 2 1 A  
87 ÇİVRİL Halk Eğitim Merkezi Müdür Yardımcısı 3 2 1 A  
88 ÇİVRİL Işıklı İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 A  
89 ÇİVRİL Kıralan Fatih İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 A  
90 ÇİVRİL Kıralan İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 A  
91 ÇİVRİL Öğretmen Evi ve Akşam Sanat Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 C  
92 ÇİVRİL Şevkiye Özel Anadolu Öğretmen Lisesi Müdür Yardımcısı 2 1 1 B 1 BAYAN
93 GÜNEY Güney Çok Programlı Lisesi Müdür Yardımcısı 2 0 2 A  
94 GÜNEY Yaşar Kımıl İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 A  
95 HONAZ Akbaş İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 B  
96 HONAZ Honaz Kaklık Osman Evran Çok Programlı Lisesi Müdür Yardımcısı 1 0 1 A  
97 HONAZ Kızılyer Hüseyin Avni Özden İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 A  
98 KALE Mustafa Şipar Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı 2 0 2 B 1 BAYAN      
99 KALE Belenköy İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 B  
100 KALE Cumhuriyet YİBO Müdür Yardımcısı 2 1 1 A 1 BAYAN
101 KALE İmam Hatip Lisesi Müdür Yardımcısı 1 0 1 B  
102 KALE Karaköy İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 A  
103 KALE Kale Ethem Özsoy Çok Programlı Lisesi Müdür Yardımcısı 1 0 1 A  
104 KALE Mehmet Oray İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 A  
105 SARAYKÖY Sarayköy Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi Müdür Yardımcısı 4 2 2 A  
106 SARAYKÖY Sarayköy Lisesi Müdür Yardımcısı 1 0 1 A  
107 SARAYKÖY Sığma İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 A  
108 SARAYKÖY 24 Mayıs İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 2 0 2 A  
109 SERİNHİSAR Kocapınar İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 B  
110 SERİNHİSAR Serinhisar Hakkı Gökçetin Çok Programlı Lise Müdür Yardımcısı 2 0 2 A  
111 SERİNHİSAR Yatağan Müftü Arif Aksit Ticaret Meslek Lisesi Müdür Yardımcısı 1 0 1 B  
112 SERİNHİSAR Yatağan Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Müdür Yardımcısı 3 2 1 A  
113 TAVAS Avdan İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 B  
114 TAVAS Sarıabat İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 B  
115 TAVAS Hanife ve Ahmet Paralı Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Müdür Yardımcısı 5 4 1 A  
116 TAVAS Kozlar İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı 1 0 1 B  
117 TAVAS Tavas Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdür Yardımcısı 3 2 1 B  
118 TAVAS Tavas Zeybekler Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı 1 0 1 B  
119 TAVAS Tavas Mehmet Kısaoğlu Mesleki Eğitim Merkezi Müdür Yardımcısı 2 1 1 C  
TOPLAM 136



0 Yorum - Yorum Yaz

08.02.2012 

Sınava Dayalı Müdür Yardımcılığı Atamaları 

Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirmelerine İlişkin Yönetmeliğin 18. maddesine göre, İlimizde sınava dayalı müdür yardımcısı atamalarına ait genel açıklamalar ve münhal bulunan okul/kurum müdürlükleri listesi ekli dosyadadır. Dosyayı indirmek için tıklayınız. 




0 Yorum - Yorum Yaz
 07.02.2012  Müdür Başyardımcısı Atamaları Yapıldı
 Sınava dayalı müdür başyardımcılığı atamaları yapıldı
S.NO ADI SOYADI BAŞVURU TİPİ ALANI PUANI YERLEŞTİĞİ KURUM
1 MESUT İNCEOĞLU Müdür Başyardımcısı Coğrafya 99,39 DENİZLİ/MERKEZ (326677) DENİZLİ ERBAKIR FEN LİSESİ
2 KADİR BOZDEVECİ Müdür Başyardımcısı Din Kült. ve Ahl.Bil. 96,66 DENİZLİ/MERKEZ (967409) HASAN TEKİN ADA ANADOLU LİSESİ
3 AHMET SARICA Müdür Başyardımcısı Din Kült. ve Ahl.Bil. 95,68 DENİZLİ/MERKEZ (140146) VALİ NECATİ BİLİCAN MESLEKİ EĞİTİM MERK.
4 ÖZKAN TEKİN Müdür Başyardımcısı Kimya/Kimya Teknolojisi 88,09 DENİZLİ/ÇİVRİL (812011) ŞEVKİYE ÖZEL ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ
5 CEMİL APA Müdür Başyardımcısı Fen ve Teknoloji 92,45 DENİZLİ/ACIPAYAM (971719) GÖLCÜK YATILI İLKÖĞRETİM BÖLGE OKULU
6 AHMET KOCASARI Müdür Başyardımcısı Tarih 97,56 DENİZLİ/MERKEZ (140109) DENİZLİ İMKB KIZ TEKNİK VE MESLEK LİSESİ
7 ALİ BOZAK Müdür Başyardımcısı Bilişim Teknolojileri 88,57 DENİZLİ/ÇAMELİ (320740) ÇAMELİ ÇOK PROGRAMLI LİSE
8 ŞÜKRAN GEZGİN Müdür Başyardımcısı Fizik 90,28 DENİZLİ/ACIPAYAM (277877) KIZ TEKNİK VE MESLEK LİSESİ
9 ATİLLA KARAAYVAZ Müdür Başyardımcısı Motorlu Araçlar Teknolojisi 93,81 DENİZLİ/ACIPAYAM (290713) MESLEKİ EĞİTİM MERKEZİ
10 SELMA ADABAŞ MASTAN Müdür Başyardımcısı Zihin Engelliler Sınıfı Öğretmenliği 92,90 DENİZLİ/MERKEZ (888881) İSMAİL TOSUNOĞLU İŞ EĞİTİM MERKEZİ
11 MEVLÜT DİNÇ Müdür Başyardımcısı Türk Dili ve Edebiyatı 89,42 DENİZLİ/TAVAS (962810) BEKİR GÜNGÖR ANADOLU SAĞLIK MESLEK LİSESİ
12 KADİR ŞAKAR Müdür Başyardımcısı Tarih 98,04 DENİZLİ/MERKEZ (972822) YAŞAR SANİYE GEMİCİ ANADOLU LİSESİ
13 FEVZİ YAMUÇ Müdür Başyardımcısı Din Kült. ve Ahl.Bil. 95,60 DENİZLİ/ÇARDAK (750276) ÇARDAK ÇOK PROGRAMLI LİSESİ
14 İLHAN KEÇELİOĞLU Müdür Başyardımcısı Din Kült. ve Ahl.Bil. 99,75 DENİZLİ/ACIPAYAM (140494) ACIPAYAM ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ
15 MUSTAFA ERBİL Müdür Başyardımcısı Din Kült. ve Ahl.Bil. 87,08 DENİZLİ/KALE (972674) MUSTAFA ŞİPAR ANADOLU LİSESİ
16 HAYRULLAH AKGÜN Müdür Başyardımcısı Rehber Öğretmen 99,27 DENİZLİ/MERKEZ (974001) İBRAHİM CİNKAYA SOSYAL BİLİMLER LİSESİ
17 BEKİR HÜSEYİN ÇELİK Müdür Başyardımcısı Tarih 90,23 DENİZLİ/ÇİVRİL (352486) ÇİVRİL KERİMAN KAMER TİCARET MESLEK LİSESİ
18 MUSTAFA BAKİ Müdür Başyardımcısı Sınıf Öğretmenliği 105,63 DENİZLİ/MERKEZ (389736) MÜFTÜ AHMET HULUSİ İLKÖĞRETİM OKULU
19 HALİL BAĞRIAÇIK Müdür Başyardımcısı Tarih 96,24 DENİZLİ/MERKEZ (811461) YUNUS EMRE TİCARET MESLEK LİSESİ
20 MUHARREM OSAL Müdür Başyardımcısı Biyoloji 86,36 DENİZLİ/BOZKURT (965192) BOZKURT GÜZEL SANATLAR VE SPOR LİSESİ
21 AHMET YANIKAN Müdür Başyardımcısı Tarih 95,85 DENİZLİ/MERKEZ (966518) DENİZLİ ANADOLU SAĞLIK MESLEK LİSESİ
22 VEYSİ KILIÇ Müdür Başyardımcısı Fizik 98,40 DENİZLİ/MERKEZ (974047) AYDEM FEN LİSESİ



0 Yorum - Yorum Yaz
S.NoİLÇESİKurum AdıGörev AdıNormMevcutİhtiyaçFazlaKurum Tipi
1MERKEZPolis Amca Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim MerkeziMüdür101-A
2MERKEZAHMET-HANİFE PARALI ANAOKULUMüdür101-C
3MERKEZAYDEM Fen lisesiMüdür101-B
4MERKEZDr.Bekir Sıddık Müftüler Anadolu Sağlık Meslek LisesiMüdür101-B
5MERKEZİbrahim Cinkaya Sosyal Bilimler LisesiMüdür101-B
6MERKEZMerkez Esentepe 23 Nisan AnaokuluMüdür101-A
7MERKEZNEDİME KABAKLIOĞLU ANAOKULUMüdür101-C
8MERKEZRaşit Özkardeş İlköğretim OkuluMüdür101-A
9MERKEZSevgi Bayraktar AnaokuluMüdür101-A
10MERKEZSevindik İlköğretim OkuluMüdür101-B
11MERKEZTOKİ AnaokuluMüdür101-C
12MERKEZUzunpınar İlköğretim OkuluMüdür101-A
13MERKEZDentaş İlköğretim OkuluMüdür101A
14MERKEZVilayetler Hizmet Birliği AnaokuluMüdür101-C
15ACIPAYAMAcıpayam Anadolu Öğretmen LisesiMüdür101-C
16ACIPAYAMAlcı İlköğretim OkuluMüdür101-A
17ACIPAYAMKelekçi Gazi İlköğretim OkuluMüdür101-A
18ACIPAYAMŞehit Şemsi Yılmaz AnaokuluMüdür101-C
19ACIPAYAMYeşilyuva Osman Çemen Çok Programlı LiseMüdür101-A
20AKKÖYAkköy LisesiMüdür101-A
21BABADAĞAtatürk İlköğretim OkuluMüdür101-A
22BAKLANAtaköy İlköğretim OkuluMüdür101-A
23BAKLANKavaklar Beyelli Mehmet Altaş İlköğretim OkuluMüdür101-A
24BEKİLLİAtatürk LisesiMüdür101C
25BEKİLLİBekilli Alpaslan AnaokuluMüdür101-C
26BEKİLLİKutlubey Şehit Er Atakan Caran İlköğretim OkuluMüdür101-A
27BEKİLLİSırıklı İlköğretim OkuluMüdür101-B
28BEYAĞAÇBeyağaç LisesiMüdür101-B
29BEYAĞAÇKapuz Halil İbrahim Arılık İlköğretim OkuluMüdür101-A
30BOZKURTBozkurt AnaokuluMüdür101-C
31BOZKURTBozkurt Çok Programlı LiseMüdür101-A
32BOZKURTBozkurt Güzel Sanatlar ve Spor LisesiMüdür101-B
33BULDANAkın Anadolu Öğretmen LisesiMüdür101-C
34BULDANSalih Gökçe AnaokuluMüdür101-C
35BULDANYenicekent Atatürk İlköğretim OkuluMüdür101-B
36BULDANYenicekent Meliha Aktan LisesiMüdür101A
37ÇALAkkent AnaokuluMüdür101-C
38ÇALÇal İmam Hatip LisesiMüdür101-B
39ÇALÇal İsabey Atatürk İlköğretim OkuluMüdür101-A
40ÇALHançalar Mehmet Akif Ersoy İlköğretim OkuluMüdür10

1

 

 

 

 

-B
41ÇAMELİÇameli Arıkaya İlköğretim OkuluMüdür101-B
42ÇAMELİKalınkoz İlköğretim OkuluMüdür101-A
43ÇAMELİSarıkavak İlköğretim OkuluMüdür101-B
44ÇAMELİŞehit Er Basri Arslan AnaokuluMüdür101-C
45ÇAMELİYaylapınar İlköğretim OkuluMüdür101-A
46ÇARDAKSöğüt İlköğretim OkuluMüdür101-A
47ÇİVRİLAli Kameroğlu AnaokuluMüdür101-B
48ÇİVRİLÇivril Anadolu İmam Hatip LisesiMüdür101-A
49ÇİVRİLÇivril Keriman Kamer Ticaret Meslek LisesiMüdür101-A
50ÇİVRİLÇivril Teknik ve Endüstri Meslek LisesiMüdür101-A
51ÇİVRİLGürpınar Atatürk İlköğretim OkuluMüdür101-A
52ÇİVRİLKadir Kameroğlu Kız Teknik ve Meslek LisesiMüdür101-A
53ÇİVRİLKıralan İlköğretim OkuluMüdür101-A
54ÇİVRİLMesleki Eğitim MerkeziMüdür101-C
55ÇİVRİLMustafa Taşdelen AnaokuluMüdür101-C
56ÇİVRİLÖğretmen Evi ve Akşam Sanat OkuluMüdür101-C
57GÜNEYAtatürk İlköğretim OkuluMüdür101-A
58HONAZHimmet-Nimet Özçelik Anadolu LisesiMüdür101-C
59HONAZNecati-Fikriye Dalaman İlköğretim OkuluMüdür101-A
60KALEİmam Hatip LisesiMüdür101-B
61KALEKale Ethem Özsoy AnaokuluMüdür101-C
62KALEMesleki Eğitim MerkeziMüdür101-B
63SARAYKÖYSarayköy Merkez Mükerrem Tokat AnaokuluMüdür101-A
64SARAYKÖYSarayköy Mesleki ve Teknik Eğitim MerkeziMüdür101-A
65SERİNHİSARSerinhisar AnaokuluMüdür101-C
66SERİNHİSARYatağan Müftü Arif Aksit Ticaret Meslek LisesiMüdür101-B
67TAVASBekir Güngör Anadolu Sağlık Meslek LisesiMüdür101-B
68TAVASHanife ve Ahmet Paralı Teknik ve Endüstri Meslek LisesiMüdür101-A
69TAVASKarahisar Kemal Sarıkaya İlköğretim OkuluMüdür101-A
70TAVASKarahisar LisesiMüdür101-C
71TAVASKarahisar Şehit Albay İbrahim Karaoğlanoğlu AnaokuluMüdür101-C
72TAVASKızılca AnaokuluMüdür101-C
73TAVASTavas Hacı Ali Bilal Cumhuriyet İlköğretim OkuluMüdür101-A
74TAVASTavas Merkez AnaokuluMüdür101-C

Sıraya Dayalı Müdür Atamaları



02.01.2012
 

Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirmelerine İlişkin Yönetmeliğin 20. maddesine göre, İlimizde sınava dayalı müdür atamalarına ait genel açıklamalar ve münhal bulunan okul/kurum müdürlükleri listesi ekli dosyadadır. Dökümanları indirmek için tıklayınız.


Müdürlük ve Müdür Yardımcılığı Sınavına Hazırlık Kitabımız Hakkında Önemli Duyuru!

Hizmet sendikacılığımızın gereği olarak yöneticilik sınavına girecek üyelerimize katkı sunmak amacıyla önceden olduğu gibi kurs, doküman desteği sunmaya devam ediyoruz.

Eğitim Kurumları Müdür ve Müdür Yardımcılığı Sınavı’na Hazırlık Kitabımızın siz üyelerimizden gelen yoğun talep üzerine 3. baskısı da bitmiştir. Kitabın basımından sonra Sınav Kılavuzu yayınlanmış olup, kılavuzdaki konu dağılımını kitabımız tamamen kapsamaktadır. Bununla birlikte sınav kılavuzunun yayınlaması ile birlikte aşağıdaki tablo sizler için hazırlanmıştır. Kitabın çalışılması esnasında, aşağıdaki konu dizilişine uyulması son derece önemlidir. Mevzuat bölümü; 10 Kanun, 12 Yönetmelik ve 1 Yönerge olmak üzere toplam 23 başlıktan oluşmuştur. Mevzuat bölümü aşağıda tek tek sıralanmış olup bu 23 başlığın dışına çıkılmamasına dikkat edilmelidir.

MÜDÜR-MÜDÜR BAŞYARDIMCILIĞI VE MÜDÜR YARDIMCILIĞI

SINAVLARI ORTAK KONULARI

1. Türkçe – Dil Bilgisi

2. Resmi Yazışma Kuralları

3. Mevzuat

Kanunlar: 657,5442,,4982,4483,3071,5018,1702,222,3797,1739

Yönetmelikler:

-MEB Yönetici ve Öğretmenlerin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Karar

-MEB Disiplin Amirleri Yönetmeliği,

-MEB Aday Memurlarının Yetiştirilmelerine İlişkin Yönetmelik,

-MEB İlköğretim Kurumları Yönetmeliği,

-MEB İlköğretim ve Orta Öğretim Kurumları Sosyal Etkinlikler Yönetmeliği,

-MEB Okul-Aile Birliği Yönetmeliği,

-MEB Orta Öğretim Kurumları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliği,

-MEB Ortaöğretim Kurumları Ödül ve Disiplin Yönetmeliği, MEB

-Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği,

-MEB Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Yönetmeliği,

-2326184 sayılı Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği,

-MEB Okul Servis Araçları Yönetmeliğ, (Bu konu Müdür Yardımcılığı Sınavında çıkmayacaktır)

-17475 sayılı Ulusal ve Resmî Bayramlarda Yapılacak Törenler Yönetmeliği,

Yönerge

Millî Eğitim Bakanlığı Bayrak Törenleri Yönergesi

MÜDÜRLÜK SINAVI ÖZEL KONULARI

4. Eğitim Bilimleri

1.Türk İdare Sistemi Ve Protokol Kuralları

2.Okul Yönetimi

3.Yönetimde İnsan İlişkileri

4.Okul Geliştirme

5.Eğitim Ve Öğretimde Etik

6.Halkla İlişkiler Ve İletişim Becerileri

MÜDÜR BAŞYARDIMCILIĞI VE MÜDÜR YARDIMCILIĞI

SINAVI ÖZEL KONULARI

5. Atatürk İlkeleri Ve İnkılap Tarihi

6. Milli Güvenlik

7. T.C. Anayasa

ÇOK ÖNEMLİ HATIRLATMA!

Sınava Hazırlık Kitabımızın 1. ve 2. Baskılarını alan üyelerimiz aşağıda tablo halinde sunduğumuz uyarıyı dikkate almalıdırlar.

KONU

SAYFA

NO

SORU NO

DOĞRU CEVAP

İlköğretim Kurumları Yönetmeliği

1. baskı 419

2. baskı 345

7.soru

A

4483 Sayılı Kanun

1. baskı 183

2. baskı 109

4.soru

D

İlköğretim Kurumları Yönetmeliği

1. baskı 422

2. baskı 348

6. Soru C Seçeneği “İller arası nakillerde en çok beş günlük süre devamsızlıktan sayılmaz”

Not: Ayrıca kitabın Birinci Baskısında 126. Sayfada, İkinci Baskısında ise 52. Sayfada yer alan 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunun “Devlet Memurluğundan Çıkarılma” cezasını gerektiren fiiller dizgide sehven yanlış yazılmıştır. Doğrusu aşağıdaki şekildedir.

1. İdeolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, "kamu hizmetlerinin yürütülmesini engelleme", işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek veya yardımda bulunmak,

2. Yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek,

3. Siyasi partiye girmek,

4. Özürsüz olarak bir yılda toplam 20 gün göreve gelmemek,

5. Savaş, olağanüstü hal veya genel afetlere ilişkin konularda amirlerin verdiği görev veya emirleri yapmamak,

6. Amirlerine, maiyetindekilere ve iş sahiplerine fiili tecavüzde bulunmak,

7. Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak,

8. Yetki almadan gizli bilgileri açıklamak,

9. Siyasi ve ideolojik eylemlerden arananları görev mahallinde gizlemek,

10. Yurt dışında Devletin itibarını düşürecek veya görev haysiyetini zedeleyecek tutum ve davranışlarda bulunmak,

11. 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanuna aykırı fiilleri işlemek

 




0 Yorum - Yorum Yaz
S.NO.Adı SoyadıBaşvuru TipiAlanıPuanıAnadolu DurumuYerleştiği Kurum
1MEHMET İZMİRLİMüdür YardımcısıSınıf Öğretmenliği15,66 DENİZLİ/MERKEZ (139994) IRLIGANLI ŞEHİT PİYADE ONBAŞI BAYRAM GÜZEL İLKÖĞRETİM OKULU
2İSMAİL EROĞLUMüdür YardımcısıMakine Tek./Makine ve Kalıp22,13 DENİZLİ/MERKEZ (140087) ATATÜRK TEKNİK VE ENDÜSTRİ MESLEK LİSESİ
1MUSTAFA ERMİŞMüdürİ.H.L. Meslek Dersleri49,6 DENİZLİ/MERKEZ (140122) CEDİDE ABALIOĞLU ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ
4MEHMET ERDAYMüdür YardımcısıSınıf Öğretmenliği13,03 DENİZLİ/ÇİVRİL (141152) 30 AĞUSTOS İLKÖĞRETİM OKULU
5MEHMET İLKAYMüdür BaşyardımcısıFransızca18,97 DENİZLİ/TAVAS (141691) TAVAS ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ
6MUSTAFA KADIOĞLUMüdür YardımcısıTürk Dili ve Edebiyatı17,95 DENİZLİ/TAVAS (141691) TAVAS ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ
7RAMAZAN YAVAŞMüdür YardımcısıSınıf Öğretmenliği24,32 DENİZLİ/TAVAS (141701) HALK EĞİTİM MERKEZİ
8ÖMER PALAZMüdür YardımcısıTürkçe26,65 DENİZLİ/ÇİVRİL (310582) KAMEROĞLU KARDEŞLER CUMHURİYET İLKÖĞRETİM OKULU
9HÜDAVERDİ ÖKMüdür YardımcısıSınıf Öğretmenliği24,81 DENİZLİ/MERKEZ (332455) ARİF YALINKAYA İLKÖĞRETİM OKULU
10ADEM ŞENTÜRKMüdür BaşyardımcısıFen ve Teknoloji23,06 DENİZLİ/MERKEZ (332467) DOĞAN DEMİRCİOĞLU EMSAN İLKÖĞRETİM OKULU
11ERTUĞRUL CANATANMüdür YardımcısıSınıf Öğretmenliği18,31 DENİZLİ/MERKEZ (458817) KAYHAN MEHMET ATMACA İLKÖĞRETİM OKULU
12HALİL KESKİNMüdür YardımcısıSınıf Öğretmenliği11,89 DENİZLİ/MERKEZ (459404) VAKIFBANK İLKÖĞRETİM OKULU
2TİMUR ANGINMüdürSınıf Öğretmenliği22,45 DENİZLİ/MERKEZ (753817) GÜLTEPE REŞAT VURAL İLKÖĞRETİM OKULU
14VEDAT SAVAŞMüdür YardımcısıSınıf Öğretmenliği17,95 DENİZLİ/MERKEZ (865510) YENİŞEHİR MİMAR SİNAN İLKÖĞRETİM OKULU
15AHMET BAKİ TOKGÖZMüdür Başyardımcısıİlköğretim Matematik Öğr.21,21 DENİZLİ/MERKEZ (966483) VALİ RECEP YAZICIOĞLU İLKÖĞRETİM OKULU
16ERDEN ÇOBANMüdür YardımcısıFizik16,95- Fen LisesiDENİZLİ/MERKEZ (974047) AYDEM FEN LİSESİ
17MESUT ÖZSOYMüdür YardımcısıTürkçe18,31 DENİZLİ/MERKEZ (139970) FATİH İLKÖĞRETİM OKULU
18NURİ AYKUTMüdür YardımcısıBeden Eğitimi13,68 DENİZLİ/HONAZ (139982) KAKLIK İLKÖĞRETİM OKULU
19BEKİR KAYMAKCIMüdür YardımcısıSınıf Öğretmenliği21,06 DENİZLİ/MERKEZ (140134) HALK EĞİTİM MERKEZİ VE AKŞAM SANAT OKULU
20MUSTAFA ŞENLİKCİMüdür YardımcısıMatematik16,32 DENİZLİ/TAVAS (281764) HANİFE VE AHMET PARALI TEKNİK VE ENDÜSTRİ MESLEK LİSESİ
21ALİ İHSAN COŞKUNMüdür Yardımcısıİnşaat Tek./Yapı Tasarımı16,53 DENİZLİ/TAVAS (290928) TAVAS MEHMET KISAOĞLU MESLEKİ EĞİTİM MERKEZİ
22ADEM AKYOLMüdür YardımcısıSınıf Öğretmenliği16,51 DENİZLİ/MERKEZ (332443) MUSA-HATİCE ÇELİKKOL İLKÖĞRETİM OKULU
23HALİL İBRAHİM DURMAZMüdür YardımcısıTürkçe13,57 DENİZLİ/GÜNEY (363900) KERİMLER İLKÖĞRETİM OKULU
3ASIM UZAKGİDERMüdürFen ve Teknoloji22,92 DENİZLİ/MERKEZ (459083) BAĞBAŞI HÜSAMETTİN KULAKLI İLKÖĞRETİM OKULU
25SALİH ÖZKANMüdür YardımcısıSınıf Öğretmenliği16,44 DENİZLİ/MERKEZ (459357) TEVFİK FİKRET KAYA İLKÖĞRETİM OKULU
26KENAN ŞAHİNKESENMüdür YardımcısıSınıf Öğretmenliği15,56 DENİZLİ/MERKEZ (877046) ÜÇLER İLKÖĞRETİM OKULU
27İSMAİL SARIOĞLUMüdür YardımcısıMakine Tek./Makine ve Kalıp21,01 DENİZLİ/SARAYKÖY (905157) SARAYKÖY MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİM MERKEZİ
4İSMAİL GÜNDÜZMüdürFizik23,98 DENİZLİ/MERKEZ (967409) HASAN TEKİN ADA ANADOLU LİSESİ
29BÜNYAMİN ÜNMEKMüdür BaşyardımcısıCoğrafya21,93 DENİZLİ/TAVAS (971508) TAVAS ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ
30İZZET SALANMüdür YardımcısıMakine Tek./Makine ve Kalıp23,08 DENİZLİ/MERKEZ (973320) ORHAN ABALIOĞLU TEKNİK VE ENDÜSTRİ MESLEK LİSESİ
31ŞERİF SELÇUKMüdür YardımcısıTarih19,65- Fen LisesiDENİZLİ/MERKEZ (974001) İBRAHİM CİNKAYA SOSYAL BİLİMLER LİSESİ
32DEVRAN AYDEMİRMüdür YardımcısıFizik15,98 DENİZLİ/MERKEZ (140063) MEHMET AKİF ERSOY LİSESİ
33MURAT DEMİRHANMüdür YardımcısıDin Kült. ve Ahl.Bil.21,82 DENİZLİ/MERKEZ (140122) CEDİDE ABALIOĞLU ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ
34AHMET ABAKMüdür YardımcısıElektrik-Elektronik Tek./Elektrik17,02 DENİZLİ/MERKEZ (140146) VALİ NECATİ BİLİCAN MESLEKİ EĞİTİM MERK.
35EYÜP ŞAHİNMüdür YardımcısıMatematik19,23 DENİZLİ/ÇİVRİL (300314) ÇİVRİL EMİNE ÖZCAN ANADOLU LİSESİ
5ALİ KELCİMüdürTürkçe26,77 DENİZLİ/MERKEZ (332455) ARİF YALINKAYA İLKÖĞRETİM OKULU
37HAFİZE ÖZCANMüdür YardımcısıSınıf Öğretmenliği22,82 DENİZLİ/MERKEZ (332467) DOĞAN DEMİRCİOĞLU EMSAN İLKÖĞRETİM OKULU
6HALİL ŞÜYÜNMüdürSınıf Öğretmenliği21,64 DENİZLİ/TAVAS (363625) SAİT KALAYCIOĞLU İLKÖĞRETİM OKULU
39SELİM AKTAŞMüdür YardımcısıSınıf Öğretmenliği16,37 DENİZLİ/TAVAS (462491) YORGA HACI FATMA TOPALAN İLKÖĞRETİM OKULU
40SEYHAN COŞKUNMüdür BaşyardımcısıTürk Dili ve Edebiyatı22,59 DENİZLİ/MERKEZ (883123) LÜTFİ EGE ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ
41MUSTAFA KUNDAKÇIMüdür YardımcısıDin Kült. ve Ahl.Bil.19,03 DENİZLİ/MERKEZ (970960) YEŞİLKÖY İBRAHİM CENGİZ İLKÖĞRETİM OKULU
42AHMET KOCASARIMüdür YardımcısıTarih15,53 DENİZLİ/MERKEZ (140109) DENİZLİ İMKB KIZ TEKNİK VE MESLEK LİSESİ
43OSMAN ACARMüdür YardımcısıTekstil Tek./Tekstil Dokuma-Örme16,05 DENİZLİ/MERKEZ (140146) VALİ NECATİ BİLİCAN MESLEKİ EĞİTİM MERK.
44TALAT ÇELİKKAYAMüdür YardımcısıTarih18,74 DENİZLİ/BAKLAN (270253) HALK EĞİTİM MERKEZİ
45HALİT SAĞIÇIMAKMüdür YardımcısıTürkçe22,34 DENİZLİ/MERKEZ (332492) ZAFERİYE ABALIOĞLU İLKÖĞRETİM OKULU
46ÖMER SAATÇIMüdür YardımcısıSınıf Öğretmenliği13,67 DENİZLİ/MERKEZ (376023) GÜZELPINAR YAVUZLAR BALIKÇILIK A.Ş.HACI ÖMER YAVUZ İLKÖĞRETİM OKULU
47ALİ ALACAGÖZMüdür Yardımcısıİlköğretim Matematik Öğr.22,04 DENİZLİ/MERKEZ (459298) MERKEZ EFENDI İLKÖĞRETİM OKULU
48MEHMET AVCIMüdür YardımcısıSınıf Öğretmenliği24,81 DENİZLİ/MERKEZ (462466) GAZİ İLKÖĞRETİM OKULU
49ŞÜKRÜ DENİZMüdür Yardımcısıİ.H.L. Meslek Dersleri24,17 DENİZLİ/MERKEZ (964461) DENİZLİ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ
7EMİN ÖNDERMüdürTarih26,92 DENİZLİ/MERKEZ (967316) CUMHURİYET ANADOLU LİSESİ
51HASAN ALTANMüdür YardımcısıBiyoloji18,81 DENİZLİ/MERKEZ (972703) HİLMİ ÖZCAN ANADOLU LİSESİ
52MEHMET KARAMüdür YardımcısıTarih18,79 DENİZLİ/MERKEZ (973070) KAYHAN 75. YIL TİCARET MESLEK LİSESİ
53YUSUF KENAN ÖZDEMİRMüdür BaşyardımcısıElektrik-Elektronik Tek./Elektrik27,95 DENİZLİ/MERKEZ (973320) ORHAN ABALIOĞLU TEKNİK VE ENDÜSTRİ MESLEK LİSESİ
54MUAZZEZ GÜNEYMüdür BaşyardımcısıGiyim Üretim Teknolojisi23,26 DENİZLİ/MERKEZ (140087) ATATÜRK TEKNİK VE ENDÜSTRİ MESLEK LİSESİ
55NURİ KÜÇÜKELYASMüdür YardımcısıMotorlu Araçlar Teknolojisi26,13 DENİZLİ/MERKEZ (140146) VALİ NECATİ BİLİCAN MESLEKİ EĞİTİM MERK.
56ÖMER ÖZÇELİKMüdür YardımcısıTarih13,71 DENİZLİ/BULDAN (140600) HALK EĞİTİM MERKEZİ
57ALİ OYANMüdür YardımcısıSınıf Öğretmenliği16,72 DENİZLİ/KALE (141380) HALK EĞİTİM MERKEZİ
58ZAFER USLUMüdür YardımcısıGörsel Sanatlar/Resim10,69 DENİZLİ/MERKEZ (228710) POLİS AMCA EĞİTİM UYGULAMA OKULU VE İŞ EĞİTİM MERKEZİ
59İSMAİL LİMONCUMüdür BaşyardımcısıSınıf Öğretmenliği21,92 DENİZLİ/MERKEZ (376011) ATATÜRK İLKÖĞRETİM OKULU
60HÜSEYİN CANERMüdür YardımcısıSınıf Öğretmenliği22,26 DENİZLİ/MERKEZ (458758) MERKEZ İLKÖĞRETİM OKULU
8YILMAZ BENLİOĞLUMüdürSınıf Öğretmenliği22,79 DENİZLİ/MERKEZ (458817) KAYHAN MEHMET ATMACA İLKÖĞRETİM OKULU
62ŞABAN APAMüdür YardımcısıSınıf Öğretmenliği19,29 DENİZLİ/MERKEZ (459249) ADİL DEMİREREN MUSTAFA MUSOĞLU İLKÖĞRETİM OKULU
63MUHİTTİN MEHMET TOPAMüdür BaşyardımcısıSınıf Öğretmenliği19,57 DENİZLİ/MERKEZ (459298) MERKEZ EFENDI İLKÖĞRETİM OKULU
9ABDİL SARIMüdürFen ve Teknoloji25,10 DENİZLİ/MERKEZ (459333) AHMET NURİ ERİKOĞLU İLKÖĞRETİM OKULU
65FERHAT TEKİNMüdür YardımcısıSınıf Öğretmenliği21,43 DENİZLİ/SERİNHİSAR (462861) SALİH ESEN İLKÖĞRETİM OKULU
66DURMUŞ OĞUZALPMüdür YardımcısıSosyal Bilgiler19,50 DENİZLİ/MERKEZ (463734) RAŞİT ÖZKARDEŞ İLKÖĞRETİM OKULU
67HÜLYA EVGİNMüdür YardımcısıOkul Öncesi Öğrt21,17 DENİZLİ/MERKEZ (751831) ZÜBEYDE HANIM ANAOKULU
68KEMAL TÜFEKÇİMüdür YardımcısıMatematik17,57 DENİZLİ/MERKEZ (811461) YUNUS EMRE TİCARET MESLEK LİSESİ
69HÜSAMETTİN KÜÇÜKÇALMüdür YardımcısıDin Kült. ve Ahl.Bil.23,69 DENİZLİ/MERKEZ (963910) DENİZLİ MUSTAFA KAYNAK ANADOLU LİSESİ
70SABRİ TANRISEVERMüdür BaşyardımcısıTarih20,02 DENİZLİ/MERKEZ (972819) KAZIM KAYNAK ANADOLU LİSESİ
71MEHMET KUZUMüdür YardımcısıAlmanca17,00 DENİZLİ/HONAZ (973764) HİMMET-NİMET ÖZÇELİK ANADOLU LİSESİ
72BAYRAM İŞLEKMüdür YardımcısıSınıf Öğretmenliği15,77 DENİZLİ/MERKEZ (139849) BAŞKARCI MUSTAFA KULAKLI İLKÖĞRETİM OKULU
73RAHMİ YONGACIMüdür YardımcısıCoğrafya16,04 DENİZLİ/MERKEZ (140063) MEHMET AKİF ERSOY LİSESİ
74EROL YAZICIMüdür YardımcısıKimya/Kimya Teknolojisi15,37 DENİZLİ/MERKEZ (140109) DENİZLİ İMKB KIZ TEKNİK VE MESLEK LİSESİ
75TÜRKER ERASLANMüdür YardımcısıMakine Tek./Makine Ressamlığı21,53 DENİZLİ/MERKEZ (140146) VALİ NECATİ BİLİCAN MESLEKİ EĞİTİM MERK.
76ALAADDİN ŞENGÜNMüdür YardımcısıSınıf Öğretmenliği18,30 DENİZLİ/MERKEZ (252676) HULUSİ KULAKLI İLKÖĞRETİM OKULU
77YUSUF PEHLİVANMüdür YardımcısıTarih14,25 DENİZLİ/AKKÖY (262763) SEMA ABDURRAHMAN KARAMANLIOĞLU OTELCİLİK VE TURİZM MESLEK LİSESİ
78OKTAY DEMİRAYAKMüdür YardımcısıBeden Eğitimi11,27 DENİZLİ/SARAYKÖY (269405) İMAM HATİP LİSESİ
79SÜLEYMAN BEKTAŞMüdür YardımcısıMetal Teknolojisi20,58 DENİZLİ/ACIPAYAM (290713) MESLEKİ EĞİTİM MERKEZİ
10YUSUF ALTUNBAŞMüdürSınıf Öğretmenliği23,56 DENİZLİ/MERKEZ (332479) OKUL YAPTIRMA VE YAŞATMA DERNEĞİ İLKÖĞRETİM OKULU
81MEHMET MUTLUTÜRKMüdür YardımcısıAhşap Teknolojisi17,10 DENİZLİ/MERKEZ (337314) ÇAMLIK İLKÖĞRETİM OKULU VE İŞ OKULU
11METİN BİLKİMüdürSınıf Öğretmenliği23,30 DENİZLİ/MERKEZ (458974) BAHÇELİEVLER İLKÖĞRETİM OKULU
83HASAN GÖKGÖZMüdür YardımcısıSınıf Öğretmenliği31,34 DENİZLİ/MERKEZ (459022) AHMET NURİ ÖZSOY İLKÖĞRETİM OKULU
84YEŞİM SÖZERMüdür YardımcısıOkul Öncesi Öğrt19,35 DENİZLİ/MERKEZ (751843) FAHRİ AKÇAKOCA ANAOKULU
85MEHMET ZAFER DUMLUPINARMüdür Başyardımcısıİngilizce11,06 DENİZLİ/MERKEZ (967316) CUMHURİYET ANADOLU LİSESİ
86MUHAMMET KOSULMüdür YardımcısıCoğrafya19,19 DENİZLİ/MERKEZ (970428) SERVERGAZİ İMKB KIZ TEKNİK VE MESLEK LİSESİ
87YUSUF AKKAYAMüdür YardımcısıTürk Dili ve Edebiyatı19,79 DENİZLİ/MERKEZ (972819) KAZIM KAYNAK ANADOLU LİSESİ
88RAMAZAN GÜNGÖRMüdür Yardımcısıİ.H.L. Meslek Dersleri25,49 DENİZLİ/ACIPAYAM (974023) ACIPAYAM ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ
89NECATİ ÖNALMüdür YardımcısıBiyoloji19,73 DENİZLİ/MERKEZ (974032) DR.BEKİR SIDDIK MÜFTÜLER ANADOLU SAĞLIK MESLEK LİSESİ
90MEVLÜT ALTINTAŞMüdür YardımcısıSosyal Bilgiler19,24 DENİZLİ/MERKEZ (974095) SAADET ERİKOĞLU İLKÖĞRETİM OKULU
12BAYRAM ALİ YILMAZMüdürBeden Eğitimi29,03 DENİZLİ/MERKEZ (140075) DENİZLİ ANADOLU LİSESİ
92HAMZA KURTMüdür YardımcısıMakine Tek./Makine ve Kalıp27,56 DENİZLİ/MERKEZ (140087) ATATÜRK TEKNİK VE ENDÜSTRİ MESLEK LİSESİ
93KADİR ATEŞMüdür YardımcısıMakine Tek./Makine ve Kalıp22,83 DENİZLİ/MERKEZ (140087) ATATÜRK TEKNİK VE ENDÜSTRİ MESLEK LİSESİ
94RAMAZAN TEKİNMüdür BaşyardımcısıMetal Teknolojisi18,91 DENİZLİ/MERKEZ (140146) VALİ NECATİ BİLİCAN MESLEKİ EĞİTİM MERK.
95MUSTAFA ÇIRAYMüdür YardımcısıElektrik-Elektronik Tek./Elektrik25,31 DENİZLİ/MERKEZ (140146) VALİ NECATİ BİLİCAN MESLEKİ EĞİTİM MERK.
96ZAFER GÜNDOĞDUMüdür YardımcısıFen ve Teknoloji12,69 DENİZLİ/ACIPAYAM (140374) KELEKÇİ GAZİ İLKÖĞRETİM OKULU
97RİFAT TUĞRULMüdür YardımcısıSınıf Öğretmenliği21,36 DENİZLİ/ÇAL (140839) HALK EĞİTİM MERKEZİ
98MEHMET DEREBAŞOĞLUMüdür YardımcısıGörsel Sanatlar/Resim18,33 DENİZLİ/MERKEZ (285463) ALİ BAYSAL İLKÖĞRETİM OKULU
99HASAN ULUSOYMüdür YardımcısıSınıf Öğretmenliği20,29 DENİZLİ/MERKEZ (459298) MERKEZ EFENDI İLKÖĞRETİM OKULU
100MEHMET EMİN ATMACAMüdür YardımcısıSınıf Öğretmenliği19,57 DENİZLİ/MERKEZ (462358) HACI HASAN ALİ KÖMÜRCÜOĞLU İLKÖĞRETİM OKULU
101ŞULE GÖNÜLDEŞMüdür YardımcısıBeden Eğitimi26,14- Fen LisesiDENİZLİ/MERKEZ (865020) EĞİTİM KURUMLARI YAPTIRMA VE YAŞATMA DERNEĞİ DENİZLİ GÖRME ENGELLİLER İLKÖĞRETİM OKULU
13ENVER KAPLANMüdürTürk Dili ve Edebiyatı25,75 DENİZLİ/MERKEZ (963910) DENİZLİ MUSTAFA KAYNAK ANADOLU LİSESİ
14BEKİR HALATCIMüdürDin Kült. ve Ahl.Bil.44,74 DENİZLİ/MERKEZ (964461) DENİZLİ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ
15RAMAZAN GÜRBÜZELMüdürCoğrafya22,91 DENİZLİ/MERKEZ (967315) DENİZLİ LİSESİ
105MUSA HACIALİOĞLUMüdür YardımcısıMakine Tek./Makine ve Kalıp24,79 DENİZLİ/MERKEZ (140087) ATATÜRK TEKNİK VE ENDÜSTRİ MESLEK LİSESİ
106FARUK CANMüdür BaşyardımcısıSosyal Bilgiler29,13 DENİZLİ/MERKEZ (215190) YEŞİLKÖY İŞİTME ENGELLİLER İLKÖĞRETİM O
107ÖMER ÖZDEMİRMüdür YardımcısıMetal Teknolojisi16,87 DENİZLİ/AKKÖY (339325) HALK EĞİTİM MERKEZİ
108SUAT ÇETİNKAYAMüdür YardımcısıSınıf Öğretmenliği22,41 DENİZLİ/MERKEZ (383860) LÜTFİ EGE İLKÖĞRETİM OKULU
109ERTUĞRUL KUŞCUMüdür YardımcısıBeden Eğitimi21,39 DENİZLİ/MERKEZ (458758) MERKEZ İLKÖĞRETİM OKULU
110İLHAN BULUTMüdür YardımcısıSınıf Öğretmenliği16,88 DENİZLİ/MERKEZ (458974) BAHÇELİEVLER İLKÖĞRETİM OKULU
111HAYATİ BAZMüdür BaşyardımcısıSınıf Öğretmenliği15,91 DENİZLİ/MERKEZ (462574) DENTAŞ İLKÖĞRETİM OKULU
112TUNCER AKÇALIMüdür YardımcısıSınıf Öğretmenliği11,46 DENİZLİ/SARAYKÖY (869270) ATATÜRK İLKÖĞRETİM OKULU
113ALİ KAPLANMüdür YardımcısıSınıf Öğretmenliği18,87 DENİZLİ/MERKEZ (966483) VALİ RECEP YAZICIOĞLU İLKÖĞRETİM OKULU
114NERİMAN SİMİTCİMüdür YardımcısıGiyim Üretim Teknolojisi23,72 DENİZLİ/MERKEZ (970428) SERVERGAZİ İMKB KIZ TEKNİK VE MESLEK LİSESİ
16MUSTAFA İRİTAŞMüdürTarih20,19 DENİZLİ/MERKEZ (972820) NEVZAT ERTEN ANADOLU LİSESİ
118MEHMET URHANMüdür Yardımcısıİnşaat Tek./Yapı Tasarımı24,71 DENİZLİ/MERKEZ (973320) ORHAN ABALIOĞLU TEKNİK VE ENDÜSTRİ MESLEK LİSESİ



0 Yorum - Yorum Yaz

Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirmelerine İlişkin Yönetmeliğin 22. maddesi gereğince 2011 yılı zorunlu yer değiştirmeye tabi yöneticilerin listesi ektedir. Listeyi indirmek için tıklayınız.

 30/09/2011 TARİHLİ     MÜDÜR YARDIMCILARI LİSTESİ     S.No TC Kimlik No Adı Soyadı Alanı Görev Yeri İli İlçesi Şu Anda Kadrosunun Bulunduğu Okulda Asil Müdür Yardımcısı Olarak Göreve Başlama Tarihi Şu Anda Kadrosunun Bulunduğu Okulda Asil Müdür Yardımcısı Olarak Hizmet Yılı   1 30736415694  ADEM AKYOL  Sınıf Öğretmenliği  Irlıganlı Şehit Piyade Onbaşı Bayram Güzel İlköğretim Okulu  DENİZLİ  MERKEZ  16.06.2003 30.09.2011 8 YIL 3 AY 14 GÜN 2 15067927344  AHMET ABAK  Elektrik-Elektronik Tek./Elektrik  Mesleki Eğitim Merkezi  DENİZLİ  ACIPAYAM  13.04.1998 30.09.2011 13 YIL 5 AY 17 GÜN 3 39817120304  AHMET KOCASARI  Tarih  Sarayköy Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi  DENİZLİ  SARAYKÖY  21.02.2003 30.09.2011 8 YIL 7 AY 9 GÜN 4 34090303956  ALAADDİN ŞENGÜN  Sınıf Öğretmenliği  Adil Demireren Mustafa Musoğlu İlköğretim Okulu  DENİZLİ  MERKEZ  23.05.1997 30.09.2011 14 YIL 4 AY 7 GÜN 5 32581362482  ALİ ALACAGÖZ  İlköğretim Matematik Öğr.  Arif Yalınkaya İlköğretim Okulu  DENİZLİ  MERKEZ  24.03.1997 30.09.2011 14 YIL 6 AY 6 GÜN 6 67585104578  ALİ İHSAN COŞKUN  İnşaat Tek./Yapı Tasarımı  Halk Eğitim Merkezi  DENİZLİ  KALE  10.06.2003 30.09.2011 8 YIL 3 AY 20 GÜN 7 12257032888  ALİ İHSAN YÜCE  Sınıf Öğretmenliği  Salih Esen İlköğretim Okulu  DENİZLİ  SERİNHİSAR  04.11.2002 30.09.2011 8 YIL 10 AY 26 GÜN 8 35587248798  ALİ KAPLAN  Sınıf Öğretmenliği  Atatürk İlköğretim Okulu  DENİZLİ  SARAYKÖY  23.05.2002 30.09.2011 9 YIL 4 AY 7 GÜN 9 12350027538  ALİ OYAN  Sınıf Öğretmenliği  Mehmet Oray İlköğretim Okulu  DENİZLİ  KALE  01.10.2001 30.09.2011 9 YIL 11 AY 29 GÜN 10 43051007000  BAYRAM İŞLEK  Sınıf Öğretmenliği  Yeşilköy İbrahim Cengiz İlköğretim Okulu  DENİZLİ  MERKEZ  10.03.2000 30.09.2011 11 YIL 6 AY 20 GÜN 11 39901111140  BEKİR KAYMAKCI  Sınıf Öğretmenliği  Merkez Efendı İlköğretim Okulu  DENİZLİ  MERKEZ  15.06.1993 30.09.2011 18 YIL 3 AY 15 GÜN 12 35383261618  BİLAL MANTARCI  Sınıf Öğretmenliği  Mükerrem-Mehmet Eke İlköğretim Okulu  DENİZLİ  MERKEZ  31.10.1997 30.09.2011 13 YIL 10 AY 30 GÜN 13 12989007680  BURHAN AKŞİT  Sınıf Öğretmenliği  Hacı Hasan Ali Kömürcüoğlu İlköğretim Okulu  DENİZLİ  MERKEZ  10.11.1999 30.09.2011 11 YIL 10 AY 20 GÜN 14 33658316162  DEVRAN AYDEMİR  Fizik  Halk Eğitim Merkezi  DENİZLİ  AKKÖY  07.08.2003 30.09.2011 8 YIL 1 AY 23 GÜN 15 24064618674  DURMUŞ OĞUZALP  Sosyal Bilgiler  Kelekçi Gazi İlköğretim Okulu  DENİZLİ  ACIPAYAM  24.09.1991 30.09.2011 20 YIL 0 AY 6 GÜN 16 20035417574  ERDEN ÇOBAN  Fizik  Denizli Erbakır Fen Lisesi  DENİZLİ  MERKEZ  01.07.2002 30.09.2011 9 YIL 2 AY 29 GÜN 17 35509256634  EROL YAZICI  Kimya/Kimya Teknolojisi  Kazım Kaynak Anadolu Lisesi  DENİZLİ  MERKEZ  22.03.2000 30.09.2011 11 YIL 6 AY 8 GÜN 18 40768090004  ERTUĞRUL CANATAN  Sınıf Öğretmenliği  Duacılı Ahmet Güdücü İlköğretim Okulu  DENİZLİ  SARAYKÖY  07.11.1998 30.09.2011 12 YIL 10 AY 23 GÜN 19 20977742604  ERTUĞRUL KUŞCU  Beden Eğitimi  Pamukkale İlköğretim Okulu  DENİZLİ  MERKEZ  09.03.2000 30.09.2011 11 YIL 6 AY 21 GÜN 20 13414986938  EYÜP ŞAHİN  Matematik  Çivril Anadolu İmam Hatip Lisesi  DENİZLİ  ÇİVRİL  02.11.1990 30.09.2011 20 YIL 10 AY 28 GÜN 21 31912356954  FERHAT TEKİN  Sınıf Öğretmenliği  Darıveren İlköğretim Okulu  DENİZLİ  ACIPAYAM  13.10.1998 30.09.2011 12 YIL 11 AY 17 GÜN 22 15109934170  HAFİZE ÖZCAN  Sınıf Öğretmenliği  Gazi İlköğretim Okulu  DENİZLİ  MERKEZ  11.09.1995 30.09.2011 16 YIL 0 AY 19 GÜN 23 27358525726  HALİL İBRAHİM DURMAZ  Türkçe  Güney Çok Programlı Lisesi  DENİZLİ  GÜNEY  05.10.2001 30.09.2011 9 YIL 11 AY 25 GÜN 24 19630787304  HALİL KESKİN  Sınıf Öğretmenliği  Ahmet Nuri Özsoy İlköğretim Okulu  DENİZLİ  MERKEZ  05.10.2001 30.09.2011 9 YIL 11 AY 25 GÜN 25 40057114428  HALİT SAĞIÇIMAK  Türkçe  Raşit Özkardeş İlköğretim Okulu  DENİZLİ  MERKEZ  24.11.2000 30.09.2011 10 YIL 10 AY 6 GÜN 26 29005454144  HAMZA KURT  Makine Tek./Makine ve Kalıp  Vali Necati Bilican Mesleki Eğitim Merk.  DENİZLİ  MERKEZ  12.11.1987 30.09.2011 23 YIL 10 AY 18 GÜN 27 40915057102  HASAN ALTAN  Biyoloji  Mehmet Akif Ersoy Lisesi  DENİZLİ  MERKEZ  11.09.1990 30.09.2011 21 YIL 0 AY 19 GÜN 28 37537178506  HASAN GÖKGÖZ  Sınıf Öğretmenliği  Musa Kazım Manasır İlköğretim Okulu  DENİZLİ  MERKEZ  19.11.2001 30.09.2011 9 YIL 10 AY 11 GÜN 29 41914037942  HASAN ULUSOY  Sınıf Öğretmenliği  Fatih İlköğretim Okulu  DENİZLİ  MERKEZ  01.09.2000 30.09.2011 11 YIL 0 AY 29 GÜN 30 27622528408  HÜDAVERDİ ÖK  Sınıf Öğretmenliği  Vakıfbank İlköğretim Okulu  DENİZLİ  MERKEZ  01.03.1990 30.09.2011 21 YIL 6 AY 29 GÜN 31 30799414276  HÜLYA EVGİN  Okul Öncesi Öğrt  Fahri Akçakoca Anaokulu  DENİZLİ  MERKEZ  17.11.1997 30.09.2011 13 YIL 10 AY 13 GÜN 32 32074356066  HÜSAMETTİN KÜÇÜKÇAL  Din Kült. ve Ahl.Bil.  Cumhuriyet İlköğretim Okulu  DENİZLİ  BAKLAN  15.11.2001 30.09.2011 9 YIL 10 AY 15 GÜN 33 38581154218  HÜSEYİN CANER  Sınıf Öğretmenliği  Merkez Efendı İlköğretim Okulu  DENİZLİ  MERKEZ  18.12.2000 30.09.2011 10 YIL 9 AY 12 GÜN 34 19558788292  İLHAN BULUT  Sınıf Öğretmenliği  Zaferiye Abalıoğlu İlköğretim Okulu  DENİZLİ  MERKEZ  24.04.1997 30.09.2011 14 YIL 5 AY 6 GÜN 35 20623753480  İSMAİL EROĞLU  Makine Tek./Makine ve Kalıp  Vali Necati Bilican Mesleki Eğitim Merk.  DENİZLİ  MERKEZ  07.08.2000 30.09.2011 11 YIL 1 AY 23 GÜN 36 29125469356  İSMAİL SARIOĞLU  Makine Tek./Makine ve Kalıp  Vali Necati Bilican Mesleki Eğitim Merk.  DENİZLİ  MERKEZ  25.10.1994 30.09.2011 16 YIL 11 AY 5 GÜN 37 32596354052  İZZET SALAN  Makine Tek./Makine ve Kalıp  Vali Necati Bilican Mesleki Eğitim Merk.  DENİZLİ  MERKEZ  27.03.1991 30.09.2011 20 YIL 6 AY 3 GÜN 38 26833531696  KADİR ATEŞ  Makine Tek./Makine ve Kalıp  Orhan Abalıoğlu Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi  DENİZLİ  MERKEZ  04.05.2001 30.09.2011 10 YIL 4 AY 26 GÜN 39 30397408004  KEMAL TÜFEKÇİ  Matematik  Kayhan 75. Yıl Ticaret Meslek Lisesi  DENİZLİ  MERKEZ  02.10.2001 30.09.2011 9 YIL 11 AY 28 GÜN 40 12644019232  KENAN ŞAHİNKESEN  Sınıf Öğretmenliği  Merkez Efendı İlköğretim Okulu  DENİZLİ  MERKEZ  06.05.1997 30.09.2011 14 YIL 4 AY 24 GÜN 41 35479259284  MEFTUNE CANDEMİR  Fransızca  Atatürk İlköğretim Okulu  DENİZLİ  MERKEZ  05.09.2000 30.09.2011 11 YIL 0 AY 25 GÜN 42 40711084500  MEHMET AVCI  Sınıf Öğretmenliği  Sevil Kaynak İlköğretim Okulu  DENİZLİ  MERKEZ  24.10.2001 30.09.2011 9 YIL 11 AY 6 GÜN 43 28816460870  MEHMET ÇELİK  Sınıf Öğretmenliği  Yeşilyuva Şehit Üsteğmen Ahmet Şevki Evin İlköğretim Okulu  DENİZLİ  ACIPAYAM  19.03.1990 30.09.2011 21 YIL 6 AY 11 GÜN 44 41038073826  MEHMET DEREBAŞOĞLU  Görsel Sanatlar/Resim  Başkarcı Mustafa Kulaklı İlköğretim Okulu  DENİZLİ  MERKEZ  20.10.1988 30.09.2011 22 YIL 11 AY 10 GÜN 45 17803844106  MEHMET EMİN AŞCI  Sosyal Bilgiler  Merkez İlköğretim Okulu  DENİZLİ  MERKEZ  08.11.2001 30.09.2011 9 YIL 10 AY 22 GÜN 46 22132689632  MEHMET EMİN ATMACA  Sınıf Öğretmenliği  Halk Eğitim Merkezi  DENİZLİ  ÇARDAK  16.12.2002 30.09.2011 8 YIL 9 AY 14 GÜN 47 30568415732  MEHMET ERDAY  Sınıf Öğretmenliği  Kameroğlu Kardeşler Cumhuriyet İlköğretim Okulu  DENİZLİ  ÇİVRİL  19.06.2000 30.09.2011 11 YIL 3 AY 11 GÜN 48 29497457524  MEHMET İZMİRLİ  Sınıf Öğretmenliği  Tevfik Fikret Kaya İlköğretim Okulu  DENİZLİ  MERKEZ  26.10.1999 30.09.2011 11 YIL 11 AY 4 GÜN 49 25867558310  MEHMET KARA  Tarih  Yunus Emre Ticaret Meslek Lisesi  DENİZLİ  MERKEZ  23.03.2000 30.09.2011 11 YIL 6 AY 7 GÜN 50 23983642838  MEHMET KUZU  Almanca  Atatürk Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi  DENİZLİ  MERKEZ  13.09.1995 30.09.2011 16 YIL 0 AY 17 GÜN 51 37780161126  MEHMET MUTLUTÜRK  Ahşap Teknolojisi  Yeşilköy İşitme Engelliler İlköğretim O  DENİZLİ  MERKEZ  14.12.1999 30.09.2011 11 YIL 9 AY 16 GÜN 52 32149366464  MEHMET URHAN  İnşaat Tek./Yapı Tasarımı  Tavas Mehmet Kısaoğlu Mesleki Eğitim Merkezi  DENİZLİ  TAVAS  21.03.1997 30.09.2011 14 YIL 6 AY 9 GÜN 53 42262018768  MEHMET YAŞAR  Motorlu Araçlar Teknolojisi  Orhan Abalıoğlu Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi  DENİZLİ  MERKEZ  03.12.1990 30.09.2011 20 YIL 9 AY 27 GÜN 54 15811553706  MESUT ÖZSOY  Türkçe  Merkez İlköğretim Okulu  DENİZLİ  MERKEZ  01.09.1997 30.09.2011 14 YIL 0 AY 29 GÜN 55 22180701720  MEVLÜT ALTINTAŞ  Sosyal Bilgiler  Lütfi Ege İlköğretim Okulu  DENİZLİ  MERKEZ  21.11.1997 30.09.2011 13 YIL 10 AY 9 GÜN 56 24616627048  MUHAMMET KOSUL  Coğrafya  Denizli Ticaret Meslek Lisesi  DENİZLİ  MERKEZ  29.11.1993 30.09.2011 17 YIL 10 AY 1 GÜN 57 14347962310  MURAT DEMİRHAN  Din Kült. ve Ahl.Bil.  Katip Çelebi İlköğretim Okulu  DENİZLİ  MERKEZ  18.04.2003 30.09.2011 8 YIL 5 AY 12 GÜN 58 10029050276  MUSA HACIALİOĞLU  Makine Tek./Makine ve Kalıp  Vali Necati Bilican Mesleki Eğitim Merk.  DENİZLİ  MERKEZ  26.07.2000 30.09.2011 11 YIL 2 AY 4 GÜN 59 35644259446  MUSTAFA ÇIRAY  Elektrik-Elektronik Tek./Elektrik  Atatürk Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi  DENİZLİ  MERKEZ  01.03.1991 30.09.2011 20 YIL 6 AY 29 GÜN 60 24058647512  MUSTAFA KADIOĞLU  Türk Dili ve Edebiyatı  Tavas Lisesi  DENİZLİ  TAVAS  05.10.1995 30.09.2011 15 YIL 11 AY 25 GÜN 61 13882967330  MUSTAFA KUNDAKÇI  Din Kült. ve Ahl.Bil.  Yenişehir Mimar Sinan İlköğretim Okulu  DENİZLİ  MERKEZ  20.02.2002 30.09.2011 9 YIL 7 AY 10 GÜN 62 26377569926  MUSTAFA ŞENLİKCİ  Matematik  Tavas Anadolu İmam Hatip Lisesi  DENİZLİ  TAVAS  23.05.1997 30.09.2011 14 YIL 4 AY 7 GÜN 63 38401161846  NECATİ ÖNAL  Biyoloji  Atatürk Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi  DENİZLİ  MERKEZ  02.10.1995 30.09.2011 15 YIL 11 AY 28 GÜN 64 14557939812  NECDET KARAEVLİ  Din Kült. ve Ahl.Bil.  Kayhan Mehmet Atmaca İlköğretim Okulu  DENİZLİ  MERKEZ  09.01.1992 30.09.2011 19 YIL 8 AY 21 GÜN 65 20354271352  NERİMAN SİMİTCİ  Giyim Üretim Teknolojisi  Denizli İMKB Kız Teknik ve Meslek Lisesi  DENİZLİ  MERKEZ  08.04.1994 30.09.2011 17 YIL 5 AY 22 GÜN 66 16105021826  NİHAL GÜNGÖR KILINÇ  El San.Tek./El Sanatları  Denizli İMKB Kız Teknik ve Meslek Lisesi  DENİZLİ  MERKEZ  18.09.1991 30.09.2011 20 YIL 0 AY 12 GÜN 67 15070533914  NURİ AYKUT  Beden Eğitimi  Honaz Kaklık Osman Evran Çok Programlı Lisesi  DENİZLİ  HONAZ  16.12.1999 30.09.2011 11 YIL 9 AY 14 GÜN 68 11477065966  NURİ KÜÇÜKELYAS  Motorlu Araçlar Teknolojisi  Tavas Mehmet Kısaoğlu Mesleki Eğitim Merkezi  DENİZLİ  TAVAS  17.01.2002 30.09.2011 9 YIL 8 AY 13 GÜN 69 17698285084  OKTAY DEMİRAYAK  Beden Eğitimi  Çardak Çok Programlı Lisesi  DENİZLİ  ÇARDAK  25.10.2002 30.09.2011 8 YIL 11 AY 5 GÜN 70 35233267494  OSMAN ACAR  Tekstil Tek./Tekstil Dokuma-Örme  Hanife ve Ahmet Paralı Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi  DENİZLİ  TAVAS  26.07.2002 30.09.2011 9 YIL 2 AY 4 GÜN 71 39655119188  OSMAN ÇAKIROĞLU  Din Kült. ve Ahl.Bil.  Denizli Lisesi  DENİZLİ  MERKEZ  05.03.2003 30.09.2011 8 YIL 6 AY 25 GÜN 72 33976305152  ÖMER ÖZÇELİK  Tarih  Ali Tunaboylu Anadolu Lisesi  DENİZLİ  BULDAN  09.10.1998 30.09.2011 12 YIL 11 AY 21 GÜN 73 49492446620  ÖMER ÖZDEMİR  Metal Teknolojisi  Çal Meslekî ve Teknik Eğitim Merkezi, Mesleki Eğitim Merkezi  DENİZLİ  ÇAL  05.09.2003 30.09.2011 8 YIL 0 AY 25 GÜN 74 25378588332  ÖMER PALAZ  Türkçe  30 Ağustos İlköğretim Okulu  DENİZLİ  ÇİVRİL  27.06.1985 30.09.2011 26 YIL 3 AY 3 GÜN 75 28372496528  ÖMER SAATÇI  Sınıf Öğretmenliği  Kızılyer Hüseyin Avni Özden İlköğretim Okulu  DENİZLİ  HONAZ  20.02.2003 30.09.2011 8 YIL 7 AY 10 GÜN 76 37126200168  RAFET ŞAHİN  Sınıf Öğretmenliği  Kerimler İlköğretim Okulu  DENİZLİ  GÜNEY  29.05.2000 30.09.2011 11 YIL 4 AY 1 GÜN 77 12500024318  RAHMİ YONGACI  Coğrafya  Akköy Lisesi  DENİZLİ  AKKÖY  10.12.1993 30.09.2011 17 YIL 9 AY 20 GÜN 78 18508803610  RAMAZAN GÜNGÖR  İ.H.L. Meslek Dersleri  Acıpayam Anadolu İmam Hatip Lisesi  DENİZLİ  ACIPAYAM  26.08.1994 30.09.2011 17 YIL 1 AY 4 GÜN 79 20878752672  RAMAZAN YAVAŞ  Sınıf Öğretmenliği  Sait Kalaycıoğlu İlköğretim Okulu  DENİZLİ  TAVAS  25.05.1996 30.09.2011 15 YIL 4 AY 5 GÜN 80 21457714494  RİFAT TUĞRUL  Sınıf Öğretmenliği  Gazi İlköğretim Okulu  DENİZLİ  ÇAL  26.01.1998 30.09.2011 13 YIL 8 AY 4 GÜN 81 13058798652  SALİH ÖZKAN  Sınıf Öğretmenliği  Aşağışamlı İlköğretim Okulu  DENİZLİ  MERKEZ  12.10.1998 30.09.2011 12 YIL 11 AY 18 GÜN 82 10271084586  SELİM AKTAŞ  Sınıf Öğretmenliği  Halk Eğitim Merkezi  DENİZLİ  TAVAS  03.11.1995 30.09.2011 15 YIL 10 AY 27 GÜN 83 36628916102  SUAT ÇETİNKAYA  Sınıf Öğretmenliği  Dörteylül İlköğretim Okulu  DENİZLİ  BULDAN  10.10.1994 30.09.2011 16 YIL 11 AY 20 GÜN 84 11210025776  SÜLEYMAN BEKTAŞ  Metal Teknolojisi  Acıpayam Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi  DENİZLİ  ACIPAYAM  30.05.2000 30.09.2011 11 YIL 4 AY 0 GÜN 85 32884343072  SÜLEYMAN HİLMİ EMİRİKCİ  Türk Dili ve Edebiyatı  Denizli Lisesi  DENİZLİ  MERKEZ  23.10.2002 30.09.2011 8 YIL 11 AY 7 GÜN 86 21727417056  SÜNDÜZ KAYA  Teknoloji ve Tasarım  Kaklık İlköğretim Okulu  DENİZLİ  HONAZ  23.09.2003 30.09.2011 8 YIL 0 AY 7 GÜN 87 27049518860  ŞABAN APA  Sınıf Öğretmenliği  Musa-Hatice Çelikkol İlköğretim Okulu  DENİZLİ  MERKEZ  02.11.2000 30.09.2011 10 YIL 10 AY 28 GÜN 88 35101264372  ŞERİF SELÇUK  Tarih  Denizli Erbakır Fen Lisesi  DENİZLİ  MERKEZ  05.10.1999 30.09.2011 11 YIL 11 AY 25 GÜN 89 10529098082  ŞULE GÖNÜLDEŞ  Beden Eğitimi  Çamlık İlköğretim Okulu ve İş Okulu  DENİZLİ  MERKEZ  18.09.2003 30.09.2011 8 YIL 0 AY 12 GÜN 90 21223722876  ŞULE YÜKSEL BAL  Halıcılık Kursu  Halk Eğitim Merkezi Ve Akşam Sanat Okulu  DENİZLİ  MERKEZ  11.11.1999 30.09.2011 11 YIL 10 AY 19 GÜN 91 30781395422  ŞÜKRÜ DENİZ  İ.H.L. Meslek Dersleri  Çivril Anadolu İmam Hatip Lisesi  DENİZLİ  ÇİVRİL  25.10.1996 30.09.2011 14 YIL 11 AY 5 GÜN 92 32806336090  TALAT ÇELİKKAYA  Tarih  Halk Eğitim Merkezi  DENİZLİ  ÇAL  20.03.2001 30.09.2011 10 YIL 6 AY 10 GÜN 93 17308869192  TUNCER AKÇALI  Sınıf Öğretmenliği  Sığma İlköğretim Okulu  DENİZLİ  SARAYKÖY  16.04.2003 30.09.2011 8 YIL 5 AY 14 GÜN 94 36691218882  TÜRKER ERASLAN  Makine Tek./Makine Ressamlığı  Atatürk Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi  DENİZLİ  MERKEZ  20.03.1998 30.09.2011 13 YIL 6 AY 10 GÜN 95 25408237292  VEDAT SAVAŞ  Sınıf Öğretmenliği  Güzelpınar Yavuzlar Balıkçılık A.Ş.Hacı Ömer Yavuz İlköğretim Okulu  DENİZLİ  MERKEZ  02.06.1997 30.09.2011 14 YIL 3 AY 28 GÜN 96 21325710450  YEŞİM SÖZER  Okul Öncesi Öğrt  Zübeyde Hanım Anaokulu  DENİZLİ  MERKEZ  29.11.1996 30.09.2011 14 YIL 10 AY 1 GÜN 97 29743454918  YUSUF AKKAYA  Türk Dili ve Edebiyatı  Doğan Demircioğlu Emsan İlköğretim Okulu  DENİZLİ  MERKEZ  27.11.1995 30.09.2011 15 YIL 10 AY 3 GÜN 98 25492596428  YUSUF PEHLİVAN  Tarih  Sarayköy Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi  DENİZLİ  SARAYKÖY  19.07.2002 30.09.2011 9 YIL 2 AY 11 GÜN 99 31390049256  ZAFER GÜNDOĞDU  Fen ve Teknoloji  Alcı İlköğretim Okulu  DENİZLİ  ACIPAYAM  01.11.2001 30.09.2011 9 YIL 10 AY 29 GÜN 100 14788631042  ZAFER USLU  Görsel Sanatlar/Resim  Eğitim Kurumları Yaptırma ve Yaşatma Derneği Denizli Görme Engelliler İlköğretim Okulu  DENİZLİ  MERKEZ  13.06.2003 30.09.2011 8 YIL 3 AY 17 GÜN  



0 Yorum - Yorum Yaz

Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
2012 Yılı Sınav Takvimi

Son Güncelleme: 11.07.2011
Sürüm: 1

Sıra Sınavın Adı Sınav Tarihi Başvuru
Tarihleri
Başvuru Yerleri Sınav
Ücreti
Sonuç
Açıklama
Tarihi
1.

Yükseköğretim Kurulu
Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denkliği İçin Seviye Tespit Sınavı (1. Aşama)
2012-STS 1. Aşama

11.03.2012

2.

Üniversitelerarası Kurul
Yabancı Dil Sınavı (İlkbahar Dönemi)
2012-ÜDS İlkbahar Dönemi

18.03.2012

3.

Yükseköğretime Geçiş Sınavı
2012-YGS

01.04.2012

4.

Jandarma Okullar Komutanlığı
Jandarma Astsubay Temel Kursu Giriş Sınavı
2012-JANA

14.04.2012

5

Jandarma Okullar Komutanlığı
Uzman Jandarma Okulu Giriş Sınavı
2012-JANU

15.04.2012

6.

Türk Cumhuriyetleri ile Türk ve Akraba Toplulukları Sınavı (Yurt Dışı)
2012-TCS Yurt Dışı

22.04.2012

7.

Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (İlkbahar Dönemi)
2012-TUS İlkbahar Dönemi

22.04.2012

8.

Türk Silahlı Kuvveteleri
Askeri Liseler ile Bando Astsubay Hazırlama Okulunda Öğrenim Görecek Öğrencileri Seçme Sınavı
2012-ALS

29.04.2012

9.

Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (İlkbahar Dönemi)
2012-ALES İlkbahar Dönemi

13.05.2012
10.

Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı (İlkbahar Dönemi)
2012-KPDS İlkbahar Dönemi

20.05.2012

11.

Yükseköğretim Kurulu
Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denkliği İçin Seviye Tespit Sınavı (2. Aşama)
2012-STS 2. Aşama

27.05.2012

12.

Türk Cumhuriyetleri ile Türk ve Akraba Toplulukları Sınavı (Yurt İçi)
2012-TCS Yurt İçi

03.06.2012

13.

Lisans Yerleştirme Sınavı-1 (Matematik)
2012-LYS1

16.06.2012

14.

Lisans Yerleştirme Sınavı-5 (Yabancı Dil)
2012-LYS5

16.06.2012

15.

Lisans Yerleştirme Sınavı-4 (Sosyal Bilimler)
2012-LYS4

17.06.2012

16.

Lisans Yerleştirme Sınavı-3 (Edebiyat-Coğrafya)
2012-LYS3

23.06.2012

17.

Lisans Yerleştirme Sınavı-2 (Fen Bilimleri)
2012-LYS2

24.06.2012

18.

Yurtdışında Çalışanların Çocukları İçin Yükseköğretime Giriş Sınavı
2012-YÇS

01.07.2012

19.

Polis Akademisi
Polis Meslek Yüksekokulları Öğrenci Adaylığı Sınavı

2012-PMYO

01.07.2012

20.

Kamu Personel Seçme Sınavı
2012-KPSS Lisans

07.07.2012
08.07.2012

21.

Tıpta Yan Dal Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı
2012-YDUS

14.07.2012

22.

Dikey Geçiş Sınavı
2012-DGS

15.07.2012

23.

Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (Sonbahar Dönemi)
2012-TUS Sonbahar Dönemi

09.09.2012

24.

Kamu Personel Seçme Sınavı
2012-KPSS Ortaöğretim/Önlisans

23.09.2012

25.

Üniversitelerarası Kurul
Yabancı Dil Sınavı (Sonbahar Dönemi)

2012-ÜDS Sonbahar Dönemi

07.10.2012

26.

Üniversitelerdeki İdari Personel İçin Görevde Yükselme Sınavı
2012-ÜGYS

14.10.2012

27.

Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (Sonbahar Dönemi)
2012-ALES Sonbahar Dönemi

11.11.2012

28.

Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı (Sonbahar Dönemi)
2012-KPDS Sonbahar Dönemi

18.11.2012




0 Yorum - Yorum Yaz
DENİZLİ İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ
İL İÇİ İSTEĞE BAĞLI ATAMA SONUÇLARI
NoAdı SoyadıAlanıHiz. PuanAtandığı Kurum
1ABDULLAH ERTANFen ve Teknoloji349(332455)   Arif Yalınkaya İlköğretim Okulu
2AYFER ZENGİNOkul Öncesi Öğrt191(970428)Servergazi İMKB  Kız Teknik ve Meslek Lİsesi
3ABDURRAHMAN KILINÇSınıf Öğretmenliği290(457299)Acıpayam Çakır İlköğretim Okulu
4ADALET ERESSınıf Öğretmenliği277(753817)Merkez Gültepe Reşat Vural İlköğretim Okulu
5ADİL BOZBIYIKSınıf Öğretmenliği334(458758)Merkez İlköğretim Okulu
6ADİLE BOZKURTSınıf Öğretmenliği358(966781) Abalıoğlu Yem Sanayi İlköğretim Okulu
7ABDURRAHMAN  KAPLANTürkçe60(753817)Gültepe Reşat Vural İlköğretim Okulu
8ADEM KANKURALTürkçe160(462251)Hürriyet İlköğretim Okulu
9ADNAN ÖZEN(A)Matematik264(967315) Denizli Lisesi
10AHMET AVCI(N)Sınıf Öğretmenliği180(319894) Emirhisar İlköğretim Okulu
11AHMET ALİ TIRAŞ(N)Sınıf Öğretmenliği375(459225) Ekrem Başer İlköğretim Okulu
12AHMETALİ TEMİZ(N)Fen ve Teknoloji219(835117) Katip Çelebi İlköğretim Okulu
13ALEV BİÇER(N)Sınıf Öğretmenliği66(233543) İnceler Atatürk İlköğretim Okulu
14ALİ AVERİ(N)Matematik210(967561) Durmuş Ali Çoban Anadolu Lisesi
15ALİ ER(N)Sınıf Öğretmenliği371(459298) Merkez Efendı İlköğretim Okulu
16ALİ HAYTI(N)Sınıf Öğretmenliği359(384517) Denizli Ticaret Borsası İlköğretim Okulu
17ARİF MUTLU(N)Sınıf Öğretmenliği262(459333) Ahmet Nuri Erikoğlu İlköğretim Okulu
18ARZU YÜREKTÜRK(N)Beden Eğitimi113(332455) Arif Yalınkaya İlköğretim Okulu
19ASIM ORHAN(N)Sınıf Öğretmenliği288(139970) Fatih İlköğretim Okulu
20ATİKE HAYTA(N)Kimya/Kimya Teknolojisi231(967315) Denizli Lisesi
21AYDAN ÇETİNKAYA(N)Sınıf Öğretmenliği280(967725) Necip Fazıl Kısakürek İlköğretim Okulu
22AYFER BALLIM(N)Sınıf Öğretmenliği164(463232) Akdere Hüseyin Ali Bayram İlköğretim Okulu
23AYGÜN KAYIHAN(N)Sağlık/Acil Sağlık Hizmetleri267(966518) Denizli Anadolu Sağlık Meslek Lisesi
24AYLA DEMİRTÜRK(N)Sınıf Öğretmenliği196(310570) Ahmet Sami Uslu İlköğretim Okulu
25AYNUR UYSAL(N)Teknoloji ve Tasarım171(459298) Merkez Efendı İlköğretim Okulu
26AYŞE ÇELEBİ(N)Sınıf Öğretmenliği104(732256) Bozkurt Cumhuriyet İlköğretim Okulu
27AYŞE KURT(N)Okul Öncesi Öğrt94(462358) Hacı Hasan Ali Kömürcüoğlu İlköğretim Okulu
28AYŞE VURAL(N)Sınıf Öğretmenliği123(314925) Ataköy İlköğretim Okulu
29AYŞE GÜL UYGUN(N)İngilizce109(970960) Yeşilköy İbrahim Cengiz İlköğretim Okulu
30AYŞE ÖZLE DEMİREL(N)Sınıf Öğretmenliği105(732256) Bozkurt Cumhuriyet İlköğretim Okulu
31AYŞE TUĞBA DEVECİ(N)Sınıf Öğretmenliği85(286290) Gözler İlköğretim Okulu
32AYŞEGÜL TEKDEMİR(N)Sınıf Öğretmenliği210(355885) Güzelköy Mehmet Tunç İlköğretim Okulu
33AYŞENUR ALBAYRAK(N)Sınıf Öğretmenliği79(867665) Kıralan İlköğretim Okulu
34AYTEKİN KAPUSUZ(N)Sınıf Öğretmenliği211(462192) Hacı Leman Oto İlköğretim Okulu
35AZEM ARSLAN(N)Sınıf Öğretmenliği302(753962) Yeşilyuva Atatürk İlköğretim Okulu
36AZİZE DİNÇ(N)Sınıf Öğretmenliği119(248192) Beylerli İlköğretim Okulu
37BAHA ERDEM KAYACIK(N)Sınıf Öğretmenliği61(459250) Atatürk İlköğretim Okulu
38BAHRİYE ANNAK(N)Türk Dili ve Edebiyatı192(972674) Mustafa Şipar Anadolu Lisesi
39BARIŞ YALÇIN(N)Sınıf Öğretmenliği137(223934) Yenicekent Atatürk İlköğretim Okulu
40BAŞAK KARAOĞLAN(N)Sınıf Öğretmenliği158(376131) Yahşiler İlköğretim Okulu
41BEDİA ACARTÜRK KIRGIZ(N)İngilizce41(885291) Hacı İbrahim Cin İlköğretim Okulu
42BEGÜM KUZUCU(N)Sınıf Öğretmenliği171(817301) Yaşar Kımıl İlköğretim Okulu
43BEKİR EGELİ(N)Sınıf Öğretmenliği338(966483) Vali Recep Yazıcıoğlu İlköğretim Okulu
44BENGİ KÖPRÜLÜ ESENOĞLU(N)Sınıf Öğretmenliği138(248728) Baharlar İlköğretim Okulu
45BİLGİ KOYUNCU(A)İngilizce131(972703) Hilmi Özcan Anadolu Lisesi
46BURCU YAYCİ(N)Sınıf Öğretmenliği122(223934) Yenicekent Atatürk İlköğretim Okulu
47BURÇİN TAŞ(N)Matematik33(962456) Denizli Irlıganlı Lisesi
48BÜLENT AŞIK(A)Matematik272(967409) Hasan Tekin Ada Anadolu Lisesi
49BÜLENT KARADAYI(N)Sınıf Öğretmenliği141(250018) Dağal İlköğretim Okulu
50CAHİDE YAYINTAŞ CAN(N)Sınıf Öğretmenliği82(833525) Kavaklar Beyelli Mehmet Altaş İlköğretim Okulu
51CENGİZ BARLAS(N)Sınıf Öğretmenliği314(967725) Necip Fazıl Kısakürek İlköğretim Okulu
52CENGİZ YAĞCI(N)Sınıf Öğretmenliği228(252676) Hulusi Kulaklı İlköğretim Okulu
53CENNET BOZ(N)Teknoloji ve Tasarım237(463340) 19 Mayıs İlköğretim Okulu
54CENNET ÜNAL(N)Teknoloji ve Tasarım224(463734) Raşit Özkardeş İlköğretim Okulu
55CENNET ESİN BUDAK(N)Sınıf Öğretmenliği115(376131) Yahşiler İlköğretim Okulu
56ÇİĞDEM GEZENER(N)Okul Öncesi Öğrt201(967725) Necip Fazıl Kısakürek İlköğretim Okulu
57DEĞER SAL(N)Sağlık/Acil Sağlık Hizmetleri153(962810) Bekir Güngör Anadolu Sağlık Meslek Lisesi
58DEMET KASAP(N)Sınıf Öğretmenliği122(811892) Gülalan Özer Vural İlköğretim Okulu
59DERYA AĞAOĞLU(N)Sınıf Öğretmenliği157(463185) Altındere İlköğretim Okulu
60DİLEK KAYNAR(N)Sınıf Öğretmenliği113(971719) Gölcük Yatılı İlköğretim Bölge Okulu
61DUDU GÜNEŞ(N)Sınıf Öğretmenliği251(462047) Yardım Sevenler Derneği İlköğretim Okulu
62EDA BIÇAK(N)Sınıf Öğretmenliği117(376047) Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulu
63EKREM ORHAN(N)Sınıf Öğretmenliği361(966781) Abalıoğlu Yem Sanayi İlköğretim Okulu
64ELÇİN ERİM(N)Sınıf Öğretmenliği112(732256) Bozkurt Cumhuriyet İlköğretim Okulu
65ELEM USLU(N)Okul Öncesi Öğrt86(384517) Denizli Ticaret Borsası İlköğretim Okulu
66ELVAN GÖRGÜN(N)İngilizce89(865510) Yenişehir Mimar Sinan İlköğretim Okulu
67EMİN ERCAN ERDEM(N)Türkçe173(332492) Zaferiye Abalıoğlu İlköğretim Okulu
68EMRE ÇALIŞKAN(N)Sınıf Öğretmenliği170(228974) Karaçay İlköğretim Okulu
69ERCAN ARIK(N)Sınıf Öğretmenliği247(310570) Ahmet Sami Uslu İlköğretim Okulu
70ERDAL KARADABAN(N)Sınıf Öğretmenliği187(387750) Kocadere Vali Mehmet Özgün İlköğretim Okulu
71ERDOĞAN BÜTÜN(N)Sınıf Öğretmenliği205(319894) Emirhisar İlköğretim Okulu
72ERDOĞAN DOĞAN(N)Sınıf Öğretmenliği381(966483) Vali Recep Yazıcıoğlu İlköğretim Okulu
73ERHAN TURAN(N)Sınıf Öğretmenliği136(458830) Kadıköy İlköğretim Okulu
74ERKAN ŞENOCAK(N)İlköğretim Matematik Öğr.134(970960) Yeşilköy İbrahim Cengiz İlköğretim Okulu
75EROL GÜLMEZ(N)Sınıf Öğretmenliği129(223934) Yenicekent Atatürk İlköğretim Okulu
76EROL KAVSARA(N)Sınıf Öğretmenliği203(885266) Akhan Ahmet Gökşin İlköğretim Okulu
77ESİN ÇAYIRLI(N)Sınıf Öğretmenliği156(248251) Adil Akan İlköğretim Okulu
78ETEM SOYUÇOK(N)Sınıf Öğretmenliği255(459249) Adil Demireren Mustafa Musoğlu İlköğretim Okulu
79FADİME YARDIM(N)Türkçe66(310594) Kızılcasöğüt İlköğretim Okulu
80FATIMA GER(N)İngilizce141(462466) Gazi İlköğretim Okulu
81FATIMA PALA(N)Okul Öncesi Öğrt99(885291) Hacı İbrahim Cin İlköğretim Okulu
82FATİH DİNÇ(N)Sınıf Öğretmenliği75(459823) Bıçakçı İlköğretim Okulu
83FATMA DEMİR(N)Sınıf Öğretmenliği72(389748) Hisar İlköğretim Okulu
84FATMA DİNÇ(N)Beden Eğitimi147(970428) Servergazi İMKB Kız Teknik ve Meslek Lisesi
85FATMA ŞİRİN(N)Sınıf Öğretmenliği167(401201) Atatürk İlköğretim Okulu
86FATMANA GEBEŞ(N)Sınıf Öğretmenliği343(457513) Osman Manisalı İlköğretim Okulu
87FAZİLET ÖZCAN(N)Güzellik ve Saç Bakım Hizmetler127(970428) Servergazi İMKB Kız Teknik ve Meslek Lisesi
88FERHAT ÖZLÜ(N)Sınıf Öğretmenliği191(139994) Irlıganlı Şehit Piyade Onbaşı Bayram Güzel İlköğretim Okulu
89FERİŞ AKDENİZ(N)Sınıf Öğretmenliği208(970845) TOKİ İlköğretim Okulu
90FIRAT SAKARYA(N)Sınıf Öğretmenliği140(971719) Gölcük Yatılı İlköğretim Bölge Okulu
91FİGEN BETTEMİR(N)Görsel Sanatlar/Resim200(462143) Kayhan Zehra-Nihat Moralıoğlu İlköğretim Okulu
92FİLİZ BÜYÜKTOPÇU(N)Çocuk Gelişimi ve Eğitimi179(970428) Servergazi İMKB Kız Teknik ve Meslek Lisesi
93FİLİZ DENİZ(N)İngilizce146(967409) Hasan Tekin Ada Anadolu Lisesi
94FİLİZ TOPTAŞ(N)Sınıf Öğretmenliği234(953498) Nermin-Osman Akça İlköğretim Okulu
95FİLİZ UYSAL(N)Sınıf Öğretmenliği182(376155) Kocabaş İlköğretim Okulu
96GÖKHAN AKSOY(N)Sınıf Öğretmenliği266(252676) Hulusi Kulaklı İlköğretim Okulu
97GÖKSEL ERDOĞAN(N)Sınıf Öğretmenliği309(139970) Fatih İlköğretim Okulu
98GÖKSEL GÜNAY(N)Matematik199(971508) Tavas Anadolu Öğretmen Lisesi
99GÖNÜL ŞAHİN(N)Sınıf Öğretmenliği363(966483) Vali Recep Yazıcıoğlu İlköğretim Okulu
100GÜL AYSEL GÖZLÜKAYA(N)Sınıf Öğretmenliği208(462574) Dentaş İlköğretim Okulu
101GÜLER DUYAN(N)Sınıf Öğretmenliği96(463197) Aydoğdu İlköğretim Okulu
102GÜLİN ORAY(N)Sınıf Öğretmenliği71(248586) Ulukent Şehit Öğretmen Ayşe Konakçı İlköğretim Okulu
103GÜLSEVİM TOSUN(N)Okul Öncesi Öğrt123(966483) Vali Recep Yazıcıoğlu İlköğretim Okulu
104GÜLSÜM OKUNAKOL(N)Sınıf Öğretmenliği318(457513) Osman Manisalı İlköğretim Okulu
105GÜLSÜN BAYAR(N)İngilizce80(811377) Milli Eğitim Koruma Derneği İlköğretim Okulu
106GÜLTEN ÖZDAĞ(N)Sınıf Öğretmenliği169(458891) Yenicekent Cumhuriyet İlköğretim Okulu
107GÜNNUR APA(N)Sınıf Öğretmenliği317(139970) Fatih İlköğretim Okulu
108HACER TEKİN(N)Sınıf Öğretmenliği107(314925) Ataköy İlköğretim Okulu
109HAKAN İNAL(N)Sınıf Öğretmenliği145(835058) Şahinler İlköğretim Okulu
110HAKAN KABAKOĞLU(N)Matematik214(972703) Hilmi Özcan Anadolu Lisesi
111HALİL HARBICI(N)Sosyal Bilgiler49(965685) Cumhuriyet YİBO
112HALİL İBRAHİM TÜRKAN(N)Sınıf Öğretmenliği387(376011) Atatürk İlköğretim Okulu
113HARUN KARADAĞ(N)Sınıf Öğretmenliği67(458998) Bayıralan İlköğretim Okulu
114HASAN UYAN(N)Sınıf Öğretmenliği230(459225) Ekrem Başer İlköğretim Okulu
115HASAN BAYRAM GÜRCAN(N)Sınıf Öğretmenliği272(462143) Kayhan Zehra-Nihat Moralıoğlu İlköğretim Okulu
116HASAN HÜSEYİN ÖZNUR(N)Din Kült. ve Ahl.Bil.212(462251) Hürriyet İlköğretim Okulu
117HATİCE KILIÇ(N)Sınıf Öğretmenliği240(462143) Kayhan Zehra-Nihat Moralıoğlu İlköğretim Okulu
118HATİCE YATAĞANBABA(N)Müzik113(462084) Kınıklı Denizli Basma Sanayii İlköğretim Okulu
119HAYRİYE USLU(N)Sınıf Öğretmenliği270(967725) Necip Fazıl Kısakürek İlköğretim Okulu
120HİLAL KÖKEN(N)Sınıf Öğretmenliği63(266055) Cumalı İlköğretim Okulu
121HİLAL ŞAHİNDOĞAN(N)Sınıf Öğretmenliği155(248251) Adil Akan İlköğretim Okulu
122HİMMET SARAÇ(N)Sınıf Öğretmenliği332(966781) Abalıoğlu Yem Sanayi İlköğretim Okulu
123HÜLYA ÖZBAŞ(N)Fen ve Teknoloji180(389736) Müftü Ahmet Hulusi İlköğretim Okulu
124HÜSEYİN ARSLAN(N)Metal Teknolojisi136(140433) Acıpayam Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi
125HÜSEYİN DEMİREL(N)Sınıf Öğretmenliği349(332492) Zaferiye Abalıoğlu İlköğretim Okulu
126HÜSEYİN EKİZCE(N)Sınıf Öğretmenliği376(332467) Doğan Demircioğlu Emsan İlköğretim Okulu
127İBRAHİM HASKÖSE(N)Sınıf Öğretmenliği370(835117) Katip Çelebi İlköğretim Okulu
128İLHAN AYCAN(N)Matematik223(964247) Nevzat Karalp Anadolu Lisesi
129İLHAN EKİZCE(N)Sınıf Öğretmenliği342(459083) Bağbaşı Hüsamettin Kulaklı İlköğretim Okulu
130İLHAN YILDIRIM(N)İngilizce127(972674) Mustafa Şipar Anadolu Lisesi
131İLHAN YÖRÜK(N)Matematik339(967409) Hasan Tekin Ada Anadolu Lisesi
132İLKNUR CİNALOĞLU(N)Sınıf Öğretmenliği297(462143) Kayhan Zehra-Nihat Moralıoğlu İlköğretim Okulu
133İLKNUR KANDEMİR AKHAN(N)Görsel Sanatlar/Resim165(140063) Mehmet Akif Ersoy Lisesi
134İPEK DİNÇ ARICI(N)İngilizce88(973320) Orhan Abalıoğlu Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi
135İSA KOCABAŞ(N)Türk Dili ve Edebiyatı159(970728) Denizli Özel Eğitim Meslek Lisesi
136İSMAİL AKYOL(N)Türkçe182(332467) Doğan Demircioğlu Emsan İlköğretim Okulu
137İSMAİL BURUK(N)Teknoloji ve Tasarım125(337314) Çamlık İlköğretim Okulu ve İş Okulu
138İZZET ACARLI(N)Sınıf Öğretmenliği406(384517) Denizli Ticaret Borsası İlköğretim Okulu
139KAMİLE AYNA(N)Sınıf Öğretmenliği128(462491) Yorga Hacı Fatma Topalan İlköğretim Okulu
140KEMAL KOÇ(N)Türk Dili ve Edebiyatı201(964247) Nevzat Karalp Anadolu Lisesi
141KUMRU TURAN(N)Sınıf Öğretmenliği61(458783) Karaköy İlköğretim Okulu
142MEBRUKE ERTÜRK(N)Sınıf Öğretmenliği285(463626) Şemikler Amiroğlu İlköğretim Okulu
143MEHMET ALNIAK(A)Din Kült. ve Ahl.Bil.256(970428) Servergazi İMKB Kız Teknik ve Meslek Lisesi
144MEHMET ARSLAN(N)Sınıf Öğretmenliği369(384517) Denizli Ticaret Borsası İlköğretim Okulu
145MEHMET EKİZCE(N)Türkçe187(332467) Doğan Demircioğlu Emsan İlköğretim Okulu
146MEHMET ERKİŞ(N)İlköğretim Matematik Öğr.160(463579) Ressam İbrahim Çallı İlköğretim Okulu
147MEHMET FIŞKINLI(N)Sınıf Öğretmenliği476(966483) Vali Recep Yazıcıoğlu İlköğretim Okulu
148MEHMET KARATAŞ(N)Sınıf Öğretmenliği136(830342) Bekirler İlköğretim Okulu
149MEHMET VERİM(N)Sınıf Öğretmenliği376(970960) Yeşilköy İbrahim Cengiz İlköğretim Okulu
150MEHMET ZORBAZ(N)Sınıf Öğretmenliği202(458925) Cafer Sadık Abalıoğlu İlköğretim Okulu
151MEHMET ALİ ŞEKER(N)Sınıf Öğretmenliği74(971719) Gölcük Yatılı İlköğretim Bölge Okulu
152MEHTAP KARAMAN(N)Türkçe63(954132) Şehitler İlköğretim Okulu
153MERAL DEMİRÖRS(N)Sınıf Öğretmenliği328(462084) Kınıklı Denizli Basma Sanayii İlköğretim Okulu
154MERAL ÖNCE(N)Sınıf Öğretmenliği348(970960) Yeşilköy İbrahim Cengiz İlköğretim Okulu
155MERİH YAMAN İNANIR(N)Okul Öncesi Öğrt91(389736) Müftü Ahmet Hulusi İlköğretim Okulu
156MERYEM TÜRKKOLU(N)Sınıf Öğretmenliği329(383860) Lütfi Ege İlköğretim Okulu
157METİN MARIM(N)Sınıf Öğretmenliği209(459262) Mehmet Oray İlköğretim Okulu
158MURAT TOKEL(N)Sınıf Öğretmenliği219(833790) Ahmet Nadir Özlen İlköğretim Okulu
159MUSTAFA AKCA(N)Sınıf Öğretmenliği309(463626) Şemikler Amiroğlu İlköğretim Okulu
160MUSTAFA ASLAN(N)Sınıf Öğretmenliği128(376047) Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulu
161MUSTAFA AYAZ(N)Sınıf Öğretmenliği306(261613) Akalan Fatih İlköğretim Okulu
162MUSTAFA AYHAN(N)Sınıf Öğretmenliği98(376131) Yahşiler İlköğretim Okulu
163MUSTAFA BORA(N)Sınıf Öğretmenliği340(966781) Abalıoğlu Yem Sanayi İlköğretim Okulu
164MUSTAFA İNCEBACAK(N)Sınıf Öğretmenliği286(376167) Güngör Cerit Cumhuriyet İlköğretim Okulu
165MUSTAFA KILIÇELLİ(N)Sınıf Öğretmenliği346(953498) Nermin-Osman Akça İlköğretim Okulu
166MUSTAFA GÜRLER KARAKAYA(N)Sınıf Öğretmenliği200(355885) Güzelköy Mehmet Tunç İlköğretim Okulu
167MUZAFFER KARAGÖNLÜ(N)Sınıf Öğretmenliği303(462358) Hacı Hasan Ali Kömürcüoğlu İlköğretim Okulu
168MÜNEVVER ERGÜL(N)Sınıf Öğretmenliği147(732256) Bozkurt Cumhuriyet İlköğretim Okulu
169MÜRŞİDE BOZDEVECİ(A)Matematik154(970428) Servergazi İMKB Kız Teknik ve Meslek Lisesi
170NADİR ÇETİNKAYA(N)Sınıf Öğretmenliği194(885266) Akhan Ahmet Gökşin İlköğretim Okulu
171NALAN AKBIYIK(N)Sınıf Öğretmenliği344(383860) Lütfi Ege İlköğretim Okulu
172NAYMAN SAKARYA(N)Teknoloji ve Tasarım185(970960) Yeşilköy İbrahim Cengiz İlköğretim Okulu
173NAZAN TERCAN DİNÇ(N)Sınıf Öğretmenliği169(459979) Mimar Sinan İlköğretim Okulu
174NAZİFE AYDOĞMUŞ(N)Sınıf Öğretmenliği291(310582) Kameroğlu Kardeşler Cumhuriyet İlköğretim Okulu
175NAZMİ KARAKAYA(N)Sınıf Öğretmenliği378(865510) Yenişehir Mimar Sinan İlköğretim Okulu
176NESRİN İNANÇ(N)Sınıf Öğretmenliği113(867665) Kıralan İlköğretim Okulu
177NEŞE ATALAY(N)Coğrafya306(970428) Servergazi İMKB Kız Teknik ve Meslek Lisesi
178NEZİHE ŞEN(N)Sınıf Öğretmenliği219(462574) Dentaş İlköğretim Okulu
179NEZİHE TAY(N)Sınıf Öğretmenliği208(970845) TOKİ İlköğretim Okulu
180NİLGÜN KARABAY(N)Teknoloji ve Tasarım159(332492) Zaferiye Abalıoğlu İlköğretim Okulu
181NİMET ERTÖRÜN(N)Sınıf Öğretmenliği309(462358) Hacı Hasan Ali Kömürcüoğlu İlköğretim Okulu
182NURCAN DORUK(N)Sınıf Öğretmenliği255(459249) Adil Demireren Mustafa Musoğlu İlköğretim Okulu
183NURCAN ERSOY(N)Sosyal Bilgiler88(459130) Atalar Sadettin Kıbrıslıoğlu İlköğretim Okulu
184NURETTİN ÇOBAN(N)Sınıf Öğretmenliği209(970465) Hacıeyüplü İlköğretim Okulu
185NURİ DİNÇEL(N)İngilizce130(970428) Servergazi İMKB Kız Teknik ve Meslek Lisesi
186NURTEN TALAN(A)Matematik264(967409) Hasan Tekin Ada Anadolu Lisesi
187NURULLAH ARICI(N)Sınıf Öğretmenliği109(229083) Uzunpınar İlköğretim Okulu
188ORHAN GÜNEY(N)Sosyal Bilgiler266(463340) 19 Mayıs İlköğretim Okulu
189ORHAN KURAN(N)Sınıf Öğretmenliği449(463340) 19 Mayıs İlköğretim Okulu
190OSMAN ÇOPUR(N)Sınıf Öğretmenliği397(966483) Vali Recep Yazıcıoğlu İlköğretim Okulu
191OSMAN KARADENİZ(N)Sınıf Öğretmenliği117(732256) Bozkurt Cumhuriyet İlköğretim Okulu
192OSMAN KILIÇ(N)Sınıf Öğretmenliği308(401201) Atatürk İlköğretim Okulu
193OSMAN ÖSELMİŞ(N)Sınıf Öğretmenliği320(457562) Atatürk İlköğretim Okulu
194OSMAN TEKİN(N)Türkçe186(462143) Kayhan Zehra-Nihat Moralıoğlu İlköğretim Okulu
195OYLUM KURT(A)Türk Dili ve Edebiyatı137(972822) Yaşar Saniye Gemici Anadolu Lisesi
196ÖMER ÜNAL(N)Sınıf Öğretmenliği413(966483) Vali Recep Yazıcıoğlu İlköğretim Okulu
197ÖZCAN AYDOĞMUŞ(N)Sınıf Öğretmenliği339(462633) Hacı İbrahim Demireren Cumhuriyet İlköğretim Okulu
198ÖZLEM PEKEL MACUNLUOĞLU(N)Güzellik ve Saç Bakım Hizmetler99(970428) Servergazi İMKB Kız Teknik ve Meslek Lisesi
199PELİN DÖNGEL(N)Sınıf Öğretmenliği124(229083) Uzunpınar İlköğretim Okulu
200PERİHAN GENİŞOL(N)Sınıf Öğretmenliği275(363625) Sait Kalaycıoğlu İlköğretim Okulu
201RAMAZAN ARGUN(N)Sınıf Öğretmenliği372(463293) 100.yıl Mehmetcik İlköğretim Okulu
202RAMAZAN AYDIN(A)Beden Eğitimi118(970428) Servergazi İMKB Kız Teknik ve Meslek Lisesi
203RAMAZAN GÜRCAN(N)Sosyal Bilgiler361(332492) Zaferiye Abalıoğlu İlköğretim Okulu
204RAMAZAN KARÇKAY(N)Matematik110(964461) Denizli Anadolu İmam Hatip Lisesi
205RAMAZAN KEYİK(N)Sınıf Öğretmenliği214(310604) Yeşilyaka İlköğretim Okulu
206RASİM BAYAR(N)Biyoloji348(264379) Denizli Türk Eğitim Vakfı Anadolu Lisesi
207REMZİ EMRE DUMAN(N)Türkçe106(877046) Üçler İlköğretim Okulu
208RESUL ADAY(N)İngilizce136(967561) Durmuş Ali Çoban Anadolu Lisesi
209REŞAT UYSAL(N)Sınıf Öğretmenliği200(361459) Necati-Fikriye Dalaman İlköğretim Okulu
210SADIK KART(N)Sınıf Öğretmenliği346(384517) Denizli Ticaret Borsası İlköğretim Okulu
211SALİH KOCABAŞ(N)Sınıf Öğretmenliği345(966483) Vali Recep Yazıcıoğlu İlköğretim Okulu
212SAMİ DORUK(N)Sınıf Öğretmenliği338(458758) Merkez İlköğretim Okulu
213SELAHİ BAKIRTAŞ(N)Türk Dili ve Edebiyatı151(970428) Servergazi İMKB Kız Teknik ve Meslek Lisesi
214SELCEN DAĞLI(N)Okul Öncesi Öğrt44(973202) Ahmet Çalışkan Anaokulu
215SELİM PAŞA(N)Sınıf Öğretmenliği225(462574) Dentaş İlköğretim Okulu
216SEMİHA ATMACA(N)Teknoloji ve Tasarım197(462251) Hürriyet İlköğretim Okulu
217SERPİL GÜNDOĞDU(N)Sınıf Öğretmenliği264(753817) Gültepe Reşat Vural İlköğretim Okulu
218SEVİM GÜLEÇ(N)Türk Dili ve Edebiyatı167(972822) Yaşar Saniye Gemici Anadolu Lisesi
219SEVİM KILINÇ(N)Sınıf Öğretmenliği338(457621) Cumhuriyet İlköğretim Okulu
220SEVİNÇ DİNÇ(N)Okul Öncesi Öğrt177(383860) Lütfi Ege İlköğretim Okulu
221SEYHAN AKŞİT(N)Fen ve Teknoloji212(885291) Hacı İbrahim Cin İlköğretim Okulu
222SİBEL KAPLAN(N)Kimya/Kimya Teknolojisi174(300314) Çivril Emine Özcan Anadolu Lisesi
223SONER AKBAŞ(N)Sınıf Öğretmenliği283(967725) Necip Fazıl Kısakürek İlköğretim Okulu
224SONGÜL BEBEK(N)Sınıf Öğretmenliği224(458949) Gazi İlköğretim Okulu
225SULTAN AKINCI(N)Sınıf Öğretmenliği368(375951) Çivril Nevişet Kameroğlu İlköğretim Okulu
226SÜLEYMAN ÖZCAN(N)Fen ve Teknoloji235(970960) Yeşilköy İbrahim Cengiz İlköğretim Okulu
227ŞENGÜL KUNAÇ(N)Okul Öncesi Öğrt145(970428) Servergazi İMKB Kız Teknik ve Meslek Lisesi
228ŞÜKRAN AKKAN(N)Sınıf Öğretmenliği273(458817) Kayhan Mehmet Atmaca İlköğretim Okulu
229TOLGA ODAKAN(N)Elektrik-Elektronik Tek./Elektrik133(973320) Orhan Abalıoğlu Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi
230TUNÇAY ŞAFAK(N)Sınıf Öğretmenliği437(966483) Vali Recep Yazıcıoğlu İlköğretim Okulu
231TÜLAY IRĞAR(N)Sınıf Öğretmenliği178(287043) Baklan Atatürk İlköğretim Okulu
232UMMUHAN KILINÇ(N)Sınıf Öğretmenliği371(877046) Üçler İlköğretim Okulu
233UMUT BİRCAN(N)Sınıf Öğretmenliği133(965686) Ahmet Tuncay YİBO
234ÜMİT ÇETİN(N)Beden Eğitimi142(332467) Doğan Demircioğlu Emsan İlköğretim Okulu
235ÜMİT KALAYCI(N)Sınıf Öğretmenliği219(360753) Cumhuriyet İlköğretim Okulu
236ÜMRAN AKYOL(N)Türkçe152(970960) Yeşilköy İbrahim Cengiz İlköğretim Okulu
237ÜMRAN TURA(N)Sınıf Öğretmenliği267(336058) İsmail Uslu İlköğretim Okulu
238VELİ TURAN İNANIR(N)Matematik153(140087) Atatürk Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi
239VELİTTİN CENGİZ(N)Sınıf Öğretmenliği427(332467) Doğan Demircioğlu Emsan İlköğretim Okulu
240YAKUP AKSOY(N)Sosyal Bilgiler141(877046) Üçler İlköğretim Okulu
241YASEMİN ÇARALAN(N)Sınıf Öğretmenliği198(458925) Cafer Sadık Abalıoğlu İlköğretim Okulu
242YASEMİN KOPTUR(N)Sınıf Öğretmenliği267(967725) Necip Fazıl Kısakürek İlköğretim Okulu
243YAŞAR ÖNERİ(N)Sınıf Öğretmenliği320(811377) Milli Eğitim Koruma Derneği İlköğretim Okulu
244YEŞİM ÖNER(N)Sınıf Öğretmenliği196(462478) Gazi İlköğretim Okulu
245YILDIRAY YÜREKTEN(N)İngilizce108(966483) Vali Recep Yazıcıoğlu İlköğretim Okulu
246YILDIRIM YILMAZ(N)Sınıf Öğretmenliği175(459441) Yeşildere İlköğretim Okulu
247YUSUF SÖNMEZ(A)Matematik232(964247) Nevzat Karalp Anadolu Lisesi
248YÜKSEL UĞURLUOĞLU(N)Sınıf Öğretmenliği357(310594) Kızılcasöğüt İlköğretim Okulu
249ZAHİDE ÇEKİÇ(N)Sınıf Öğretmenliği243(462143) Kayhan Zehra-Nihat Moralıoğlu İlköğretim Okulu
250ZERRİN YENİAY ATAR(N)İlköğretim Matematik Öğr.139(332492) Zaferiye Abalıoğlu İlköğretim Okulu
251ZEYNEP GİDER(N)Sınıf Öğretmenliği263(463626) Şemikler Amiroğlu İlköğretim Okulu
252ZEYNEP IŞIK(N)Sınıf Öğretmenliği398(376167) Güngör Cerit Cumhuriyet İlköğretim Okulu
253ZUHAL HAVVA KIRLI(N)Sınıf Öğretmenliği188(223958) Pınarkent İlköğretim Okulu



0 Yorum - Yorum Yaz

Bırakın Bu Gece Onu Anayım..


 

 

Gorunur Bir Kervan Kızgın Çollerde
Resulu Ararlar
Gonca Güllerde
Aşkı Ateş Olmuş Tüm Gönüllerde
EFENDİMİN AŞKI YAKIYOR
BENİ..


Bırakın Bu Gece Onu Anayım
Bende Mevlayayım Hemde
Onayım
O Fahri Alemdir O Benim Canım
Resulun Aşkıyla Bende
Yanayım



Resulu Arzular Divane Gönlüm
Ondan Ayrı Geçen Her
Günüm Ölüm
O Benim Cananım O Benim Gülüm
EFENDİMİN AŞKI YAKIYOR
BENİ


Bırakın Bu Gece Onu Anayım
Bende Mevlayayım Hemde Onayım
O
Fahri Alemdir O Benim Canım
Resulun Aşkıyla Bende Yanayım..


Öyle
Bir Sevdaki Yakar Kavurur
Aşkının Sancısı Kalbime Vurur
Bu Gönül Yıllardır
Özleyip Durur
EFENDİMİN AŞKI YAKIYOR BENİ...




EN SEVDİGİM
İLAHİDİR...MUSTAFA DURSUN ONU ANAYIM.....



1 Yorum - Yorum Yaz

Bölüm
Sayı
Konu
:::
Yön . Ata. Böl.
DENİZLİ VALİLİĞİ
T.C.
Milli Eğitim Müdürlüğü
Sıra
No Adı ve Soyadı Branşı
Görevli Bulunduğu
Okul
Yer Değiştirme
Atandığı Okul Adı Nedeni
Okul
Tipi
Okul
Tipi
14
Atandığı Görev
1 REFİK UZ ACIPAYAM - Yeşilyuva A ACIPAYAM - Kelekci Lisesi B İsteğe Bağlı
Osman Çemen Çok Programlı
Lise
Biyoloji Müdür Yardımcısı
2 BAYRAM AYHAN A SERİNHİSAR - Serinhisar A İsteğe Bağlı
Hakkı Gökçetin Çok Programlı
Lise
SERİNHİSAR - Serinhisar
Hakkı Gökçetin Çok Programlı
Lise
Müdür
Başyardımcısı
Din Kült. ve
Ahl.Bil.
3 İBRAHİM ARÇAY A MERKEZ -Müftü Ahmet A İsteğe Bağlı
Hulusi İlköğretim Okulu
ÇİVRİL - Çivril Anadolu İmam
Hatip Lisesi
Müdür
Başyardımcısı
Din Kült. ve
Ahl.Bil.
4 MEHMET TIKIR A SARAYKÖY - Sarayköy A İsteğe Bağlı
Mesleki ve Teknik Eğitim
Merkezi
SERİNHİSAR - Yatağan
Teknik ve Endüstri Meslek
Lisesi
Müdür
Başyardımcısı
Elektrik-Elektr
onik
5 YÜKSEL MARIM B TAVAS - Kızılcabölük Yaşar B İsteğe Bağlı
Oncan Lisesi
Felsefe TAVAS - Tavas Lisesi Müdür
6 ARMAĞAN ORUÇ B ÇİVRİL - Yeşilyaka İlköğretim B İsteğe Bağlı
Okulu
ÇİVRİL - Yeşilyaka İlköğretim
Okulu
Fen ve Müdür Yardımcısı
Teknoloji
7 ASIM ÖZGÜR A MERKEZ - Yeniköy A İsteğe Bağlı
İlköğretim Okulu
MERKEZ - Arif Yalınkaya
İlköğretim Okulu
Fen ve Müdür Yardımcısı
Teknoloji
MUKADDER
ARSLAN
8 A ÇİVRİL -Mustafa Kemal A İsteğe Bağlı
Atatürk İlköğretim Okulu
ÇİVRİL - Işıklı İlköğretim
Okulu
Fen ve Müdür Yardımcısı
Teknoloji
9 AHMET DEVRAN B SARAYKÖY - İmam Hatip B İsteğe Bağlı
Lisesi
SARAYKÖY - İmam Hatip
Lisesi
İ.H.L. Meslek Müdür
Dersleri
ABDULLAH
BARKA
10 A TAVAS - Sarıabat İlköğretim B İsteğe Bağlı
Okulu
BAKLAN - Ataköy
İlköğretim Okulu
İlköğretim Müdür
Matematik
11 NECATİ ÖZBEK A BABADAĞ - Kelleci A İsteğe Bağlı
İlköğretim Okulu
MERKEZ - 19 Mayıs
İlköğretim Okulu
İlköğretim Müdür
Matematik
12 ÖZKAN TEKİN B BEKİLLİ - Bekilli Atatürk B İsteğe Bağlı
Lisesi
BOZKURT - Bozkurt Güzel
Sanatlar ve Spor Lisesi
Müdür
Başyardımcısı
Kimya/Kimya
Teknolojisi
HÜSEYİN
KORKMAZ
13 A TAVAS - Tavas Ticaret C İsteğe Bağlı
Meslek Lisesi
ACIPAYAM - Acıpayam
Ticaret Meslek Lisesi
Muhasebe ve Müdür Yardımcısı
Finansman
14 MAAZ SALMAN C ACIPAYAM - Acıpayam A İsteğe Bağlı
Ticaret Meslek Lisesi
TAVAS - Tavas Ticaret
Meslek Lisesi
Muhasebe ve Müdür
Finansman
15 DERYA KOYUN A MERKEZ - Okul Yaptırma ve C İsteğe Bağlı
Yaşatma Derneği Anaokulu
MERKEZ -Musa Kazım
Manasır İlköğretim Okulu
Okul Öncesi Müdür
Öğrt
DİDEM GAMZE
ÖZKAN
16 SERİNHİSAR - Serinhisar C MERKEZ - TOKİ Anaokulu C İsteğe Bağlı
Anaokulu
Okul Öncesi Müdür Yardımcısı
Öğrt
17 EZGİ DEMİR A MERKEZ - Ahmet Çalışkan C İsteğe Bağlı
Anaokulu
MERKEZ - Zübeyde Hanım
Anaokulu
Okul Öncesi Müdür Yardımcısı
Öğrt
18 FATMA TOMAŞ B ACIPAYAM - Şehit Şemsi C İsteğe Bağlı
Yılmaz Anaokulu
ACIPAYAM - Kız Teknik ve
Meslek Lisesi
Okul Öncesi Müdür
Öğrt
FERİŞTAH
GÜLBAHÇE
19 C TAVAS - Kızılcabölük Hacı C İsteğe Bağlı
İbrahim Aydın Anaokulu
TAVAS - Kızılcabölük Hacı
İbrahim Aydın Anaokulu
Okul Öncesi Müdür
Öğrt
20 HASAN KAYA A MERKEZ - Ahmet Çalışkan C İsteğe Bağlı
Anaokulu
MERKEZ - Fahri Akçakoca
Anaokulu
Okul Öncesi Müdür Yardımcısı
Öğrt
MEHMET
ÇAĞATAY
21 B MERKEZ - Şenay Öztürk A İsteğe Bağlı
Anaokulu
KALE - Kayabaşı Cumhuriyet
İlköğretim Okulu
Okul Öncesi Müdür Yardımcısı
Öğrt
22 MÜNİRE KİRİŞ A MERKEZ - Ahmet Çalışkan C İsteğe Bağlı
Anaokulu
MERKEZ - Sevgi Bayraktar
Anaokulu
Okul Öncesi Müdür
Öğrt
Bölüm
Sayı
Konu
:::
Yön . Ata. Böl.
DENİZLİ VALİLİĞİ
T.C.
Milli Eğitim Müdürlüğü
Sıra
No Adı ve Soyadı Branşı
Görevli Bulunduğu
Okul
Yer Değiştirme
Atandığı Okul Adı Nedeni
Okul
Tipi
Okul
Tipi
14
Atandığı Görev
SERVER
ÖZDEMİRCİ
23 A SARAYKÖY - Sarayköy A İsteğe Bağlı
Merkez Mükerrem Tokat
Anaokulu
SARAYKÖY - Sarayköy
Merkez Mükerrem Tokat
Anaokulu
Okul Öncesi Müdür Yardımcısı
Öğrt
ABDULLAH
KARABULUT
24 A ÇİVRİL - Özdemirci A İsteğe Bağlı
İlköğretim Okulu
ÇİVRİL - Özdemirci
İlköğretim Okulu
Sınıf Müdür Yardımcısı
Öğretmenliği
25 ADNAN ÇAKAN A GÜNEY - Eziler Mustafa A İsteğe Bağlı
Kaçmaz İlköğretim Okulu
GÜNEY - Eziler Mustafa
Kaçmaz İlköğretim Okulu
Sınıf Müdür
Öğretmenliği
26 ALİ KARLIK A MERKEZ - Pakize ve Suzan A İsteğe Bağlı
Özkardeş İlköğretim Okulu
KALE -Mehmet Oray
İlköğretim Okulu
Sınıf Müdür Yardımcısı
Öğretmenliği
27 ALİ ÖZÜTEMİZ B TAVAS - Derinkuyu B İsteğe Bağlı
İlköğretim Okulu
TAVAS - Ulukent Şehit
Öğretmen Ayşe Konakçı
İlköğretim Okulu
Sınıf Müdür Yardımcısı
Öğretmenliği
28 ASIM AYTEN B KALE - Gölbaşı İlköğretim A İsteğe Bağlı
Okulu
KALE - Kırköy İlköğretim
Okulu
Sınıf Müdür Yardımcısı
Öğretmenliği
29 BAYRAM KÖSEK B TAVAS - Garipköy Mehmet B İsteğe Bağlı
Poran İlköğretim Okulu
BEYAĞAÇ - Uzunoluk
İlköğretim Okulu
Sınıf Müdür Yardımcısı
Öğretmenliği
ERDAL
KARATEKE
30 A BAKLAN - Halk Eğitim B İsteğe Bağlı
Merkezi
BAKLAN - Cumhuriyet
İlköğretim Okulu
Sınıf Müdür
Öğretmenliği
31 ERHAN ÖNEN A BEYAĞAÇ - Kızılcaağaç A İsteğe Bağlı
İlköğretim Okulu
BEYAĞAÇ - Kızılcaağaç
İlköğretim Okulu
Sınıf Müdür
Öğretmenliği
32 ERKAN KÖSECE B TAVAS - Horasanlı İlköğretim B İsteğe Bağlı
Okulu
TAVAS - Avdan İlköğretim
Okulu
Sınıf Müdür
Öğretmenliği
33 EROL SOLMAZ A HONAZ - Kocabaş Atatürk A İsteğe Bağlı
İlköğretim Okulu
Sınıf ÇİVRİL - Halk EğitimMerkezi Müdür
Öğretmenliği
34 ERSİN HARTOKA A GÜNEY - Atatürk İlköğretim A İsteğe Bağlı
Okulu
BULDAN - İlçe Milli Eğitim
Müdürlüğü
Sınıf Müdür Yardımcısı
Öğretmenliği
35 ERSOY TEKİN HONAZ - Karaçay İlköğretim B ÇAL - Sazak İlköğretim Okulu A İsteğe Bağlı
Okulu
Sınıf Müdür Yardımcısı
Öğretmenliği
36 FEYZİ ÖZMEN TAVAS - Garipköy Mehmet B İsteğe Bağlı
Poran İlköğretim Okulu
ÇAL - Bayıralan İlköğretim
Okulu
Sınıf Müdür
Öğretmenliği
GÜNGÖR
BAYRAM
37 B ÇİVRİL - Çıtak İlköğretim A İsteğe Bağlı
Okulu
ÇİVRİL - Yeşilyaka İlköğretim
Okulu
Sınıf Müdür
Öğretmenliği
38 GÜNGÖR GÜNDÜZ A BAKLAN - Dağal İlköğretim A İsteğe Bağlı
Okulu
BAKLAN - Baklan Atatürk
İlköğretim Okulu
Sınıf Müdür
Öğretmenliği
39 GÜRSEL KIZILAY A ÇAL - Denizler İlköğretim B İsteğe Bağlı
Okulu
MERKEZ - Yardım Sevenler
Derneği İlköğretim Okulu
Sınıf Müdür
Öğretmenliği
40 HAKAN ERDEM A TAVAS - Yahşiler İlköğretim A İsteğe Bağlı
Okulu
MERKEZ - İl Milli Eğitim
Müdürlüğü
Sınıf Müdür Yardımcısı
Öğretmenliği
41 HALİL HAZAN A TAVAS - Yahşiler İlköğretim A İsteğe Bağlı
Okulu
TAVAS - Yahşiler İlköğretim
Okulu
Sınıf Müdür
Öğretmenliği
HALİL HÜSEYİN
KIZIL
42 A MERKEZ - Denizli Ticaret A İsteğe Bağlı
Odası Ahi Sinan İlköğretim
Okulu
MERKEZ - Necip Fazıl
Kısakürek İlköğretim Okulu
Sınıf Müdür Yardımcısı
Öğretmenliği
43 HATİCE UYSAL A ÇARDAK - Beylerli İlköğretim A İsteğe Bağlı
Okulu
MERKEZ - İl Milli Eğitim
Müdürlüğü
Sınıf Müdür Yardımcısı
Öğretmenliği
HÜSEYİN KENAN
GÜNAY
44 A TAVAS - Derinkuyu B İsteğe Bağlı
İlköğretim Okulu
TAVAS - Pınarlar İlköğretim
Okulu
Sınıf Müdür
Öğretmenliği
Bölüm
Sayı
Konu
:::
Yön . Ata. Böl.
DENİZLİ VALİLİĞİ
T.C.
Milli Eğitim Müdürlüğü
Sıra
No Adı ve Soyadı Branşı
Görevli Bulunduğu
Okul
Yer Değiştirme
Atandığı Okul Adı Nedeni
Okul
Tipi
Okul
Tipi
14
Atandığı Görev
45 İBRAHİM USLU A BULDAN - Alacaoğlu A İsteğe Bağlı
İlköğretim Okulu
BULDAN - Güngör Cerit
Cumhuriyet İlköğretim Okulu
Sınıf Müdür
Öğretmenliği
46 İSMAİL EKİZ A MERKEZ - Abalıoğlu Yem A İsteğe Bağlı
Sanayi İlköğretim Okulu
BABADAĞ - Atatürk
İlköğretim Okulu
Müdür
Başyardımcısı
Sınıf
Öğretmenliği
KADİR
SAMANCIOĞLU
47 B ÇAL - Bahadınlar İlköğretim B İsteğe Bağlı
Okulu
BAKLAN - Halk Eğitim
Merkezi
Sınıf Müdür
Öğretmenliği
48 MEHMET SİVAS B HONAZ - Akbaş İlköğretim B İsteğe Bağlı
Okulu
HONAZ - Akbaş İlköğretim
Okulu
Sınıf Müdür
Öğretmenliği
MEHMET ALİ
ŞEKER
49 A ÇAMELİ - Kolak Gayret A İsteğe Bağlı
İlköğretim Okulu
MERKEZ - İl Milli Eğitim
Müdürlüğü
Sınıf Müdür Yardımcısı
Öğretmenliği
50 MUHAMMET SAY A ACIPAYAM - Aliveren B İsteğe Bağlı
İlköğretim Okulu
ACIPAYAM - Alcı İlköğretim
Okulu
Sınıf Müdür
Öğretmenliği
MUHAMMET ALİ
ÇETİN
51 A BULDAN - Yenicekent A İsteğe Bağlı
Atatürk İlköğretim Okulu
BULDAN - Yenicekent
Atatürk İlköğretim Okulu
Sınıf Müdür Yardımcısı
Öğretmenliği
52 MURAT SARI A ÇİVRİL - Işıklı İlköğretim A İsteğe Bağlı
Okulu
ÇİVRİL - Işıklı İlköğretim
Okulu
Sınıf Müdür
Öğretmenliği
MUZAFFER
DÜZCE
53 A BEKİLLİ - Halk Eğitim B İsteğe Bağlı
Merkezi
MERKEZ - İl Milli Eğitim
Müdürlüğü
Sınıf Müdür Yardımcısı
Öğretmenliği
MÜCAHİT
BAYRAK
54 A TAVAS - Vakıf İlköğretim B İsteğe Bağlı
Okulu
ACIPAYAM - Gölcük Yatılı
İlköğretim Bölge Okulu
Sınıf Müdür Yardımcısı
Öğretmenliği
55 NAİL AYCAN BAKLAN - Dağal İlköğretim A ÇAL - Belevi İlköğretim Okulu B İsteğe Bağlı
Okulu
Sınıf Müdür
Öğretmenliği
56 NAMIK ÖREN B TAVAS - Altınova İlköğretim B İsteğe Bağlı
Okulu
TAVAS - Altınova İlköğretim
Okulu
Sınıf Müdür
Öğretmenliği
57 NAMİ UZUN A ÇAMELİ - Halk Eğitim B İsteğe Bağlı
Merkezi
ÇAMELİ - Atatürk İlköğretim
Okulu
Sınıf Müdür Yardımcısı
Öğretmenliği
58 NEZİHE TAY A SERİNHİSAR - Kocapınar B İsteğe Bağlı
İlköğretim Okulu
MERKEZ - İl Milli Eğitim
Müdürlüğü
Sınıf Müdür Yardımcısı
Öğretmenliği
RAMAZAN
EROĞLU
59 C ÇİVRİL - Kıralan Fatih A İsteğe Bağlı
İlköğretim Okulu
ÇİVRİL - Öğretmen Evi ve
Akşam Sanat Okulu
Sınıf Müdür
Öğretmenliği
60 REŞAT ÇEVİK ACIPAYAM - Yassıhöyük B İsteğe Bağlı
İlköğretim Okulu
TAVAS - Pınarlık İlköğretim
Okulu
Sınıf Müdür Yardımcısı
Öğretmenliği
61 RIZA İZAN A BAKLAN - Ataköy A İsteğe Bağlı
İlköğretim Okulu
BAKLAN - Ataköy
İlköğretim Okulu
Sınıf Müdür Yardımcısı
Öğretmenliği
SALİH
ÇETİNKAYA
62 B GÜNEY - Kerimler İlköğretim A İsteğe Bağlı
Okulu
GÜNEY - Halk Eğitim
Merkezi
Sınıf Müdür
Öğretmenliği
63 SERKAN EYİOL MERKEZ - İl Milli Eğitim A ÇAL - Belevi İlköğretim Okulu B İsteğe Bağlı
Müdürlüğü
Sınıf Müdür Yardımcısı
Öğretmenliği
64 SERKAN YALÇIN A BAKLAN - Kavaklar Beyelli A İsteğe Bağlı
Mehmet Altaş İlköğretim
Okulu
ÇAMELİ - Kalınkoz
İlköğretim Okulu
Sınıf Müdür Yardımcısı
Öğretmenliği
65 SONER ÇETİN A ACIPAYAM - Hisar A İsteğe Bağlı
İlköğretim Okulu
ACIPAYAM - Alcı İlköğretim
Okulu
Sınıf Müdür Yardımcısı
Öğretmenliği
66 SÜLEYMAN OĞUZ A ÇAL - Hançalar Mehmet Akif B İsteğe Bağlı
Ersoy İlköğretim Okulu
SARAYKÖY - İlçe Milli
Eğitim Müdürlüğü
Sınıf Müdür Yardımcısı
Öğretmenliği
Bölüm
Sayı
Konu
:::
Yön . Ata. Böl.
DENİZLİ VALİLİĞİ
T.C.
Milli Eğitim Müdürlüğü
Sıra
No Adı ve Soyadı Branşı
Görevli Bulunduğu
Okul
Yer Değiştirme
Atandığı Okul Adı Nedeni
Okul
Tipi
Okul
Tipi
14
Atandığı Görev
67 TURGAY KESEN B BOZKURT - İnceler Atatürk A İsteğe Bağlı
İlköğretim Okulu
BABADAĞ - Halk Eğitim
Merkezi
Sınıf Müdür
Öğretmenliği
68 YASİN DOKUYAN TAVAS - Horasanlı İlköğretim B İsteğe Bağlı
Okulu
TAVAS - Aydoğdu İlköğretim
Okulu
Sınıf Müdür Yardımcısı
Öğretmenliği
YILMAZ
YUMUŞAK
69 A TAVAS - Kozlar İlköğretim B İsteğe Bağlı
Okulu
HONAZ -Mimar Sinan
İlköğretim Okulu
Sınıf Müdür Yardımcısı
Öğretmenliği
70 YUSUF ÜNLÜ A ACIPAYAM - Kuyucak B İsteğe Bağlı
İlköğretim Okulu
ACIPAYAM - Akalan Fatih
İlköğretim Okulu
Sınıf Müdür
Öğretmenliği
71 ZEKİ KERİM A ÇARDAK - Beylerli İlköğretim A İsteğe Bağlı
Okulu
MERKEZ - İl Milli Eğitim
Müdürlüğü
Sınıf Müdür
Öğretmenliği
72 AYHAN KESKİN A BAKLAN - Baklan Atatürk A İsteğe Bağlı
İlköğretim Okulu
BAKLAN - Dağal İlköğretim
Okulu
Sosyal Bilgiler Müdür Yardımcısı
73 DİNCER FİDAN A BULDAN - Buldan Ali A İsteğe Bağlı
Tunaboylu Mesleki ve Teknik
Eğitim Merkezi
SARAYKÖY - Beylerbeyi
İlköğretim Okulu
Sosyal Bilgiler Müdür Yardımcısı
OSMAN
ALTUNTAŞ
74 A GÜNEY - Güney Çok A İsteğe Bağlı
Programlı Lisesi
GÜNEY - Güney Çok
Programlı Lisesi
Müdür
Başyardımcısı
Sosyal Bilgiler
RECEP
SÖYLEMEZ
75 A MERKEZ - Uzunpınar 70.Yıl B İsteğe Bağlı
Lisesi
ÇİVRİL - Kıralan İlköğretim
Okulu
Sosyal Bilgiler Müdür
76 RAHMİ TÜZEN A ÇİVRİL - Kızılcasöğüt A İsteğe Bağlı
İlköğretim Okulu
ÇİVRİL - Kızılcasöğüt
İlköğretim Okulu
Türkçe Müdür Yardımcısı
77 KEREM ÇİÇEK A MERKEZ - Polis Amca Eğitim A İsteğe Bağlı
Uygulama Okulu ve İş Eğitim
Merkezi
MERKEZ - Polis Amca Eğitim
Uygulama Okulu ve İş Eğitim
Merkezi
Müdür
Başyardımcısı
Zihin Engelliler
Sınıfı
78 PERVİN ÇİVİT A MERKEZ - Polis Amca Eğitim A İsteğe Bağlı
Uygulama Okulu ve İş Eğitim
Merkezi
MERKEZ - Polis Amca Eğitim
Uygulama Okulu ve İş Eğitim
Merkezi
Zihin Engelliler Müdür Yardımcısı
Sınıfı
Bölüm
Sayı
Konu
:::
Yön . Ata. Böl.
DENİZLİ VALİLİĞİ
T.C.
Milli Eğitim Müdürlüğü
Sıra
No Adı ve Soyadı Branşı
Görevli Bulunduğu
Okul
Yer Değiştirme
Atandığı Okul Adı Nedeni
Okul
Tipi
Okul
Tipi
14
Atandığı Görev
VALİLİK MAKAMINA
DENİZLİ
Yukarıda adı ve soyadı, görev yerleri yazılı yöneticilerin, "Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumları
Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin" İlgili Maddeleri gereğince hizalarında belirtilen okullara Okul
Yöneticisi olarak atanmaları Müdürlüğümüzce uygun görülmektedir.
Makamlığınızca da uygun görüldüğü takdirde olurlarınıza arz ederim.
Vali Yardımcısı
Milli EğitimMüdürü
.... / .... / ......
O L U R
.... / .... / ......
Liste 78 ( Yetmiş Sekiz ) Kişiden İbarettir .

ADI SOYADIBAŞVURU TÜRÜI ATANDIĞI KURUMTOPLAM PUAN
1SERKAN EYİOLMüdür YardımcısıÇAL-(459046)Belevi İlköğretim Okulu14,58
2SÜLEYMAN OĞUZMüdür YardımcısıÇAL-(361460)Hançalar Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulu14,24
3ERSİN HARTOKAMüdür YardımcısıGÜNEY-(459250)Atatürk İlköğretim Okulu12,44
4HATİCE UYSALMüdür YardımcısıÇARDAK-(248192)Beylerli İlköğretim Okulu12,94
5SERKAN YALÇINMüdür YardımcısıBAKLAN-(833525)Kavaklar Beyelli Mehmet Altaş İlköğretim Okulu12,68
6ERHAN ÖNENMüdürBEYAĞAÇ-(458614)Kızılcaağaç İlköğretim Okulu15,68
7MÜCAHİT BAYRAKMüdür YardımcısıTAVAS-(462383)Vakıf İlköğretim Okulu16,28
8TURGAY KESENMüdürBOZKURT-(233543)İnceler Atatürk İlköğretim Okulu17,41
9ASIM ÖZGÜRMüdür YardımcısıMERKEZ-(462956)Yeniköy İlköğretim Okulu23,49
10EROL SOLMAZMüdürHONAZ-(459918)Kocabaş Atatürk İlköğretim Okulu43,79
11YUSUF ÜNLÜMüdürACIPAYAM-(319725)Kuyucak İlköğretim Okulu28,22
12DİDEM GAMZE ÖZKANMüdür YardımcısıMERKEZ-(973180)TOKİ Anaokulu17,32
13HÜSEYİN KORKMAZMüdür YardımcısıTAVAS-(141678)Tavas Ticaret Meslek Lisesi30,16
14SERVER ÖZDEMİRCİMüdür YardımcısıSARAYKÖY-(958308)Sarayköy Merkez Mükerrem Tokat Anaokulu14,66
15HALİL HAZANMüdürTAVAS-(376131)Yahşiler İlköğretim Okulu31,66
16AHMET DEVRANMüdürSARAYKÖY-(269405)İmam Hatip Lisesi35,55
17NECATİ ÖZBEKMüdürBABADAĞ-(310616)Kelleci İlköğretim Okulu36,70
18ARMAĞAN ORUÇMüdür YardımcısıÇİVRİL-(310604)Yeşilyaka İlköğretim Okulu21,59
19ABDULLAH KARABULUTMüdür YardımcısıÇİVRİL-(401178)Özdemirci İlköğretim Okulu25,88
20İSMAİL EKİZMüdür BaşYardımcısıMERKEZ-(966781)Abalıoğlu Yem Sanayi İlköğretim Okulu43,48
21REFİK UZMüdür YardımcısıACIPAYAM-(242362)Kelekci Lisesi17,36
22GÜNGÖR BAYRAMMüdürÇİVRİL-(141140)Çıtak İlköğretim Okulu24,12
23ASIM AYTENMüdür YardımcısıKALE-(248275)Gölbaşı İlköğretim Okulu13,30
24MÜNİRE KİRİŞMüdürMERKEZ-(973202)Ahmet Çalışkan Anaokulu39,67
25RECEP SÖYLEMEZMüdürMERKEZ-(348898)Uzunpınar 70.Yıl Lisesi36,88
26ABDULLAH BARKAMüdürTAVAS-(462214)Sarıabat İlköğretim Okulu42,10
27ÖZKAN TEKİNMüdür BaşYardımcısıBEKİLLİ-(965950)Bekilli Atatürk Lisesi14,74
28NAMIK ÖRENMüdürTAVAS-(222127)Altınova İlköğretim Okulu29,50
29DERYA KOYUNMüdürMERKEZ-(972597)Okul Yaptırma ve Yaşatma Derneği Anaokulu20,20
30MAAZ SALMANMüdürACIPAYAM-(140470)Acıpayam Ticaret Meslek Lisesi22,92
31RIZA İZANMüdür YardımcısıBAKLAN-(314925)Ataköy İlköğretim Okulu37,88
32MEHMET TIKIRMüdür BaşYardımcısıSARAYKÖY-(905157)Sarayköy Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi43,75
33İBRAHİM ARÇAYMüdür BaşYardımcısıMERKEZ-(389736)Müftü Ahmet Hulusi İlköğretim Okulu45,87
34MURAT SARIMüdürÇİVRİL-(363890)lşıklı İlköğretim Okulu34,85
35OSMAN ALTUNTAŞMüdür BaşYardımcısıGÜNEY-(868850)Güney Çok Programlı Lisesi31,38
36ALİ ÖZÜTEMİZMüdür YardımcısıTAVAS-(319737)Derinkuyu İlköğretim Okulu36,67
37SONER ÇETİNMüdür YardımcısıACIPAYAM-(389748)Hisar İlköğretim Okulu17,34
38HÜSEYİN KENAN GÜNAYMüdürTAVAS-(319737)Derinkuyu İlköğretim Okulu27,29
39NAMİ UZUNMüdür YardımcısıÇAMELİ-(140888)Halk Eğitim Merkezi28,90
40GÜNGÖR GÜNDÜZMüdürBAKLAN-(250018)Dağal İlköğretim Okulu21,78
41FATMA TOMAŞMüdürACIPAYAM-(972546)Şehit Şemsi Yılmaz Anaokulu23,82
42İBRAHİM USLUMüdürBULDAN-(401906)Alacaoğlu İlköğretim Okulu32,94
43YÜKSEL MARIMMüdürTAVAS-(141642)Kızılcabölük Yaşar Oncan Lisesi29,08
44FERİŞTAH GÜLBAHÇEMüdürTAVAS-(971736)Kızılcabölük Hacı İbrahim Aydın Anaokulu20,48
45ERDAL KARATEKEMüdürBAKLAN-(270253)Halk Eğitim Merkezi39,07
46BAYRAM AYHANMüdür BaşYardımcısıSERİNHİSAR-(862708)Serinhisar Hakkı Gökçetin Çok Programlı Lise39,24
47HASAN KAYAMüdür YardımcısıMERKEZ-(973202)Ahmet Çalışkan Anaokulu30,77
48RAHMİ TÜZENMüdür YardımcısıÇİVRİL-(310594)Kızılcasöğüt İlköğretim Okulu23,82
49KEREM ÇİÇEKMüdür BaşYardımcısıMERKEZ-(228710)Polis Amca Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi27,55
50SALİH ÇETİNKAYAMüdürGÜNEY-(363900)Kerimler İlköğretim Okulu37,99
51ADNAN ÇAKANMüdürGÜNEY-(248238)Eziler Mustafa Kaçmaz İlköğretim Okulu25,98
52MUKADDER ARSLANMüdür YardımcısıÇİVRİL-(879200)Mustafa Kemal Atatürk İlköğretim Okulu24,70
53MEHMET ÇAĞATAY KİLİMLİOĞLUMüdür YardımcısıMERKEZ-(971925)Şenay Öztürk Anaokulu14,18
54FEYZİ ÖZMENMüdürTAVAS-(463423)Garipköy Mehmet Poran İlköğretim Okulu20,62
55RAMAZAN EROĞLUMüdürÇİVRİL-(964861)Kıralan Fatih İlköğretim Okulu17,86
56HAKAN ERDEMMüdür YardımcısıTAVAS-(376131)Yahşiler İlköğretim Okulu14,72
57MEHMET ALİ ŞEKERMüdür YardımcısıÇAMELİ-(460097)Kolak Gayret İlköğretim Okulu12,16
58NAİL AYÇANMüdürÇAL-(459046)Belevi İlköğretim Okulu22,17
59AYHAN KESKİNMüdür YardımcısıBAKLAN-(287043)Baklan Atatürk İlköğretim Okulu23,53
60HALİL HÜSEYİN KIZILMüdür YardımcısıMERKEZ-(964786)Denizli Ticaret Odası Ahi Sinan İlköğretim Okulu43,18
61ERKAN KÖSECEMüdürTAVAS-(261601)Horasanlı İlköğretim Okulu19,47
62REŞAT ÇEVİKMüdür YardımcısıACIPAYAM-(332610)Yassıhöyük İlköğretim Okulu28,02
63KADİR SAMANCIOĞLUMüdürÇAL-(831168)Bahadınlar İlköğretim Okulu21,45
64ZEKİ KERİMMüdürÇARDAK-(248192)Beylerli İlköğretim Okulu17,32
65PERVİN ÇİVİTMüdür YardımcısıMERKEZ-(228710)Polis Amca Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi21,14
66EZGİ DEMİRMüdür YardımcısıMERKEZ-(973202)Ahmet Çalışkan Anaokulu13,26
67MEHMET SİVASMüdürHONAZ-(459693)Akbaş İlköğretim Okulu20,91
68ERSOY TEKİNMüdür YardımcısıÇAL-(248657)Sazak İlköğretim Okulu12,84
69MUHAMMET SAYMüdürACIPAYAM-(457346)Aliveren İlköğretim Okulu20,82
70YILMAZ YUMUŞAKMüdür YardımcısıTAVAS-(332599)Kozlar İlköğretim Okulu15,26
71YASİN DOKUYANMüdür YardımcısıTAVAS-(261601)Horasanlı İlköğretim Okulu14,82
72MUZAFFER DÜZCEMüdür YardımcısıBEKİLLİ-(231639)Halk Eğitim Merkezi12,84
73MUHAMMET ALİ ÇETİNMüdür YardımcısıBULDAN-(223934)Yenicekent Atatürk İlköğretim Okulu19,82
74ALİ KARLIKMüdür YardımcısıMERKEZ-(383811)Pakize ve Suzan Özkardeş İlköğretim Okulu27,17
75BAYRAM KÖŞEKMüdür YardımcısıTAVAS-(463423)Garipköy Mehmet Poran İlköğretim Okulu19,14
76NEZİHE TAYMüdür YardımcısıSERİNHİSAR-(462753)Kocapınar İlköğretim Okulu15,52
77DİNCER FİDANMüdür YardımcısıBULDAN-(905133)Buldan Ali Tunaboylu Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi10,30
78GÜRSEL KIZILAYMüdürÇAL-(248550)Denizler İlköğretim Okulu25,78


Vali
Uygun Görüşle Arz Ederim




0 Yorum - Yorum Yaz

Bayılmanın belirtileri Bayılma nedenleri Bayılmalarda İlk Yardım

Günlük yaşamda sık sık rastlanan problemlerden birisi de bayılmalıdır. Genellikle ciddi bir problem olmayan bayılmanın birçok nedeni olabilir. Bunun yanında sık sık karşılaşılan ve uzun süren bayılmalar ciddi bazı problemlerin ve hastalıkların habercisi olabilir. Böyle durumda mutlaka bir doktora başvurmakta yarar vardır.

Bayılma,  aynı zamanda senkop da denir, bir çok neden bağlı olabilir. Birden fazla neden de bayılmaya neden olabilir. Bazı durumlarda ise bayılma nedeni bulunamayabilir.

Bayılma sıklıkla görülebilir. Genellikle ciddi olmamakla beraber bayılma sırasındaki düşmeden kaynaklanan yaralanmalardan endişelenilir.

Kan aracılığı ile beyine yeterli miktarda oksijen taşınmadığı zaman bayılma görülebilir. Bilinç kaybı veya “iç-geçme” birkaç dakika gibi kısa bir süre devam edebilir.

Kan basıncındaki ani düşüş de bayılmaya neden olabilir. Bazı anlarda kalp hızı ve kan damarları vücudun oksijen gereksinimlerine uygun olarak hızlı cevap veremeyebilir. Bu durum yaşlı insanlarda daha sık görülür.

Bayılma durumu:
Ayağa hızlı kalkıldığında,
Aşırı sıcak havada çalışma veya oyun oynandığında,
Hızlı veya derin nefes alıp verildiğinde (hiperventilasyon),
Üzülme durumunda, kan basıncını kontrol eden sinirler etkilenir,
Yüksek tansiyon için ilaç alınıldığında… görülebilir.

Öksürme, idrar yapma ve gerinme beyine giden oksijen miktarını etkileyebilir ve bayılma nedeni olabilir. Bu durumların herhangi birisinde bayılma görülür ise endişelenecek durum olma olasılığı azdır. Ancak, birden fazla durumda tekrarlanması durumunda hekime danışılması gerekmektedir.
Eğer, baş hareketleri ile birlikte bayılma görülürse boyun kemikleri beyine giden kan damarlarına baskı yapıyor demektir. Bu durumun yaşanmasında hekime danışılmalıdır.

Kan şekeri düzeyindeki düşme de bayılma nedeni olabilir. Bu durum şeker hastalarının uzun dönem yemek yememesi ile gelişebilir. Bazı reçetelenmiş ilaçlar bayılmaya neden olabilir. Eğer, kullandığınız ilaçlardan kaynaklanan bayılmadan şüpheleniliyorsa hekime danışılmalıdır. Alkol ve kokain de bayılmaya neden olabilir.

Bayılmanın ciddi nedenleri arasında sara nöbetleri, kalp sorunları ve beyine giden kan damarları ile ilgili sorunlar sayılabilir.

Bayılma nedeni nasıl araştırılır?
Hekim, bayılma sırasında olanlar hakkında tam bilgi almak isteyecektir. Öncesinde, o anda ve sonrasında neler hissedildiği üzerinde durulacaktır. Hekim, detaylı bir fizik muayene yapmak isteyecektir.

Bayılınılacağı hissedildiğinde ne yapılmalıdır?
Yere yatmak yeterlidir. Eğer, bu yapılamıyorsa, oturup öne eğilmeli ve baş dizlerin arasında alınmalıdır. Böylelikle kanın beyine gitmesine yardımcı olunulacaktır. Ayağa kalkmakta acele edilmemelidir.

Bayılma durumunda hekime danışılmalı mıdır?
Eğer bir kez bayılma görülmüş ve belirgin bir sağlık yakınması yoksa hekime danışmaya gerek görülmeyebilir. Ancak, özellikle kalp ile ilişkili, yüksek kan basıncı ve şeker hastalığı gibi ciddi sağlık durumlarında hekime danışılmalıdır.

Aşağıdaki durumların mevcudiyetinde hekime kesinlikle danışılmalıdır:
Düzensiz kalp atımı,
Göğüs ağrısı,
Nefes darlığı,
Uyarıcı belirti olmadan ani gelişim,
Görme bulanıklığı,
Konuşma güçlüğü,
Düşünce güçlüğü,
Başın çevrilmesi ile bayılma,
Aydan birden fazla bayılma.

Bu bilgi bayılma hakkında genel bilgi vermektedir ve herkes için geçerli olmayabilir. Bu bilginin sizin için geçerliliği konusunda aile hekiminize danışınız ve gerekirse ek bilgi alınız.






0 Yorum - Yorum Yaz

ÜSKÜDAR İLÇE MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

ÜSKÜDAR LİSESİ

100 TEMEL ESER KİTAP OKUMA YARIŞMASI




0 Yorum - Yorum Yaz

KİTAPKURTLARIMIZ YARIŞTI

   Mehmet Akif Ersoy Lisesi olarak okumuluzda öğrencilerimiz arasında 100 temel eser içinden seçtiğimiz 30 eserle ilgili 100 soruluk sınav yapıldı.90 öğrencinin katılmak için isim yazdırdığı sınav 75 dk sürdü.

Sorular Türk Dili ev Edebiyat zümresi tarafından hazırlandı.Sınav sonucunda öğrencilerimiz DİZÜSTÜ BİLGİSAYAR VE ALTINLA ÖDÜLLENDİRİLECEKTİR.

SORULAR VE CEVAPLARI İÇİN TIKLAYINIZ

 FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ

   Sonuçlar için tıklayınız (30 Mayıs 2011 Pazartesi yayınlanacaktır)

Türü100 TEMEL ESER SORULARI VE CEVAPLARI
Adı100_temel_eser_kitapcik.pdfDOSYAYI İNDİR
Yükleme Tarihi31/05/2011
BilgiDENİZLİ MEHMET AKİF ERSOY LİSESİ

Türü100 TEMEL ESER SORULARI VE CEVAPLARI
Adı100-temel-eser-sorulari.docDOSYAYI İNDİR
Yükleme Tarihi31/05/2011
BilgiÜSKÜDAR İLÇE MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

 




0 Yorum - Yorum Yaz

Adı Soyadı Başvuru Tipi Alanı Puanı

Anadolu

Durumu Yerleştiği Kurum

SÜLEYMAN

KARAKUZU Müdür Yardımcısı Teknoloji ve Tasarım 70

DENİZLİ/MERKEZ (459298)

MERKEZ EFENDI İLKÖĞRETİM

OKULU

ZEKERİYA TÜRK Müdür Yardımcısı Sosyal Bilgiler 64

DENİZLİ/ÇİVRİL (810335)

75.YIL İLKÖĞRETİM OKULU

AHMET KISA Müdür Yardımcısı Sınıf Öğretmenliği 64

DENİZLİ/MERKEZ (872317)

DR.BEKİR SIDDIK MÜFTÜLER

İLKÖĞRETİM OKULU

CEMİL GEZENER Müdür Yardımcısı Coğrafya 67

DENİZLİ/MERKEZ (970428)

SERVERGAZİ İMKB KIZ TEKNİK

VE MESLEK LİSESİ

KAMİL YİĞİT Müdür Yardımcısı Coğrafya 66

DENİZLİ/MERKEZ (140026)

ANAFARTALAR LİSESİ

AHMET KOÇER Müdür Yardımcısı Din Kült. ve Ahl.Bil. 73

DENİZLİ/MERKEZ (140122)

İMAM HATİP LİSESİ

RİFAT TÜREMEN Müdür Yardımcısı Coğrafya 72

- Anadolu

Lisesi

DENİZLİ/MERKEZ (339803)

DENİZLİ TİCARET MESLEK

LİSESİ

ALİ DURMAZ Müdür Yardımcısı Coğrafya 62,00

DENİZLİ/ÇİVRİL (352486)

ÇİVRİL KERİMAN KAMER

TİCARET MESLEK LİSESİ

HAYRETTİN KARA Müdür Yardımcısı Din Kült. ve Ahl.Bil. 73,00

DENİZLİ/GÜNEY (459585)

ÜÇEYLÜL İLKÖĞRETİM OKULU

SELMA KEÇECİ Müdür Yardımcısı Türkçe 69,00

DENİZLİ/MERKEZ (462358)

HACI HASAN ALİ

KÖMÜRCÜOĞLU İLKÖĞRETİM

ASIM GÜLHAN Müdür Yardımcısı Felsefe 60,00

DENİZLİ/SERİNHİSAR (862708)

SERİNHİSAR HAKKI GÖKÇETİN

ÇOK PROGRAMLI LİSESİ

İLKER YAĞICI Müdür Yardımcısı Sınıf Öğretmenliği 67,00

DENİZLİ/MERKEZ (951318)

HACI SERPİL KABAKLIOĞLU

İLKÖĞRETİM OKULU

KADİR

BOZDEVECİ Müdür Yardımcısı Din Kült. ve Ahl.Bil. 63,00

- Anadolu

Lisesi

DENİZLİ/MERKEZ (140063)

MURAT MEHMET AKİF ERSOY LİSESİ

ABDULLAH

ATMACA Müdür Yardımcısı Tarih 63,00

DENİZLİ/ACIPAYAM (140433)

ACIPAYAM TEKNİK VE

ENDÜSTRİ MESLEK LİSESİ

SELÇUK ÖZBEK Müdür Yardımcısı Türk Dili ve Edebiyatı 62,00

DENİZLİ/ACIPAYAM (140433)

ACIPAYAM TEKNİK VE

ENDÜSTRİ MESLEK LİSESİ

SELDA EBECİM Müdür Yardımcısı

İşitme Engelliler Sınıfı

Öğretmenliği 61,00

DENİZLİ/MERKEZ (228710)

POLİS AMCA EĞİTİM UYGULAMA

OKULU VE İŞ EĞİTİM MERKEZİ

İSMAİL

KOCAYİĞİT Müdür Yardımcısı Türkçe 72,00

DENİZLİ/KALE (387928) YA-TU

OTOMOTİV HÜRRİYET

İLKÖĞRETİM OKULU

SEMRA SABAH Müdür Yardımcısı Teknoloji ve Tasarım 67,00

DENİZLİ/ÇİVRİL (396902)

RASİME KAMEROĞLU

İLKÖĞRETİM OKULU

HAKAN MADEN Müdür Yardımcısı Sınıf Öğretmenliği 68,00

DENİZLİ/MERKEZ (462633)

HACI İBRAHİM DEMİREREN

CUMHURİYET İLKÖĞRETİM

HASAN EFE Müdür Yardımcısı Sosyal Bilgiler 64,00

DENİZLİ/MERKEZ (462682)

KARAKOVA İLKÖĞRETİM OKULU

SEHER AN Müdür Yardımcısı Sınıf Öğretmenliği 60,00

DENİZLİ/BABADAĞ (387894)

BABADAĞ MÜŞERREF YILMAZ

İLKÖĞRETİM OKULU

SENEM ULUYOL Müdür Yardımcısı İngilizce 69,00

DENİZLİ/MERKEZ (951318)

HACI SERPİL KABAKLIOĞLU

İLKÖĞRETİM OKULU

KEMAL YEŞİLTEPE Müdür Yardımcısı Matematik 67,00

DENİZLİ/MERKEZ (970428)

SERVERGAZİ İMKB KIZ TEKNİK

VE MESLEK LİSESİ

HÜSEYİN

KARAGÜL Müdür Yardımcısı Din Kült. ve Ahl.Bil. 73,00

DENİZLİ/SARAYKÖY (269405)

İMAM HATİP LİSESİ

BÜLENT SOLAK Müdür Yardımcısı Sınıf Öğretmenliği 68,00

DENİZLİ/MERKEZ (384517)

DENİZLİ TİCARET BORSASI

İLKÖĞRETİM OKULU

HÜSEYİN ÇETİN Müdür Yardımcısı Sınıf Öğretmenliği 61,00

DENİZLİ/SERİNHİSAR (401201)

ATATÜRK İLKÖĞRETİM OKULU

HAKAN BERBER Müdür Yardımcısı

İlköğretim Matematik

Öğr. 71,00

DENİZLİ/MERKEZ (964786)

DENİZLİ TİCARET ODASI AHİ

SİNAN İLKÖĞRETİM OKULU

 

Generated by Foxit PDF Creator © Foxit Software

http://www.foxitsoftware.com For evaluation only.

TURGUT

ÖZDEMİR Müdür Yardımcısı Tarih 64,00

DENİZLİ/TAVAS (281764)

HANİFE VE AHMET PARALI

TEKNİK VE ENDÜSTRİ MESLEK

KERİM BULUT Müdür Yardımcısı Beden Eğitimi 60,00

- Anadolu

Lisesi

DENİZLİ/TAVAS (461999)

KIZILCABÖLÜK ATATÜRK

İLKÖĞRETİM OKULU

MUSTAFA VURAL Müdür Yardımcısı Din Kült. ve Ahl.Bil. 79,00

DENİZLİ/MERKEZ (970728)

DENİZLİ ÖZEL EĞİTİM MESLEK

LİSESİ

ALİ BARAN Müdür Yardımcısı

İnşaat Tek./Yapı

Tasarımı 67,00

DENİZLİ/MERKEZ (140087)

ATATÜRK TEKNİK VE ENDÜSTRİ

MESLEK LİSESİ

HİKMET ÇETİNER Müdür Yardımcısı Türk Dili ve Edebiyatı 69,00

- Anadolu

Lisesi

DENİZLİ/MERKEZ (140109)

DENİZLİ İMKB KIZ TEKNİK VE

MESLEK LİSESİ

ÖZKAN UZUN Müdür Yardımcısı Coğrafya 63,00

- Anadolu

Lisesi

DENİZLİ/ÇİVRİL (141176)

CİVRİL LİSESİ

İBRAHİM İÇEN Müdür Yardımcısı Sınıf Öğretmenliği 63,00

DENİZLİ/SARAYKÖY (141499)

HALK EĞİTİM MERKEZİ

DURSEL SOYSAL Müdür Yardımcısı

İşitme Engelliler Sınıfı

Öğretmenliği 66,00

DENİZLİ/MERKEZ (228710)

POLİS AMCA EĞİTİM UYGULAMA

OKULU VE İŞ EĞİTİM MERKEZİ

MUSA AK Müdür Yardımcısı Sosyal Bilgiler 68,00

DENİZLİ/BEYAĞAÇ (233531)

BEYAĞAÇ LİSESİ

SELMA SİVAS Müdür Yardımcısı Sınıf Öğretmenliği 61,00

DENİZLİ/BABADAĞ (310616)

KELLECİ İLKÖĞRETİM OKULU

ALİ CİRİT Müdür Yardımcısı Büro Yön. ve Sekreterlik 71,00

DENİZLİ/ÇİVRİL (352486)

ÇİVRİL KERİMAN KAMER

TİCARET MESLEK LİSESİ

AHMET ÖZKAN Müdür Yardımcısı İngilizce 61,00

DENİZLİ/HONAZ (361459)

NECATİ-FİKRİYE DALAMAN

İLKÖĞRETİM OKULU

OSMAN HAYTA Müdür Yardımcısı Sınıf Öğretmenliği 63,00

DENİZLİ/BEKİLLİ (376059)

KUTLUBEY ŞEHİT ER ATAKAN

CARAN İLKÖĞRETİM OKULU

AHMET ÇETİN Müdür Yardımcısı Din Kült. ve Ahl.Bil. 60,00

DENİZLİ/KALE (458435)

ÖZLÜCE İLKÖĞRETİM OKULU

CÜNEYT YİĞEN Müdür Yardımcısı Fen ve Teknoloji 68,00

DENİZLİ/MERKEZ (462192)

HACI LEMAN OTO İLKÖĞRETİM

OKULU

GÖKHAN TURAN Müdür Yardımcısı Sınıf Öğretmenliği 63,00

DENİZLİ/SARAYKÖY (462537)

TOSUNLAR İLKÖĞRETİM OKULU




0 Yorum - Yorum Yaz

 

ÇÖKERTME


                    Çökertme türküsünün kahramanı olan Halıl babası tarafından Van ili , Erciş ilçesi, Bozüyük köyündedir. Ailenin büyükleri önce Van’dan İstanköy’ e gelir ve daha sonra da Bodrum Karabağ’da Bekiroğlu tepesine yerleşirler. Halil’in babası, Demirci Ali usta burada bir çingene kızı ile evlenir ve Halil dünyaya gelir. Halil bir namus meselesinden dolayı kız kardeşini öldürdükten sonra kaçak gezmeye başlar. Sık sık İstanköy’e gitmektedir. Bu gidişlerden birinde düğüne davet edilir. Düğünde iken Halil’i Rumlar ihbar ederler. Yakalatırlar. Sonuçta Halil yedi yıl hapis yatar. Bu olay üzerine Halil Rumlara diş bilemektedir. Hapisten çıkınca da onlara haşin davranır. Böylece Rumlarla Halil arasında bir husumet doğar. Halil bu arada türküde ‘Çakır Gülsüm’ olarak adlandırılan Hafize adlı kadına ilgi duymaya başlar ve Halil ilk olarak Gülsüm’ ü Kara kaya’ da ki bir düğünden zorla kaçırır Gülsüm ve annesi ise o dönemde Bodrum’un yönetiminden sorumlu Çerkes Kaymakam olarak bilinen Ömer Lütfi Bey’in evinde hizmetkarlık yapmaktadır. Türküde adı geçen İbrahim Çavuş, kolculardandır ve Çakır Gülsüm’ ün ilk kocasıdır. Arkadaş olmaları sebebiyle Halil’i devamlı kollamaktadır. Halil ikinci olarak Gülsüm’ ü , Dertlinin Ali’nin Karabağdaki evinden alarak dağa kaldırır. Yalıkavak karşısındaki Güdürde bir in bulur ve Gülsüm’ le burada yaşamaya başlar. Bu olaylara kızan kaymakam Ömer Lütfi Bey , Halil’in üzerine Selam oğlu adlı bir kişiyi gönderir. Selam oğlu Halil’i bulur fakat önceden tanıştıkları için kaymakam konusunda Halil’i uyarır. Halil uyarıları dinleyerek buradan kaçar ve Gülsüm’ le birlikte Yalıkavak yakınındaki Çökertmeye gelir. Amacı bir kayıkla adalara kaçmakdır. Rum gemicilerden ‘Kosta Paho’ ( Kos’lu İstanköylü Paho) ile anlaşır. Rumlarla aralarındaki husumetten dolayı Paho, tayfa Andon vasıtasıyla Halil’i Çerkes kaymakam’a ihbar eder. Kaymakamın emriyle denizden kol kayığı ile kolcubaşı Barka’nın Ali harekete geçer. Ayrıca Paho’ nun demir atacağı karaya yakın yerde de jandarma komutanı Ömer Çavuş önceden pusuya yatırılır. Halil’i adalara götürecek kayık yola çıkar. Paho, Halil’i yakalatabilmek için dalgaları bahane ederek Aspata gitmeyi teklif eder ve deniz durulunca adalara rahat geçebileceklerini söyler. Halil bu teklife inanır. Tekne ; Aspat ‘tan Bitez koyuna gelerek Hırsız Yatağı denen yere yakın olarak açıkta demir atar. Akşam olduğunda teknede içki faslı başlar. Paho, Halil ve Gülsüm’ ün içkilerine ‘Balık Ağısı’ denilen bir bitkinin sersemletici zehrini koyar. Bu zehrin etkisi ile Halil ve gülsün uykuya dalarlar. Ömer Çavuş kara pusudadır. Paho, Halil ve Gülsüm’ ü uyuttuktan sonra demir alır ve teknesini yavaş yavaş kıyıya yanaştırmaya başlar .

                Ömer Çavuş tam kıyıya yanaşmadan tekneye ateş edilmesi emrini verir. Kurşunların kendisine isabet edeceğinden korkan Paho tekneyi açığa bırakır. Tam bu sırada Kolcu başı Barka’nın Ali de kol kayığı ile Paho’ nun teknesini sarar. Paho Halil’den çekindiği için onu uyandırır. Geçen süre içerisinde Barka’nın Ali tekneye girmiştir. Halil ve Gülsüm sersemlemiş bir vaziyette güverteye çıkartılırlar. Güvertede Halil’in ayağı kayar , Barka’nın Ali Halil’i bacağından yaralar. Halil yaralı bir vaziyette Bodrum’a getirilir ve kaymakamlık binası önünden karaya çıkartılır. Halk kaymakamlık binası önünde toplanmıştır. O sırada ‘Kel Mülazım’ adı verilen jandarma komutanı ‘Hükümete karşı gelenlerin sonu budur’ gibilerden konuşma yapar Halil yaralı bir vaziyette kaymakamlık binası önünde bulunan bir mahsene atılır. Yaraları tımar edilmez. Burada bir süre acı içinde inler. Daha sonra Ömer Çavuş tarafından boğazına çökülerek öldürülür ve sırtındaki elbiseleriyle birlikte alel acele gömülür. Bu olay üzerine Bodrum’dan ‘Üçlü Saçayağı’ olarak adlandırılan türkülerin ikincisi olan ‘Çökertme’ yakılır.

 

 

 


TÜRKÜ


Çökertmeden çıktım da Halil’ im aman başım selamet
Bitez de yalısına varmadan Halil’im aman koptu kıyamet
Arkideşim İbram Çavuş Allah’ına emanet
Burası da Aspat değil Halil’im aman Bitez yalısı
Ciğerimi ateş sardı aman kurşun yarası
Gidelim gidelim Halil’im çökertmeye varalım
Kolcular gelirse Halil’im nerelere kaçalım
Teslim olmayalım Halil’im aman kurşun saçalım
Burası da Aspat değil Halil’im aman Bitez yalısı
Ciğerime ateş sardı aman kurşun yarası
Güvertede gezer iken aman kunduram kaydı
İpeklide mandilimi aman örüzger aldı
Çakırda gözlü Gülsüm’ümü Çerkes kaymakam aldı
Burası da Aspat değil Halil’im aman Bitez yalısı
Ciğerime ateş sardı aman kurşun yarası

 

ABDULSETAR UNAL

12 TM/B 678




0 Yorum - Yorum Yaz

Hüseynik'ten Çıktım Şeher Yoluna

Hüseynik'ten çıktım şeher yoluna

Can ağrısı tesir etti canıma

Yaradanım merhamet et kuluna

Yazık oldu yazık şu genç ömrüme

Bilmem şu feleğin bana kastı ne

Telgrafın direkleri sayılmaz

Ati hanım baygın düşmüş ayılmaz

Böyle canlar teneşire koyulmaz

Lütfü gelsintelgırafın başına

Bir tel versin musul'dakardaşıma

Bu gençlikte neler geldi başıma

 

HİKAYESİ:

 

1892'de Harput Posta Müdürü olan yakışıklı, merd ve herkes tarafından sevilen sayılan Akif, Hüseynik'te oturur, sabahları Saray Yolu ile Harput'a çıkardı.

Akif bir rivayete göre uçarı, gece gündüz eğlence alemlerinde gezer tozar cinsten. Bir sürü de sevdalısı var. Kızkardeşi Ati Hanım bir kardeşi de Musul'da olduğundan abisine aşırı düşkün. Telgrafçı Lütfü'de Akif'in Müdürlüğü döneminde PTT'de göreve başlamış, Akif'in çok sevdiği bir şahsiyettir.

Akif hiç beklenmedik bir zamanda Hüseynik'ten Şehre (Harput) çıkarken yolda kalp krizi geçirir ve ölür. Ölüm olayı duyulunca bütün bir şehir halkı hele, sevdalıları arkasından günlerce gözyaşı dökerler.

İşte tam bu sırada Saçlızade Hacı Vehbi Efendi yukarıdaki bu güzel ve hazin şarkıyı güftesiyle ve bestesiyle meydana getirmiştir.




0 Yorum - Yorum Yaz

Karakaş Gözlerin Elmas

 Güfte ve bestesi tamamen bana ait bulunan yukarıda başlığı taşıyan bu türküm bazı asılsız dedikodulara da vesile olmuştur. Ben bu durumu hiçbir zaman üzülmedim. Bilhassa sevindim.Çünkü, yurdum Niğde’deki müzik sever insanlar ruhunda çöreklenen bir şüpheyi, öğrenmekle yetinecekler kanısındayım. Gerek sözle, gerekse gazete ve mektupla, bu türkünün hakiki sahibini öğrenmek isteyen ve yakın alaka gösteren vatandaşlarıma burada ayrı ayrı teşekkür ederim. 1948 yılında İstanbul da çalıştığım bir pavyonda, Emel adımla kara kaşlı, kara gözlü, hafif esmere kaçan tenli bir kıza tutulmuştum. Bu her bekar insanda olagelen, tabiat ananın sevki tabii dedikleri bir kanundu. Aradan yıllar geçmesine rağmen Emel’i hiçbir zaman unutamıyorum. 1959 yılında Gaziantep öğretmen okulu müzik öğretmeni Nezihi Babacaner’in daveti üzerine Gaziantep’e. Öğretmen Okulunda yapılacak folklor topluluğuna iştirak etmek üzere gitmiştim. Bu sırada bir pavyonla anlaştım ve çalışmaya başladım. Aksam sahneye çıktığımda Emel’i de o pavyonda gördüm. Aradan onbir yıl gibi bir zaman geçmesine rağmen tesadüfler yine birbirimizi bir araya getirmişti. Yattığım yatakhanenin karşısındaki odada Emel’in de yatak odası vardı. İlk aşkın verdiği hazzın tesirinden kendimi kurtaramamış olmalıyım ki o gece sabaha kadar uyuyamadım. Şafak sökerken kapım vuruldu ve yaşlı bir hanım yanıma geldi. Evladım niçin uyumuyorsun dedi. Bende kalbimdeki duyguları yaşlı hanıma anlattım. Meğer yaşlı hanım Emel’in annesi imiş. Biraz sonra Emel de yanımıza geldi. Artık dedi, aramızdaki dağlar burada sona ermeli. Nede olsa kalp ferman dinlemez derler. Fakat Emel’in annesinin yaşlı ve gittikçe çirkinleşen hali bana bir acayip görünmüş olacak ki, o anda, mısralarını aşağıda okuyacağınız KARAKAŞ GÖZLERİN ELMAS türküsünün beste ve güfteleri bende bir şimşek hızıyla uyanıverdi. Onlar gittikten sonra kaleme ve kağıda sarılarak türküyü yazdı ve akşama pavyonda okumak üzere de kendi kendime sazımla talimini yaptım. Bu suretle bu türkü o anda ve o saniyede orada bestelendi ve güftelendi. Niğde’ye konser vermek üzere gelen Aliye Akkılıç’a da aynı türkümün bestelerini verdim. Emin Aldemir ile birlikle Niğde’de 1960 yılında söylediler ve çaldılar. İşte bu tarihten den sonra türküm yurdun dört bucağına yayık vermekle günümüzün meşhuruoldu. Karakaş Gözlerin Elmas Karakaş Gözlerin Elmas Bu Güzellik Sen De Kalmaz Pişman Olun Kimseler Almaz Annene Bak Gör Halini Gel Güzelim Beni Yakma Seni Seven Kalbi Yıkma Allah Dahi Kalbi Yıkmaz Öldürücü Gözle Bakma İnsanların Kalbi Belli Canlıları Yaşatan Odur Bir Saniye Gönlünü Kır Da Gel De Benim Kalbime Gir Gel Güzelim Beni Yakma Seni Seven Kalbi Yıkma Allah Dahi Kalbi Yıkmaz Öldürücü Gözle Bakma Ne Gecem Ne Gündüzüm Belli Yaşım Oldu Kırkdokuz Elli Bağrım Yanık Gözlerim Nemli Yalan Dünya Yaktın Beni Gel Güzelim Beni Yakma Seni Seven Kalbi Yıkma Allah Dahi Kalbi Yıkmaz Öldürücü Gözle Bakma Ercan Söyler Hakiki Sözü Geçti Bahar Getirdik Yazı Bir Gün Ölür O Zalımın Kızı Annene Bak Gör Halini Gel Güzelim Beni Yakma Seni Seven Kalbi Yıkma Allah Dahi Kalbi Yıkmaz Öldürücü Gözle Bakma Kaynak: Ali Ercan Karakaş Gözlerin Elmas ve Niğde Türküleri Niğde, 1965 Sepetçioğlu Sepetçioğlu bir ananın kuzusu, Hiç gitmiyor kollarımın sızısı, Böyleyimiş alnımızın yazısı Yassıl dağlar yassıl aman, Osman Efem geliyor vay vay! Osman Efe de, Osman Efe ha!.. Halkın gönlünde umut, yüreğinde sevgi. Zalimler, halk düşmanları derseniz, köşe bucak peşinde Osman Efe’nin. Yüreklerinde bir korku ki, uykuları bölünüyor geceleri. Derebeyi’nin dilinde Osman Efe’nin adı “Şu Sepetçioğlu denen eşkiyayı yakalayanı altınlara boğarım. Ölüsünü, ya da dirisini getirene bağlar, bahçeler vereceğim” diyor. Neden ki derseniz, diyelim. Sepetçioğlu Osman Efe mert. Bileğine güçlü, yüreğine sağlam. Kastamonu’nun Araç ilçesinin Yukarı Avşar köyünden. Babasının bir karış toprağı yok. Köylük yerde topraksızlık kötü. El eline muhtaç eder topraksızlık. Muhtaç eder ki, gündelik işler karın doyurmaz. Eli görür, cebi görmez insanın. Osman’ın babası da öyle. N’apsın? Ek bir gelir gerek. Sepet yapıp satıyor. Hani çok bir şey kazanmıyor ama, geçinip gidiyorlar. Babasının ölümünden sonra Osman güç durumlara düşüyor. Geçim sıkıntısı çekiyor. Köyü terketmek zorunda kalıyor sonunda. Varıp Kastamonu’ya yerleşiyor. Baba mesleği sepetçiliği de iş ediniyor kendisine. Zaten bir anası, bir kendi. Geçinip gidiyorlar. Kollu sepet, ekmek selesi, küfe, çeşit çeşit. Küçüklü büyüklü. Günde birkaç tane yapıp satıyor. Bir de şu var ki, devir çok eski. Anadolu beylerin elinde. Her beylik kendi bölgesinde yaşayanlardan sorumlu. Yani ki, onların kazancını beylikler vergiliyor. Beyin emrinde sipahiler. Köy köy; kent kent dolaşıp kazançlarının bir kısmını topluyor. Ama öyle bir toplayış ki, düşman başına. Sipahilerin dediği dedik, çaldığı düdük. Varıyorlar harmanın başına “Bu harmandan elli gülek buğday ayırın aşar olarak” diyorlar. O kadar. çiftçinin eli kolu bağlı. Harmandan elli gülek buğday çıkar mı, çıkmaz mı. Belli değil. Çıkarsa geriye ne kalır. Kışın çoluk çocuk ne yer. Soran yok. Ya gelecek yılın tohumluğu? Sipahiler zalim! Gaddar! Şundan ki, sırtları kalın sipahilerin. İlk güvenceleri “Bey” sipahilerin. Sonra “Beylerbeyi”. Sonra da “Padişah”. Padişah açıyor ağzını “Şunca buğday, şunca arpa. Şunca deve gerekli bana” diyor. O kadar! Emri beylerbeyi alıyor, bey’e iletiyor. Bey de sipahilere. Ha, bir de “mültezim” denilen gelir toplayıcılar var. Filan köyün tüm gelirini kabala alıyor. Yani, bey istediği öşrü bildiriyor. Diyelim ki bey köyden yüz çuval pirinç istiyor. Bunu mültezim köylüden topluyor. Ayrıca kendisi için de ek yapıyor buna. Artık insafına kalmış. Ne kadar pay isterse onu da ekleyip varıp köylüye bildiriyor. “Ürününüzden şuncasını öşür olarak istiyorum. Filan yere getirip teslim edeceksiniz.” O kadar! Kim ki istenileni vermedi, ferman padişahtan. İnsaf sipahiden. İşte Sepetçioğlu’nun yaşadığı devir, bu devir. Sepetçioğlu’nun yaşadığı beylik de İsfendiyaroğulları Beyliği. İsfendiyaroğlu Hamza Bey’de din-iman kıt! İnsaf vicdan hak getire! Öşrü artırdıkça artırıyor. Köylü bir deri bir kemik. Umurunda değil beyin. Durmadan daha çok vergi alınması için emir yağdırıyor. Sepetçioğlu o zamanlar daha “efe” değil. Osman diyor herkes! “Sepetçioğlu Osman”. Günlerden bir gün, dükkanında sepet örüyor Osman. Kapı tekmeyle açılıyor. “Hamza Bey’in emridir. Hafta sonuna kadar yüz tane sepet vereceksin öşür olarak. Ellisi sele, ellisi kulplu olsun”. Tak kapı sipahiler dışarda. Sepetçioğlu almış başını ellerinin arasına. Başlamış hesaplamaya. Günde iki sepet örse, hafta sonuna kadar oniki sepet yapar. Eldekileri de eklese, elli sepeti geçmez. Bunların tümünü verirse neyle geçinecek. Üstelik düğün hazırlığı var. Üçbeş kuruş bir kenara atmak gerek. Varıp anasına açmış durumu. Anası tasalı. “Oğlum sana kötülük yaparlar. Ne yapıp yap, istediklerini yerine getir. Baban rahmetli de çok çektiydi. Sepetleri yetiremeyince yollarda çalıştırdılar. Ev yapımında iş verdiler. Sen sen ol, çekin Osmanlı’dan. İstediklerini yetir. Yoksa iyi olmaz”. Olmazı belli. Ya çaresi? Ne yapsın Osman. Varıp komşu sepetçilerden ödünç sepet istese kim verir. Hepsi aynı durumda. Çaresiz Osman. Gözlerinde uykular kaçık. Hafta sonunu iple çekiyor. “Gelsinler. Durumu anlatırım. Nişanlıyım. Yakında düğünüm olacak. Biraz anlayış gösterin bana derim. Bunlar da insan. Canımı alacak değiller ya! Olanı alır giderler” diyor. İyi. Hoş! Ama evdeki Pazar çarşıya uymuyor. Hafta sonu gelip de sipahiler kapıya dayanınca işler karışıyor. “Vay efendim vay! Nişanlıymış da para gerekliymiş. Öküzün yamacına koşul da aklın başına gelsin. Gör bakalım, yol yapmak mı kolay yoksa sepet mi?” Osman’ın cevap vermesine kalmadan iki kişi yakalamış kollarından. Sürüye sürüye atın terkisine bağlamışlar. Sürmüşler atları doğru Bey’in huzuruna. Daha bir dolu adam bekliyor kapıda. Kiminin üstü başı lime lime, kiminin gözü yaşlı. Osman da girmiş aralarına. Girmiş ya, alıp veriyor, alıp veriyor. Çok geçmeden Bey görünmüş. Elinde nar çubuğu. Sıradan girmiş. “Demek emirlere karşı durursunuz. Canınız ucuz sizin. Keyfiniz bilir. Alın bunları yol yapımına koşun.” O kadar! Bey buyurur, beycik vurur. Adamlar sıra sıra dizilir yollara. Osman’ın içi içine sığmıyor. Osman tetikte. Osman yolun kuytusunu kolluyor. Sonra süzülüveriyor karanlıklara. Ver elini Kastamonu. İlkin anasına varıyor. Durumu sergiliyor. “Böyleyken böyle. Canımı zor kurtardım. Bu işin oluru yok. Sizi size bırakıyorum. Ben bu işi Bey’in yanına koymayacağım. Onca zavallı adamın ahını alacağım Bey’den”. Anası ürkek, “Oğul beyle yarışa çıkılmaz. Kolu uzundur Bey’in. Sağ komaz seni. Kapısında kulu çok. Baş edemezsin” diyorsa da Osman kararlı. “Görsünler el mi yaman Bey mi! Dinsizin hakkından imansız gelir. Yanına koymam bunu. Sen benim baba yadigarı tüfeğimi ver. Nişanlıma da gözkulak ol” deyip atlamış atına. Doğruca nişanlısının evine. Nişanlısı da yürekli kız. Üstelemiyor hiç. Osman düşüyor yollara. Varıp Bey’in konağına ulaşıyor. Pusu kuruyor. İsfendiyaroğlu Hamza Bey de at sırtında gezintiye çıkıyor çok geçmeden. Sözün kısası, Sepetçioğlu Osman, hakkından geliyor Bey’in. Sonda da atını mahmuzlayıp Gülpü Dağına sığınıyor. Gaddar Bey’in ölümünü duyan halk sevinç içinde. Dilden dile anlatıyorlar Sepetçioğlu’nu. Bundan böyle de adını, “Sepetçioğlu Osman Efe”yapıyorlar. çokluk da Sepetçioğlu deyip kısadan kesiyor. Bey öldü diye, beylik dağılmıyor elbet. Hamza Bey’in oğlu Rüstem Bey alıyor beylik sırasını. Babasından daha gaddar Rüstem Bey. Halkı daha çok eziyor. Bir tek Sepetçioğlu karşı duruyor Rüstem Bey’in buyruklarına. Buyruğa buyrukla karşı koyuyor üstelik. Rüstem Bey, öşrün oranını artırınca o da buyrukluyor : “Filan gün, filan saatte, falan yere şu kadar baş koyun getirin.” O kadar! Koyunlar gelirse gelir; yoksa Bey’in adamlarından bir kaçı gider. Gidecek adamları da iyi seçiyor Sepetçioğlu. En gaddarlarını, halka en çok eziyet edenini seçiyor sipahilerin. Bey’de bir telaş. Atlılar çıkarıyor Gülpü Dağına. Boş. Halk seviniyor. Sepetçioğlu’nun adı dillerde. Herkes elinden gelen yardımı geri komuyor. Aç-susuz bırakmıyor Sepetçioğlu’nu. Bey bakıyor bu işin oluru yok. İşi kurnazlığa döküyor. Sepetçioğlu’nun anasıyla nişanlısını yakalatıp getirtiyor konağına. Sonra da haber salıyor Sepetçioğlu’na : “Ya gelir teslim olur, ya da anasıyla nişanlısını boğdururum.” Sepetçioğlu durumu öğrenince bir gece baskın yapıyor Rüstem Bey’in konağına. Anasıyla nişanlısını alıp kaçıyor. Kimi, “Beyin adamlarının arasında Sepetçioğlu’nu tutanlar vardı, onlar yardım etti” diyor; kimi, “Sepetçioğlu çatal yürekli. Bir nara atmış ki yerler yerinden oynamış. Kimsenin kılı kıpırdamamış” diyor. Sözün özü, Sepetçioğlu, anasıyla nişanlısını da alıp Gülpü Dağına çıkmış yeniden. Adı daha da büyümüş. Halk daha tutar olmuş. Beyin yüreği korkulu. Öşürü, eziyeti bırakıp bir tek Sepetçioğlu’nun peşine takmış adamlarını. Sepetçioğlu derseniz üç can. Anasıyla nişanlısı da yardımdan çok yük oluyarlar ona. Sipahilerin yaklaşma haberini duyunca yer değiştiriyorlar. Gün oluyor aç-susuz, saatlerce yürüyorlar. Anası derseniz yaşlı. Yola dayanamıyor. Teslim olmayı da istemiyor. Biliyor ki Rüstem Bey sağ komaz bu kez. Derken sipahilerin tuzağına düşüyorlar birgün. Sepetçioğlu, aslanlar gibi döğüşüyor. Nişanlısı da öyle. Ama anası; anası yürüyemiyor gayrı. Vuruşa vuruşa geri çekiliyorlar. Ama, uzun sürmüyor bu. Sipahiler dağın tepesini dolanıp arkadan sarıyorlar. Daha çok dayanamıyor Sepetçioğlu. Üçünün ölüsünü şenlikle şehire getiriyor sipahiler. Günlerce yiyip içip keyfediyorlar. Halk geriden geriden izliyor bu şenlikleri. Bir de türkü yakıyorlar Sepetçioğlu için. Alıp Sepetçioğlu’nun tüm yiğitliğini koyuyorlar bu türküye... SEPETÇİOĞLU Sepetçioğlu bin ananın kuzusu, Hiç gitmiyor kollarımın sızısı, Böyle imiş alnımızın yazısı, Yassıl dağlar Osman Efem geliyor. Yaslan Sepetçioğlu yaslan, Laleli çimenli dağlara yaslan, Analar doğurmaz sen gibi aslan, Yassıl dağlar, Osman Efem geliyor aman! Kalk gidelim kışla önü aşağı, Salıvermiş ince belden kuşağı, Yaman olur Kastamonu uşağı, Yassıl dağlar, Osman Efem geliyor aman! KAYNAKLAR 1. Sadi Yaver ATAMAN: Doğcıl Saz Şairlerinin Hür Fikirleri Yaymadaki Rolleri (1944) ve Sepetçioğlu Osman Efe Zeybeği ve Türküsü TFA Dergisi s.165/1963 2. M. ÖZBEK Folklar ve Türkülerimiz 1975, s.359 3. F. ARSUNAR: Batı Anadolu’da Zeybekler (MİFAD Arşivi No.145) Kaynak: Yaşar Özürküt Öyküleriyle Türküler -3 İstanbul-2002




0 Yorum - Yorum Yaz

 

KUTLU DOĞUM HAFTASI===

Alemlerin efendisini, günlümüzün sultanı, insanlığın kurtarıcısı, peygamber efendimiz (S.A.V)’i hangi yazıyla, methiyeyle, şiirle, cümleyle, kelimeyle anlatırsak anlatalım yetersiz ve aciz kalır… Ona ne yazılsa az, ne anlatılsa eksik kalır… Üstat Necip Fazıl şöyle diyor:
_Bu eserimde anlatılan bütün eksiklikler benim, bütün iyilikler sizin eseriniz YA RESÜLALLAH…

O usta kalem ki, aciz kalırken ALLAH RESÜLÜNÜ anlatmaktan biz bir hiçiz… Hani sevgiliye anlatamasın ya sevgini, kalbin atar kelimeler düğümlenir seçilen bütün kelimeler yetersiz kalır ya, bu sevgi, bu muhabbet, bu ask ondanda ileri… Kâinatta hiçbir insan onun kadar sevilmedi… Müminlerin çarpan kalbi, gözündeki yaş, yüreğindeki sevdadır onun sevgisi… Kurtuluşun anahtarı, Rabbine yakın olmanın rehberi, huzur ve mutluluğun kaynağıdır onun sevgisi….

Peygamber efendimiz MUHAMMET MUSTAFA(S.A.V)’in sevgisi yaşamımızın ayrılmaz parçası olmalıdır. Peygamber efendimizin(S.A.V) ahlakının esindeyiz kendimizi sorgulamalıyız. Hayatımızı peygamber efendimizin(S..A.V)’in hayatına endekslediğimizde, huzur ve mutluluğu yakalayacağımızdan kimsenin endişesi olmamalı….

O hayat ki, sabrın kalesi…

O hayat ki, sevginin anahtarı…

O hayat ki, adaletin timsali…

O hayat ki, ilmin rehberi…

O hayat ki, karanlığın aydınlığı…

……Ve biz bu hayatın neresindeyiz? Onun muhasebesini yapmamız lazım… Her şeyin muhasebesini yapan biz, hayat muhasebemizin çıkmazındayız… Kendimize gelme vaktimiz gelmedi m? Çıkmaz sokakları bırakma vaktimiz çoktan geçti… Kaldı ki, öyle bir vakitte yok zaten…Peygamber efendimiz(S.A.V) çocukluğunda bile örnek bir insandı. Ona insanlar MUHAMMEDÜN EMİN(En güvenilir insan) diyorlardı… Kardeşin kardeşi dolandırdığı çağımızda biz bu hayatın neresindeyiz? Bu kutlu doğum haftasında peygamber efendimizi(S.A.V)’i tanımaya ve onun sevgisiyle yanmaya ve kendimizi bulmaya çalışalım…

 

 

 

 

 

 

Fatma FİDAN Kompozisyon Yarışması 1. Eser (2)

Dikenli Dallar Gülüne Hasret

 

Varlığın sebebini, içimdeki boşluğun nedenini arıyorum, sıcak kumlara ayağım batıp çıkarken. Gece ayın ışığına, dalgaların hışırtısına, ateşin kızıllığına,  gece karanlığına soruyorum onu. Bembeyaz bir gülün teni üzerinde ışıldayan bir damla yağmur suyu, o sevgilinin varlığını fısıldıyor bana. İbrahim'in ateşini söndürme çabasıyla, ümitle, cesaretle su taşıyan karıncanın mecnun yüreğinde o sevgiliyi görmenin sevdasını buluyorum. Akvaryumda kıvrıla kıvrıla yüzen bir balığın yüreğindeki ateşte, o sevgilinin sevdasını hissediyorum.

 

Düşünüyorum da acaba beyaz güller o sevgiliyi gördükten sonra utancından mı allara boyandı. Bulutlar onu görünce mi ağlamaya başladı. Hayal edemiyorum o sevgilinin çehresini.

 

Bulutlar ağlıyor şimdi benim halime. Rüzgârların çığlıkları yetmiyor. Verilen ümitler, anlatılan azapların korkusu yetmiyor, dağların yüceliği az geliyor beni yolumdan döndürmeye. Küfrün karanlık ormanında sarmaşıklar sarmış yüreğimi, yerinden kıpırdayamıyor. Öyle bir bataklığa adım atmışım ki hiçbir kahraman el uzatmıyor. Ben de bataklığın içinde yaşamaya çalışıyorum. Ben yetiştiğim bataklığın mahsulüyüm orada gül bitmez. Özgürlük diye kendini yırtan bir zavallıyım ben. Sessiz çığlıkların koptuğu bir köle pazarının kölelerinden biriyim. Kendi nefsime satılıyorum çocuk yaşlarda. Çekmediğim çile, girmediğim pislik kalmıyor. En rezil hayatların sefasını sürdüğümü sanıyorum, nefsimin elinde. Belki de beni alıp azat edecek bir yiğit bekliyor yüreğim. Kirpiklerimin uçları o yiğidin ışığına hasret. Her yeni gelen bahara onun kokusunu soruyor yüreğim gizliden gizliye. Kararmış günlümün katranları altında bir kalp atıyor, onun geleceğini heyecanla bekliyor sessiz barakasında ağlıyor şimdi hıçkıra hıçkıra.

 

Hani bir zamanlar pazarlarda satılan, kafaları hiçbir şeye çalışmadığı söylenen kadınlar vardı ya işte o kadınlardan birinin torunuyum ben. Ben de düştüğüm kuyuda yusuf gibi yalnızlığı çekiyorum içime. Beni bu rezil yaşantıdan alıp götürecek bir kervan bekliyorum.

 

Hani bir zamanlar anası, babası ölünce bütün hakları, bütün varlığı elinden alınan yetim bir çocuk vardı ya. İşte ben, o çocuğun kardeşiyim. Şimdi sokaklarda sevgiye aç, şefkate susuz bir halde dolaşıyorum. Günlerdir rüyalarımda gördüğüm bir parça ekmek, alındı elimden. Başımı okşayan, sırtımı sıvazlayan iki çift el vardı ya, işte onlardı bağlanan. Daha sonrada tek lüksüm, yalnızlığımın, çaresiz bekleyişlerimin tek şahidi gözyaşlarım alındı elimden. Gece olduğunda dalgalarla sallanan bir sandala uzanıyorum. Kim bilir belki de yaşayamadığım bebekliğimin, zalim eller tarafından kırılan beşiği yerine koyuyorumdur her an alabora olacak bu sandalı. Her şeye rağmen gökyüzünden bana uzanacak bir el arıyor gözlerim. Bütün gece gökyüzünün en parlak yıldızına beni yanına alacak bir sevgili gibi bakıyorum. Dalgaların hışırtısını annemin ninnisi yerine koyup, rüzgârın koynunda, denizin kokusuyla uyuyorum her gece.

 

Anlayacağınız bir zamanlar kardeşimin hakkını savunan delikanlıyı, gecenin karanlığında, yağmur suyuyla ıslanmış, kimsesiz kaldırımlarda oluşan girdaplarda arıyorum.

 

Onun varlığını hissetmezse yüreğim, renkte yok hayatımda karanlıkta. Onun hasreti yoksa yüreğimin en ücra köşelerinde bile, aşk da yok nefret de şu divane gönlümde. O yoksa ne gül var ne diken,  ne boşluk var ne içi dolu bir hayat. O yoksa eğer, yoklukta yok. Köşe başında beklenen bir sevgili misali onun aşkı saplandı bir kanca gibi yüreğime, bir ucu da ona bağlı. O uzakları gittikçe kanlar akıyor yüreğimden, acılara boğuluyorum benden uzaklaştığı her adımda. Şairin dediği gibi "yıldızları alınmış geceler gibi ışık değmemiş yüreğim" yüzünü görmeden yüreğine âşık olduğum sevgiliyi bekler oldu.

 

Karanlık odamın en sessiz köşesinde ağlarken, hayaliyle konuşuyorum. "sen olsaydın hayat bu denli zor olur muydu? " diye kızıyorum, sitemli sözler savuruyorum. Kimi zaman da boynuna dolayıp ellerimi, başımı yaslayarak omzuna ağlıyorum kim bilir.

 

Şimdi, pencere kenarında o sevgiliyi bekliyorum. Yüreğimin hırçın dalgalarıyla boğuşan sahipsiz bir sahil kenarında yürüyorum. Yazdığım mektubu bir şişeye koyup, fırlatıyorum denizin bir köşesine ama cevap gelmiyor. Gönlümün limanlarında ona asla layık olamayacağım sevgiliyi bekliyorum, her nefeste.

 

Düşlerde sevdiğim sevgiliyi bekliyorum. Adına şarkılar yazdığım, bana ateşin koynunda serinlik aratan sevgiliyi. Gönlümün gül bahçesinin en nadide köşesini ayırdığım sevgiliyi bekliyorum. Gözyaşlarımı can suyu yapacağıma yemin ediyorum. Yağmurlu bir akşamda, sokak lambasının loş ışıkları altında, bağdaş kurup oturduğum bank üzerinde, yüzümü titrek avuçlarımın içine alıp aşkına ağladığım sevgiliyi bekliyorum.

 

Onun yüceliğini, kendi acizliğimi düşünürken ona kavuşma ümidim külleniyor. "sen kim, o kim?" diyorum, hayallerimi kurutan bir hazan mevsiminde, etrafa feryatlar, figanlar savuran düşünce rüzgârının içinde.

 

Diyorum ki, ona onda olmayan bir şeyi, titrek yüreğimdeki, cesur aşkını sunsam.  Âlemlerden kıymetli yüzünü görebilir miyim, birkaç dakikalığına da olsa?

 

Peygamber Sevgisini Anlatan Güzel Bir Makale


Medine’de bir şirkette elektrik teknisyeni olarak çalışan Allah dostu ve peygamber aşığı bir kardeşimiz işin son günü sabah mesaisinde kendisine verilen teknik görevi tamamlayıp ayrılmak üzere iken Resulullah’ın Ravzasında elektrik çarpması sonucu vefat etti ve Cennetul Bakiye defnedildi. Tabii ailesi mecburi istikamet Türkiyeye döndü. O zaman 7 yaşında olan oğlu Muhammed Nebi Doğanay bugün ortaokul ögrencisi. Kompozisyon dersi ödevi olarak bir makale yazmış ve birincilik almış. İşte o peygamber aşkını en derinden yaşayan bir yüreğin yansımaları..

Biliriz ki dil kalpten geçen her şeyi ifade edemez. Allah bize de bu kardeşimiz gibi Resulullah sevgisi nasip etsin. Amin.

..................................................

Bir seni güneşim, bir babamı, bir de terliklerimi bırakmıştım geldiğim yerde…

Bir ilkbahar gününde güller gibi kokan Medine'de dünyaya gözlerimi açmıştım. Doğduğum hastane senin Ravzanın hemen yanıbaşında olduğu için, duyduğum ilk koku senin bahçenin gül kokuları olmuş. Babam gelip te daha kulağıma ezan okumadan, kulaklarım senin mescidinin ezan sesleriyle şereflenmiş. 40 günlük olduğumda ilk ziyaretimi de senin Hane-i Saadetine yapmışım. İlk adımlarımı senin Ravzandaki mermerlerinde atmış ve Rabbimle ilk buluşmamı, ilk secdemi senin mescidinde yapmışım. Hemen hemen yaptığım her ilkte sen varsın. Daha konuşmasını öğrenmeden seni sevmeyi öğrendim ben. Belki seni çok tanımazdım ama sanki bana çok çok yakınmışsın gibi severdim seni.

Senin evini her ziyarete gelişimizde seni görmesek bile senin varlığını hisseder, evinden her ayrılışımızda hüzünlenirdik. Çocuklar evde sıkılınca babaları parka, eğlence yerlerine götürsün isterler. Biz Medine’de yaşadığımız sürece hiç babamızdan parka götürmesini istemedik. Bizim canımız sıkılmaz mıydı acaba hiç? Sanırım Medine’deki hiçbir çocuğun canı sıkılmazdı. Çünkü orada hiçbir yerde olmayan gül bahçesi ve bahçenin biricik efendisi vardı. Bizim vaktimizin çoğu o bahçede geçerdi.

Senin bahçenin mermerlerine ayakkabı ile basamazdık. Yalınayak dolaşırdık mermerlerin üstünde. Kimbilir, korkardık belki de bahçenin güllerine basıvermekten. Yazın mermerler ayaklarımı yakardı. Olsun bu da bizim hoşumuza giderdi. Babama sormuştum bir seferinde

- Babacığım neden Medine bu kadar sıcak diye. Babam da:

- Evladım Medine’de iki tane güneş varda ondan, derdi.

- Nasıl olur babacığım, güneş bir tane değil mi? derdim. Babam gülerek:

- Bak yavrum doğru, bütün dünyayı ısıtan bir güneş var ama bir de alemleri ısıtan ve aydınlatan güneş var. O güneş de Medine’de olunca sıcaklık iki kat oluyor.

Babamın bu cevabı hoşuma giderdi ve ısınırdım. Gerçekten de ayaklarımızı mermerler ısıtıyordu ama senin güneşinde, sıcaklığında içimizi ısıtıyordu. Medine’den ayrıldığımızdan beri belki ayaklarımız ısınıyor ama içimiz bir türlü ısınamıyor. Çünkü güneşimizin en büyüğünü orada bırakmıştık. Ben güneşimi kaybetmiştim. Onun evine, bahçesine gidemiyordum artık. Gerçi ışığı ta buralarda bizi aydınlatıyordu ama içimi ısıtması için onun Ravzasında yalınayak koşmam lazımdı. Evet, bahçende yürürken ezanlar okunurdu. Öyle güzel okur ki Medine müezzini ezanı, sanki Bilali Habeşi okuyor sanırsınız. Namaz kılmak için Mescide koştururduk, bilir bilmez. Babamın yanında namaz kılardık.

Büyük sütünların altından gelen soğuk havadan saçlarımızı savurturduk. Zemzem bardaklarından güller yapardık. Namaz kılarken yanımıza usulca bir kedi sokulurdu. Babam 'incitmeyin sakın, onlar Ebu Hüreyre’nin kedileri' derdi, biz de inanırdık. Senin Mescidine kediler de girebilirdi. Sen çok iyi bir ev sahibiydin çünkü.

Çarşamba günleri hep Uhud'a giderdik. Senin çok sevdiğin amcanı ziyaret etmeye, o bizim de amcamızdı. Kardeşlerimle Ayneyn tepesine çıkar oradan Uhudda yatan 70 şehide selam verirdik. Uhud dağına her baktığımızda sanki orada seni görür gibi olurduk. Uhud da senin Ravzanın kokusu gibi gül kokardı. Orası da ayrı bir gül bahçesi idi sanki.

İşte benim yedi senem ki en değerli en güzel yıllarım senin köyünde, senin gül bahçende, senin savaştığın yerlerde sanki yanımda sen varmışsın gibi seninle dopdolu geçti. Seni görmesem de seninle yaşamaya o kadar alışmıştım ki senin yanından ayrılırken sanki bir yanım, bir canım, bir parçam orada kalmıştı.

Buraları bana gurbet oluverdi. Elimde olsa hemen yanına koşar gelirim ama hep büyüyünce gidersin diyorlar. Ben sırf senin yanına gelebilmek için büyümek istiyorum. Senin yanına geldiğim zaman büyümüş bile olsam bahçendeki mermerlerde yalınayak dolaşacağım. Ta ki güneşin içimi ısıtana kadar.

Senin hasretinden içim üşüyor. Belki hasretin herkesi yakar, beni de üşütüyor işte. Çünkü benim ruhum doğduğumdan beri senin sevginle ısınmaya alışkın.

Senin sıcaklığına o kadar muhtacım ki. Ne olur ben sana gelemesem bile sen beni hiç bırakma. Işığınla gecelerimize nur ol. Sıcaklığınla bütün zerrelerimizi ısıtıver. Hani sana Medineyken komşuyduk ya, evlerimiz birbirine çok yakındı. Senin varlığın bize güven verirdi hep. Yine öyle ol, arasıra da olsa evimizi şereflendiriver.

Hem benim adım Nebi, aynen seninki gibi. Bu ismi bana seni çok seven bir dostun koymuş. Diğer adım da Muhammed, yine senin gibi. Bu ismi de
canım babacığım koymuş. Buraya gelirken senin köyünde bıraktığımız babacığım.

Sana benzeyen bir yanım daha var. Ben de senin gibi babasız büyüyorum. Ben çok şanslıyım, sen bize asla yetimliğimizi hissettirmedin. Medine’den ayrıldığımızdan beri sanki sen hep yanıbaşımızdaymışsın gibi hissediyorum.

Geceleri korkmadan güvenle uyuyorum hep. Seni tanıdığım ve seni sevdiğim için Rabbime binlerce kez teşekkür ederim.

Babam senin köyünde kalmıştı. Biz babamın cenazesini gömerken abimin terlikleri babamın kabrine düştü ve orada kaldı. Ben o terlikleri çok kıskandım. Çünkü abimin terlikleri hep babamla kalacaktı. Babamı son
ziyaret edişimizde ben de kimse görmeden terliğimi babamın kabri üstüne gömüverdim. İşte şimdi benim terliğim de hep babamla kalacaktı.

Evet demiştim ya bir güneşimi, bir babamı, bir de terliklerimi bırakmıştım geride. Babam ve terliklerim hep oradaydı, gelemezlerdi. Ama güneşim hep yanımızdaydı. Yetimlerin efendisi, yetimlerini hiç ışıksız bırakır mı? Dünyanın bir ucuna gitmiş olsaydık bizi bırakmayacağını biliyordum.

Gözümüz gönlümüz seninle aydınlanır efendim. Ruhumuz, içimiz sıcaklığınla ısınır. Birgün sana gelişim geç bile olsa bana, Gül bahçesinin mermerlerinde yalın ayak koşmak nasip et. Taki aşkınla, sevginle bütün bedenim yanıp kavrulsun. Terliklerimi bıraktığım o güzel mabed son durağım olsun.

Münibe Hatun EROL -Kompozisyon Yarışması 2. Eser

Bir Dilim Sevgi

yazmak  hissetmekle başlar. Yazarken hissedersin sevgiliye duyduğun aşkı. Ben yazmadan başladım efendime beslediğim aşkı yüreğimde hissetmeye.

 

okuma yazma bilmiyordum o zamanlar küçüktüm. 5-6 yaşlarında daha hayatın farkında olmayan bi kız çocuğu. Dünya bana göre kocaman çikolatalı bi pastaydı. Ona kavuştuğumda bitecekti hasretim.

 

Hasret diyorum da aslında hasret duyduğum sadece o çikolatalı pasta değildi. Henüz daha kokusuna doyamadan kaybettiğim, unutmaya çalışıp ta bir türlü unutamadığım annemdi. Hatırlamıyorum nasıl öldüğünü bi de anlam veremiyordum nasıl bir anne yavrusunu yapayalnız bırakıp ta gidebilir başka yerlere? O zamanlar ölümü bir ülkeden başka bir ülkeye gitmek gibi birşey olarak düşünürdüm. Düşünürdüm ama kimseye soramazdım. Sessizliğine boğulmuş sadece hayallerle yaşayan bir kız çocuğu..

 

o sene babaannemle babam mekke'ye gideceklerdi.beni bırakacakları bir yakınımız da yoktu. Mecburen beni de götüreceklerdi. İçim kıpır kıpırdı. Belki annem de o ülkeye gitmiştir, oralardadır diye düşündüm bir an. Düşünmek bile bir başka güzeldi. Babaannemle babam bütün hazırlıkları yapmıştı. Sabak erkenden gidecektik. Annemin yüzünü unutmamak için defallarca bakmıştım fotoğrafına. Zaten bu fotoğraflar da olmasa nasıl kurabilirdim onun saçlarımı okşayıp yanaklarımdan öptüğü hayallerimi? Hayallerle dolu bir gecenin ardından yine sabah olmuştu. Ama bu sabah diğerleri gibi gece hayalini kurduğum, sabah kalktığımda yanımda bulamayıp kimse duymasın diye yastığa sarılıp hıçkıra hıçkıra ağladığım sabahlardan değildi. Belki yetim kaldığım son sabahımdı.

 

sanki uçak uçmuyor havada ben uçuyordum. Uçaktaki herkesin yüzüne dikkatlice bakmıştım. Belki annem de buralarda bir yerdedir diye. Bişey dikkatimi çekmişti. Herkes niye bembeyaz giyinmişti? Nedendi herkesin yüzündeki bu hüzün? Yoksa onlar damı kaybetmişti annelerini? Yine düşündüm sadece soramadım kimseye.

 

neyse dedim yine annemli hayallere döndüm yine. Yolculuğumuz sona ermişti. Gelmiştik mekke'ye. Uçaktan inerken faltaşı gibi açmıştım gözlerimi, her yere bakıyordum. Nerdeydin anne? Yoksa unutmuş muydun beni? Hatırlamıyor muydun? Amam ben seni hiç unutmamıştım anne. Orası çok kalabalıktı bi de çok hızlı gidiyorduk. Ne kadar da çok insan vardı burda. Kesin diye düşündüm, kesin annem de burda. Biliyorum o da beni arıyor. Ama daha burdayız çok kalacağız diyor babaannem. Nasıl olsa bulacağım onu. Kaldığımız otel çok güzel. Sabahları babaannemle babam bi yere gidiyor ben de otelde kalıyorum. Bazen balkona çıkıp etrafa bakıyorum. Buralar ne kadar değişik yerler, hiç bizim oralara benzemiyor. İlk başlarda ürpertici geliyordu beyaz giysiler, siyah insanlar. Ama artık alıştım  onlara. Bi gün buralardan gidecekmişiz. Keşke hep burda kalsak.en azından annemle aynı ülkede olurdum. Bi gün babaannem elimden tuttu ve beni bi yere götürdü. Bizim oralardaki camiler gibiydi içerisi. Ordayken de giderdik camiye. En sevdiğim şeydi. Namaz kılmıştık yine. Sonra dua ettik. Ben içimden ' ne olur allah'ım annemi bulayım.ne olur allah'ım annemi bulayım.' diye dua etmiştim. Akşam olduğunda kaldığımız otele doğru yola çıktık. Ben yine etrafa annemi arar gözlerle bakıyordum. Ama nedendi onu bulamamam? Günlerdir burdaydık ama hala bulamamıştım annemi. Gece yatarken ellerimi açtım rabbime ve gözyaşları içinde istedim annemi. Ağlarken uyuyakalmışım..

 

Derken birden kapı açıldı. Kalbim o kadar hızlı çarpıyordu ki sonunda dedim sonunda rabbim dualarımı kabul etti. Biliyorum bu gelen annemdi. Kapı açıldı ve içeri giren annem değildi. Ama kimdi bu? Hayatımda bu kadar güzel, bu kadar sevgi dolu birini görmemiştim. Yanıma geldi, elimi tuttu ve başımı okşadı. Kalbim titriyordu ve birden akşamdan açık bıraktığım pencerenin çarpmasıyla uyandım. Bu bir rüya mıydı yoksa gerçek mi? Elinin yumuşaklığını , sevgi dolu bakışlarını hala unutamıyorum. Birden unutmuştum annemi , herşeyi. Neydi bu, nedendi? Sabah olduğunda ilk olarak babaanneme sordum aklımda sakladığım soruları. Gözyaşları içinde anlattı bana o gelenin kim olduğunu. Meğer dün gece yanıma gelip, saçlarımı okşayan peygamber efendimiz (s.a.v)'miş o da benim gibi annesiz büyümüş. Peki dedim babaanneme o da buraya annesini mi aramaya gelmiş? Gülümsedi babaannem; 'hayır ' dedi. O buralara rabbini kaybetmiş insanlara onu anlatmaya gelmişti. Nasıl yani ölüm benim düşündüğüm şey değil miydi? Neydi ölüm anlayabiliyordum artık.

 

Bugün buradaki son günüm. Buralara kaybettiğim annemi bulmak için gelmiştim. Onu bulamamıştım ama daha güzel bir şeyi peygamber efendimizi bulmuştum. Onun o güzel yüzünü hiçbir zaman çıkarmadım aklımdan. Çıkarmayacağımda.

 

İlk önce çikolatalı bir pastaya verdiğim, daha sonra anne hasretinde bulduğum sevgiyi artık o'nunla paylaşıyorum.

Kutlu Doğum: GÜL PEYGAMBER
http://www.habertaraf.com/yazarlar/1059.html
Ali SEDAT
alisedat@hotmail.com 


 

Ey Kararan Dünyamızı Aydınlatan Işık İnsan!

Ey Bütün Elçilerin ve Habercilerin Sonuncusu!

Ey İki Cihanın Efendisi!

Yeryüzü hasretle bekledi o günü. Sıcaktan kavrulan toprağın suyu beklediği gibi biz de seni bekledik Ey Gül Çocuk. Çoraklaşan gönüllerimizi güldürmeni bekledik… Bir geldin, pir geldin… Bizlere şereflerin en yücesini getirdin. Sevgiliden gelen armağanların en kıymetlisiydin. İnsanlık seninle yeniden dirildi ve anlam kazandı. Gülü de bülbülü de senden öğrendik Gül Peygamberim!

Sen aklın, ilmin, imanın, ahlakın, sabır ve vefanın, güçlü iken müşfik olmanın, haklı iken özveride bulunmanın, haksızlığa karşı gür sedanın adı oldun. Sen okunacak ve yaşanacak “Kitap” oldun bizlere. Sen kolaylaştırdın, zorlaştırmadın; müjdeledin, nefret ettirmedin. Elimizi ve dilimizi emin kılmayı seninle bildik. Sevgiliyle, insanla, tabiatla nasıl dost olunduğunu sen de gördük. Sevgiliyi seninle sevdik. Kendimizi bilmenin ve bulmanın sevincini bizlere tattırdın. Hayat iksiri ilahi mesajları senin dilinden dinledik.

Yetimliğimizi hatırlattın yetim kalarak. Yetim kaldık, sen bu âlemden göçtükten sonra… Manevi rehberliğini o kadar çok özlüyoruz ki şimdi… İnsanlığın başına gelen her türlü şiddet ve felaketin ardından, senin yokluğun kendini o kadar çok hissettiriyor ki…

Yunus Emre’nin dilindeki aşk peygamberini, Mevlana’nın dilindeki rahmet peygamberini, Ahmet Yesevi’nin dilindeki hikmet peygamberini, Hacı Bektaş-ı Veli’nin dilindeki sevgi ve şefkat peygamberini gönüllerimizde duyamaz olduk. Seni yeniden keşfetmeye ne kadar çok ihtiyacımız var. Tabiatı hoyratça kullanıyoruz. Senin tabiat sevgine ve tasavvuruna ihtiyacımız var. Toplumsal dokularımız çözülmeye başladı. Senin toplumu gergef gergef ören sevgi ve rahmet eline ihtiyacımız var. Aile yapımız sarsılmaya başladı. Senin Ehl-i Beytine gösterdiğin sevgi, ilgi ve bilgine ihtiyacımız var. İnsan ilişkilerimiz bozulmaya başladı. Senin komşu, dost ve arkadaş ilişkilerini satır satır okumaya ihtiyacımız var. Çocuklarımız ve gençlerimiz bataklığa sürüklenmeye başladı. Senin kılavuzluğuna ihtiyacımız var. İş yerlerimizde çalıştırdıklarımıza yediğimizden yedirmez, giydiğimizden giydirmez olduk. Çalışanlarımızın alın terleri üzerinden sırça saraylar inşa ettik. Kan, terör, intihar ve savaşlarla dolu bir dünyadayız. Senin Medine’ne ve medeniyetine ihtiyacımız var. Her biri bir yıldız olan sahabeni tanımaya ihtiyacımız var. Hz. Ebu Bekir’in dostluğunu ve sadakatini; Hz. Ömer’in hikmet ve adaletini; Hz. Osman’ın iffet ve hayâsını; Hz. Ali’nin ilim ve cesaretini günümüze taşımaya ihtiyacımız var. Yolunu şaşıran bütün yüreklerin senin kılavuzluğuna ihtiyacı var Ey Gül Peygamber!

Ey Allah’ın Sevilisi! Biz seni çok sevdik. Sevgililerin sevgilisi kıldık. Sende gönlümüz gerçek sevgiyi ve sevgiliyi buldu. İlk günden beri özlenen ve her daim özlenen Hz. Muhammed (s.a.v)! Dudaklarımızda ismin; duvarlarımızda Mescid-i Nebi resmin var; ama sen yoksun hayatımızda. İsmin levhalarla duvarlarımızı süsler oldu; ama hanelerimizde seni misafir edemez olduk.

Seni sevmek, anmak, hatırlamak, daha önemlisi anlamak; temsil ettiğin aşkın değerleri hayatımıza yansıtabilmek için bize basiret, cesaret, feraset vermesi için Rabbimize bizim için dua et! Ümmetin olmaktan utanır olduk. Zillet içinde bir hayat kurduk. Biz de seni davet etsek şehrimize ensar kardeşlerin gibi… Çağlar ötesinden gelsen şehrimize ve seslensen yine rabbinden aldığın ilahi terbiye ile. Ümmetin olarak toplansak ve bir olsak manevi huzurunda.

Manen şöyle mi derdin bize:

Ey Şehrimin İnsanları!

Büyük bir “ÇAĞRI” ile geldim size,

Dönmenizi istiyorum, sizi “Yaratan Rab”binize.

O cennet vaat ediyor, yapacağınız iyiliklerinize,

Dönün artık, yitirdiğiniz “Öz Benlik”lerinize.

Kıskanarak baksın düşmanlarınız, “Kardeşlik”lerinize.

Aksın yüreğinizden sevginiz, iliklerinize…

Dikkat edin, başkalarına ait söylediklerinize.

Ey Şehrimin İnsanları!

Büyük bir “DAVET” ile geldim size,

Vermenizi istiyorum, yüreğinizdekini sahibinize.

Bir bakın önce, haksızca elde ettiklerinize.

Vermemişken mallarınızdan bir kısmını fakirlerinize.

Utanın artık, insanlıktan çıkan fikirlerinize.

Dönün ve bir bakın önce, özgürlük isteyen esirlerinize.

Sevinebilir misiniz bilmem, çocuklarınıza miras kalan eserlerinize?

Ey Şehrimin İnsanları!

Büyük bir “UYARI” ile geldim size,

Sığınmanızı istiyorum Ona, azap gelmeden şehrinize.

Bir bakın! Kirletip delikler açtığınız göklerinize.

Bir bakın! Atık ve pisliklerinizi saldığınız denizlerinize.

Bir bakın! Bir dağ gibi patlamaya hazır çöplüklerinize.

Bir bakın! İçinde mikropların barındığı içeceklerinize.

Bir bakın! Hormonlaşan ve sunileşen yiyeceklerinize.

Ey Şehrimin İnsanları!

Büyük bir “MÜJDE” ile geldim size,

Girmenizi istiyorum, size hazırlanan cennetinize.

Şükredin artık, Ondan gelen nimetlerinize.

Değer verin, akıl ve kalp gibi kıymetlerinize.

Uyun Ondan size rahmet olarak seçilen Elçilerinize.

Okuyup anlayarak bakın, size sunulan ayetlerinize.

Kavuşmuş olacaksınız böylece, bütün dilediklerinize.

Ey Şehrimin İnsanları!

Büyük bir “ÖĞÜT” ile geldim size,

Yaklaşmanızı istiyorum, öğüt dolu Kitabınıza.

Çok fazla güvenmeyin, size ait olmayan bilgilerinize.

Gururla yaslanıp durmayın, elektronik aletlerinize.

Bir makinenin gözyaşı döküp dökmediğini, sorun yüreklerinize.

Bir girin bakalım, robotlarla doldurduğunuz evlerinize.

Ulaşabilir misiniz artık, Ona ait hayallerinize?

Ey Şehrimin İnsanları!

Büyük bir “AŞK” ile geldim size,

İçirmenizi istiyorum, Aşk Şarabını kalbinize.

Dönün artık, duygu dolu derin hislerinize.

Ona olan aşkınızı, yazın ölümsüz şiirlerinize.

Ona ait nameleri götürün, gül bahçelerinize.

Ona olan hasretinizi, söyletin bülbüllerinize.

Dönün artık kalp bahçesindeki güllerinize.

Ey Şehrimin İnsanları!

Büyük bir “BİLGİ” ile geldim size,

Kazımanızı istiyorum, çalışan beyninize.

Düşünün ve dönün, Ona ait hakikatlerinize.

Bakacak olursanız eğer, ilahi niteliklerinize.

Giriniz sizde, bilgi ve hikmetle dolu denizlerinize.

Kavuşunuz, sizi ebedi kılacak özlerinize.

Bu son sözlerim olsun, düşünen idraklerinize…

Ey şehrimin insanları!

Duyun size ait feryatları.

Bırakın bayatlaşan hayatları.

Ey Şehrimin İnsanları!...

Ne mutlu son ve kutlu ize uyanlara…

Ne mutlu hayatımızı aydınlatacak ışığı O’nda bulanlara…

Bu şehrin insanından…

 Leyla YOLDAŞ- Kompozisyon Yarışması 3. Eser

Hakka Giden Yol

 

İnsanların kendilerine örnek aldıkları kişiler ahlak, kişilik ve tavır yönünden pek çok zaaf sahibi olabilirler. Bu nedenle bir insanın kendine örnek   alacağı kişiyi çok büyük bir titizlikle seçmesi gerekmektedir. Eğer insan kendine ideal bir örnek seçerse, geçen her gün  lehine sonuçlanacak. Kendisine ahlak, kişilik, görünüm, kültür gibi  pek çok açıdan  süratle geliştirebilme imkânı  elde edecektir. Bu imkân ancak ve ancak kusursuz bir insanda var olmuştur. Sevgili peygamber  hz. Muhammed (s.a.v) kusursuz, güzel ahlakı sayesinde insanları islam diniyle şereflendiren  insani vasıfları, değerleri aşılayan  bir peygamber olarak  çok güze ve tek örnektir.

 

efendimiz hz. Muhammed (s.a.v) bir zamanlar azınlık durumunda  yaşarken zülüm altında  şiddetli saldırılara maruz kalmıştır. Fakat her şeye rağmen  sabır ve tevekkül göstermiş, insanlar arasında islam dinini yaymaya çalışıp bunu ihlâs ve azmi  sayesinde başarmıştır.

 

Hayırda da, şerde de hayrı aramayı, gerçek sevginin lezzetini, sonsuzluğu ve sonsuzlukta varılacak en güzel yeri ve o yere varmanın nasıl bir imanla olduğunu ifade ediyor. Bana bende olması gerekeni ve benim ruhumun mukaddes güzelliğini benliğime kazandırdığı ilahi güzelliği ifade ediyor. Kelimelerin bitiği yerde sükûta dalmayı, sükûta daldığım her anda yanımda birinin olmasının mutluluğunu veriyor.

 

Gerçek dostu  ''ey kul kendin gibi aciz kuldan değil, benden; kâinatın gerçek sahibinden iste'' diyeni hatırlatan bir resul. Bütün ilahi düğümleri çözmenin sırrını veren bir peygamber,  gerçekten ve sonsuz güzellikten başka neyi ifade edebilir.

 

güzel ahlak sahibi mübarek bir insandı bizim hiç umursamadıklarımızı bile ince ince akıl süzgecinden geçirirdi. Öyle bir nur  ki öyle bir şefkat ötesi şefkat ki aklıma geldiği her anda zere miktarı kötülük kalmıyor bedenimde, ruhumda, nefsimde ve  kalbimde.

 

İblis ve insanların içindeki nefisle savaşan bir peygamberdi. Nur üstüne nurdu. Küfürlü sözler  duyarken mübarek kulakları, karşısındakilere ses çıkarmayan bir peygamberdi. Sükutun edepten geldiğini benliğime her yönüyle aşılayan bir peygamberdi. Ümmetini  kendine tercih eden ''ümmetim ümmetim ''diye ağlayan bir peygamberdi. O, Bana en güzel davayı, İslam davasını  ifade  ediyor.

 

''hırsızlık yapan kızım fatıma  bile olsa elini keserim '' diyen bir peygamber, adaleti simgeleyen en güzel örnektir.''sana zulüm edeni sen affet. Sana  küsene  sen git. Sana kötülük yapana sen iyilik yap. Aleyhinde de olsa doğruyu söyle ''diyen bir peygamber, insanlara cennete giden yolu   gösteren, insanlara en güzel davranışı öğretmekten   başka daha neyi ifade etmeli.

 

Her şeyde ümitsizliği aklımıza getirmemeye çalışmamıza rağmen, tahammülsüzlük sınırını aşmamak için çaba sarf etmemize rağmen, öfkemize yenik düşmemeye çalışıp, husumeti içimizde beslememeye çalışmamıza rağmen yine de hepimizin kalbimde şeytana ait bir kara leke var; fakat o öyle bir peygamber ki içinde, yüreğinde, nefsinde iblise ait tek bir kara leke yok. İşte böyle tertemiz bir resul, cennetin kabul  göreceği  en güzel insan örneğinden başka  daha neyi ifade edebilir.

 

sevenlerin kendine en derin hislerle teveccüh etiği  peygamberimiz  manevi bir mevkide olmasına  rağmen  bir çocukla dahi  sohbet edebilecek kadar  mütevazi idi ve yine son derece cömertti.

 

İyiliği emreden,  en değerli  varlığın   insan olduğunu izah eden, gerçek insani duyguları, islam nuruyla hayatımızı aydınlatan bir peygamber. Sevmenin cennetten  bir nefes almak olduğunu bana hissettiren    bir peygamber, daha  hangi güzelliği ifade etmelidir.

baştan aşağı şefkat ..

baştan aşağı merhamet ..

baştan aşağı sonsuz nur ..

 

Nuruyla faniyi verip  bakiyi kazanmam gerektiğini  hatırlatan bir peygamber.

ey insanlar açın kalp gözünüzü! Sizler aklınızı;  savaşlarla, kinlerle, nefretlerle, düşmanlıklarla, insan öldürmekle değil gerçek var edeni bulmakla ve hak yoluna  varmakla yorun. Hakikati mükemmel varlığı ile ifade eden  peygamber efendimizin  üstün şahsiyetini bulmakla yorun. Peygamberimiz din adına da olsa zulme karşıdır. Kardeşin kardeş kanı dökmesine karşıdır. Allah rızası için yaptığı her savaştan önce her zaman   üstün ahlakıyla, hoşgörüsüyle insanları İslam  dinine  davet etmiştir. Gerçek dost allah' tır ve gerçek dostun yolunu gösteren gerçek rehberde hz. Muhammed (s.a.v)'dir.

 

Mehmet Ali DOĞRAMACI - Mektup Yarışması 2. Eser

Güller Gülü Peygamberim

 

Sana selam olsun gül peygamberim

Gül peygamberim, biliyor musun senin ümmetinden olduğum için çok mutluyum. Çünkü gül peygamberim sen evrendeki en şerefli, en dürüst, en merhametli kısaca en iyi insansın. Gül peygamberim, benim ismim de muhammed. Bu ismi bana babam vermiş, seni çok sevdiği için. Annem bu isme birde ali eklemiş. Evliya'nın şahı imiş hz ali. Senin evladın gibi, senin hanende, senin kucağında büyüyen ali. Akşamları bende kendimi senin kucağında hissederim uykuya dalarken. Hicret ettiğinde yatağına yatmayı göze almış ali. Senin kucağına, senin yatağına alışan başka nerede rahat edebilir ki gül peygamberim?

 

Kardeşlerimin adı da senin sevginle konmuş. Ortancamız abdullah furkan. Abdullah senin baban hani? Sen onu hiç görmemişsin. Sen doğmadan ölmüş. Kim bilir babanın yokluğunu nasıl hissettin yüreğinde? Furkan, senin en büyük mucizen olan kur'an-ı kerim. Onun bize ebedi hayat rehberi olarak armağan ettin. Ona tutundukça, onu okudukça hem dünyamız hem de ahretimiz mutlu olacak diye bildirdin. İnandık, iman ettik gül peygamberim.

 

En küçük kardeşimin adı ahmet burak. Ahmetsin sen, çok övülen, çok sevilensin. Adını meleklerden cinlere, bitkilerden hayvanlara, atomlardan gezegenlere, bilmeyen mi var gül peygamberim? Burak miraca çıkarken bindiğin binekmiş. Füze mi desek yoksa kanatlı at mı? Miraca onunla çıkmışsın. Bize hediyeler getirmişsin ötelerden. "ben mirac ettim siz de namaza devam ederseniz, namazlarınız mirac olur" demişsin. Ben hep namazda bu dediklerini düşünür, kuş gibi hafifler, göklere çıktığımı hissederim.

 

Annem ve babam bizim isimlerimizi seni çok sevdikleri için koymuşlar. Gül peygamberim biz seni ailece çok seviyoruz. Gül peygamberin keşke senin komşun olan müslümanlardan olabilseydim. Keşke okulum senin yakınında olabilseydi.

 

Allah sana ilk olarak "ikra" ayetini yani "oku" ayetini indirmişti. Ben anladım ki ilim çok önemli. Okulumdan sonra diğer müslümanlar gibi mescid-i nebevi'nin yapımına az da olsa yardım ederdim. Sen ki en iyi imamsın. O yüzden senin imam olduğun o mübarek cemaate katılır, namazımı kılardım. Gül peygamberim, sen benim için en büyük öğretmensin. Ben diğer müslüman arkadaşlarım gibi senden islam hakkında bilgiler alırdım. Büyüdüğümde senin komutanlık yaptığın savaşlarda tıpkı hz. Hamza gibi seni korumak için kendimi siper ederdim. Ve her gün senin o gül kokunu çekerdim içime.


Gül peygamberim ben seni çok seviyorum. Peygamberim, sana neden gül peygamberim diyorum biliyor musun? Senin terin gül kokarmış ve bana göre gül çiçeklerin en güzeli. Sen de insanların en güzelisin gül peygamberim. İnşallah cennette senin komşularından olurum. Ben seni çok özledim biliyor musun? Hemen cennete girmek istiyorum bunun için. Sen bize o kadar çok yakınsın ki; bir salavat ile hemen seninle konuşuyoruz. Ama yine de medine'yi, ravzanı, o kutlu toprakları özlüyorum.


Senin mescidinde ben 3,5 yaşımda namaza durdum hatırlıyorsun değil mi? Yeşil kubbeden yansıyan ışıkta, senin gülümseyen gözlerini gördüm. Annem babamla umre yaparken ramazan ayında geldik sana. Tıpkı senin ensarın gibi medineliler ramazan günü iftar verdiler bize mescidinde. Sofralar açtılar. Senin gönlün gibi genişti o sofralar. Adım muhammed deyince arap-türk-ingiliz-pakistanlı amcalar öptüler beni. Hurma verdiler, zemzem içirdiler.

 

Babama sordum; "bu yemeği kim veriyor?" babam; "peygamberimiz veriyor oğlum, o bize iftar veriyor" demişti. Babamı ağlarken gördüm bunu derken. Seni sevenler adın geçince hep duygulanıp ağlıyor gül peygamberim. Seni çok seviyorlar. Gül peygamberim, senin aşkınla yanıp tutuşanlar inşallah cennette senin komşun olurlar.

 

Sen çocukları çok severmişsin. Bir gün çocuklardan birinin kuşu ölmüş medine'de. Sen kalkıp ona baş sağlığına gitmişsin. "kuşun ölmüş, ben de çok üzüldüm" demişsin o çocuğa. Sen geldin diye sevinmiş çocuk. Sen öylesine zengin bir yüreğin sahibi imişsin. Şimdi hangi büyük, bir çocuğun kuşu ölse ziyaret eder ki? Bunu sen düşünmüşsün. Seni görmeyi arzu edenlerin rüyasına da gelirmişsin. Ben de çok istedim ama henüz gelmedin. Bir gün benim de rüyama misafir olur, başımı okşar mısın? Beni de hasan ve hüseyin gibi dizine alır mısın? Biz seni çok seviyoruz.

Selam sana güller gülü peygamberim.

 

Hande ÜNVER- Mektup Yarışması 3. Eser

İçimde Yaşayan Gerçek

 

Sevgili peygamberim; şimdi tenin gibi bembeyaz bu kağıdın üzerine resmini çizeceğim. Resmin için inan sahip olduğum en iyi malzemeleri kullanacağım. Kelimelerimi gözyaşlarımla sulayıp seni bu kuru kağıtta yeşerteceğim. Aslında kelimeler seni anlatmaya yetmez biliyorum. Ne desem yaşatamam senin yaşadıklarını,canlandıramam o muhteşem anılarını, geçen o büyülü zamanlarını...

 

Ne zorluklar yaşadın bizim için, yanlışların olduğu bir yerde, doğruları söyledin. Çünkü sen cesaretliydin. Doğruları söylemenin ne kadar zor olduğunu kendimden biliyorum, bazen ben de arkadaşlarımı uyarıyorum. Karşılaştıklarım, senin yaşadıkların karşısında bir hiç kalsa da senin cesaretin ve çalışkanlığın hakkında bana fikir veriyor. Çünkü benim karşımda bir sınıf senin karşında bir dünya vardı... Kazandığın başarılara hazır konmadın. Ortaya tek başına çıkmana rağmen tarihte benzeri görülmemiş başarılar kazandın; çünkü sen iyi bir önderdin. Kendini diğer insanlardan üstün görmezdin, çünkü sen alçakgönüllüydün. Çocukları sever onlarla ilgilenirdin, çünkü sen merhametliydin. Elindekileri herkesle paylaşırdın, çünkü sen cömerttin. İnsanların hatalarıyla dalga geçmez aksine onları düzeltmeye çalışırdın, çünkü sen hoşgörülüydün. Kısacası sen ahlakın her çeşidinin zirvesindeydin.

 

Sen övülesi ahlakınla herkese örnek olacak bir kişiydin. Çünkü sen hiç batmayacak bir güneştin, sen allah'ın elçisi, müslümanların efendisiydin. Herkes gibi ben de seni tanımak isterdim. Senin o merhametini tatmak isterdim.  Gözlerim ismini ancak kitaplarda görebiliyor. Halbuki seni karşımda görmeyi çok isterdim. Dilim, "sevgili peygamberim" diye seslenmek ve kulaklarım sesinin huzuruyla dünyadaki bütün güzellikleri somutlaştırmak isterdi. Ama ne yazık ki ne yaparsam yapayım o somutluğu yaşayamam. Ama yine de seni içimde canlandırıyorum: işte bir yüz var karşımda: şimdi üzerine kaşlarını yerleştirdim, ama öyle kaşlar ki hiçbir zaman "v" şeklini almıyorlar. Ardından gözler geldi. Baktığımda içinde gerçeğin, gerçekle gelen tüm güzelliklerin ve umudun dans ettiği gözler... Burnun ve ağzın ise güzelliğini tamamlıyorlar. Gülümseyen dudaklar aydınlık yüzüne ne kadar yakışıyor. Görenleri serinleten bir ışıltı yayıyor çehren. Ama en önemlisi de dilin diyorum, o tatlı mı tatlı dilin. İnsanlara tüm gerçekleri anlatan, öğüt veren, cahillikleri düzelten, karanlıklara onunla ışık tuttuğun dilin. Ağzından çıkan her kelime aslında tarihe yazılacak bir destandır. Senin dilinden çıkanlar taa gönlüme ulaşıyor, içime siniyor. Sözlerin bana yabancı gelmiyor. Çünkü kendimi dinlediğimde vicdanım da aynı şeyleri söylüyor. Sanki, masum vicdanımın dili olmuş konuşuyorsun. Seni dinlemeyenlerin ya vicdanları dilsiz, veya kulakları sağırdır.

 

Seni böyle düşündüm ve "işte oldu" dedim içimden. "o muhteşem insanı oluşturdum." "kendi içimde onu ortaya çıkardım." şimdi ise yapmam gereken tek şey senin yaşamanı, hayatta kalmanı sağlamak. Ama nasıl? Yemek versem, su versem yiyemez içemezsin ki. Ama biliyorum senin nasıl hayatta kalacağını; senin gibi yaşayarak yaşatacağım seni! Bende yaşayacaksın. Ben seni hayalimde değil hayatımda yaşatacağım. Çünkü sen hayalde kalırsan ne bana ne başkasına bir şey veremezsin. Ama hayatıma girersen, hem bana hem beni gören herkese hayat verirsin. İnsanlar senin hatıralarını anlatmak yerine ahlakını yaşatsalardı dünya bu günkünden çok daha farklı olurdu. Ama ben seni yaşatacağım. En azından kendi dünyamı seninle güzelleştireceğim. Ve sanırım bunu, senin bize hediye ettiğin kitabına uyarak yapacağım. Ayrıca senin yaptığın gibi, bu güzellikleri insanlara anlatacağım. Çünkü insanlar fark etmeli seni, fark ettirmeliyim seni herkese...

 

Ey allah'ın son hediyesi! Sanki bir kitapsın; her satırın erdem dolu. Dokunduğu her yeri, her zamanı, herkesi nakışlarla süsleyen bir kalem gibisin. Adeta hem kitapsın, hem kalemsin, hem öğretmen... Her güzelliği öğreten, en güzeli (allah'ı) öğreten bir öğretmen... Seni nasıl anlatsam bilemiyorum ki? Sahi seni övmek bana mı kalmış, seni allah övmüş. Benim seni övmem ve sevmem mahrum olmamam içindir. Çünkü seni sevmek her kalbe nasip olmaz. Ben de sevginle nasiplenmek istiyorum.

 

Ey muhammed! Sana "gül" diyorlar. Ama sana "gül" demeye benim dilim varmıyor. Çünkü sen insanların halini görsen sanırım gülmez ağlardın. Ama sana "gül yüzlü" demekten kendimi alamıyorum. Ben seni çok seviyorum. İnsanların seni niye sevmediklerini ise bir türlü anlayamıyorum. Belki çok tuhafına gidecek ama bugün seni sevenleri bile sevmiyorlar. Sevgiden bahsediyorlar ama, sevginin kaynağından habersiz yaşıyorlar. Ama ben seni çok seviyorum.

 

Uzun zamandır sana bu mektubu yazmakla meşgulüm. Daha da fazla yazmak isterdim. Beni dinlemekten bıkmayacağını da biliyorum. Fakat senin daha okuyacak çok mektubun vardır. Dilerim hiçbir zaman mektupsuz kalmazsın. Şimdilik hoşça kal. Sana, bize hediye ettiğin her şey için ve beni dinlediğin için çok teşekkür ederim.

Bilge GEDİK- Mektup Yarışması Birincisi

 

Cennetin zirvesinde en güzel kokan gül: "sevgili peygamberim"

 

O gül yüzünü hiç göremedim. Gördüm ama bir perdenin arkasından. Sisli bir odada yüzün ay gibi parlıyordu. Yanındakilerin kim olduğunu anlayamadım. Ama nurdan olduklarına göre herhalde meleklerdi. Sabahleyin bir güle düşen çiğ damlası gibi seni tutup gönlüme misafir edecekken akıp gittin düşümden. Ama şuna karar verdim; senin için, senin istediğin için, her çiçeğe usanmadan konup bal toplayan arı gibi çalışacağım. Senin gönlüne giden yolun bu olduğunu kavradım.

 

Yerin göğün nuru, Allah'ın kulu; insanlar uçuşurken rüzgarın önündeki yaprak misali hayat yolunda, sen hayata ve en sıkı dala allah'a tutundun. O rüzgarın seni alıp götürmesine izin vermedin. Seninle beraber sana inananları da korudun.

 

Sevgili peygamberim senin için en yüksekte uçan bir kuşu yakalayıp sana hediye edeyim isterdim. Çünkü en yüksekler sana layık, en yüksektesin hep. Ama sen kesin o kuşu alıp gökyüzüne salıverirdin. Anlarlardı o zaman hürriyeti insanlar, anlarlardı o zaman merhameti.

 

Bir yağmurla gelsen efendim. Çorak dünyaya yağsan yeniden. Yağmur rahmet sen rahmetsin. Yeryüzünde muhammed, gökyüzünde ahmet'sin. Sen gelmeyeceksen eğer, zaman sel olsa. Beni alıp sana aksa. Keşke ben de senin döneminde yaşasam, dinini yaymana yardım etseydim. Sıcak günde alnından damlayan ter olmaya da razıyım. Yeter ki sana dokunabileyim. Yeter ki yüzünü görebileyim. Yeter ki berrak billur sesinden öğüt dinleyebileyim.

 

Hani yalnız kalıyor insan, hani bilmeden bir şeye özlem duyuyor ya; işte öyleyim. Sesimi bir ben, bir akıp giden zaman, bir de Allah duyuyor. Ama sonra anlıyorum ki özlem duyduğum şey sensin efendim.

 

Alnın ıssız gecede parlardı gökteki kandil gibi. Göz görmedi senden daha güzelini. Dolunay sana benzer, sen ondan aksın. Enes bin malik efendimiz der ki: "o'nun cildine dokunur, sonra ellerimi günlerce koklar, koklardım." işte o zümrüt tenine dokunmayı öyle çok istiyorum ki!

 

Beni en çok üzen bu mektubumun, benim yazımla yazılanın sana ulaşamayacak olması. Ama inşallah melekler mektubumun sözlerini sana fısıldarlar. Senin için öten bülbüller mektubumu sana şakırlar.

 

Gece kayan yıldıza binip yanına gelmeyi diliyorum efendim.

Peygamberimizin (sav) Doğumunun 1433. yıldönümü anısına Ayancık'ta düzenlenen

kompozisyon yarışmasında birinci olan yazı;  

RESÛLULLAH’A MEKTUP

 

Muhammed’e mektup yazdım dostlarım

Salat meleğiyle elden yolladım

Kalemim gözyaşı, kağıdım hicran

Gönüldeki gizli yoldan yolladım

 

Herkesin dünyada var ya yari

Ben de sana meftun ezelden beri

Diyorlar Muhammed Resûl’ün teri

Yürekteki kızıl gülden yolladım

                                                                  Ayşe ÇAKIR (Emek. Edb. Öğr.)

 

Allah’ın selamı üzerine olsun YA RESÛLULLAH. Sana aşık olanların, sana aşkla yananların sevdası var yüreğimde. Her birinin gözlerinde Mekke, her birinin yüreğinde SEN…

 

Yoksun kaldık Ya Resûlallah, senden ve senin gül yüzlü cemâlinden. Sen gelince aklıma, tüm güzellikler yığılıverir önüme. Unuturum yanlışları hemen. Yağmur serinliği dolar içime, dertlerime merhem olur sevgin…

 

Gelişinle başladı kardeşlik, gelişinle bitti huzursuzluklar. Sen " EMİNSİN " Ya Resûlallah!  İsmin "Muhammed’ül Emin"; yani güvenilir insan, dosdoğru insan… Senden öğrendim dostluğu, kardeşliği, kulluğu, senden öğrendim duayı, merhameti, senden öğrendim öğrenmeyi ve yine senden öğrendim, şu evrenin, muhteşem kainatın basit bir tesadüften oluşmadığını. "Komşusu açken tok yatan bizden değildir" sözün, seni anlatmaya yeter, değil mi Efendim! Merhamet sahibiydin sen, mütevaziydin. Yolda yürürken üzerine kasten dökülen külün, hesabını bile sormayandın. Aksine dökülmediği bir gün; "Bu gün üzerime kül dökmediniz, bir rahatsızlığınız mı var! Yardımcı olabilir miyim!" diyecek kadar incelik gösterdin.

 

Ne çekmiştin Ebu Leheb’den, Ebu Cehil’den; ama sendin onlara sabreden, tatlı dilini onlara karşı bile kullanandın. Ne işkenceler çekmiştin bizim için, ümmetin için… Dikenler üstünde yürüyen, aç kalıp karnına taş bağlayandın… Rabbin sormuştu sana "Melek bir peygamber mi, yoksa  kul bir peygamber mi olmak istersin diye. Sen Melek bir peygamber  olmayı kabul edebilirdin; ama etmedin Ya Resûlallah, bizi kabul ettin, hep göz yaşı  döktün bizim için… bizlere olan sevgin uğruna katlandın işkencelere…!

 

Ve sen gittin… Öyle bir gidişle gittin ki, ardında göz yaşlarıyla dolu gözler bıraktın, günler aya, aylar senelere dönüştü yokluğunda! ama sen bırakmazsın bizleri, sen sadıksın Ya RESÛLALLAH !

 

Utanıyorum! Adını koruyamadığım, seni savunamadığım için! Utanıyorum! Ama bende ne Ebu Bekir’in dostluğu, sadakati, ne Bilal’in sabrı, ne de Nesibe’nin cesareti var. Ömer kadar adilde olamıyorum… Senin yolunda taş taşımak isterdim ben de. Ama şimdi gül dikmek istiyorum gönüllere…

 

Milyonlarca Salat-ü Selam feda olsun sana, kalemim sana feda olsun Ya Resûlallah! Efendim duyar mısın sesimizi! Sevgili, sen aşk ikliminde sultan, mehtapta dolunay, biz ise senin bir bakışına dilenci! Boş geçmezsin değil mi Efendim! Sana muhtacız, senin bir bakışına muhtacız!   

  

                                                                                                          Rukiye ARSLAN

                                                                                                Ayancık Anadolu Lisesi

                                                                                                            (11.Mayıs.2004)

 




0 Yorum - Yorum Yaz
ILISECIM
CEVRESİ
IL
SIRASI
ADISOYADI
ADANA 1YAKUPBUDAK
ADANA 2TUNCAYÖZGÜNEN
ADANA 3MUHAMMET ÇELEBİKEYHIDIR
ADANA 4HASANŞAYBAK
ADANA 5SÜLEYMANŞENOGUL
ADANA 6MEHMETIŞIK
ADANA 7ALAATTİNTEKİN
ADANA 8İSMAİLAKTAŞ
ADANA 9AYŞETOPAL
ADANA 10HACI VELİTOPATAN
ADANA 11ZEKİKAYAK
ADANA 12ŞULETIRAŞ
ADANA 13MEHMETDEMİR
ADANA 14CENGİZKAYADAN
ADIYAMAN 1MEHMET FATİHÇİÇEK
ADIYAMAN 2CEMALKILAVUZ
ADIYAMAN 3MEVLÜT MAHİRDÜRÜST
ADIYAMAN 4AYŞEÖTELEŞ
ADIYAMAN 5YUNUSÇAKILKAYA
AFYON 1İSMAİLYALÇINKAYA
AFYON 2ALİAYGÜN
AFYON 3ÖMERDEMİRSOY
AFYON 4DOĞANBULDUK
AFYON 5AHMETÖZTÜRKAVCI
AĞRI 1ABDULAZİZYILDIZ
AĞRI 2TURANÖĞÜRTAY
AĞRI 3SÜLEYMANERİM
AĞRI 4MİTHATYILDIZ
AKSARAY 1LEVENT SERDARŞAHİN
AKSARAY 2KAZIM SERKANŞİMŞEK
AKSARAY 3İSMAİLYILMAZ
AMASYA 1MAHMUTYÜCEL
AMASYA 2MUSTAFAÜSTÜN
AMASYA 3MURATDANIŞKAN
ANKARA11OYAAKGÖNENÇ MUĞİSUDDİN
ANKARA12MUSAOKÇU
ANKARA13MEHMET EMİNEROL
ANKARA14HAMDİKONUK
ANKARA15ERHANALBAYRAK
ANKARA16ORHANTATLI
ANKARA17İSRAFİLBAYRAKÇI
ANKARA18ALİGÜLHAN
ANKARA19ŞÜKRÜOKUR
ANKARA110HÜSEYİNERDEM
ANKARA111FATİHKIRAÇ
ANKARA112SABRİBAYRAKTAR
ANKARA113BÜLENT HÜSEYİNÖZÇELİK
ANKARA114AHMETGENÇYİĞİT
ANKARA115MUSTAFAERKALAN
ANKARA116BURHANKIRMAN
ANKARA21İSMAİL İLHANSUNGUR
ANKARA22İLYASTONGÜÇ
ANKARA23ÖMERGÜNAYDIN
ANKARA24NAGİHANÇITAK
ANKARA25MUSTAFAGÜNGÖR
ANKARA26EROLÖZTÜRK
ANKARA27REVİYYE ŞAHİDEAYGÜL
ANKARA28MUSTAFA ERKUTAŞAR
ANKARA29AYHANÇELİK
ANKARA210BURHANGÜMRÜKÇÜ
ANKARA211İBRAHİMKARAYILAN
ANKARA212VEYSELÜZMEZ
ANKARA213NUREDDİNKAYA
ANKARA214ABDULLAHBAYRAKTAR
ANKARA215MEHMETSÜRER
ANTALYA 1GALİPAKIN
ANTALYA 2ABBASÇAĞLAR
ANTALYA 3ZİYAÇİMEN
ANTALYA 4HASANBURGAN
ANTALYA 5FATMAÖZKAYNAK
ANTALYA 6OSMAN NURİAÇIKGÖZ
ANTALYA 7TUNCAYÇAKIR
ANTALYA 8NURİKAPLAN
ANTALYA 9MUHARREMKOÇAK
ANTALYA 10SELAHATTİNBIÇAKCI
ANTALYA 11MEHMET ALİCAN
ANTALYA 12ABDURRAHMANTURAL
ANTALYA 13FATİMEÜRAZ
ANTALYA 14ERDALGÜMÜŞ
ARDAHAN 1MEVLÜTÇALIŞKAN
ARDAHAN 2  
ARTVİN 1GÜLTEKİNSOYDAN
ARTVİN 2GÜRKANBAĞDATLI
AYDIN 1FÜSUNVAPUR KARASOY
AYDIN 2MUSAMUÇA
AYDIN 3ŞERAFETTİNAKYÜZ
AYDIN 4HARUNBAYRAM
AYDIN 5ŞÜKRÜYOLCU
AYDIN 6MEHMETPEÇEN
AYDIN 7AYŞEDİNDAR
BALIKESİR 1BAYRAM ALİAYYILDIZ
BALIKESİR 2MURATSALİ
BALIKESİR 3ÖMERTAŞKIN
BALIKESİR 4ABDULLAHÖZLEN
BALIKESİR 5İSMAİLGÜGEN
BALIKESİR 6MEHMETFİLİZ
BALIKESİR 7ZÜLFEREROL
BALIKESİR 8AHMETPINAR
BARTIN 1MÜCAHİT ABDULLAHMEKEÇ
BARTIN 2ÖMERKELEŞ
BATMAN 1SALİHSEVİM
BATMAN 2AHMETÇİFTÇİ
BATMAN 3MUSTAFAYILDIZ
BATMAN 4İBRAHİMGÜNEŞ
BAYBURT 1HACI MURATKUMBASAR
BİLECİK 1İBRAHİMMERAL
BİLECİK 2TUGAYORDU
BİNGÖL 1MAHMUTAKÇABEY
BİNGÖL 2SÜLEYMANAYTUNÇ
BİNGÖL 3NURETTİNÇİFTÇİ
BİTLİS 1ZİYAKALMACİ
BİTLİS 2CAHİTULUĞ
BİTLİS 3BİLALKAÇAR
BOLU 1HAYRETTİNAYTAR
BOLU 2İSMAİLYILDIRIM
BOLU 3MUHAMMEDYEKREK
BURDUR 1MUSTAFADÜZGÜN
BURDUR 2RAMAZANKAYABAŞ
BURDUR 3HATİCEKAYA
BURSA 1ŞEVKETKAZAN
BURSA 2GÖKHANGERÇEK
BURSA 3SALİHBERBER
BURSA 4RECEPAYGÜN
BURSA 5HANDANDEMİRTAŞ
BURSA 6BURAKÇELİK
BURSA 7NEBİYURTSEVER
BURSA 8İBRAHİMAKBIYIK
BURSA 9MEVLÜDEKURTULUŞ
BURSA 10ERTANSÜTÇÜ
BURSA 11KADRİYESAYIN
BURSA 12NECMETTİNÇAMLIDERE
BURSA 13ERDOĞANAYDIN
BURSA 14NEŞEYILDIRIM
BURSA 15ERHANŞEŞEN
BURSA 16EBRUYETER
BURSA 17RAMAZANTEKİN
BURSA 18SERKANDEMİR
ÇANAKKALE 1ŞABANSARI
ÇANAKKALE 2MUHARREMHOŞGÖR
ÇANAKKALE 3YUSUFHURŞİTOĞLULLARI
ÇANAKKALE 4MUSTAFAALGÜL
ÇANKIRI 1MEHMETÜNVER
ÇANKIRI 2VEHBİAYDOĞAN
ÇORUM 1ARİFERSOY
ÇORUM 2ADNANCIDIK
ÇORUM 3ALİYAZICI
ÇORUM 4İSMAİLSARIOĞLU
DENİZLİ 1ALİ RIZAALNIAK
DENİZLİ 2BAYRAMÜNNÜ
DENİZLİ 3AHMETERGUNT
DENİZLİ 4CAĞFERAKINLI
DENİZLİ 5SEBATİÖZER
DENİZLİ 6SAİTARI
DENİZLİ 7KAMİLSELÇUK
DİYARBAKIR 1  
DİYARBAKIR 2  
DİYARBAKIR 3  
DİYARBAKIR 4  
DİYARBAKIR 5  
DİYARBAKIR 6  
DİYARBAKIR 7MEHMET EMİNALBAYRAK
DİYARBAKIR 8  
DİYARBAKIR 9  
DİYARBAKIR 10  
DİYARBAKIR 11  
DÜZCE 1  
DÜZCE 2  
DÜZCE 3MURATAŞIK
EDİRNE 1ALİ ERHANDEMİRKIRAN
EDİRNE 2MUSTAFAKABAKÇILI
EDİRNE 3SİNANTEKİN
ELAZIĞ 1LATİFÖZTEK
ELAZIĞ 2İBRAHİMÖCAL
ELAZIĞ 3İBRAHİMHACIBEKİROĞLU
ELAZIĞ 4FİKRETUYMAZ
ELAZIĞ 5MİNEKAYA
ERZİNCAN 1DURSUNŞİMŞEK
ERZİNCAN 2FİKRETYILDIRIM
ERZURUM 1ATİKAĞDAĞ
ERZURUM 2  
ERZURUM 3  
ERZURUM 4  
ERZURUM 5  
ERZURUM 6  
ESKİŞEHİR 1FESİHBİNGÖL
ESKİŞEHİR 2HAMDİÖZAYVAZ
ESKİŞEHİR 3FEHİMESARAN
ESKİŞEHİR 4MUHAMMETGÜNEY
ESKİŞEHİR 5HALİTÖZ
ESKİŞEHİR 6ENSARTUNA
GAZİANTEP 1MEHMETKARALAR
GAZİANTEP 2ŞÜKRÜKOÇAK
GAZİANTEP 3AHMET NECATİSARI
GAZİANTEP 4SERAPERKAL
GAZİANTEP 5ÖMERBALCI
GAZİANTEP 6ALİMULLAOĞLU
GAZİANTEP 7ENVERPOLAT
GAZİANTEP 8MUSTAFAAKAR
GAZİANTEP 9YAVUZBATMAZ
GAZİANTEP 10ABDULLAHÖZTÜRK
GAZİANTEP 11ÖMERKARABACAK
GAZİANTEP 12İSRAFİLKILIÇ
GİRESUN 1SÜLEYMANTEKBAŞ
GİRESUN 2ÖMERÖZTÜRK
GİRESUN 3DAVUTTEPEYURT
GİRESUN 4MUSAÇAKI
GÜMÜŞHANE 1AKINDEMİR
GÜMÜŞHANE 2YALÇINSEVİNÇ
HAKKARİ 1HABİPÇİFTÇİ
HAKKARİ 2CUMAÇİFTÇİ
HAKKARİ 3MURATÇİFTÇİ
HATAY 1NECMETTİNÇALIŞKAN
HATAY 2MEHMETAYAZ
HATAY 3  
HATAY 4ATİLAEROL
HATAY 5RAMAZANÖKSÜZ
HATAY 6AHMET NEBİHYÖNEY
HATAY 7NİHATYAZICI
HATAY 8NECATİBÖRKLÜ
HATAY 9SELAMİÇEKİÇ
HATAY 10FAHRİ SERDARÖZAL
IĞDIR 1NADİRAKAR
IĞDIR 2SABRİDOĞRU
ISPARTA 1ABDULBAKİÖZYURT
ISPARTA 2DİNÇERDEMİREZEN
ISPARTA 3HÜSEYİNYILDIZHAN
ISPARTA 4ADEMOFLAZ
İSTANBUL11İSMAİLMÜFTÜOĞLU
İSTANBUL12SELMANESMERER
İSTANBUL13ABDULLAHSEVİM
İSTANBUL14YILMAZBAYAT
İSTANBUL15FATMA NEVİNGÖKÇE
İSTANBUL16HALİL İBRAHİMARIKAN
İSTANBUL17ZEKAYİDOĞAN
İSTANBUL18ERDALUÇAR
İSTANBUL19YUSUFYÜKSEL
İSTANBUL110ALİ HAYDARHAKSAL
İSTANBUL111ABDULKADİRARSLAN
İSTANBUL112HAMİAYDOGAN
İSTANBUL113AHMETKÖKLER
İSTANBUL114KADİR İBRAHİMSARAÇBAŞI
İSTANBUL115MEHMETBELEN
İSTANBUL116EFRAİLOZAN
İSTANBUL117TUFANEMİRÇUPANİ
İSTANBUL118RECAİDEMİRYÜREK
İSTANBUL119HASANKAHVECİ
İSTANBUL120FATMAALKAN
İSTANBUL121ZAFERÖZBEK
İSTANBUL122MUSTAFAÖNÜGÖREN
İSTANBUL123MURAT KUTLUSEZEN
İSTANBUL124MEHMET ALİÖZGÜR
İSTANBUL125NEŞESARAÇBAŞI
İSTANBUL126MAHMUTKILIÇ
İSTANBUL127AHMETKADIOĞLU
İSTANBUL128HAYRİAYYILDIZ
İSTANBUL129DİCLEŞİT
İSTANBUL130FAHRETTİNCOŞKUN
İSTANBUL21MUSTAFAKAMALAK
İSTANBUL22TEMELKARAMOLLAOĞLU
İSTANBUL23LÜTFİKİBİROĞLU
İSTANBUL24DURSUN ALİDÜZENLİ
İSTANBUL25MUSTAFAKAYA
İSTANBUL26YAŞARKANGEL
İSTANBUL27PAKİZEYÜZBAŞIOĞLU
İSTANBUL28HASANAKPINAR
İSTANBUL29ABDULLAHDENİZ
İSTANBUL210EROLURHAN
İSTANBUL211HÜSEYİNBUNDAR
İSTANBUL212CENGİZERTEKİN
İSTANBUL213NECATİERMİŞ
İSTANBUL214MUSTAFAYAMAN
İSTANBUL215ZEYNEP ŞULERIDVANOĞLU
İSTANBUL216EMREUSTAOSMANOĞLU
İSTANBUL217MAHMUT CELALTERZİ
İSTANBUL218MUZAFFERERCANLI
İSTANBUL219MUHAMMET HANEFİÇOLAK
İSTANBUL220NİHATŞADOĞLU
İSTANBUL221BURHANSATIR
İSTANBUL222BİLALAY
İSTANBUL223BURHANAKAR
İSTANBUL224ÖZBAYYAĞMURKAYA
İSTANBUL225AHMETBALCI
İSTANBUL226ALİCANDIR
İSTANBUL227İSLAMİNCE
İSTANBUL31HASANBİTMEZ
İSTANBUL32ALİ İHSANGÜNDOĞDU
İSTANBUL33ABDULKADİRÇELEBİ
İSTANBUL34EBRARBEZCİ
İSTANBUL35AHMETKÜÇÜKAĞA
İSTANBUL36CELALUSTACAN
İSTANBUL37OSMANBAŞ
İSTANBUL38HÜSEYİNKAVLU
İSTANBUL39VELİTUNÇ
İSTANBUL310BEŞİRİSTEMİ
İSTANBUL311RAMAZANBOYALIK
İSTANBUL312SEBAHATTİNUÇAR
İSTANBUL313YUNUSAKSOY
İSTANBUL314HAYATİGÜL
İSTANBUL315EMİNEÖZTÜRK
İSTANBUL316ENDERESİNER
İSTANBUL317ALİKÜÇÜK
İSTANBUL318METİNÖZTÜRK
İSTANBUL319ERDALYILMAZ
İSTANBUL320ADEMÇALIŞ
İSTANBUL321ERDİNÇADANIR
İSTANBUL322EBUBEKİRERDURAN
İSTANBUL323ABDULLAHİLKADLI
İSTANBUL324MUHAMMETRESULOĞLU
İSTANBUL325TURGAYAKAR
İSTANBUL326MÜRSELBAŞER
İSTANBUL327ADEMOKUTAN
İSTANBUL328EROLKARABULUT
İZMİR11ŞERAFETTİNKILIÇ
İZMİR12TURHANTUTUMLU
İZMİR13BAYRAMAKGÜN
İZMİR14CEMALARIKAN
İZMİR15MUSTAFAERDURAN
İZMİR16SELÇUKKAVUŞAN
İZMİR17ZEKERİYEHAZIRBULAN
İZMİR18RUMEYSA MERYEMASLAN
İZMİR19MÜMİNBAŞTÜRK
İZMİR110MEHMETİNTAŞ
İZMİR111ATİLLAKORKMAZ
İZMİR112MUKADDERTEMUR
İZMİR113MUMİNGÜZEL
İZMİR21BAYRAMSAKARTEPE
İZMİR22MESUTDAĞ
İZMİR23VEDATKOLUKISA
İZMİR24SUNACANİTEZ
İZMİR25CENKKILIÇ
İZMİR26NACETTİNYOLCU
İZMİR27ORHANHALICI
İZMİR28MUSTAFAÖZÜDOĞRU
İZMİR29İBRAHİMORAKCI
İZMİR210AHMETKORKMAZ
İZMİR211ORHANYILDIRIM
İZMİR212CENGİZUTKULU
İZMİR213AHYANBİLGİ
KAHRAMANMARAŞ 1CUMATAHİROĞLU
KAHRAMANMARAŞ 2ÖMERPOLAT
KAHRAMANMARAŞ 3MEHMET TAHİRGÖREN
KAHRAMANMARAŞ 4EMİNODABAŞI
KAHRAMANMARAŞ 5SAMİPOLAT
KAHRAMANMARAŞ 6VELİKABAAĞAÇ
KAHRAMANMARAŞ 7ALİDORUK
KAHRAMANMARAŞ 8TALİPGÜLBAY
KARABÜK 1AZİZGÜNDOĞDU
KARABÜK 2FATMAGÜNEY
KARAMAN 1ŞABANŞAHİN
KARAMAN 2HÜSEYİNUĞUZ
KARS 1YAŞARCİMŞİT
KARS 2MEVLÜTAYÇİÇEK
KARS 3SÜLEYMANTURAN
KASTAMONU 1HALİMBALCI
KASTAMONU 2HAMİT SERDARYILMAZ
KASTAMONU 3NİHATYAZICIOĞLU
KAYSERİ 1HAŞİMÖZÇELİK
KAYSERİ 2AHMET RECAİTEKİN
KAYSERİ 3DURANSOYUĞUR
KAYSERİ 4GÜZÜNYİĞİT
KAYSERİ 5GÜNERŞAHİN
KAYSERİ 6İLLASYILDIZ
KAYSERİ 7MEHMET YAŞARPAKÖZ
KAYSERİ 8AHMETULUSOY
KAYSERİ 9AHMET FATİHKARAMAN
KIRIKKALE 1FARUKVURGUN
KIRIKKALE 2SELAMİÇAKIR
KIRIKKALE 3RAMAZANGÖZALAN
KIRKLARELİ 1ÖZAYDİLBER
KIRKLARELİ 2DİLEKGÜNDÜZ
KIRKLARELİ 3FERİDUNMERCAN
KIRŞEHİR 1NECİPYAVUZ
KIRŞEHİR 2TURGAYTURGUT
KİLİS 1FATİHKARAKURT
KİLİS 2MEHMET YAŞARCANBAL
KOCAELİ 1BİROLAYDIN
KOCAELİ 2AHMETKUL
KOCAELİ 3SİNANEJDEROĞLU
KOCAELİ 4RUZİYETAN
KOCAELİ 5AHMETÖZEN
KOCAELİ 6MEHMETKAYMAK
KOCAELİ 7ZAFERMUTLU
KOCAELİ 8MUSTAFASEZGİN
KOCAELİ 9ORHANGÖKMEN
KOCAELİ 10İBRAHİMALTAY
KOCAELİ 11FATİHYILDIZ
KONYA 1MUSTAFAÖZKAFA
KONYA 2TACETTİNÇETİNKAYA
KONYA 3MUSTAFADERBENTLİ
KONYA 4NECATİEROĞLU
KONYA 5ALİMÜCEVHER
KONYA 6ŞUAYİPKOÇAK
KONYA 7İSMAİLAYDİLEK
KONYA 8MAHMUT SAMİBÜYÜKYILMAZ
KONYA 9HÜSEYİNAKKAYA
KONYA 10AHMETGÖNÇ
KONYA 11HATİCEGERÇEKER
KONYA 12HASAN HÜSEYİNUYAR
KONYA 13  
KONYA 14RAUFBÜYÜKTERMİYECİ
KÜTAHYA 1ALİ İHSANOTURAK
KÜTAHYA 2ALİ KEMALDERİN
KÜTAHYA 3HALİLHAMZAOĞLU
KÜTAHYA 4MEHMETÖZDEMİR
KÜTAHYA 5ŞERİF AHMETGÜNEL
MALATYA 1MEHMET KAYAASİLTÜRK
MALATYA 2MUSTAFASERTKAYA
MALATYA 3AHMETŞAHİN
MALATYA 4CUMALİAKÇA
MALATYA 5BAYRAMORAL
MALATYA 6BEHSATKARAKAYA
MANİSA 1  
MANİSA 2  
MANİSA 3MUSTAFATOSUN
MANİSA 4ADNANYÜKALAN
MANİSA 5SAMİÇELEN
MANİSA 6MUHAMMED VEYSELÇİÇEK
MANİSA 7HÜSEYİNÖZTÜRK
MANİSA 8ALİBÜYÜKADALI
MANİSA 9AHMETÇAKIL
MANİSA 10MURAT YAŞARGÜNER
MARDİN 1  
MARDİN 2  
MARDİN 3  
MARDİN 4  
MARDİN 5  
MARDİN 6AHMETİLETMİŞ
MERSİN 1SONERÇONTAR
MERSİN 2SEZAİİNCESU
MERSİN 3HACİGENÇ
MERSİN 4FERHANBEYAZ
MERSİN 5METİNKIZILOK
MERSİN 6FAİKAYTEN
MERSİN 7HÜSAMETTİNALINMIŞ
MERSİN 8MÜNEVVERBEKAR
MERSİN 9MEHMETYILMAZ
MERSİN 10MEVLÜTKOÇ
MERSİN 11MURATSESKİN
MUĞLA 1MUHAMMET LEVENTCENGİZ
MUĞLA 2ÖMERULUDAĞ
MUĞLA 3CEBRAİLTÜMENCİ
MUĞLA 4SALİHAGÜZEL
MUĞLA 5AHMETERGİN
MUĞLA 6KEMALTOSUN
MUŞ 1MUHİTTİNAYTUNÇ
MUŞ 2BAHATTİNDOST
MUŞ 3MEHMET EMİNŞENER
MUŞ 4SADIKAYDIN
NEVŞEHİR 1KENANTETİK
NEVŞEHİR 2OSMANARIKAN
NEVŞEHİR 3CEMALETTİNÖZDEMİR
NİĞDE 1NİHATALTIPARMAK
NİĞDE 2MAHMUTKARACA
NİĞDE 3ABDÜLNAFİYILMAZ
ORDU 1ADEMSEVGİ
ORDU 2VEYSELİLHAN
ORDU 3ADEMAKBULUT
ORDU 4BELGİNTOK
ORDU 5BİROLOCAK
ORDU 6AHMETFİDAN
OSMANİYE 1YÜKSELORMAN
OSMANİYE 2ÖMERÇİÇEK
OSMANİYE 3OSMANONUR
OSMANİYE 4HARUNKARABURÇ
RİZE 1CEMİLÇOLAK
RİZE 2SAİTEKSİLMEZ
RİZE 3BİLALÖZTÜRK
SAKARYA 1İSMETAKSOY
SAKARYA 2EYÜPYILDIRIM
SAKARYA 3CEVATSOY
SAKARYA 4MURATKOSOVA
SAKARYA 5MUSTAFABALKAYA
SAKARYA 6ABİDİNBİRİNCİ
SAKARYA 7ABDULLAHSATIR
SAMSUN 1HASAN BAYRAMVAR
SAMSUN 2ALİOKUTAN
SAMSUN 3SALİHŞEN
SAMSUN 4FAİKDÜNDAR
SAMSUN 5SÜLEYMANKARAGÖZ
SAMSUN 6AYDINHACIHÜSEYİNOĞLU
SAMSUN 7NECATİYUSUFOĞLU
SAMSUN 8MUHARREMKAYAER
SAMSUN 9DURSUNAĞCA
SİİRT 1İDRİSYILDIZ
SİİRT 2  
SİİRT 3  
SİNOP 1HÜSEYİN CAVİTÜÇÜNCÜOĞLU
SİNOP 2İSMAİLTEZİÇ
SİVAS 1CEMİLLAÇİNER
SİVAS 2SAMET SAMİTEMEL
SİVAS 3DURSUNCOŞAR
SİVAS 4OSMANGÖNAY
SİVAS 5İSMAİLYEŞİLDAĞ
ŞANLIURFA 1HALİLÇİFTÇİ
ŞANLIURFA 2MEHMET EMİNERDİMEZ
ŞANLIURFA 3ALİKAÇAN
ŞANLIURFA 4HACIKARADAŞ
ŞANLIURFA 5RAMAZANZEYDOĞLU
ŞANLIURFA 6MEHMET HANİFİÇELİK
ŞANLIURFA 7MEHMETTAŞÇI
ŞANLIURFA 8MEHMETCENGİZ
ŞANLIURFA 9FARUKŞEYHANLI
ŞANLIURFA 10SALİHŞİPAK
ŞANLIURFA 11HASANÇAVANA
ŞANLIURFA 12MAHMUTAPAYDIN
ŞIRNAK 1RAZİTATAR
ŞIRNAK 2SAİTBİLİK
ŞIRNAK 3AHMETATAK
ŞIRNAK 4AGİTÖZDEN
TEKİRDAĞ 1MUHAMMETYALÇIN
TEKİRDAĞ 2BÜLENTŞAHİN
TEKİRDAĞ 3İBRAHİMGÜNDÜZ
TEKİRDAĞ 4TANERDÜZYURT
TEKİRDAĞ 5  
TEKİRDAĞ 6MUKADDERSEİS
TOKAT 1MESUTDOĞAN
TOKAT 2BİLAL METEHANAYDIN
TOKAT 3CEMALGÜNGÖR
TOKAT 4MUSTAFAÖZDEMİR
TOKAT 5GÖKHANAYDIN
TRABZON 1MUHİTTİN HAMDİYILDIRIM
TRABZON 2ÜMİTİSMAİLÇEBİOĞLU
TRABZON 3NECATİERAYDIN
TRABZON 4MUSTAFAYILMAZ
TRABZON 5MEHMETUZ
TRABZON 6MUSTAFAGÜNEY
TUNCELİ 1SÜLEYMANYILDIRIM
TUNCELİ 2AZİMEUZUN
UŞAK 1YUNUZACAR
UŞAK 2RAMAZANERYILMAZ
UŞAK 3UĞURTUNABOYLU
VAN 1FETHULLAHERBAŞ
VAN 2FESİHMARAL
VAN 3MEVLÜTGÜNDÜZ
VAN 4MUHAMMET FEVZİARVAS
VAN 5SİNANYILDIRIM
VAN 6MEMET SALİHAYTEN
VAN 7ALİDEMİR
VAN 8MUSTAFATERİM
YALOVA 1MUSTAFABALTA
YALOVA 2DURSUNGÜLEÇ
YOZGAT 1RAMAZANYILDIZ
YOZGAT 2ZÜLGARİATPINAR
YOZGAT 3MEHMETDEMİREL
YOZGAT 4HÜSNÜZEKİ
ZONGULDAK 1ŞAHİNKALÇA
ZONGULDAK 2UĞURÖZMEKİK
ZONGULDAK 3BURAKEROL
ZONGULDAK 4SALİHDÖNMEZ
ZONGULDAK 5HANİFEAYDIN



0 Yorum - Yorum Yaz
Adalet ve Kalkınma Partisi Milletvekili Adayları Listesi

AK Parti'nin 81 ilde gösterdiği vekil adaylarının listesi belli oldu.

İstanbul 2. Bölgede Milli Eğitim bakanı Nimet Çubukçu ikinci sırada ise Ayşenur Bahçekapılı aday gösterildi.

İstanbul 3.Bölge’den ilk sırada Ömer Dinçer, ikinci sırada Abdulkadir Aksu aday gösterilirken aday olup olmayacağı tartışma yaratan eski futbolcu Hakan Şükür 4. sıradan aday oldu.

İzmir’de ise Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ilk sıradan aday gösterilirken Eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da İzmir 2. Bölge’den aday gösterildi.

Gazeteci Mehmet Metiner ise Adıyaman’dan aday oldu.

İşte Ak Parti'nin milletvekili aday listesi:

ADANA
1 ÖMER ÇELİK 15.06.1968 SİYASET BİLİMCİ
2 MEHMET NECATİ ÇETİNKAYA 07.02.1943 VALİ
3 NECDET ÜNÜVAR 06.06.1960 TIP DOKTORU
4 FATOŞ GÜRKAN 01.01.1966 AVUKAT
5 ALİ KÜÇÜKAYDIN 12.10.1948 MÜLKİ İDARE AMİRİ
6 MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ 04.01.1976 AVUKAT
7 FATMA GÜLDEMET SARI 25.06.1970 YÜKSEK MİMAR
8 ALİ ÇALDIR 20.03.1975 AVUKAT
9 TALAT ULUSSEVER 25.04.1970 EKONOMİST
10 TAMER DAĞLI 05.06.1970 BANKACI
11 ALİ YÜZÜKCÜ 19.03.1960 İŞADAMI
12 NESLİHAN İPEK KOBANER 17.05.1962 SINIF ÖĞRETMENİ
13 MUSTAFA ÖZKOZANOĞLU 03.06.1975 AVUKAT
14 EBUBEKİR AKDENİZ 03.01.1982 ZİRAAT MÜH

ADIYAMAN
1 AHMET AYDIN 01.03.1971 AVUKAT
2 MEHMET METİNER 05.03.1960 GAZETECİ-YAZAR-ÖĞR. GÖR.
3 MUHAMMED MURTAZA YETİŞ 30.11.1972 DOKTOR
4 MEHMET ERDOĞAN 07.04.1966 VETERİNER HEKİM
5 ŞEVKET GÜRSOY 01.06.1953 İŞLETMECİ
AFYONKARAHİS
1 VEYSEL EROĞLU 18.08.1948 ÖĞRETİM ÜYESİ
2 SAİT AÇBA 10.07.1950 ÖĞRETİM ÜYESİ DOÇ. DR
3 HALİL ÜRÜN 30.07.1968 SERBEST AVUKAT
4 ALİ ÖZKAYA 20.04.1970 AVUKAT
5 AHMET KOCA 20.05.1963 EĞİTİMCİ İŞADAMI

AĞRI
1 MEHMET KERİM YILDIZ 01.01.1965 GÖZ HASTALIKLARI UZMANI
2 EKREM ÇELEBİ 17.09.1965 ADALET BAKANLIĞI BAKANLIK MÜŞAVİRİ
3 FATMA SALMAN KOTAN 10.10.1970 SANAYİCİ MALİ MÜŞAVİR
4 MEHMET ŞERİF KÖSEN 05.01.1949 MADEM MUHENDİSİ OPERESYON YÖNETİMİ

AKSARAY
1 ALİ RIZA ALABOYUN 08.03.1957 MADEN YÜKSEK MÜHENDİSİ
2 RUHİ AÇIKGÖZ 01.11.1963 MAKİNE MÜHENDİSİ -PLANLAMA UZMANI EKONOMİST
3 İLKNUR İNCEÖZ 16.10.1973 AVUKAT

AMASYA
1 MEHMET NACİ BOSTANCI 02.08.1957 ÖĞRETİM ÜYESİ
2 AVNİ ERDEMİR 20.02.1964 ÖGRETİM ÜYESİ
3 HASAN ALİ CESUR 13.02.1965 ELEKTRONİK MÜHENDİS

ANKARA-1
1 Ali Babacan 04.04.1967 ENDÜSTRİ MÜHENDİSİ-İŞLETMECİ
2 BÜLENT GEDİKLİ 27.07.1964 EKONOMİST, MALİYE ESKİ BAŞ MÜFT., YEMİNLİ MALİ MÜŞ
3 REHA DENEMEÇ 20.05.1961 EKONOMİST
4 TÜLAY SELAMOĞLU 15.08.1966 MİMAR
5 NAZMİ HALUK ÖZDALGA 10.01.1948 İNŞAAT YÜKSEK MÜHENDİSİ
6 YALÇIN AKDOĞAN 22.09.1969 SİYASET BİLİMİ DOÇ.DR.
7 FATİH ŞAHİN 20.04.1979 AVUKAT
8 ÜLKER GÜZEL 07.02.1944 EKONOMİST
9 ERCAN KINACI 17.04.1965 AVUKAT
10 ALAADDİN VAROL 05.03.1973 AVUKAT
11 NİHAN TURNA SAKALTAŞ 15.07.1981 AVUKAT
12 AHMET SİNAN POYRAZ 03.06.1968 İNŞAAT YATIRIM
13 RIZA GEZER 01.12.1970 İŞ ADAMI
14 FAİK GÜNGÖR 01.01.1952 SANAYİCİ
15 ÜMİT ALTUNTAŞ 13.07.1976 ULUSLARARASI İLİŞKİLER UZAMNAI
16 YASİN BÖLÜKBAŞI 22.08.1983 EKONOMİST

ANKARA-2
1 Cemil Çiçek 15.11.1946 AVUKAT
2 HALUK İPEK 02.02.1963 AVUKAT
3 SALİH KAPUSUZ 23.10.1954 İŞLETMECİ
4 NURDAN ŞANLI 10.09.1954 İŞLETME, MARKA PATENT VE KALİTE YÖN.SİST.DANIŞMANI
5 AHMET İYİMAYA 22.11.1950 ARASTIRMACI HUKUKCU
6 CEVDET ERDÖL 16.02.1958 TIP DOKTORALI ÖĞRETİM ÜYESİ
7 ZELKİF KAZDAL 24.09.1975 AVUKAT
8 EMRULLAH İŞLER 07.01.1960 ÖĞRETİM ÜYESİ
9 SEYİT SERTÇELİK 15.11.1964 ÖGRETİM ÜYESİ--PROFESÖR
10 ORHAN YEGİN 01.08.1978 İKTİSATÇI
11 NAZLI ERGÜL 06.08.1968 AVUKAT-HUKUK MÜŞAVİRİ
12 CİHAN ANKARA 27.12.1970 İŞ ADAMI
13 HÜSEYİN AYDİN 01.05.1973 AVUKAT
14 ÇİĞDEM ORHAN SARIKAYA 26.11.1973 AVUKAT
15 MURAT ARAÇ 08.10.1975 AVUKAT

ANTALYA
1 MEHMET VECDİ GÖNÜL 29.11.1939 MÜLKİ İDARE AMİRİ
2 MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU 05.02.1968 AVRUPA KONSEYİ PARLEMENTER MECLİSİ BAŞKANI
3 MENDERES MEHMET TEVFİK TÜREL 11.07.1964 GAZETECİ
4 SADIK BADAK 10.02.1955 YÖNETİCİ-İŞADAMI
5 HÜSEYİN SAMANİ 01.04.1964 ZİRAAT MÜHENDİSİ
6 GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ 16.03.1976 HALKLA İLİŞKİLER UZMANI
7 ABDURRAHMAN ARICI 02.05.1951 RADYOLOJİ UZMANI
8 VEYSEL DALMAZ 02.04.1958 MÜLKİ İDARE AMİRİ
9 OSMAN AKMAN 01.01.1958 DOKTOR İÇ HASTALIKLARI UZMANI
10 ABDULLAH CENGİZ 14.02.1971 ELEKTRİK ELETRONİK MÜHENDİSİ
11 AHMET ŞAHİN 19.06.1968 İNŞAAT YÜKSEK MÜHENDİSİ DOKTOR
12 İBRAHİM TÜRKİŞ 20.08.1968 YEMINLI MALI MUSAVİR
13 GÜLDEREN GÜLTEKİN 08.05.1974 ÖGRETMEN
14 HAKKI BEŞKAZALI 05.01.1973 AVUKAT

ARDAHAN
1 ORHAN ATALAY 01.12.1965 PROF.DR.
2 ORHAN GÖKDEMİR 04.04.1969 İŞ ADAMI

ARTVİN
1 İSRAFİL KIŞLA 10.03.1959 YÖNETİCİ
2 MEHMET KOCATEPE 01.01.1966 ÜST DÜZEY YÖNETİCİ

AYDIN
1 MEHMET ERDEM 05.09.1966 ELEKTRİK MÜHENDİSİ
2 SEMİHA ÖYÜŞ 01.01.1960 AVUKAT
3 ALİ GÜLTEKİN KILINÇ 22.09.1959 SMMM- EKONOMİST- SANAYİCİ
4 MUSTAFA SAVAŞ 15.02.1965 BANKACILIK
5 SEBAHATTİN AKKIN 29.03.1962 SERBEST
6 ABDURRAHMAN ÖZ 26.04.1971 AVUKAT
7 UFUK KEÇECİ 20.08.1978 AVUKAT

BALIKESİR
1 AHMET EDİP UĞUR 07.04.1950 KİMYA MÜHENDİSİ
2 MEHMET CEMAL ÖZTAYLAN 25.11.1954 İKTİSATÇI
3 TÜLAY BABUŞCU 26.01.1976 ECZACI
4 ALİ AYDINLIOĞLU 17.08.1958 ÖĞRETMEN
5 MEHMET AKİF OKUR 23.08.1954 EMEKLİ EĞİTİMCİ
6 EMİN MEHMET KARATAN 01.07.1955 ÖZEL SEKTÖR - SANAYİ MÜTEAHHİTLİĞİ
7 EKREM YAVAŞ 05.06.1970 ÖĞRETMEN
8 HİLAL DEMİRÖZER 06.12.1980 ELEMENTER SİGORTA ACENTELİĞİ

BARTIN
1 YILMAZ TUNÇ 01.02.1971 AVUKAT
2 SEYFETTİN KALAY 10.08.1968 UZMAN DOKTOR BAŞHEKİM

BATMAN
1 Mehmet Şimşek 01.01.1967 EKONOMİST
2 ZİVER ÖZDEMİR 05.04.1965 ELEKTİRİK MUHENDİSLİĞİ
3 AYHAN İSEN 01.01.1966 İNŞAAT MÜHENDİSİ
4 MUSTAFA DEMİR 22.01.1958 İKTİSATÇI

BAYBURT
1 BÜNYAMİN ÖZBEK 01.10.1973 ZİRAAT MÜHENDİSİ
BİLECİK
1 FAHRETTİN POYRAZ 03.07.1968 DENETÇİ
2 HALİL ELDEMİR 20.06.1973 İNŞAAT MÜHENDİSİ
BİNGÖL
1 CEVDET YILMAZ 01.04.1967 BÜROKRAT
2 EŞREF TAŞ 01.01.1965 ÖĞRETİM ÜYESİ, KİMYAGER
3 ŞAHİN BİNGÖL 02.01.1968 KAMU YÖNETİCİSİ

BİTLİS
1 VEDAT DEMİRÖZ 01.03.1956 YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR
2 VAHİT KİLER 24.12.1966 İŞ ADAMI
3 MEHMET ZEKİ PEKER 05.07.1964 İNŞAAT MÜTEAHHİT

BOLU
1 ALİ ERCOŞKUN 19.06.1971 BİLGİSAYAR PROGRAMCILIĞI
2 FEHMİ KÜPÇÜ 22.06.1974 AVUKAT
3 FATİH METİN 14.10.1973 AVUKAT

BURDUR
1 BAYRAM ÖZÇELİK 01.10.1966 DİŞ HEKİMİ
2 HASAN HAMİ YILDIRIM 17.08.1963 DR. ŞEHİR PLANCISI
3 MEHMET TUĞRUL 18.02.1953 SANAYİCİ

BURSA
1 BÜLENT ARINÇ 25.05.1948 AVUKAT
2 MUSTAFA ÖZTÜRK 01.07.1965 ELEKTRONİK VE HABERLEŞME MÜHENDİSİ
3 HÜSEYİN ŞAHİN 12.01.1968 İŞ ADAMI
4 CANAN CANDEMİR ÇELİK 01.01.1974 AVUKAT
5 İSMET SU 14.08.1959 AVUKAT
6 MUSTAFA KEMAL ŞERBETÇİOĞLU 29.10.1969 AVUKAT
7 HAKAN ÇAVUŞOĞLU 26.02.1972 AVUKAT
8 İSMAİL AYDIN 17.05.1971 AVUKAT
9 TÜLİN ERKAL KARA 04.08.1969 FİLOLOG ÇEVİRMEN DİL BİLİMCİ
10 BEDRETTİN YILDIRIM 19.08.1951 EGITIMCI-YONETIMCI
11 ÖNDER MATLI 28.05.1972 SANAYİCİ İŞADAMI
12 CAFER YILDIZ 03.02.1963 PLASTİK SEKTÖRÜ
13 CEMİLE YİĞİT 31.10.1973 REKLAM
14 SADETTİN CANGÜL 01.09.1953 METALURJİ MÜHENDİSLİĞİ
15 ALİ ÖMEROĞLU 09.10.1966 ECZACI
16 FAHRETTİN KESKİN 20.01.1959 ECZACI
17 AYŞE HACIOĞLU 08.04.1984 İNGİLİZ DİLİ VE EDEBİYATI
18 MAHMUT TURUNÇ 13.08.1976 BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENİ

ÇANAKKALE
1 MEHMET DANİŞ 02.08.1971 AVUKAT
2 İSMAİL KAŞDEMİR 15.09.1978 AVUKAT
3 SEBAHATTİN GÜNER 16.12.1966 HUKUKÇU
4 YEŞİM KARADAĞ 25.12.1980 YÖNETİCİ
ÇANKIRI
1 İDRİS ŞAHİN 18.03.1974 AVUKAT
2 HÜSEYİN FİLİZ 02.02.1958 İŞADAMI

ÇORUM
1 SALİM USLU 14.11.1955 SENDİKACI
2 CAHİT BAĞCI 25.06.1964 SOSYOLOG
3 MURAT YILDIRIM 27.06.1958 EGİTİMCİ- İŞ ADAMI
4 LÜTFİYE İLKSEN CERİTOĞLU KURT 06.02.1970 UZMAN ECZ.

DENİZLİ
1 NİHAT ZEYBEKCİ 01.01.1961 İŞADAMI
2 MEHMET YÜKSEL 25.01.1955 TİCARET GIDA SEKTÖRÜ
3 BİLAL UÇAR 06.01.1969 AVUKAT
4 NURCAN DALBUDAK 07.03.1979 TEKSTİL TEKNİKERİ
5 CAHİT ÖZKAN 25.12.1976 AVUKAT
6 HALİL PEKDEMİR 01.11.1961 İŞ ADAMI
7 AYHAN SOYFİDAN 20.11.1979 EKONOMİST - İKTİSATÇI

DİYARBAKIR
1 MEHMET MEHDİ EKER 01.01.1956 VETERİNER HEKİM
2 MEHMET GALİP ENSARİOĞLU 01.10.1966 İNŞAAT MÜTEAHHİT
3 MİNE LÖK BEYAZ 19.08.1973 MİMAR
4 MEHMET SÜLEYMAN HAMZAOĞULLAR 24.09.1975 DOKTOR
5 CUMA İÇTEN 01.01.1973 TİCARET
6 OYA ERONAT 19.01.1962 İNŞAAT MÜH
7 MEHMET AKIN 01.01.1965 ÖĞRETİM ÜYESİ
8 MUHARREM KURT 10.01.1981 EĞİTMEN
9 FATMA ÖNCÜ 19.02.1976 İNSAN KAYNAKLARI YÖN.
10 MUSTAFA ELGÖRMÜŞ 01.01.1957 İKTİSAT
11 EYÜP KÜÇÜKÇAKMAK 22.01.1976 BİLGİSAYAR MÜHENDİSİ

DÜZCE
1 İBRAHİM KORKMAZ 01.01.1960 MAKİNE MÜHENDİSİ
2 FEVAİ ARSLAN 12.07.1966 TÜCCAR
3 OSMAN ÇAKIR 01.09.1964 EĞİTİMCİ YÖNETİCİ

EDİRNE
1 MEHMET MÜEZZİNOĞLU 09.01.1955 DOKTOR
2 TUNA BEKLEVİÇ 23.01.1977 EKONOMIST
3 FATMA AKSAL 03.01.1965 EKONOMIST

ELAZIĞ
1 ZÜLFÜ DEMİRBAĞ 13.02.1956 İNŞ.MÜH.
2 ŞUAY ALPAY 20.10.1960 AVUKAT
3 FARUK SEPTİOĞLU 02.02.1961 TİCARET
4 SERMİN BALIK 07.02.1972 İŞLETMECİ
5 METİN BULUT 03.01.1971 İŞ ADAMI

ERZİNCAN
1 SEBAHATTİN KARAKELLE 05.02.1950 ÖĞRETMEN
2 BURHAN ÇAKIR 03.05.1969 SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİR

ERZURUM
1 RECEP AKDAĞ 08.05.1960 ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI UZMANI-ÖĞRT.ÜYESİ
2 ADNAN YILMAZ 29.10.1953 BÜROKRAT
3 FAZİLET DAĞCI ÇIĞLIK 01.11.1973 BİLGİSAYAR MÜHENDİSİ
4 CENGİZ YAVİLİOĞLU 20.08.1970 EKONOMİ FİNANSMAN
5 MUHYETTİN AKSAK 10.07.1957 İNŞAAT MÜHENDİSİ
6 İBRAHİM AYDEMİR 26.02.1962 MALİ MÜŞAVİR

ESKİŞEHİR
1 NABİ AVCI 08.10.1953 ÖĞRETİM ÜYESİ
2 SALİH KOCA 07.03.1972 İNŞAAT YÜKSEK MÜHENDISI
3 ÜLKER CAN 16.12.1963 ECZACI
4 CEMAL ÇAVDARLI 15.03.1966 EĞİTİMCİ
5 ETHEM KALIN 08.11.1973 VETERİNER HEKİM
6 AYTEN KIZILSU 15.08.1959 MATEMATİK ÖĞRETMENİ

GAZİANTEP
1 Hüseyin Çelik 05.03.1959 ÖĞRETİM ÜYESİ
2 FATMA ŞAHİN 20.06.1966 KİMYA MÜHENDİSİ
3 ŞAMİL TAYYAR 01.03.1965 GAZETECİLİK
4 ABDULLAH NEJAT KOÇER 20.08.1963 SANAYİCİ
5 MEHMET SARI 10.05.1968 SANAYİCİ VE İŞ ADAMI
6 MEHMET ERDOĞAN 30.10.1956 İŞADAMI
7 DERYA BAKBAK 16.08.1972 Y. MİMAR
8 İBRAHİM HALİL MAZICIOĞLU 04.11.1960 MAKİNE YÜKSEK MÜHENDİSİ
9 ALİ ŞAHİN 02.01.1970 ULUSLARARASI İLİŞKİLER UZMANI
10 FİKRET MURAT TURAL 02.02.1974 SINIF ÖĞRETMENİ
11 ABDULLAH TOMBUL 02.02.1956 JEOMORFOLOG
12 ADEM YÜCEL 10.06.1979 İŞLETMECİ

GİRESUN
1 NURETTİN CANİKLİ 15.05.1960 İKTİSATÇI GAZETECİ MALİYE BAŞ MÜFETTİŞİ
2 MEHMET GELDİ 10.03.1960 HARİTA MÜHENDİSİ MÜTEAHHİT
3 ADEM TATLI 04.02.1968 VETERİNER HEKİM
4 ŞENGÜL ŞAHİN 05.05.1959 İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİCİSİ

GÜMÜŞHANE
1 KEMALETTİN AYDIN 10.05.1962 DOÇENT DOKTOR
2 FERAMUZ ÜSTÜN 10.12.1970 MALİ MÜŞAVİR, BANAKACI

HAKKARİ
1 MEHMET NECİP ZEYDAN 27.10.1955 İNŞAAT MÜHENDİSİ
2 KASIM DEMİR 07.07.1954 BELEDİYE BAŞKANLIĞINDAN EMEKLİ
3 ABDULMUTTALİP ÖZBEK 08.05.1963 İNŞAAT TEKNİKERİ,FEN MÜDÜRÜ

HATAY
1 Sadullah Ergin 06.07.1964 AVUKAT
2 ORHAN KARASAYAR 29.03.1965 ZİRAAT MÜHENDİSİ
3 MEHMET ÖNTÜRK 18.03.1970 İŞLETMECİ
4 ADEM YEŞİLDAL 07.02.1976 AVUKAT
5 HACI BAYRAM TÜRKOĞLU 01.12.1954 ECZACI
6 FİLİZ ÖZÇÖREKÇİ 26.03.1964 İŞKADINI ESNAF
7 FEVZİ ŞANVERDİ 10.05.1963 MÜTERRİM TERCUMAN
8 MEHMET SARUHAN 28.03.1962 ÖĞRETMEN AVUKAT
9 ABDÜLKERİM GÜVEN 20.10.1974 AVUKAT
10 HÜR EMRE ÖNAL 24.06.1978 ULUSLARARASI İLİŞKİLER UZMANI

IĞDIR
1 YAŞAR AKKUŞ 18.04.1954 SANAYİCİ
2 NURETTİN ARAS 06.03.1954 SERBEST MESLEK

ISPARTA
1 SÜREYYA SADİ BİLGİÇ 16.07.1961 EKONOMİST
2 RECEP ÖZEL 07.01.1969 AVUKAT
3 SUAT KOLUKIRIK 16.05.1970 SOSYOLOG
4 PINAR TANER TOPSAKAL 03.09.1978 PRATİSYEN HEKİM

İSTANBUL-1
1 RECEP Tayyip Erdoğan 26.02.1954 İKTİSATÇI
2 EGEMEN BAĞIŞ 23.04.1970 ÜST DÜZEY YÖNETİCİ
3 İDRİS GÜLLÜCE 11.02.1950 YÜKSEK İNŞAAT MÜHENDİSİ
4 EROL KAYA 01.10.1959 SERBEST
5 MİHRİMAH BELMA SATIR 20.02.1961 AVUKAT
6 MUSTAFA ATAŞ 20.05.1957 YÖNETİCİ
7 MUHAMMED ÇETİN 16.11.1963 ÖĞRETİM GÖREVLİSİ
8 İSMET UÇMA 01.01.1955 YAZAR
9 GÜRSOY EROL 12.10.1956 ELEKTRİK MÜH.
10 ALEV DEDEGİL 21.02.1958 YÖNETİCİ
11 MEHMET DOMAÇ 08.04.1950 ECZACI
12 OSMAN BOYRAZ 23.01.1974 HARİTA YÜKSEK MÜHENDİSİ
13 OKTAY SARAL 18.03.1967 İNŞAAT MÜHENDİSİ
14 METİN KÜLÜNK 16.11.1960 İNŞAAT MÜHENDİSİ
15 AHMET BERAT ÇONKAR 13.08.1976 ISLETMECI-YONETICI-ULUSLARARASI EKONOMI-SIYASET
16 MUHAMMET BİLAL MACİT 11.09.1984 SİYASET BİLİMİ
17 MELTEM GÜRLER GÖKSEL 06.10.1966 PSİKOLOG - REKLAMCI OLARAK ÇALIŞIYOR
18 NUMAN GÜZEY 15.05.1948 AVUKAT
19 ALİCAN TAŞCI 06.06.1957 BANKACI-EKONOMİST
20 SERKAN BAYRAM 01.04.1974 AVUKAT
21 FAHRİ YASİN ŞENER 20.06.1975 TARİHÇİ
22 BİLAL TOPÇU 22.02.1981 İKTİSAT
23 HAKKI ŞANLI 08.03.1954 MAKİNA MÜHENDİSİ
24 DERVİŞ YÜCEL 28.07.1960 DİL BİLİMCİ EĞİTİMCİ
25 AYŞEGÜL ESRA ATİK 01.01.1975 TASARIM
26 FARUK BİLAL ŞENER 13.10.1981 KUYUMCULUK YAPI VE İNŞAAT
27 MEHMET FATİH BULAÇ 07.04.1975 BANKACI
28 ERKAN HACISALİHOĞLU 17.07.1971 İNŞAAT MÜHENDİSİ
29 ESRA HATİPOĞLU 25.06.1982 AVUKAT
30 HAYRİ KÖSE 27.06.1977 YÖNETİCİ

İSTANBUL-2
1 NİMET ÇUBUKÇU 02.03.1965 SERBEST AVUKAT
2 AYŞE NUR BAHÇEKAPILI 26.11.1954 AVUKAT
3 BURHAN KUZU 01.01.1955 ANAYASA HUKUKU PROFESÖRÜ
4 EKREM ERDEM 01.01.1948 EMEKLİ ÖĞRETMEN
5 VOLKAN BOZKIR 22.11.1950 DİPLOMAT - BÜYÜKELÇİ
6 İBRAHİM YİĞİT 08.12.1947 ZİRAAT YÜKSEK MÜHENDİSİ
7 AHMET KUTALMIŞ TÜRKEŞ 16.10.1978 EKONOMİST
8 İSMAİL SAFİ 20.01.1968 SİYASET BİLİMCİSİ
9 TÜRKAN DAĞOĞLU 10.09.1945 DOKTOR
10 ŞİRİN ÜNAL 11.08.1954 EMEKLİ HAVA PİLOT TÜMGENERAL
11 SEVİM SAVAŞER 27.04.1953 ÖĞRETİM ÜYESİ
12 HÜSEYİN BÜRGE 10.08.1955 EMEKLİ ÖĞRETMEN
13 OSMAN AŞKIN BAK 11.10.1966 MAKİNA MÜHENDİSİ İŞLETMECİ
14 AHMET HALDUN ERTÜRK 15.06.1955 DOKTOR
15 AHMET BAHA ÖĞÜTKEN 01.11.1961 MALİ MÜŞAVİR
16 AHMET HAMDİ ÇAMLI 15.02.1965 TİCARET
17 OSMAN KÖKSAL 01.02.1970 AVUKAT
18 ADEM ALİ YILMAZ 24.11.1984 BİLGİSAYAR MÜHENDİSİ
19 ÜZEYİR İLBAK 01.02.1958 YÖNETİCİ ŞİRKET ORTAĞI
20 EMİN HABERDAR 05.04.1958 KİMYA MÜHENDİSİ
21 AHMET ÖZEL 01.07.1972 AVUKAT
22 HÜSEYİN EROĞLU 05.02.1968 SM.MALİ MÜŞAVİR
23 AHMET YILDIZ 27.07.1985 İŞLETME YÖNETİCİLİĞİ
24 SEÇİL SAYIN ELMAS 31.01.1979 AVUKAT
25 NADİR UZUN 02.09.1982 TURİZM
26 EROL GÜNAY 05.11.1979 İSTAİSTİKÇİ
27 ALİ RIZA ABDİK 01.03.1984 MİMARLIK FAKÜLTESİ İÇ MİMAR

İSTANBUL-3
1 ÖMER DİNÇER 10.09.1956 AKADEMİSYEN
2 ABDÜLKADİR AKSU 12.10.1944 IDARECI
3 ÜNAL KACIR 13.01.1953 MAKINA MUHENDISI
4 HAKAN ŞÜKÜR 01.09.1971 SPORCU
5 HALİDE İNCEKARA 18.09.1959 YONETICI
6 MUSTAFA ŞENTOP 06.08.1968 ÖĞRETİM ÜYESİ
7 FEYZULLAH KIYIKLIK 15.03.1949 EĞİTİMCİ-AVUKAT
8 TÜLAY KAYNARCA 13.10.1969 GAZETECİ
9 NUREDDİN NEBATİ 01.01.1964 İŞ ADAMI
10 MEHMET DOĞAN KUBAT 21.11.1969 AVUKAT
11 BÜLENT TURAN 17.01.1975 HUKUKÇU
12 MEHMET MUŞ 01.05.1982 EKONOMİST
13 GÜLAY DALYAN 01.06.1962 MATEMATİK MÜHENDİSLİĞİ
14 ENVER YILMAZ 20.03.1970 HAKİM AVUKAT
15 HARUN KARACA 17.02.1962 SERBEST MUHASEBECİ
16 CEMAL ÖZDEMİR 01.11.1950 İKTİSATÇI
17 ALPAY TARHAN 09.07.1979 EĞİTİMCİ
18 BEHİYE EKER ALBAYRAK 29.10.1979 AVUKAT
19 SADIK DANIŞMAN 04.01.1955 DOKTOR
20 EMRAH KULAKLI 25.07.1980 AVUKAT
21 ESRA DENİZ 28.11.1970 AVUKAT
22 MÜZEMMİL HEVADPAL 05.05.1977 PROFESYONEL YÖNETİCİ
23 ABDULLAH BAŞCI 01.01.1960 YÖNETİCİ
24 HAYATİ GÜLLÜK 01.05.1959 ELEKTRİK MÜHENDİSİ
25 NECATİ KARAGÖZ 04.04.1973 İŞLETME
26 İSA GÜMÜŞ 20.03.1970 SEBET MUHASEBECİ VE MALİ MÜŞAVİR
27 YUSUF İŞLER 14.01.1980 AVUKAT
28 SALİH ÇAĞDAŞ 24.05.1980 AVUKAT

İZMİR-1
1 Ertuğrul Günay 01.03.1947 HUKUKÇU
2 MEHMET SAYIM TEKELİOĞLU 22.10.1950 MAKİNE MÜHENDİSİ ÖĞRETİM ÜYESİ
3 İLHAN İŞBİLEN 01.04.1946 SANAYİCİ
4 İLKNUR DENİZLİ 12.10.1964 GIDA MÜHENDİSİ
5 ALİ AŞLIK 10.01.1964 AVUKAT
6 RIFAT SAİT 06.06.1966 İKTİSATÇI
7 BİLAL DOĞAN 10.11.1958 ESKİ VERGİ DENETMENİ
8 CEMAL BEKLE 02.04.1978 TURİZM
9 TÜLİN BOZKURT HAZAR 27.04.1971 İŞLETMECİ-DİLBİLİMCİ
10 HARUN ÖZDEMİR 01.03.1964 EĞİTİMCİ, SİYASİ ANALİST, DANIŞMAN, TV YAPIMCISI,
11 OSMAN SAKMAN 16.01.1977 İŞLETMECİ,TÜCCAR
12 MAKSUT KARAOSMAN 12.10.1975 AVUKAT
13 DOĞAN BAYRAM 14.02.1982 KOORDİNATÖR

İZMİR-2
1 BİNALİ YILDIRIM 20.12.1955 YÜKSEK MÜH
2 AYDIN ŞENGÜL 15.10.1968 ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA
3 ERDAL KALKAN 20.01.1946 AVUKAT
4 NESRİN ULEMA 20.12.1971 ECZACI
5 HAMZA DAĞ 01.03.1980 AVUKAT
6 BEKİR PAKDEMİRLİ 10.11.1973 YÖNETİCİ
7 HASAN ŞAHİN 17.10.1965 ÇİFTÇİ
8 MÜJDE ÖZKUMOVA 19.06.1971 KUAFÖR
9 TOLGA MURAT BALIKÇI 05.10.1981 MİLLİ SPORCU
10 UĞUR TÜRKAN 01.12.1975 İNŞAAT MÜHENDİSİ
11 ABDULLAH TEKBAŞ 01.09.1974 PEYZAJ MİMARI
12 YEŞİM DEMİRALİ 20.09.1971 AVUKAT
13 MEHMET KAVUK 30.08.1984 İŞLETME

KAHRAMANMA
1 MEHMET SAĞLAM 15.03.1938 ÖĞRETİM ÜYESİ, PROFESÖR
2 NEVZAT PAKDİL 12.01.1950 KAMU YÖNETİCİSİ
3 MAHİR ÜNAL 01.07.1966 AKADEMİSYEN
4 YILDIRIM MEHMET RAMAZANOĞLU 15.01.1956 İKİ BRANŞTA UZMAN TIP DOKTORU
5 SEVDE BAYAZIT KAÇAR 02.03.1974 YAPIMCI
6 SITKI GÜVENÇ 01.11.1961 DİŞ HEKİMİ
7 HAMİT BÜLENT EKEN 23.05.1977 ECZACI
8 İDRİS TEZCAN 22.01.1962 İNŞAAT YÜKSEK MÜHENDİSİ

KARABÜK
1 MEHMET ALİ ŞAHİN 16.09.1950 AVUKAT
2 OSMAN KAHVECİ 10.10.1950 ORMAN YÜKSEK MÜHENDİSİ

KARAMAN
1 LÜTFİ ELVAN 12.03.1962 EKONOMİST
2 MEVLÜT AKGÜN 10.10.1966 AVUKAT

KARS
1 AHMET ARSLAN 02.06.1962 GEMİ İNŞA VE MAKİNE MÜH.
2 YUNUS KILIÇ 01.01.1965 ÖĞRETİM ÜYESİ
3 SUAT DOĞAN 12.03.1974 AVUKAT

KASTAMONU
1 HAKKI KÖYLÜ 01.07.1948 EMN.SAVCI - AVUKAT
2 MUSTAFA GÖKHAN GÜLŞEN 18.08.1970 ECZACI
3 ZAFER NALBANTOĞLU 23.08.1980 ENDÜSTRİ MÜHENDİSİ

KAYSERİ
1 TANER YILDIZ 03.04.1962 ELEKTRİK ELEKTRONİK MÜHENDİSİ
2 SADIK YAKUT 03.02.1956 CUMHURİYET SAVCISI
3 MUSTAFA ELİTAŞ 05.02.1957 SANAYİCİ
4 YAŞAR KARAYEL 01.03.1950 YÖNETİCİ
5 PELİN GÜNDEŞ BAKIR 13.03.1972 DEPREM MÜHENDİSLİĞİ
6 AHMET ÖKSÜZKAYA 25.07.1960 SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİR
7 İSMAİL TAMER 10.08.1956 DOKTOR
8 MURAT CAHİD CINGI 21.07.1971 AVRUPA BİRLİĞİ SİYASET UZMANI
9 MEHMET ADIGÜZEL 27.03.1978 SANAYİCİ

KIRIKKALE
1 BEŞİR ATALAY 01.04.1947 AVUKAT
2 OĞUZ KAĞAN KÖKSAL 04.09.1948 VALİ-EMNİYET GENEL MÜDÜRÜ
3 RAMAZAN CAN 20.04.1970 AVUKAT - HUKUKÇU

KIRKLARELİ
1 ŞENOL GÜRŞAN 17.10.1964 AVUKAT
2 ŞABAN ERDEN 14.01.1949 İNŞAAT YÜKSEK MÜHENDİSİ
3 VOLKAN GÖÇ 12.04.1981 ORMAN MÜHENDİSİ

KIRŞEHİR
1 ABDULLAH ÇALIŞKAN 16.03.1974 İŞLETME
2 MUZAFFER ASLAN 18.08.1968 AVUKAT

KİLİS
1 FUAT KARAKUŞ 03.02.1973 UZMAN DOKTOR
2 AHMET SALİH DAL 02.03.1971 İLAHİYATÇI

KOCAELİ
1 NİHAT ERGÜN 14.09.1962 IKTISATCI
2 FİKRİ IŞIK 13.09.1965 EĞİTİMCİ
3 AZİZE SİBEL GÖNÜL 12.08.1966 MİMAR
4 MUZAFFER BAŞTOPÇU 20.06.1948 YUKSEK KIMYAGER
5 ZEKİ AYGÜN 22.07.1953 ELEKTRİK MÜHENDİSİ
6 İLYAS ŞEKER 30.05.1960 HARİTA KADASTRO YÜKSEK MÜHENDİSİ
7 MEHMET ALİ OKUR 04.08.1973 İŞ ADAMI
8 SAMİ ÇAKIR 15.10.1958 BANKACI
9 AYŞE MÜGE OLŞEN 03.01.1969 ECZACI
10 SERKAN SEYHAN 29.12.1979 ÖĞRETMEN - KALİTE YÖNETİM UZMANI
11 YALÇIN COŞTUR 30.05.1975 SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİR

KONYA
1 AHMET DAVUTOĞLU 26.02.1959 BÜYÜKELÇİ, ÖĞRETİM GÖREVLİSİ
2 KERİM ÖZKUL 18.05.1959 AVUKAT, SANAYİCİ
3 İLHAN YERLİKAYA 20.12.1960 ÖĞRETİM ÜYESİ
4 AYŞE TÜRKMENOĞLU 20.03.1965 AVUKAT
5 CEM ZORLU 09.07.1963 ÖĞRETİM ÜYESİ
6 HÜSEYİN ÜZÜLMEZ 05.03.1957 İŞ ADAMI
7 MUSTAFA BALOĞLU 01.01.1967 GENEL CERRAHİ UZMANI
8 MUSTAFA KABAKCI 05.04.1954 İŞ ADAMI
9 GÜLAY SAMANCI 25.02.1977 AVUKAT
10 MUSTAFA AKIŞ 10.08.1981 AVUKAT
11 HARUN TÜFEKCİ 30.01.1971 AVUKAT
12 ABDULLAH AĞRALI 10.11.1969 DOKTOR
13 HALİL ETYEMEZ 03.05.1965 EĞİTİM MÜFETTİŞİ
14 RAHİM TÜRK 24.12.1985 İKTİSATÇI-TÜCCAR

KÜTAHYA
1 SONER AKSOY 27.07.1941 Dİ.Y. MAKİNE MÜHENDİSİ
2 HASAN FEHMİ KİNAY 03.10.1964 İKTİSATÇI İŞADAMI
3 İDRİS BAL 25.04.1968 ÖĞRETİM ÜYESİ PROFÖSÖR DOKTOR
4 VURAL KAVUNCU 08.03.1966 DOKTOR
5 BEDİHA TÜRKYILMAZ 29.09.1971 ENFEKSİYON HASTALIKLARI UZMANI

MALATYA
1 MAHMUT MÜCAHİT FINDIKLI 15.08.1957 ELEKTRİK MÜHENDİSİ
2 MUSTAFA ŞAHİN 03.02.1956 ÖZEL ÖĞRETİM KURUMU İŞLETMECİLİĞİ
3 ÖZNUR ÇALIK 01.01.1965 ECZACI
4 HÜSEYİN CEMAL AKIN 11.02.1949 AVUKAT
5 ÖMER FARUK ÖZ 05.10.1966 MİLLETVEKİLİ
6 ŞANAL TOSUN 05.05.1958 TIP DOKTORU

MANİSA
1 HÜSEYİN TANRIVERDİ 04.09.1956 EĞİTİMCİ, SENDİKACI
2 RECAİ BERBER 20.06.1959 HESAP UZMANI
3 UĞUR AYDEMİR 08.12.1967 MALİ MÜŞAVİR
4 MUZAFFER YURTTAŞ 28.02.1967 GENEL CERRAHİ UZMANI
5 SELÇUK ÖZDAĞ 07.08.1958 ÖĞRETİM ÜYESİ YRD.DOÇ.DR.
6 SAİT HAN BAKŞİ 20.05.1973 MAKİNE MÜHENDİSİ
7 ABDURRAHİM ARSLAN 06.03.1967 MAKİNE MÜHENDİSİ
8 MEHMET UÇAK 21.07.1970 ÖĞRETMEN
9 MURAT ERBİL 10.03.1974 EKONOMİ FİNANSMAN--ULUSLAR ARASI TİCARET
10 MUSTAFA IRMAK 15.01.1981 TÜRKÇE ÖĞRETMENLİĞİ

MARDİN
1 Muammer Güler 21.03.1949 VALİ
2 GÖNÜL BEKİN ŞAHKULUBEY 18.06.1970 ECZACLILIK
3 ABDURRAHİM AKDAĞ 01.09.1960 İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİCİSİ
4 HİKMET BÜLENT GÖZÜ 06.06.1953 İŞLETME-YÖNETİCİ
5 EDİP DEMİRDAĞ 21.10.1965 MÜTAHİT
6 ABDULLAH DÜZGÜN 03.03.1976 AVUKAT

MERSİN
1 MEHMET Zafer Çağlayan 15.11.1957 MAK.MÜH SANAYİCİ
2 AHMET TEVFİK UZUN 15.06.1968 ECZACI
3 NEBİ BOZKURT 10.01.1950 ÖĞRETİM ÜYESİ
4 ÇİĞDEM MÜNEVVER ÖKTEN 08.06.1961 İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ
5 MUSTAFA SAMİ CÜCELOĞLU 01.01.1966 VETERİNER HEKİM
6 MUSTAFA TURAN 01.01.1966 SERBEST MUHASEBECİ VE MALİ MÜŞAVİR
7 FATMA TANSEL GÜREL 04.09.1964 DİŞ HEKİMİ
8 ATİLLA OLÇUM 25.03.1978 SINIF ÖĞRETMENİ
9 MUSTAFA SEVER 15.10.1968 ZİRAAT MÜHENDİSİ
10 ABDULLAH KUZ 01.01.1979 TARİH ÖĞRETMENİ
11 İLHAN KAHRAMAN 20.06.1976 SİGORTACI

MUĞLA
1 ALİ BOĞA 04.01.1949 SİYASET BİLİMCİ
2 YÜKSEL ÖZDEN 05.09.1963 ÖĞRETİM ÜYESİ
3 HAYATİ NİZAMOĞLU 28.10.1960 ORMAN MÜHENDİSİ
4 YEŞİM AVCI 11.05.1970 DOKTOR
5 GÜLTEKİN AKÇA 31.01.1971 AVUKAT
6 MEHMET YAVUZ DEMİR 28.01.1953 EMEKLİ BAKANLIK MÜFETTİŞİ

MUŞ
1 FARUK IŞIK 01.01.1963 MÜLKİ İDARE AMİRİ-KAYMAKAM,VALİ YRD.
2 MUZAFFER ÇAKAR 23.03.1965 KİMYAGER
3 MEHMET EMİN ŞİMŞEK 05.05.1964 İNŞAAT MUHENDİSİ
4 MELİK EMRE 12.10.1975 AVUKAT

NEVŞEHİR
1 AHMET ERDAL FERALAN 20.12.1962 YÜKSEK MAKİNE MÜH.
2 MURAT GÖKTÜRK 28.01.1970 AVUKAT
3 EBU BEKİR GİZLİGİDER 25.02.1979 SERBEST AVUKAT

NİĞDE
1 ALPASLAN KAVAKLIOĞLU 10.03.1962 MÜLKİ İDARE-GENEL İDARE YÖNETİCİLİK
2 ÖMER SELVİ 16.01.1976 ENDÜSTRİ MÜHENDİSİ
3 ERDOĞAN ÖZEGEN 29.11.1965 22.DÖNEM MİLLETVEKİLİ

ORDU
1 İDRİS NAİM ŞAHİN 01.06.1956 KAMU YÖNETİCİSİ
2 MUSTAFA HAMARAT 21.07.1972 AVUKAT
3 FATİH HAN ÜNAL 20.03.1968 İNŞAAT YÜKSEK MÜHENDİSİ
4 İHSAN ŞENER 01.01.1965 KAMU YÖNETİCİSİ
5 HARUN ÇAKIR 03.02.1954 YÖNETİCİ
6 MUSTAFA ÇAYA 12.05.1970 MALİ MÜŞAVİR

OSMANİYE
1 SUAT ÖNAL 16.12.1961 MAKİNE YÜKSEK MÜHENDİSİ- İKTİSATÇI
2 DURDU MEHMET KASTAL 22.01.1969 EGITIMCI
3 MUSTAFA DAYANGAÇ 20.09.1960 TELEKOMİNİKASYON-ELEKTRİK
4 ABDULKADİR ŞAHİN 01.09.1956 MİLLİ EĞİTİM MÜDÜR YARDIMCISI

RİZE
1 HAYATİ YAZICI 23.05.1952 AVUKAT
2 HASAN KARAL 03.01.1973 EĞİTİMCİ
3 NUSRET BAYRAKTAR 01.01.1951 MAKİNA MÜHENDİSİ

SAKARYA
1 HASAN ALİ ÇELİK 02.05.1959 ÖĞRETİM ÜYESİ
2 AYHAN SEFER ÜSTÜN 21.08.1970 AVUKAT
3 ŞABAN DİŞLİ 22.02.1958 EKONOMİ, İKTİSAT, BANKA
4 AYŞENUR İSLAM 16.01.1958 ÖĞRETİM ÜYESİ
5 ALİ İHSAN YAVUZ 07.07.1969 AVUKAT
6 ZİYA CEVHERLİ 12.12.1960 ÖĞRETMEN
7 ENDER SERBES 01.01.1977 ALTIN DÖVİZ VE PIRLANTA TİCARETİ

SAMSUN
1 MUSTAFA DEMİR 18.01.1961 MİMAR-SANAYİCİ-SER.TİC.İNŞ.TAAH.
2 SUAT KILIÇ 23.07.1972 AVUKAT
3 CEMAL YILMAZ DEMİR 12.08.1960 EGİTİMCİ
4 TÜLAY BAKIR 02.05.1947 FİZYOLOG İÇ HASTALIKLARI GASTROENTEROLOJI PROF.DR.
5 AKİF ÇAĞATAY KILIÇ 15.06.1976 SIYASET BILIMCI
6 AHMET YENİ 10.08.1955 BANKACI
7 KAMURAN ÖZDEN 10.05.1962 MÜSTAKİL DAİRE BAŞKANI
8 ASLAN KARANFİL 10.01.1970 MÜLKİ İDARE AMİRİ
9 MEHMET TAŞAN 15.02.1957 ZİRAAT YÜKSEK MÜHENDİSİ

SİİRT
1 AFİF DEMİRKIRAN 01.01.1952 MADEN YÜKSEK MÜH.
2 OSMAN ÖREN 13.04.1966 ÖĞRETMEN
3 BAYRAM KIZILAY 05.07.1955 ÖĞRETMEN

SİNOP
1 MEHMET ERSOY 26.04.1964 MEMUR-VALİ
2 İBRAHİM FELEK 01.02.1957 İŞLETMECİ

SİVAS
1 İSMET YILMAZ 10.12.1961 HUKUKÇU
2 MESUDE NURSUNA MEMECAN 23.07.1957 YAYINCI
3 HİLMİ BİLGİN 26.05.1972 AVUKAT
4 ALİ TURAN 15.10.1959 DIŞ TİCARET
5 ADEM YILDIRIM 05.01.1973 HUKUK FAKULTESİ

ŞANLIURFA
1 FARUK ÇELİK 17.01.1956 EĞİTİMCİ
2 SEYİT EYYÜPOĞLU 10.04.1942 ÇİFTÇİ
3 MEHMET KASIM GÜLPINAR 20.09.1969 KAMU GÖRVL.
4 MEHMET AKYÜREK 20.11.1950 İŞADAMI
5 ZEYNEP ARMAĞAN USLU 11.07.1969 ÖĞRETİM ÜYESİ
6 HALİL ÖZCAN 01.10.1964 ÖĞRETİM ÜYESİ YARD.DOÇ.DR
7 MAHMUT KAÇAR 10.10.1975 ÇEVRE MÜH.
8 ABDULKADİR EMİN ÖNEN 15.03.1976 ÜST DÜZEY YÖNETİCİ
9 YAHYA AKMAN 07.05.1966 AVUKAT
10 ABDULKERİM GÖK 01.03.1970 ÖĞRETİM ÜYESİ
11 BEKİR EREN 23.04.1977 AVUKAT
12 ZEYNEP MÜJDE SAKAR 21.06.1982 İŞLETMECİ

ŞIRNAK
1 MEHMET EMİN DİNDAR 01.01.1959 DOKTOR
2 MEHMET TATAR 01.02.1945 İŞ ADAMI
3 NAZAN BİRLİK 01.07.1974 AVUKAT
4 İBRAHİM BAYKAL 04.05.1968 TÜCCAR, ÇİFTÇİ

TEKİRDAĞ
1 TEVFİK ZİYAEDDİN AKBULUT 12.04.1949 EMEKLI VALI
2 ÖZLEM YEMİŞÇİ 30.08.1971 SİGORTA ACENTELİĞİ
3 SAİT YAZI 25.03.1959 MAKİNA MÜHENDİSİ
4 MESTAN ÖZCAN 03.01.1973 ZİRAAT MÜHENDİSİ- İŞLETMECİ
5 MUSTAFA YEL 21.07.1968 VALİ YARDIMCISI-MÜLKİ İDARE AMİRİ
6 HAKAN ŞIK 10.09.1968 KAMU YÖNETİMİ

TOKAT
1 ZEYİD ASLAN 06.08.1965 AVUKAT
2 ŞÜKRÜ AYALAN 01.07.1963 PSİKİYATR
3 DİLEK YÜKSEL 26.05.1977 İKTİSATÇI
4 CELİL GÖÇER 05.04.1970 TIP DOKTORU
5 CÜNEYT ALDEMİR 30.10.1973 DİŞ HEKİMİ

TRABZON
1 FARUK NAFIZ ÖZAK 19.04.1946 İNŞAAT YÜK. MÜH.
2 ERDOĞAN BAYRAKTAR 10.10.1948 İNŞAAT YÜKSEK MÜH.
3 AYDIN BIYIKLIOĞLU 01.01.1954 MAKİNE YÜKSEK MÜHENDİSİ
4 SAFİYE SEYMENOĞLU 03.03.1964 MİMAR
5 YUNUS KARABELA 15.10.1969 UZMAN DOKTOR
6 SALİH CORA 09.07.1981 AVUKAT

TUNCELİ
1 CİHAN AÇIKGÖZ 02.03.1969 İKTİSATÇI
2 BEDRİ AŞAM 05.01.1966 İŞLETME FAKÜLTESİ
UŞAK
1 İSMAİL GÜNEŞ 04.03.1967 KULAK BURUN BOĞAZ UZMANI
2 MEHMET ALTAY 12.10.1972 AVUKAT
3 HAZİM SESLİ 15.04.1966 İŞADAMI

VAN
1 BURHAN KAYATÜRK 23.08.1970 ELEKTİRİK MÜH.
2 FATİH ÇİFTCİ 06.07.1971 CUMHURİYET SAVCISI
3 MUSTAFA BİLİCİ 01.01.1969 SERBEST MUHASEBECİ
4 GÜLŞEN ORHAN 12.12.1970 ARKEOLOG
5 ZAHİR SOĞANDA 26.02.1968 AVUKAT
6 ABDULAHAT ARVAS 27.10.1969 SANAYİCİ İŞ ADAMI
7 NECAT GÖRENTAŞ 01.07.1964 ÖĞRETİM ÜYESİ
8 HASAN KARADAŞ 25.06.1982 TÜRK DİLİ VE EDEBİYAT ÖĞRETMENLİĞİ

YALOVA
1 TEMEL COŞKUN 21.08.1956 EMEKLİ BÜROKRAT
2 MUSTAFA PEHLİVAN 01.10.1961 SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİR

YOZGAT
1 BEKİR BOZDAĞ 01.04.1965 SERBEST AVUKAT
2 ERTUĞRUL SOYSAL 03.05.1963 UZMAN HEKİM
3 YUSUF BAŞER 10.04.1965 AVUKAT
4 ABDULKADİR AKGÜL 03.04.1959 TİCARET

ZONGULDAK
1 KÖKSAL TOPTAN 03.01.1943 HUKUKÇU
2 ERCAN CANDAN 06.03.1967 ÖĞRETİM ÜYESİ
3 ÖZCAN ULUPINAR 02.06.1970 DEVREK BELEDİYE BAŞKANI
4 HÜSEYİN YILMAZ 18.12.1966 ÖĞRETİM GÖREVLİSİ
5 POLAT TÜRKMEN 01.01.1957 MADEN MÜHENDİSİ




0 Yorum - Yorum Yaz

telgrafın tellerine kuşlar mı konar ,
herkes sevdiğine yavrum böyle mi yanar.
gel yanıma , yanıma da , yanı yanı yanıbaşıma ,
şu gençlikte neler geldi garip ( cahil ) başıma..

telgrafın tellerini arşınlamalı ,
yar üstüne yar seveni kurşunlamalı.!
gel yanıma , yanıma da , yanı yanı yanıbaşıma ,
şu gençlikte neler geldi garip ( cahil ) başıma..

telgrafın direkleri semaya bakar ,
o senin güzel gözlerin çok canlar yakar..
gel yanıma , yanıma da , yanı yanı yanıbaşıma ,
şu gençlikte neler geldi garip ( cahil ) başıma..




0 Yorum - Yorum Yaz

Kesik Çayır Biçilir Mi?

Meram bağları, Meram çayırları tanıktır, böylesi yiğit her anaya kısmet olmaz. İnadına mertti, inadına yiğit, inadına yağızdı.

Konya'nın valisi o yıl Meram'da otururdu hep. Meram o zamanlar da en saygıdeğer yeriydi şehrin, Mevlevi dedeleri Meram'daydı, çelebiler hepten Meram'daydı. Ve Vali paşanın yâveri, genç yâveri Meram'dan çok az inerdi Konya'ya. Bütün oralar bu genç adamı, o da bütün oraları tanırdı, iyi tanırdı.

Yâver, fesini sola doğru devirdi. Güz demiydi. Serindi ama o yanıyordu. Korkmuyordu. Oysa Kocamış bir gece yollara düşmüştü "Dutlu"dan Meram'a doğru, akşam namazından sonra. Korkmuyordu.

"Sırtıma sepken yağıyor."
"Yanuben yorgun gelirim."

demiş elin oğlu zamanında. Yâver işte bu hâl idi. Konya severdi bu delikanlıyı; O da Konya'yı. Ama Konya'dan daha çok sevdiği bir şey bir kişi, bir hatun kişi vardı. Meram'a ilk zamanlar sık gelirdi. Aslı Konaya'lı değildi.

Sevdiceği bir Mevlevî çelebisinin kızıydı. Düşünün, Allah etmesin dile düşerlerse ötesi yoktu bu işin. Allah etmesin dile düşerlerse, Musalla mezarlığında selviler hüzzam makamından bir şarkıyla başlayıverirlerdi. Allah etmesin, gençti. Konya'nın delikanlısı zaten pek hayır okumuyordu adının üstüne. Allah etmesin. Ama yine de kotkmuyordu işte.

Sevdiceği bir Mevlevî çelebisinin kızıydı. Gelirken- giderken bir şeyler olmuştu. Bir şeyler olmuştu çünkü. Loraslarından kalkan ebabil kuşları, kanatlarında "Günaydınlar" getirdilerdi bir gün. Ebabil kuşlarının gözleri kahverengiydi, sol ellerinin üstünde bir "Ben" vardı ebabil kuşlarının.

Bu gece onunla buluşacaktı. İlk buluşmaları değildi bu şüphesiz. Ama Meram'ın o ördekbaşı ve şili çayırları o "incecik" çayırları tanık olsun ki en mutlusuna gidiyordu buluşmalarının.

Yâver fesini sol yana devirdi ve bıyıklarını burdu. Eli-ayağı yanıyor gibiydi. Kerpiç duvarı aşmıya çalıştı. Ceketi tozlandı, aldırmadı, hemen şöyle silkiverdi eliyle, ince çayırlar ayağına dolaştılar aldırmadı.

Çelebi kızı, Zerdalinin altına vardı. Gözleri apaydınlıktı, kahverengiydi.
Yâver yanına gelince, oturuverirdi çayırların üstüne. Yâver o cesaretsiz elleriyle çelebi kızın elini tutacak oldu, edemedi. Oturdu.

Konya pul pul dirildi gözbebeklerine. Yalnız Konya değil dünyalar onundu. Anasını hatırladı, bir zaman sonra, memleketini hatırladı, sonra kalkıp gitmek istedi, niye istedi bilmem, gidemedi.Oturdu.

Derken efendim sekiz iklimden ipil ipil bir batı rüzgarının seranadı başladı. Kız konuşuyordu. Çelebi kızı. Derken efendim, Dere tarafından bir bülbülü vurdular, ne hacetti, kız konuşuyordu, yâver öldü öldü dirildi.

Konuştular. Kızın elleri yâverin ellerinde serindi. Uzun uzun konuştular. Aşktı bu dost. Sevgiydi. Ne Konya vardı önlerinde, ne zerdali ağaçları, Ne Meram, ne paşa, ne çayırlar ve ne de sekiz taraflarından sekiz kara binayla onları gözetleyen sekiz Konya uşağı.

Derken efendim, yâver "Haydi hoşçakalasız" diyecekti, diyemedi. Derken efendim sekiz karabina sekiz kurşun kuştu yâverin suratına. Derken efendim, yâver "gidem" dedi, gidemedi. Önce sallandı sağ ayağının üzerinde üç kez. Sonra sa yanına devrildi. Kıpırdayamadı bile. Sekiz Konya delikanlısı için sanki bir şey olmamıştı. Dere yöresine doğru "Konyalı" yı çağıraraktan yürüdüler.

Sabah yakındı. Çelebi kızı ölü sevgilinin üstüne eğildi. Öylece kaldı.
Gün ışığında ölü yâveri ve çelebi kızını "incecik" çayırların üstünde buldular.
Paşa, vali paşa, yâverin anasına yanık künyesini gönderdi yarıntesi günü.

"İnce çayır biçilir mi
Sular ayaz içilir mi
Bana yardan vaz geç derleR

Yâr tat'lolur geçilir mi"

Sonra arkasından, mezar taşı olsun garibin diye bu türküyü yakıverdiler. "İnce çayır biçilir mi?" Biçtiler bile.

"Aman ben yandım, paşam ben yandım,
Ellerin köyünde vuruldum kaldım."



Kaynak:
Kamil UĞURLU
Bir Konya Türküsünün Doğuş Hikayesi
Türk Folklor Araştırmaları-Kasım 1963




0 Yorum - Yorum Yaz

 

 

 

Sepetçioğlu

Sepetçioğlu bir ananın kuzusu,
Hiç gitmiyor kollarımın sızısı,
Böyleyimiş alnımızın yazısı
Yassıl dağlar yassıl aman,
Osman Efem geliyor vay vay!

Osman Efe de, Osman Efe ha!.. Halkın gönlünde umut, yüreğinde sevgi. Zalimler, halk düşmanları derseniz, köşe bucak peşinde Osman Efe’nin. Yüreklerinde bir korku ki, uykuları bölünüyor geceleri. Derebeyi’nin dilinde Osman Efe’nin adı “Şu Sepetçioğlu denen eşkiyayı yakalayanı altınlara boğarım. Ölüsünü, ya da dirisini getirene bağlar, bahçeler vereceğim” diyor. Neden ki derseniz, diyelim. Sepetçioğlu Osman Efe mert. Bileğine güçlü, yüreğine sağlam.

Kastamonu’nun Araç ilçesinin Yukarı Avşar köyünden. Babasının bir karış toprağı yok. Köylük yerde topraksızlık kötü. El eline muhtaç eder topraksızlık. Muhtaç eder ki, gündelik işler karın doyurmaz. Eli görür, cebi görmez insanın. Osman’ın babası da öyle. N’apsın? Ek bir gelir gerek. Sepet yapıp satıyor. Hani çok bir şey kazanmıyor ama, geçinip gidiyorlar. Babasının ölümünden sonra Osman güç durumlara düşüyor. Geçim sıkıntısı çekiyor. Köyü terketmek zorunda kalıyor sonunda. Varıp Kastamonu’ya yerleşiyor. Baba mesleği sepetçiliği de iş ediniyor kendisine. Zaten bir anası, bir kendi. Geçinip gidiyorlar. Kollu sepet, ekmek selesi, küfe, çeşit çeşit. Küçüklü büyüklü. Günde birkaç tane yapıp satıyor. Bir de şu var ki, devir çok eski. Anadolu beylerin elinde. Her beylik kendi bölgesinde yaşayanlardan sorumlu. Yani ki, onların kazancını beylikler vergiliyor. Beyin emrinde sipahiler. Köy köy; kent kent dolaşıp kazançlarının bir kısmını topluyor. Ama öyle bir toplayış ki, düşman başına. Sipahilerin dediği dedik, çaldığı düdük. Varıyorlar harmanın başına “Bu harmandan elli gülek buğday ayırın aşar olarak” diyorlar. O kadar. çiftçinin eli kolu bağlı. Harmandan elli gülek buğday çıkar mı, çıkmaz mı. Belli değil. Çıkarsa geriye ne kalır. Kışın çoluk çocuk ne yer. Soran yok. Ya gelecek yılın tohumluğu? Sipahiler zalim! Gaddar! Şundan ki, sırtları kalın sipahilerin. İlk güvenceleri “Bey” sipahilerin. Sonra “Beylerbeyi”. Sonra da “Padişah”. Padişah açıyor ağzını “Şunca buğday, şunca arpa. Şunca deve gerekli bana” diyor. O kadar! Emri beylerbeyi alıyor, bey’e iletiyor. Bey de sipahilere. Ha, bir de “mültezim” denilen gelir toplayıcılar var. Filan köyün tüm gelirini kabala alıyor. Yani, bey istediği öşrü bildiriyor. Diyelim ki bey köyden yüz çuval pirinç istiyor. Bunu mültezim köylüden topluyor. Ayrıca kendisi için de ek yapıyor buna. Artık insafına kalmış. Ne kadar pay isterse onu da ekleyip varıp köylüye bildiriyor. “Ürününüzden şuncasını öşür olarak istiyorum. Filan yere getirip teslim edeceksiniz.” O kadar! Kim ki istenileni vermedi, ferman padişahtan. İnsaf sipahiden.
İşte Sepetçioğlu’nun yaşadığı devir, bu devir. Sepetçioğlu’nun yaşadığı beylik de İsfendiyaroğulları Beyliği. İsfendiyaroğlu Hamza Bey’de din-iman kıt! İnsaf vicdan hak getire! Öşrü artırdıkça artırıyor. Köylü bir deri bir kemik. Umurunda değil beyin. Durmadan daha çok vergi alınması için emir yağdırıyor. Sepetçioğlu o zamanlar daha “efe” değil. Osman diyor herkes! “Sepetçioğlu Osman”.

Günlerden bir gün, dükkanında sepet örüyor Osman. Kapı tekmeyle açılıyor. “Hamza Bey’in emridir. Hafta sonuna kadar yüz tane sepet vereceksin öşür olarak. Ellisi sele, ellisi kulplu olsun”. Tak kapı sipahiler dışarda. Sepetçioğlu almış başını ellerinin arasına. Başlamış hesaplamaya. Günde iki sepet örse, hafta sonuna kadar oniki sepet yapar. Eldekileri de eklese, elli sepeti geçmez. Bunların tümünü verirse neyle geçinecek. Üstelik düğün hazırlığı var. Üçbeş kuruş bir kenara atmak gerek. Varıp anasına açmış durumu. Anası tasalı. “Oğlum sana kötülük yaparlar. Ne yapıp yap, istediklerini yerine getir. Baban rahmetli de çok çektiydi. Sepetleri yetiremeyince yollarda çalıştırdılar. Ev yapımında iş verdiler. Sen sen ol, çekin Osmanlı’dan. İstediklerini yetir. Yoksa iyi olmaz”. Olmazı belli. Ya çaresi? Ne yapsın Osman. Varıp komşu sepetçilerden ödünç sepet istese kim verir. Hepsi aynı durumda. Çaresiz Osman. Gözlerinde uykular kaçık. Hafta sonunu iple çekiyor. “Gelsinler. Durumu anlatırım. Nişanlıyım. Yakında düğünüm olacak. Biraz anlayış gösterin bana derim. Bunlar da insan. Canımı alacak değiller ya! Olanı alır giderler” diyor. İyi. Hoş! Ama evdeki Pazar çarşıya uymuyor. Hafta sonu gelip de sipahiler kapıya dayanınca işler karışıyor. “Vay efendim vay! Nişanlıymış da para gerekliymiş. Öküzün yamacına koşul da aklın başına gelsin. Gör bakalım, yol yapmak mı kolay yoksa sepet mi?” Osman’ın cevap vermesine kalmadan iki kişi yakalamış kollarından. Sürüye sürüye atın terkisine bağlamışlar. Sürmüşler atları doğru Bey’in huzuruna. Daha bir dolu adam bekliyor kapıda. Kiminin üstü başı lime lime, kiminin gözü yaşlı. Osman da girmiş aralarına. Girmiş ya, alıp veriyor, alıp veriyor. Çok geçmeden Bey görünmüş. Elinde nar çubuğu. Sıradan girmiş. “Demek emirlere karşı durursunuz. Canınız ucuz sizin. Keyfiniz bilir. Alın bunları yol yapımına koşun.” O kadar! Bey buyurur, beycik vurur. Adamlar sıra sıra dizilir yollara. Osman’ın içi içine sığmıyor. Osman tetikte. Osman yolun kuytusunu kolluyor. Sonra süzülüveriyor karanlıklara. Ver elini Kastamonu. İlkin anasına varıyor. Durumu sergiliyor. “Böyleyken böyle. Canımı zor kurtardım. Bu işin oluru yok. Sizi size bırakıyorum. Ben bu işi Bey’in yanına koymayacağım. Onca zavallı adamın ahını alacağım Bey’den”. Anası ürkek, “Oğul beyle yarışa çıkılmaz. Kolu uzundur Bey’in. Sağ komaz seni. Kapısında kulu çok. Baş edemezsin” diyorsa da Osman kararlı. “Görsünler el mi yaman Bey mi! Dinsizin hakkından imansız gelir. Yanına koymam bunu. Sen benim baba yadigarı tüfeğimi ver. Nişanlıma da gözkulak ol” deyip atlamış atına. Doğruca nişanlısının evine. Nişanlısı da yürekli kız. Üstelemiyor hiç.
Osman düşüyor yollara. Varıp Bey’in konağına ulaşıyor. Pusu kuruyor. İsfendiyaroğlu Hamza Bey de at sırtında gezintiye çıkıyor çok geçmeden. Sözün kısası, Sepetçioğlu Osman, hakkından geliyor Bey’in. Sonda da atını mahmuzlayıp Gülpü Dağına sığınıyor. Gaddar Bey’in ölümünü duyan halk sevinç içinde. Dilden dile anlatıyorlar Sepetçioğlu’nu. Bundan böyle de adını, “Sepetçioğlu Osman Efe”yapıyorlar. çokluk da Sepetçioğlu deyip kısadan kesiyor.

Bey öldü diye, beylik dağılmıyor elbet. Hamza Bey’in oğlu Rüstem Bey alıyor beylik sırasını. Babasından daha gaddar Rüstem Bey. Halkı daha çok eziyor. Bir tek Sepetçioğlu karşı duruyor Rüstem Bey’in buyruklarına. Buyruğa buyrukla karşı koyuyor üstelik. Rüstem Bey, öşrün oranını artırınca o da buyrukluyor : “Filan gün, filan saatte, falan yere şu kadar baş koyun getirin.” O kadar! Koyunlar gelirse gelir; yoksa Bey’in adamlarından bir kaçı gider. Gidecek adamları da iyi seçiyor Sepetçioğlu. En gaddarlarını, halka en çok eziyet edenini seçiyor sipahilerin.

Bey’de bir telaş. Atlılar çıkarıyor Gülpü Dağına. Boş. Halk seviniyor. Sepetçioğlu’nun adı dillerde. Herkes elinden gelen yardımı geri komuyor. Aç-susuz bırakmıyor Sepetçioğlu’nu. Bey bakıyor bu işin oluru yok. İşi kurnazlığa döküyor. Sepetçioğlu’nun anasıyla nişanlısını yakalatıp getirtiyor konağına. Sonra da haber salıyor Sepetçioğlu’na : “Ya gelir teslim olur, ya da anasıyla nişanlısını boğdururum.” Sepetçioğlu durumu öğrenince bir gece baskın yapıyor Rüstem Bey’in konağına. Anasıyla nişanlısını alıp kaçıyor. Kimi, “Beyin adamlarının arasında Sepetçioğlu’nu tutanlar vardı, onlar yardım etti” diyor; kimi, “Sepetçioğlu çatal yürekli. Bir nara atmış ki yerler yerinden oynamış. Kimsenin kılı kıpırdamamış” diyor.

Sözün özü, Sepetçioğlu, anasıyla nişanlısını da alıp Gülpü Dağına çıkmış yeniden. Adı daha da büyümüş. Halk daha tutar olmuş. Beyin yüreği korkulu. Öşürü, eziyeti bırakıp bir tek Sepetçioğlu’nun peşine takmış adamlarını. Sepetçioğlu derseniz üç can. Anasıyla nişanlısı da yardımdan çok yük oluyarlar ona. Sipahilerin yaklaşma haberini duyunca yer değiştiriyorlar. Gün oluyor aç-susuz, saatlerce yürüyorlar. Anası derseniz yaşlı. Yola dayanamıyor. Teslim olmayı da istemiyor. Biliyor ki Rüstem Bey sağ komaz bu kez. Derken sipahilerin tuzağına düşüyorlar birgün. Sepetçioğlu, aslanlar gibi döğüşüyor. Nişanlısı da öyle. Ama anası; anası yürüyemiyor gayrı. Vuruşa vuruşa geri çekiliyorlar. Ama, uzun sürmüyor bu. Sipahiler dağın tepesini dolanıp arkadan sarıyorlar. Daha çok dayanamıyor Sepetçioğlu.

Üçünün ölüsünü şenlikle şehire getiriyor sipahiler. Günlerce yiyip içip keyfediyorlar. Halk geriden geriden izliyor bu şenlikleri. Bir de türkü yakıyorlar Sepetçioğlu için. Alıp Sepetçioğlu’nun tüm yiğitliğini koyuyorlar bu türküye...

Yaslan Sepetçioğlu yaslan,
Laleli çimenli dağlara yaslan,
Analar doğurmaz sen gibi aslan,
Yassıl dağlar yassıl, Osman Efem geliyor aman!
Yassılsın dağlar ya! Yassılsın ki Osman Efe geçsin. Osman Efe’yi asırlar ötesinden bugüne getirmek olanaksız elbette. Ama türküsü var ya!

SEPETÇİOĞLU
Sepetçioğlu bin ananın kuzusu,
Hiç gitmiyor kollarımın sızısı,
Böyle imiş alnımızın yazısı,
Yassıl dağlar Osman Efem geliyor.
Yaslan Sepetçioğlu yaslan,
Laleli çimenli dağlara yaslan,
Analar doğurmaz sen gibi aslan,
Yassıl dağlar, Osman Efem geliyor aman!
Kalk gidelim kışla önü aşağı,
Salıvermiş ince belden kuşağı,
Yaman olur Kastamonu uşağı,
Yassıl dağlar, Osman Efem geliyor aman!

KAYNAKLAR
1. Sadi Yaver ATAMAN: Doğcıl Saz Şairlerinin Hür Fikirleri Yaymadaki Rolleri (1944) ve Sepetçioğlu Osman Efe Zeybeği ve Türküsü TFA Dergisi s.165/1963
2. M. ÖZBEK Folklar ve Türkülerimiz 1975, s.359
3. F. ARSUNAR: Batı Anadolu’da Zeybekler (MİFAD Arşivi No.145)









0 Yorum - Yorum Yaz

Bilgisayar Oyunlarının Yararları da Var

Prof. Dr. Nevzat Tarhan

..

NASA’da görevli bilim adamları bilgisayar oyunları ile çocuk, genç ve erişkinlerde dikkat ve konsantrasyonun artırdığını belirtiyorlar. Özellikle hiperaktif çocuklarda tedavi edici değere sahip.

Bilgisayar oyunlarının en önemli riski şiddet kullanımını teşvik etmesi. Özellikle çocuklarda yanlış değer yargıları ve tutumlar oluşturmasına ve saldırganlığa neden olabilmektedir. Ancak bilgisayar oyunları da televizyon gibi bir araçtır. İyi yönde kullanılırsa teknolojinin olumlu bir kazanımı olur.

Dikkat eksikliği çeken, hiperaktif çocuklar aceleci ve sabırsızdırlar, kıpır kıpırdırlar. Kafa yoran işlerden sıkılır ve kaçarlar. Kitap başında oturamadıkları için dersi izleyemedikleri için zekalarını kullanamazlar.

Dikkatini toplamakta zorluk çeken küçük büyük herkes için bilgisayar oyunları tedavi amacıyla kullanılabilir.

Beyin dalgalarının ölçümü ile ilgili yapılan tekniklerde çocuk joysttick’le oynarken beyin dalgaları ölçülüyor. Oyun esnasında dikkat arttığını gösteren yüksek frekanslı dalgalar beyi tarafından daha çok üretiliyor. Bunun da tedavi edici etkisi var.

Çocuk dikkatini toparladığını hissettiğin de konsantrasyonu öğreniyor. Güzel bir kontrol ve üstünlük duygusuna sahip oluyor. Beyin yüksek frekanslı dalga üretmeyi yani dikkatli olmayı öğreniyor.

Hiperaktif çocuklarda ve stresli erişkinlerde sakinlik kazandırıyor. En önemlisi de stresli oyun esnasında “gergin anlarda soğukkanlı kalma becerisi kazanılıyor.

Bu beceriyi öğrenmek ve güçlendirmek aceleci, sabırsız olan hiperaktifler de tedavi edici değere sahiptir. Ayrıca bellek, sıralama, tasnif etme becerilerini problem çözme yeteneğini artırması da önemli kazanımları arasındadır.

Anne ve babaların en çok dikkat edecekleri şey yasaklamak yerine yönlendirmek, kısıtlamak yerine seçenekler sunmaktır.

Çocuğun tek ilgisinin bilgisayar olması sakıncalıdır. Ama bilgisayarı zihnini geliştirmekte kullanmakta çocuğun akademik başarısında önemlidir.

Çocuk şiddeti öğrenmesin ama enerjisini keşfedicilik, yaratıcılık becerisine dönüştürmek büyüklerin sorumluluğundadır.

Şu da unutulmamalı; aile içindeki şiddet bilgisayardaki şiddetten daha zararlıdır.

Bilgisayar oyunları dergisi LEVEL'in 7 ay önceki sayısında, bilgisayar oyunlarının bizleri nasıl etkilediğine dair bir yazı vardı. Çeşitli bilimsel araştırmalardan örnekler verilmişti. Araştırmaların büyük çoğunluğunda varılan sonuç; el göz koordinasyonu gerektiren oyunlar sayesinde, bu oyunu oynayanların, oynamayanlara göre bu tür beceri isteyen işlerde daha başarılı oldukları kanıtlanmış. Bu testler sadece sıradan insanlara değil, cerrahlara ve pilotlara da yapılmış.

Bilgisayar oyunlarının insan zekâsı ve psikolojisi üzerine etkilerini konu alan bir yazı da, bu ay ki Bilim ve Teknik dergisinde yer alıyor. İlgimi çeken bir araştırma sonucunu paylaşacağım. New York'daki Beth-Israil Tıp Merkezi İleri Tıp Teknolojileri Enstitüsü başkanı James Rosser'ın yaptığı bir araştırmaya göre, haftada 3 saatten fazla bilgisayar oyunu oynayan cerrahların, oynamayanlara göre %37 daha az hata yaptıkları ortaya çıkmış. Bu gerçekten de ciddi bir oran.

Sandra Aamodt ve Sam Wang'in "Welcome to Your Brain (Beyninize Hoşgeldiniz)" isimli kitaplarında, bilgisayar oyunlarının aynı anda birden fazla işi yapabilmenize yardımcı olabilmesi ile ilgili yazısına bakalım:

"Dikkatinizi aynı anda birden fazla şeye yöneltebilme yeteneği pratik yaparak artırılabilmektedir. Bu konuda yapabileceğiniz pratik ise, pek çok hedefe ateş etmek zorunda kaldığınız bir video oyunu olabilir. Bu tür oyunlar dikkatinizi ekrandaki her alana yaymanızı gerektireceği için olayları çabuk kavrama ve çabuk reaksiyon verme konusunda egzersiz yerine geçebilir.

Tetris oynamak aynı etkiyi yapmaz çünkü tetris oynarken birden fazla noktaya aynı anda dikkatini yöneltmek yerine sadece bir tek parçaya odaklanmış oluyorsunuz. Ama bu şekilde bir düşünce tarzıyla çocuklara iyi bir örnek olmadığınızı da bilmelisiniz."

Çocukların Bilgisayar Kullanmasının Yararları

Bilgisayar; çocukların yaşadıkları deneyimlerini yönlendirmelerine, hızlarını ayarlamalarına ve kendilerini rahat hissettikleri zorluk derecesini seçmelerine
yardımcı olur. 

Çocukların bilgi toplarken çeşitli becerilerini (okuma, yazma, seçme,
sınıflandırma vb.) kullanmalarını sağlar.

Bilgisayar çocuklar için çok etkileyici ve ilgi çekici olduğundan; tüm ilgilerini
toplamalarını ve konsantre olmalarını sağlayabilir.

Çocuklar, bilgisayar konusunda bilgileri arttıkça, teknolojiye karşı daha olumlu bir tutum geliştireceklerdir. Bu da onların gelecek yaşamlarında önemli bir rol oynayacaktır.

İyi eğitim yazılımları; çocukların temel becerilerini -okuma, yazma gibi- geliştirmelerine yardımcı olmanın yanı sıra, daha üst düzeyde neden-sonuç ilişkisini anlamalarında, üst düzey problem çözme, yaratıcı düşünme gibi becerilerini geliştirmelerinde de
etkili olabilir.

Bilgisayarlar özel durumu olan çocuklar için de yararlar sağlamaktadır. Bilgisayarların duyma, konuşma, motor gelişimi konularında sorunları olan çocuklar için oldukça yararlı olduğu gözlenmiştir. Bu tür çocuklar özellikle bilgisayarların; ihtiyaca göre hızının ve fonksiyonlarının ayarlanabilmesi, öğrenmesini bekleme konusunda sabırlı olması özelliklerinden yararlanırlar. Bilgisayarlar, bu tür çocukların kendilerine olan güven ve saygılarını geliştirir ve gerçek dünya ile bütünleşmelerini kolaylaştırır.


PC Oyunlarının Yararları

Bilgisayar, ailelerimiz tarafından çoğunlukla zarar veren bir alet olarak gösterilmiştir. Devamlı radyasyon yayan bir monitörün önünde, hareketsiz öylece oturmamıza neden olan, gözlere olduğu kadar, bel ve sırt ağrılarına da neden olan bir cihaz.

Tabii ailelerimiz bu konularda tamamen haksız sayılmaz. Özellikle bilgisayar karşısında çok fazla duran kişilerde, bel ve sırt ağrıları hastanelere kadar ulaşan bir sorun halini aldı. Unutulmaması gereken bir diğer sorun ise göz. Şahsen benim de tanıdığım gözleri bilgisayar nedeniyle bozulmuş bir çok insan var...

Ama bütün bunlar kişisel hatalardan kaynaklanıyor ve çözümleri de biraz araştırmayla kolayca elde ediliyor. Bilgisayar başında yapılacak birkaç hareket verilecek molalar bu gibi sorunları kolayca ortadan kaldırabilir.

Peki bütün bunları geçtik, gel gelelim bilgisayarın pek bahsedilmeyen yararlarına. Biz burada bilgisayarın teknolojik yararlarından bahsetmeyeceğiz. Biz bilgisayar oyunlarının kişiler üzerindeki olumlu etkileriyle biraz da olsa moral bulmaya çalışacağız ve biraz da kültürel özelliklere değineceğiz...

Video-Game pazarı

Günümüzde, bir çok kişi sinema filmlerinin devasa çekim fiyatlarını duymuştur. Fakat cirolarına bakınca sinema, dünya pazarında en sonda yer alan bir sektör. Bilgisayar oyunları ise sinemanın hemen önünde yer alıyor. İleride ne olur bilinmez ama oyun sektörünün geleceği parlak gözüküyor...

Bilgisayar ve Zeka

Türkiye'de yapılan araştırmalar, bilgisayar oyunlarının özellikle lise çağında çok önemli bir hal aldığına işaret ediyor. Yapılan bir ankette öğrencilere sorulan "Bilgisayardan hangi alanlarda yararlanıyorsunuz?" soruna verilen cevap yüzde 90 gibi büyük bir oranda "eğlenmek ve hoşça vakit geçirmek" için olduğunu gösteriyor.

Gazi Üniversitesi Endüstriyel Sanatlar Eğitim Fakültesi Aile ve Tüketici Bilimleri Eğitimi Bölümü'nde öğrenim gören ve bilgisayar eğitimi almış 107 üniversite öğrencisinde yapılan bir araştırmada, üniversite dışında erkek öğrencilerin %73'nün bilgisayar ile uğraşırken, kız öğrencilerin ise %64'nün bilgisayar ile uğraştıkları görülmüştür. Bunlara ilave olarak ankete katılan öğrencilerin %53'nün ayda en az bir kere internet cafe'ye gittikleri, evde kişisel kullanım için bilgisayarı olanların ise %58'nin ayda en az bir kere internet
cafe'ye gittiği hesaplanmıştır.

Tabii bu yüzdelerin kesin bir sonuç veremeyeceğini siz de takdir edersiniz. Peki bu kadar çok kullanılan bilgisayarın yararları nelerdir?

Bu yararları; ileriye dönük, bilgisayar oyunları ve internet olarak basitçe üç gruba ayırabiliriz. Bu üç başlıktan da bir makale çıkabileceğini için ben şimdilik sadece bilgisayar oyunları kategorisine değineceğim.

Araştırmalar ve oyunlar

Dünya çapında bir çok fakültede bu konuda araştırmalar yapılmış ve sonuç olarak
aşırıya kaçılmadığı takdirde bilgisayar oyunlarının özellikle zeka konusunda çok
yararlı olduğu keşfedilmiştir.

Bu araştırmaların en önemlilerinden biri Norwich'teki City College'dan Profesör Jack Sanger'ın, 100 ilkokul çocuğu üzerinde yaptığı deneydir. Sagner'in bu araştırma ile amaçladığı, bilgisayar oyunlarının çocuklar üzerinde etkisidir. Bu çocuklara, gerek strateji, gerek kanlı FPS, gerekse Adventure türünde bir çok oyunlar oynatılmış ve daha sonra hareketlerindeki değişimler gözlenmiştir.

En belirgin özelliklerden biri çocukların bu oyunlar hakkında aileleri ile iletişim kuramaması olmuştur.

Kaliforniya Üniversitesi'nden Patricia Greenfield'ın yaptığı deneyler ise bilgisayar oyunlarının, çocuğun sembolik kodları çözme yeteneğini ve analitik düşünmesini geliştirdiğini ortaya koymuştur. Ayrıca bunun gibi Washington Üniversitesi ve bir çok
özel kuruluş tarafından yapılan deneylerde, bilgisayar oyunları oynayan çocukların
teoriyi pratiğe dönüştürmekte çok daha başarılı olduklarını bazı sorunlarda da diğer yaşıtlarından daha zeki oldukları saptanmıştır.

Sosyal etkinliklerde ise oyunların bir sohbet konusu olduğunu ve arkadaş bulmakta bir araç olarak kullanıldığı, bu sayede sosyal bir çevre edinildiği, zira oyunların bazı
sosyal çevrelere adapte olmakta kişiye zorluklar çıkardığı ve kimi kişiliklerde
içedönüklük yarattığı saptanmıştır.

Kültürel özelliklerine gelince, bilgisayar oyunlarının büyük bir çoğunluğunun İngilizce olması kuşkusuz kişinin bu dile merakını arttırır, pratiği ve telaffuzu geliştirir.

Sonuç olarak...

Bilgisayarın zararı kadar yararı da vardır. Zira bu yarar aşırıya kaçmadıkta
etkili olabilmektedir.

Bilgisayar Oyunları Ve Zararları


Modern hayatın olmazsa olmazları” listesinin başında bilgisayar geliyor. Bilgisayarlar pek çok alanda işleri kolaylaştırmanın yanısıra oyunlarla eğlence aracı olarak da kullanılıyor. Ancak uzmanlar, bilgisayar oyunlarının, çocukları daha saldırgan, daha saygısız ve hantal hale getirdiği konusunda aileleri uyarıyor. Amerika Birleşik Devletleri’nin başkenti Washington’da bulunan “Ulusal Medya ve Aile Enstitüsü”, bilgisayar oyunlarının çocuklar üzerindeki olumsuz etkileriyle ilgili çarpıcı bir rapor hazırladı.

Oyunlar, çocukları saldırgan hantal ve saygısız hale getiriyor
Rapora göre başta ABD olmak üzere aileler, bilgisayar oyunlarındaki şiddet konusunda ne kadar endişelenseler de, meselenin ciddiyetini kavramaktan çok uzak.
Enstitünün her yıl düzenli olarak yayınladığı rapor, bilgisayar oyunlarının çocukları daha saldırgan, saygısız ve hantal hale getirdiğini ortaya koyuyor.

Çocukları saatlerce bilgisayar başında tutan şiddet içerikli oyunlara dikkat çeken uzmanlar, bu oyunların çocukları şiddete sevk ettiğini ve sosyalleşmelerine engel olduğunu ifade ederek ebeveynleri dikkatli olmaya çağırıyor.

Bilgisayarla birlikte hayatımıza giren oyunlar, akıl sağlığını tehdit eder hale geldi. Önceleri birkaç saatte biten bilgisayar oyunları artık 8-10 saati buluyor. Yeni nesil oyunlarda adeta sanal bir dünya kuruluyor. Kişi oyunlarda çok iyi korunan bir bankayı soymaya çalışıyor, bir dizi olumsuz koşul altında şirket kuruyor, bir şehri yapılandırıyor ya da saatler süren stratejik savaşlara giriyor. Üstelik bağımlılık yaratan bu oyunların art arda yeni sürümleri piyasaya çıkıyor. İnternet üzerinden binlerce kişinin aynı anda oynadıkları oyunlar bile var. Sektörün cirosu, Hollwyood gibi devi barındıran sinema sektörünü ve aynı büyüklükteki müzik endüstrisini geçmiş durumda. Türkiye’de 3 oyun dergisinin tirajı 30 bini buldu. Uzmanlar, bu oyunların kontrollü oynanmasını istiyor. Aksi takdirde psikolojik sorunların ortaya çıkacağına dikkat çekiyor. Psikiyatrist Ayhan Akçan, son 5 yılda bu tür vakalarda artış olduğunu söylüyor. Akçan, kendisine gelen hastaların toplumla bağlarının koparak depresyona girdiklerini vurguluyor.

Oyun sektörü dünyada 25 milyar dolarlık bir ciroya ulaştı. Bir oyun için milyon dolarlar harcanıyor. Türkiye’de legal olarak senede yaklaşık 40 bin adet oyun satılıyor. Birçok yabancı oyun şirketinin Türkiye distribütörü Aral İthalat’ın Genel Müdürü Ömer Faruk Demir, bu rakamın gerçeği yansıtmadığını, oyunların yüzde 90’ından fazlasının korsan olarak satıldığını belirtiyor.

Oyunlar bilgisayarla gelişti. Birkaç dakika süren atari türü oyunlar zamanla yerini daha kapsamlı oyunlara bıraktı. Şimdi saatler alan, haftalar süren oyunlar revaçta. İmparatorluklar kurduğunuz, kentler inşa ettiğiniz veya futbol takımı yönettiğiniz oyunlar olduğu gibi mafya üyesi olduğunuz, cinayet işleyip banka soyduğunuz oyunlar da mevcut. Bu oyunlar şiddet içerikli olmakla beraber bir insanın günlük hayatta yaptığı hemen hemen bütün aktiviteleri içeriyor. Sözgelimi GTA San Andreas adlı oyunda polis katili bir karakter oyuncu tarafından yönlendiriliyor. Karakter sadece çatışmalara girmekle kalmıyor bunun dışında arkadaş ediniyor. Yemek yiyor ve hatta yediği yemeğe göre kilo alıp veriyor. Spor yapıyor. Bu aktiviteler oyunda karakterin fiziksel hareketlerini de etkiliyor. Mafia adlı bir diğer oyunda ise adından anlaşılacağı gibi bir mafya üyesisiniz. Polisle çatışmaya girdiğiniz, diğer yasadışı örgütler ile mücadele ettiğiniz oyunda size verilen görevleri yerine getirmeye çalışıyorsunuz. Silent Hill adlı oyunda ise korku dolu bir macera geçiriyorsunuz. Bilim-kurgu ürünü yaratıklardan kaçmaya çalışıyorsunuz. GTA San Andreas adlı oyun minimum 150 saatte bitiyor. Psikiyatrist Doktor Ayhan Akçan, bu tarz oyunlar ile bağımlılık derecesinde meşgul olan kişilerin toplumdan uzaklaşma, eve kapanma ve depresyon gibi problemler yaşadığını söyledi. Aşırı derecede bilgisayar oynamanın insanı gerçeklikten kopartacağını söyleyen Akçan, gerçek dünyadan kopmanın akıl hastalıklarının başlangıcı olduğunu belirterek, “Eğlence için bilgisayar başında 1 saatten fazla geçirilmemeli.” dedi.

Yetişkinlerin de sanal oyunlar ile ilgili problem yaşadıkğını ifade eden Bakırköy Psikiyatri Tedavi ve Araştırma Merkezi (BAPAM) psikiyatristi Dr. Akçan, şöyle konuştu: “Şirketlerin yönetim kademelerinde, entelektüel, eğitimli yeni evli çiftlerde bu sorun var. Eşlerin birbirleri arasındaki ilişki bitiyor. Evdeki yabancı olunuyor. Ortak noktaları kalmıyor.” 10 yaş civarı çocukların da merkezlerine uğradığını aktaran Akçan, ebeveynlerin çocuklarını kontrol edebilmeleri için bilgisayar kullanmayı bilmesi gerektiğini savunuyor. Çocuk gelişimine katkısı olan oyunların da bulunduğuna dikkat çeken Akçan, bu tip oyunların oynanmasına itiraz etmiyor.s İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sedat Özkan ise oyunların okulöncesi çocukları olumsuz etkileyebileceğini söylerken kişinin iyi- kötü ayrımı yapacak seviyeye geldiğinde bir zararı olmayacağını öne sürüyor.

Sobee Oyun Yazılım Şirketi’nin Genel Müdürü Mevlüt Dinç, her şeyin aşırısının zararlı olduğunu söyleyerek, “Otokontrol ailede olmalı. ‘Çocuklar bizi rahatsız etmesin’ diye bütün gün bilgisayarda kalmalarına izin vermek yanlış.” ifadelerini kullanıyor.

Oyunlar, 5 liradan 140 liraya kadar değişen fiyatları ile her kesimden alıcı bulabiliyor. Öte yandan 140 milyonluk oyunların korsanları 10 liraya satılabiliyor. Orijinal oyun bir DVD halinde satılırken korsancılar bunu 4 ya da 5 CD’ye sıkıştırıp tanesi 2,5 liradan satabiliyor. Orijinali ve kopyası arasındaki bu büyük fiyat farkı da alıcıların korsana yönelmesine yol açıyor. Bu noktada Aral Genel Müdürü Demir, oyunlardan alınan yüksek vergi oranını eleştiriyor. ÖTV’ye KDV’nin de eklenmesiyle vergi oranının yüzde 26’ya ulaştığını ve oyun fiyatlarının inmediğini aktaran Demir, bunun korsanı körüklediğini vurguluyor. Korsan üretimin vergisiz kazanç olduğuna da dikkat çeken Demir, “Türkiye’nin oyun sektöründen en az 20 milyon dolarlık vergi kaybı var.” diyor. Korsanı engellemek için yeni kanun çıkarmaya gerek olmadığına vurgu yapan Demir, var olan kanunların yeterli olduğunu, ama uygulamanın yetersiz ve hantal kaldığını sözlerine ekliyor.

Amerika Birleşik Devletleri’nin başkenti Washington’da bulunan “Ulusal Medya ve Aile Enstitüsü”, bilgisayar oyunlarının çocuklar üzerindeki olumsuz etkileriyle ilgili çarpıcı bir rapor hazırladı.
       
       Oyunlar, çocukları saldırgan hantal ve saygısız hale getiriyor
       Rapora göre başta ABD olmak üzere aileler, bilgisayar oyunlarındaki şiddet konusunda ne kadar endişelenseler de, meselenin ciddiyetini kavramaktan çok uzak.
       Enstitünün her yıl düzenli olarak yayınladığı rapor, bilgisayar oyunlarının çocukları daha saldırgan, saygısız ve hantal hale getirdiğini ortaya koyuyor.
       
       Aileler, meselenin ciddiyetini kavramaktan uzak
       Rapor, içerdikleri şiddet ve cinsellik nedeniyle 10 oyun konusunda aileleri ayrıca uyarıyor. Uzmanlar, oyunların üzerinde alıcıları uyaran yazılar bulunduğunu ancak ailelerin bunları çok fazla önemsemediğine dikkat çekiyor.
       
       Satıcılar, satılması yasak ürünleri satıyor
       Fakat satıcıların da, çocukların almaları yasaklanmış oyunları satmak konusunda özensiz davrandığı belirtiliyor.
       




2 Yorum - Yorum Yaz
  • İlk bakışta yukardaki listede bulunan, Sumo dışındaki bütün spor dalları, vurdulu kırdılı, çokca yeğinliği olan, sakatlanmaya yol açabilecek teknikleri içeriyor gibi görünmektedir.
  • Ancak gerçek durum böyle değildir. Başka bir deyişle bu spor dalları tek başına yeğinlik içeren tekniklerden oluşmuş değildir.
  • Bunların eğitimi için küçük yaşta çocuklar, belli bir elemeden geçirilerek alınırlar. Çünkü adayların zihin yapıları (zeka) ile karakterlerinin yüksek düzeyde olması istenir. Böylece bu çocuklar doğru ile yanlışı, iyi ile kötüyü birbirinden ayırabilmeye, kendilerine anlatılanı doğru olarak algılamaya daha baştan yatkın durumdadırlar.
  • Başlangıçta aday’ a dövüş teknikleri değil, vücudun çevikliğini sağlayabilecek jimnastik egzersizleri yaptırılır. Ama bundan da önce bu spor dallarının birer öğreti (doctrine) niteliğinde olan felsefesi aşılanmaya başlanır. Bunun özü, ana öğesi özgüvenin geliştirilmesi ile ruhsal dinginliğin sağlanmasıdır. Bu öğrenimin uzun bir bölümünü oluşturur.
  • Uzak Doğu Sporları öğretilen okullarda, öğrencinin heyecanlarına eğemen olması, bu bağlamda her konuda heyecanlarının değil zekasının ön planda tutması öğretilir. Kin tutmaması, nezakete nezaketle, yeğinliğe yeğinlikle yanıt vermesi istenir. Büyük bir ruhsal dinginliğin sağlanması koşulları öğretilir. Öğrenciye sürekli tetikte, uyanık bulunması da öğretilmektedir. Bu okullarda yukarda adı geçen durumların bir yaşam biçimi haline gelmesi sağlanır.
  • Yaman birer yeğinlik uygulayıcısı, giyim-kuşamlarıyla bile korkutucu Ninja’ ların ruhsal arınma içinde olup, mutlu kişilikleri olması, bunun yanında kendisi, çevresi ile tüm insanlar için barış getirmek istemesi bunların aldığı felsefi eğitime bağlıdır.
  • Sonradan gittikçe karmaşıklaşan bir yol izleyen dövüş tekniklerini öğretilmesi, öz güveni sağlayacak yollardan biri olup, bütün öğreti içinde sanki bir ayrıntı gibidir. Ama biz en önde bu dövüş özelliğini görürüz.
  • Bu yetişme biçimine bakarak, gençlerimizi eğer bireysel sporlara yönlendirmeyi düşünüyorsak [*], Uzak-Doğu Dövüş Sporlarını öğrenmeleri yeğlenmelidir. Böylece düzgün bir ruh yapısı gelişeceği gibi, özgüven ile saldırganlıktan uzak bir kişilik de elde edilecektir.
  • Bu da günümüzde bile büyük kazanç sayılır.

 




0 Yorum - Yorum Yaz

Adın Batsın İbrahim Sadri

yüreğime bir gül çizdim kanlı yaş ile
yaktın beni küle döndüm dumana döndüm
nasıl edem nere gidem dertli baş ile
bilemedim teli kırık Kemana döndüm

canım aldın, can evimden vurdun ya sende
küstüm sana, faydası yok, geri dönsen de
sende vefasız çıktın, sende hayırsız çıktın
sen de vicdansız çıktın adın batsın

zaman ola devran döne sen de çekesin
yitiresin umudunu heder olasın
aşka düşe kahrolasın candan bıkasın
ömrün boyu bir kez olsun gülmeyesin

sen ki beni rezil ettin yedi cihanda
yalan oldum talan oldum senin sayende
sende vefasız çıktın, sende hayırsız çıktın
sen de vicdansız çıktın adın batsın

beni özleyince bir nehir yatağını bulsun
kor düşsün dağlarına, ceylanlar suya insin
sesime bakıpta ağlıyorum sanma
seni özleyince böyle olsun birazda

ayrılıversin yaprak dalından
insan sevdiğinden ayrılıversin
kan damarımdan can pazarından
adam baharından ayrılıversin

dağda dört mevsim erimeyen Kar varya
yokluğum öyle erimesin
sende vefasız çıktın, sende hayırsız çıktın
sen de vicdansız çıktın adın batsın

Adın Batsın İbrahim Sadri

 



SİYAH GÖZLERİNE BENİ DE GÖTÜR

siyah gözlerine beni de götür
daha dokunmadan kurudu irem
çöllere bir türlü yağamıyorum
yeni bir koşuşun başlangıcında
biraz deprem sonrası
biraz şehir hülyası
bir kalp yangınından geriye kalan
siyah gözlerine beni de götür

artık bu yerlere sığamıyorum
pembe uçurtmalar yollandığından beri
sarardı tiryaki menekşeleri
sonbaharın tozlu kafeslerinde
sevgi turnaları yakalıyorum
turnalar gidiyor; ben kalıyorum
avareyim, asûdeyim, yorgunum
bilmiyorum neden sana vurgunum
erzurum garında banklar üstünde
uyku tutmuyor karanlıkları
yitik düşlerimi kovalıyorum
gölgeler gidiyor; ben kalıyorum

binbir türlü kokuyorsa yaylalar
siyah gözlerine beni de götür
baharın koynundan koparıp sana
ipek bir mendile sardığım yüreğimle
şehzade gülleri gönderiyorum
umutlar kalıyor; ben gidiyorum

bütün yelkenlileri, deniz fenerlerini
kaptanları sorgulayan
yanından geçen küheylanların
korku tûfanına yakalandığı
siyah gözlerine beni de götür
güneş ülkesinden gelen yiğitler
benzeri olmayan bir dünya kursun
cellat, ayrılığın boynunu vursun

usul usul intizârı çürüten
bu hercai diken, bu çılgın arzu
sürüklüyor imkânsız muştuların
eşiğine gönül vâdilerini
bir ağaçtan düşen yapraklar gibi
düşüyorum tanyerine
ya topla yaralı kırlangıçları
ya da bu vefâsız şarkıyı bitir
özgürlüğe giden tutsaklar gibi
siyah gözlerine beni de götür

                                                   Nurullah Genç

 




0 Yorum - Yorum Yaz

Ben aşkı bir üveyikten satın aldım, yaşım onaltı
O zamanlar bakır rengiydi dağlar
Daha şıvan düşmemişti böğrüme
Daha deli deli esmemişti rüzigar
Kalbim acıya düşmemişti
Sanırdım bütün ırmaklardan koşacaktım
Halayda delikanlı başı olacaktım
Bıyıklarım yeni terlemişti

Gurbeti
İsmail dayımın gönderdiği
Kuru üzüm ve fıstıknan
Bir de İstanbul fotoğraflarından
Tanımıştım

Hey deli yanım
Türkülerim ince gül dalım
Gönül közüm
Verdiğim sözüm
Ne zaman duman olsa
Munzur'un doruklarında kalırdı gözüm
Arada bir durup Fırat'a bakışım
Ve yanımdan ayırmadığım
Bir üveyikten satın aldığım aşkım

Yani ahretlik gülüyordum
İstanbulu fotoğraflardan
Vurgunu üveyikten biliyordum

O zemheri akşamında
Oturup tandırın karşısına babam
Oğul yürü, dedi
Yürüdüm
Topak oldu babam, acıdan yumdu gözlerini
Yalnız bir "ah" etti anam
Sessizce ırmağa düştü sözleri

Yürüdüm
Terleyen bıyıklarım
Şahin bakışım
Ve yıldızlı gecelerimde birinde canım
Bir üveyikten satın aldığım halis aşkım
Geride kaldı

Ormanlar gördüm
Ağaçlar gördüm
Dallarında adamlar asılıydı
İpince fidanlar
İpil ipil kan sızardı dudaklardan
Bakışlar
Gecenin koyukatmer albasması karanlığına karşı
Nasıl da gülüyordu
Nasıl da gülüyorlardı

Hani benim yıldızım
Hani şehla bakışım
Hani sazım
Ve halis aşkım

Dağlardan geliyorum ben
Fırat'ın doğduğu yerden
Gönle aktığı yerden
Serin göze başından
Soğuk bulgur aşından
Dağlardan geliyorum ben
Aşkın doğduğu yerden hey!
Yusuf'un kuyusundan
Eyyub'un sabrından geliyorum
Etmeyin eylemeyin
Ben İstanbulu fotoğraftan
Vurgunu üveyikten biliyorum

Hani benim yıldızım
Hani şehla bakışım
Hani sazım
Ve bir üveyikten satın aldığım
Halis aşkım

Hey anam
Ne aynam ne tarağım ne sedef çakım
Ne tesbihim ne mintanım
Bir han odasında
Akşam alacası değip geçerken böğrüme
Yavaşça önüme düştü alınyazım

Kim tutar kaldırır başımı yerden
Kim dinler türkülerimi, bozlağımı, sazımı
Bir duan olaydı ah, yanıbaşımda
Bir çift lafın
Bir tas ayranın
Bir dağ soluğun
Entarine yapışmış kalmış bir yayla çimenin
Bir tesbih böceğin
Bir avuç toprağın
Bir küçük taşın
Bir tel taçın alyazmanın altından

Hey anam
Akşam indi kırıldı sazım
İstanbul'da
Haramiler sokağında
Bir han odasında
Yavaşça önüme düştü alınyazım

Hani benim yıldızım
Hani şehla bakışım
Hani dağlara verdiğim aşkım

Akşam dediğim ana
İstanbul'da aykaranlık yürek pustur
Bir de hikayesi var
Kanadı kırık martıdan dinlediğim:
Çok önceden
Zebaniler yakıp geçerken şehri
üç damla baldıran zehri
Üç damla hıyanet dökmüşler mavi denize
Üç martıyı boğmuşlar
Herşeyi gördüler diye

Akşam dediğim
Dam aralıklarından
Han bacalarından kaçıp giden güneşin
Vurması değil mi taa dağlara, dağlarıma
Değil mi ana

Yani akşam dediğim
İsli han odasında
Bir ben
Bir viranşehirli Yakup
Bir de çaykaralı Musa
Üç bardak çay hatırına
Üç gurbet türküsü değil mi uçurduğumuz
Üç damla baldıran zehri değil mi ana
Akşam dediğim

Buradan
Bu halis aşkımı
Bir han kirasına sattığım hovarda İstanbul'dan
Aranan bütün overlokçular sıraütücüler adına
Budur havadisim
Hatırladığım
Ne bulgur tadı
Ne bir çiçek
Ne bir isim
Ben gündüzleri Müslüm Gürses dinlemeye
Geceleri han odasında
Alın yazımı görmeye hüküm giymişim

Yine de ana
Ana yine de
Öperim gözlerinden
Dağlarımın
Çimenimin
Ve kanayan gençliğimin
Öperim hepsinin tekmil gözlerinden
Bıyıkları yeni terlemiş gençliğim adına

Ana
Can ana
Yaran ana
Oyy ana
Hani benim yıldızım
Hani şehla bakışım
Hani sazım
Bir üveyikten satın aldığım halis aşkım

Ben aşkı bir üveyikte satın aldım, yaşım onaltı
O zamanlar bakır rengiydi dağlar
Daha şıvan düşmemişti böğrüme
Daha deli deli esmemişti rüzigar
Kalbim acıya düşmemişti
Sanırdım bütün ırmaklardan koşacaktım
Halayda delikanlı başı olacaktım
Bıyıklarım yeni terlemişti

   İbrahim SADRİ



İLİMİZ İL GENELİNDE 06/04/2011 TARİHİNDE YÖNETİCİ ATAMA YÖNETMELİĞİNİN 18.MADDESİ GEREĞİNCE MÜDÜR YARDIMCILIĞI AÇIK LİSTESİ Sıra No Yer Okul/Kurum Adı 2010 Kurum Tipi Görev Adı Norm Mevcut İhtiyaç Fazla Yönetmeliğin 18.mad.nin 5.fıkrasına göre Bayan Md.Yrd. 1 MERKEZ 100.yıl Mehmetcik İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 1 0 1 2 MERKEZ Ahmet Çalışkan Anaokulu C Müdür Yardımcısı 1 0 1 3 MERKEZ Anafartalar Lisesi A Müdür Yardımcısı 3 2 1 4 MERKEZ Atatürk Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi A Müdür Yardımcısı 7 6 1 5 MERKEZ Çamlık İlköğretim Okulu ve İş Okulu A Müdür Yardımcısı 4 1 3 6 MERKEZ Denizli Erken Çocukluk Eğitim Merkezi A Müdür Yardımcısı 1 0 1 7 MERKEZ Denizli İMKB Kız Teknik ve Meslek Lisesi A Müdür Yardımcısı 7 6 1 8 MERKEZ Denizli Özel Eğitim Meslek Lisesi A Müdür Yardımcısı 3 2 1 9 MERKEZ Denizli Ticaret Borsası İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 3 2 1 10 MERKEZ Denizli Ticaret Meslek Lisesi A Müdür Yardımcısı 6 5 1 11 MERKEZ Denizli Ticaret Odası Ahi Sinan İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 2 1 1 12 MERKEZ Dr.Bekir Sıddık Müftüler İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 1 0 1 13 MERKEZ Güzelyurt Eğitim-Uygulama Ok.ve İş Eğt.Mrk A Müdür Yardımcısı 3 0 3 14 MERKEZ Hacı Hasan Ali Kömürcüoğlu İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 2 1 1 15 MERKEZ Hacı İbrahim Demireren Cumhuriyet İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 2 1 1 16 MERKEZ Hacı Serpil Kabaklıoğlu İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 2 0 2 17 MERKEZ İmam Hatip Lisesi A Müdür Yardımcısı 3 2 1 18 MERKEZ İsmail Tosunoğlu iş Eğitim Merkezi A Müdür Yardımcısı 4 3 1 19 MERKEZ Karakova İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 1 0 1 20 MERKEZ Servergazi İMKB Kız Teknik ve Meslek Lisesi A Müdür Yardımcısı 4 2 2 21 MERKEZ Merkezefendi İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 3 2 1 22 MERKEZ Hacı Leman Oto İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 1 0 1 23 MERKEZ Mehmet Akif Ersoy Lisesi A Müdür Yardımcısı 2 1 1 24 MERKEZ Şenay Öztürk Anaokulu A Müdür Yardımcısı 2 1 1 25 ACIPAYAM Acıpayam Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi A Müdür Yardımcısı 5 3 2 26 ACIPAYAM Hisar İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 1 0 1 27 ACIPAYAM Yeşilyuva Osman Çemen Çok Programlı Lisesi A Müdür Yardımcısı 1 0 1 28 ACIPAYAM Yassıhöyük İlköğretim Okulu B Müdür Yardımcısı 1 0 1 29 ACIPAYAM Kelekci Lisesi B Müdür Yardımcısı 1 0 1 30 AKKÖY Sema Abdurrahman Karamanlıoğlu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi A Müdür Yardımcısı 3 1 2 31 BABADAĞ Babadağ Müşerref Yılmaz İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 1 0 1 32 BABADAĞ Kelleci İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 1 0 1 33 BAKLAN Ataköy İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 1 0 1 34 BAKLAN Baklan Atatürk İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 1 0 1 35 BAKLAN Kavaklar Beyelli Mehmet Altaş İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 1 0 1 36 BAKLAN Baklan Limak Hüsamettin Tuyji Çok Programlı Lise A Müdür Yardımcısı 1 0 1 37 BEKİLLİ Kutlubey Şehit Er Atakan Caran İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 1 0 1 38 BEKİLLİ Bekilli Atatürk Lisesi B Müdür Yardımcısı 2 1 1 39 BEYAĞAÇ Kapuz Halil İbrahim Arılık İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 1 0 1 40 BEYAĞAÇ Kızılcaağaç İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 1 0 1 41 BEYAĞAÇ Beyağaç Lisesi B Müdür Yardımcısı 1 0 1 42 BOZKURT Bozkurt Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi B Müdür Yardımcısı 2 1 1 BAYAN olacak 43 BOZKURT Bozkurt Çok Programlı Lise A Müdür Yardımcısı 1 0 1 44 BULDAN Yenicekent Atatürk İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 1 0 1 45 BULDAN Buldan Ali Tunaboylu Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi A Müdür Yardımcısı 6 4 1 46 BULDAN Salih Gökçe Anaokulu C Müdür Yardımcısı 1 0 1 47 BULDAN Yenicekent Meliha Aktan Lisesi B Müdür Yardımcısı 1 0 1 48 ÇAL Çal İmam Hatip Lisesi B Müdür Yardımcısı 2 0 2 49 ÇAL Çal Meslekî ve Teknik Eğitim Merkezi, Mesleki Eğitim Merkezi A Müdür Yardımcısı 3 2 1 50 ÇAL Akkent Cumhuriyet İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 1 0 1 51 ÇAL Bahadınlar İlköğretim Okulu B Müdür Yardımcısı 1 0 1 52 ÇAL Belevi İlköğretim Okulu B Müdür Yardımcısı 1 0 1 53 ÇAL Hançalar Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulu B Müdür Yardımcısı 1 0 1 54 ÇAL Sazak İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 1 0 1 55 ÇAL Çal Lisesi B Müdür Yardımcısı 1 0 1 56 ÇAMELİ Halk Eğitim Merkezi B Müdür Yardımcısı 2 1 1 57 ÇAMELİ Çameli Arıkaya İlköğretim Okulu B Müdür Yardımcısı 1 0 1 58 ÇAMELİ Gökçeyaka 75.Yıl Cumhuriyet İlköğretim Okulu B Müdür Yardımcısı 1 0 1 59 ÇAMELİ Kirazlıyayla İlköğretim Okulu B Müdür Yardımcısı 1 0 1 60 ÇAMELİ Kolak Gayret İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 1 0 1 61 ÇAMELİ Sarıkavak İlköğretim Okulu B Müdür Yardımcısı 1 0 1 62 ÇAMELİ Çameli Çok Programlı Lisesi A Müdür Yardımcısı 2 1 1 BAYAN olacak 63 ÇARDAK Beylerli İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 1 0 1 64 ÇİVRİL Kıralan Fatih İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 1 0 1 65 ÇİVRİL Kıralan İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 1 0 1 66 ÇİVRİL Kızılcasöğüt İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 1 0 1 67 ÇİVRİL Mustafa Kemal Atatürk İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 1 0 1 68 ÇİVRİL Özdemirci İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 1 0 1 69 ÇİVRİL Rasime Kameroğlu İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 1 0 1 70 ÇİVRİL Yeşilyaka İlköğretim Okulu B Müdür Yardımcısı 1 0 1 71 ÇİVRİL 75.Yıl İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 1 0 1 72 ÇİVRİL Civril Lisesi B Müdür Yardımcısı 1 0 1 73 ÇİVRİL Çivril Keriman Kamer Ticaret Meslek Lisesi A Müdür Yardımcısı 3 1 2 74 GÜNEY Atatürk İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 1 0 1 75 GÜNEY Üçeylül İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 1 0 1 76 HONAZ Necati-Fikriye Dalaman İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 1 0 1 77 KALE Gölbaşı İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 1 0 1 78 KALE Özlüce İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 1 0 1 79 KALE Ya-Tu Otomotiv Hürriyet İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 2 1 1 80 SARAYKÖY Halk Eğitim Merkezi B Müdür Yardımcısı 2 1 1 81 SARAYKÖY İmam Hatip Lisesi B Müdür Yardımcısı 2 1 1 82 SARAYKÖY Tosunlar İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 1 0 1 83 SARAYKÖY Sarayköy Merkez Mükerrem Tokat Anaokulu A Müdür Yardımcısı 1 0 1 84 SERİNHİSAR Kocapınar İlköğretim Okulu B Müdür Yardımcısı 1 0 1 85 SERİNHİSAR Serinhisar Hakkı Gökçetin Çok Programlı Lisesi A Müdür Yardımcısı 2 1 1 86 SERİNHİSAR Atatürk İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 1 0 1 87 SERİNHİSAR Serinhisar Anaokulu C Müdür Yardımcısı 1 0 1 88 SERİNHİSAR Yatağan Müftü Arif Aksit Ticaret Meslek Lisesi B Müdür Yardımcısı 1 0 1 89 TAVAS Hanife ve Ahmet Paralı Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi A Müdür Yardımcısı 5 4 1 90 TAVAS Derinkuyu İlköğretim Okulu B Müdür Yardımcısı 1 0 1 91 TAVAS Garipköy Mehmet Poran İlköğretim Okulu B Müdür Yardımcısı 1 0 1 92 TAVAS Horasanlı İlköğretim Okulu B Müdür Yardımcısı 1 0 1 93 TAVAS Kızılcabölük Atatürk İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 1 0 1 94 TAVAS Kozlar İlköğretim Okulu B Müdür Yardımcısı 1 0 1 95 TAVAS Vakıf İlköğretim Okulu B Müdür Yardımcısı 1 0 1 96 TAVAS Yahşiler İlköğretim Okulu A Müdür Yardımcısı 1 0 1 97 TAVAS Yorga Hacı Fatma Topalan İlköğretim Okulu B Müdür Yardımcısı 1 0 1 98 TAVAS Tavas Ticaret Meslek Lisesi C Müdür Yardımcısı 1 0 1 TOPLAM 170 61 108



Zindandan Mehmed'e Mektup

Zindan iki hece, Mehmed'im lâfta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de, geri adam, boynunda yafta...
Halimi düşünüp yanma Mehmed'im!
Kavuşmak mı? .. Belki... Daha ölmedim!

Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli,
Kırmızı tuğlalar altı köşeli.
Bu yol da tutuktur hapse düşeli...
Git ve gel... Yüz adım... Bin yıllık konak.

Ne ayak dayanır buna, ne tırnak!
Bir âlem ki, gökler boru içinde!
Akıl, olmazların zoru içinde.
Üstüste sorular soru içinde:
Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu?
Buradan insan mı çıkar, tabut mu?

Bir idamlık Ali vardı, asıldı;
Kaydını düştüler, mühür basıldı.
Geçti gitti, birkaç günlük fasıldı.
Ondan kalan, boynu bükük ve sefil;
Bahçeye diktiği üç beş karanfil...

Müdür bey dert dinler, bugün 'maruzât'!
Çatık kaş.. Hükûmet dedikleri zat...
Beni Allah tutmuş, kim eder azat?
Anlamaz; yazısız, pulsuz, dilekçem...
Anlamaz; ruhuma geçti bilekçem!

Saat beş dedi mi, bir yırtıcı zil;
Sayım var, maltada hizaya dizil!
Tek yekûn içinde yazıl ve çizil!
İnsanlar zindanda birer kemmiyet;
Urbalarla kemik, mintanlarla et.

Somurtuş ki bıçak, nâra ki tokat;
Zift dolu gözlerde karanlık kat kat...
Yalnız seccâdemin yününde şefkat;
Beni kimsecikler okşamaz mâdem;
Öp beni alnımdan, sen öp seccâdem!

Çaycı, getir, ilâç kokulu çaydan!
Dakika düşelim, senelik paydan!
Zindanda dakika farksızdır aydan.
Karıştır çayını zaman erisin;
Köpük köpük, duman duman erisin!

Peykeler, duvara mıhlı peykeler;
Duvarda, başlardan, yağlı lekeler,
Gömülmüş duvara, baş baş gölgeler...
Duvar, katil duvar, yolumu biçtin!
Kanla dolu sünger... Beynimi içtin!

Sükût... Kıvrım kıvrım uzaklık uzar;
Tek nokta seçemez dünyadan nazar.
Yerinde mi acep, ölü ve mezar?
Yeryüzü boşaldı, habersiz miyiz?
Güneşe göç var da, kalan biz miyiz?

Ses demir, su demir ve ekmek demir...
İstersen demirde muhali kemir,
Ne gelir ki elden, kader bu, emir...
Garip pencerecik, küçük, daracık;
Dünyaya kapalı, Allaha açık.

Dua, dua, eller karıncalanmış;
Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış.
Gözyaşı bir tarla, hep yoncalanmış...
Bir soluk, bir tütsü, bir uçan buğu;
İplik ki, incecik, örer boşluğu.

Ana rahmi zâhir, şu bizim koğuş;
Karanlığında nur, yeniden doğuş...
Sesler duymaktayım: Davran ve boğuş!
Sen bir devsin, yükü ağırdır devin!
Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin!

Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!

(1961) Necip Fazıl Kısakürek

 

 

 

 

 

 

 SAKARYA TÜRKÜSÜ

İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.

Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.

Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.

Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;
Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat?

Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,
Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;

Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.
Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?

Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,
Sırtına Sakaryanın, Türk tarihi vurulur.

Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük?
Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük!..

Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!
Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?

İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.
Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,

Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;
Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan.

Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân;
Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!

Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;
Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?

Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;
Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?

Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?
Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!

Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;
Sakarya, kandillere katran döktü geceler.

HAYDİ GÜLE GÜLE GÜLÜM

 

Haydi güle gülü gülüm

haydi güle güle
Hani ağlamak yoktu?
Ağlama kızım,
gözüne batacak sürmelerin.
Taksiye bindin işte,
işte hapishanesinde yattığım şehrin
geçiyorsun içinden.
Şöför belki ben yaşta bir adam
dikiz aynasından bakıyor sana
anlıyor bu güzel kadının ağlamasını.
Belki onunda içerde yatanı vardır,
belki tanır beni, belki kendiside bizdendir.
Biliyorum:
Demirlerden seyrettiğim bu şehir
kaplıcalar
türbeler
ipek fabrikaları ve kocaman bir çınardır.
Ve sahici insanları
benim insanlarım
nasılda perişan...
Fakat yüzlerine güneş vurmuş gibi olmuştur
sen gözyaşları arasından
onlara baktığın zaman.
Sen bu şehre bundan öncede geldin demek?
Sen bu şehre gelesinde beni aramayasın!
Öylemi? AĞLA GÜLÜM!
Hemde hüngür hüngür ağlamalısın.
Hayır ağlama, Allah belamı versin benim ağlama!
Etrafına bak:
Ben ve şehir çoktan arkada kaldık

                                      Nazım Hikmet

HASRET -01

Yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli,
belini sarmayalı,
gözünün içinde durmayalı,
aklının aydınlığına sorular sormayalı,
dokunmayalı sıcaklığına karnının.

Yüz yıldır bekliyor beni
bir şehirde bir kadın.

Aynı daldaydık, aynı daldaydık.
Aynı daldan düşüp ayrıldık.
Aramızda yüz yıllık zaman,
yol yüz yıllık.

                            Nazım Hikmet

KARA GÖZLÜM EFKARLANMA GÜL GAYRİ

Kara gözlüm, efkarlanma gül gayri!
İbibikler, öter ötmez ordayım.
Mektubunda diyorsun ki: 'Gel Gayri! '
Sütler kaymak tutar tutmaz ordayım.

Ah çekerim resmine her bakışta!
Bir mahzunluk var o boyun büküşte.
Emin ol ki, her sigara yakışta,
Sanki, duman tüter tütmez ordayım...

Mor dağlara, karargahlar kurulur;
Eteğinde bölük bölük durulur...
On dakika istirahat verilir;
Tüfekleri çatar çatmaz ordayım! ..

Dağlar taşlar bu hasretlik derdinde;
Sabır, sebat etmez gönül yurdunda!
Akşam olur, tepelerin ardında,
Daha güneş batar batmaz ordayım...

Aramıza dağlar girmiş koskoca!
Meraklanma, gönlüm dağlardan yüce...
Bir gün değil, beş gün değil, her gece,
Yatağıma yatar yatmaz ordayım...

Bahar geldi; koyun, kuzu koklaştı,
İki aşık, senelerdir bekleşti...
Kara gözlüm, düğün dernek yaklaştı;
Vatan borcu biter bitmez ordayım! Yazar :

 

                                                    BEKİR SITKI ERDOĞAN

YAĞMURDA UNUTULAN ŞARKI

Önce bir yağmur bir yağmur iki gözüm
Önce ıpıslak iki kuş
Sonra yıkılmış evrenler geçti vitrinlerden
Sonra insanlar iki gözüm
İnsanlar
Kahrolmuş

Islak senaryolar üstüne ta iç boşluktan
Boyut boyut yalnızlıklar ağıyordu
Öksüz anılar üstüne iki gözüm
Kırık ikindiler üstüne
Kuşkulu bir yağmur yağıyordu



İkişer üçer yitiriyordum seni kavşaklarda
Yollar ayak bileklerime dolanıyordu hep
Taş taş çöküyordu en kutsal yapılar
Yüzler karanlıktı iki gözüm
Düşünceler dar
Bir geçit bulamıyordum sana
Ellerim yordamlarını yitirmişti üstelik
Hep yabancıydı çaldığım kapılar

Oysaki, son çağrımdı bu ta can köşemden
Oysa yürek yürek son yeşermemdi
Çağ çağ, kanat kanat, sevgi, ışık, nur
Ah sonra o yağmur iki gözüm
Ah sonra o
Yağmur

Şimdi,
En kırık vaktidir uzak imbatların
Öykümüzün en yaralı yerinden
Damlar yüreğime ılık bir sızı
Sonra birden duyar gibi olurum
Hoyrat yağmurlar altında
Martı çığlıklarına karışıp giden
Çocuksu şarkımızı...
                                 BEKİR SITKI ERDOĞAN

 

Serenad

Yeşil pencerenden bir gül at bana,
Işıklarla dolsun kalbimin içi.
Geldim işte mevsim gibi kapına
Gözlerimde bulut, saçlarımda çiğ.
Açılan bir gülsün sen yaprak yaprak,
Ben aşkımla bahar getirdim sana;
Tozlu yollarından geçtiğim uzak
İklimden şarkılar getirdim sana.
Şeffaf damlalarla titreyen, ağır
Koncanın altında bükülmüş her sak.
Seninçin dallardan süzülen ıtır,
Seninçin karanfil, yasemin zambak...
Bir kuş sesi gelir dudaklarından;
Gözlerin, gönlümde açan nergisler.
Düşen öpüşlerdir dudaklarından
Mor akasyalarda ürperen seher.
Pencerenden bir gül attığın zaman
Işıkla dolacak kalbimin içi.
Geçiyorum mevsim gibi kapından
Gözlerimde bulut, saçlarımda çiğ.

Ahmet Muhip DIRANAS

 

Yağmur, Gül ve Eller

Yel yapraklarımı savurur,
Dört yanım yağmurla örtülü;
Güz vaktim gerçek ya, ne yağmur!

Kafamda hep bir uykusuzluk
Ve masamda bir düşler gülü,
Gecenin içinde, soyunuk.

Ve bir düşünce arasında
Ellerim; beyaz, boş ve bencil,
Bu gül’le gece arasında,

Kopmuş gidiyor dallarımdan...
Hayır, başımdan yana değil
Uykusuzluğum, ellerimden.!


Ahmet Muhip Dranas





0 Yorum - Yorum Yaz

Portre

Cemaleddin Efgani (1838-1897)

 

 

Cemaleddin Efganî, Kasım 1838'de Kabil yakınlarındaki Esadabad'da doğdu.

Efgani, ilk eğitimini önemli bir bilgiye ve ilme sahip olan babası Safder'den almıştır. Kabil'de; medrese tahsilini tamamladıktan sonra Hindistan'a gitmiş ve oradan da hac farizasını yerine getirmek üzere kutsal beldelere gitmiştir. Bu arada Necef ve Kerbala'da bir süre kalarak ders almış ve daha sonra da Kabil'e dönmüştür. Daha sonra Hindistan'a geçmiştir. Burada sömürgeci İngilizlere karşı halkı uyandırmak maksadıyla; "Ey Müslümanlar! Siz insan değil de sinek olsaydınız vızıltınız İngilizlerin kulaklarını sağır ederdi! Ey Hintliler! Sizler su kaplumbağası olsaydınız İngiltere adasını yerindan söker denize batırırdınız!.." demek suretiyle onları cesaretlendirmeye çalışmıştır.

Hindistan'dan Mısır'a geçmiş ve orada yaklaşık kırk gün kaldıktan sonra İstanbul'a gelmiştir (1870). İstanbul'a gelir gelmez önceden hakkında bilgi sahibi olunmuş olmalı ki, kısa bir süre içinde önemli görevlere getirilmek suretiyle özel alaka görmüştür. Başta sadrazam Ali Paşa olmak üzere, o zaman yönetimde olan Tanzimatçıların ileri gelenlerinden olan Fuat Paşa, Saffet Paşa, Münif Efendi ve Hoca Tahsin Efendi ile görüşerek yakın münasebet kurma imkanını bulmuştur. Aynı zamanda Meclis-i Maarif ve Encümen-i Daniş azalıklarına getirilmiştir.

Efgani, İstanbul'da aldığı resmi görevlerin dışında halka açık konferanslar vermeye başlamış, bir konfesansında peygamberlerle filozoflar arasında benzerlik kurması tepkilere yol açtığı gibi, şahsına karşı olanların da kışkırtmalarıyla tepkiler artmış ve konferanslarına son vermek zorunda kalmıştır. Dönemin Adliye nazırı olan Cevdet Paşa, Efganiyle görüştüğü gibi konuşma metnini de incelemiş ve daha sonraları Sultan Abdülhamid'e sunduğu raporunda yanlış anlaşılmanın sözkonusu olduğunu belirterek Efgani'den yana tavır koymuştur. Bu yanlış anlaşılmada Efgani'nin yeterli olmayan Türkçesinin de etkisi olmuştur.

Efgani, kısa bir süre için 1871 yılında Mısır'a gittiyse de, Başvezir Riyad Paşa'nın girişimleriyle yakın alaka, maaş tahsisi ve talebelerinin çoğalmasının etkisiyle Kahire'de sekiz yıl kaldı. Mısır'da mason localarıyla girdiği ilişki ve bazı mason localarına üye olması tepkilere yol açmıştır. Diğer yandan devlet idarecilerini yanlış hareketlerinden dolayı eleştirmesi, İngilizlerin Mısır'daki faaliyetlerinden rahatsız olmaları ve bu rahatsızlıklarını yeni hidiv olan Tevfik Paşa'ya iletmelerinden sonra Mısır'dan ayrılmak zorunda kalmıştır (1879). Buradan ayrılırken büyük bir iz ve geride çok sayıda talebe bırakmıştır.

Efgani, Mısır'dan sonra sırasıyla Hindistan,Amerika ve İngiltere'yi dolaştıktan sonra 1883 yılında Paris'e geçerek Muhammed Abduh ile birlikte Urvetü'l-Vüska adlı Arapça bir gazete yayınlamaya başlamıştır. Müsümanların uyanmasını sağlamak, doğunun sömürgecilikten kurtarılmasını gaye edinen bu ikili, fikirlerini gazete yoluyla yaymaya çalışmışlardır.

Efgani, gazetesinin kapanmasından sonra bir süre daha Paris'te kalmış ve İran Şahı Nasrüddin'in daveti üzerine bu ülkeye gitmiştir. Başlangıçta, İran yönetimiyle iyi ilişkiler kurmuş, halktan da yakın ilgi görerek etrafında talebeler biriktiyse de özel sohbetlerinde Şah'a, halkın yönetime daha fazla katılmasını tavsiye etmesi aralarının bozulmasına sebep olmuş, ardından kendini tehlikede hissedince buradan da ayrılmıştır. Bir süre sonra Şah'a suikast düzenlenip öldürülmesinden Efgani de sorumlu tutulmuştur. Bu sebeple İran, İstanbul'da bulunan Efgani'nin kendilerine teslim edilmesini isteyecek ancak, Sultan Abdülhamid onu iade etmeyecektir.

Efgani, İstanbul'da yerleşmek üzere Sultan Abdülhamid tarafından davet edilmiştir. İstanbul'a geldikten (1892) sonra iyi karşılanarak kendisine; Teşvikiye'de bir ev, araba ve maaş tahsis edilmiştir. Vefatına kadar İstanbul'da kalmış ve1897'de burada vefat etmiştir. Maçka'daki şeyhler mezarlığına defnedilen Efgani'nin naaşı daha sonraları Afganistan Hükümetinin isteği üzerine bu ülkeye taşınmıştır (1944).

Fikirleri

Yaşamış bulunduğu asrın en önemli özelliği; İslamiyetin ve Müslümanların bir bakıma topyekün bir hücuma uğraması, topraklarının bir bir istilaya uğrayıp Müslümanların da sömürge durumuna düşmeleridir. Bu itibarla Müslümanların bu işgallere karşı koyup sömürge olmaktan kurtulma fikrinin savunucuları arasında Efgani önemli bir yer almıştır. İttihad-ı İslam fikrinin yayılmasını sömürge politikasına aykırı bulan İngiltere, karşı tedbirlere başvurmuş, bu arada Efgani'yi de yakın takibe alarak faaliyet alanını daraltmaya çalışmıştır.

Efgani'nin Şi i olduğunu ileri sürenler daha çok doğduğu yere dayanarak bu fikri ileri sürmüşler ancak, bu tezlerini Efgani'nin fikirleriyle teyid etmemişler veya edememişlerdir. Diğer yandan, en meşhur takipçisi olan Muhammed Abduh'tan istifade ederek yola çıkanlar O'nun samimi ve Sünni akideye sahip olduğu hükmüne varmışlardır. Bunların dışında Efgani'yi dinsizlik ve sapıklıkla itham edenler olmuş ama, bu iddialarının mesnedini gösterememişlerdir. Çünkü, yazdığı eserlerin önemli bir kısmını materyalist felsefenin reddi ve insanlığa verdiği zararı ortaya çıkarmaya çalışmıştır.

Efgani'ye göre insanlığın ilim, ahlak ve medeniyette yücelmesiyle beraber dünya ve ahiretteki saadetini kazanabilmesi şu esaslara bağlıdır:

1-Doğru düşünme, gerçeği bulmada mani teşkil eden hurafelerden arınıp, İslamın tevhid ve tenzih ilkeleriyle hareket etmek.
2-Fert ve toplum farkını gözetmeden, birilerine üstünlük vermeyip diğerlerinin de mükemmelliği (peygamberlik hariç her şeyi) yakalayabileceğine inanmak, ırk ve sınıf üstünlüğü yerine akıl, ruh ve fazilet gibi erdemleri yerleştirmek.
3-İslamı diğer dinlerden ayıran en önemli özelliğinden olan ve çok değer verdiği bir esas olan; bilgileri sağlam delillere dayandırıp zan ve vehimlere meydan vermemek.
4-İstisnasız her toplumda eğitime özel önem vermek, bunu sağlamak için de her toplumun kendi alim ve mürşidini yetiştirebilmesine imkan sağlamak. Bu konuda, İslamiyetin farz kıldığı ilim öğrenme konusuna dikkat çeker. (Hayreddin Karaman; Cemaleddin Efgani, TDV. İA. 10. C. s. 461).

Efgani'ye göre içtihat kapısı açıktır. Siret, hadis, icma-kıyas hakkında bilgisi olup Arapça'yı bilenler içtihad yapabilirler. Ona göre Kur'an-ı Kerim'de, devlet yönetiminden, yöneticilerin görev ve sorumluluklarına, insani meselelerin yanında uzaydaki gök cisimlerinin arasındaki ilişkilere kadar pek çok şey hakkında açık veya kapalı bilgiler mevcuttur. Bunları doğru olarak anlayabilmek, aklın ve ilmin verilerine uymakla mümkündür.

Efgani'ye göre, Batılılar Şarklılardan daha zeki, daha kabiliyetli değiller. Güç ve hakimiyetin sırlarını keşfeden Batılılar, Doğuluları esaretleri altına almışlardır. Batılılar, ülkelerinde okuyup ilerlemenin ve gücün sırlarını öğrenememiş Doğululardan, dejenere olmuşlardan istifade etmektedirler. Müslümanların gerileme sebeplerini de şu şekilde tesbit etmiştir:

1-Hilafetin saltanata dönüşmesi, dirayetsiz kişilerin halife olması.
2-Din ve milliyetin zayıflamasıyla birlikte halifelerin yabancıları devlet hizmetinde istihdam etmeleri.
3-9. ve 10. yüzyıllarda yayılan batıni ve zındıkların safsataları.
4-Müslümanların heyecanlarını kıran ve hamlelerini durduran cebir inancının yayılması.
5-Hainler tarafından uydurma hadis ve israiliyatın dini kitaplara sokulması, temiz inançların kirletilmesi.
6-Eğitim ve öğretime gereken önemin verilmeyerek, hurafelere karşı koyacak seviyeye yükseltilememesi.
7-Doğuda Moğolların, Batıda ise Haçlıların saldırılarının sonucu meydana gelen yıkım ve tahribatlar.
8-Müslümanlar arasındaki birliğin zedelenmesi ve meydana gelen bölünmeler.

İttihad-ı İslam konusunda, halifelik, hac ve din bağı üzerinde önemle durur. Din bağı İslam birliği için gerekli olduğu gibi milli kimliklerini muhafaza etmek isteyenler için de gereklidir. Din bağı kurulamadığı takdirde ırki manadaki birliği kurmak da imkansızlaşır. Müslümanlar din bağına sımsıkı sarılıp birbirlerini gözetirken, başka din ve inanca sahip olanlara da saygılı olmalıdırlar. İnananların manevi merkezi Mekke ve Medine'dir.

Cemaleddin Efgani ve Bediüzzaman

Bediüzzaman Hazretleri, Mardin'de Cemaleddin Efgani'nin "siyasette muktesit meslek"i ondan öğrendim (Beyanat ve Tenvirler, s. 105) dediği talebesiyle görüşüp fikirleri hakkında bilgi sahibi olmuş, İttihad-ı İslam'da seleflerini sayarken, Efgani'nin ismini de zikretmiştir. (Tarihçe-i Hayat, s. 39, 59)

Efgani'nin önemle üzerinde durduğu milliyet konusuna Bediüzzaman Hazretleri de değinerek, milli kimliklerin korunmasında dinlerin rolüne değinmiştir.

Hilafet konusunda da benzer fikirleri taşırlar. Efgani, gerçek halifeliğin dört halife döneminde uygulandığını, halifelerin, akıl ve fazilet sahibi olup idari ehliyete sahip olmaları gerektiğini söyler. Bu makama en uygun olan şahsın getirilebilmesi için ümmetin katılımının sağlanması gerekir. Bediüzzaman Hazretleri, Hz. Hasan'ın (ra) altı aylık halifeliğini de hesaba katarak, bundan sonra halifeliğin mecrasının değiştiğini ifade eder. Bu ilk halifelerin bir bakıma reis-i cumhur olduklarına dikkat çeker. "Hulefa-i Raşidîn hem halife, hem reis-i cumhur idiler. Sıdkîk-ı Ekber (r.a.) Aşere-i Mübeşşereye ve Sahabe-i Kirama elbette reis-i cumhur hükmünde idi. Fakat manasız isim ve resim değil, belki hakikat-ı adaleti ve hürriyet-i şer'iyeyi taşıyan mana-yı dindar cumhuriyetin reisleri idiler." (Beyanat ve Tenvirler. s. 275)

Ellidokuz yıllık bir ömür boyanca bir çok faaliyetin içinde bulunup dünya çapında bir şöhrete ulaşan Efgani'nin görüşlerinden ve eserlerinden çok, yaşantısı tartışma konusu olmuş ve çok sert eleştirilere maruz kalmıştır. Kişiliği de önemli olmakla beraber hala fikirleri net olarak anlaşılmayı beklemektedir. Ama, İttihad-ı İslam konusunda fikir ve eylemlerinde samimi olduğu aşikardır.

 

 ALEYHİNE YAZILANLAR VE REDDİYELER http://www.google.com.tr/url?sa=t&source=web&cd=4&ved=0CDEQFjAD&url=http%3A%2F%2Fmustafaislamoglunareddiye.wordpress.com%2F2009%2F12%2F30%2Fmustafa-islamoglu-efganiyi-karalayanlar-onun-tuvalet-bezi-olamazlar%2F&ei=kzyQTbfvKs3Nsgb-79iSCg&usg=AFQjCNEF0fpALeA3lsdmDCdCug0w77Vm0w

http://www.google.com.tr/url?sa=t&source=web&cd=1&ved=0CBYQtwIwAA&url=http%3A%2F%2Fvideo.google.com%2Fvideoplay%3Fdocid%3D-7128610292711726316&ei=kzyQTbfvKs3Nsgb-79iSCg&usg=AFQjCNHMQhRNsmaaaNr52B2IXdAxCHDf7g

 

 

Cemaleddin Efgani (1838-1897)

 

Mukabele

 


Enstitü Sayfası Arşivi

- Tüm Başlıklar

- Portreler

- Mana-i Harfi



 



0 Yorum - Yorum Yaz
em          am

BEN YÜRÜRÜM YANE YANE

f               

AŞK BOYADI BENİ KANE

em        am

NE AKİLEM NE DİVANE

f            g  

GELGÖR BENİ AŞK NEYLEDİ





em         am

GAH ESERİM YELLER GİBİ

f           g

GAH TOZARIM YOLLAR GİBİ

em          am

GAH COŞARIM SELLER GİBİ

f            g    

GEL GÖR BENİ AŞK NEYLEDİ







em          am

BEN YUNUS-İ Bİ-ÇAREYİM

f             g

DOST ELİNDEN AVAREYİM

em           am

BAŞTAN AŞAĞA YAREYİM

f             g

GEL GÖR BENİ AŞK NEYLEDİ
 

 

 

 

 




0 Yorum - Yorum Yaz

SuYun HaYatıMızDaki YeRi ve öNeMi

Susuz yaşam mümkün değildir.İnsan gıda almadan haftalarca yaşayabilir.,fakat su içmeden birkaç gün yaşamını sürdürebilir.Biyologlar "susuz hayat olmaz" derler. Bu insanın biyolojik yapısının tartışmasız gerçeğidir.Antik çağda doktorlar hastalarını suyla tedavi ederdi. Su en eski güzellik malzemesi ve en iyi doğal ilaçtır. Temizler, canlandırır, zindeleştirir, güzelleştirir. Yani su hayat iksiridir.
İnsan vücudunun %70’i sudan oluşmuştur.İnsan vücudu susuzluğa en fazla 3 gün dayanabilir.Su bize aynı zamanda doğal güzellik verir. Vücudu temizler ve önemli besin maddelerini organlara taşır. Suyun içerdiği mineraller ve eser miktardaki elementler dokular ve kemikler için hayati önemi olan yapı taşlarıdır.
SU İLAÇTIR

* Su, vücudu içten temizler.Saç ,deri,tırnaklar bunların hepsinin sağlıklı ve temiz olması için suya ihtiyacımız vardır.
* Su,çok içildiğinde vücudun atıklardan temizlenmesini sağlar.
* Su, fazla içildiğinde sindirim sistemi ve metabolizma,böbrekler,kalp ve dolaşım görevlerini daha iyi yaparlar.Bu da organlar ve özellikle deri için iyidir.
* Su bize hayati önemi olan maddeleri sağlar.Taşıma aracı olan kan olmasa vücudumuzda hücreler metabolizma işlemini devam ettiremezler. Kan büyüme hücreleri ve organları hayati önemi olan maddelerle besler.Ne kadar fazla su içersek ,kan daha iyi akar ve vücut fonksiyonları daha iyi çalışır.
* Su, doyurur ve diyetlerde çok içilmelidir.

Bu yüzden içme ve kullanma suyu sürekli ve güvenilir bir şekilde temin edilebilmelidir.İnsanların içme,kullanma endüstri ve tarımsal sulama gibi ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra su çeşitli nitelik değişimlerine yani kirlenmeye uğramaktadır.Ayrıca kullanılan su tekrar doğaya geri verilmektedir.Bu nedenle içerik ve miktar açısından son derece kısıtlı olan su kaynakları da kirlenmektedir.Kullanılma özellikleri yok olmakta ve olumsuz sonuçlar açığa çıkmaktadır.
Bütün bunların sonucu olarak çevre temizliğine dikkat etmeliyiz.İçme suyu kaynaklarımızın korunması daha uzun süre temiz ve sağlıklı su içmemizi sağlar.Ayrıca depolarda sağlıklı şekilde toplanan sular binalarda hidrofor depolarında bekletilmeden kullanılmalıdır.Hidrofor depoları en az yılda bir defa temizlenip bakımı yapılmalıdır.Şebekede basınç yeterli olduğu için hidrofor depoları kullanılmayıp içinde su bekletilmektedir.Bu bekleyen su şebeke kesintilerinde bina içine verilmektedir. Bu durum sakıncalıdır.Depoda bekleyen suyun belli aralıklarla kullanılması ve suya devirdaim yaptırılması gereklidir.Aksi takdirde hidrofor deposunda uzun süre bekleyen suyun özellikleri değişebilir.Şebekeden sağlıklı bir şekilde gelen suyu temiz ve bakımlı hidrofor depolarında toplayarak kullanmalıyız. Hidrofor depolarının bakımı ve temizliğini KASKİ Genel Müdürlüğüne müracaat edildiği zaman yapılmaktadır.

SuYun HaYatıMızDaki YeRi ve öNeMi
*Sağlığımızı ve zindeliğimizi korur.
*Vücudumuzun %75’i suyla kaplıdır.
*Hücrelere O2 taşır.(Oksijen)
*Cildi besler.
*Susuz kalmak, önce ciltteki bozulma ve kırışıklıklardan belli olur.
*Hücre, doku ve organların düzgün çalışması suya bağlıdır.
*Gerekli olan protein, mineral ve B-C gibi vitaminleri vücudumuzda su taşır.
*Su eklemlerin rahat çalışmasını sağlar.
*Böbrekleri çalıştırır, toksinleri vücuttan atılmasını sağlar.
*Burun kanallarımızı , gözlerimizi ve ağzımızı nemli tutar.
*Kan miktarını dengeler enerjimizi korur.
*Yakılan kaloriyi arttırır.(Zayıflamak için bol bol su önerilir)
*Dışarıdan gelen ve strese bağlı zararlar karşısında iç organları korur.(Şok emici özelliği vardır)


SUYUN HAYATIMIZDAKİ ÖNEMİ VE YERİ


Su hayattır.
Bedenimizin ortalama %70’i sudan oluşur. Su yaşamımızın sürdürülmesi için gereken temel besinlerdendir. Bedenimizin ısı dengesi, hücre içi yaşamın devamı, besinlerin yakılması, sindirilmesi suya bağlıdır. Suyun az alınması halinde ciddi sağlık sorunlarına kapı açılmış olur.



…………………………………………………………………………………………………..

SUYUN İNSAN HAYATINDAKİ ÖNEMİ

* Bir insanın her gün ortalama 1,5–2 lt. su tüketmesi gerekir.
* Bir yetişkin günde yaklaşık 10 bardak su kaybeder.
* Vücudumuzun %70’i sudur.
* Yaşamak için ve beslenmek için su içmek zorundayız.
* İnsan vücudu makinaya benzer
* Su içme kültürünü geliştirmeliyiz.
* Bir yetişkin günde ortalama 10 bardak su içmelidir.

……………………………………………………………………………………………….

SPORCU NE KADAR SU İÇMELİDİR?
Su ihtiyacı yaşa, cinsiyete, yağ oranına, hareket oranına, kıyafet ve ortam ısısına göre değişiklik gösterir. Sporcular daha çok su kaybeder. Ilık havada 2 lt. Egzersiz sonrası 4–4 lt su kaybedilebilir. Bunu için özellikle egzersiz sırasında sık sık ancak az su içilmelidir. Vücut 1 saatte 1lt. suyu apsorbe eder. Vücut susuz kalırsa dehitrasyona girer.

DEHİTRASYON NEDİR?
Vücudun ihtiyacı olan su miktarını alamadığı, susuz kalma durumuna dehitrasyon denir. Böyle bir durumda vücut zarar görmeye başlar ileri safhaları ise tehlike oluşturur. Su belirli aralıklarla ve gerektiği kadar alınmalıdır.

DEHİTRASYON
( % )
SIVI KAYBI
( lt. )
ZAMAN
( saat)
ETKİLER
Dehitrasyon Başlangıcı.
2
1,5
1
—Düşük performans
—Düşük adaptasyon

 


Kramplar


4–6


3–4


2–3
—Yorgunluk
—Koordinasyon bozukluğu
Isı Tükenmesi
6–8
4,5–5
3–4
—Baş ağrısı
—Baş dönmesi
Isı Çarpması
7–8
5- +
4- +
—Yüksek Ateş
—Bilinç kaybı

…………………………………………………………………………………………………...

SUYUN ÖNEMİ
Bir yetişkin günde 10 bardak su kaybeder. Bu sebeple kaybedilen suyun yerine yenisinin konulması gerekir. Her ne kadar diğer içeceklerden su ihtiyacımızı karşıladığımızı düşünsek de kahve, çay ya da meşrubat gibi içecekler idrar söktürücüdür ve bedenimizin ihtiyacı olan suyu kaybetmemize yol açar.
Su vücudumuz için çok önemlidir. Su kalori içermez, Bu nedenle de diyet yaparken de su ön plana çıkar. Yağ yakımında ve toksinlerin vücuttan atılmasında önemli rol oynayan su diyet ve egzersizlerde fazla abartıya kaçılmadan tüketilmelidir. Zira aşırı su tüketimi halinde bedenimiz ihtiyaç duyduğu vitaminleri de kaybeder.
Su yaşamımızda vazgeçilmez olmasına karşın temel problem su içme kültürümüzü geliştirmeyişimizdir. İnsan vücudundaki,
Karbonhidratlarının tümünü,
Yağlarının tümünü,
Proteinlerinin yarısını,
Suyunun %10’unu
Yitirise Yaşam Tehlikeye Girer.
%20’lik su kaybı maalesef ölümle sonuçlanır.

 

Susuz yaşam mümkün değildir.İnsan gıda almadan haftalarca yaşayabilir.,fakat su içmeden birkaç gün yaşamını sürdürebilir.Biyologlar "susuz hayat olmaz" derler. Bu insanın biyolojik yapısının tartışmasız gerçeğidir. Antik çağda doktorlar hastalarını suyla tedavi ederdi. Su en eski güzellik malzemesi ve en iyi doğal ilaçtır. Temizler, canlandırır, zindeleştirir, güzelleştirir. Yani su hayat iksiridir.
İnsan vücudunun %70’i sudan oluşmuştur. İnsan vücudu susuzluğa en fazla 3 gün dayanabilir.Su bize aynı zamanda doğal güzellik verir. Vücudu temizler ve önemli besin maddelerini organlara taşır. Suyun içerdiği mineraller ve eser miktardaki elementler dokular ve kemikler için hayati önemi olan yapı taşlarıdır.
SU İLAÇTIR
• Su, vücudu içten temizler. Saç ,deri,tırnaklar bunların hepsinin sağlıklı ve temiz olması için suya ihtiyacımız vardır.
• Su, çok içildiğinde vücudun atıklardan temizlenmesini sağlar.
• Su, fazla içildiğinde sindirim sistemi ve metabolizma, böbrekler,kalp ve dolaşım görevlerini daha iyi yaparlar.Bu da organlar ve özellikle deri için iyidir.
• Su bize hayati önemi olan maddeleri sağlar. Taşıma aracı olan kan olmasa vücudumuzda hücreler metabolizma işlemini devam ettiremezler. Kan büyüme hücreleri ve organları hayati önemi olan maddelerle besler. Ne kadar fazla su içersek ,kan daha iyi akar ve vücut fonksiyonları daha iyi çalışır.
• Su, doyurur ve diyetlerde çok içilmelidir.
Bu yüzden içme ve kullanma suyu sürekli ve güvenilir bir şekilde temin edilebilmelidir. İnsanların içme,kullanma endüstri ve tarımsal sulama gibi ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra su çeşitli nitelik değişimlerine yani kirlenmeye uğramaktadır.Ayrıca kullanılan su tekrar doğaya geri verilmektedir.Bu nedenle içerik ve miktar açısından son derece kısıtlı olan su kaynakları da kirlenmektedir.Kullanılma özellikleri yok olmakta ve olumsuz sonuçlar açığa çıkmaktadır.

 



…………………………………………………………………………………………………...

SUYLA İLGİLİ BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?
Su içmenin bizim için iyi olduğunu hepimiz biliyoruz ancak şunları biliyor muydunuz?
Kanın %92’si su, BEYNİN %75’i su ve kasların %75’i sudur. Su ayrıca;

- Vücudumuzdaki bütün hücrelerin çoğunluğunu oluşturmaktadır.
- Hücrelere besin ve oksijen taşıyarak ve atıkları uzaklaştırarak kan lenf sistemimizin en büyük yardımcısıdır.
- Böbreklerimizin toksit maddelerden temizlenmesine yardımcı olur.
- Göz, ağız ve burun kanallarımızın nemlenmesine yardımcı olur.
- Sıcak havalarda vücudumuzu serin tutar ve soğuk havalarda vücut izolasyonu sağlar.
- Eklemlerin yağlanmasına yardımcı olur ve kan, ter, gözyaşı ve tükürüğün bir parçasıdır.


 




0 Yorum - Yorum Yaz

                                   

Türkiye’deki Depremler ve Korunma Yolları

 

DEPREMLER

 

Yerkabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yer yüzeyini sarsması olayına “DEPREM” denir
İnceleyen bilim sismoloji, ölçen alet sismoğraftır. Şiddeti Richter ölçeğine göre belirlenir.

 

Depremin kaynağını aldığı yere İç merkez (Hiposantr), yeryüzünde buna en yakın noktaya da dış merkez (Episantr) denir.

OLUŞUMLARINA GÖRE DEPREMLER

Çöküntü Depremleri: Yer altındaki boşlukların (mağara, maden ocakları) çökmesi ile oluşurlar. Hissedilme alanları yerel olup enerjileri azdır. Fazla zarar meydana getirmezler. Bu tür depremlerin görülme olasılığının en fazla olduğu bölgemiz Akdeniz’dir.

Volkanik Depremler : Volkanizma olayı sonucunda etkili olan depremlerdir. Bunlar da yanardağlarla ilgili olduklarından yereldirler ve önemli zarara neden olmazlar. Japonya ve İtalya’da oluşan depremlerin bir kısmı bu gruba girmektedir. Türkiye’de aktif yanardağ olmadığı için bu tip depremler olmamaktadır.

Tektonik Depremler: Kıta ve dağ oluşumu hareketleri sırasında yer kabuğunda meydana gelen sıkışma ve kırılmalar sırasında olur. En fazla görülen deprem çeşididir. Etki alanı çok geniştir.

Not: Dünya üzerindeki volkanik alanlarla; deprem bölgeleri, fay hatları, genç kıvrım dağları ve sıcak su kaynakları arasında bir paralellik vardır. Sebebi bu alanlarda yer kabuğunun hareket halinde olmasıdır.

Depremlerin Meydana Getireceği Zarar Derecesinde;

İç ve dış merkezlere olan uzaklık,
Depremin süresi ve şiddeti,
Zeminin özelliği,

Depremlerden Korunma Yolları

Fay hatları üzerinde büyük yerleşim merkezleri kurulmamalı ve yüksek katlı binalar yapılmamalı.
Binalardaki yapı malzemesi ve yapı tekniği sarsıntılara dayanıklı olmalıdır.
Deprem konusunda halk eğitilmelidir.
Binaların yapıldığı zemin sağlam olmalı. Yer altı suyu bakımında zengin olan alüvyal alanlara çok katlı bina yapılmamalıdır.
Deprem sırasında merdiven ve tavan boşluklarında durulmamalı.
Bina içinde üzerimize düşüp altında kalabileceğimiz mobilya ve eşyalardan uzak durulmalıdır.
Bina dışında ise ağaç, duvar ve elektrik telleri gibi devrilebilecek şeylerden uzak durmalıyız.
Deprem sırasında mümkünse, yanan sobalar söndürülmeli, elektrik ve su kapatılmalıdır

TÜRKİYE’DE DEPREM BÖLGELERİ

Deprem Bölgeleri Haritası’na göre, yurdumuzun %92′sinin deprem bölgeleri içerisinde olduğu, nüfusumuzun %95′inin deprem tehlikesi altında yaşadığı ve ayrıca büyük sanayi merkezlerinin %98′i ve barajlarımızın %93′ünün deprem bölgesinde bulunduğu bilinmektedir.
Kuzey Anadolu Deprem Kuşağı:Saros Körfezinden başlar, Marmara denizinden geçtikten sonra Kuzey Anadolu Dağlarının güneyini takip ederek Van Gölünün kuzeyine doğru uzanır.

Batı Anadolu Deprem Kuşağı:Güney Marmara’dan başlar Ege Bölgesindeki çöküntü ovalarını takip eder.

Güney Anadolu Deprem Kuşağı:Hatay’dan başlar, Güney Anadolu Toroslar’ını takip ederek Van gölünün güneyine doğru devam eder.

 

 

DEPREM TEHLİKESİNİN AZ OLDUĞU YERLER
Konya, Karaman, Taşeli Platosu ve İçel çevresi.
Mardin-Şırnak çevresi.
Trakya’da Ergene havzası

 

 

 

DÜNYA ÜZERİNDEKİ DEPREM BÖLGELERİ

 

 

Atlas Okyanusunun orta kesimi,
Alp-Himalaya kıvrım dağları çevresi
Büyük Okyanus çevresi (En fazla bu bölgede görülmektedir. Sebebi katı haldeki yerkabuğunun (Sial) ince ve kırıklı olmasıdır.)

DEPREM TEHLİKESİ AZ OLAN YERLER
K.Batı Avrupa-Grönland adası
Asya’nın kuzeyi (Sibirya)
A.B.D ve Kanada’nın K.Doğusu
Güney Afrika
Okyanusya’nın (Avustralya) batısı

TÜRKİYE’DEKİ DEPREM ALANLARI

 

Türkiye nüfusunun % 60'a yakını, faal olan ve zarar verebilen deprem alanları üzerinde yerleşmiştir.

 

Daha önce görülen Erzurum, Erzincan, Van, Bolu, Çankırı, Tokat, Adapazarı, Kütahya, Burdur, Lice, Bingöl, Dinar, Ceyhan, Gölcük ve Düzce depremlerinin büyük oranda can ve mal kaybına neden olmasında, bu kentlerin fay hatları üzerinde yer almalarının önemli rolü olmuştur.

 

Konya Ovası, Karaman, Mersin (Taşeli Plâtosu çevresi), Ergene Havzası ve Mardin Eşiği deprem bakımından tehlikesi az olan yerlerdir.

 

 

DEPREMLERDEN KORUNMAK VE DEPREMİN ETKİSİNİ AZALTMAK İÇİN,

 

Kırık (fay) hatlarından uzak, sağlam zeminlere yerleşmek,

Mümkün olduğunca ovalarda yerleşmemek,

Depreme dayanıklı binalar inşa etmek,

Halkı, depremde alınacak sivil savunma önlemleri konusunda eğitmek, vb. önlemler gereklidir.




3 Yorum - Yorum Yaz

Orhan Veli Kanık ( 1914)- (1950)


1914 yılında İstanbul’da doğdu.Ankara Gazi Lisesi’ni bitirdi (1932). İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’ndeki öğrenimini yarıda bıraktı (1935), Ankara’ya giderek PTT Umum Müdürlüğü’nde çalıştı (1936-1942), Milli Eğitim Bakanlığı Tercüme Bürosu’na memur oldu (1945), oradan ayrılınca (1947) Yaprak dergisini çıkardı ( 1 Ocak 1949’dan 15 Haziran 1950’ye kadar 28 sayı çıktı, Son Yaprak adlı özel bir sayı ölümü üzerine arkadaşları tarafından çıkarıldı). 14 Kasım 1950 tarihinde beyin kanamasından öldü. Rumelihisarı mezarlığına gömüldü.

Kişiliğini belli eden ilk şiirlerini arkadaşları Oktay Rıfat ve Melih Cevdet’le birlikte Varlık dergisinde yayımlamaya başladı, büyük bir ilgi gördü, sağlığında kendinden çok bahsettiren şair oldu. Şiiri bir takım kalıp ve klişelerden, şairanelikten, yıpranmış benzetmelerden kurtararak, daha kısa daha basit bir şekle soktu; yalın bir halk dili kullandı, gündelik sözlerle zaman zaman (Aralık 1936-15 Nisan 1940,38 şiir), çok kısa zamanda büyük yergi ve espriden faydalanarak, gündelik yaşantılar üzerine yazdı.

ESERLERİ
Şiir kitapları: Garip (Oktay Rıfat ve Melih Cevdet’le beraber, 1941), Garip (yalnız kendi şiirleriyle, genişletilmiş 2. baskı,1945), Vazgeçemediğim (1945), Destan Gibi (1946), Yenisi (1947), Karşı (1949).

Sağlığında bu altı kitaba aldığı şiirleriyle, bu kitaplara girmemiş başka şiirleri, ölümünden sonra tek kitap halinde basıldı: Orhan veli, Bütün Şiirleri (1951).

Düzyazıları, eleştiri ve hikayeleri: Orhan Veli, Nesir Yazıları (1953, 2. b. Denize Doğru adıyla, 1970) adlı kitapta toplandı. La Fontaine’nin 49 fable’ini nazımla Türkçe’ye çeviren şair (La Fontaine Masalları, 2 kitap, 1943), aynı şekilde Nasrettin Hoca Hikayeleri (1949) adlı kitabında da Hoca’nın 72 fıkrasını nazma çevirdi. Çeviri kitaplarının sayısı 12’dir.

Asım Bezirci’nin derlediği çeviri şiirleri ise Çeviri Şiirler (1982) adıyla; düzyazıları da, yenide Bütün Yazılar I, II (1982) adıyla yayımlandı.
Orhan Veli/Bütün Eserleri dizisinin ilk kitabı Edebiyat Dünyamız (1975)’da şairin düzyazıları, konuşma ve röportajları (haz. Asım bezirci), ikinci kitapta Bütün Şiirleri (1975) derlendi.

HAKKINDA YAZILANLAR
Adnan Veli Kanık, ağabeyinin biyografisi ile basında çıkmış yazılarından seçme parçaları şu kitapta derledi: Orhan Veli İçin (1953).
Şair üzerine bir inceleme Asım Bezirci’nin, zengin bir bibliyografya da veren Orhan Veli Kanık adlı eseridir (1967).


ANLATAMIYORUM

Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz
Gözyaşlarıma, ellerinizle?

Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerin kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.

Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.

 

www.halilakpinar.net Eğitim sitesi

 

 

 

 

YUNUS EMRE HAYATI (1238 - 1320)

Yaşamı konusunda yeterli bilgi olmadığı gibi onunla ilgili kaynaklarda anlatılanlar da birbirini tutmaz. Nerede, hangi yılda doğduğu kesinlikle bilinmiyor. Kimi kaynaklarda Anadolu'ya Doğu'dan gelen Türk oymaklarından birine bağlı olup, 1238 dolaylarında doğduğu söylenirse de kesin değildir.

1320 dolaylarında Eskişehir'de öldüğü söylenir. Batı Anadolu'nun birkaç yöresinde 'Yunus Emre' adını taşıyan ve onunla ilgili görüldüğünden 'makam' adı verilen yer vardır. Yapılan araştırmalara göre şiirlerinin toplandığı Divan ölümünden yetmiş yıl sonra düzenlenmiştir. Anadolu'da 'Yunus Emre' adını taşıyan ve Yunus Emre'den çok sonraları yaşamış başka şairlerin yapıtlarıyla karışan şiirlerinin bir bölümü dil incelemeleri sonunda ayıklanmış, böylece 357 şiirin onun olduğu konusunda görüş birliğine varılmıştır. Gene Yunus Emre adını taşıyan ve başka şairlerin elinden çıktığı ileri sürülen 310 şiir daha derlenmiştir. Onun dil, şiir ve düşünce bakımından özgünlüğü ve etkisi, ilk düzenlenen Divan'daki şiirleri nedeniyledir.

Yunus Emre'nin şiirinde, edebiyat tarihi bakımından, dil, düşünce, duygu ve yaratıcılık gibi dört önemli sorun sergilenir. Bu sorunlar bir görüş ve inanış bütünlüğü içinde ele alınır, insan konusunda odaklaştırılır. Şiirde işlenen konular ise insan, Tanrı, Varlık Birliği, sevgi, yaşama sevinci, barış, evren, ölüm, yetkinlik, olgunluk, alçakgönüllülük, erdem, eliaçıklık gibi genellikle gerçek yaşamı ilgilendiren kavramlardır. O, bu kavramları, şiirinin bütünlüğü içinde temel öğe olarak sergilemiştir.

İnsan bir 'sevgi varlığı'dır, tin ile gövde gibi iki ayrı tözden kurulmuştur. Tin tanrısaldır, ölümsüzdür, gövdede kaldığı sürece geldiği özün ve yüce kaynağa, tanrısal evrene dönme özlemi içindedir. Gövde dağılır, kendini kuran öğelere ayrılır. İçinde insanın da bulunduğu tüm varlık evreni toprak, su, ateş ve yel gibi dört ilkeden kurulmuştur. Bu dört ilke yaratılmıştır, yaratıcı da Tanrı'dır. Tanrı, bu dört ilkeyi yarattıktan sonra, ayrı ayrı oranlarda birleştirerek varlık türlerinin oluşmasını sağlamıştır. İnsan sevgi yoluyla Tanrı'ya ulaşır, çünkü insanla Tanrı arasında özdeşlik vardır. Ancak, insanın bu madde evreninde bulunması, tinin tanrısal kaynaktan uzak kalması bir ayrılıktır. Bu ayrılık insanı, yaşamı boyunca Tanrı'yı düşünme, ona özlem duyma olaylarıyla karşı karşıya getirmiştir.

Sevgi insanda birleştirici, bütünleştirici bir eğilim niteliğindedir. Yunus Emre, sevgiyi Tanrı ve onun yarattığı tüm varlıklara karşı duyulan bir yakınlık, bir eğilim diye anlar. Sevginin ereği yüce Tanrı'ya ölümsüz olana kavuşmak, onun varlığında bütünlüğe ulaşmaktır. Tanrı insanla özdeş olduğundan kendini seven Tanrı'yı, Tanrı'yı seven kendini sever. Çünkü sevgi kendini başkasında, başkasını kendinde bulmaktır. Sevginin olmadığı yerde, öfke, kırgınlık, çözülme ve birbirinden kopukluk gibi olumsuz durumlar ortaya çıkar.

Sevginin değerini yalnız seven bilir, sevmek de bir bilgelik, bir olgunluk işidir. Yeterince aydınlanmamış, Tanrı ışığından yoksun kalmış bir gönülde sevginin yeri yoktur. Bütün varlık türlerini birbirine bağlayan, onları tanrısal evrene yönelten sevgidir. Sevgi bir çıkar aracı olmadığından seven karşılık beklemez. Dost kişi gerçek seven kimsedir (âşık) . Dost başka bir anlamda da Tanrı'dır, kişinin gönlünde ışıyan tözdür.

Yunus Emre'de yaşamak tanrısal tözün bir yansıması olan evrende sevinç duymaktır. Çünkü, bütün varlık türlerinde Tanrı görünmektedir, bu nedenle severek, düşünerek yaşamayı bilen kimse her yerde Tanrı ile karşı karşıyadır. Yaşamak belli nesnelere bağlanmak, yalnız gelip geçici varlıkları edinmek için çırpınmak değildir. Böyle bir yaşama biçimi kişiyi tanrısal tözden uzaklaştırdığı gibi yetkinlikten, bilgelikten de yoksun kılar. Yunus Emre'nin dilinde bilge kişinin adı 'eren'dir. Eren barış içinde yaşamayı, bütün insanları kardeş görmeyi, kendini sevmeyeni bile sevmeyi bilen kişidir. Onun gönlü yalnız sevgiyle, dostluk duygularıyla doludur.

Ölüm tinin gövdeden ayrılıp tanrısal kaynağa dönmesiyle gerçekleşir. Bu nedenle ölüm tinle gövde arasında bir ayrılıktır. Gerçekte ölüm yoktur, tinin ölümsüzlüğe ulaşması, yüce kaynağa dönüşü vardır. Çünkü, bütün varlık türleri tanrısal tözün yansıması olduğundan, salt ölüm de söz konusu değildir. Ölümün bir başka anlamı da bilgiden, erdemden, yetkinlikten, sevgiden yoksun kalmaktır.

Yunus Emre'nin edebiyat tarihi bakımından, önemli bir yanı da Anadolu'da, Türkçe şiir dilinin öncüsü olması ve tasavvuf sorunlarını yalın, kolay anlaşılır bir dille söyleyişi nedeniyledir. Şiirlerinin ölçüsü, Türkçe'nin ses yapısına uymayan 'aruz' olmakla birlikte söyleyişi akıcı, sürükleyici bir nitelik taşır. Tasavvufun en güç anlaşılır kavramlarını, Türkçe'nin ses yapısına uygun biçimde dile getirir, şiirinde duygu ve düşünce birliğinden oluşan bir derinlik görülür.

Yer yer yalın halk söyleyişine yaklaşan dilinde anlam-uyum bağlantısı bütüncül bir içerik taşır. Ona göre önemli olan bir sözü etkili biçimde söylemektir. Bu nedenle sözün boş bir kavram olmaması, bir varlık sorununu, bir düşünceyi dile getirmesi gerekir. İnsan ancak söz söyleme yetisiyle insandır, konuşan Tanrı durumundadır. Yunus Emre'de Türkçe, şiir dili olma yanında, düşünceyi içeren, açıklayan bir odak özelliği kazanmıştır.

 

ESERLERİ

Divan, (ö.s) , 1943; Risaletü'n-Nushiye, (ö.s) , 1965, ('Öğüt Kitapçığı') .

Necip Fazıl Kısakürek ( 1904)- (25.05.1983)


şair, yazar, düşünür




1904 yılında İstanbul’da doğdu. Çeşitli okullarda, bu arada Amerikan Koleji'nde okudu. Orta öğrenimini Bahriye Mektebi'nde yaptı(1922). Bu askeri okulda, din derslerini, Aksekili Ahmed Hamdi, tarih derslerini Yahya Kemal'den gördü. Ama asıl anlamda onu etkileyen öğetmen İbrahim Aşkî oldu. İbrahim Aşkî verdiği kitaplarla, onun tasavvufla ilk temasını sağladı.

Bahriye Mektebi'nin namzet ve harp sınıflarını bitirdi. Darülfünun Felsefe Bölümü'nden mezun oldu (1921-1924). Milli Eğitim Bakanlığı bursu ile Paris'te gitti (1924-1925). Yurda döndükten sonra Hollanda, Osmanlı ve İş Bankalarında memurluk ve müfettişlik gibi görevlerde bulundu (1926-1939). Ankara'da Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, Devlet Konservatuvarı ile İstanbul'da Güzel Sanatlar Akademisi'nde dersler verdi (1939-1942). Gençlik yıllarında basınla ilişkiye geçti. Memurlukla ilişkisini kesti. Hayatını yazarlık ve dergicilikten kazanmaya başladı. 25 Mayıs 1983 tarihinde Erenköy'deki evinde vefat etti. Naaşı, Eyüp sırtlarındaki kabristana defnedildi.

Ödülleri

Necip Fazıl Sabır Taşı adlı oyunuyla 1947 yılında C.H.P. Piyes Yarışmacı Birincilik Ödülü'nü almıştır. Kısakürek'e doğumunun 75. yıldönümü dolayısıyla Kültür Bakanlığı'nca "Büyük Kültür Armağanı" (25 Mayıs 1980) ve Türk Edebiyatı Vakfı'nca "Türkçenin Yaşayan En Büyük Şairi" ünvanını vermiştir.

Yazı Hayatı

Necip Fazıl'ın yayınlanan ilk şiiri Örümcek Ağı adlı kitabına "Bir Mezar Taşı" başlığıyla alacağı "Kitabe" şiiridir ve 1 Temmuz 1923 tarihli Yeni Mecmua'da çıkmıştır. Necip Fazıl hatıralarında "benim de yerim bu el oldu yâhu/ Gençlik bahçesinde sel oldu yâhu" dizeleriyle başlayan bu şiir dolayısıyla Ahmet Haşim'in "Çocuk Bu Sesi nerden buldun sen?" dediğini yazmaktadır. Kısakürek bu tarihten itibaren 1939 yılına kadar Yeni Mecmua, Milli Mecmua, Anadolu, Hayat, Varlık gibi dergilerle Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan şiir ve yazılarıyla ününü genişletmiştir.Necip Fazıl 1925 yılında Paris'ten yurda döndükten sonra, aralıklı şekilde ama uzun sürelerle Ankara'da kalmış, üçüncü gelişinde, bazı bankaların da desteğini sağlayarak 14 Mart 1936 tarihinde Ağaç adlı bir dergi çıkarmıştır. Yazarları arasında Ahmet Hamdi Tanpınar, Ahmet Kutsi Tecer, Mustafa Şekip Tunç'un da bulunduğu Ağaç, yeni kapanmış olan Yakup Kadri'nin sahipliğindeki Kadro dergisinin Burhan Belge, Vedat Nedim Tör, Şevket Süreyya Aydemir ve İsmail Husrev Tökin gibi yazarlarının savunduğu ve dönemin etellektüellerini hayli etkilemiş bulunan materyalist ve marksizan düşüncelerine karşı spiritüalist ve idealist bir çizgi izlemeyi öngörmüştür. Ankara'da altı sayı çıkan Ağaç dergisini Kısakürek daha sonra İstanbul'a nakletmiş, ancak dergi 17'nci sayıda kapanmıştır.Ve Büyük Doğu Necip Fazıl, 1943 yılında bu defa, dini ve siyasi kimliği de olan Büyük Doğu dergisini çıkarmış, 1978 yılına kadar aralıklarla haftalık, günlük ve aylık olarak çıkardığı Büyük Doğu'da iktidarlara cephe almış, yazı ve yayınları yüzünden mahkemelere düşmüş, dergi birçok kez kapatılmıştır. Özellikle İslam medeniyetini ve tarihini savunan Necip Fazıl giderek milletimizin sevdiği bir insan olmuştur. Necip Fazıl 1947 yılında Büyük Doğu'nun toplatılması üzerine ayrıca Borazan diye bir siyasi mizah dergisi de çıkarmıştır.

ESERLERİ

Şiir: Örümcek Ağı, Kaldırımlar, Ben ve Ötesi, Sonsuzluk Kervanı, Çile, Şiirlerim, Esselâm, Çile Oyun: Tohum, Bir Adam Yaratmak ,Künye, Sabır Taşı, Para, Nami Diğer Parmaksız Salih, Reis Bey, Ahşap Konak, Siyah Pelerinli Adam, Ulu Hakan Abdülhamit, Yunus Emre.

Roman: Aynadaki Yalan, Kafa Kağıdı

Hikaye: Birkaç Hikâye Birkaç Tahlil, Ruh Burkuntularından Hikâyeler, HikâyelerimHatırat: Cinnet Mustatili, Hac, O ve Ben, Bâbıâli.

 

 

 

Yahya Kemal Beyatlı ( 1884)- (1958)


şair, yazar, milletvekili, büyükelçi




1884 yılında Üsküp'te doğdu. Asıl adı Ahmed Agâh'tır. İlköğrenimini Üsküp'te gördü. İstanbul Vefa Lisesi mezunu. Başlangıçta Sultan II.Abdülhamit yönetimine karşı muhaliflerin safında yer alarak Paris'e kaçtı. Fransa'da Siyasal Bilgiler okurken hocası Albert Sorrel'in etkisinde kalarak düşüncelerinde değişmeler oldu. Fransa'da dokuz yıl kaldı. Fransız edebiyatını ve edebiyatçılarını yakından tanıma imkânı buldu. Onlardan etkilendi. Bir ara Nev-Yunanî bir şiirin peşine düştü. Doğu Dilleri Okulu'na devam ederek Arapça ve Farsça'sını geliştirdi. Divan şiiri üzerinde yoğunlaştı. 1913 yılında İstanbul'a döndü. Darüşşafaka, Medresetü'l-Vâizin ve Darülfünûn'da Tarih ve Edebiyat dersleri okuttu. Gazete ve dergilerde yazılar yazdı. Lozan Konferansı'na katıldı.

1923'te Urfa milletvekili seçildi. Çeşitli ülkelerde diplomatik görevler alarak Türkiye'yi temsil etti. Yozgat, Tekirdağ ve İstanbul milletvekilliği yaptı. Pakistan büyükelçiliği görevinde iken emekli oldu (1949) ve yurda döndü. Tedavi için Paris'e gitti. Bir yıl sonra da öldü.

Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin en büyük temsilcilerinden biridir. Aruzla yazdı. Klasik şiirimizin temel özelliklerine bağlı kalarak, kendine özgü bir şair oldu. Sanatta ve edebiyatta millî ve manevî değerlere bağlı kaldı.

ESERLERİ

Şiirleri Kendi Gök Kubbemiz, Eski Şiirin Rüzgârıyla, Rubailer ve Hayyam Rubailerini Türkçe Söyleyiş, Bitmemiş Şiirler.

Fikir ve Hatıra Kitapları:Aziz İstanbul, Eğil Dağlar, Siyasi Hikayeler, Siyasi ve Edebi Portreler, Edebiyata Dair, Çocukluğum Gençliğim Siyasi ve Edebi Hatıralarım, Tarih Muhasebeleri, Mektuplar-Makaleler

Yahya Kemal Ahmet Hamdi Tanpınar YAPI KREDİ YAYINLARI

"Yahya Kemal Beyatlı
Şiire Adanmış Bir Yaşam Sermet Sami Uysal YAHYA KEMAL'İ SEVENLER DERNEĞİ

"

Yahya Kemal'in Dünyası Süheyl Ünver ŞEHİR YAYINLARI

Yahya Kemal (Eve Dönen Adam) Beşir Ayvazoğlu ÖTÜKEN NEŞRİYAT


Yahya Kemal Beyatlı Heyet TOKER YAYINLARI



Yahya Kemal Ahmet Hamdi Tanpınar DERGAH YAYINLARI



Yahya Kemal Beyatlı Yaşamı ve Yapıtlarını Okuma Kılavuzu Kemal Bek ÖZNE YAYINLARI

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Aşık Veysel Şatıroğlu ( 1894)- (1973)


(1894-1973)

Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan Köyü'nde doğdu. Yedi yaşında iken çiçek hastalığına yakalanarak gözlerini kaybetti. Babasının telkiniyle saz çalıp şiir söylemeye başladı. Ahmet Kutsi Tecer'in yardımıyla yurt çapında tanındı. Köy Enstitülerinde halk türküsü öğretmenliği yaptı. TBBM tarafından özel bir kanunla kendisine maaş bağlandı. Halk şiirinin başarılı örneklerini verdi. Şiirlerinde dünyanın geçiciliği, ölüm, kardeşlik, birlik-beraberlik ve sevgi gibi temaları işledi. Şiirleri, Dostlar Beni Hatırlasın adı altında bir kitapta toplandı.

Şiirlerinden örnekler;


GÖNÜL BİR GÜZELİ SEVMİŞ

Gönül bir güzeli sevmiş ayrılmaz
Dolanır peşinde çoban misâli
Hiç kimse bu derdin dermânın bilmez
Azmış yaraları perişan hali

Lokman çâre bulmaz yoktur Eflâtun
Yârdan ayrılması ölümden çetin
Elde endaz ettim bu aşkın atın
Terkettim sılayı vatanı ili

Ferhat Şirin için kestiği taşlar
Benim senin için döktüğüm yaşlar
Seni yaksın beni yakan ateşler
Yaktı bu sinemi savruldu külü

Arılar bal için bekler petekler
Alır her çiçekten verir emekler
Mecnun Leylâ için pınarı bekler
Ben de bir yâr için olmuşum deli

Evvelden var idi bu sevda bende
İlikte damarda cesette canda
Ölünce hû çeksin kemiğim sinde
Dünyâda durunca Veysel'in dili
-----------------------------------------------------------
www.halilakpinar.net Eğitim sitesi

 




0 Yorum - Yorum Yaz

Tarihçe
F klavye düzeni 1943 yılından başlayarak yapılan çalışmaların sonucunda ve 20 Ekim 1955 tarihinde Türkçe yazmada çok daha kolaylık sağlamak için oluşturdu. (1)
Hürriyet gazetisinden Hüseyin Gönüllü'nün F klavyenin babası İhsan Yener'le yaptığı söyleşiyi aynen aktarıyorum. (2)
H.G.: -F klavye nasıl ortaya çıktı?
İ.Y.: -"1946'dan itibaren Türk dilinin özelliklerine uygun, standart bir klavye geliştirilmesi için resmi makamlara yazılar yazdım… 'Bilimsel bir klavye yapın, sizin yaptığınızı kabul edelim' dediler. Yabancı uzmanların da bulunduğu bir komisyon kuruldu. Türkçe'de kullanılmakta olan tüm kelimelerin istatistiğini TDK'nın kılavuzundan yararlanarak çıkardık. 29934 kelime içinde hangi harften kaçar adet bulunduğunu tespit ettikten sonra, parmakların fiziksel güçleri ve hareket özelliklerini de esas alarak harfleri yerleştirdik. Ellerin kullanım yüzdesini de hesaba katarak yaptığımız klavyede sol el yaklaşık yüzde 49, sağ el de yüzde 51 oranında kullanılacak şekilde harfler yerleştirilmiştir. türkçe'nin fonetik özelliğine uygunluk açısından sesli harfleri sol elde topladık… Gümrük kanunlarına 'bundan sonraki ithalat standart Türk klavyesine uygun olacak' diye bir madde kondu."
H.G: —Direnen olmadı mı? Maliyeti nasıl karşıladık?
İ.Y.: T-ürkiye'de o zaman 40 bin kadar yazı makinesi vardı. Biz, 40 bin yazı makinesini bırakalım dedik. Biz, geleceği kurtaralım dedik, tıpkı Atatürk'ün yaptığı gibi.
F Klavyenin Üstünlükleri
Türkçeye en uygun klavye olan F klavye (pek çoğunun dediği gibi Ef klâvye değil, harflerin Türkçe okunuş biçimine göre Fe klavye) uzun çalışmalardan sonra daktilolarda en kolay, en hızlı ve hatasız yazmak amacıyla üretilmişti.
Türkçe’de çok sık kullanılan seslerin karşılığı olan harflerin “F klavye”de kolay ulaşılabilecek yerlere yerleştirildiğini, Türkçe’deki harflerin kullanılma oranları, ünlü-ünsüz ses ilişkileri, hece ve söz yapısı, parmakların kuvvet, yetenek ve işleklikleri göz önünde bulundurularak üretilen ‘F klavye’ bu özellikleri bakımından Türkçe’ye uyduruk ‘Q klavye’den çok uygundur.
Türkçe sözlerde çok sık kullanılan seslerin karşılığı olan harfler bu klavyede en kolay ulaşılabilecek yerlere serpiştirilmişti. Yaklaşık 30.000 Türkçe sözün ölçü alındığı bir değerlendirmede a harfi 26.323, e harfi 16.308, k harfi 13–542, i harfi 13.384, m harfi 11.263, l harfi 10.496, t harfi 9–669, r harfi 8.698 kez geçmekteydi. (Bunlar Türkçede en çok kullanılan harflerdir). Bu oran göz önünde bulundurularak söz konusu harfler, F klavyede en uygun yerlere yerleştirilmişti.
Q klavyede ise en çok kullanılan harfler tabir caizse klavyenin en ücra köşelerine dağıtılmış durumdadır. Buna karşılık, Türkçede 30.000 sözde sadece 125 defa geçen ve en az kullanılan harf olan j harfi, Q klavyede en uygun yere konulmuştur. F klavyede bu harfin yerinde Türkçede en fazla kullanılan ünsüz olan k harfi bulunmaktadır. (3)
F klavye nasıl yararlar sağladı? Sorusuna İhsan Yener' şöyle cevap vermiştir:
"1955'ten itibaren uluslararası daktilografi ve steno yarışmaları başlamıştı. Hemen biz de başvurduk ve 1956'da dâhil olduk. Öğrencilerim bu şampiyonalarda 28 defa dünya birincisi oldular. Bu birinciliklerin 14'ünde dünya rekoru kırıldı. Hatta fransızlar itiraz etmişlerdi ilkinde, 'Türkler yarışma için özel olarak tertip edilmiş bir klavye kullanıyorlar' diye. 6 saat süren tartışmalardan sonra, fransızlar'a 'siz de yapın o halde özel bir klavye' dediler." (4)
2003 Dünya Bilgisayar ve Stenografi Şampiyonası’na “F klavye” ile katılan Türk yarışmacıları takım halinde dünya 2’ncisi olmuşlardır. (5)
Türkçede genel olarak sessiz harfler ve sesli harfler sözcük / tümce içinde hemen hemen eşit sayıda bulunduğu için, klavye bu harfleri her iki ele de eşit miktarda dağıtır. Bu iş bölümü sayesinde yorulmak nedir bilmeden saatlerce tıkır tıkır yazı yazılabilir. (6)
Her iki elimizin en çok çalışan 6 parmağı ile yazmış olduğumuz tuşlara denk gelen harfleri yüzde 45 oranında kullanmak varken, neden bizim için daha zor ve yavaş yazmayı sağlayan İngilizlerin Q klavyesini kullanalım? "Q klayveye alıştım, F klavyede zorlanıyorum" diyorsanız, denemesi bir kaç dolara! (Klavye fiyatı) Yabancı bir klavyeye ne kadar sürede alışmışsanız, kendi konuşma dilimize göre dizilmiş olan klavyeye onun yarısı kadar sürede alışabilirsiniz. (7)

Q KLAVYE

Q klavyenin tarihçesi
Dünyada Q klavye olarak bildiğimiz tuş dizilimi aslında daktilonun icat edildiği ilk günden beri değişmedi. Neden tuşların bu şekilde dizildiği konusunda da çeşitli rivayetler olmasına rağmen şimdilik en yaygın kabul gören hikâye şu: Yazı makinesinin mucidi olan Christopher Latham Sholes, 1867'de cihazın patentini alarak ilk çalışan örnekleri ortaya koyduğunda cihazın tasarımından kaynaklanan mekanik bir sorunla karşılaşır. İcat ettiği yazı makinesinin harfleri kâğıda basmak üzere kullandığı mekanik harf kolları, kapalı bir kutunun içinde yer almaktadır ve iki kol birden kâğıda doğru havalandığında içerde sıkışmaya neden olmaktadır. Sholes bu problemin çözümü için, kullanıcının yazım hızını yavaşlatmak üzere harflerin yerlerini alabildiğine karıştırarak en çok kullanılan harfleri elin en zor ulaşabileceği yerlere yerleştirmeyi uygun görür ve Q klavye adını verdiğimiz harf dizilimi ortaya çıkar.
Yani Q klavye 1873'te mühendisliğe aykırılık abidesi olarak tasarımlanmıştı. Daktiloların hızlı yazma nedeniyle sık sık bozulmasına çare olarak geliştirilmişti. Daktilo kullananları olabildiğince ağır yazmaya zorlamak için olmadık hilelere başvurulmuş, en çok kullanılan harfler klavyenin her sırasına dağıtılmış, (sağ elini kullanan insanları zayıf ellerini kullanmak zorunda bırakacak şekilde) harfler solda toplanmış.
Daha sonra bilgisayarlar çıkıp tuşların hızlı yazma nedeniyle bozulma sorunu ortadan kalktığında bile Q klavye yaygınlaştığından bu standart korunmuştur. (8)
Türkçede genel olarak sessiz harfler ve sesli harfler sözcük / tümce içinde hemen hemen eşit sayıda bulunduğu için, F klavye bu harfleri her iki ele de eşit miktarda dağıtır. Bu iş bölümü sayesinde yorulmak nedir bilmeden saatlerce tıkır tıkır yazı yazılabilir.
Q klavye yavaş yazmak için tasarlandığından bu avantajların hiçbirine sahip değildir. Bu yüzden el, Türkçe karakterlerde hem F klavye hızına yetişemez, hem de herhangi bir ele fazla yüklenme olduğu için çabuk yorulur.
Serce ve yüzük parmakları elimizin en "afonksiyonel" parmakları olmasına karşın Türkçede en fazla kullanılan harflerden biri olan " a " q klavye´ de sol serce parmağına denk gelir. Yine q klavye için; Türkçe´de en az kullanılan harflerden biri olan " j " elin en aktif parmağı olan sağ işaret parmağına denk gelmektedir.
Bunun gibi bin bir dezavantaj sayılabilir. Türkçede birçok sözcük q klavye için en pasif parmaklara dağılır. Bu yüzden q klavyede 10 parmak Türkçe karakter girmek deveye hendek atlatmaya benzer." (9)
Q klavye ingilizce için de uygun değildir.
Q klavyenin daha iyi alternatifleri olabileceğini düşünenler de olmamış değil. Örneğin Washington State Üniversitesinden Prof. Dr. August Dvorak, 1932 yılında İngilizce'de çok kullanılan harflerin klavyenin en kolay ulaşılabilir yeri olan orta sırasına toplandığı bir klavye dizilimi önerir. Dvorak'ın araştırmalarına göre, sekreterlerin parmakları gündelik yazı işleri sırasında Q klavyede 16 mil yol alırken Dvorak klavyesinde sadece 1 mil yol almaktadır.
Ancak daktilo ustalarının, Q klavyeye olan mevcut alışkanlıkları, üreticilerin itirazı ve piyasanın Q klavye tarafından çoktan istila edilmiş olması ve 40 milyon daktilonun değiştirilme maliyeti ortaya çıkınca Dvorak'ın klavyesi yayılamaz ve kaybolup gider. (10)
Yazar Emre Aköz şöyle diyor. “-Gençler bana mail atıyor: "16 yaşındayım, 6 yaşından beri Q kullanıyorum, çok da hızlı yazıyorum." Yanlış. Farkında değiller. Kesin veri var elimizde: F klavyeyi 10 parmak yazan bir Türk'le, Q klavyeyi 10 parmak yazan Amerikalılara aynı İngilizce metin veriliyor. Amerikalılar dakikada 32–35 kelime; Türk 72 kelime yazıyor!” (11)
F VE Q KLAVYELERE YÖNELİK ELEŞTİRİLER
— Q Klavye Evrenseldir.
Bu fikire yazar Yurtsan Atakan şu güzel cevabı veriyor:
Hıncal Uluç'un ''Q'' savunusunda kullandığı temel argümanlardan biri de aynı yanılgıya dayanıyor. Dünya ''Q'' klavye kullanıyor, diyor Sevgili Hıncal Uluç, o yüzden yurtdışına gittiğinizde deli danalar gibi ''F'' klavye arayıp bulamayacağınız, hâlbuki eğer ''Q'' klavye kullanıyor olsaydınız sürü sebil klavyeyi emrinize amade bulacağınız için ''F''yi atın, baştan ''Q'' kullanın.
Aynı mantıkla iyisi mi biz Türkçe’yi toptan başımızdan atalım. Öyle değil mi ya, yurtdışına çıktığımızda derdimizi anlatacak Türkçe bilen biri arayıp bulamayacağımıza -eğer İngilizce bilseydik sürü sebil kişiyle iletişim kurabileceğimize- göre Türkçe’yi atalım, resmi dil olarak baştan İngilizce’yi kabul edelim. (12)
Benim bu konuda eklemek istediğim bir husus şudur: F klavye kullananlar genellikle bakmadan yazabilirler. Bu durumda sadece windowsta klavyeyi f yapmak yeterli olur.
—F Klavye Kullanmak Bizi Küresel Dünyadan Uzaklaştırır
Bu gibi bazı gerekçeler ise çok gülünçtür. Japonlar, Çinliler, Kiril alfabesi kullananlar bugün sırf kendi alfabelerini kullandıkları içi dünyadan kopmakta mıdırlar? (13)
—F Klavye Özgüven, Q Klavye Teslimiyet Sembolüdür.
HP Türkiye Genel Müdürü Şahin Tulga, SAP Teknoloji Günleri 2003'te Amerika'da aldığı eğitim sürecinden bahsederek düşünme eyleminin daima anadilde yapıldığını, bunun yaratıcılık ve özgüveni tetikleyeceğini, Türkçe için özel olarak geliştirilmiş F klavyenin de bu ana çıkış noktası nedeniyle özellikle kullanılması gerektiğini savunmuştur. (14)
—Bilgisayar Kullanımındaki Verimsizliğin En Büyük Etkeni İhsan Yener’e Göre Q Klavye
"Türk dilinin özelliklerine göre on parmakla-bakmadan klâvye kullanma yöntemi için çok verimli bir Standart Türk Klâvyesi 1955 yılından beri resmen varolduğu halde, İngiliz dili için 130 yıl önce (on parmak yönteminin bilinmediği çağlarda) belirlenen (ve Türkçe'deki binlerce sözcüğün yazılmasına olanak vermeyen) American Standard Code for Information Interchange (ASCII) klâvyeyi Dünya standardı zanneden ve buna eklenen, Türkçe'ye has 7 harfin, en kullanışsız yerlere bilinçsizce yerleştirilmesiyle oluşturulmuş klâvyeyi de Q Türkçe standardı olarak kabullenen kullanıcıların bu hususta bilinçsiz oluşları, bilgisayar kullanımındaki verimsizliğin en büyük etkeni olmaktadır." (15)
SONUÇ

Bu yazıyı ülkemiz bilgisayar kullanıcılarının zaman ve kaynak israfını önlemek amacıyla hazırladım. Verdiğim linklerde çok daha detaylı bilgiler bulabilirsiniz
Bilimsel araştırmaların sonuçlarından anlaşıldığı gibi Q klavye ingilizcede dâhil hiçbir dil için faydalı değildir. Bir klavyenin işlevselliği kullanıcının dilinde en çok kullanılar harfleri parmakların en rahat ulaşabildikleri yere yerleştirilmiş olmasına bağlıdır. Her dile göre ayrı klavye tasarlanması daha doğaldır. Türkçe için en uygun klavye Fe klavyedir.
Q klavye ile hızlı yazdığını iddia edenler F ile daha hızlı ve daha az yorularak yazacaklardır. Eğer denemek isterlerse 2-3 hafta 10 parmak f klavye programı ile günde 15 dakika çalışsınlar.
Üretici firmalar, talep edildiğinde dil ayrıcalıklarını gözönüne alarak, istenen her türde klâvye ile donanım ve yazılımlar üretip satmaktadırlar; yeter ki ithalâtçı, yerli üretici ve kullanıcı, klâvye konusunda bilinçli olsun satıcı tarafından dayatılan Q klavye karşı çıksın ve kendi dilinin klâvyesini istesin. (16)
F klavye uyduruk Q Türkçe klavyesinden, Dvorak klavyesi de Q klavyeden kat kat hızlı ve zahmetsiz yazmaya yugundurlar. Bırakın türkçeyi, isterseniz ABDli olun F klavye ile daha hızlı ve kolay ingilizce yazabilirsiniz. Bu durumun bilimsel olarak açıklaması yukarıda anlatılmıştır.
1990 ların ortalarına değin de herkes F klavyeye alışmıştı. Macintoshlar da F klavye ile gelirdi. Ama PC piyasası F klavyenin önemini kavrayamadı. Yüzlerce dolarlık bilgisayarları satanlar F klavyeyinin önemini düşünmediler. Bugün bilgisayar kullanıcılarının büyük çoğunluğu Amerikanın bile bırakmak isteyipte bırakamadığı Q Klavye kullanıcısı. Vakit geç olmadan F klavyenin yaygınlaştırılmasın sağlamalıyız. Zararın neresinden dönülse kârdır. Kaybedilen zaman asla telafi edilemez.

Kaynaklar.
1 http://www.turkdilidergisi.com/96/ievren.htm
2 http://dosya.hurriyetim.com.tr/harflerimiz/fklavyebabasi.asp
3 http://turkoloji.cu.edu.tr/DIL%20SORUNLARI/01.php
4 http://dosya.hurriyetim.com.tr/harflerimiz/fklavyebabasi.asp
5 http://www.gelisimplatformu.org/uye/uye_aktivite_print.asp?akt_id=1493
6 http://www.turkdilidergisi.com/96/ievren.htm
6 http://www.yenisafak.com.tr/arsiv/2001/temmuz/05/bilisim.html
7 http://dosya.hurriyetim.com.tr/harflerimiz/dhizlan2.asp
8 http://www.turkdilidergisi.com/96/ievren.htm
9 http://www.biltek.tubitak.gov.tr/merak_ettikleriniz/yazici_dostu.php?kategori_id=19&soru_id=1304
10 http://dosya.hurriyetim.com.tr/harflerimiz/zbolukbasi2.asp
11 http://www.medyatava.net/fklavyeyazilar.asp?yazar=yurtsan+atakan
12 http://www.yenisafak.com.tr/arsiv/2004/nisan/27/bilisim.html
13 http://www.yenisafak.com.tr/arsiv/2004/mayis/04/bilisim.html
14 http://www.kongar.org/medyanotu/251_F_Klavye_Firtinasi.php
15 http://www.medyatava.net/fklavyeyazilar.asp?yazar=yurtsan+atakan
16 http://www.turkdilidergisi.com/96/ievren.htm

Bu ingilizce için hazırlanmış dvorak klavyesi.

Ufaltılmış ön izleme resmi


Bu da F klavyemiz


--------------------
NOT: Bu yazıyı, kaynak gösteren herkes kullanabilir, tamamen veya kısmen alıntı yapabilir.




0 Yorum - Yorum Yaz

Öncelikle powerpoint’e müzik eklemek ile müzik gömmek arasındaki farkı söylemekte fayda var. Sunuma müzik eklemek aslında fazla bir şey ifade etmez çünkü hazırladığınız sunumu başkasına gönderirken müzik dosyasını da ayrıca göndermeniz gerekir. Yani 2 dosya gönderirsiniz (powerpoint dosyası ve ses dosyası). Fakat müziği içine gömerseniz ses dosyasını göndermenize gerek kalmaz, sadece powerpoint sunumunu gönderirsiniz ve sesli olarak sunumu izlerler. Powerpoint programının içine müzik gömmek için bilinmesi gereken en önemli şey ses dosyasının WAV uzantılı olmasıdır. Yani çok kullandığımız MP3’ler powerpoint sunumunun içine gömülmez (yanlış anlaşılmasın eklemekten bahsetmiyorum). Gömmek için “wav” uzantılı ses dosyası olması gerekmektedir ya da MP3’ler bir dönüştürücü ile wav’a dönüştürülüp gömülmesi gerekir. Şimdi sesi gömme işlemine başlayalım; Boş bir power point dosyası açalım.

1. Öncelikle “araçlar(tools)” girerek aşağı doğru açılan menüden “seçenekler(options)” seçelim.

2. Açılan pencereden “Genel(general)” girerek “KB” önündeki sayıyı yükseltelim. Örneğin aşağıdaki resimde 5000KB yani 5MB’lik bir değer var. Bu değer içine gömeceğimiz ses dosyasının (wav) limitini gösteriyor. Ekleyeceğimiz ses dosyasını örneğin 10MB ise buraya 10.000KB yazmamız gerekli. (Mp3’ü Wav’a dönüştüren program olan “Arial Audio Converter” da dönüştürülen wav dosyası fasla boyutlu olmayacağından 5000 yazmak yeterli olacaktır). İşlem bittikten sonra “tamam(ok)” ile kapatın pencereyi.

3. Şimdi “Ekle(insert)” , "sesler ve klipler(movies and Sounds)" takip ederek "dosyadan ses (sound from file…)" seçin.

4. Ses dosyasını seçin, unutmayın WAV olmalı… Wav dosyası seçmek için resimde de görüldüğü gibi kırmızı işaretli Dosya Türü (Files of type…) kısmındaki oku tıklayarak açılan listeden Windows ses dosyası (wav)’ı seçin. 5. Dosya eklendikten sonra karşınıza böyle bir pencere gelir, “otomatik olarak (Automatically)” seçin.

6. Ses dosyasını ekledik ve slaytın ortasında bir sarı çan şeki çıktı. Üzerine gelin ve sağ tıklayın. Açılan menüden “Özel Animasyon (custom animation)” girin.

 7. Ekranın sağ tarafında açılan animasyon penceresinden eklediğimiz ses dosyasının üzerine gelip sağ tıklayın ve efekt seçenekleri (effect options)’ne girin.

8. Burası önemli bir nokta aşağıdaki resimde kırmızı kare içine aldığım yerdeki “slayt sonra(after)” yazan yere tık koyun ve oradaki boşluğa sunumunuzun toplam slayt numarasını yazın. Yani sunumunuz 35 slayt ise toplam oraya 35, 525 slayt ise 525 yazın. Böylece gömülen ses dosyası hiç durmayacak ve toplam slayt sayısı sonuna kadar çalmaya devam edecektir.

9. Son olarak sarı çan işaretini de saklamak için şunu yapın. Yukardaki “ses ayarları (sound settings)” sekmesine girdikten sonra aşağıdaki resimde kırmızı karede işaretlediğim, “Slayt gösterisi boyunca ses simgesini gizle (hide sound icon)” yazan cümlenin başındaki yere bir tık koyun (resimdeki gibi olsun) ve tamam diyerek kapatın. Sonuç: Aslında ses dosyasını gömmekten biraz fazlasını yaptık. Ama hepsi birbirine bağlı şeyler zaten. Ses dosyasını gömme ile gömdükten sonra sesin hiç kesilmemesi için toplam slayt numarasını yazdık ve böylece müziğimiz sunumun sonuna kadar çalmaya devam etti. Ayrıca görüntüyü bozmaması açısından sarı renkli çanı sakladık. Hepsi bu kadar.




0 Yorum - Yorum Yaz

http://secim2011.pau.edu.tr/SecimSonuclari.aspx




0 Yorum - Yorum Yaz
Damlalar
 
 
سْــــــــــــــــــمِ اﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم.

" 'Ya Rabbi! Sen bana (Hz Yusuf) iktidar ve hakimiyet verdin.
Kutsal metinleri ve rüyaları yorumlama ilmini öğrettin.
Ey gökleri ve yeri yaratan! Dünya da da ahirette de Mevlam yardımcım Sensin!
Sana tam itaat içinde bir kul olarak canımı al ve beni hayırlı ve dürüst insanlar arasına dahil eyle.' "

Yusuf Suresi 101. Ayet
 
--------------------------------------
Karanlığın en koyu anı,
Aydınlığa en yakın olduğu zamandır.
Selam ve Dua İle.
Mustafa ATEŞ



0 Yorum - Yorum Yaz
Yayınlanan reklamlar ve tüketici şikayetlerinizi T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın aşağıdaki
sayfalarından yapabilirsiniz.
  
Reklam şikayetleri ;
 
Tüketici şikayetleri ;

 




0 Yorum - Yorum Yaz

  KÜÇÜK SÖZLER

       İŞÂRÂT'ÜL-İ'CAZ BAKARA SURESİ 21. VE 22.ÂYET TEFSİRİ MUKADDEMESİ

 ( يَاۤ اَيُّهَا النَّاسُ اعْبُدُوا رَبَّكُمُ الَّذِى خَلَقَكُمْ وَالَّذِينَ مِنْ قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ - اَلَّذِى جَعَلَ لَكُمُ اْلأَرْضَ فِرَاشًا وَالسَّمَاۤءَ بِنَاۤءً وَاَنْزَلَ مِنَ السَّمَاۤءِ مَاۤءً فَاَخْرَجَ بِهِ مِنَ الثَّمَرَاتِ رِزْقاً لَكُمْ فَلاَ تَجْعَلُوا ِاللهِ اَنْدَادًا وَاَنْتُمْ تَعْلَمُونَ )
1

Yani, “Ey insanlar! Sizi ve sizden evvelkileri yaratan Rabbinize ibadet ediniz ki, takvâ mertebesine vâsıl olasınız. Ve yine Rabbinize ibadet ediniz ki, arzı size döşek, semayı binanıza dam yapmış ve semâdan suları indirmiş ki, sizlere rızık olmak üzere yerden meyve ve sair gıdaları çıkartsın. Öyleyse, Allah’a misil ve şerik yapmayınız. Bilirsiniz ki, Allah’tan başka mâbud ve hâlıkınız yoktur.”

MUKADDEME
Akaidî ve imanî hükümleri kavî ve sabit kılmakla meleke haline getiren, ancak ibadettir. Evet, Allah’ın emirlerini yapmaktan ve nehiylerinden sakınmaktan ibaret olan ibadetle, vicdanî ve aklî olan imanî hükümler terbiye ve takviye edilmezse, eserleri ve tesirleri zayıf kalır. Bu hale, âlem-i İslâmın hâl-i hazırdaki vaziyeti şahittir.
Ve keza, ibadet, dünya ve âhiret saadetlerine vesile olduğu gibi, maaş ve maâde, yani dünya ve âhiret işlerini tanzime sebeptir ve şahsî ve nev’î kemâlâta vasıtadır ve Hâlık ile abd arasında pek yüksek bir nisbet ve şerefli bir rabıtadır.

İbadetin dünya saadetine vesile olduğunu izah eden cihetler:
Birisi: İnsan, bütün hayvanlardan mümtaz ve müstesna olarak, acip ve lâtif bir mizaç ile yaratılmıştır. O mizaç yüzünden, insanda çeşit çeşit meyiller, arzular meydana gelmiştir. Meselâ, insan, en müntehap şeyleri ister, en güzel şeylere meyleder, ziynetli şeyleri arzu eder, insaniyete lâyık bir maişet ve bir şerefle yaşamak ister.
Şu meyillerin iktizası üzerine, yiyecek, giyecek ve sair hacetlerini istediği gibi, güzel bir şekilde tedarikinde çok san’atlara ihtiyacı vardır. O san’atlara vukufu olmadığından, ebnâ-yı cinsiyle teşrik-i mesai etmeye mecbur olur ki, herbirisi, semere-i sa’yiyle arkadaşına mübadele suretiyle yardımda bulunsun ve bu sayede ihtiyaçlarını tesviye edebilsinler.
Fakat insandaki kuvve-i şeheviye, kuvve-i gadabiye, kuvve-i akliye Sâni tarafından tahdit edilmediğinden ve insanın cüz-ü ihtiyarîsiyle terakkîsini temin etmek için bu kuvvetler başıboş bırakıldığından, muamelâtta zulüm ve tecavüzler vukua gelir. Bu tecavüzleri önlemek için, cemaat-i insaniye, çalışmalarının semerelerini mübadele etmekte adalete muhtaçtır.
Lâkin her ferdin aklı, adaleti idrakten âciz olduğundan, küllî bir akla ihtiyaç vardır ki, fertler, o küllî akıldan istifade etsinler. Öyle küllî bir akıl da ancak kanun şeklinde olur. Öyle bir kanun, ancak şeriattır.
Sonra, o şeriatın tesirini, icrasını, tatbikini temin edecek bir merci, bir sahip lâzımdır. O merci ve o sahip de ancak peygamberdir.
Peygamber olan zâtın da, zahiren ve bâtınen halka olan hâkimiyetini devam ettirmek için, maddî ve manevî bir ulviyete ve bir imtiyaza ihtiyacı olduğu gibi, Hâlık ile olan derece-i münasebet ve alâkasını göstermek için de bir delile ihtiyacı vardır. Böyle bir delil de ancak mu’cizelerdir.

Sonra, Cenâb-ı Hakkın emirlerine ve nehiylerine itaat ve inkıyadı tesis ve temin etmek için, Sâniin azametini zihinlerde tesbit etmeye ihtiyaç vardır. Bu tesbit de, ancak akaid ile, yani ahkâm-ı imaniyenin tecellîsiyle olur. İmanî hükümlerin takviye ve inkişaf ettirilmesi, ancak tekrar ile teceddüd eden ibadetle olur.
İkincisi: İbadet, fikirleri Sâni-i Hakîme çevirttirmek içindir. Abdin Sâni-i Hakîme olan teveccühü, itaat ve inkıyadını intaç eder. İtaat ve inkıyad ise, abdi intizam-ı ekmel altına idhal eder. Abdin intizam altına girmesiyle ve nizama ittibâ etmesiyle, hikmetin sırrı tahakkuk eder. Hikmet ise, kâinat sahifelerinde parlayan san’at nakışlarıyla tebarüz eder.
Üçüncüsü: İnsan, santral gibi, bütün hilkatın nizamlarına ve fıtratın kanunlarına ve kâinattaki nevâmis-i İlâhiyenin şualarına bir merkezdir. Binaenaleyh, insanın, o kanunlara intisap ve irtibat etmesi ve o namusların eteklerine yapışıp temessük etmesi lâzımdır ki, umumî cereyanı temin etsin. Ve tabakat-ı âlemde deveran eden dolapların hareketlerine muhalefetle o dolapların çarkları altında ezilmesin. Bu da, ancak o emir ve nevâhîden ibaret olan ibadetle olur.
Dördüncüsü: Emirleri imtisal, nehiylerden içtinap etmek sayesinde, bir fert, heyet-i içtimaiyede çok mertebelerle nisbet peyda eder ve alâkadar olur. Bilhassa ahkâm-ı diniye ve mesalih-i umumiye hususunda, bir fert, bir nevi hükmüne geçer. Yani, pek çok hukuklar, haysiyetler, irşadlar, tâlimler, ıslahlar gibi vazifeler, bir şahsa yüklenir. Eğer o emri imtisal, nevâhîden içtinap eden o şahıs olmasa, o vazifeler tamamen pâyimâl olur.
Beşincisi: İnsan, İslâmiyet sayesinde, ibadet saikasıyla bütün Müslümanlara karşı sabit bir münasebet peyda eder ve kavî bir irtibat ve bağlılık elde eder. Bunlar ise, sarsılmaz bir uhuvvete, hakikî bir muhabbete sebep olur. Zaten heyet-i içtimaiyenin kemâline ve terakkisine ilk ve en birinci basamaklar, uhuvvet ile muhabbettir.

İbadetin şahsî kemâlâta sebep olduğunun izahı:
İnsan, cismen küçük, zayıf ve âciz olmakla beraber, hayvanattan addedildiği halde, pek yüksek bir ruhu taşıyor. Ve pek büyük bir istidada mâliktir. Ve hasredilmeyecek derecede meyilleri vardır. Ve gayr-ı mütenahi emeller sahibidir ve addedilemez fikirleri vardır. Ve gayr-ı mahdud şeheviye ve gadabiye gibi kuvveleri vardır. Ve öyle acaip bir yaratılışı vardır ki, sanki bütün envâ ve âlemlere fihriste olarak yaratılmıştır.
İşte, böyle bir insanın o yüksek ruhunu inbisat ettiren, ibadettir. İstidatlarını inkişaf ettiren, ibadettir. Meyillerini temyiz ve tenzih ettiren, ibadettir. Emellerini tahakkuk ettiren, ibadettir. Fikirlerini tevsi’ ve intizam altına alan, ibadettir. Şeheviye ve gadabiye kuvvelerini had altına alan, ibadettir. Zahirî ve bâtınî uzuvlarını ve duygularını kirleten tabiat paslarını izale eden, ibadettir. İnsanı, mukadder olan kemâlâtına yetiştiren, ibadettir. Abd ile Mâbud arasında en yüksek ve en lâtif olan nisbet, ancak ibadettir. Evet kemâlât-ı beşeriyenin en yükseği, şu nisbet ve münasebettir.
İhtar: İbadetin ruhu, ihlâstır. İhlâs ise, yapılan ibadetin yalnız emredildiği için yapılmasıdır. Eğer başka bir hikmet ve bir faide ibadete illet gösterilse, o ibadet bâtıldır. Faideler, hikmetler yalnız müreccih olabilirler, illet olamazlar.

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler :

1 : Bakara Sûresi, 2:21-22.

 

Lügatler :

abd : köle, kul
âciz : güçsüz, elinden bir şey gelmeyen

adalet : hak sahibine hakkını verme, haksızı terbiye etme ve cezalandırma
addetmek : saymak
âhiret : öteki dünya, öldükten sonraki ebedî hayat

ahkâm-ı diniye : dinin hükümleri, esasları
ahkâm-ı imaniye : iman esasları
akaid : inanç; iman esasları

akaidî : inançla ilgili, iman esaslarıyla ilgili
alâkadar : alâkalı, ilgili

âlem-i İslâm : İslâm âlemi, dünyası
arz : dünya
azamet : büyüklük, yücelik
bâtıl : boş, faydasız

bâtınen : içte (kalplerde ve gönüllerde)
bâtınî : görünmeyen, iç

binaenaleyh : bundan dolayı
burhan : sarsılmaz, mantıkî delil

cemaat-i insaniye : insan toplulukları
Cenâb-ı Hak : Hakkın ta kendisi olan sonsuz şeref ve yücelik sahibi Allah
cereyan : akım, gidişat

cihet : taraf, yön
cüz-ü ihtiyarî : insandaki seçim gücü, irade
delil : işaret, alâmet; kendisine, doğru bir bakış açısıyla bakıldığında istenilen gayeye ulaştıran şey
derece-i münasebet ve alâka : ilgi ve irtibat derecesi
deveran etme : dönme

ebna-yı cins : aynı cinsten olanlar, insanlar
emel : arzu, istek
envâ : çeşitler, türler

fıtrat : yaratılış
fihriste : özet, öz
gadabiye : öfkeye ait
gayr-ı mahdud : sınırsız
gayr-ı mütenahi : sonu olmayan, nihayetsiz

hacet : ihtiyaç
had altına alma : sınırlama, sınır içine alma

hakikî : gerçek

hâkimiyet : yöneticilik, hükümranlık
Hâlık : her şeyi yaratan Allah
hâl-i hazır : şimdiki hal
hasretmek : sınırlandırmak, ait kılmak; bir hükmü yalnızca bir şeye, veya bir şahsa vermek

haysiyet : itibar, özellik

hayvânât : hayvanlar
heyet-i içtimâiye : toplumsal yapı, sosyal toplum
hikmet : fayda, gaye; herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması ve san’atlı yaratılması
hilkat : yaratılış

ıslah : düzeltme, iyileştirme

icra : yürütme, yerine getirme
içtinap etmek : kaçınmak

idrak : anlamak, bilmek
ihlâs : içtenlik, samimiyet; ibadet ve davranışlarda sadece Allah’ın rızasını gözetme
ihtar : hatırlatma, ikaz

iktiza : gerektirme
illet : asıl sebep, maksat

imtisal : emre uyma, boyun eğme

imtiyaz : üstünlük, farklılık, ayrıcalık
inbisat : genişleme, yayılma

inkıyad : boyun eğme, itaat etme
inkişaf ettirme : geliştirme
intaç etmek : sonuç vermek
intisap : bağlanma, mensup olma
intizam : düzen, tertip

intizam-ı ekmel : çok mükemmel düzen, disiplin
irşad : doğru yolu gösterme
irtibat etme : bağlı olma, bağlanma
istidad : kabiliyet, yetenek

istifade : faydalanma, yararlanma
ithal etme : içine dahil etme, katma, sokma
ittiba etmek : tabi olmak, uymak

izah etmek : açıklamak
izale etmek : gidermek, ortadan kaldırmak

kavî : güçlü, kuvvetli
kemâl : mükemmellik, olgunluk
kemâlât : mükemellikler, faziletler, iyilikler
kemâlât-ı beşeriye : insana ait mükemmellikler, faziletler, iyilikler

keza : bunun gibi
kuvve : duygu

kuvve-i akliye : akıl duygusu; zararlı ve yararlı şeyleri ayırt etme duygusu
kuvve-i gadabiye : öfke duygusu; zararlı şeyleri defetme, uzaklaştırma duygusu
kuvve-i şeheviye : şehvet duygusu; yararlı şeyleri elde etme duygusu
küllî : büyük, kapsamlı, fertleri içine alan
lâkin : fakat, ama
lâtif : ince, hoş, güzel
lisan-ı hal : hâl dili

maâd : dönüş, varış yeri, âhiret
maaş : kazanma yeri ve zamanı; dünya hayatı
mâbud : kendisine kulluk edilen
maişet : geçim, yaşayış
mâlik : sahip

meleke : alışkanlık, kabiliyet
merci : başvurulacak yetkili makam
mesalih-i umumiye : genele ait menfaatlar, yararlar

meyil : eğilim, istek, arzu

misil : eş, benzer
mizaç : huy, tabiat, yaratılış
mu’cize : Allah’ın izniyle peygamberler tarafından ortaya konulup bir benzerini yapmakta başkalarını aciz ve hayrette bırakan olağanüstü şey
muamelât : karşılıklı davranışlar, ilişkiler
muhabbet : sevgi
muhalefet : aykırılık, zıtlık
mukaddeme : başlangıç, giriş
mukadder : takdir olunmuş; belirlenmiş

mübadele : karşılıklı değiştirme, değişim
mümtaz : seçkin, üstün

münasebet : bağlantı, ilişki
müntehap : seçilmiş, seçkin

müreccih : tercih ettiren sebep
müstesnâ : seçkin, benzeri olmayan
nehiy : yasaklama
nevâhî : yasaklar
nevâmis-i İlâhiye : Allah’ın kanunları
nevi : çeşit, tür

nev'î kemâlât : mükemelliklerin, faziletlerin türü, çeşiti
nisbet : bağ

nizam : düzen, kanun

pâyimâl : çiğnenmiş, ayak altına alınmış
peyda etmek : meydana gelmek. oluşmak

Rab : her bir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah
rabıta : bağ
saadet : mutluluk
saika : sebep, sevk etme

sair : diğer, başka
Sâni : herşeyi san’atlı ve mükemmel bir şekilde yaratan Allah
Sâni-i Hakîm : her şeyi hikmetle ve san’atlı bir şekilde yaratan Allah

sema : gök
semere : meyve; netice, sonuç
semere-i sa’y : çalışmanın meyvesi, emek ürünü, neticesi
şeheviye : şehvete ait

şeriat : Allah tarafından bildirilen İlâhî hükümlerin hepsi, İslâmiyet

şerîk : ortak
şua : ışık, parıltı

tabakat-ı âlem : âlem tabakaları
tahakkuk : gerçekleşme

tahdit : sınırlama

takvâ : Allah’tan korkup emir ve yasaklarına titizlikle uyma
takviye : güçlendirme
talim : öğretme, eğitme

tanzim : düzenleme
tatbik : uygulama
tebarüz etmek : ortaya çıkmak, görünmek
teceddüd : yenilenme, tazelenme
tecellî : görünme, yansıma

tedarik : elde etme
temessük etmek : tutunmak, yapışmak
temin etmek : sağlamak
temyiz : ayırıp üstün kılma
tenzih etmek : temizlemek, arındırmak

terakki : ilerleme, yükselme

terbiye : belli bir amaca erişecek şekilde geliştirme, olgunlaştırma
tesviye etme : ihtiyacı giderme, düzenleme, halletme
teşrik-i mesai : ortak çalışma, işbirliği
teveccüh : yönelme
tevsi’ : genişletme, yayma

uhuvvet : kardeşlik

ulviyet : yücelik
umumî : genel
uzuv : organ, cihaz
vakta ki : ne vakit ki…, ne zaman ki

vâsıl olmak : ulaşmak
vasıta : araç, sebep

vuku : meydana gelme, olma
vukuf : birşeyi etraflıca bilme, öğrenme
vücud-u vahdet : Allah’ın varlığı ve birliği

zahiren : dışta (insanlar üzerinde)
zahirî : dış görünüşe ait

ziynetli : süslü

 




0 Yorum - Yorum Yaz
Azerice Türkçe Sözlük Азербайджанско-турецкий словарь
ABANMAK – söykenmek, dirseklenmek
ABARTMAK – mübaliğe etmek, şişirtmek
ABLA – 1) böyük bacı; 2) bacı (xitab)
ABLUKA – mühasire, blokada; abluka ikticadi – iqtisadi blokada
ABONE – 1) abune; 2) abuneçi; abonman – abuneçi; abone bedeli (fiatı) – abune qiymeti; ABONE olmak – abune yazılmaq
ABSTRE – abstrakt, mücerred
ACELE – tecili, telesik
ACEMİ – tecrübesiz, naşı, xam, teze işçi; ben bu sanatın acemisiyim – men bu işde tezeyem.
ACENTA, ACENTE – agentlik, agent, büro; seyahet acentesi – seyahet bürosu
ACI – acı, ağrı, ezab, eziyyet, derd, keder; diş acısı – diş ağrısı; acısını paylaşmak – halına yanmaq, kederine şerik olmaq
ACIKLI – qemli, qüsseli, kederli, hüznlü, yaslı; acıklı haber – qemli xeber
ACIKMAK – acmaq, acımaq
ACIMA – merhemet, insaf
ACİL – tez, telesik, tecili, texire salınmaz; acil tedbirler almak – tecili tedbirler görmek
ACİR – icareye veren, kiraye veren, borc veren
AÇI – bucaq; on derece açı ile – on derece bucaq altında
AÇIKÇI – birja, dellalı
AÇIKLAMA – izah, şerh
AÇIKLAMAK – izah etmek, aydınlaşdırmaq
AÇMALIK(-ğı) – yuyucu madde, açmalıq
ADAK(-ğı) – ved, ehd
ADAMAK – hesr etmek
ADALE – ezele
ADAMAKİLLİ – esl, möhkem, layiqli, nece lazımdır; adamakilli bir yağmur – möhkem yağış
ADAY – namized; aday göstermek – namized göstermek
ADDETMEK – 1) hesab etmek, qebul etmek, qiymetlendirmek; 2) saymaq, hesablamaq
ADESE – 1) linza, edese 2) göz bülluru
ADET(-di) – eded
ADET(-ti) – adet
ADLI – hüquq, hüquqi; adlı tababet – tibbi ekspertiza
AF(affı, afvı) – 1) üzr, efv; affınızı rica ederim! – üzr isteyirem!; 2) amnistiya; genel af – ümumi amnistiya
AFET(-ti) – felaket; tabii afet – tebbi felaket
AFFEDERSİNİZ – bağışlayın, efv edin
AFFETMEK – efv etmek, bağışlamaq, günahından keçmek
AFİYET(-ti) – sağlamlıq; afiyet olsun – 1) nuş olsun 2) sağlıqla; afiyetteyim – men sağlamam
AFYON – tiryek
AĞ(ağı) – tor, şebeke
AĞABEY(-i, -si) – 1) böyük qardaş; 2) qardaş (xitab)
AĞAÇÇİLEĞİ(-ni) – qoruq
AĞIL(-lı) – 1) ağıl, arxac; 2) hale, şefeq, parıltı
AĞIM – ayağın üst terefi
AĞIRBAŞLI – temkinli, ciddi, ağır
AĞIRLAMAK – semimi qarşılamaq, yaxşı qarşılamaq
AĞRANDİSMAN –böyütme, böyütmek
AĞRANDİSÖR – böyüdücü
AĞUSTOS – avqust
AHBAP(-bı) – dost-tanış; ahbaplik – dostluq
AHDI – müqavileli; ahdı tarife – konvension tarif; ahdı vecibeler – müqavile öhdelikleri
AHENGER – demirçi
AHİTNAME – müqavile, konvensiya, pakt
AHŞA – daxili orqanlar, içalat
AHŞAP(-bı) – 1) taxta, taxtadan hazırlanmış; ahşap körpü – taxta körpü; 2) ağac (material)
AHTAPOT(-tu) – sekkizayaqlı ilbiz
AHUDUDU(-nu) – moruq
AİDAT(-tı) 1) – üzvülük haqqı; aidat almak – üzvülük haqqı yığmaq; 2) gelir, medaxil
AJAN – 1) agent, nümayende, müvekkil; 2) casus, agent
AJANS – agentlik, nümayendelik; anadolu ajansı – anadolu xeber agentliyi; ticaret ajansı – ticaret agentliyi
AKAMET(-ti) – 1) sonsuzluq, qısırlıq; 2) müveffeqiyyetsizlik, uğursuzluq; akamete uğramak – müveffeqiyyetsizliye uğramaq
AKARYAKIT(-tı) – duru yanacaq; akaryakıt borusu – yanacaq borusu
AKÇAAĞAÇ(-cı) – ağcaqayın
AKÇE – sikke, pul
AKDETMEK – bağlamaq, imzalamaq (müqavile, saziş ve s.)
AKIM kalmak – puça çıxmaq
AKIT taraflar – saziş bağlayan terefler, müqavile bağlayan terefler
AKİDE(şekeri) – nabat (şirni)
AKLISELİM – sağlam düşünce, aydın fikir, ağıl, kamal
AKORTÇU – kökleyici
AKRAN – yaşıdlar, hamaşlar
AKTARMAK – 1) bir şeyin yerini deyişdirmek; 2) bir şeyin yolunu, yönünü deyişdirmek; 3) iqtibas etmek; 4) tercüme etmek
AKTÜALİTE – 1) aktuallıq; 2) kinoxronika
ALA – el-elvan, rengbereng; 2) xallı, zolaqlı; ala sığın – xallı maral; 3) açıq-qehveyi
ALABALIK(-ğı) – qızıl, balıq
ALABİLDİĞİNE – çox, hedsiz; fırtına alabildiğine kudurmuştu – fırtına çox güclenmişdi
ALABÜMİN – zülal
ALACA – al-elvan
ALACAKLI – kreditor, borc veren
ALAFRANGA – avropasayağı; alafranga müzik – qerb musiqisi; alafranga yemekler – avropa metbexi
ALAKA – 1) elaqe, maraq, menafe; alaka çekmek – maraq oyatmaq; 2) münasibet, aidiyyet, iştirak
ALAN – 1) sahe, erazi, meydan; savaş alanı – herb meydanı; 2) sahe, bölme; ilim alanında – elm sahesinde
ALARM – heyecan siqnalı
ALAŞIM – xelite, erinti
ALAY I – 1) izdiham, yığnaq, deste, güruh; mitingciler alayı – mitinq iştirakçılarının izdihamı; 2) nümayiş, merasim; cenaze alayı – matem merasimi; 3) alay
ALAY II – zarafat, istehza
ALAYCI – istehza eden, rişxend eden, masqaraçı
ALBAY – polkovnik
ALÇAKGÖNÜLLÜ – tevazökar, sade adam, iddiasız
ALÇI – gips
ALÇILAMAK – gips qoymaq
ALDATI – hiyle, saxta
ALDIRMAMAK(-gı) – ehemiyyet vermemek, ferqine varmamaq, qulaq ardına vurmaq, fikir vermemek; aldırma! – fikir verme, özünü üzme!
ALDIRMAZ – laqeyd, etinasız
ALDIRMAZLIK(-ğı) – laqeydlik, etinasızlıq
ALENİ – açıq, aşkar; aleni mahkeme – açıq mehkeme
ALFABE – elifba
ALFABESİZ – savadsız
ALIKO(Y)MAK – 1) saxlamaq; yemeğe alıkoymak – nahara saxlamaq; 2) tutub saxlamaq, qoymamaq, mane olmaq; işinden alıkoymak – işinden ayırmaq
ALINGAN, ALINGAÇ – küseyen
ALIŞIK – adet etmiş
ALIŞTIRMA – meşq, telim
ALIŞTIRMAK – öyretmek, alışdırmaq
ALLAHAISMARLADIK – xudafiz
ALLAK BULLAK: kafam allak bullak oldu – başım herlenir
ALTYAPI – bazis
AMAÇ(-cı) – 1) meqsed, niyyet, meram; benil amaçlar – qerezli meqsedler; bu amaçla – bu niyyetle; 2) hedef, nişan; askerı amaç – herbi obyekt
AMATÖR – heveskar; amatör ressam – heveskar ressam; amatör fotoğraf – heveskar fotoqraf
AMBALAJ – qab, tara
AMBALAJ YAPMAK – qablaşdırmaq
AMBERBALIĞI(-nı) – kaşalot
AMBULANS – 1) poliklinika, ambulatoriya; 2) tecili yarım maşını
AMCA – emi; amca kızı – emi qızı; amca oğlu – emi oğlu
AMELE – fehle
AMELİ – tecrübi; ameli usul – tecrübi üsul
AMPUL(-lü) – 1) elektrik lampası; 2) ampula
ANAHTAR – açar; şifre anahtarı – şifreli açar; ingiliz anahtarı – qayka açarı; anahtarını bulmak – çare qılmaq
ANARŞİ – anarxiya
ANASON – cire
ANAYASA – konstitusiya, esas qanun; anayasa türesi – konstitusiya hüquqları; Birleşmiş Milletler Anayasası – Birleşmiş Milletler teşkilatının esas qanunu
ANDAÇ(-cı) – yadigar, xatire
ANGARYA – mecburi iş
ANI – xatire; anılar – memuar
ANIT(-tı) – abide, monument
ANITSAL – monumental, möhteşem, ezemetli
ANLAM – mena
ANLAMDAŞ – sinonim, eyni menalı
ANLAMSIZ – menasız
ANSIZIN – gözlenilmeden, birden-bire, qefleten
ANTLAŞMA – müqavile, saziş, pakt, konvensiya; barış antlaşması – sülh müqavilesi
ANTRENMAN – meşq, telim; antrenman uçağı – telim teyyaresi
ANTRENÖR – meşqçi, telimçi; baş antrenör – baş meşqçi
APARTMAN – ev
APTAL(-lı) – abdal, sefeh, axmaq
APTES – destemaz; aptes almak – destemaz almaq
ARABULUCU(-ğu) – vasiteçi, münsif; arabuluculuk – vasiteçilik, münsiflik
ARAÇ(-cı) – vasite, alet
ARALIK(-ğı) – dekabr
ARAMAK – axtarmaq
ARAPSAÇI – qıvrım saçlar
ARAPSAÇINA dönmek – dolaşmaq, dolaşıb qalmaq (işler ve s.)
ARAŞİT(-ti) – araxis, yer fındığı
ARAŞTIRMA – tedqiqat; bilimsel araştırma enstitüsü – elmi tedqiqat institutu
ARIZA – xarab yer, nöqsan, nasazlıq, zede, qeza; arıza lanıp durmak – dayanmaq, işlememek; arızaya uğramak – qezaya uğramaq
ARKADAŞ – yoldaş, dost
ARMA – gerb; devlet arması – dövlet gerbi
ARNAVUT(-du) – alban; arnavut dili – alban dili
ARSA – tikinti üçün ayrılmış torpaq sahesi
ART(-dı) – 1) kürek; 2) arxa, arxa teref, arxa hisse; aralık kapı – arxa qapı; biribiri artından – bir-birinin ardınca
ARTI – üstegel; iki artı üç – iki üstegel üç
ARTIKYIL – uzun il (365 gün)
ARTIRMA – 1) çoxaltma, artırma; 2) auksion, müzaide, herrac; artırma ile satmak – auksiondan satmaq; açık artırma – açıq satış
ARZ ETMEK – 1) bildirmek, erz etmek, nezerine çatdırmaq; 2) doğurmaq, yaratmaq; tehlike arz etmek – tehlüke yaratmaq
ASALAK(-gı) – 1) parazit; asalak bilimi – parazitologiya; 2) tüfeyli, müftexor
ASALET(-ti) – alicenablıq
ASANSÖR – lift
ASGARI – 1) minimum, en kiçik; asgarı ücret – minimum emek haqqı; 2) minimum
ASILSIZ – esassız, esaslanmamış
ASİ – qiyamçı, üsyançı
ASİT(-di) – turşu
ASSUBAY – unter zabit
ASTEĞMEN – kiçik leytenant
ASTRAGAN – qaragül derisi; astragan kalpağı – qaragül papaq
ASTROPİKAL – subtropik; astropikal iklim – subtropik iqlim
AŞAMA – dövr, merhele
AŞÇI – aşpaz
AŞI – 1) peyvend, aşı; 2) aşı, aşı masası, vaksin
AŞIRI – 1) hedsiz, çox, olduqca çox; aşırı yoksulluk – hedsiz yoxsulluq; 2) ifrat, qatı; aşırı sağcı – ifrat sağçı; 3) aşırı, sonra; gün aşırı – gün aşırı; bizden bir ev aşırı oturuyor – bizden bir ev sonra yaşayır
AŞIRMA – plagiat, edebi oğurluq
AŞIRMACI – plagiator, edebi oğru
AŞIRMAK – oğurlamaq, çırpışdırmaq
AŞIRTI – israf
ATAMAK – vezifeye teyin etmek
ATEŞÇİ – ocaqçı, ocaq qalayan; ateşçi yeri – ocaqxana
ATKI – 1) arxac; 2) örpek, şal, şerf, kaşne; 3) balaca qayış, toqqacıq
ATLIKARINCA – karusel
ATMACA – qırğı
AVANTAJ – xeyir, menfeet, semere, fayda, qazanc; maddi ve manevi avantajlar – maddi ve menevi xeyir
AVİZE – çilçıraq, lüstr
AVLI, AVLU – heyet
AVUKAT(-tı) – vekil
AYAKLANMA – qiyam üsyan
AYAKLANMAK – üsyan etmek, qiyam etmek
AYAR – 1) vaxt; 2) eyar 3) yoxlayın düzeltme, nizama salma, tenzim etme
AYARLAMAK – 1) tenzimlemek; 2) standartlaşdırmaq, kalibrlemek
AYÇA – aypara, hilal
AYÇİÇEĞİ(-ni) – günebaxan
AYGIT(-tı) – aparat; telefon aygıtı – telefon aparatı; sindirim aygıtı – hezm orqanı; solunum aygıtı – teneffüs orqanı
AYIKLAMAK – bir-bir seçmek, bir-bir seçib ayırmaq, çeşidlemek
AYIRICILIK(-ğı) – separatizm
AYIRIM – ayrı-seçkilik
AYIRTMAN – ekspert, yaxşı bilen, mütexessis
AYIRTMANLIK(-ğı) – ekspertiza
AYKIRI – zidd
AYLAK(-ğı) – tenbel, avara
AYRAÇ(-cı) – möterize
AYRICALIK(-ğı) – müstesna hüquq, imtiyaz
AYRIM – ferq
AYRINTI – tefsilat, teferrüat
AZAMI – 1) en böyük, en hündür, en yüksek; 2) maksimum
AZARLAMAK – danlamaq, mezemmet etmek
AZGELİŞMİŞ – zeif inkişaf etmiş
AZIK(-ğı) – erzaq ehtiyatı, azuqe
AZIMSAMAK – az hesab etmek, kafi hesab etmemek
AZMAYİŞ – tecrübe sınaq

BABA – ata
BACAK(-ğı) – ayaq
BADANA – eheng
BAĞDAŞMAK – razılığa gelmek, uyğun gelmek; bu teklif tüzük ile bağdaşmiyor – bu teklif nizamnameye uyğun gelmir
BAĞIL – nisbi; bağılık – nisbilik
BAĞIMLI – asılı, tabe
BAĞIMLILIK(-ğı) – asılılıq, tabeçilik
BAĞIMSIZ – müsteqil, serbest, azad
BAĞIMSIZLIK(-ğı) – müsteqillik, serbestlik, istiqlaliyyet; bağımsızlıkına kavuşmak – müsteqilliye nail olmaq; ekonomik bağımsızlık – iqtisadi müsteqillik
BAĞIŞ – iane; bağış toplama – iane toplama
BAĞIŞIK – azad edilmiş (vergiden ve s.)
BAĞIŞIKLAMA – immunizasiya
BAĞIŞIKLIK(-ğı) – immunitet
BAHARAT(-tı) – edviyyat
BAHÇIVAN, BAHÇESİ – bağban
BAHİS – 1) danışıq, söhbet; 2) mövzu, tema; 3) merc, behs
BAKAN – nazir; bakanlar kurulu – Nazirler Soveti; devlet bakanı – dövlet naziri; baş bakan – baş nazir; diş işleri bakanı – xarici işler naziri
BAKANLIK(-gı) – nazirlik; adalet bakanlığı – edliyye nazirliyi; milli savunma bakanlığı – milli müdafie nazirliyi; ulaştırma bakanlığı – neqliyyat ve rabite nazirliyi
BAKIR – mis
BAKLA – paxla
BALTALAMA – texribat, sabotaj
BAMTELİne basmak – yaralı yerine toxunmaq
BAND – lent (maqnitofon üçün)
BANDO – orkestr (nefesli)
BANMAK – batırmaq, salmaq
BANYO – 1) vanna; 2) vanna otağı; banyo almak – vanna qebul etmek
BARAJ – 1) sedd; 2) su hövzesi
BARDAK(-gı) – stekan
BARINAK(-ğı) – sığınacaq, sığınaq
BARINMAK – 1) daldalanmaq, sığınacaq tapmaq; 2) yola getmek, dil tapmaq
BARIŞ – sülh
BASAMAK(-gı) – pille
BASIM – çap, çap etme
BASIMEVİ(-ni) – metbee
BASIN – metbuat, dövri metbuat
BASINÇ(-cı) – tezyiq
BASİRET(-ti) – besiret, feraset, ağıl
BASKI – 1) tezyiq, sıxıntı; 2) ekonomik baskı – iqtisadi tezyiq; 2) tiraj; 3) neşr, çap, cap etme
BASMAKALIP – şablon, standart, basmaqelib, çeynenmiş; basmakalıp sözler – şablon ifadeler
BASTON – el ağacı, esa
BAŞARI – uğur, müveffeqiyyet
BAŞARILI – uğurlu, müveffeqiyyetli; başarılılı bir deneme – uğurlu tecrübe
BAŞBAKAN – baş nazir
BAŞDELEGE – daimi nümayende (BMT-de)
BAŞKAN – sedr, rehber, prezident; başkanlık – sedrlik, reyaset heyeti
BAŞKENT(-ti) – paytaxt
BAŞKOMUTAN – baş komandan
BAŞVURU – müraciet
BATI – qerb; batı memleketleri – Qerb ölkeleri
BATTANİYE – edyal (yun)
BAVUL(-lu) – çamadan
BAYAĞI – 1) sade, adi, her günkü; bayağı gün – adi gün; 2) vulqar, bayağı
BAYAN – xanım
BAYINDIR – abad
BAYLAÇ(-cı) – gömrük rüsumu
BEBE, BEBEK(-ği) – 1) südemer, körpe; 2) kukla
BEDAVA – pulsuz, havayı
BEDDUA – lenet
BEDEL – deyer, qiymet; malın bedeli – malın qiymeti
BEKAR – subay
BEKÇİ – gözetçi, keşikçi, qarovulçu
BEKLEME – gözleme; bekleme odası – gözleme zalı
BEKLEMEK – 1) gözlemek; biraz bekle işin sonu iyi olacak – bir az gözle işin axırı yaxşı olacaq; 2) qorumaq, keşiyini çekmek
BEKTAŞİÜZÜMÜ(-nü) – qarağat
BELGE – sened; belge filmi – senedli film
BELİRLEMEK – teyin etmek, müeyyen etmek
BELİRLİ – müeyyen, aşkar, belli; belirli belirsiz – gücle seçilen, nezere çarpmayan
BELİRMEK – 1) görünmek, görsenmek; 2) müeyyen olmaq, aydın olmaq
BELİRSİZ – qeyri-müeyyen, namelum
BELİRTİ – elamet, nişane, tezahür
BELİRTMEK – bildirmek, müeyyen etmek
BELİT(-ti) – aksioma
BELKEMİĞİ(-ni) – 1) onurğa sütunu, onurğa; 2) esas, dayaq
BELLEK(-ği) – yaddaş, hafize
BEN I – men
BEN II – xal
BEN III – tele yemi
BENCİL – xudbin, eqoist
BENCİLİK(-ği) – xudbinlik, eqoistlik
BERE – beret
BERELEMEK – 1) zedelemek, ezmek 2) cırmaqlamaq, sıyırmaq
BERRAK – şeffaf, temiz
BERZAH – boyun, berzek
BESBELLİ – 1) tam belli, tamamile aydın; 2) aydındır, bellidir, melumdur; besbelli artık gelmiyecek – temamile aydındır ki, o daha gelmeyecek
BESİN – qida, erzaq
BESTE – musiqi
BETİM – tesvir
BETONARME – demir-beton
BEYEFENDİ – cenab, ağa (xitab)
BEYGİR – at, axta at
BEZ – vezi; kalkan bezi – qalxanvari vezi
BEZELYE – noxud, göy noxud
BIKMAK – tenge gelmek, bezikmek, usanmaq; biktim! – cana geldim!
BİBLO – bezek-düzek
BİÇERDÖĞER – kombayn
BİLAKİS – eksine, tersine
BİLANÇO – balans; bilanço yapmak – balans tutmaq
BİLDİRİ – melumat, xeber, beyanat, kommunike, birge resmi melumat, meruze; bildiri özetleri – meruzenin tezisleri
BİLDİRİK(-ği) – beyanat, deklarasiya, elan; insan hakları bildiriği – insan hüquqları haqqında deklarasiya
BİLEMEK – itilemek
BİLEŞİK – mürekkeb, qarışıq
BİLGE – müdrik
BİLGELİK(-ği) – müdriklik
BİLGİ – bilik, melumat; bilgiler elde etmek – melumat elde etmek
BİLGİLİ – bilikli, melumatlı, tehsilli
BİLGİN – alim, mütexessis; tiyatro bilgini – teatrşünas
BİLGİSİZ – savadsız, cahil
BİLİM – elm
BİLİMSEL – elmi
BİLİNÇ(-ci) – şüur, düşünce, ağıl, derrake
BİLİNÇLİ – şüurlu, düşünceli, ağıllı, derrakeli; bilinçli şekilde – bile-bile
BİLİRKİŞİ – ekspert, ixtisasçı, mütexessis
BİLİRKİŞİLİK(-ği) – ekspertiza
BİLİT(-ti) – afişa, reklam, elan
BİNBAŞI(-yı ) – mayor; deniz binbaşısı – 3-cü dereceli kapitan
BİNİCİ – atlı, atsüren
BİNİCİLİK – at çapmaq, minicilik
BİRA – pive
BİREY – ferd, şexs, nefer
BİRİKMEK – toplanmaq, yığılmaq; borç birikti – borc yığıldı
BİRİKTİRMEK – yığmaq, toplamaq; para biriktirmek – pul yığmaq
BİRKAÇ(-cı) – bir neçe, bir qeder, qismen; birkaç kelime ile – bir neçe sözle
BİRTAKIM – bir qeder, bir az, bir sıra, bir qrup, bezi
BİSİKLET(-ti) – velosiped
BİSKÜVİ, BİSKÜVİT(-ti) – biskvit, peçenye
BİTEK – münbit
BİTEVİ(ye) – aramsız, ara vermeden, durmadan
BİTEY – flora
BİTPAZARI(-nı) – şeytanbazar, alver meydanı, köhne şey satılan meydan
BİZZAT – özü, şexsen, şexsen özü
BODRUM – zirzemi
BODUR – alçaqboy
BONBON – konfet
BONCUK(-ğu) – muncuq
BONO – bon, qebz, talon, adi veksel
BONSERVİS – zemanet, rey
BORAZAN – 1) şeypur, truba ;2) şeypurçu, trubaçı
BORDRO – 1) bordero, cedvel; maaş bordrosu – maaş cedveli; 2) reyestr, siyahı; senelik bordro – illik hesabat
BORNOZ, BORNUZ – hamam xalatı
BORSA – birja; iş borsası – emek birjası
BOT(-tu) – kater, qayıq; hücum botu – hücum kateri
BOYLAM – uzunluq
BOYUNBAĞI(-nı) – qalstuk
BOYUT(-tu) – ölçü
BOZDURMAK – 1) pozdurmaq, dağıtdırmaq; 2) pulu xırdalamaq
BOZGUN – meğlubiyyet, darmadağın edilme, darmadağın etme
BOZKIR – 1) çöl, düz; 2) açıq boz (at haqda); bozkır antilopu – sayqak
BOZMAK – 1) pozmaq, riayet etmemek; elhapı bozmak – oyunun qaydasını pozmaq, sükutu pozmaq; 2) xırdalamaq (pulu)
BOZUK(-ğu) – 1) xarab, nasaz, yarasız, pis; 2) xırda (pul)
BÖBREK(-ği) – böyrek
BÖĞÜRTLEN – böyürtken
BÖLGE – 1) rayon, zona, bölge 2) nahiye; bel bölgesi – bel nahiyesi
BÖN – axmaq, ağılsız, sarsaq
BÖREK(-ği) – piroq, pirojok
BRANŞ – sahe, bölme; spor branşları – idman növleri
BRONŞ – bronx (tibb)
BUÇUK(-ğu) – yarım; dört buçuk – dörd yarım; saat iki buçuk – saat üçün yarısı
BUDALA – axmaq, sefeh, gic; budala yerine koymak – axmaq yerine qoymaq
BUDUNBİLİM – etnologiya
BUFA – ilanbalıq
BUJİ – şam
BUKLE – zülf, tel
BULAŞIK(-ğı) – 1) yolxucu; bulaşık hastalik –yolxucu xestelik; 2) çirkli, bulaşıq; bulaşık makinesi – qabyuyan maşın
BULGU – keşf, ixtira
BULMACA – krossvord, bilmece
BULUNMAK – 1) tapılmaq; 2) olmaq, yerleşmek; siz akşamları nerede bulunursunuz? Siz axşamlar harada olunursunuz?
BULUNTU – tapıntı
BULUŞ – keşf, ixtira
BULUŞMA – görüş
BULUŞMAK – görüşmek
BUNALIM – böhran; riyasada bunalım baş gösterdi – bazarda böhran başladı; para bunalımı – valyuta böhranı
BUNALMAK – tengnefes olmaq, tövşümek
BURS – teqaüd
BUZDOLABI(-nı) – soyuducu
BÜNYE – 1) struktura, quruluş; sosyal bünye – ictimai-sosial quruluş; 2) qamet
BÜYÜ – cadu, sehr, tilsim, efsun; büyücü – caduger, sehrkar
BÜYÜLEMEK – ovsunlamaq, sehrlemek, meftun etmek
BÜYÜLEYİCİ – meftunedici, ovsunlayıcı
BÜYÜTEÇ(-ci) – böyüdücü

CADDE – prospekt
CAM – şüşe
CAMBAZ – akrobat, canbaz, kendirbaz
CAMEKAN – vitrin; dükkan camekanı – mağaza vitrini
CAMİ(-ii, -si) – mescid, cüme mescidi
CAMLI – şüşeli;camlı dolap – servant; camlı kapı – şüşeli qapı
CANKURTARAN ARABASI – tecili yarım maşını
CAYMAK – boyun qaçırmaq, imtina etmek; sözünden caydı – sözünden imtina etdi
CEKET(-ti) – jaket, pencek, gödekce
CELPNAME – çağırış vereqesi
CELSE – iclas; açık celse – açıq iclas
CENGEL – cengellik
CERAHAT(-tı) – yara, irin
CETVEL – 1) xetkeş; 2) cedvel
CEVHER – 1) meden; bakır cevheri – mis medeni; 2) cavahirat, daş-qaş
CEZVE – qehvedan
CIMBIZ – maqqaş, pinset
CIVIK(-ğı) – sulu, sıyıq; cıvık kar – sulu qar
CİLA – lak; tırnak cilası – dırnaq lakı
CİLDİYECİ – dermatoloq
CİMRİ – xesis; cimrilik – xesislik
CİRİT(-di) – mızraq, cıda
CİVAR – etraf, şeher kenarı, civar
CİVCİV – etcebala, quş balası
CİVCİVLİ – sesli-küylü, hay küylü
COP(-pu) – deyenek, kötek
CUDA – dzyudo (idman növü)
CUMARTESİ(-yi) – şenbe
CUMHURBAŞKANI(-nı) – prezident; cumhurbaşkanı yardımcısı – vitse prezident;
CUMHURİYET(-ti) – respublika
CURNAL – çuğul, danos
CÜCE – cırtdan, liliput (çox kiçik adam); cüce çam – cırtdan şam
CÜPPE – mantiya (hakimin ve s. üst geyimi)
CÜRÜM(-rmü) – cinayet; cürüm delili – maddi sübut; cürüm işlemek – cinayet töretmek
CÜZDAN – 1) pulqabı, portmanet; 2) qovluq, papka; 3) vesiqe, şehadetname, kitabça; askerlik cüzdanı – herbi vesiqe; hesap cüzdanı – emanet kitabçası

Ç
ÇABA – sey, cehd; çaba harcamak – cehd göstermek
ÇABALAMAK – cehd etmek, çalşmaq, sey etmek; nafile çabalama! – boş yere sey etme!
ÇABUK – tez, yeyin, celd, iti, çevik
ÇAĞANOZ – krab
ÇAĞDAŞ – müasir
ÇAĞIRMAK – 1) çağırmaq, devet etmek; düğüne çağırmak – toya çağırmaq; hastaya doktor çağırmak – xesteye hekim çağırmaq; 2) oxumaq; türkü çağırmak – mahnı oxumaq
ÇAĞLAR, ÇAĞLAYAN – şelale
ÇAĞRI – 1) devet; çağrılı – devet olunmuş; 2) çağırış, müraciet; çağrıda bulunmak – müraciet etmek
ÇAĞRILIK(-ğı) – devetname
ÇAKAR – balıq toru
ÇAKI – cib bıçağı, qatlama bıçaq
ÇAKIL – çınqıl, xırda çay daşı
ÇAKIM, ÇAKIN – ildırım
ÇAKMAK – 1) çaxmaq, vurmaq; 2) anlamaq, başa düşmek, sezmek, duymaq; işi çakmak – işi anlamaq; 3) sırımaq, ötürmek; kalp parayı çakmak – saxta pul sırımaq
ÇALAR – zengli; çalar saat – zengli saat
ÇALCENE – boşboğaz, çerençi
ÇALDIRMAK: saatını caldırdı – saatını oğurlatdı
ÇALI – kol, kolluq
ÇALIKUŞU – torağay
ÇALIM: çalım satmak – özünü çekmek, lovğalanmaq
ÇALIMLAMAK – fend işletmek
ÇALIŞMA EMNİYETİ – emek tehlükesizliyi texnikası
ÇALIŞMA RANDIMANI – emek mehsuldarlığı
ÇALIŞMA SÜRESİ – emek stajı
ÇAM – şam ağacı
ÇAMUR – 1) çirkab; çamura basmak – çirkaba düşmek; 2) palçıq; çamur banyosu – palçıq vannası
ÇAMURLU – çirkli, kirli, çamurlu, palçıqlı; yollar cok çamurlu – yollar çox çirklidir
ÇAMURLUK – krılo (avto)
ÇAN – zeng
ÇANÇİÇEĞİ(-ni) – zengçiçeyi
ÇAP(-pı) – 1) diametr; 2) kalibr; 3) ölçü, miqyas; dünya çapında – dünya miqyasında
ÇAPA – 1) toxa, kerki, çapacaq, qiymekeş; 2) lövber
ÇAPKIN – 1) qadın düşkünü, arvadbaz; 2) decel, nadinc, şuluq
ÇAPUL – çapovul, talan, qaret; çapulcu – talançı, çapavolçu
ÇARPI: üç çarpı iki – üç vurulsun iki
ÇARPIK – eyri; çarpık bacaklı – eyri ayaqlı
ÇARPMAK – 1) toqquşmaq, çarpmaq, çırpmaq, vurmaq, çalmaq; kapıyı çarpmak – qapını çırpmaq; kanat çarpmak – qanad çalmaq; onu guneş çarptı – onu gün vurdu; 2) oğurlamaq, çırpışdırmaq; 3) vurmaq (riyazi anlamda)
ÇARŞAF – melefe
ÇARŞI – bazar, ticaret cergeleri, pasaj
ÇATAL – 1) çengel; 2) haça, ikili
ÇATALLANMAK – ikileşmek, haçalanmaq; orada yol çatallanıyor – yol orada haçalanır
ÇATI – dam, dam örtüyü, taxtapuş; çatı altı – çardaq
ÇATIŞMA – 1) toqquşma; 2) ziddiyyet, ixtilaf, münaqişe; devletler arasında çatışmalar – dövletler arasında ziddiyyet
ÇATIŞMAK – 1) toqquşmaq; 2) zidd olmaq, eksine getmek
ÇATMAK – 1) üstüne düşmek, ilişmek, hirsini tökmek; 2) kök atmaq, sırımaq
ÇAVUŞ – serjant
ÇAVUŞKUŞU(-nu) – şanapipik, çovuşquşu
ÇAYLAK(-ğı) – çalağan
ÇEKECEK(-ği) – çekecek, dabançeken, dabangeyindiren
ÇEKİCİ – celbedici, aldadıcı
ÇEKİDÜZEN – qayda, seliqe, sahman; işlere çekidüzen vermek – işleri qaydaya salmaq
ÇEKİLİR – dözüle bilen, yol verile bilen; çekilir gibi değil – bu dözülmezdir
ÇEKİLİŞ – tiraj, oyun
ÇEKİLME – 1) istefa; 2) geri çekilme – çekilme, geri çekilme
ÇEKİLMEZ – dözülmez
ÇEKİM – 1) cazibe; 2) kino çekiliş
ÇEKİMSER – biteref qalan
ÇEKİNGEN – 1) utanaq, çekingen; 2) sirr vermeyen, qapalı, ehtiyatlı
ÇEKMECE – 1) siyirtme, siyirme; 2) buxta
ÇELENÇ(-ci) – keçici kubok
ÇELİK(-ği) – polad; çelik kesilmek – polad kimi berkimek
ÇELİŞKİ – ziddiyyet, tezad
ÇELME – badalaq; çelme atmak – badalaq vurmaq
ÇENĞEL – 1) qarmaqcıq, qarmaq; kapı çenğeli – qapı ceftesi; 2) paraqraf işaresi (§)
ÇEŞNİ – dad; çeşnisine bakmak – dadına baxmaq
ÇETE – 1) partizan destesi, silahlı deste, çete; 2) quldur destesi, banda
ÇETECİ – partizan, qiyamçı, çeteçi
ÇETREFİL – dolaşıq, qarışıq, çetin
ÇEVİRİ – tercüme; çevirici – tercümeçi
ÇEVİRİM – çekiliş; çevirim takımı – çekiliş qrupu
ÇEVİRME – şişde qızartma; 2) tercüme; türkçeden çevirme bir eser – türk dilinden tercüme olunmuş eser
ÇEYREK(-ği) – çerek, dördde bir
ÇIĞ – çığ, uçqun; taş çığı – daş uçqunu
ÇIĞABALIĞI – çoke (balıq)
ÇIĞLIK(-gı) – çığırtı, qışqırıq, feryad
ÇIKAGELMEK – görünmek, zahir olmaq, çıxmaq, peyda olmaq
ÇIKAR – maraq, menafe; devlet çıkarları – dövlet menafeleri
ÇIKMAZ – 1) dalan; 2) çıxılmaz veziyyet
ÇILDIRMAK – ağlını itirmek, deli olmaq
ÇIRAK(ğı) – karger, usta şagirdi; marangoz çırakı – xarrat şagirdi
ÇITA – ensiz taxta, tamasa, planka
ÇİFT(-ti) – qoşa, cüt; çift kürek çekme – qoşa avar çekme; çift adet – cüt eded
ÇİFTÇİ – ekinçi, cütcü
ÇİFTLİK(-ği) – ekin yeri, mülk
ÇİKLET(-ti) – saqqız
ÇİKOLATA – şokolad
ÇİL – qarabağır
ÇİLE I – qem, ezab; çile çekmek – qem çekmek
ÇİLE II – kelef, yumaq
ÇİLEK(ği) – çiyelek
ÇİNGENE – qaraçı
ÇİT(-ti) – çeper, hasar
ÇİTKUŞU – gicitken kepeneyi
ÇİVİ – mismar
ÇİVİLEMEK – 1) mismarlamaq; 2) sancmaq, batırmaq, soxmaq (silahı)
ÇİY – şey, şebnem, jale
ÇİZME – çekme; çizme kalıbı – çekme qelibi
ÇOCUK(-ğu) – uşaq, bala, övlad; çocuka ad koymak – körpeye ad qoymaq; üç çocuku var – onun üç uşağı var
ÇOĞULCULUK – plüralizm
ÇOLUK(-ğu): çoluk çocuk – aile, arvad-uşaq, oğul-uşaq; çoluk çocuk sahibi – aile sahibi
ÇÖZME – 1) hell; meseleyi konuşmalar yoluyle çözme – meselenin danışıqlar yolu ile helli; 2) evde toxunan ketan
ÇÖZMEK – açmaq, çözmek; atları arabadan çözmek – atları arabadan açmaq; 2) aydınlaşdırmaq; 3) hell etmek
ÇÖZÜMLEME – tehlil
ÇUHA – mahud
ÇUHAÇİÇEĞİ(-ni) – primula

D
DADI – daye
DAĞ BOĞAZI – dere
DAĞCI – alpinist
DAĞILIM – paylanma, bölüşdürme; milli gelir dağılımı – milli gelirin bölünmesi
DAHİLİYECİ – daxili xestelikler üzre mütexessis, terapevt
DAHILİYE KOĞUŞU – daxili xestelikler şöbesi
DAKTİLO – 1) makinaçı; 2) maşında yazma; 3) yazı makinası
DAL – 1) budaq, şax; 2) sahe, bölme; sanayi dalı – senaye sahesi
DALYA – georgin
DALKAVUK(-ğu) – yaltaq
AMAT(-dı) – küreken
DAMITIK: damıtık su – distille olunmuş su
DAMLALIK(-ğı) – pipet, damcıtöken
DAMPERLİ: damperli kamyon – yükünü özüboşaldan maşın
DANİŞMAK – meslehet almaq, meslehetleşmek, müzakire etmek, müşavire etmek
DANİŞMAN – meslehetçi, müşavir; cumhurbaşkanının ulusal güvenlik danişmanı – prezidentin milli tehlükesizlik üzre müşaviri
DANIŞTAY – dövlet şurası
DANTEL, DANTELA – krujeva, şebeke, tor
DARBE – 1) zerbe (müxtelif menalarda); 2) çevriliş
DARGIN – incimiş, küsmüş; kendisine dargınım – incimişem
DAVACI – iddiaçı, telebkar, şikayetçi
DAVALI – 1) mehkemede olan iş, iddialı; 2) işi mehkemede olan; cavabdeh
DAVUL – tebil, böyük baraban
DAYANIŞIK – hemrey, hemfikir
DAYANIŞMA – yekdillik, hemreylik
DAZLAK – daz, dazbaş
DEBRAYAJ – qoşqu (avtomobil)
DEFANS – müdafie; defans hattı – müdafie xetti
DEFİLE – modaların nümayişi
DEFOL – redd ol!, çekil get!, çıx get!
DEĞİNMEK – toxunmaq, deymek
DEKOVİL – dar raylı demiryolu, dar demiryolu
DELEGE – nümayende
DEMEÇ(-ci) – melumat, beyanat, müsahibe; demeçte bulunmak – beyanat vermek
DEMET(-ti) – deste, buket, derz, naçka; ot demeti – ot derzi; çiçek demeti – gül destesi; bir demet onluk – bir parça onluq
DEMİN – bu deqiqe, bu dem, indice
DEMİRBAŞ – dövlet emlakı, inventar fond, inventar; dairenin demirbaşı – idarenin inventarı
DEMODE – debden düşmüş, moddan düşmüş
DENEME – sınaq, yoxlama; deneme pilotu – sınaqçı-teyyareçi
DENETİM, DENETLEME – nezaret etmek
DENETLEMEK – nezaret etmek
DENEY – terübe; deneysel – tecrübi
DENGE – tarazlıq, müvazinet; dengesini kaybetmek – müvazinetini itirmek
DENİZANASI(-nı) – meduza
DENİZBİLİM – okeanoqrafiya
DEPAR – start
DEPAR YAPMAK – yarışa başlamaq
DEPARTMAN – idare, müessise
DEPO – anbar, çen; silah deposu – silah anbarı; benzin deposu – benzin çeni
DEPREM – zelzele, yeraltı tekan; deprem bilimi – seysmologiya
DEREOTU(-nu) – şüyüd (terevez)
DERGİ – jurnal, mecmue
DERLEMEK – yığmaq, toplamaq
DERLİ TOPLU – seliqeli; derli toplu oda – seliqeli otaq
DERPİŞ(-ı): derpiş etmek – nezerde tutmaq, nezere almaq
DERSHANE – sinif otağı, auditoriya
DESEN – naxış, ornament (parçada)
DESTEKLEMEK – arxa olmaq, dayaq durmaq
DESTROYER – esmines (eskadra mina gemisi)
DEVELOPE: develope etmek – aydınlaşdırmaq (foto)
DEVİNİM – hereket; devinmek – hereket etmek
DEVRİK – çevrilmiş, dönderilmiş
DEVRİMCİ – 1) inqilabçı; 2) inqilabi
DEVRİYE – patrul
DEVŞİRMEK – 1) yığmaq, toplamaq (meyve ve s.); 2) qatlamaq (xalça ve s.)
DEYİM – ifade; başka bir deyimle – başqa sözle
DEYİRGİ – 1) biçin, yığım; 2) biçin mövsümü, yığım mövsümü
DİŞ – 1) zahiri, xarici görünüşü; 2) xarici; diş pazar – xarici bazar; diş siyaset – xarici siyaset
DİKEY – şaquli
DİLBİLGİSİ – qrammatika
DİLBİLİMCİ – dilçi, dilşünas
DİLEKÇE – erize
DİNÇ – sağlam, möhkem, gümrah, canıberk, qıvraq
DİNDİRMEK – dayandırmaq, saxlamaq, kesmek, sakitleşdirmek (hirsi, ağrını ve s.) ; ilaç diş ağrısını dindirdi – derman diş ağrısını kesdi
DİNGİL – ox
DİNLENME – istirahet
DİPNOT(-tu) – haşiye, sehifenin aşağısında, xett altında yazılan metn, qeyd, izahat
DİRENİŞ – terslik etmek, inadkarlıq etmek, qarşı durmaq, müqavimet göstermek
DİNMEK – dayanmaq, dinmek, sakitleşmek, kesilmek; yağmur dindi – yağış kesildi; ağrı diniyor – ağrı sakitleşir
DİREKSİYON – sükan; direksiyon başında – sükan arxasında
DİREY – heyvanlar alemi, fauna
DİYANET(-ti) – dindarlıq, möminlik; diyanet sahibi bir adamdır – mömin bir adamdır
DİZİ: dizi film – çoxseriyalı film
DİZGE – sistem; güneş dizgesi – güneş sistemi
DİZGİN – cilov, yedek
DİZİCİ – yığıcı
DOĞA – tebiet; doğa bilimleri – tebiet elmleri
DOĞAÇ(-cı) – improvizasiya, ekspromt, hazırlıqsız, bedaheten; – doğaçtan şiir söylemek – bedaheten şer söylemek
DOĞAL – tebii; doğal ayıklanma – tebii seçme; doğal gaz – tebii qaz
DOĞAN – şahin
DOĞAY – fauna
DÖGAÜSTÜ – fövqeltebii, qeyri tebii, xariqülade
DOĞRAMACI – dülger
DOĞU – şerq, şerqi; orta doğu – orta şerq; doğu anadolu – şerqi anadolu
DOKU – toxuma (biologiya)
DOKUMA – 1) parça, qumaş; 2) toxuma, toxunma; dokuma sanayii – toxuculuq senayesi
DOKUMACI – toxucu
DOKUBİLİM(-i) – histologiya
DOKUNAKLI – 1) tesirli, heyecanlandırıcı; dokunaklı sesle – tesirli sesle; 2) güclü, tünd, çox tesirli; dokunaklı rüzgar – güclü külek; dokunaklı şarap – tünd şerab
DOKUNUM – lamise, toxunma hissi
DOLANDIRICI – fırıldaqçı
DOLAY – etraf, etraf yerler; Ankara dolaylarında – Ankara etrafında
DOLAYI – buna göre, bu sebebden, bununla elaqedar
DOLGU – plomb
DOLMAKALEM – avtoqelem
DOLMUŞ – marşrut, taksi
DOMATES – tomat, pomidor
DONANMAK – bezenmek, bezedilmek; gelin pek güzel donanmış – gelin çox gözel bezenmişdir
DONATIM – techizat, levazimat, avadanlıq; teknik donatım – texniki avadanlıq
DONATMAK – 1) bezemek; 2) techiz etmek; hazırlamaq
DONUK – tutqun, donuq; donukbir işıltı – tutqun işıq
DORUK(-ğu) – zirve
DOSA – pilleken, nerdivan, trap
DÖKME DEMİR – çuqun
DÖMİFİNAL – yarımfinal
DÖMİŞEK – kemşirin (şerab)
DÖNEM – dövr, müddet, merhele; hazırlık dönemi – hazırlıq dövrü
DÖNEMEÇ(-ci) – dönge
DÖRTGEN – dördbucaqlı
DÖVİZ – 1) valyuta; serbest döviz – serbest valyuta; döviz rayici – valyuta kursu; 2) deviza, veksel; 3) şüar, çağırış
DURAÇ(-cı) – turac
DURAK(-ğı) – dayanacaq; son durak – son dayanacaq
DURAKLAMA – araverme, ayaq saxlama; 2) durğunluq; duraklama devri – durğunluq dövrü; 3) sakitlik, atışmanın dayanması; cephede duraklama – cebhede sakitlikdir
DURUM – veziyyet, şerait, hal; buhranlı durum – böhran veziyyeti; coğrafi durum – coğrafi şerait; hava durumu – hava şeraiti
DURUŞMA – işe baxma, mehkeme, mehkeme tehqiqatı
DUYARKAT – emulsiya
DÜĞÜN – toy, toy-düyün
DÜMEN – sükan
DÜRÜŞT(-tü) – sert, qaba, kobud; dürüşt söz – kobud söz; dürüşt muamele – qaba reftar
DÜŞ – 1) yuxu, röya, yuxu görme; düş yormak – yuxu yozmaq; 2) xeyal, tesevvür
DÜŞEY – şaquli; düşey izdüşüm – şaquli kesik
DÜŞÜK(-ğü) – 1) kiçik, aşağı (qiymet, temperatur ve s.); düşük faiz – kiçik faiz; düşük fiyat – aşağı qiymet; 2) devrilmiş; 3) düşkün
DÜŞÜNÜR – mütefekkir
DÜZEN –1) qayda, qanun, nizam, intizam; 2) rejim, quruluş; sosyal düzen – ictimai quruluş; 3) akkord
DÜZEY – seviyye (müxtelif menalarda)
DÜZME – saxta, qelp
DÜZYAZI – nesr
E
ECZACI – aptekçi, eczaçı
ECZANE – aptek, eczaxana
EDİNMEK – elde etmek, sahib olmaq; dost edinmek – dost qazanmaq; meslek edinmek – senet sahibi olmaq
EFENDİ – 1) ağa, sahib; 2) alicenab, namuslu; efendiden bir adam – alicenab adam; 3) cenab (xitab)
EFKAR – fikir, rey
EGEMEN – 1) suveren; 2) hökmran, hegemon
EGEMENLİK(-ği) – 1) suverenlik, müsteqillik; milli egemenliği savunmak – milli suverenliyi qorumaq; 2) hökmranlıq, hegemonluq, ağalıq; egemenliği altına almak – öz hökmranlığı altına almaq
EĞE – qabırğa (anatomiya)
EĞİLİM – 1) eniş, maillik; 2) temayül, meyl
EĞİTİM – terbiye, telim, tehsil; eğitim gormek – tehsil almaq; eğitim sistemi – tehsil sistemi; milli eğitim bakanlığı – milli tehsil nazirliyi
EĞİTMEK – terbiye etmek, tehsil vermek
EĞRETİ – 1) düzeltme, süni qoyma; eğreti diş – qoyma diş; 2) saxta, qelp, süni (daş-qaş haqda); eğreti taş – süni daş; 3) müveqqeti; eğreti körpü – müveqqeti körpü
EHLİYET(-ti) – 1) bacarıq, serişte; 2) selahiyyet; şoför ehliyeti – sürücülük hüququ
EK(EKİ) – elave, üstelik; eki sıgorta – elave sığorta; ekili – elave edilmiş, artırılmış
EKİM – oktyabr
EKİP(-bi, -pi) – 1) komanda, briqada; imdat ekipi – xilas etme briqadası; 2) truppa; 3) deste
EKLEM – oynaq, bend, buğum
EKMEK(-ği) – çörek
EKMEK FIRINI – çörekxana
EKSELANS – zati aileleri (xitab)
EKSEN – ox (müxtelif menalarda)
EKSİ – minus, menfi; eksi işareti – çıxma; beş eksi üç – beş çıx üç
EKŞİ – 1) turş; ekşi elma – turş alma; 2) qaşqabaqlı, narazı; ekşi suratlı – narazı sifetle
EKŞİMEK – 1) turşumaq, qıcqırmaq; hamur ekşidi – xemir qıcqırdı; 2) qaşqabaqlı olmaq, narazı olmaq
ELBİSE – libas, geyim, paltar; bayram elbisesi – bayram libası; iş elbisesi – iş paltarı
ELÇİLİK(-ği) – sefirlik
ELDİVEN – elcek; yün eldiven – yun elcek
ELEBAŞI(-nı, -yı) – başçı, destebaşı; çetenin elebaşısı – quldur destesinin başçısı
ELEĞİMSAĞMA – göy qurşağı
ELEMAN – 1) element, ünsür (müxtelif menalarda); 2) kadr, personal; eleman yetiştirmek – kadr yetişdirmek
ELEME – seçme; eleme komisyon – seçki komissiyası
ELEŞTİRİ – 1) resenziya; 2) tenqid
ELEŞTİRME – tenqid
ELEŞTİRMECİ – tenqidçi
ELYAF – lif; suni elyaf – süni lif
EMARE – 1) nişane, elamet; 2) sübut, delil; emare ispatı – maddi sübut
EMEKLİ – teqaüdçü, istefaya çıxmış; emekliye çıkmak – teqaüde çıxmaq, istefaya çıxmaq; emekli aylığı – pensiya
EMEL – arzu, dilek, meqsed; emeline ermek – meqsede çatmaq
EMİN – 1) etibarlı; emin kaynaklardan alınan haberler – etibarlı menbelerden alınan xeberler; 2) arxayın, emin; ben arkadaşımdan eminim – men dostumdan arxayınam
EMNİYET – 1) tehlükesizlik; devlet emniyet organları – dövlet tehlükesizlik orqanları; 2) inam, etibar; emniyet vermek – inandırmaq, arxayın salmaq
EMPOZE: empoze etmek – zorla boynuna qoymaq
EMPRİME – naxışlı ipek parça
ENAYİ – axmaq, gic
ENDİŞE – narahatlıq, heyecan, endişe; endişe duymak – heyecan keçirmek
ENFİYE – burunotu
ENGİN BİLGİ – erudisiya, herterefli bilik
ENİŞTE – yezne
ENJEKTÖR – şpris (tibb)
ENKAZ – söküntü, uçuqlar, sınıqlar
ENLEM – en dairesi; kuzey enlemi – şimal en dairesi
ENTERESAN – maraqlı, maraq doğuran
EPE – qılınc
EPEY, EPEYCE – olduqca, hedden ziyade, hedden çox; epey bir adam – vacib adam
ER – 1) kişi; 2) sıravi esger
EREK(-ği) – meqsed
ERDEM – leyaqet, meziyyet
ERGEÇ – gec-tez, evvel-axır, haçansa
ERGİN – 1) yaşa dolmuş, buluğa çatmış; aklı ergin – kamil insan; 2) yetişmiş, deymiş; ergin yemiş – yetişmiş meyveler
ERİŞİLMEZ – elçatmaz, ünyetmez
ERİŞMEK – 1) nail olmaq, müveffeq olmaq; yüksek bir mevkiye erişmek – yüksek mensebe nail olmaq; 2) yetişmek (meyve ve s.); yemişler çabuk erişti – meyveler tez yetişdi; 3) çatmaq, yetişmek; bahar erişti – bahar geldi
ERİYİK(-ği) – mehlul
ERMEK – 1) çatmaq, yetişmek, müveffeq olmaq, nail olmaq, elde etmek; muradına ermek – muradına çatmaq; 2) yetişmek, deymek; ekinler ermeden bicilmez – taxıl yetişmese biçilmez
ESEN – sağlam; esen kalın – sağlıqla qalın
ESENLİK(-ği) – sağlamlıq, sehhet
ESINLENMEK, ESINMEK – ruhlanmaq, ilhamlanmaq
ESNEK(-ği) – elastik, eyilgen; esnek cisimler – elastik cisimler
ESPRİ – hazır cavab, ağıllı söz, serrast cavab, ince zarafat
EŞ – 1) tay, oxşar; eşiyok – tayı olmayan; 2) heyat yoldaşı
EŞARP(-bı) – şerf
EŞDEĞER – ekvivalent, beraber; eşdeğer ağırlık – eyni çeki
EŞİT – eyni, beraber; eşit haklı – beraber hüquqlu
EŞİTLİK(-ği) – eynilik, beraberlik
EŞİTSİZ – qeyri-beraber
EŞİTSİZLİK(-ği) – berabersizlik
EŞKIYA – quldur, soyğunçu
EŞLİK(-ğı) – 1) oxşarlıq, benzerlik, eynilik; 2) müşayiet; gitara eşliğinde – gitaranın müşayieti ile
EŞSİZ – 1) tayı olmayan, çüt olmayan, tek, tenha; 2) misilsiz, tayı beraberi olmayan, qeyri-adi; eşsiz bir başarı – qeyri-adi müveffeqiyyet
ETEK, ETEKLİK(-ği) – feallıq, aktivlik
ETKİ – tesir; etki derecesi – tesir derecesi; etki yapmak – tesir etmek
ETKİLİ – tesirli, effektli
ETKİN – aktiv, feal
ETKİNLİK(-ği) – fealiyyet
EVET – beli
EVETLEMEK – tesdiq etmek, dem tutmaq
EVRE – merhele, faza
EVREN – kainat, kosmos alemi
EVRENSEL – 1) dünyevi, beynelxalq, beynelmilel; evrensel savaş – dünya müharibesi; 2) ümumi, universal; 3) sonsuz, hedsiz, ölçüsüz; evrensel mutluluk – sonsuz xoşbextlik
EVRİM – tekamül
EYER – yeher
EYLEM – hereket, fealiyyet, iş, emeliyyat
EYLÜL – sentyabr
EZELİ – ebedi, hemişelik
EZGİ I – 1) melodiya, hava; 2) üsul, qayda, terz
EZGİ II – zülm, tezyiq, esaret; sömürge ezgisi – müstemleke esareti
EZME – paştet, püre
F
FALSO – 1) sehv; 2) yanlış
FANİLA – 1) flanel (yun); 2) fufayka, alt köynek; yün fanila – yun fufayka
FARE – siçan, siçovul; fare zeheri – siçan zeheri
FASLI – merakeşli
FASULYE – lobya; kuru fasulye – quru lobya
FATURA – faktura, haqq-hesab; fatura bedeli – faktura deyeri
FAUL(-lü) – kobud oyun, qaydanın pozulması; faul yapmak – oyunun qaydasını pozmaq; faul atışı – cerime zerbesi
FAVORİ – 1) bakenbard; 2) favorit
FAZLA – 1) hedden çox, artıqlaması ile; fazla konuşuyor – o çox danışır; 2) artıq; burada fazladır – o burada artıqdır
FECİ(-ii, -si) – facieli, felaketli, müsibetli, dehşetli; feci akibet – facieli aqibet
FELÇ(-ci) – iflic; ekonomik felç – iqtisadi iflic
FENALAŞMAK – pisleşmek, xarabalaşmaq, fenalaşmaq, ağırlaşmaq
FENALIK(-ğı) – pislik, fenalıq
FENNİ – 1) elmi; 2) texniki
FERAGAT(-ti) – imtina etme; haklarından feragat etmek – hüquqlarından imtina etmek
FERAH – geniş; ferah oda – geniş otaq
FERİBOT(-tu) – sal, bere; tren feribotu – demiryol beresi
FERMUAR – zencirbend
FESHETMEK – 1) leğv etmek, pozmaq (müqavileni ve s.); 2) buraxmaq (parlamenti), fealiyyetini dayandırmaq (cemiyyetin ve s.)
FESİH(-shi) – 1) leğv, leğv etme, pozma, pozulma; nikah fesihi – nigahın pozulması; 2) buraxılma, bağlanma; parlamentonun fesihi – parlamentin buraxılması
FIÇI – boçka, çellek
FIKRA – 1) felyeton, letife; 2) paraqraf, parça (metnden), bend, madde (qanun)
FIRIN – 1) peç, soba; elektrik fırını – elektrik peçi; atom fırını – atom (nüve) reaktoru; 2) çörekxana
FIRINCI – çörekbişiren, şatır, çörekçi
FIRLATMAK – 1) atmaq, tullamaq, tolazlamaq; bir kenara fırlatmak – kenara tullamaq; 2) buraxmaq; 1) bir roket fırlatmak – raket buraxmaq
FISILDAMAK – pıçıldamaq, pıçıltı ile danışmaq; kulağına fısıldamak – qulağına pıçıldamaq
FISILAŞMAK – pıçıldaşmaq
FISILTI – pıçıltı; fısıltıyle – pıçıltı ile
FISKIYE – fevvare
FİDE – şitil; fidelik – şitillik
FİİL – 1) hereket, iş, emel; 2) fel
FİİLEN – heqiqeten, eslinde, faktiki
FİKSTÜR – teqvim (oyunların teqvimi)
FİLE – 1) saç üçün tor; 2) tor zenbil; 3) tor (futbol qapısının)
FİLİKA – avarlı, qayıq
FİLO – donanma, flot, eskadra, flotiliya, eskadrilya; ticaret filosu – ticaret donanması
FİRAR – ferarilik, dezertirlik
FİRAVUNFARESİ(-ni) – manqusta
FİRKATEYN – freqat (keşikçi herbi gemi)
FİRKETE – sancaq (saç üçün)
FİSKE – 1) çırtma, şıqqıltı; fiske ile – şıqqıltı ile; 2) çimdik; bir fiske tuz – bir çimdik duz
FİŞ – 1) payacıq; 2) yarlık, nişan; 3) jeton, talon; 4) kontakt, ştepsel; dişi fiş – rozetka, ştepsel yuvası; erkek fiş – ştepsel çengeli
FİYAT(-tı) – qiymet, deyer, mezenne; fiyat biçmek – qiymet qoymaq
FİYAT LİSTESİ – preyskurant
FLÖRE – rapira (meşq qılıncı)
FLÜT(-tü) – fleyta; flüt çalmak – fleyta çalmaq
FOK(-ku) – suiti
FON – 1) fon; 2) fond; para fonu – pul fondu
FONT(-tu) – çuqun
FOR – hücumçu; forlar – hücumçular
FORMALİTE: gümrük formaliteleri – gömrük müamileleri
FORVET(-ti) – 1) hücum; forvet hattı – hücum xetti; 2) hücumçu
FREN – eylec, tormoz
FRENGİ – sifilis
FRENKÜZÜMÜ(-nü) – qırmızı qarağat; siyah frenküzümü – qara qarağat
FRENLEMEK – tormozlamaq, eylemek, lengitmek; işi frenlemek – işi lengitmek
FRİGORİFİK(-ği): frigorifik gemi – refrijerator
FRİJİDER – soyuducu qurğu, refrijerator
FRİKİK(-ki) – serbest (zerbe)
FUAR – yarmarka; İzmir fuar – İzmir yarmarkası
FÜME – hise verilmiş, hisde qurudulmuş, füme balık – hise verilmiş balıq
FÜZE – raket, reaktiv mermi
G
GAGA – dimdik; gagasına yem vermek – dimdiyinden yem vermek
GAİLE – qayğı, eziyyet, çetinlik; ev gailesi – ev qayğıları
GALAKSİ – qalaktika
GALİBA – ehtimal ki, güman ki, yeqin ki; galiba yağmur yağacak – yeqin ki yağış yağacaq
GAR – vağzal
GARDENPARTİ – qebul (bağda, temiz havada)
GAYBUBET(-ti) – iştirak etmek
GAYET(-ti) – çox, olduqca çox; gayet elverişli şartlar – olduqca elverişli şertler
GAYRET(-ti) – cehd, sey; gayreti batıla – menasız cehdler
GAYRİREŞİT(-di) – heddi buluğa çatmamış
GAYRİSAFI – 1) ümumi; gayrisafı gelir – ümumi gelir; 2) brutto (malın tara ile birlikde çekisi)
GAYRİSIHHİ – sehiyye teleblerine uyğun olmayan, natemiz, çirkli
GAZOZ – qazlı su (butulkalarda)
GAZYAĞI(-nı) – neft, ağ neft; gazyağı ocağı – pilete, maşınka
GEBE – hamile
GECELİK(-ği) – gece köyneyi
GEÇİCİ – 1) müveqqeti; geçici hükümet – müveqqeti hökumet; 2) yoluxucu, keçici
GEÇİM – 1) yaşayış üçün vesait, güzeran, dolanışıq; 2) heyat, varlıq
GEÇİT PARMAKLIĞI – şlaqbaum
GELENEK(-ği) – enene; geleneke göre – eneneye göre
GELENEKSEL – enenevi; geleneksel düzen – enenevi qayda
GELİNCİK(-ği) – 1) lale; 2) gelincik
GELİŞME – artım, inkişaf; gelişme seviyesi – inkişaf seviyyesi
GELİŞMİŞ – inkişaf etmiş
GELİŞTİRMEK – inkişaf etdirmek, mükemmelleşdirmek, tekmilleşdirmek; etraflıca geliştirmek – herterefli inkişaf etdirmek
GENEL – 1) ümumi; genel eğitim – ümumi tehsil; 2) esas, baş; genel kurmay – baş qerargah
GENELLİKLE – ümumiyyetle
GENSORU – sorğu (parlamentde)
GERDANLIK(-ğı) – boyunbağı, hemail
GEREÇ(-ci) – 1) material; ateşe dayanıklı gereç – odadavamlı material; yapı gereçleri – inşaat materialları; 2) levazimat, vesait; okul gereçleri – mekteb levazimatı
GEREKÇE – esas, delil, sübut
GEREKMEK – lazım olmaq, gerek olmaq
GEREKSİNMEK – ehtiyac duymaq
GERİCİ – irticaçı, mürtece
GERİCİLİK(-ği) – irtica, mürtecelik
GERİLLA – partizan herekatı, partizan müharibesi
GERİLLACI – partizan
GERİNMEK – gerneşmek
GEVEZE – çerençi, boşboğaz, naqqal, geveze
GEVŞEK(-ği) – 1) zeif, boş, lax; gevşek dügüm – zeif bend; 2) iradesiz, mütereddid, zeif; gevşek adam – iradesiz adam; 3) üzgün, süst, halsız
GEVŞEME – zeifleme, boşalma; distiplinin gevşemesi – intizamın zeifledilmesi
GEYİK(-ği) – maral, xallı maral
GEZEGEN – planet
GEZEGENLERARASI – planetlerarası
GİBİ – kimi; aslan gibi – aslan kimi
GİDER – xerc, mexaric, mesref; bütçenin gider kısmı – büdcenin mexarici
GİDERMEK – 1) aradan qaldırmaq, yox etmek, kenar etmek; 2) temizlemek
GİŞE – siyirtme pencere, kassa
GİYSİ – libas, paltar
GÖÇEBE – köçeri
GÖÇMEN – köçkün, qaçqın, mühacir, emiqrant; göçmen kuşlar – köçeri quşlar
GÖGÜS(-ğsü) – 1) döş, döş qefesi, sine; 2) üst deka (musiqi)
GÖKBİLİMİ(-ni) – astronomiya
GÖMLEK(-ği) – 1) köynek; iç gömlek – alt köyneyi; 2) örtük, üzlük
GÖRENEK(-ği) – adet, verdiş; görenekle – verdişle
GÖREV – 1) vezife, xidmeti borc, iş; 2) rol, funksiya; ne ile görevlidir – onun rolu nedir?
GÖEVDEN ALMAK – vezifeden çıxartmaq, işden qovmaq
GÖREVLİ OLMAK – vezife sahibi olmaq
GÖRGÜ – tecrübe, heyat tecrübesi, serişte
GÖRGÜLÜ – tecrübeli, serişteli
GÖRGÜSÜZ – tecrübesiz, seriştesiz
GÖSTERGE – eqreb, gösterici
GÖSTERİ – 1) baxış, nümayiş; 2) proyeksiya (ekrana şekiller salma)
GÖSTERİMCI – kinomexanik
GÖZDE – istekli, eziz, sevimli; gözde plaklar – sevimli vallar; mevsimin gözde rengi – mövsümün debde olan rengi
GÖZETLEMEK – izlemek, güdmek
GÖZLEM – müşahide; bilimsel gözlemler – elmi müşahideler; yabancı gözlemler – xarici müşahideler
GÖZLEMCİ – müşahideçi
GÖZLEMEVİ(-ni) – resedxana
GÖZÜKMEK – görsenmek, görünmek
GÖZÜPEK – cesur, qorxmaz
GREKOROMEN – klassik güleş
GREV – tetil; greve girmek – tetile başlamaq
GREVCİ – tetilçi, tetil eden
GRİ – boz; koyu gri – tünd boz
GUGUK(-ğu) – ququ quşu
GÜCENDİRMEK – incitmek, xetre deymek, küsdürmek, acıqlandırmaq, hirslendirmek, esebileşdirmek
GÜCENMEK – incimek, küsmek, acıqlanmaq, hirslenmek
GÜÇ(-cü) – çetin, ağır; güç bir duruma düşmek – çetin veziyyete düşmek
GÜÇLEŞMEK – çetinleşmek, mürekkebleşmek, ağırlaşmaq, dolaşığa düşmek
GÜÇLÜK(-ğü) – çetinlik, ezab, eziyyet; güçlük cekmek – çetinlik çekmek; binbir güçlükle – min bir eziyyetle
GÜDERİ – zamşa, sığın derisi, maral derisi; güderi eldiven – zamşa elcek
GÜDÜMLÜ – idare oluna bilen, istiqametlene bilen; güdümlü ekonomi – planlı iqtisadiyyat; güdümlü füze – idare olunan raket
GÜL – qızılgül
GÜNCEL – aktual
GÜNDEM – gündelik; gündeme almak – gündeliye daxil etmek
GÜREŞ – güleş; güreş meydanı – güleş meydanı
GÜTMEK – 1) sürmek, sürüb aparmaq, otarmaq; bu çoban hayvanları iyi guduyor – bu çoban heyvanları yaxşı otarır; 2) güdmek; başka bir gaye gütmek – başqa meqsed güdmek
GÜVEN – 1) etimad; güvene layık olmak – etimada layiq olmaq; 2) emin, arxayın; güvenle bakmak – arxayınlıqla baxmaq
GÜVENCE – zemanet
GÜVENİLİR – etibarlı, möteber; bir güvenilir müttefik – etibarlı müttefiq
GÜVENLİK(-ği) – 1) tehlükesizlik; güvenlik garantisi – tehlükesizlik zemaneti
GÜVENSİZ – mütereddid, etibarsız, qetiyyetsiz, inamsız
GÜVENSİZLİK(-ği) – inamsızlıq, etimadsızlıq; güvensizlik oyu – etimadsızlıq reyi
GÜVERTE – göyerte
GÜVEY, GÜVEYİ – 1) adaxlı, nişanlı; 2) küreken
GÜZ – payı; güz guneşi – payız güneşi
GÜZERGAH – yol, trassa
GÜZLÜK – payızlıq; güzlük ekim – payız ekini
GÜZÜN – payızda

H
HABBE: habbe yi kubbe yapmak – milçekden fil düzeltmek
HABİS: habis tümör – bedxasseli şiş
HAD – keskin, çetin; had apandisti – keskin apendisit
HAF – yarımmüdafieçi
HAFİF – 1) yüngül; hafif bir bavul – yüngül çamadan; hafif bir baş ağrısı – yüngül baş ağrısı; 2) yüngülxasiyyet, ciddi olmayan, demdemeki
HAFİF HARAKET – düşünülmemiş hereket
HAFİF SİKLET – yüngül çeki
HAFTAYM – taym (idman)
HAİZ – malik olan, sahib olan; böyle büyük bir kudreti haizdir – bele böyük bir qüdret sahibidir
HAKETMEK – layiq olmaq, qazanmaq; cezayi haketti – o cezaya layiqdir
HAKEM – arbitr, münsif
HALA – bibi
HALAT – kanat, buraz, tros
HALEN I – hal hazırda, indi, bu an, hele ki
HALEN II: halen ve kalen – sözde ve emelde
HALKOYU(-nu) – referendum, ictimai rey
HAMMADDE – xammal
HAMUR – 1) xemir; 2) kütle (taxta, kağız ve s.)
HANEDAN – sülale
HANTAL – 1) biçimsiz, kobud, yöndemsiz; 2) ağır, leng
HARCAMA – xerc, çıxar, mexaric, mesarif
HARCIALEM – 1) ucuz, elverişli; 2) adi, bayağı, çeynenmiş, şablon
HAREKAT(-tı) – emeliyyat (herbi)
HARİCİYECİ – xarici işler nazirliyinin emekdaşı
HARP(-pı), HARPA – arfa
HASAR – zerer, ziyan, itki; hasara uğramak – ziyana düşmek
HASAT(-dı) – biçin, yığım
HASIM(-smı) – reqib, düşmen
HAŞLAMA – sudabişmiş, qaynadılmış, pörtülmüş, buğda bişirilmiş
HAŞLAMAK – qaynatmaq, pörtmek; yumurta haşlamak – yumurta qaynatmaq
HAVADİS – yenilik, teze xeberler, sensasiya; havadis konusu – sensasiya mövzusu
HAVALANMAK – 1) havasını deyişmek; 2) uçmaq, havaya qalxmaq; 3) yellenmek, dalğalanmaq
HAVALE – 1) tapşırma, hevale etme; 2) gönderme, yollama (pul); posta havalesi – poçtla gönderme
HAVAN – 1) hevengdeste; 2) minomyot
HAVLU – desmal, mehreba, xovlu
HAVRA – sinaqoq (yehudi mebedi)
HAVUÇ(-cu) – kök (botanika)
HAVYAR – kürü, ikra; siyah havyar – qara kürü
HAYAL KIRIKLIĞI – ümidi kesilme, ümidi boşa çıxma, xeyalı puç olma
HAYDUT(-du) – quldur, soyğunçu; deniz haydutu – deniz qulduru, pirat
HAYDUTLUK(-ğu) – quldurluq, soyğunçuluq
HAZIRLOP(-pu) – 1) qaynadılmış yumurta; 2) yüngülce, asanca, zehmetsiz, eziyyetsiz
HAZİRAN – iyun
HELA – tualet, ayaqyolu
HELEZON – 1) spiral; 2) ilbiz, balıqqulağı, mercan qulu; 3) qulaq seyvanı
HELİKOPTER – vertolyot
HEP – 1) hamı, bütün, her şey; hepiniz – siz hamınız; hepsini biliyor o – her şeyi bilir; 2) hemişe; sen hep geç kalırsın! – sen hemişe gecikirsen
HEZİMET – meğlubiyyet
HIRÇIN – 1) tez özünden çıxan, tündmecaz, tündxasiyyet, esebi, davakar, cencel; 2) coşan (deniz)
HIRS – 1) tamahkarlıq, acgözlük, herislik; fazla kar hırsı – varlanmaq herisliyi; 2) hirs, acıq
HIRSIZ – oğru
HISIM(-smı) – qohum, qohum-eqreba
HISIMLIK(-ğı) – qohumluq; hısımlık bağı – qohumluq elaqesi
HIZ – süret; gelişme hızı – inkişaf süreti; fırtına hızını aldı – fırtına yavaşıdı; 2) güc; hız vermek – güclendirmek
HIZGÖSTERGESİ – spidometr
HIZLANMAK – süret götürmek, süretlenmek, süret artırmaq; rüzgar hızlanmaklandı – külek güclendi
HIZLI – 1) süretli, celd; 2) güclü, möhkem, berk; hızlı konuşmak – berkden danışmaq
HİPERMETROP(-pu) – uzaqgören
HISSE SENEDİ – aksiya; hısse senedi sermayesi – aksiyaya qoyulmuş kapital
HİSSEDAR – payçı, ortaq, şerik, kompanyon, auksioner, sehmdar
HİSSEDARAN MECLİSİ – sehmdarlar meclisi, auksionerler meclisi
HİZA – seviyye; hizaya getirmek – tarazlaşdırmaq
HİZMET(-ti) – xidmet, qulluq; yurda hizmet – vetene xidmet
HİZMETÇİ – xidmetçi, xadime
HOCA – 1) müellim, mürebbi, terbiyeçi; 2) xoca
HOKKA: mürekkep hokkası – mürekkeb qabı; şeker hokkası – qend qabı
HORAPLÖR – sesucaldan, reproduktor
HOSTES – stüardessa, bort baxıcısı
HOŞNUT – razı, memnun, xeşnud
HOŞNUTLULUK(-ğu) – razılıq, memnunluq, xoşnudluq
HOŞNUTSUZLUK(-ğu) – narazılıq; hoşnutsuzluk yaratmak – narazılıq yaratmaq
HUBABAT(-tı) – denli bitkiler, taxıl bitkileri
HUMMA – qızdırma, titreme-qızdırma
HUNHARCA – vehşicesine, vehşilikle
HUSUS – iş, mesele, hadise, veziyyet; bu hususta ne düşünüyorsunuz? – siz bu mesele barede ne düşünürsünüz?
HUY – xasiyyet, xarakter
HUZUR – 1) sakitlik, rahatlıq; 2) iştirak; huzur unuzda – sizin iştirakınızla
HUZURSUZLUK(-ğu) – narahatlıq, heyecan
HÜMAYUN – sultan; sarayı hümayun – sultan sarayı
HÜR(-rrü) – azad, müsteqil
HÜSNÜKABUL(-lü) – mehriban qebul, semimi görüş
HÜRRİYET(-ti) – azadlıq; gerçek hürriyet – esl azadlıq; basın hürriyeti – metbuat azadlığı
HÜVİYET(-ti) – 1) şexsiyyet; 2) şexsi vereqe, pasport
I
IHLAMUR – çöke, çöke ağacı
ILICA – mineral bulaq
IRMAK(-ğı) – çay
IRZ – namus; ırına geçmek – namusuna toxunmaq
ISIRIK(-ği) – dişlek yeri
ISIRGAN – 1) gicitken; 2) dişleyen, qapağan heyvan
ISIRMAK – dişlemek
ISKARTA – brak edilmiş
ISKAT(-tı) – devirme, yıxma, leğv etme, mehrum etme
ISKONTO – 1) güzeşt; 2) diskont (veksellerin uçotu)
ISLIK(-ğı) – fit
ISMARLAMA – 1) sifariş, tapşırıq; 2) sifarişli, buyurtma; ısmarlama ayakkabı – ayaqqabı sifarişi
ISMARLAMAK – 1) sifariş etmek; akşam yemeği ısmarlamak istiyorum – şam yemeyi sifariş etmek isteyirem; 2) tapşırmaq, hevale etmek, ismarlamaq
ISSIZ – kimse yaşamayan, meskun olmayan, adamsız, ölgün
ISTAKOZ – omar (zoologiya)
ISTOK(-ku) – 1) ehtiyat mal; 2) qalıb xarab olmuş, brak eilmiş
IŞILDAK(-ğı) – projektor
IŞIN – şüa; ışın hastalığı – şüa xesteliyi
IŞINIM – şüalanma, radiasiya
IZGARA – 1) raşper; 2) raşperde qızardılmış (et, balıq)
İ
İADE – qaytarma; iade etmek – qaytarmaq
İBRAZ – teqdim etme, gösterme
İBRE – eqreb (cihazlarda, saatda ve s.)
İCAP(-bı) – lüzum, hacet, zeruret, telebat
İÇGÜDÜ – 1) instinkt; 2) intuisiya, duyğu, duyma qabiliyyeti
İÇERLEMEK – hirslenmek, acıqlanmaq (büruze vermeden)
İÇİŞLERİ(-ni) – daxili işler; içişlerine karışma – daxili işlerine qarışma
İÇLİ – 1) hessas, üreyi yuxa; 2) qüsseli, kederli, qemgin
İÇTEN – semimi, ürekden, qelbden
İÇTENLİK(-ği) – semimiyyet, istiqanlılıq, mehribanlıq
İÇYÜZ – mahiyyet, meğz; meselenin içyüzünü meydana çıkarmak – meselenin mahiyyetini açmaq
İDARELİ – qenaetcil, ehtiyatlı, serhesab
İFRİT: ifrit kesilmek – azğınlaşmaq, özünden çıxmaq
İGFAL: igfal etmek – aldatmaq, yoldan çıxartmaq, tovlamaq
İHANET(-ti) – xeyanet
İHBAR – 1) xeberdarlıq, bildiriş, avizo; 2) xeber
İHBARNAME – 1) bildiriş vereqesi, avizo, çağırış vereqesi; 2) raport, yazılı melumat
İHLAL(-li) – pozma, pozulma; ihlal etmek – qanunu pozmaq
İHMAL – ehtiyatsızlıq, diqqetsizlik, sehlenkarlıq, başı soyuqluq
İHTAR – xeberdarlıq, xatırlatma
İHTİMAM – qayğı; ihtimamla bakmak – qayğı ile ehate etmek
İHTİMAMKAR – qayğıkeş, diqqetli
İHTİVA: ihtiva etmek – ehate etmek, bürümek
İHYA: ihya etmek – canlandırmaq, diriltmek
İKAMET: ikamet etmek – yaşamaq
İKAZ – xeberdarlıq; ikaz işareti – xeberdarlıq siqnalı
İKMAL(-li) – 1) tamamlama, başa çatdırma; 2) techiz etme, temin etme
İKNA(-ai) – inam, eminlik, arxayınlıq; ikna etmek – emin etmek
İKRAM – 1) qonaqlıq; 2) güzeşt
İKRAMİYE – 1) pul mükafatı; 2) uduş; ikramiyeli istikraz – uduşlu istiqraz
İL – il (Türkiye inzibati erazi vahidi); vilayet
İLAÇ(-cı) – 1) dava, derman, çare, elac; 2) kimyevi preparat, insektisid
İLAÇLAMAK – kimyevi emal etmek, dezinfeksiya etmek, dermanlamaq, mumiyalamaq
İLÇE – ilçe (Türkiyede inzibati erazi vahidi); qeza
İLERİCİ – mütereqqi, qabaqcıl, tereqqiperver
İLGİ – 1) elaqe, münasibet; bununla hiç ilgisi yok – bununla heç bir elaqesi yoxdur; 2) maraq, her şeyi bilmek hevesi
İLGİLENDİRMEK – 1) aid olmaq, dexli olmaq; 2) maraq oyatmaq, heves oyatmaq
İLGİLENMEK – maraqlanmaq
İLGİLİ – 1) bağlı, aid olan, elaqedar; 2) marağı olan, maraqlanan
İLGİNÇ – maraqlı; ilginç bir kitap – maraqlı kitab
İLHAK(-kı) – 1) birleşdirme; 2) ilhaq, qesb etme, zebt etme
İLİKLEMEK – düymelemek
İLİŞKİ – münasibet, elaqe; uluslararası ilişkiler – beynelxalq elaqeler
İLKE – esas, prinsip; temel ilkeler – esas müddealar
İLKÖNCE – en evvel, önce
İLTİCA – sığınacaq
İMA – işare, eyham; ince ima – ince eyham; üstü kapalı ima – üstü örtülü işare; ima etmek – eyham vurmaq, işare etmek
İMALAT(-tı) – 1) istehsal; imalat fiyatı – maya deyeri; 2) memulat
İMAR – abadlıq, abadanlıq
İMDAT FRENİ – 1) ehtiyac, eylec; 2) heyecan siqnalı
İMHA – mehv etme
İMRENDİRMEK – qibte oyatmaq
İMRENMEK – qibte etmek
İN – yuva; ayı ini – ayı yuvası
İNANCA – zemanet
İNANÇ(-cı) – inam, etibar
İNCELEMEK – öyrenmek, tedqiq etmek, araşdırmaq
İNÇ – düym
İNDİFA(-aı) – püskürme (vulkan)
İNDİRİM – ucuzlaşdırma, güzeşt; indirim tarife – güzeştli tarif
İNFİLAK(-kı) – partlayış
İNİŞ TAKIMI – şassi
İNME – 1) enme, azalma; 2) iflic, apopleksiya; kendisine inme indi – onu iflic vurdu; işi indi – işi azaldı
İNSANÜSTÜ – fövqelbeşeri, insan qüvvesi xaricinde olan
İNTİKAL(-li) – keçid; intikal devresi – keçid merhelesi
İPTAL(-li) – leğv, leğv etme
İRİYARI – iri, yeke, böyük ölçülü
İRKİLMEK – diksinmek, qorxmaq, seksenmek
İRTİBAT(-tı) – elaqe, ünsiyyet rabite; irtibatla irtibata geçmek – elaqe yaratmaq
İSABET(-ti) –1) hedefe deyme, nişanı vurma; 2) deqiq, düzgün (söz, hereket); sözünde isabet var – siz düz deyirsiniz
İSABETLİ – deqiq, düzgün, uğurlu, münasib; isabetli karar – düzgün qerar
İSFENDAN – ağcaqayın
İSKAMBİL – oyun kartı, qumar kağızı
İSKARPİN – tufli; ökçeli iskarpinler – dabanlı tufli; rugan iskarpin – laklı tufli
İSKELE – 1) körpü (gemilerin yan alması üçün); 2) trap, pilleken, nerdivan
İSKEMLE – ketil, taburet, stul
İSKONTO – 1) güzeşt; iskonto yapmak – güzeşt etmek; 2) diskont; ikinci iskonto – yeniden uçota almaq
İSTAVRİT(-di, -ti) – stavrida
İSTEKA – kiy, bilyard ağacı
İSTEP(-pı) – çöl, düz, bozqır
İSTİKRAR – möhkem, davamlı
İSTİKRARSIZ – mütereddid, qerarsız, dayanıqsız
İSTİNDAM – meşğulluq
İSTİRİDYE – istridye; inci istiridye – mirvari molyusku
İSTİŞARE – müşavire
İSTİVA HATTI – ekvator xetti
İŞBİRLİĞİ(-ni) – emekdaşlıq; iktisadi işbirliği – iqtisadi emekdaşlıq
İŞKEMBE – içalat, bağırsaq
İŞLEK – izdihamlı, gur; işlek cadde – izdihamlı prospekt
İŞLEM – emeliyyat, proses; banka işlemleri – bank emeliyyatları
İŞTE – bax gör, budur; işte bu kadar – bax ele bu qeder
İTFAİYE – yanğınsöndüren deste
İTFAİYECİ – yanğınsöndüren
İTİBARİ – şerti, nominal; itibari kiymet – nominal deyer
İTİDAL(-li) – 1) sakitlik; 2) mötedillik, temkin, toxtaqlıq
İTİMATNAME – vekaletname, zemanet mektubu, etimadname
İTMEK – itelemek; arabayı arkadan itmek – maşını arxadan itelemek
İYİ – 1) yaxşı, ela; 2) sağlam, gümrah
İYİLEŞMEK – 1) yaxşılaşmaq; 2) sağalmaq; hasta biraz iyileşti – xeste bir az yaxşılaşdı
İYİLİK(-ği) – 1) rifah, yaxşı veziyyet, yaxşı xüsusiyyet; 2) yaxşılıq, xeyirxahlıq
İYİMSER – nikbin, optimist
İYİMSERLİK(-ği) – nikbinlik, optimizm
İZCİ – lepirçi, iztanıyan, keşfiyyatçı
İZLENİM – teessürat
İZLENİMCİLİK(-ği) – impressionizm
İZMARİT(-ti, -di) – papiros qırıntısı, papiros kötüyü
J
JAMBON – bud, qaxac edilmiş bud, vetçina
JARTİYER – sarıma
JET(-ti): jet uçağı – reaktiv teyyare
JİLET(-ti) – zerersiz ülgüc, xetersiz ülgüc
K
KABA – kobud, qaba
KABLO – kabel
KAÇ(-ğı) – neçe, ne qeder; kaça – neçeye; saat kaçata – saat neçede; kaç kişi – neçe nefer; ona kaç defa söyledim – ona neçe defe dedim
KAÇAMAK(-ğı) – behane
KAÇAMAKLI – 1) qeyri-müeyyen, ikimenalı, qeyri-semimi; 2) gizli, gizlice; bir kaçamaklı işi yapmak – işi gizlice görmek
KAÇAR – neçe-neçe, ne qeder; – kaçar ruble aldılar? – heresi ne qeder aldı?
KAÇIK(-ğı) – anormal, ağıldan kem
KAÇINCI – neçenci, hansı; kaçıncı katta – neçenci mertebede
KAÇINILMAZ – labüd, qaçılmaz
KAÇINMAK – qaçınmaq, yayınmaq, çekinmek
KADİFE – mexmer
KADRAN – 1) siferblat, şkala (ölçü cihazlarında); 2) telefon diski
KADRO – kadr, şexsi heyet, ştat
KAFA – 1) baş, kelle; 2) ağıl, derrake
KAFALI – ağıllı, derrakeli
KAFATASI(-nı) – kelle, kelle sümüyü
KAFİLE – 1) qrun, deste (turistlerin, ziyaretçilerin ve s.); 2) partiya; kitapların ilk kafilesi – kitabların ilk partiyası
KAĞIT(-dı) – 1) kağız; kağıt para – kağız pul; 2) oyun kartı, qumar kağızı
KAHROLMAK – qehr olmaq, devrilmek
KAHVALTI(-yı) – seher yemeyi
KAİDE – 1) qayda; ahlak kaideleri – exlaq qaydaları; 2) özül, esas, pyedestal
KAKINÇ(-cı) – mezemmet
KAKMA – zerb olunmuş, naxışla işlenmiş, oyulmuş, hekk edilmiş; kakma gümüş tepsi – naxışla işlenmiş gümüş podnos
KALABALIK(-ğı) – 1) izdiham, güruh; 2) qelebelik, tünlük, basabas
KALÇA – omba, bud
KALDIRIM – 1) döşeme, döşenmiş yol; 2) seki
KALECİ – qapıçı (idman)
KALFA – usta kömekçisi, şagird
KALIT(-tı) – irs
KALITÇI – verese, varis
KALITIM – 1) varislik; 2) irsiyyet
KALITSAL – irs
KALİFYE – ixtisaslaşdırılmış, ixtisaslı, tecrübeli
KALİTE – keyfiyyet, növ
KALİTESİZ – keyfiyyetsiz
KALKINDIRMAK – inkişaf etdirmek, qaldırmaq
KALKINMA – qalxma, yükselme, inkişaf
KALKINMAK – qalxmaq, yükselmek, inkişaf etmek
KALORİFER – merkezi isitme sistemi
KAMARA – 1) kayut; 2) palata (parlamentde); Lordlar kamarası – Lordlar palatası
KAMAROT(-tu) – 1) stüard; 2) nömreye xidmet eden işçi (mehmanxanada)
KAMBİYO – mübadile, deyişme (valyuta); kambiyo muameleleri – valyuta emeliyyatları
KAMBUR – donqar, qozbel
KAMERİYE – köşk, çardaq
KAMP – düşerge (müxtelif menalarda); askeri kamp – herbi düşerge; turizm kampı – turist düşergesi, çen
KAMPANA – zeng
KAMU – 1) bütün, tamam, hamı; 2) cemiyyet; dünya kamuoyu – dünya ictimai reyi
KAMUOYU(-nu) – ictimai rey
KAMYON – yük maşını
KAMYONET(-ti) – pikap, kiçik yük maşını
KANAPE – divan, kanape, taxt
KANCA – qarmaq, çengel
KANDAŞ – qanbir, atabir ana ayrı (övlad)
KANDIRMAK – 1) tovlamaq, aldatmaq, şirnikdirmek; 2) inandırmaq, qane etmek, yola getirmek
KANGAL – kelef, yumaq
KANI – fikir, eqide; kanımca – menim fikrimce; buna kanıyım – men buna eminem
KANIKSAMAK – 1) verdiş etmek, alışmaq; 2) tenge getirmek, usandırmaq, çiyrendirmek; ete kanıksamak – etden çiyrenmek
KANIT(-tı) – delil, sübut, arqument
KANMAK – inanmaq
KANSER – xerçeng (tibb)
KANTAR: kantara çekmek – götür qoy etmek, ölçüb-biçmek
KANTİN – bufet, yemekxana (zavodda ve s.)
KAPAMA – buğda bişirilmiş et
KAPAN – tele; kapana düşmek – teleye düşmek
KAPARO – beh; kaparo vermek – beh vermek
KAPASİTE – tutum, güc, qabiliyyet; imalat kapasitesi – istehsal gücü
KAPATMAK – 1) örtmek, bağlamaq 2) bağlamaq (hesabı)
KAPLAMA – üz, örtük
KAPLAMAK – 1) örtmek, bürümek; 2) üzlemek, üz çekmek; 3) dövreye almaq, mühasireye almaq
KAPLAN – peleng
KAPLICA – örtülü qaynar meden bulağı, kurort
KAPLUMBAĞA – tısbağa
KAPSAMAK – ehate etmek, bürümek; plan bütün endüstri branslarını kapısyor – plan senayenin bütün sahelerini ehate edir
KAPURTA – kapot (avtomobilde)
KAPUSKA – pörtülmüş kelemle etden hazırlanmış yemek
KAPUT(-tu) – şinel
KAR – gelir, qazanc, menfeet, xeyir, fayda; kar getirmek – gelir getirmek; kar hırsı – varlanmaq herisliyi
KARA – quru, torpaq; kara kuvvetleri – quru qoşunları; karaya ayak basmak – sahile (quruya) çıxmaq
KARABET(-ti) – qohumluq; karabet derecesi – qohumluq derecesi
KARABUĞDAY – qarabaşaq
KARAKOL – 1) polis menteqesi; 2) gözetçi, patrul
KARAYOLU(-nu) – şose yolu, şose
KARBON KAĞIDI – kopirka (suret çıxaran kağız)
KARDELEN – xeccegülü, novruzgülü, qargülü
KARE – kvadrat
KARELİ – damalı, dama-dama
KARI – 1) arvad, heyat yoldaşı; 2) qadın
KARINCA – qarışqa
KARİDES – krevet
KARMA – 1) qarışıq (komissiya ve s.); 2) yığma; karma futbol takımı – yığma futbol komandası
KARMAŞIK – çetin, mürekkeb; karmaşık bir sorun – çetin mesele
KARNABAHAR, KARNABIT(-ti) – gül kelem
KARNE – 1) gündelik (mektebli); 2) kitabça (talonların ve s.); ekmek karnesi – çörek kartoçkası
KAROSERİ(i) – kuzov (avtomobil ve s.)
KART(tı) – köhne, çox yetişmiş, qart; (terevez ve s.)
KARYOLA – çarpayı
KAS – ezele, müskul; kas ağrısı – ezele ağrısı
KASIM – noyabr
KASKET(-ti) – kepka, furajka
KASTETMEK – 1) nezerde tutmaq, fikrinde olmaq, düşünmek; 2) qesd etmek
KAŞKOL – kaşne, şerf
KAT(-tı) – 1) mertebe; alt kat – aşağı mertebe; 2) qat; 3) dest; 4) defe
KATEDRAL(-li) – kafedral kilse, yepiskop kilsesi
KATLİAM – soyqırımı
KAVAK(-ği) – qovaq ağacı
KAVANOZ – banka (şüşe)
KAVGA – mübahise, dava-dalaş
KAVRAM – anlayış, tesevvür
KAYAK(-ğı) – xizek; kayak sporu – xizek yarışı
KAYAKÇI – xizekçi, xizek süren
KAYBETMEK – 1) itirmek (müxtelif menalarda); gözden kaybetmek – gözden itirmek; 2) uduzmaq
KAYINVALİDE – qaynana
KAYINTAVUĞU – tetra quşu
KAYIN – fıstıq
KAYIP(-ybı) – 1) itki; acı bir kayıp – ağır itki; can kayıpı – insan telefatı; 2) itmiş, itkin düşmüş
KAYIRMAK – himaye etmek, havadarlıq etmek
KAYIT(-ydı) – 1) qeyd, yazı; 2) şert
KAYMAK – 1) sürüşmek; ayağım kaydı – ayağım sürüşdü; 2) sürünmek; 3) meyl etmek, keçmek; düşmanların tarafına kaymak – düşmenlerin terefine keçmek
KAZICI – hekkak, oyucu, oymaçı
KAZIK(-gı) – paya
KEÇİYEMİŞİ – qaragile mercanı
KEDİ – pişik
KEL – keçel, daz
KELEBEK(-ği) – 1) kepenek; 2) batterfley (üzme növü)
KELEPÇE – el qandalı
KEMİK(-ği) – sümük; kemike işlemek – sümüyünedek işlemek
KENDİ – özü; kendim – özüm; kendi kitabı – onun öz kitabı
KENDİLİĞİNDEN – öz-özüne, özbaşına, öz arzusuyla; kendiliğinden anlaşılır – öz-özüne aydındır
KENETLENME – birleşme (kosmik gemilerin)
KEPÇE – 1) parç, tayqulp, çömçe; 2) el toru (uçan cücüleri ve balıq tutmaq üçün)
KEPTAL(-li) – kintal, sentner
KERESTE – 1) taxta-şalban; 2) pineçi levazimatı; 3) heyvere, öküz, qanmaz, yonulmamış (söyüş)
KEREVİDES, KEREVİT – xerçeng
KERMEN – qala
KESAFET(-ti) – sıxlıq; nüfus kesafeti – ehalinin sıxlığı
KESİF – qatı; kesif sis – qatı duman
KESİM – rayon, zona, qurşaq
KESİN – 1) qeti, keskin; kesin tedbirler – qatı tedbirler; 2) deqiq, müeyyen; kesin bilgiler – deqiq melumatlar
KESİNLİK(-ği) – 1) qetiyyetlilik; 2) deqiqlik, müeyyenlik
KESTANE – şabalıd; kestane saç – şabalıdı saç
KEZ – defe; bir kez daha sor – bir de soruş
KEZA, KEZALIK – hem, hemçinin, hem de
KİÇ(-çi) – geminin dal terefi
KİL – tük, yun; ölmesine kil kalıyordu – onun heyatı tükden asılı idi
KILAVUZ – 1) beledçi, gid; 2) losman; 3) turistler üçün soraq kitabçası
KILIÇBALIĞI(-nı) – qılınc balığı
KILIF – çexol
KILIK(-ğı) – 1) xarici görünüş, görkem; 2) libas, geyim; kılıkını değiştirmek – libasını deyişdirmek
KIR I – çal, boz
KIR II – çöl, düz
KIR BEKÇİSİ – tarla gözetçisi
KIR ÇİCEĞİ – tarla çiçeyi
KIR LOKANTASI – şeherkenarı restoran
KIR NÜFUSU – kend ehli
KİRGİNLİK(-ğı) – inciklik, küsü, dilxorluq
KIRITMAK – ezilib-büzülmek, qır vermek, naz etmek
KIRLANGİÇ(-ci) – qaranquş
KIRMALI – büzmeli, qırçınlı; kırmalı etek – büzmeli etek
KIRTASİYE – yazı levazimatı, defterxana levazimatı
KISIK – xırıltılı, batıq
KISITLAMAK – mehdudlaşdırmaq
KIŞKIRTI – tehrikçilik, qızışdırıcılıq
KIŞLA – kazarma; kışlaya yerleştirmek – kazarmalara yerleşdirmek
KIVAM – konsistensiya, qatılıq
KIVANÇ(-cı) – iftixar, fexr
KIVANMAK – fexr etmek
KIVIRMA – qıvrımsaç, buruqsaç
KIVRANMAK – 1) qovrulmaq, qıvrılmaq, qıc olmaq; 2) ezab çekmek, eziyyet çekmek
KIYAS – müqayise, tutuşdurmaq; kıyasla – nisbeten
KIYASİYA – amansızcasına, rehmsizcesine, insafsızcasına
KIYASLAMAK(ile) – tutuşdurmaq, müqayise etmek
KIYI – sahil
KIZAMIK(-ğı) – qızılca (tibbi)
KIZAMIÇIK – mexmerek (tibbi)
KIZGIN – 1) hirsli, qeyzli, acıqlı; 2) qızmış, berk qızdırılmış; kızgın yağ – erinmiş yağ
KIZGINLIK – acıq, hirs, qezeb
KIZILAY: kızılay kurumu – Qırmızı Aypara Cemiyyeti
KIZILCIK(-ğı) – zoğal
KIZKARDEŞ – bacı
KIZMAK – 1) qızmaq, közermek; 2) qezeblenmek, hirslenmek, acıqlanmaq
KİBİR(-bri) – qürur, teşexxüs, tekebbür, kibr
KİBİRSİZ – tevazökar, sade
KİLO VERMEK – arıqlamaq
KİMLİK(-ği) – şexsiyyet; kimlik belgesi – şexsi vesiqe
KİRAZ – gilas
KİRLOZ – pinti, natemiz
KİŞİ – adam, nefer, şexs; üç kişi icin – üç nefer üçün
KİŞİLİK(-gı) – neferlik; iki kişilik kamara – iki neferlik kayuta
KLİMA CİHAZI – kondisioner
KOCA I – er, heyat yoldaşı
KOCA II – 1) neheng, böyük, iri; koca memleket – böyük ölke; 2) qoca
KOCASIZ – ersiz qadın, ere getmemiş
KOF – boş; kof ceviz – içi boş qoz; kof kafalı – başıboş
KOFLUK – boşluq
KOĞUŞ – palata (xestexana); kamera (hebsxana)
KOKARCA – skuns (zoologiya)
KOKLAMA(A) – iybilme; koklama siniri – iybilme siniri
KOKMUŞ – iyimiş (et, balıq ve s.)
KOKU – 1) iy, qoxu; 2) etir
KOKULU – etirli, rayiheli
KOLA – 1) kraxmal, nişasta çiriş, yapışqan
KOLALAMAK – nişastalamaq, kraxmallamaq
KOLALI – nişastalı, nişastalanmış, kraxmallanmış; kolalı yaka – kraxmallı yaxa
KOLAY – asan, yüngül; kolay bir iş – asan iş
KOLAYLIK(-ğı) – asanlıq; kolaylıkla – asanlıqla
KOLİ – bağlama (poçt), banderol; değerli koli – qiymetli bağlama
KOLLAMAK – 1) gözlemek; fırsat kollamak – fürset gözlemek; 2) qayğısına qalmaq, qeydine qalmaq
KOLONYA – odekolon
KOLORDU(-nu) – korpus (herbi)
KOLTUK(-ğu) – 1) qoltuq, qoltuqaltı çuxur; 2) kreslo, qoltuqlu kürsü
KOMODİN – tumba, dolabça
KOMPARTIMAN – kupe; radyo kompartımanı – radio-rubka
KOMPLO – suiq-qesd; bir komplo kurmak – sui-qesd teşkil etmek
KOMPLOCU – sui-qesdçi
KOMPOSTO – 1) kompot; 2) kompost (üzvi gübre)
KOMPRİME – heb
KOMUT(-tu) – komanda, emr
KOMUTAN – komandir
KONAK(-ğı) – 1) imaret, ev; 2) qonaq evi; konaklamak – gecelemek; 3) ordugah
KONFEKSİYON – don, tikili paltar
KONFOR – komfort, rahatlıq
KONFORLU – komfortlu, rahat; konforlu bir hayat sürmek – firavan heyat sürmek
KONKURHİPİK(-ği) – cıdır yarışı
KONSEY – şura; Dünya Barış Konseyi – Dünya Sülh Şurası
KONTRPLAK(-kı) – faner
KONU – mövzu, süjet; bir tablonun konusu – resmin mövzusu
KONUK(-ğu) – qonaq
KONUŞMA – 1) danışıq, söhbet; konuşma dili – danışıq dili; 2) meruze
KONUŞMACI – natiq, çıxış eden, mühazireçi
KONUŞMAK – 1) danışmaq, söhbet etmek; 2) müzakire etmek
KONUT(-tu) – mesken, menzil, ev
KOPÇA – qarmaqcıq; dişi kopça – ilgek; erkek kopça – qarmaqcıq
KORDELE – lent (ipek)
KORDİPLOMATİK(-ği) – diplomatik korpus
KORDON – 1) qaytan, bağ, şnur; 2) saat zenciri; 3) haşiye, köbe; 4) kordon, mühasireye alma
KORKULUK(-ğu) – 1) hasar, meheccer, sürahi; 2) müqevva, qorxuluq; bostan korkuluku – bostan müqevvası
KORNER – korner, küncden zerbe
KORO – xor
KORO ŞEFİ – xormeyster
KORSAN – pirat, deniz qulduru
KOŞMAK – 1) yüyürmek, qaçmaq; 2) qoşmaq; atları arabaya koşmak – atları arabaya qoşmaq
KOŞU – qaçma üzre yarış, qaçış; koşu yolu – qaçış yolu; at koşusu – cıdır
KOŞUL – şert; ekonomik koşullar – iqtisadi şertler
KOŞUT – paralel
KOTA – norma, hedd, hisse, faiz, ölçü
KOVA – vedre; bir kova su – bir vedre su
KOVALAMA – teqib, izleme
KOVALAMAK – teqib etmek, izlemek
KOVAN – 1) arı peteyi; 2) giliz
KOVUK(-ğu) – oyuq, koğuş
KOY – buxta, kiçik körfez
KOYU – 1) qatı; koyu bal – qatı bal; 2) tünd; koyu yeşil – tünd yaşıl; koyu çay – tünd çay; 3) esil, heqiqi, qatı; koyu devrimci – esil inqilabçı
KOYULMAK – başlamaq, girişmek; işe koyulmak – işe başlamaq
KOZALAK(-ğı) – qoza; çam kozalakı – şam qozası
KÖLELEŞTİRMEK – köleleşdirmek, qul etmek, esaret, esaret altına almaq
KÖRELMEK – 1) sönmek; 2) qurumaq (bulaq); 3) heyat qabiliyyetini itirmek
KÖRLEŞMEK – kütleşmek, korşalmaq; bıçak körleşti – bıçaq kütleşdi
KÖSELE – gön, deri; kösele çanta – deri çanta
KÖSTEK(-ği) – 1) buxov, cidar; köstek olmak – buxov olmaq; 2) zencir; saat köstepi – saat zenciri
KÖŞE – künc, tin; köşe başında – küçenin tininde
KÖŞK(-kü) – villa, yay sarayı
KÖTÜ – axmaq, pis; kötü niyet – pis niyyet; kötü kadın – yüngül exlaqlı qadın
KÖTÜLEŞMEK – pisleşmek, ağırlaşmaq, xarablaşmaq; hasta kötüleşmiş – xestenin veziyyeti ağırlaşmışdır
KÖTÜLÜK(-ğü) – pislik
KÖTÜMSER – bedbin, pessimist
KÖTÜMSERLİK(-ği) – bedbinlik, pessimizm
KÖY – kend; köy okulu – kend mektebi
KÖYDEŞ – hemkendli
KÖYLÜ – kendli
KRAMP(-pı) – qıc, ceng
KRAVAT(-tı) – qalstuk
KREDİ – 1) kredit; 2) nüfuz, avtoritet
KREŞ – körpeler evi, yasli
KRİZ – böhran, krizis
KRUVAZER – ikibortlu (pencek ve s.)
KRUVAZÖR – kreyser
KULAÇ(-cı) – sajın
KULLANILMIŞ – nimdaş, geyilmiş, işlenmiş, köhne; kullanılmış elbise – nişdaş geyim
KULLANIŞLI – rahat, münasib, elverişli; kullanışlı bir ev – rahat ev
KULLANIŞSIZ – narahat, elverişsiz, münasib olmayan
KULLANMAK – 1) istifade etmek, işletmek; güç kullanmak – güc işletmek; 2) idare etmek (maşını); arabanı kullanmak kullanırmısın? – maşını sürersenmi?
KULUKÇKA – qırt toyuq, kült toyuq
KULÜBE – daxma, koma, deye, budka; bahçıvan kulübesi – bağbanın daxması; bekçi kulübesi – gözetçi butkası
KULVAR – cığır (stadionda, hovuzda)
KUMAŞ – parça, qumaş, arşınmalı
KUNDAKÇI – tehrikçi, qızışdırıcı
KUNDURA – ayaqqabı, başmaq
KUPA – kubok (idman)
KUR I – mezenne; borsa kuru – birja mezennesi
KUR II – eşqbazlıq, mazaqlaşma
KURA – püşk; kura çekmek – püşk çekmek
KURAL(lı) – qayda-qanun, nizam, norma
KURAM – nezeriyye; bilimsel kuramlar – elmi nezeriyyeler
KURAMSAL – nezeri
KURDELA – lent; kurdela kesmek – lenti kesmek (tenteneli açılış zamanı)
KURİYE – diplomatik kuryer
KURMAY – ştab, qerargah; harp kurmayı – sahe qerargahı
KURNAZ – hiyleger
KURNAZLIK(-ğı) – hiylegerlik
KURON – 1) koronka; 2) krona (pul vahidi)
KURŞUN – 1) qurğuşun; kurşun eritme ocağı – qurğuşun eritme peçi; 2) gülle
KURŞUNKALEM – karandaş
KURŞUNLAMAK – plomblamaq, gülleye basmaq, ateşe tutmaq
KURTARICI – xilasedici, xilaskar
KURTMASALI(-nı): kurtmasalı okumak – uydurmaq, nağıl söylemek
KURUL – 1) şura, sovet; bakanlar kurulu – nazirler soveti; 2) komissiya; seçim kurulu – seçki komissiyası
KURUM – liqa, teşkilat, cemiyyet; hayır kurumu – xeyriyye cemiyyeti; öğretim kurumu – tedris müessisesi
KUŞAK(-ğı) – 1) qurşaq (müxtelif menalarda); 2) nesil; genç kuşak – genc nesil
KUŞKİRAZI(-nı) – meşe gilası
KUŞKU – heyecan, telaş, teşviş, qorxu; kuşkuyla – narahatlıqla; kuşkuya düşmek – qorxuya düşmek
KUTLAMAK – 1) tebrik etmek; bayramınızı kutlarım – bayramınızı tebrik edirem; 2) bayram etmek, qeyd etmek
KUTLU – xoşbext, sevincli, şen; kutlu gün – xoşbext gün
KUTSAL – müqeddes
KUTUR(-tru) – diametr
KUVAFÜR – darama, daranma, saç darama forması
KUYRUKLU PİYANO – royal
KUYTU – xelvet, gizli, tenha
KUYUMCU – zerger
KUZGUNKILICI – qarğasoğanı
KÜFÜR(-frü) – söyüş
KÜLAH – 1) papaq; 2) torba
KÜLFETLİ – çetin, ağır
KÜLOT(-tu) – 1) qalife, brici; 2) triko (qadın üçün)
KÜLTÜRFİZİK(-ği) – beden terbiyesi
KÜMES – toyuq hini, quş damı, quşxana
KÜPE – sırğa
KÜR – müalice; kür şehri – kurort şeheri
KÜRDAN – diş qurdalayan
KÜREKÇİ – avarçı
KÜSTAH – kobud, qaba, edebsiz
KÜSTAHÇA – edebsizcesine, kobudcasına, qaba terzde
KÜSUR – 1) artıq, elave; buna yüz küsur lira harcadım – buna yüz lireden artıq xercledim; 2) pay, hisse; by paranın küsurundan vaz geçtim – pulların mene düşen payından
L
LACİVERT – tünd göy, laciverd
LAF – 1) söz, söhbet, danışıq; 2) laf, boş danışıq, boşboğazlıq, cefengiyat
LAHANA – bostan kelemi
LAHİT(-hti) – serdabe, meqbere
LAHZA, LAHZE – an, lehze
LAİK – dünyevileşdirilmiş, dünyevi
LAPA – 1) sıyıq; 2) tepitme, melhem
LASTİK(-ği) – 1) rezin, kauçuk; 2) lastik, rezin pozan; 3) şin
LAUBALİ – edebsiz, nezaketsiz, hörmet gözlemeyen, teklifsiz
LAVABO – el-üz yuyan
LENF(A) – limfa
LEVREK(-ği) – xanı balığı
LEYLAK(-ğı) – yasemen
LİKEN – 1) demrov; 2) şibye
LİNYİT(-ti) – liqnit (boz daş kömür)
LİSAN – dil; lisan bilen – xarici dilleri bilen
LİSANS – 1) ali tehsil haqqında diplom; 2) lisenziya; ihracat lisansı – ixracat lisenziyası
LİSE – lisey, orta ixtisas mektebi
LİSTE – siyahı, cedvel; fiyat listesi – preyskurant; yemek listesi – menyu
LOBUT(-tu) – gürz (idman)
LODOS – cenub küleyi
LOKANTA – restoran, yemekxana
LOMBOZ – illüminator
LOP: lop yumurta – qaynanmamış yumurta
LOTA – nalim
LUTR – 1) susamuru; 2) susamuru xezi; 3) susamuru derisinden hazırlanmış
M
MABET(-di) – mebed, ibadetxana, secdegah
MACERA – 1) macera; 2) avantüra, fırıldaq; maceracı – fırıldaqçı
MACUN – 1) pasta; diş macunu – diş pastası; 2) zamazka, sürtgü; kayak macunu – xizek sürtgüsü
MADALYA – medal
MADEN – 1) metal; maden alaşımı – metal erintisi; maden kap – metal qab; 2) filiz, mineral, külçe
MAHCUP(-bu) – utancaq, abırlı, heyalı; mahcup etmek – utandırmaq
MAHFİL – 1) iclas yeri, klub; 2) cemiyyet, daire; hükümet mahfilleri – resmi daireler
MAHREK(-ki) – orbit (astronomiya)
MAHSUS – 1) xas, mexsus; 2) xüsusi olaraq, mexsusen; 3) qesden, bile-bile, bilerekden
MAKARNA – makaron
MAKAS – 1) qayçı; bahçıvan makası – bağ qayçısı; 2) kelbetin, qısqac, maşa
MAKASTAR – biçici
MAKBUZ – 1) alınmış, götürülmüş, qebul edilmiş; yüz lira makbuzum olmuştur – men yüz lire aldım; 2) qebz
MAKTU – müeyyen, qeti, son; maktu fiyat – son qiymet
MAKUL – 1) aydın, başa düşülen, ağıla batan, mentiqe uyğun; 2) ferasetli, bacarıqlı, işgüzar
MALUL(-lü) – elil, şikest
MALZEME – material, levazimat; fotoğraf malzemesi – fotolevazimat; inşaat malzemesi – inşaat materialı
MAMUL(-lü) – memulat, mal, mehsul
MAMUR – abad
MANAV – meyve-terevez satan, göyerti satan, sebzevatçı; manav dükkanı – meyve-terevez dükanı
MANDA I – kel
MANDA II – mandat
MANŞET(-di) böyük serlövhe, başlıq
MANŞON – mufta (qadınlar üçün)
MANTAR – 1) göbelek; 2) probka, mantar; mantar agacı – mantar ağacı
MARANGOZ– xarrat
MARATON – marafon qaçışı
MARİFET(-ti) – ustalıq, çeviklik, bacarıq, meharet
MARŞANDİZ – yük qatarı
MARTI – qağayı
MARUL – kahı
MASAL – nağıl, efsane
MAŞRAPA – krujka, parç, tayqulp
MATİNE – seher tamaşası, seher seansı
MAVUNA – barja
MAYDANOZ – ceferi (botanika)
MAYIN – mina (herbi)
MAYIS – may
MAYO – 1) çimerlik kostyumu, ülgücü tumanı; 2) triko, mayka
MAZERET(-ti) – üzr, üzrlü sebeb; mazeret beyan etmek – üzr ismetem; sağlık mazereti – xestelik haqqında arayış, bülleten
MAZHAR: mazhar olmak – nail olmaq
MAZİ – keçmiş, ötmüş; mazide – keçmişde
MAZUR – 1) bağışlanılmış, günahından keçilmiş; 2) üzrlü, mezur, bağışlana bilen; mazur görmek – üzrlü hesab etmek
MEBUS – deputat, vekil
MELEZ I – 1) metis, melez, mulat; 2) hibrid
MELEZ II – şam ağacı
MEMURİYET(-ti) – xidmeti tapşırıq, ezamiyyet
MENDİL – cib desmalı
MENEKŞE – 1) benövşe; 2) benövşeyi
MENSUP: basın mensupları – metbuat nümayendeleri
MERCEK(-ği) – linza (fizika)
MERAK ETMEK – 1) maraqlanmaq; 2) narahat olmaq, heyecan keçirmek
MERCİ(-ii) – instansiya, pille, merhele
MERHABA – salam, salameleyküm, xoş gördük
MERSİNBALIĞI(-nı) – nere, nere balığı
MESAİ – zehmet, emek, iş; mesai birliği – emekdaşlıq; mesai arkadaşı – iş yoldaşı
MESAJ(-ji) – müracietname, mektub; tebrik mesajı – tebrik mektubu
MESLEK(-ki) – senet, peşe; meslek hastalıkları – peşe xestelikleri
MEŞALE – meşel, işıq, nur; hayat meşalesi – heyat meşeli
MEŞE – 1) palıd ağacı; meşe ormanı – palıd meşesi; 2) palıddan hazırlanmış
MEŞRU – haqlı, düz, qanuni; meşru haklar – qanuni hüquqlar
METABOLİZMA – maddeler mübadilesi
MEVDUAT(-tı) – kapital qoyuluşu, emanet, teminat pulları, depozit; mevduat sahibi – emanet sahibi
MEVKİ(-ii) – 1) derece, sinif; birinci mevki kamara – birinci dereceli kayut; 2) mövqe, yer
MEVKUF – hebs olunmuş, tutulmuş
MEVZİ(-ii) – döyüş meydanı
MEZE – çerez, meze
MIKNATIS – 1) maqnit; 2) maqneto
MINTAKA – 1) rayon, zona; 2) zona, qurşaq
MISIR – qarğıdalı
MİĞFER – debilqe, şlem, taskulah, demir papaq
MİLİS – 1) yığma qoşun; 2) milis
MİNDER – 1) idman döşeyi; 2) nimdar, döşekçe
MİNİBÜS – mikroavtobus
MİNİK – kiçicik, bambalaca
MİNK – su samuru
MİSAFİR – qonaq, müsafir; misafir salonu – qonaq otağı
MİSAFİRPERVER – qonaqperver, qonaqsever
MİSAK(-kı) – xartiya, pakt
MİTOLOJİ – mifologiya
MİYOP – yaxından gören, uzağı görmeyen
MİZAH – yumor, mezheke
MİZAHÇI – yumorist, mezhekeçi
MOBİLYA – mebel; mobilya fabrikası – mebel fabriki
MOLA – teneffüs, fasile, dinclik, eylenme, dayanma, nefesini derme
MOR – benövşeyi
MORARMAK – göyermek; soguktan morarmak – soyuqdan göyermek
MORINA – treska (zoologiya)
MOTORBOT(-tu) – motorlu qayıq
MUAMELE – 1) reftar, münasibet; 2) emeliyyat; 3) qanunileşdirme, resmileşdirme
MUAZZAM – qüvvetli, güclü, ehemiyyetli, mühüm; muazzam silahlı kuvvetler – güclü silahlı qüvveler
MUHABİR – müxbir, reportyor; foto muhabiri – fotomüxbir
MUHAFIZ – keşikçi
MUHAKKAK – 1) etibarlı, möteber, sehih, deqiq; 2) hökmen, şübhesiz, mütleq, yeqin
MUHTEMEL – mümkün olan, ola bilen, ehtimal edilen; kuvvetle muhtemel – çox ehtimal edilen
MUHTEVİYAT(-ti) – mezmun, mahiyyet
MUHTIRA – 1) qeyd, yaddaş; 2) yaddaş deftercesi; 3) memorandum
MUKABELE – 1) cavab; 2) evezini verme, evezini çıxartma, ödeme; 3) qarşıqoyma, müqayise etme, tutuşdurma
MUKAVVA – karton
MUM – şam
MURABAHA – selemçilik, müamileçilik
MUSLUK(-ğu) – kran; su musluku – su kranı
MUTABAKAT(-ti) –1) razılıq, uyğunluq, müvafiqlik, mütabiqlik; maksada mutabakat – meqsede uyğunluq; 2) eynilik, beraberlik (riyaziyyat)
MUTABIK – razı; mutabık kalmak – razı qalmaq
MUTLU – mesud, xoşbext, bextever
MUVAFAKAT(-ti) – icaze, razılıq; muvafakat etmek – razı olmaq, icaze vermek
MUVAZENE, MUVAZENET(-ti) – 1) müvazinet, tarazlıq, dayanıqlılıq; 2) balans; ödeme muvazenesi – ödeme balansı
MUZ – banan
MÜCADELE – 1) mübarize; mücadelede bulunmak – mübarize aparmaq; 2) qovğa, dava
MÜCEVHER – daş-qaş, cevahirat
MÜDAHALE – müdaxile; müdahaleden masun – toxunulmaz
MÜFREZE – deste (herbi); ihraç müfrezesi – desant destesi
MÜFRİT – qatı, sert, ekstremist
MÜHİMSEMEK – mühüm hesab etmek, ehemiyyet vermek, vacib saymaq
MÜKELLEF – 1) temteraqlı, debdebeli; 2) mükellefiyyetli, borclu
MÜNEVVER – 1) işıqlı, aydın; 2) ziyalı, oxunmuş, medeni, aydın fikirli, elmli, bilikli; münevver bir adam – ziyalı adam
MÜNFERİT(-di) – ayrı, xüsusi. tek; münferit emir – xüsusi emr
MÜPHEM – aydın olmayan, dumanlı, qeyri-müeyyen
MÜSABIK – yarış iştirakçısı
MÜSAİT – 1) elverişli, münasib, yararlı; 2) mümkün olan, yol verilen
MÜSAVAT(-tı) – beraberlik
MÜSAVİ – 1) beraber, eyni; müsavi olmak – beraber olmaq; 2) beraberlik işaresi (riyaziyyat)
MÜSHİL – işletme dermanı
MÜSTACEL – texiresalınmaz, tecili
MÜSTAHZAR – hazır derman
MÜSTAKBEL – gelecek, qarşıda gözlenilen
MÜSTEŞAR – müşavir, meslehetçi, meşveretçi; elçilik müsteşarı – sefirliyin müşaviri
MÜŞTEŞRİK(-ki) – şerqşünas
MÜSVEDDE – 1) qaralama; 2) parodiya
MÜTAREKE – barışıq, sülh; mütareke etmek – sülh bağlamaq; mütareke teklifi – barışıq teklifi
MÜTECAVİZ – 1) tecavüzkar; 2) heddini aşan
MÜTEHARRİK MERDİVEN – eskalator
MÜTEVAZİ – tevazökar, sade
MÜZMİN – xronik, uzunsüren, çox davam eden, kök salmış; müzmin hastalık – xronik xestelik
N
NAFİLE – nahaq, boş, ebes, menasız
NAKIL(-kli) – 1) nağıl etme, neql etme; 2) danışma, aparma, ötürme, verme; 3) köçürme (tibb); 4) tercüme
NALIN – taxta sendel (hamam üçün)
NAMLU – 1) lüle (silahda); 2) tiye (qılıncın ve s.)
NASIL – nece; bu nasıl bir adam? – bu nece adamdır? nasıl geldiniz? – nece geldiniz?
NASIR – qabar, döyenek
NAVLUN – 1) fraxt; mesafe navlunu – uzaq mesafe fraxtı; 2) gemide getme haqqı
NAZİ – nasist
NEBAT(-tı) – bitki, nebatat; nebat bahçesi – nebatat bağı; nebat mahşeri – sıx meşelik, cengellik
NEHIR(-hri) – çay; nehır kolu – çayın qolu
NERE – hara; nereniz ağrıyor? – haranız ağrıyır?; nere bulundunuz? – harada oldunuz?
NEREDE – harada
NERELİ – haralı; siz nerelisiniz – siz haralısınız
NET – aydın, temiz, dürüst, deqiq; ayda net beş yüz lira – ayda beş yüz lire qalır
NEZLE – zökem, tumov
NİCELİK(-ği) – kemiyyet, miqdar; nicelik zarfı – kemiyyet zerfi
NİHAİ – son, qeti
NİSAN – aprel
NİTEKİM – hemçinin, hem de
NİTEL – keyfiyyet; nitel analiz – keyfiyyet analizi
NİTELEMEK – xarakterize etmek, seciyyelendirmek
NİTELİK(-ği) – keyfiyyet, seciyye, xasse, xüsusiyyet
NOEL – milad (bayramı)
NOT(-tu) – 1) qeyd, işare; 2) qiymet, bal, derece; iyi not – yaxşı qiymet; tam not – en yüksek bal
NOTER – notarius
NÖBET(-ti) – 1) növbe; 2) keşik, qarovul (herbi), növbetçilik; 3) tutma (xesteliyin)
NUTUK(-tku) – nitq, çıxış
NÜFUS – 1) ehali, xalq; nüfusun artması – ehali artımı; 2) adam, sakin; burada beş nüfus var – burada beş adam var
NÜKLEER – nüve; nükleer denemeler – nüve sınaqları
O
OCAK – yanvar
ODA – 1) otaq; 2) nömre (mehmanxanada); 3) palata
ODAK(-ğı) – fokus (fizika); odak uzaklığı – fokus mesafesi
OFİS – ofis, idare, müessise, şöbe, departament; ticaret ofisi – ticaret idaresi
OJE – lak (dırnaq üçün)
OKUL – mekteb, tehsil ocağı; özel okul – xüsusi mekteb
OKULÖNCESİ – mektebeqeder; okulöncesi eğitim – mektebeqeder terbiye
OKUNAKLI – aydın, selist (xett)
OKUR – oxucu
OKURYAZAR – savadlı
OKYANUS – okean; okyanus bilgisi – okeanoqrafiya
OLACAK(-gı) – elverişli, yararlı, münasib; olacak bir fiyat söyle – münasib bir qiymet de
OLAĞAN – adi, adet edilmiş
OLAĞANÜSTÜ – qeydi-adi, fövqelade
OLANAK(-ği) – imkan
OLANAKLI – mümkün
OLANAKSIZ – mümkün olmayan
OLANCA – bütün; olanca gücüyle – var gücüyle
OLASILIK(-ğı) – ehtimal
OLAY – hadise, ehvalat
OLGUN – 1) yetişmiş, deymiş (meyve ve s.); 2) yetkin, kamil (insan); 3) tekmilleşmiş, tecrübeli
OLMUŞ – yetişmiş, deymiş; bu karpuz fazla olmuş – bu qarpız çox yetişib
OLTA – tilov
OLUK(-ğu) – növ, novalça
OLUMLU – müsbet; olumlu karşılamak – müsbet qarşılamaq
OLUMSUZ – inkar, menfi; olumsuz cevap – menfi cavabı; olumsuz cümle – inkar cümlesi
OLUŞMAK – yaranmaq, emele gelmek, töremek, düzelmek
OLUŞTURMAK – teşkil etmek, yaratmaq, düzeltmek, tertib etmek
OMUR – onurğa; omur kemiği – onurğa sümüyü
OMUZ – çiyin
OMUZLUK(-ğu) – paqon, epolet
ONAMAK – beyenmek teqdir etmek, tesdiq etmek
ONARIM – temir
ONARMAK – temir etmek, düzeltmek
ONAYLAMAK – tesdiq etmek
ONUR – 1) menlik, qürur; onuruna yedirememek – menliyine sığışdıra bilmemek; 2) leyaqet, heysiyyet; 3) şeref; onur üyesi – fexri üzv
OPERATÖR – 1) cerrah; 2) operator; telsiz operatörü – radiooperator, radist
ORAN – nisbet, faiz; doğum oranı – doğum faizi; oranla – nisbeten
ORG(-gu) – orqan (musiqi)
ORTAM – mühit, şerait; bu ortamda calışılmaz – bu şeraitde işlemek olmaz
ORTODOKS – pravoslav; ortodoks kilisesi – pravoslav kilsesi
OTOPSI – yarma (tibbi), yarılma (meyiti)
OTORİTE – avtoritet
OTURUM – 1) iclas; 2) daimi yaşayış yeri
OVA – düzenlik, düzengah
OY – 1) rey, fikir, mülahize; 2) ses, ses verme hüququ; oy birliği ile – bir sesle
OYALAMAK – 1) fikrini dağıtmaq, başını qarışdırmaq; 2) başını tovlamaq, aldatmaq, kelek gelmek
OYLAMA – ses verme; açık oylama – açıq sesverme; gizli oylama – gizli sesverme
Ö
ÖBEK(-ği) – qrup, deste, yığın
ÖÇ(ÖCÜ) – intiqam, qisas; öç alma – intiqam alma
ÖDEM – şiş (tibbi)
ÖDENEK(-ği) – ayrılmış mebleğ, texsisat
ÖDEV – borc, vezife; ödevini yapmak – borcunu yerine yetirmek
ÖDLEK(-ği) – qorxaq
ÖDÜL – mükafat, priz
ÖDÜNÇ(-cü) – borc (pul); ödünç almak – borc almaq
ÖFKE – acıq, hirs, qezeb; ofkeden – acığından; öfke ile – hirsle
ÖFKECİ – hirsli, acıqlı, qezebli
ÖFKELENMEK – acıqlanmaq, hirslenmek, qezeblenmek
ÖĞLE – günorta; öğle paydosu – nahar fasilesi
ÖĞRENCİ – şagird, telebe
ÖĞRENİM – tehsil, öyrenme, telim
ÖĞRETİCİ – 1) tedris; öğretici filmi – tedris filmi; 2) ibretamiz, faydalı
ÖĞRETİM – ders, tedris, tehsil
ÖĞRETMEN – müellim
ÖKALİPTÜS – evkalipt
ÖKÇE – daban
ÖKSÜZ – yetim
ÖNAYAK: önayak olmak – teşebbüs göstermek, başçılıq etmek
ÖNCE – evvel, qabaq, her şeyden, evvel
ÖNCEDEN – evvelki, qabaqkı
ÖNCEL – selef
ÖNCELİK – 1) birincilik, qabaqcıllıq; 2) beh, teminat
ÖNCÜ – avanqard
ÖNDER – lider, rehber, başçı
ÖNEM – mena, ehemiyyet
ÖNEMLİ – ehemiyyetli, mühüm, vacib, qiymetli; önemli bir rol oynamak – mühüm rol oynamaq
ÖNERGE – teklif
ÖNERMEK – teklif etmek
ÖNGÖREN – uzaqgören, tedbirli
ÖNGÖRMEK – nezere almaq, qabaqcadan fikirde tutmaq
ÖNGÖRÜ – ehtiyatlılıq, tedbirlilik, uzaqgörenlilik
ÖNGÖRÜLÜ – ehtiyatlı, tedbirli, uzaqgören
ÖNLEMEK – qarşısını almaq, mane olmaq; dünya harbini önlemek – dünya müharibesinin qarşısı almaq
ÖNSEZİ – üreye damma, qabaqcadan hiss etme, duyma
ÖRGÜT(-tü) – teşkilat
ÖRGÜTÇÜ – teşkilatçı
ÖRGÜTLEMEK – teşkil etmek
ÖRNEĞİN – meselen, misal üçün
ÖTE – 1) o biri teref, o teref; dağın ötesi – dağın o terefi; 2) yerde qalan, qalan hisse
ÖTEBERİ – xırda-para, cürbecür; öteberi almağa çıktım – xırda-para almağa çıxdım
ÖTEKİ(-ni) – o, o biri; öteki dünya – o dünya
ÖTÜCÜ – ceh-ceh vuran, oxuyan quşlar
ÖVGÜ – 1) terif, medh; 2) medhiyye, medhname
ÖVMEK – medh etmek, teriflemek
ÖVÜCÜ – medhedici, terifleyici
ÖYKÜ – hekaye, novella; hayat öyküsü – tercümeyi-hal
ÖZDEKÇİLİK(-ği) – materializm
ÖZEL – şexsi, xüsusi, özünün; özel araba – şexsi maşın; derginin özel sayısı – jurnalın xüsusi nömresi
ÖZELLİK(-ği) – xüsusiyyet, özüne mexsusluq
ÖZEN – 1) sey, cehd, çalışqanlılıq; 2) seliqe, diqqet
ÖZENSİZ – sethi, öteri, başdansovma, seliqesiz
ÖZERKLİK, ÖZERKLİLİK(-ği) – muxtariyyet
ÖZET(-ti) qısa, mezmun, rezyume, xülase, netice; haberlerden özet – xeberlerden xülase; özetini çıxarmak – netice çıxarmaq
ÖZETLEMEK – xülase çıxarmaq, netice çıxarmaq, yekunlaşdırmaq
ÖZGÜ – 1) xas olan, xarakterik, seciyyevi; 2) ayrılmış, nezerde tutulmuş, mexsus; bu bahçe çocuklara özgüdü – bu bağça uşaqlara mexsusdur
ÖZGÜN – orijinal, xüsusi
ÖZGÜR – serbest, azad, müsteqil
ÖZGÜRLÜK(-ğü) – azadlıq, müsteqillik, istiqlaliyyet; özgürlüke kavuşmak – azadlığa çıxmaq
ÖZLEM – hesret, qüsse, xiffet
ÖZVERİ – fedakarlıq, candan keçme
PAÇA – balaq (şalvarda)
PAKETLEMEK – qablaşdırmaq, yığıb bağlamaq
PALAMUT(-du) – palıd qozası
PALET – 1) tırtıl; paletli traktör – tırtıllı traktor; 2) palitra
PALYAÇO – kloun, mezhekeçi, telxek
PANAYIR – yarmarka
PANCAR – çuğundur, pazı; şeker pancarı – şeker çuğunduru
PANCUR – jalyuzi (nazik taxtadan, metaldan düzeldilen pencere, perde ve s.)
PANKART(-tı) – plakat, transparant
PANSIMAN – sarğı (tibbi)
PAPAĞAN – tutuquşu
PAPATYA – çobanyastığı
PAPAZ – 1) keşiş; 2) korol (kart kağızlarında tuzdan sonra en böyük kart)
PARA – 1) pul; para bozmak – pul xırdalamaq; 2) parça, tike, hisse, bir tike, bir parça, dilim
PARADİ – qalereya (teatr)
PARANTEZ – möterize
PARASIZ – pulsuz, havayı
PARDÖSÜ – nazik palto
PARFÜM – etir
PARS – bebir
PASKALYA – pasxa
PASTA – pirojna, peçenye
PASTA(H)ANE – qennadı mağazası, şirniyyat mağazası
PATATES – kartof
PATEN – 1) konki; 2) rolik, ayaq diyirceyi
PATIRTI – ses-küy, hay-küy
PATİKA – cığır
PATİNAJ – konkide gezme
PATİNAJCI – konki süren
PATLICAN – badımcan
PATRON – sahib, ağa
PAYDOS – 1) teneffüs, fasile; yemek paydosu – nahar fasilesi; 2) besdir!, yeter!, bitdi!, kifayetdir!
PAYLAMAK – danlamaq, mezemmet etmek
PAYTAK(-ği) – 1) piyada (şahmatda); 2) eyriayaq
PEÇETE – salfet, elsilen
PEK – olduqca, çox
PEKALA – 1) gözel, yaraşıqlı, qeşeng; 2) çox gözel, eceb, yaxşı
PEKİ – çox yaxşı, çox gözel, yaxşı, olsun
PEKİŞMEK – berkimek, möhkemlenmek
PEKİŞTİRMEK – berkitmek, möhkemlendirmek
PEKSİMET(-ti) – suxarı, qalet
PELTE – jele, marmelad
PEMBE – çehrayı
PERKİ – xanı balığı
PERŞEMBE – cüme axşamı
PERTAVSIZ – böyüdücü şüşe, lupa, zerrebin
PERUKA – parik, qoyma saç, süni saç
PERVANE – 1) pervane; 2) propeller, per; 3) nazimçarx, yay; saat pervanesi – saat yayı
PEŞİN – 1) evvelden, qabaqcadan, evvelce; peşin cevap – hazır cavab; 2) nağd; peşin para ile satış – nağd pulla satış
PEŞKİR – salfet, el desmalı
PEŞTAMAL – önlük, döşlük, qenşerlik
PETROL(-lü) – benzin, neft
PEYKE – taxta skamya
PİRASA – kever
PIRLANTA – brilyant; pırlanta küpe – brilyant sırğa
PİDE – köke
PİL – batareya, qalvanik element; elektrik pili – elektrik batareyası
PİLAV – plov
PİLİÇ(-ci) – cüce
PİNEKLEMEK – mürgülemek, mürgü döymek
PİPO – tenbeki çubuğu, müştük; pipo içmek – tenbeki çubuğu çekmek
PİRİNÇ(-ci) – düyü, çeltik
PİRZOLA – döyülmüş et, kotlet
PİSKOPES – yepiskop
PİST(-ti) – qaçış zolağı (idman); iniş pisti – enme zolağı (aviasiya); 2) meydança; dans pisti – reqs meydançası
PİŞKİN – 1) bişmiş; 2) yetişmiş, yetkin; 3) edebsiz, nezaketsiz; 4) tecrübeli, dünyagörmüş; pişkin bir tavırla – dünyagörmüş adam kimi
PİTORESK(-ki) – menzereli, sefalı; pitoresk bir köy – menzereli kend
PİYANGO – lotereya; piyango bileti – lotereya bileti
PİYASA – 1) bazar; piyasa ekonomisi – bazar iqtisadiyyatı; 2) bazar qiymeti
PLAK(-ğı) – 1) val, qramafon valı; 2) fotoplastinka
PLAKA – nömre nişanı (maşının)
POLİÇE – 1) veksel; poliçe farkı – veksel mezennesi; 2) polis (sığorta vesiqesi)
POMPA – nasos
POMPALAMAK – nasosla doldurmaq
PORSELEN – farfor, çini; porselen fincan – çini fincan
PORTMANTO – paltarasan
POST(-tu) – deri, gön; ayı postu – ayı derisi
POSTA – 1) poçta; 2) qrup, komanda; 3) reys; otobus oraya günde üç posta yapar – avtobus ora günde üç reys edir; 4) növbe; gece postası – gece növbesi
PRİM – 1) sığorta haqqı; 2) mükafat, priz; prim vermek – mükafat vermek
PRİZ – ştepsel, rozetka (elektrik)
PROJE – layihe
PROPAGANDA – tebliğat
PUL – 1) marka; posta pulu – poçt markası; 2) axça, pul (balıqda)
PULCU – 1) marka satan; 2) marka kolleksioneri; filatelist
PULLUK(-ğu) – kotan
PUNTO – şrift
PURO – siqar
PUSULA I – kompas, bussol
PUSULAII – 1) serencam kağızı, emrname, order, çağırış vereqesi; 2) bülleten (seçki)
PUTREL – tir (demir)
PUVAN – xal (idman); puvan hesabı yle yenmek – xal hesabı ile udmaq
PÜNEZ – knopka, pünez (defterxana)
PÜRÜZ – 1) eyri-üyrü, kele-kötür; 2) çatışmamazlıq, qüsur; 3) manee, çetinlik
PÜRÜZSÜZ – 1) hamar, düz; 2) qüsursuz, nöqsansız; 3) sade, asan
PÜSKÜRTEÇ(-ci), PÜSKÜREN – pulverizator, püskürdücü, tozlandırıcı
PÜSKÜRTMEK – geriye oturtmaq (herbi), def etmek; düşmanı geriye püskürtmek – düşmeni geriye oturtmaq; 2) çilemek, püskürtmek, tozlandırmaq
R
RAFADAN: rafadan yumurta – ilıq bişmiş yumurta
RAFİNERİ – neftayırma zavodu
RAĞMEN – baxmayaraq, eksine olaraq; bütün ricalamarıma rağmen – bütün xahişlerime baxmayaraq
RAKI – rakı, araq
RAKIM – deniz seviyyesinden hündürlük
RAMPA – eniş
RANDEVU – görüş; randevu vermek – görüş teyin etmek
RANDIMAN – 1) mehsuldarlıq, semerelik; çalışma randımanı – emeyin semereliyi; 2) faydalı iş emsalı
RANDIMANLI – mehsuldar, semereli
RAPOR – 1) meruze, hesabat, raport; 2) melumat ; hava raporu – hava haqqında melumat; 3) arayış, xestelik vereqesi
RAPTİYE – sancaq, qısqac; raptiye ignesi – defterxana sancağı
RASGELE – 1) tesadüfi; 2) nece geldi, tesadüfen, bextebext
RAY – rels; raydan çıkmak – relsden çıxmaq; rayına girmek – yoluna düşmek (işler)
REÇEL – mürebbe
REÇETE – resept; reçete yazmamak – fikir vermemek
REFAKAT(-tı) – 1) müşayiet (herbi) 2) akkompanement; müşayiet; piano refakat ile – pianonun müşayieti ile; 3) mühafize destesi, svita, meiyyet (böyük bir şexsin müşayietçileri); refakat etmek – müşayiet etmek
REHBER – 1) beledçi, gid; 2) soraq kitabçası
REHİN(-hni) – girov; rehin bırakmak – girov qoymaq
REİS(RESİ) – rehber, başçı, reis, sedr; aile reisi – aile başçısı; mahkeme reisi – mehkemenin sedri
REKOLTA, REKOLTE – mehsul, kend teserrüfatı mehsulları
REKUN – yenot (zoologiya)
REN, RENGEYİĞİ – şimal maralı
RESEPSİON – 1) qebul; 2) qeyd şöbesi; resepsion şefi – növbetçi adminstrator
RESEPTÖR – 1) radioqebuledici, qebuledici aparat; 2) telefon desteyi
RESİTAL(-li) – konsert, solo konserti
RESTORE, RESTORASYON – berpa
REVELATOR – aydınlaşdırıcı preparat (foto); revelator banyosu yapmak – şekli aydınlaşdırmaq
REVİR – tibb menteqesi, lazaret
RIHTIM – sahil, denizkenarı, çay qırağı
RİCAL(-li): devlet ricali – dövlet xadimleri; ricali siyasi – siyasi xadimler
RİCAT(-tı) – geri çekilme (herbi)
RİMEL – kirpik üçün tuş
RİNGA – siyenek (zoologiya)
ROTA – yol, semt, istiqamet; rotasından çıkmak – yolundan çıxmaq
ROZET(-ti) – döş nişanı
RÖMORK(-ku) – qoşqu (neqliyyat vasitesi)
RUGAN – 1) lak, parıltı; 2) lak çekilmiş, laklı; rugan iskarpin – laklı tufli
RUHSAT TEZKERESİ – veqise
RUJ – pomada (dodaq üçün kosmetik yağ)
RULMAN – podşipnik; bilyalı rulman – diyircekli podşipnik
RÜZGAR – külek; rüzgar çıktı – külek qalxdı
RÜZGARLI – külekli
S
SABAHLIK(-ğı) – qadın xalatı
SABAN – kotan; kara saban – xış, cüt
SAÇMA – 1) axmaq, sefeh; 2) boş söz, menasız fikir, cefengiyat
SAÇMALAMAK – boş-boş danışmaq, menasız danışmaq
SAFHA – faza, merhele, dövr, etap; hazırlık safhası – hazırlıq merhelesi
SAFİ – temiz, saf, xalis; safi kar – temiz gelir
SAĞANAK(-ğı) – şiddetli yağış, sel, tufan
SAĞDUYU(-nu) – sağlam fikir, sağlam düşünce
SAĞIR – kar; sağır edici – qulaq batırıcı
SAĞLAMAK – 1) temin etmek, techiz etmek; 2) nail olmaq, müveffeq olmaq; başarı sağlamak – müveffeqiyyete nail olmaq
SAĞLIK MEMURU – feldşer
SAHANDA YUMURTA – qayğanaq
SAKAT(-tı) – 1) zedeli, qüsurlu, xarab; 2) şikest, elil
SAKATLAMAK – 1) şikest etmek, eybecer hala salmaq; 2) zedelemek, xarab etmek, korlamaq
SAKATLIK(-ğı) – 1) şikestlik, elillik; sakatlık emekli aylığı – elilliye göre pensiya; 2) nöqsan, zede, qüsur
SAKIN – ehtiyatlı ol, gözle, bax
SAKINMAK – qorunmaq, yayınmaq, özünü gözlemek; soğuktan sakınmak – soyuqdan özünü gözlemek
SAKLANMAK – 1) gizlenmek, daldalanmaq; 2) qorunmaq, saxlanmaq
SAKLI – 1) saxlanılmış, qorunmuş; 2) gizledilmiş, gizli, gizlin; saklı mevzi – gizli mövqe
SALAM – selyami (berk kolbasa növü)
SALAMURA – 1) duzlu su, şoraba suyu; 2) şoraba; duza qoyulmuş; balık salamurası – duzlu balıq
SALÇA – 1) sous, xörek şiresi; 2) tomat pastası
SALDIRGAN – tecavüzkar
SALDIRI – hücum, basqın, tecavüz; saldırıya uğramak – hücuma meruz qalmaq
SALDIRMAK – cummaq, hücum etmek, tecavüz etmek
SALGIN – 1) epidemiya; 2) hücum, axın, basqın; çekirge salğını – çeyirtke basqını
SALI – çerşenbe axşamı
SALIK: salık vermek – meslehet görmek, tövsiye etmek
SALIVERMEK – azadlığa buraxmaq, azad etmek
SALINCAK(-ğı) – yellencek
SALLAMAK – bulamaq, yellemek; başını sallamak – başını bulamaq
SALLANTI – 1) yellenme, yırğalanma, silkelenme, titreyiş; 2) etinasızlıq, laqeydlik, saymazlıq, diqqetsizlik
SALT(-tı) – tekce, yalnız; bu iş salt kendisini ilgilendirmez – bu iş tekce ona aid deyil
SALTÇILIK(-ğı) – mütleqiyyet
SALVO – yaylım ateşi, salyut
SANATORYUM – verem sanatoriyası
SANCAK(-ğı) – bayraq
SANDAL – qayıq
SANDALYE – 1) stul, kürsü, oturacaq; koltuklu sandalye – qoltuqlu kürsü; 2) vezife, stol; sandalye kavgası – vezife davası
SANIK(-ğı) – müttehim, müqessir; öldürmekten sanık – adam öldürmekde müqessir sayılan
SANSAR – daş delesi
SANTRFOR – merkez hücumçusu
SANTRHAF – merkez yarımmüdafieçisi
SANTRAL(-lı) – 1) merkezi stansiya; elektrik santralı – elektrik stansiyası; 2) kommutator
SAPMAK – 1) çevirmek, döndermek; sokağa sapmak – küçeye döndermek; 2) el çekmek, uzaqlaşmaq; amacından sapmak – meqsedinden uzaqlaşmaq, yoludan çıxmaq
SAPTAMAK – 1) berkitmek, möhkemletmek, bend etmek; 2) müeyyen etmek, teyin etmek; bu olayın sorumlularının saptanmasını istedi – bu hadisenin günahkarlarının müeyyen olunmasını teleb etdi
SARFİYAT(-ti) – xerc, mesref, mesarif; sarfiyat ve varidat – mexaric ve medaxil
SARKMAK – sallanmaq
SARNIÇ(-cı) – 1) nohur, hovuz; 2) sistern
SARP(-pı) – 1) sıldırım, yalçın, dik; sarp bir dağ – sıldırım dağ; 2) çetin, ağır
SATICI TEZĞAHI – piştaxta
SATRANÇ(-cı) – şahmat; satranç tahtası – şahmat taxtası
SATRANÇCI – şahmatçı
SATRANÇLI – dama-dama, xana-xana, göz-göz
SAVCI – prokuror; baş savcı – baş prokuror
SAVMAK – qovmaq, qovub çıxartmaq
SAVRUK – nizamsız, qeyri-müteşekkil, intizamsız
SAVUNMA – müdafie; savunma hattı – müdafie xetti; milli savunma – mili müdafie
SAVUNMAK –müdafie etmek, qorumaq
SAYDAM – şeffaf; cam saydamdır – şüşe şeffafdır
SAYGI – hörmet, ehtiram
SAYGISIZ – hörmetsiz, ehtiramsız, sayğısız
SAYILI – 1) sayılmış, sayılı; 2) nadir, qeyri-adi
SAYIN – hörmetli, möhterem; sayın beyim – möhterem cenab
SEBATSIZ – qetiyyetsiz, herdemxeyal, mütereddid
SEÇİM – 1) ayırma, seçme, seleksiya; 2) seçki; seçim çevresi – seçki dairesi
SEÇMEN – seçici
SEDİR – sedr ağacı (botanika)
SEDYE – xerek (sanitar)
SEFAHAT, SEFAHET(-ti) – exlaqsızlıq, pozğunluq
SEHPA – 1) ştativ (foto); 2) molbert; 3) dar ağacı
SEK – tünd (spirtli içkiler)
SEMİZ – kökeldilmiş (heyvan, quş)
SENDİKA – hemkarlar ittifaqı
SENE – il; senelerce – illerle; sene başı – yeni il
SENELİK(-ği) – illik, birillik; senelik gelir – illik gelir
SERİ(-i) I – celd, çevik, tez, süretle; makinede seri yazmak – makinada süretle yazmaq
SERİ II – seriya, seriyalı; seri imalat – seriyalı istehsal
SERÜVEN – macera, sergüzeşt
SERVİS – xidmet, qulluq, servis; casus arama servisi – eks keşfiyyat xidmeti
SESBİLİM – fonetika
SEVKETMEK – 1) göndermek, yola salmaq, yollamaq; tekaüde sevketmek – teqaüde yola salmaq; 2) istiqametlendirmek (herbi), yöneltmek; 3) toplanmaq, cemlemek, yığmaq (qoşunu); 4) vadar etmek, sövq etmek, tehrik etmek
SEYİR(-yri) – gediş, inkişaf; hadiselerin seyiri – hadiselerin gedişi
SEYİRCİ – tamaşaçı; beyaz perde seyircisi – kinotamaşaçısı
SEYYARE – planet, seyyare
SEZGİ – duyma, hiss etme, intuisiya
SICAK(ğı) – 1) isti; qaynar; sıcak yemek – isti yemek; 2) istilik; 3) heraretli, coşqun, qızğın; sıcak istek – coşqun heves
SICAKLIK(-ğı) – istilik, heraret, temperatur
SIĞ(-ğı) – dayaz; sığ nehir – dayaz çay
SİĞİRTMAÇ(-cı) – çoban (iri buynuzlu heyvanları otaran)
SİHHİ – 1) sanitar, gigiyenik; 2) cana faydalı, cana xeyirli
SIKI – 1) sıx, dar, ensiz; yaka sıkıdır – yaxası ensizdir; 2) qeti, kesin, ciddi; sıkı tedbirler – ciddi tedbirler
SIKILGAN – utancaq, heyalı, abırlı; sıkılgan bir eda ile – utancaq bir terzde
SİKİYÖNETİM – herbi veziyyet; şehirde sikiyönetim ilan edildi – şeherde herbi veziyyet elan olundu
SIKLET(-ti) – çeki, ağırlıq; sıklet merkezi – ağırlıq merkezi; atom sıkleti –atom çekisi
SINAV – imtahan, sınaq; bitirme sınavı – buraxılış imtahanı; giriş sınavları – qebul imtahanları
SINIR – serhed, hüdud, hedd; sınır direği – serhed direyi; sınır eri – serhedçi; tahammülün sınırına gelmişlerdi – onların hövselesi son hedde çatıb
SINIRLAMAK – 1) mehdudlaşdırmaq, serhed qoymaq, hedd qoymaq; 2) çerçiveye salmaq, haşiye çekmek
SINIRLI – mehdud, serheddi olan, mehdud edilmiş
SIRIK(-ğı) – şüvül, uzun ağac
SIRT(-tı) – arxa, kürek
SITMA – malyariya (tibbi), qızdırma, isitme
SİLECEK(-ği) – qetfe
SİLO – anbar; buğday silosu – buğda anbarı, elevator
SİMGE – simvol, nişan
SİMİT(-di) – 1) bublik; 2) avtomobilin sükan çarxı
SİNDİRİM – hezm, hezm prosesi; sindirim aygıtı – hezm orqanı
SİNEK(-ği) – 1) milçek; 2) tref, xaç (xallı qumar kağızları)
SİNİRBİLİM – nevrologiya
SİNİRLİ – esebi
SİNLİK(-ği) – qebristan
SİNMEK – 1) gizlenmek, sinmek; 2) canına hopmaq, canına çekmek
SİNSİ – xain, xeyanetkar, namerd
SİNYAL – işare, siqnal; sinyal vermek – siqnal vermek, işare etmek
SİTE – şehercik; basın sitesi – metbuat merkezi; öğrenci sitesi – telebe şeherciyi
SİVA – mala, suvaq
SİVİL – mülki, sivil; sivil elbise – mülki geyim
SİVİLCE – sızanaq
SİVRİSİNEK(-ği) – hünü, mığmığa
SİYAH – qara; siyah ekmek –qara çörek
SKOR – hesab (idman); skor 3:2 lehimizedir – hesab 3:2 bizim xeyrimizedir
SLOGAN – şüar; Ya özgürlük ya ölüm – Ya azadlıq ya ölüm şüarı
SOKAK(-ğı) – küçe; sokak başı – küçenin başı
SOLUK(-ğu) – nefes; rahat bir soluk almak – rahat nefes almaq
SOLUNMAK – nefes almaq, teneffüs etmek
SOMURTKAN – qaşqabaq, qaraqabaq, tutqun
SOMUT(-tu) – konkret, müeyyen, deqiq; somut sayı – müeyyen eded
SONBAHAR – payız
SONDAJ – 1) qazıma; sondajcı – qazmaçı; 2) zondaj (tibbi)
SONUÇ(-cu) – netice; sonuç çıkarmak – netice çıxarmaq
SONUÇLAMAK – tamamlamaq, qurtarmaq, bitirmek; bu işi iki güne kadar sonuçlıyabiliriz – bu işi iki güne qurtara bilerik
SORGU HAKİMİ – müstentiq
SORU – 1) sual; soru cümlesi – sual cümlesi; 2) sorğu; sözlü soru – şifahi sorğu
SORUM – mesuliyyet, cavabdehlik; bu işin sorumunu üzerime alırım – bu işin mesuliyyetini üzerime götürürem
SORUMLU – mesul, cavabdeh; sorumlular – mesul şexsler; sorumlu tutulmak – cavabdeh olmaq
SORUN – mesele, problem
SORUŞTURMA – istintaq
SOYUT(-tu) – mücerred, abstrakt; soyut isim – mücerred isim
SÖĞÜŞ – soyutma (buğda bişirilib soyudulmuş et)
SÖMÜRGE – müstemleke
SÖMÜRGECİ – müstemlekeçi; sömürgeci devletler – müstemlekeçi dövletler
SÖMÜRGECİLİK(-ği) – müstemlekeleşdirme, müstemlekeçilik
SÖMÜRÜ – istismar
SÖMÜRÜCÜ – istismarçı
SÖYLEV – nitq; söylev vermek – nitq söylemek
SÖZLEŞME – saziş, müqavile, kontrakt, bağlaşma, razılaşma
SÖZLU – şifahi; sözlu sınav – şifahi imtahan
SPİKER – diktor, spiker; spor spikeri – idman şerhçisi
SPOR – idman; spor haberleri – idman xeberleri; sporcu – idmançı
STAJİYER – tecrübe keçen, praktikant; stajiyer öğretmen – tecrübeçi müellim
STİLO – avtoqelem
SUBAY – zabit; subay okulu – zabit mektebi
SUÇ(-çu) – 1) günah, suç; suçtan geçmek – günahından keçmek; 2) cinayet
SUÇLU – 1) teqsirkar, günahkar; 2) cani, cinayetkar; harp suçluları – herbi caniler
SUÇSUZ – günahsız, teqsirsiz
SUDAN – menasız, ehemiyyetsiz, deyersiz, boş; sudan bir bahane – menasız behane
SUİİSTİMAL(-li) – suiistifade; emniyeti suiistimal – inamdan sui istifade
SUNMAK – vermek, teqdim etmek; bildirmek; derin saygılarımı sunarım – size derin ehtiramımı bildirirem
SUR – qala dirvarları; Topkapı surları – Tonqapı divarları
SUSKUN – dinmez, azdanışan, sakit
SUSTALI – qatlama bıçaq
SUTYEN – büsthalter
SUVARE – axşam seansı, axşam tamaşası
SÜLÜK(-ğü) – zeli (zoologiya)
SÜMKÜRMEK – burnunu silmek
SÜRAHİ – qrafin
SÜRDÜRMEK – davam etmek, davam etdirmek; savaşı sürdürmek – mübarizeni davam etdirmek
SÜRE – müddet, vaxt, dövr; askerlik süresi – herbi xidmet müddeti; bir hafta süresince – bir hefte erzinde
SÜREÇ(-ci) – proses; üretim süreçi – istehsal prosesi
SÜREĞEN – xroniki
SÜRELİ: süreli yayınlar – dövri neşriyyat
SÜRMENAJ – hedsiz gerginlik, hedsiz yorğunluq
SÜRÜM – satış; sürüm pazarı – satış bazarı
SÜS – bezek; süs eşyası – bezek-düzek, bijuteriya
SÜSLEMEK – bezemek, yaraşıq vermek
Ş
ŞAKA – zarafat; şaka bir yana – zarafat bir yana
ŞAKACI – zarafatçı, mezeli
ŞAKAK(-ğı) – gicgah; şakak kemiği – gicgah sümüyü
ŞAKAYIK(-kı, -ğı) – pion (bezek bitkisi)
ŞAMAR – sille, şapalaq, qapaz; şamar oğlanı – qapazaltı
ŞAMPU(V)AN – şampun
ŞANSSIZLIK(-ğı) – uğursuzluq, bextsizlik; şanssızlıka uğradım – bextim getirmedi
ŞARKI – mahnı
ŞARKICI – müğenni
ŞARKİYATCI – şerqşünas
ŞAŞI – çep, çaş; şaşı gözlü – çep gözlü
ŞAYAN: şayan dikkate – diqqetelayiq
ŞEMA – sxemi; muhabere hattı şeması – rabite xetlerinin sxemi
ŞEMSİYE – çetir, zontik
ŞERİT(-di) – 1) lent; filim şeriti – kinolent; 2) zolaq
ŞIK(-kkı) I – çıxış yolu, alternativ
ŞIK II – qeşeng, zerif, ince; şık bir elbise – gözel geyim
ŞIMARIK– erköyün, söze baxmayan
ŞIMARTMAK – ezizlemek, erköyün böyütmek
ŞİLEP(-bi) – yük gemisi
ŞİLİN – şillinq
ŞİLTE – kiçik (pambıq), döşek, döşekçe, içilte; eyer şiltesi – yeher döşekcesi; ot şilte – küleş döşek
ŞİMDİ – indi
ŞİMDİLİK – helelik
ŞİMENDİFER – demiryolu; dag şimendiferi – funikulyor
ŞİŞMAN – kök, gonbul
ŞÖLEN – ziyafet
ŞÖMİNE – buxarı, kamin
ŞÖYLE – belelikle, bax bele, bu qayda ile; şöyleki – beleki
ŞU(-nu) – o
ŞURA – ora
ŞUBAT(-tı) fevral
ŞURUP(-bu) – 1) sirop, meyve şiresi; 2) mikstura; kuvvet şurupu – qüvvet eleksiri
ŞÜKRAN – minnetdarlıq, teşekkür; şükranını ifade etmek – minnetdarlığını bildirmek
ŞÜT(-tü) – zerbe; kafa şütü – kelle ile zerbe (idman)
T
TAAHHÜT(-dü) – teehhüd, öhdeçilik; taahhüt senedi – öhdeçilik senedi
TAAHHÜTLÜ: taahhütlü mektup – sifarişli mektub
TAARRUZ – hücum, basqın; taarruza duçar olmak – hücuma meruz qalmaq
TABAK(-ğı) – boşqab, nimçe, nelbeki; çay tabakı – çay nelbekisi
TABAN – 1) daban, pence; 2) esas, özül, bünövre; 3) oturacaq (riyaziyyat)
TABİİYET(-ti) – 1) tabelik, asılılıq; 2) tebeelik, vetendaşlıq
TABİR – ifade; tabiri caizse – eger bele ifade etmek mümkünse
TABLA – 1) taxta tabaq, xırdavatçı qutusu; 2) külqabı
TABUR – batalyon
TABURE – ketil, taburet
TAÇ(-cı) – 1) tac; 2) aut (idman)
TAHAMMÜL – sebr, dözüm, hövsele; tahammüla kabil değil – dözülmezdir; tahammül edemedin – döze bilmedim
TAHDİT(-di) – mehdudiyyet
TAHLİYE – 1) azad etme (hebsden ve s.); 2) texliye, köçürülme (müharibe zamanı ehalinin senaye müessiselerinin ve s.); 3) boşaltma (yükü, sernişini); tahliye limanı – yükboşaltma limanı
TAHMİL – yükleme; tahmil ambarı – yükleme anbarı; tahmil kabiliyeti – yükgötürme qabiliyyeti
TAHMİN – ferziyye, güman, texmin, ehtimal
TAHRİP(-bi): tahrip etmek – mehz etmek, dağıtmaq
TAHVİL – istiqraz vereqesi
TAKAS(-ssı) – qarşılıqlı hesablaşma
TAKAT(-tı) – güc (motorun ve s.)
TAKIM – 1) qrup, komanda, deste; çalğı takımı – çalğıçılar destesi; 2) dest, serviz, qarnitur; 3) taqım, vzvod (herbi)
TAKIMADA(lar) – arxipelaq
TAKIM YILDIZ – bürc
TAKINMAK – eynine keçirmek, eynine taxmaq
TAKSALI – markasız mektub
TAKSİM – 1) bölme, ayırma; 2) bölme (riyaziyyat), teqsim
TAKSİT(-ti): taksitle satış – kreditle satış
TAKVİYE – güclenme, qüvvetlenme, güclendirme, qüvvetlendirme
TAMTAKIR – boşboş
TANIK(-ğı) – 1) şahid; tanık getirmek – şahid tutmaq; 2) nişane, elamet, delil
TANIDIK(-ğı) – tanış
TANIMLAMAK – teyin etmek, müeyyen etmek, tesvir etmek, tanımaq
TANSİYON – 1) gerginlik; siyasi tansiyon – siyasi gerginlik; 2) qan tezyiqi; düşük tansiyon – alçaq qan tezyiqi
TAPINAK(-ğı) – pir, meded, ibadetgah
TARAFSIZ – biteref
TARIM – kend teserrüfatı; tarım makineleri – kend teserrüfatı maşınları
TARLA KUŞU – torağay
TARTI – 1) çeki, ağırlıq; tartıya göre – çekiye göre; 2) terezi; 3) Terezi bürcü
TARTIŞMA – müzakire, disput, mübahise
TARTIŞMAK – mübahise etmek, müzakire etmek
TARTMAK – 1) çekmek, ölçmek; 2) ölçüb-biçmek, etraflı düşünmek; sözlerini tartmak – sözlerini ölçüb-biçmek
TASA – derd, keder, qayğı
TASAR – layihe, plan
TASARI – layihe (senedin); kanun tasarısı – qanun layihesi; tasarı geometri – tersimi hendese
TASARLAMAK – layiheleşdirmek, planlaşdırmaq
TASARRUF – qenaetkarlıq, qenaetcillik
TASFİYE – temizleme
TASFİYEHANE – neftayırma zavodu
TASLAK(-ğı) – eskiz, cizgi, maket
TASVİP(-bi) – beyenme, teqdir etme
TAŞIT(-tı) – neqliyyat, neqliyyat vasiteleri; taşıt uçağı – sernişin teyyaresi; uzay taşıtları – kosmik gemiler
TAŞRA – eyalet
TATARSI, TATARIMSI – tam bişmemiş, alaçiy
TATMİN: tatmin etmek – temin etmek, qane etmek
TATMİNKAR – qenaetbexş
TATSIZ – 1) dadsız; 2) pis, xoşagelmez; tatsız bir haber – pis xeber
TAVIR(-vrı) – hal, veziyyet, tövr, terz; tavırını bozmamak – halını pozmamaq
TAVİZ – güzeşt; taviz vermek – güzeşt etmek
TAVLA – nerd
TAYYÖR – qadın kostyumu
TAZMİN – zererin ödenilmesi, kompensasiya
TEATİ – mübadile; fikir teatsi – fikir mübadilesi
TEDAVI – müalice; tedavı görmek – tibbi yardım almaq; tedavı ve dinlenme evi – sanatoriya
TEDİRGİN: tedirgin etmek – narahat etmek
TEFECİ – selemçi, müamileçi
TEFSİR – izah, şerh
TEĞMEN – leytenant
TEHDİT(-di) – tehdid, qorxu, hede; tehdit etmek – hede qorxu gelmek, qorxutmaq
TEKEL – inhisar, monopoliya
TELAFİ: telafi etmek – yerini doldurmaq, evezini vermek; telafisi imkansız – evez edilmez
TELAKKİ: telakki etmek – hesab etmek, qebul etmek, qiymetlendirmek
TELEFERİK(-ği) – kanat yolu
TELİF HAKKI – 1) müelliflik hüququ; 2) qonorar
TELSİZ – 1) radio; telsiz telgraf – radioteleqraf; 2) radioqrama
TELSİZCİ – radist
TEMDİT: temdit etmek – vaxtını uzatmaq, müddetini artırmaq, prolonqasiya etmek (müqavilenin, vekselin ve s. vaxtını uzatmaq)
TEMMUZ – iyul
TEMRİN – temrin, meşq
TENCERE – qazan
TENTÜRDİYOT(-tu) – yod, yod tinkturası
TENZİLAT(-tı) – güzeşt; tenzilatlı satış – ucuzlaşdırılmış satış
TEPKİ – reaksiya; tepkili – reaktiv; tepkili uçak – reaktiv teyyare
TEPMEK – 1) redd etmek, imtina etmek; 2) şıllaq atmaq, tepik atmaq
TEPSİ – mecmeyi; tepsi kurmak – süfre açmaq
TERCİH – üstünlük; tercih etmek – üstün tutmaq
TEREOTU(-nu) – şüyüd
TERİM – termin
TERMİNAL(-lı) – sonuncu stansiya
TERTİBAT(-tı) – 1) ölçü; tertibat almak – ölçü götürmek; 2) qurğu, alet, mexanizm
TESBİT(-ti) – möhkemletme, qurma, berkitme
TESTERE – mişar
TESTERELEMEK – mişarlamaq
TESVİYE – 1) hamarlama, düzeltme; 2) nizama salma, qaydaya salma, hell etme, yoluna qoyma
TESVİYECİ – çilinger, cilalayıcı fehle
TEŞHIR – 1) sergiye qoyma, nümayiş etdirme, gösterme; 2) rüsvay etme, biabır etme
TEŞHIS – 1) tanıma, ayırdetme, müeyyen etme; 2) diaqnoz (tibbi)
TEŞVİK(-ki) – 1) heveslendirme, şirniklendirme, teşviq etme; 2) tehrik etme, sövq etme
TEVDİ: tevdi etmek – teqdim etmek, vermek
TEVKİF – hebs, tutma; tevkif müzekkeresi – hebs haqqında order
TEYİT(-di) – tesdiq
TEYP(-bi) – maqnitofon
TEYZE – xala; teyze kızı – xalaqızı
TEZ I – 1) dissertasiya; tezi müdafaa etmek – dissertasiya müdafie etmek; 2) fikir, müddea, tezis; tezlere dayanmak – müddealara esaslanmaq
TEZ II – tez, celd
TEZKERE – sened, arayış, vesiqe; av tezkeresi – ovçuluq vesiqesi; hasta tezkeresi – xestelik kağızı, bülleten
TIKNAZ – dolğun ve alçaq boylu
TIMARHANE – delixana
TIPKI – tamamile oxşar, eyni
TIRPAN – deryaz, kerenti
TIRAŞ TAKİMİ – üz qırxan alet
TİKSİNÇ(-ci) – iyrenc, çirkin
TİPİ – boran, tufan, çovğun
TİRBUŞON – probkaaçan, ştopor
TİTREKKAVAK(-ğı) – ağcaqovaq
TİTİZ – 1) vasvası, xırdaçı, öceşken; 2) telebkar, prinsipial, ciddi
TOKAT(-dı) – sille, şapalaq
TOMRUK(-ğu) – tir, şalban
TOPLAM – cem, netice, yekun
TOPLULUK(-ğu) – 1) birlik, cemiyyet, assosiasiya; 2) kollektiv, qrup
TOPLUM – cemiyyet; toplumsal – ictimai
TORUN – neve
TOY – dovdaq (zoologiya)
TÖREN – tentene, şadlıq, şenlik, merasim; açılış töreni – açılış merasimi; düğün töreni – toy şenliyi; tören yapmak – şadlıq etmek
TÖRENLİ – tenteneli, temteraqlı, debdebeli
TRAFİK(-ği) – yol hereketi
TRAMPET(-ti) – baraban, tebil; trampet çalmak – tebil çalmaq
TREN – qatar
TRENÇKOT(-tu) – plaş, yağmurluq
TROMPET(-ti) – truba (musiqi aleti), kerenay
TUGAY – briqada
TUĞLA – kerpic; tuğla harmanı – kerpic zavodu
TUHAF – 1) qeribe, teeccüblü; tuhaf hikayeler – mezeli ehvalatlar; 2) gülmeli, mezeli
TUHAFİYE – 1) qalantereya; 2) xırdavat dükanı
TULUM – 1) kombinizon; 2) tuluq; 3) tübik
TULUMBA – nasos; yangın tulumbası – yanğın nasosu
TURBA – torf
TURFANDA – novbar (meyve, terevez)
TURİSTİK ÜS – turist bazası
TURNUVA – turnir; satranç turnuvası – şahmat turniri
TURTA – tort
TURUNCU – narıncı
TURUNÇGİLLER – sitrus bitkileri
TUŞ –1) klaviş; 2) tuşe (idman)
TUTAM – 1) deste, çenge, tutam; 2) bir çimdik; bir tutam tuz – bir çimdik duz
TUTANAK(-ği) – 1) protokol; 2) akt
TUTAR – 1) cem, yekun, netice; 2) epilepsiya (tibb)
TUTKAL – yapışqan
TUTUCU – 1) konservator; 2) konservativ
TUTUM – 1) qenaet, qenaetcillik; 2) reftar, davranış; bu adamın tutumunu beğenmiyorum – bu adamın davranışını beyenmirem
TUTUŞMAK – 1) alışmaq, yanmaq, alovlanmaq; 2) qoşulmaq, qarışmaq, girişmek; tartışmaya tutuşmak – münaqişeye qoşulmaq
TUVAL – yağlı boyalarla çekilmiş şekil
TUZAK(-ğı) – tele
TÜKETİCİ – 1) istehlakçı; 2) alıcı, müşteri
TÜKETİM – işletme, istifade, istehlak; özel tüketim – şexsi istifade
TÜKÜRÜK(-ğü) – tüpürcek
TÜMEN – diviziya; tümen komutanı – diviziya komandiri
TÜMÖR – şiş (tibb)
TÜP(-bü) – 1) kolba, şüşe; 2) tübik, ampula
TÜR – növ, çeşid
TÜRKÜ – xalq mahnısı; türkü cağırmak – mahnı oxumaq
TÜRLÜ – 1) növ, çeşid; 2) müxtelif, cürbecür, növbenöv; türlü düşünceler – müxtelif fikirler; türlü yemekler – cürbecür yemekler
TÜY – tük, lelek, perqu; tüy atmak – tük tökmek
TÜZEL: tüzel kişi – hüquqi şexs
TÜZÜK(-ğü) – nizamname, esasname
U
UÇAK(-ğı) – teyyare; yolcu uçakı – sernişin teyyaresi
UFAK – balaca, xırda, kiçik; ufak ev – balaca ev; ufak kardeşim – kiçik qardaşım; ufak para – xırda pul
UĞRAŞMAK – 1) meşğul olmaq, çox işlemek; 2) eleyhine olmaq; bu adam benimle ne diye uğraşıp durur? – bu adam neye göre menim eleyhime olur?
UĞURLAMAK – ötürmek, yola salmaq
ULAŞIM – rabite, elaqe, kommunikasiya, kontakt; iki şehir arasında ulaşım kesildi – iki şeher arasında elaqe kesildi
ULAŞMAK – 1) çatmaq, yetişmek, gelmek; mektup yerine ulaştı – mektub yerine çatdı; 2) nail olmaq, müveffeq olmaq; 3) kifayet etmek, çatmaq; bu ip karşı tarafa ulaşmıyor – bu ip o biri terefe çatmır
ULAŞTIRMA – çatdırma, daşıma
ULAŞTIRMAK – çatdırmaq, vermek, yetirmek; zafere ulaştırmak – qelebeye çatdırmaq
ULUS – millet, ulus
ULUSAL – milli; ulusal bayram – milli bayram; ulusal giysiler – milli geyimler
ULUSLARARASI – beynelxalq, beynelmilel; uluslararası ilişkiler – beynelxalq elaqeler
UNVAN – 1) titul, rütbe, ad; dünya şampiyonu unvanı – dünya çempionu adı; 2) ünvan
US – şüur, derrake, ağıl
USLU – 1) ağıllı, kamallı; 2) dinc, sakit, üzüyola
USTURA – ülgüc
UŞAK(-ğı) – qulluqçu, xidmetçi, nöker; uşak tutmak – nöker tutmaq
UTANÇ(-cı) – xecalet, heya; utanç duydu – xecalet çekdi
UYARI – xeberdar etmek, yada salma
UYARINCA – uyğun olaraq, müvafiq olaraq
UYARMAK – xeberdar etmek, diqqetini celb etmek
UYDU – peyk; yapma uydu – süni peyk
UYGAR – medeni, sivilizasiyalı
UYGARLIK(-ğı) – medeniyyet, sivilizasiya; batı uygarlığı – qerb medeniyyeti
UYGULAMAK – 1) tetbiq etmek, heyata keçirmek; 2) uzaqlaşdırmaq, uyğunlaşdırmaq
UYRUK(-ğu) – vetendaş
UYRUKLUK(-ğu) – vetendaşlıq
UYSAL – itaetkar, üzüyola
UYUKLAMAK – mürgülemek
UYUM – uyğunluq, harmoniya
UYUŞKAN – yumşaqxasiyyet, sözebaxan
UYUŞTURUCU – narkotik
UYUTMAK – 1) yuxuya vermek, yatızdırmaq; 2) azaltmaq, sakitleşdirmek (ağrını derdi ve s.)
UZAKDOĞU – Uzaq şerq
UZAY – kosmos; uzay araştırmaları – kosmik tedqiqatlar
UZGÖRÜR – uzaqgören
UZMAN – mütexessis; tarım uzmanı – aqronom
Ü
ÜCRET(-ti) – emek haqqı, mevacib; asgarı ücret – en aşağı mevacib
ÜCRETLİ – maaşlı, mevacibli; yüksek ücretli – yüksek maaşlı
ÜÇBOYUTLU – üç ölçülü
ÜÇGEN – 1) üçbucaq; 2) üçbucaqlı
ÜLKÜ – ideal
ÜLSER – yara, xora; mide ülseri – mede xorası
ÜN – şan, şöhret; ün almak – şöhret qazanmaq
ÜNLÜ – meşhur, tanınmış, görkemli; ünlü bir sinir doktoru – görkemli nevropatoloq
ÜREM – 1) artım, çoxalma; 2) faiz; düz ürem – adi faiz
ÜRETİCİ – istehsalçı, istehsal eden
ÜRETİM – 1) mehsul, hasilat, hazır memulat; tarım üretimi – kend teserrüfatı mehsulu; 2) istehsal, istehsal etme, hasil etme; üretim araçları – istehsal vasiteleri
ÜRETMEK – istehsal etmek, hazırlamaq, hasil etmek
ÜRÜN – mehsul, hasilat; ürün fazlası – mehsul bolluğu
ÜS(üssü) – baza; hava üssü – aviabaza
ÜSLENMEK – yerleşmek, bazaları yerleşdirmek
ÜSTEĞMEN – baş leytenant
ÜŞENMEK – tenbellik etmek
ÜŞÜŞMEK – yürüşüb toplaşmaq, axışıb gelmek
ÜVEZ – üvez, quş armudu
ÜYE – 1) üzv (cemiyyetin, partiyanın, derneyin ve s.); aile üyeleri – aile üzvleri; 2) üzv (anatomiya), eza
ÜYELİK(-ği) – üzvlük; ortak pazar üyeliği – ümumi bazar üzvülüyü
V
VAKA – vaqie, hadise; sıtma vakaları – qızılca ile xestelenme halları
VALİZ – sakvoyaj, kiçik çamadan, yol çantası
VANTUZ: vantuz çekmek – banka qoymaq
VAPUR – paroxod
VARDİYA – növbe, iş növbesi; vardiya subayı – növbetçi zabit
VARIŞ – 1) gelme, gelib çıxma, çatma, finiş; varış hattı – finiş xetti; 2) fehm, feraset
VARIŞLI – ferasetli, fehmli
VARMAK – 1) gelib çıxmaq, varid olmaq, çatmaq, yetişmek; iş buna kadar varmadı – iş o yere çatmadı
VARSAYIM – ferziyye, güman
VARSAYMAK – güman etmek, zenn etmek, ferz etmek
VARYOS – gürz, ağır çekic
VATMAN – vaqonsüren
VAZİSTAS – nefeslik
VECİBE – 1) öhdeçilik; 2) vezife, borc
VEKALET(-ti) – ixtiyar, selahiyyet, vekalet, hüquq
VEKİL – 1) nümayende, vekil, müvekkil; millet vekili – deputat; 2) müavin; komutan vekili – komandirin müavini
VERECEK(-ği) – borc; verecekli – borclu
VERESİYE – kreditle, nisye
VEREV(ine) – çep, çepine
VERİM – mehsuldarlıq
VERİMLİ – mehsuldar, bereketli, münbit; verimli bir tarla – mehsuldar tarla
VERNİ, VERNİK(-ği) – lak çekme, laklama
VERNİKLEME – lak çekme, laklama
VESAYET(-ti) – 1) qeyyumluq, himaye; idari vesayet – dövlet himayesi; 2) vesiyyet
VESİLE – 1) behane; 2) fürset
VESTİYER – qarderob, soyunma yeri
VEZNE – 1) kassa, xezine; 2) terezi, qapan
VİNÇ(-ci) – qaldırıcı kran, bucurqad; elektrik vinçi – elektrik kranı
VİRAJ – viraj, dönge; keskin viraj – sert dönge
VİTES – süret, tezlik; ağır vites – kiçik süret; vitesi değiştirmek – süreti deyişmek
VİYOLON – skripka
VİYOLONİST(-ti) – skripkaçı, skripka çalan
VİZON – 1) su samuru; 2) su samuru xezi
VURDUMDUYMAZ – laqeyd, hissiz, etinasız
VURKUNCU – möhtekir, alverçi
Y
YABAN – 1) yad, özge; 2) yabanı, cır (bitkiler)
YABANGÜLÜ(-nü) – itburnu çiçeyi
YADSİMAK – inkar etmek, danmaq
YAFTA – etiket, yarlık
YAĞMURLUK(-ğu) – plaş, yağmurluq, bürüncek
YAHNİ – yehni (qızardılmış soğanla hazırlanmış et yemeyi)
YAKACAK(-ğı) – yanacaq
YAKINMAK – şikayetlenmek, gileylenmek
YAKIT(-tı) – yanacaq; akar yakıt – duru yanacaq
YAKLAŞIK – texmini; yaklaşık olarak – texmini olaraq
YAKLAŞMAK – yaxınlaşmaq
YAKMAK – yandırmaq, alışdırmaq; ocağı yakmak – ocağı yandırmaq
YALDIZ – 1) qızıl suyu, zer; 2) zahiri bezek
YALI – 1) çimerlik, sahil; 2) yay evi, villa (denizin, çayın sahilinde)
YALPA – yırğalanma, valaylama; gemi yalpa vuruyordu – gemi yırğalanırdı
YAMUK(-ğu) – trapesiya; dik yamuk – düzbucaqlı trapesiya
YAN SOKAK – dönge
YANARDAĞ(-ğı) – yanardağ, vulkan
YANGI – iltihab; boğaz yangısı – boğaz iltihabı
YANKESİCİ – oğru, cibgir
YANKI – eks-seda, reaksiya
YAPI – 1) bina, tikili, qurğu; istihsal yapıları – istehsal binaları; 2) tikinti, inşaat, qurma; yapı işleri – tikinti işleri; 3) quruluş, struktur; dilin yapısı – dilin quruluşu
YAPICI – 1) quran, yaradan, inşaatçı; 2) emeli, konstruktiv; yapıcı teklif – emeli teklif
YAPILIŞ – quruluş, konstruksiya
YAPIM – qurma, yaratma, istehsal; yapma boyaların yapımı – süni boyaların istehsalı
YAPIT(-tı) – iş, eser
YAPMA – 1) yaratma, tikme, qurma; 2) temir etme, düzeltme; 3) hazırlama; 4) süni, saxta, qelp
YAPMACIKSIZ – tebii
YAPMAK – 1) etmek, yaratmaq, tikmek, qurmaq, düzeltmek, hazırlamaq; bir seyahat yapmak – seyahet etmek; 2) sebeb olmaq, doğurmaq
YARBAY – podpolkovnik
YARGI – mülahize, mühakime, fikir, rey
YARGIÇ(-cı) – hakim; askeri adliye yargıçı – herbi hakim
YARGILAMAK – mühakime etmek
YARIİLETKENLER – yarımkeçiriciler
YARIÇAP(-pı) – radius
YARIMCA – parabaş, miqren
YARIN – sabahkı gün, sabah; yarından tezi yok – sabahdan tez olmayacaq
YASA – qanun; yasalı – qanuni
YASAK(-ğı) – 1) qadağa, yasaq; yasak koymak – qadağa qoymaq; 2) qadağan edilmiş, yasaq olunmuş
YASALAŞMAK – qanunileşmek, qüvveye minmek
YAŞANTI – heyat; kişisel yaşantı – şexsi heyat
YAŞARLIK(-ğı) – heyat qabiliyyeti
YAT(-tı) – yaxta
YATAK: yatak çarşafı – melefe
YATAY – üfüqi
YATILI: yatılı okul – internat mekteb, pansion
YATIRIM – kapital qoyuluşu, investisiya
YAVRU – uşaq, uşaqcığaz, bala; kedi yavrusu – pişik balası; yavru çıkarmak – cüce çıxartmaq
YAYA – 1) piyada (adam); yaya geçidi – piyadalar üçün keçid; 2) piyada, ayaqla; yaya gitmek – piyada getmek
YAYGARA – qışqırıq
YAYIM – 1) neşr; 2) ötürme, yayma, translyasiya
YAYIN – 1) veriliş; 2) neşr, neşr etme
YAYINLAMAK – 1) neşr etmek; 2) translyasiya etmek, vermek
YAZ – yay
YAZAR – yazıçı, müellif; dram yazarı – dramaturq
YEDEK(-ği) – ehtiyat; yedek anahtar – ehtiyat açar
YEĞEN – qardaş oğlu, bacı oğlu, qardaş qızı, bacı qızı
YELEK(-ği) – jilet; cancurtaran yeleki – xilasedici jilet
YELKOVAN – deqiqe eqrebi (saatda)
YELPAZE – yelpik
YELTENİŞ – teşebbüs
YELTENMEK – cehd etmek, sey etmek, çalışmaq
YEMİN – and; yemini basmak – and içmek
YEMİŞ – meyve, bar-beher, mer-meyve; yemiş tabağı – meyve qabı
YENGEÇ(-ci) – 1) yengec (zoologiya); 2) xerçeng bürcü (astronomiya)
YENİLGİ – meğlubiyyet; yenilgiye uğramak – meğlubiyyete uğramaq
YENİLMEK – meğlub olmaq, uduzmaq
YENİR, YENİLİR – yemeli
YENMEK – 1) meğlub etmek, qalib gelmek, udmaq; 2) aradan qaldırmaq, qabağını almaq, öhdesinden gelmek; güçlükleri ve mahrumiyetleri yenmek – çetinlikleri ve mehrumiyyetleri aradan qaldırmaq
YERMEK – töhmet etmek, mezemmet etmek, danlamaq
YERMELİ – alçaldıcı, hörmetden salan; yermeli fıkra – felyeton
YERUCU – qütb
YERYUVARLAĞI(-nı) – Yer küresi
YETENEK(-ği) – qabiliyyet
YETERLİK(-ği) – 1) bacarıq, serişte, qabiliyyet; 2) selahiyyet
YETİNMEK – kifayetlenmek, qane olmaq; bununla yetinmiyerek – bununla kifayetlenmeyerek
YETİŞMEN – stajer
YETKİ – ixtiyar, selahiyyet, hüquq; yetkisini kullanmak – öz selahiyyetinden istifade etmek
YETKİLİ – selahiyyetli, hüquqlu; yetkili bir şahıs – selahiyyetli şexs
YIKAMAK – yumaq
YILDIRMAK – qorxutmaq, hedelemek
YILMAK – qorxmaq, çekinmek
YIPRANMAK – 1) köhnelmek, dağılmaq; 2) taqetden düşmek, elden düşmek
YOĞUN – sıx, qatı
YOĞUNLUK(-ğu) – sıxlıq; nüfus yoğunluku – ehalinin sıxlığı
YORUM – icmal, şerh, izah; yorumdan kaçınmak – şerh elemekden boyun qaçırmaq
YORUMCU – şerhçi, icmalçı; radyo yorumcusu – radio şerhçisi
YORUMLAMAK – kommentari vermek, izah etmek, şerh etmek
YÖNETEM – üsul, metod
YÖNETİM – idare, rehberlik, başçılıq; planlı yönetim – planlı idare
YÖNETMEK – idare etmek, rehberlik etmek
YÖNETMELİK(-ği) – telimat, gösteriş
YÖNETMEN – 1) rehber, başçı, direktor; 2) quruluşçu, tertibatçı
YÖRE – eniş, yamac, etraf, şeher kenarı, civar
YÖRESEL – yerli; yöresel saatle – yeri vaxtla
YÖRÜNGE – orbit
YUFKA – 1) yuxa; yufka acmak – yuxa yaymaq; 2) nazik, zerif, yuxa; yufka yürekli – üreyiyuxa
YUNUSBALIĞI(-nı) – delfin
YÜKÜM – vezife, borc
YÜRÜRLÜK(-gü) – qüvvede olmaq (qanun ve s.); kanun yürürlükte – qanun qüvvededir
YÜZBAŞI(-yı) – kapitan, rotmistr
YÜZDE – faiz; yüzde kırk – qırx faiz
YÜZEY – seth; yüzey gerilimi – sethi gerilme
YÜZEYSEL – sethi; yüzeysel muamele – sethi münasibet
YÜZÖLÇÜMÜ(-nü), YÜZÖLÇE – sahe; ülkenin yüzölçümü nedir? – ölkenin sahesi ne qederdir?
Z
ZAM(mmı) – artım, elave; kıdem zamı – uzun müddete işlediyine göre maaşa edilen elave; fiyatlara zam kondu – qiymetleş bahalaşdı
ZAMİR – evezlik (qrammatika)
ZAMK(-kı) – yapışqan
ZATÜRREE – setelcem (tibb)
ZAYİAT(-tı) – itkiler, telefat; zayiat vermek – itkiler vermek
ZEKİ – ağıllı, şüurlu, zekalı
ZERDEVA – dele
ZIMPARA sumbata; zımpara bezi – sumbata bezi
ZIPLAMAK – hoppanmaq, tullanmaq
ZIVANA: zıvanadan çıkmak – hövseleden çıxmaq, özünden çıxarmaq
ZİFİRİ: zifiri karanlık – zülmet
ZİFOS – palçıq, çirkab; zifos atmak – biabır etmek, şer atmaq
ZİL – 1) zeng; zile basmak – zeng çalmaq; 2) sinc; zili çalmak – sinc çalmaq
ZİRAAT(-ti) – ekinçilik, kend teserrüfatı
ZORBA – zülm eden, eziyyet veren
ZORBALIK(-ğı) – zülm, eziyyet
ZORLUK(-ğu) – çetinlik; bu işin zorluğu var – bu işin çetinliyi var
ZORUNLU – mecburi, zeruri; zorunlu kılmak – mecbur etmek
ZORUNLUK(-ğu) – mecburiyyet, zeruret
ZÜPPE – şıq geyinen, modabaz



0 Yorum - Yorum Yaz

Semerkand Dergisi

Semerkand Aile

Mostar Dergisi

Radyo Onbeş

Menzil.net

Seymes.com






0 Yorum - Yorum Yaz
Müzakereli okuma ne demek?


Kitap okumak, ilmin de irfanın da olmazsa olmazı. Okumadan, araştırmadan hiçbir konuda esaslı bir kanaate ulaşmak mümkün değil. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak da yanlışlar zincirinin ilk halkası oluyor zaten.

Yüce Yaratıcı iki temel kitap sunmuş "arayan" gönüllere. Bir tanesi "Kelâm"ın tecellisi Kur'an, bir diğeri "Kudret ve İrade"nin aynası Kâinat. Bu iki kitabı iyi mütalaa edip tefekkür ufkunda seyahat edebilenler imanın tadına varıyorlar. Bu sebeple bütün okumalar bu iki kitabı derinlemesine anlamaya matuf olmalı.

Kâinat kitabını derinlemesine okumak, harflerden, kelimelerden ve ayetlerden mana çıkarmak ona imanın gözlüğüyle bakmaya ve pozitif ilimlerle meşgul olmaya bağlıdır. Kur'an'ı anlamak için de başta hadis olmak üzere dinî ilimlere vukufiyet gerekiyor. Kullukta derinleşmek, daha nitelikli bir kulluk performansı ortaya koymak isteyen bir mü'min bu iki kitabı anlamaya götürecek okuma ve araştırma gayretinin içinde olmalıdır. Kur'an meali okumak, Kur'an'ı anlamaya yetmiyor. Bir meali yüzlerce defa okumak, ya da yüzlerce farklı meali okumak da "anlamak" için kâfi gelmiyor. Bu yüzden, Kur'an'ı asrın idrakine söyleten, ondaki hakikatlere tercüman olan eserleri müzakere ederek okumak şart.

Günümüzde Müslümanlar arasında maalesef kitap okumayan ciddi bir kitle var. Öte yandan, okuyanların da dengesiz okumaları söz konusu. Ortada bir temel olmadan, okunan şeylerin Kur'ân ve sünnet çizgisine uygun olup olmadığını test edecek temel kriterleri bilmeden okuma, dengesiz bir okumadır. Böyle bir okuma şekli insanın sürekli zihnî ve vicdanî gelgitler yaşamasına, bir türlü kendisi olamamasına sebep olur. Bu şekilde, okuduğu her yeni kitabın, ele aldığı her makalenin tesiri altında kalıp dün söylediğini bugün inkâr eden, fikrî omurgasızlar türer. Onun için önce düşünce dünyamıza ait temel esasların bilinmesi, dolayısıyla bu bilmeyi sağlayacak eserlere öncelik verilmesi gerekir. Bunlara metodolojik bilgiler de diyebiliriz.

Mihenk taşı eserler

Bu bakışı kazandıracak, mihenk taşı mesabesinde bazı kitaplar vardır; onlar temel ve esastır. Yol üstündeki işaret taşları misali her türlü inhirafa, kaymaya ve pörsümeye mani olurlar. Onları elden düşürmeden sürekli okumak gerekir. Bir kere okumak yetmez onları; bir ömür başucu müracaat eserleri olarak mütemadiyen müzakere edilmelidir. Her bitirme, yeni başlangıçların tetikleyicisi olur. İçinde binlerce hakikatin desen desen örgülendiği bu eserler, okuyucunun o anki seviyesine göre okundukları her ayrı seferde insana yeni şeyler söylerler. Her okuma, okuyucuya yeni bir seviye kazandırdığı için, o seviyenin gözüyle bakar okuduklarına. Kur'ân-ı Kerim'i böyle bir okuma hususunda diğer kitaplarla beraber değerlendiremeyiz; ama onu ayda bir hatmetmeyene de seleflerimiz Kur'ân'ı terk eden adam nazarıyla bakıyorlar.

"Kur'an okuma"dan maksat nedir? Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi bu soruya şöyle cevap veriyor: "Şahsen ben, ruhsuz Kur'ân okumanın insanımızı duygusuz hale getireceğine inanıyorum. Kur'ân'ı anlamak, Kur'ân ile dirilmek, onun özünde derinleşmeye bağlıdır. Kur'ân'ın sadece ibare ve lâfızları ile ilgilenenler sevap kazansalar bile sevaba açık bir topluluk haline gelemezler. Bu sebeple, Kur'ân'la münasebetimiz açısından asıl mesele kalb, şuur, irade, idrak ve hislerimizle ona yönelebilmek ve benliğimizin bütün buutlarıyla onu duyabilmektir. İşte böyle bir yöneliş ve duyuş sayesinde Allah'ın (celle celâluhû) bize seslendiğini hisseder, suya ve ziyaya ulaşmış rüşeymler gibi birdenbire yeşeririz. Okuduğumuz âyetin her kelimesinde, her cümlesinde farklı derinliklere erer; aynı anda bir yandan ruhumuzun atlasını temaşa ederken, diğer yandan göklerin haritasını müşahede etme ufkuna ulaşırız." Görüldüğü gibi maksat sadece gırtlak ağalığı yapmak değil, bütün duygu, ihsas ve latifelerimizle Kur'an'ın engin ufkuna teveccüh etmek ve ilahî füyuzat sağanağı altında sırılsıklam olmaktır.

Ayrıca, iman hakikatlerinin muhkem bir kale gibi gönüllere yerleşmesine vesile Risâleler de sürekli ve çok okunmalıdır. Önce "Külliyât"ın tamamı okunmalı, daha sonra her kitap kendi bütünlüğü içinde ele alınarak, bütün bölümleri mütalaa edilmelidir.

Hocaefendi'nin eserlerini nasıl okumalıyız?

Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi'nin "Pırlanta Serisi" kitapları da ayrı bir müzakere usûlüyle ele alınmalıdır. Hocae-fendi'nin ilminden, irfanından, ilhama mazhar vicdanî ve amelî tecrübelerinden süzülen makaleler, kitaplar, bütün katılımcıların hazırlanarak geldiği müzakere heyetlerinde okunmalıdır. Bu okumalarda her kelimenin, her cümlenin üzerinde derince durularak maksat bütün teferruatıyla anlaşılmalıdır. Bir makale üzerine yapılan müzakereden maksadın hâsıl olup olmadığı, müzakereye katılan insanların, işlenen konuyu ne kadar öğrendiklerine bakılarak anlaşılabilir. "Bu müzakerede yeni öğrendiğiniz bilgiler nelerdir?" sorusu bu noktada belirleyici olmalıdır. Dolayısıyla Hocaefendi'yi ve onun fikirlerini en iyi ve en doğru anlamaya vesile olacak usûller araştırılmalı, kalıplaşmış bir kısım metotlarda ısrar edilmemelidir. Yeni formatlar, yeni tarzlar her zaman desteklenmeli ve müzakerenin daha verimli hale gelmesi için sürekli bir düşünce sancısı içinde olunmalıdır.

Kitap okumak, ilmin de irfanın da olmazsa olmazı. Okumadan, araştırmadan hiçbir konuda esaslı bir kanaate ulaşmak mümkün değil. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak da yanlışlar zincirinin ilk halkası oluyor zaten.

İyi ve faydalı bir okuma için im'an-ı nazar; yani, mevzulara derinlemesine bakma, okunan mesele üzerine odaklanma ve yoğunlaşma çok önemlidir. O makalede ne ele alınıyorsa o konuyu anlamaya ve derununa vâkıf olmaya çalışılmalıdır.

Eserlerde ele alınan hakikatlerin, Kur'an ve sünnet-i sahîha ile iltisak noktaları, irtibatları araştırılmalıdır. Hocaefendi'nin hemen her fikrinin temelinde mutlaka bu iki kaynak olduğu unutulmamalıdır. Öyleyse iyi bir anlama için ehil insanlar tarafından bu irtibatın kurulması şarttır.

Kitapta anlatılan şeyler üzerinde ısrarla durma; ele alınan konular arasındaki münasebetlere, o kitaptaki belli bahislerin başka yerlerdeki işleniş tarzına bakma da meseleyi daha iyi anlama adına göz ardı edilmemesi gereken bir usûldür. Ancak burada şerh edeyim derken meselenin ana ekseninden uzaklaşmamak ve teferruatta kaybolmamak esas olmalıdır.

Mukayeseli okumalar da önemli bir müzakere metodudur. Okuduğumuz meselenin selef-i salihin efendilerimizden bize intikal eden eserlerde nasıl ele alındığını görmek, onlarla mutabakat noktaları aramak, varsa farklılıkları, yenilikleri tespit etmek sıhhatli bir müzakere için zaruridir. İmam Gazâlî, İmam Rabbânî, Mevlânâ Celâleddin ve Bediüzzaman hazerâtının konuyla ilgili fikirlerini okumak ve mukayeseler yapmak mutlaka üzerinde durulması gereken bir usûldür.

"Bu makaleden ne anladım?"

Makalelerdeki ima ve göndermeleri, seçilen kelimelerdeki incelikleri yakalamaya çalışma da çok istifadeli bir yoldur. Hocaefendi'nin nev-i şahsına münhasır ifadelerinin üzerinde ayrıca durulmalı, bilgi ve kelime dağarcığımıza armağan ettiği yeni literatür bütün nüanslarıyla ele alınmalıdır.

Bir başka husus da özet çıkarmaktır. Okunan makalenin özetini çıkarmak, paragrafları maddeler halinde ele almak da okuma adına önemli bir esastır. Okur, bir makalenin sonunda kendi kendine "Ben bu makaleden ne anladım?" sorusunu yöneltmeli, cevabın sıhhatine göre yeni tedbirler almalı, yeni metotlar denemelidir.

Kitapları, okuma önceliğine göre tasnif etmek ve buna göre bir müfredat hazırlamak da mutlaka olması gereken bir usûldür. Belki iki-üç adımda bitirilebilecek hale getirip, her adımda okunacak kitapları ve okuma metotlarını belirlemek en faydalı yol olacaktır.

Müzakereli dersi, ailelerimizden başlayarak dar daireli sohbet ve istişare heyetlerine, oradan daha geniş katılımların olduğu toplantılara ve dahası sempozyum, panel gibi akademik hüviyetli organizasyonlara taşımalıyız. Hem Kur'an'ı hem de Kâinat kitabını anlamak için "Pırlantalar"a çok ihtiyacımız var. Bu kadar usûlü birden uygulamak her zeminde mümkün olmayabilir. Önemli olan buna inanmak ve azmetmektir.

Biz bir yerden okumaya başlayalım da, görelim Mevlâm neyler!

risalehaber.com




0 Yorum - Yorum Yaz

Hasan ÖZTÜRK - Şeyhin Cüppesi ve Şeftali Ağacı

Hasan ÖZTÜRK - Şeyhin Cüppesi ve Şeftali Ağacı

( Sayı: 21 ) Mart 2010



HİKAYE TAHLİLİ:

Dergâh dergisinin 2009 yılı öykülerini değerlendirirken Mustafa Başpınar’ın Şeftali Ağacı(Şubat 2009, S 228) adlı öyküsünü dikkatli bir gözle yeniden okudum. Toplumsal hayatın özellikle dinî-tasavvufi alanına vurgu yapan öykü, adından çok ayrı bir konumda duruyor gibi geldi bana. Dergide ilk kez öyküsü yayımlanan yazarın, can alıcı gözlemlerle yazdığı bu öyküsüne “şeftali ağacı” başlığını seçmesinin bir hikmeti vardır, dedim kendi kendime; çünkü şeftali ağacının anlamının arka planıyla ilgili herhangi bir bilgim yoktu. Öykü önemli bence deyip sıyrıldım işin içinden. Gerçekten üzerinde durulacak bir öyküyle karşı karşıyayız. Gerek Dergâh dergisinde gerekse başka yerlerde konuyla ilgili pek çok öykü yayımlandı/yayımlanıyor elbette. Yakup Kadri’nin, Nur Baba romanıyla Reşat Nuri’nin Miskinler Tekesi’nin, bir dönem için “dışarıdan bakıp” tartışmaya açtığı “tarikat” meselesini Mustafa Kutlu, “ bundan geri efendisine dua” ederek ayrılan müridin gözlemleriyle Mürit (Sır, 1990 kitabı içinde) öyküsüyle “içeriden bakma”nın samimiyetiyle anlatmıştı bize. Mustafa Başpınar, dergâhın bahçesiyle içi arasında sıkışan tedirgin müridi çıkarı karşımıza bu kez.

Çalıştığı dükkândan bir fırsatını bularak dışarı çıktığında “çarşının boğucu sıcağından kurtulmak” amacıyla dergâhın serin bahçesinde oturmayı alışkanlık edinen genç, dergâhın bekçisi “Ahmet abi”siyle muhabbeti zamanla ilerletir. Ahmet, uzaklardan gelmiş bir garibandır ve şeyhin oluruyla dergâhın bekçisi olarak görevlendirilmiştir. Bundan böyle, oradakilerin “nereden geldin, kimsin” sorularıyla karşılaşmayan “yaban” Ahmet, yaptığı her işi usulüne uygun ve “şikâyetsiz” yaparak kısa zamanda “herkesin abisi” olur. Bakışları “mustarip” bekçi Ahmet, dergâhın bahçesinde sıklıkla karşılaştığı gençle “şükreden” hâliyle konuşur her zaman.

Dergâhta eğitim ve günlük hayat devam etmektedir. Yaz gecelerinin bunaltıcı havasında bahçedeki havuzun başında devam eden eğitim, içerdeki içtenliğiyle sürer. Şeyhin anlattıklarından etkilenip coşanlardan biri “Allah” diye inleyince Şeyh efendi onun sırtını sıvazlar ve “maşallah” der; bu, takvaya giden gizli yolun kişiye açıldığını işaretidir. Bunca eğitime devam etmişken hiçbir zaman haykır(a)mayan genç, kendi durumunu “kendimi yola adayamadığımın göstergesi” olarak görür. Gidişatının hayra yorulmayacak bir durumda gelişmesinden rahatsız olan genç, dergâha gidip gelmelerini sıklaştırsa da aradığı “iç huzur”u bulamadığı kaygısıyla iç sorgulamalara başlar. İçi karmakarışıkken içindeki bu kuşkuyu, dergâhta kalbinin “tatmin olmadığını” açıkça söylemekten de çekinir. Bu itirafı başkalarına söylemekten çok daha zoru Şeyh efendinin karşına geçip “kalbim mutmain olmadı” diyebilmektir.

Yıllar geçtikçe Şeyhinin “ha gayret” yüreklendirmelerine karşın genç müridin durumunda olumlu bir gelişme olmaz. Dergâha gelenlerin pek çoğu hayli yol kat etmiş, bu yolda önemli mertebeler kazanmışlardır. Şeyhin çevresinde eğitimlerini ve manevî kazanımlarını sürdürenler “asi ruhlu olmak imanın zayıflığına delalet eder” dercesine bakarlar kendisine ve o da çoğu kez “halkaya dâhil olamamak”la suçlar kendini. Çile yolculuğunda bir türlü mesafe alamamış olmasını, “biliyorum suç bende” itirafıyla kendine bağlayan gencin bundan sonrası için yapacağı “tamam mı devam mı” sorusuna cevap verebilmektir. Dergâhın düzenine uymayan eksikliklerini(!) kendince gözden geçirip “tamam” kararıyla, dergâhın işlerinde “büyük bir iştahla” çalışan Ahmet abisine içinden bir “Allah’a emanet ol” dileğiyle ayrılır oradan.

Şeftali Ağacı, dergâha yeni katılan gencin eğitim süreci bağlamındaki “iman” ve “isyan” ikilemine tanıklık etmemizi göstermesi bakımından önemlidir. Manevî iklimin kuşattığı bir eğitim ortamında düşünmenin ve konuşmanın özgürlük arayışıdır söz konusu olan. Bir yanda kurulu düzenin “itaat” beklentisi, diğer yanda otoritenin dayatmalarına eleştirel bakışla yaklaşan “birey” olma çabası. Formel eğitimi toplum katmanlarına yaymayı amaçlayan örgün eğitimin bilgilendirme biçimine tamı tamına bezemese bile gönüllülük esasına dayanan dergâh/tasavvuf eğitimi de istendik davranış edinenler topluluğu yetiştirecektir. Her iki alanda da istediklerimiz değil, istenilen verilecektir ve eğitime tabi olanlar, sorgulama/eleştirme haklarını özgürce kullanamayacaklardır. Dergâha katıldığı ilk günlerde sorgulamaya kalkışan gence, “manen yükselip üst makamlara” çıkan kardeşlerin söylediği, “içinde putların var, yık onları” uyarısıdır. Dergâhın düzenine kayıtsız şartsız uyarak “manen yükselip üst makamlara” çıkanlara “Neden efendiyi taklit ediyorsunuz? Neden kendiniz olamıyorsunuz? İlla da herkes efendi gibi giyinmek, taranmak ve konuşmak zorunda mı?” sorularını sormak, pek de kolay değildir. Çükü orada düşündüğünü “söylemek, közü elle tutmak gibi bir şey”dir. Şeyh efendiyi “huşu içinde” dinlemenin rahatlığı/avantajı varken “zahiri görünüm ne kadar Şeyh efendiye benzerse, manevi olarak da o kadar mı yakın olunuyor” sorusu, “kıymet kazanmak için hangi kutsala kendimi kurban edeyim diye düşünüp duran”ların arasındakilere sorulacak soru mudur Allah aşkına? Bunu göze almak, bedeli ağır bir suçtur. Gerçi ceza açık ve “yasal” değildir; ancak aklanması kolay/mümkün olmayan örtük bir mahkûmiyettir uygulanan: dışlama, gözden düşürme, geleceği karartma, çevreden soyutlayıp dar alana hapsetme, ötekileştirme vb.

1984 romanındaki “big brother” benzeri Orwelyen bir tavırla “herkes, efendi ne anlatırsa demek ki ihtiyacımız oymuş görünümüne niçin bürünüyor”sa bunun nedenini sormak, fincancı katırlarını ürkütmek bir yana karşısında “el pençe” durulanın büyüsünü bozmak, otoritesini sarsmaktır bir bakıma. Bunu göze almak yürek ister; çünkü “İnsanın yüksek değere sahip olmadığı, üstünde sallanan birçok kutsalın altında kaldığı bir zihniyette, bireysel haklar, bireysel düşünce ve ifade etme hakkı ciddiye alınır mı?” (Yasin Ceylan, Radikal 2, 24.01.2010) sorusu kazınmıştır beyinlere bu tür ortamlarda. ( Prof. Dr. Yasin Ceylan’ın, “Her çeşit eğitim bir dayatmadır.” cümlesiyle başlayan ve modern eğitimin otoriter yapısına yönelik ciddi eleştiriler içeren “Kutsalcılar, İzindeyizciler ve İdeal Birey” başlıklı yazısının, bir de “gönül eğitimi” için okunmasını isterdim.) Bu “çekinme”, dergâhın dört duvarıyla sınırlı kalmayıp eğitimden siyasete, akademik ortamdan bürokrasiye yayılan geniş bir alanı(mızı) kuşatmıştır. Dergâhın maneviyatını “gökyüzünden düşenin parçası bulunur ama şeyhin gözünden düşenin parçası bulunmaz” efsanesi bürümüşken “birey olarak, kendim olarak kalmak istiyorum” demek mümkün olabilir mi? Onca zaman susup “kös kös” bekleyen genci “aklı kullanma” sorunu “çileden çıkarıyorsa bu sebepsiz değildir. “Önemli bir mevzuda Şeyh efendi bir müridine görüşünü soruyor. Mürit siz bilirsiniz efendim diyor. Şeyh efendi başka bir zaman sıradan bir mevzuda bir müridine daha görüşünü soruyor. Cevap yine aynı: Siz daha iyisini bilirsiniz. Ya ortaya çıkıp Allah aşkına Şeyh efendi haşa Allah mı da her şeyi, hem de en iyisiyle bilsin diyesim geliyor, ama ya başıma geleceklerden kim kurtaracak beni?” Burada, başım(ız)a gelecekler, hukuki olanın ötesindeki bir cezalandırmadır. Gazaba uğramak ve parçası bulunmamaktır söz konusu olan. Filozof Bertrand Russel: “İyi insan, düşünceleri ve eylemleri iktidar sahiplerine hoş gelen kişidir.” derken kutsallaştırılmış azizleri de iktidar kapsamına almış olmalıdır.

Şeftali Ağacı öyküsün yayımlanması kadar yayımladığı dergiyi de önemli gördüğümü açıkça söylemeliyim. Öykü, “karşı tarafın iftirası” yaftasın kurban gitmemiş olur en azından. Para ve siyaset batağına bulaşan tarikatların perişanlığını, Mustafa Kutlu’nun Mürit öyküsündeki aynada gör(e)meyenler yeni aynaya bakabilirler mi bilemem. Şeyhinin gözünden düşünce parçası bulunmayacak mümin müridin, seçim zamanlarında çok özel mekânlarda görüşülen politika cambazları kadar saygıya değer olup olmadığını merak edenlerle, havarilerini davaya kurban için cepheye sevk edip merkez hücrede keyif çatan liderlerin örgütleri üzerindeki etkisini merak edenler de bu öyküyü okumalıdır. Mustafa Başpınar, tasavvufi dünyanın önemli pek çok kavramının; bugünlerde siyaset, ticaret, eğitim, medya vb. yeni söylemlerle örtülerek ve süslenerek karşımıza çıkan biçimi “cemaat” kavramına yakın ve muhalif duranların denk bir dikkatle okumaları gereken bir öykü yazdığı için zor ve önemli bir iş başarmıştır.

http://www.edebiyatufku.com/haber.php?haber_id=1017




0 Yorum - Yorum Yaz

TÜRKÇE BAKIŞ

Prof.Dr.Nurullah ÇETİN

ncetin@humanity.ankara.edu.tr

ŞİİR TAHLİLİ: Yahya KEMAL’in “KOCA MUSTAPAŞA” şiirinin tahlili


Koca Mustâpaşa! Ücrâ ve fakîr İstanbul!
Tâ fetihten beri mü’min, mütevekkil, yoksul,
Hüznü bir zevk edinenler yaşıyorlar burada.
Kaldım onlarla bütün gün bu güzel rü’yâda.
Öyle sinmiş bu vatan semtine milliyetimiz
Ki biziz hem görülen, hem duyulan, yalnız biz.
Mânevî çerçeve beş yüz senedir hep berrak;
Yaşayanlar değil Allah’a gidenlerden uzak.
Bir bahar yağmuru yağmış da açılmış havayı
Hisseden kimse hakikat sanıyor hulyâyı.
Âhiret öyle yakın seyredilen manzarada,
O kadar komşu ki dünyâya duvar yok arada,
Geçer insân bir adım atsa birinden birine,
Kavuşur karşıda kaybettiği bir sevdiğine.

Serviliklerde sükûn, yolda sükûn, evde sükûn.
Bu taraf sanki bu halkıyle ezelden meskûn.
Bir afîf âile sessizliği var evlerde;
Örtüyor fakrı asâletle çekilmiş perde.
Kaldırımsız, daracık, iğri sokak, doğru sokak…
Her geçildikçe basılmış ve düzelmiş toprak.
Kuru ekmekle, bayat peyniri lezzetle yiyen,
Çeşmeden her su içerken: “Şükür Allah’a” diyen
Yaşıyor sâde maişetlerin en sâfında;
Rûh esen kuytu mezarlıkların etrâfında.
Bu vatandaş biraz ahşapla, biraz kerpiçten
Yapabilmiş bu güzellikleri birkaç hiçten.
Türk’ün âsûde mizâciyle Bizans’ın kederi
Karışıp mağrifet iklîmi edinmiş bu yeri.

Şu fetih vak’ası, yâ Rab! Ne büyük mu’cizedir!
Her tecellîsini nakletmek uzundur bir bir;
Bir tecellisi fakat, rûhu saatlerce sarar:
Koca Mustâpaşa var, câmii var, semti de var.
Elli yıl geçtiği günlerde büyük mu’cizeden,
Hak’dan ilham ile bir gün o güzel semte giden,
Rum vezîr, eski manastırda ederken secde,
Kalbi çok dolduran îmân ile gelmiş vecde,
Onu, tek Tanrı’sının mâbedi etmiş de hayâl,
Vakfedip her neye mâlikse, bütün mâl ü menâl,
Bir fetih câmii yapmak dilemiş İslâm’a.
Sebep olmuş bu eser yâd edilir bir nâma.

Dört asırdır inerek câmie nûr üstüne nûr
Yerde bulmuş yaşayanlar da, ölenler de huzûr.
Ona hâlâ gidilirken geçilir bir yoldan,
Göze çarpar ölüm âyetleri sağdan soldan,
Sarmaşıklar, yazılar, taşlar, ağaçlar karışık;
Hafız Osman gibi hattatla gömülmüş bir ışık
Bu mezarlıkta siyah toprağı aydınlatıyor;
Belli, kabrinde, o, bir nura sarılmış yatıyor.

Gece, şi’riyle sararken Koca Mustâpaşa’yı
Seyredenler görür Allah’a yakın dünyâyı.
Yolda tek tük görünenler çekilir evlerine;
Gece sessizliği semtin yayılır her yerine.
Bir ziyâretçi derin zevk alarak manzaradan,
Unutur semtine yollanmayı artık buradan.

Gizli bir his bana, hâtif gibi, ihtâr ediyor;
Çok yavaş, yalnız içimden duyulan sesle, diyor:

“Gitme! Kal! Sen bu taraf halkına dost insansın;
Onların meşrebi, iklîmi ve ırkındansın.
Gece, her yerdeki efsunlu sükûnundan iyi,
Avutur gamlıyı, teskin eder endîşeliyi;
Ne ledünnî gecedir! Tâ ağaran vakte kadar,
Bir mücevher gibi Sünbül Sinan’ın rûhu yanar.
Ne saâdet! Bu taraflarda, her ülfetten uzak,
Vatanın fâtihi cedlerle berâber yaşamak! ...”

Geç vakit semtime döndüm Koca Mustâpaşa’dan
Kalbim ayrılmadı bir ân o güzel rü’yâdan.
Bu muammâyı uzun boylu düşündüm de yine,
Dikkatim hâdisenin vardı derinliklerine;
Bu geniş ülkede, binlerce lâtîf illerde,
Nice yıl, cedlerimiz kökleşerek bir yerde,
Manevî varlığının resmini çizmiş havaya.
Ki bugün karşılaşan benzetiyor rü’yâya.

Kopmuşuz bizler o öz varlık olan manzaradan.
Bahseder gerçi duyanlar bir onulmaz yaradan;
Derler: İnsanda derin bir yaradır köksüzlük;
Budur âlemde hudutsuz ve hazîn öksüzlük.
Sızlatır bazı saatler dayanılmaz bir acı,
Kökü toprakta kalıp kendi kesilmiş ağacı.
Rûh arar başka tesellî her esen rüzgârda.

Ne yazık! Doğmuyoruz şimdi o topraklarda!

(Resimli Hayat, 15 Temmuz 1953, C.2, S.15, s.3)

Konu: Kocamustapaşa Semti. Şehirlerin, semtlerin şiirini yazma geleneği ciddi anlamda Yahya Kemal’le başlar. Divan şiirinde İstanbul’un değişik semtlerine değinildiğini görsek de şehir ya da semt mekanını bir bütün olarak almak, yani tarihiyle, kültürüyle, mimarisiyle, tabii, coğrafî özellikleriyle, halkının toplumsal ve ekonomik yaşantısıyla bir bütün hâlinde değerlendirme geleneği Yahya Kemal’le başlar. Bir mekan şairi olan Yahya Kemal, İstanbul’u ve tabii değişik semtlerini Türk milletinin millî ruhuyla nasıl vatanlaştırdığını, bu dünya ve öte dünyaya ait ürettiği ve kurumsallaştırdığı Türk-İslam kültürüyle nasıl sıcak, manevî bir yaşama alanına çevirdiğini adeta orayla aynileşerek yansıtır.

İzlek: Kocamustapaşa semti, Türk milletinin millî ve manevî değerleriyle, tarihî, coğrafî, toplumsal, kültürel, ekonomik özellikleriyle Türk-İslam kültür ve medeniyetine bağlı, kendi içinde uyumlu, Türk milletinin iç huzurunu bulduğu bir Türk vatanı hâline gelmiştir. İstanbul’un pek çok yeri gibi bu semt de Türk-İslam kültür ve medeniyetinin bir sentezidir.

Düşünce: Yahya Kemal, bu şiirini tamamiyle denilecek ölçüde hikemî bir şiir olarak kurgulamış. Şiirde büyük bir bilgelik eseri görülüyor. Şair, tarihe, insana, kültüre, ahirete, toplumsal ve ekonomik hayata dair bilgece yaklaşımlar üretiyor. Türk milletini, coğrafyayı vatanlaştırma becerisini, fakir fukaralığın, kanaatkarlığın, şükrün Müslüman Türkü mesut eden sırrını, ölüleriyle birlikte yaşama kültürünü, millî ve manevî değerlere bağlı bir hayatın milletleşme sürecindeki işlevsel rolünü görmüş geçirmiş bir aksakal, bir hakîm, bir filozof olarak ortaya koyuyor.

Olay: Şiir, manzum hikâye değil, saf şiir. Ama barındırdığı olay unsurlarından hareketle hikâye ya da hikâyeler kurgulanabilir. Kocamustapaşa adlı Rum vezirin Müslüman ve Türk oluşu hikâyesi ve bundan sonraki hayatı ve yaptıkları, Türk milletinin İstanbul’un fethinden beri bu semtteki fakir ama mütevekkil yaşantıları uzun hikâyeler hâlinde canlandırılabilir. Şair, bütün bunları uzun uzun anlatmıyor; sadece teğet geçen değinmeler hâlinde hatırlatarak ayrıntıları hayalimize havale ediyor.

Duygu: Şiirde geçmişe hasret duygusu kuvvetle hissettiriliyor. Ayrıca şairin inanç birlikteliğine sahip olduğu asil Müslüman Türk milletiyle yaşantı birlikteliğinden mahrum oluşunun kendi ruhunda bıraktığı acı ve hüzün duygusu da çok derinlerden hissettiriliyor. Kendisi ve kendisi gibi olan ve hayat tarzı itibariyle alafrangalılaşmış insanların tarihlerinden, milletlerinden, milletlerinin millî ve dinî değer ve yaşantılarından kopuk olmaları yani köksüz olmaları onları öksüz bırakmıştır. Dolayısıyla şair, millî öksüzlük duygusunu çok bariz biçimde yansıtıyor.

Görüntü: Şiirde nesnel görüntüler belirleyici konumda. Yani Kocamustafapaşa semtine ait oldukça gerçekçi, nesnel, canlı görüntüler ve bunların fotoğrafik tasviri var. Ancak bu nesnel görüntüler, çoğu zaman resimsel ve hayalî bağlamda öznel görüntülere büründürülmektedir ki metnin şiiriyyeti de buradan geliyor.

Soyut Görüntü Unsurları:

Simge ve İmgeler:

*Kocamustapaşa semtinde hüznü bir zevk edinenlerin yaşaması: İstanbul’un fethinden beri bu semtte yaşayan Türk milleti, maddî anlamda yoksuldur, parası pulu, malı mülkü yoktur, az bir dünyalıkla geçinir gider. Ancak Allah’a imanı kuvvetlidir, gereken sebeplere teşebbüs ettikten sonra neticeyi Allah’a bırakarak tamamen O’na teslim olmuştur. Dünyalık değerler bakımından yoksul olması bu millet için mutsuzluk kaynağı değil; tam tersine hâline şükrettiği ve elindekine kanaat ettiği için; İslam imanı ona bu yaklaşımı kazandırdığı için, asıl zenginliğin iman ve amel zenginliği olduğuna inandığı için mutludur, huzurludur. Maddî anlamdaki fakirlik hüznü ona manevî anlamda zenginlik sebebi olacağı için bu hüzün ona keder değil; ancak zevk verir.

Yahya Kemal bu şiirde Türk milletinin toplumsal ve ekonomik konum itibariyle daha alt tabakalarında yer alan kesimlerinin toplumsal hayatını konu edinirken; özellikle komünistlerin istismarcı yaklaşımlarına tepkisel bir tavır geliştirmiştir. Komünist şair ve yazarlar, fakir halkın edebiyatını yaparken, meseleyi sınıf çatışması bağlamında değerlendiriyorlar, fakir kesimin fakirliğini istismar ediyorlar, onları hınça, kine, kızgınlığa, öfkeye sevkediyorlar ve bu kesimi komünist ihtilal yapmak için araç olarak kullanıyorlar. Dolayısıyla Komünist edebiyatta fakir halkın fakirliğinden kaynaklanan hüznü mutsuzluk kaynağı iken; Yahya Kemal’in milliyetçi yaklaşımında bu hüzün, zevke dönüşüyor. Dolayısıyla komünist edebiyatçılar millet bütünlüğünü sadece ekonomik ve toplumsal değerlerden yola çıkarak çatışan sınıflara ayrıştırırken Yahya Kemal, zenginiyle fakiriyle, padişahıyla halkıyla Türk milletinin tamamını birbiriyle dayanışma, saygı sevgi içinde, ortak millî ve manevî değerlerde buluşmuş uyumlu, ahenkli millî bir bütünlük içinde sunuyor. Bir bakıma istismarcı Komünist edebiyata karşı bütün unsurlarıyla kendi içinde uyumlu bir millet bütünlüğüne dayalı milliyetçi edebiyatın nasıl yapılacağını gösteriyor.

 

 

*Şairin Kocamustapaşa halkıyla bütün gün bu güzel rü’yâda kalması: Yahya Kemal, toplumsal konumu, yaşadığı mekan, yaşama biçimi, eğitim seviyesi ve kültürel yapısıyla Kocamustafapaşa halkından ayrı bir yerde duruyor. O, zaman zaman İstanbul’un halis Müslüman Türk mahallelerine ziyaretler yapar ve ora halkını gözlemleyerek kendisinde oluşan izlenimlerini şiirleştirir. Bu şiir de onlardan biri. Şair, bir gün geçirdiği Kocamustapaşa semtinin manevî, ruhanî, kültürel, tarihî, tabii, coğrafî, toplumsal havasından büyük bir haz alır, orada bulunmaktan mutlu olur ve kendisini bir rüyada gibi hisseder. Çünkü mensup olduğu Müslüman Türk milletinin bütün değerlerini yaşattığı bir havayı solumuş ve bundan mutluluk duymuştur. Kendisi onlar gibi yaşamasa bile hiç olmazsa onlara mensubiyet, bağlılık duygusuyla teselli bulmaya çalışmaktadır.

*Bu vatan semtine milliyetimizin kuvvetle sinmiş olması: Türk milleti, İstanbul’un fethinden beri bu semti millî ruhuna göre yeniden şekillendirerek tam bir Müslüman Türk vatanı hâline getirmiştir. Yahya Kemal, tarih içinde Türk milliyetinin oluşum ve gelişim seyrini araştıran ve keşfettikleriyle mest olan bir şair. O, bu tarihsel yolculukta şunu görüyor: Türk milleti, yerleştiği bir coğrafyayı, dinî ve millî değerleriyle, millî ruhuna uygun kültür değerleri ve kurumlarıyla, mimarisiyle, mezarlığıyla, mahallesiyle, ticarî, toplumsal, dinî hayatıyla, o kuru coğrafyaya kendi milliyetinin ruhunu sindiriyor ve orayı manevi anlamda huzur ortamına dönüştürerek vatanlaştırıyor. Kuru coğrafyayı vatanlaştırma konusunda Türk milletinin uzun bir tarihsel tecrübesi vardır. Büyük kültür ve medeniyet eserleri üretmek, toplumsal hayatı sağlam, kalıcı, doğru, güzel, faydalı, millî ve manevî değerlerle düzenlemek, Türk’ün ezelî kabiliyetlerinden biridir. Kocamustapaşa semti bu anlamda milliyetimizin yani Türk millî ruhunun, Türk bakış açısının, Türk imarının, Türk inşasının kuvvetle göründüğü, somutlaştığı bir semttir. Burada artık Türk’ten ve Türk’e özgü olandan başka bir şey görülmez ve hissedilmez olmuştur. Millî ve manevî şahsiyet mührümüzü derin bir şekilde buraya vurmuşuz.

*Mânevî çerçevenin burada beş yüz senedir hep berrak olması: Eski Türk yerleşim alanlarının, şehirlerinin, kasabalarının, mahallelerinin kendine özgü bir havası vardır. Aile mahremiyetini yansıtan bir mahalle hayatı vardır. Merkezde cami, etrafında ise toplumsal, ticarî, kültürel mekanlar ve bunlar etrafında toplaşmış ve gündelik faaliyetlerini millî ve manevî değerlere bağlı olarak sürdüren bir mahalleli topluluğu vardır. Bu toplumsal hayata rengini veren de İslam maneviyyetidir. Sabah erkenden bütün mahalleli sabah ezanıyla uyanır, topluca camiye gider, topluca namaz kılar, alışverişini yapar, fakir fukara gözetilir, hasta, ölüm ziyaretleri yapılır, ölümler sala ile ilan edilir, kabre topluca defnedilir, düğünler toplu katılımlarla şenlendirilir, amin alayları topluca icra edilir vs. Yani bugünlerde başka maksatlarla üretilen “mahalle baskısı” denilen şey, aslında Türk mahalle hayatına ruh ve hayatiyet veren manevi bir atmosferdir. İstanbul’un fethinden beri bu mahalleye, Türk’ün millî ve manevî havası hükmetmektedir ve berrak bir şekilde sosyal ve metafizik güvenlik şemsiyesi hâlinde varlığını korumaktadır.

 

*Yaşayanların Allah’a gidenlerden uzak olmaması: İslam inancında ölüm bir yok oluş, bir bitiş, bir son değildir. Kısa bir ayrılık süresidir. Ölen insan sonsuza dek yok olmamıştır. Bir süre sonra insanlar birbirleriyle sonsuza kadar beraber olacaklardır. Ölen insan, yaşayan insandan bir süreliğine ayrı kalmıştır, kıyametten ve haşirden sonra sonsuz bir birliktelik olacaktır. İslam’ın ahiret inancı, Müslüman Türk’te ölümün ürkünçlüğünü, korkunçluğunu yok etmiştir. Onun için Müslüman Türk geleneğinde mezarlıklar, şehrin içinde ya da hemen kenarında yapılır ve yaşayanlar sürekli ölüleriyle beraberdir, Perşembe günleri, Cuma günleri, arefe günleri ya da başka zamanlarda kabir ziyaretleri yapılır ve ölülere dualar, ayetler, sureler okunarak onlarla manevî iletişim kurulur. Yani yaşayan Müslüman Türk, kendisini ölen Müslüman Türk’ten uzak görmez. Dünya hakikati ile ahiret hayalini iç içe yaşar, arasında fark görmez, her iki âlemde birden yaşar. Dünyayla ahiret arasında bir duvar, uzak bir mesafe görmez. Bunlar birbirine çok yakın komşulardır. Dolayısıyla Yahya Kemal, başka şiirlerinde ve yazılarında da Türklerdeki ahiret, mezarlık, ölüm kültürü üzerinde uzun uzun durur. Müslüman Türk, İslam imanının çerçevesi içinde dünya ve dünya sonrasından oluşan âlem hayatını bir bütün olarak algılar ve yaşar. Kabir kültürü, Müslüman milletler arasında en fazla Türklerde yaygındır. Başka Müslüman milletler, kabre o kadar önem vermezler, ama biz bu konuda pek çok tören, merasim, edebiyat, kural kaide üretmişiz. Bu biraz da bizim milliyetimizin bir yansımasıdır. Biz Türkler, atalar kültürüne cibilliyeten bağlıyızdır. Ata, ecdad saygısı, sevgisi ve bağlılığı bizi millet yapan ve millet olarak kalmamızı sağlayan millî değerlerimizden biridir. O yüzden millî bir hususiyetimiz olan atalar kültünü İslam inancı çerçevesi içinde belli bir geleneğe, kurumsal kültürel yapılara kavuşturmuşuz. Bunların bir kısmı hurafe bile olsa Yahya Kemal, bunların millî yapımızın tahkiminde işlevsel olduğu için önemsiyor.

 

*Sükunet medeniyeti: Yahya Kemal,

“Serviliklerde sükûn, yolda sükûn, evde sükûn.

Bu taraf sanki bu halkıyle ezelden meskûn.”

Mısralarıyla Türk-İslam medeniyetinin bir sükunet medeniyeti oluşuna vurgu yapıyor. Türk dediğimiz insan, fıtraten mülayim, yumuşak huylu, sakin tabiatlı, sessiz ve rahat bir tabiata sahiptir. Başkalarına güven ve rahatlık telkin eder. Türk’le karşılaşan insanın ilk izlenimi güven, emn ü eman ve sükunettir. Türk, fıtraten sahip olduğu bu sükunet hâlini kurduğu mahalle, şehir ve evinde de hâkim kılmıştır. Toplumsal huzurun, gerginlik ve çatışma ortamında değil; tam tersine sükunet ortamında oluşunun sırrına vakıf olmuş bir milletizdir biz. Biz, fazla konuşmayı da sevmeyiz, sakin sakin oturup derin tefekkürlere dalarız, varlığın, kainatın, zamanın ve mekanın derunî sırlarını keşfetmeye çıkmış gibi durağan bir hâlimiz vardır. Bu hâlimizle etrafımızdaki insanlara bir güvenlik atmosferi sağlarız. Yahya Kemal’in dikkatle gözlemlediği ve huzuru iç sükunetinde yakalamış o eski Müslüman Türk sükunetine günümüzde ne kadar ihtiyacımız var!...

Yahya Kemal, bununla ilgili olarak bir yerde şöyle der: "Artık sarahatle (açıkça) biliyordum ki vatan nasıl tecelli etmişse (somut olarak ortaya çıkmışsa), onu öyle anlamalıdır. Meselâ Kocamustâpaşa gibi bir semt, Buhara'da, Semerkand'da bulunmaz. O sadece Türkiye'de ve Türk medeniyetinin muhassalası (özeti, sentezi, bileşkesi, neticesi) olan İstanbul'da bulunur. (...) Bir iklimin manzarası, mimarîsi ve halkı arasında halis ve tam bir âhenk varsa, orada, gözlere bir vatan tablosu görünür. İklimden anlayan gerçek ve hassas bir sanatkâr, İstanbul'un eski semtlerinden herhangi birini, meselâ Kocamustâpaşa semtini (...) seyredince kat'î bir hüküm vererek der ki: Bu halk bu iklimde ezelden beri sâkindir ve bu iklime bu mimarîden ve bu halktan başka unsurlar yaraşmaz."

*Asaletle taçlanan fukaralık:

“Bir afîf âile sessizliği var evlerde;

Örtüyor fakrı asâletle çekilmiş perde.”

Müslüman Türk’ün harim-i ismeti olan aile, onun korunağıdır, sığınağıdır, ilticâgâhıdır. Müslüman Türk, mahremiyetini bütün boyutlarıyla yaşadığı iffetli aile ortamında fukaralığını, çaresizliğini, kusurlarını, aczlerini gizleyerek asil duruşuna halel getirmemeye çalışır. Kendi yağıyla kavrulan Müslüman Türk ailesi, elindekiyle, elde ettiğiyle yetinerek kanaatın, sabrın, tevekkülün, yetinmenin, sızlanmamanın, şikayet yerine şükretmenin ne demek olduğunu hâl diliyle âleme gösterir. Sessizce iffetini muhafaza ederek yaşama mutluluğu, onu anlamlı kılan temel bir hususiyet olarak karşımızda duruyor. Müslüman Türk fakirliğini, yani sadece dünyevî anlamdaki yoksunluğunu, parasızlığını, dünyalık şatafattan uzaklığını asaletiyle, soylu duruşuyla, manevi zenginliğiyle örtmesini bilir. Fakirliğini âleme ilan etmez, kimseler bilmesin ister. Yüce ahlakıyla, asil insani duruşuyla, kanaat abidesi olarak arz-ı endam etmesiyle gizler. Kimselerden bir şey isteyemez. Yüzü kızarır, kötü bir şey yapıyor hissine kapılır. Bazıları gibi gece gündüz şirretlik, yüzsüzlük edip habire şikayet etmez, habire devlet bize bakmıyor diye feryad ü figan etmez. Kimselere yük olmadan, sessizce yaşayıp gitmenin, fakirliğini insana değil; Allah’a açmanın daha asilce bir tavır olduğunun bilincindedir. Dilencilikle, yüzsüzlükle, şirretlikle, cerbezeyle, milletin ve devletin başına püsküllü bela kesilerek insanî ve medenî değerini asla düşürmez. Müslüman Türk, asilce var olmayı, asil bir şekilde ölmeyi var oluşunun temel gereği olarak bilir.

 

*Aza kanaatla mutluluğun sırrını yakalamak:

“Kaldırımsız, daracık, iğri sokak, doğru sokak..

Her geçildikçe basılmış ve düzelmiş toprak.

Kuru ekmekle, bayat peyniri lezzetle yiyen,

Çeşmeden her su içerken: “Şükür Allah’a” diyen

Yaşıyor sâde maişetlerin en sâfında;

Rûh esen kuytu mezarlıkların etrâfında.

Bu vatandaş biraz ahşapla, biraz kerpiçten

Yapabilmiş bu güzellikleri birkaç hiçten. ”

Müslüman Türk, “Allah malı istediğine, ilmi isteyene verir” hikmetine inanmıştır. Dünyalık bağlamındaki maddi değerlere hırsla, ihtirasla sarılarak kendini ve çevresindekileri mutsuz ve huzursuz eden bir yaratık değildir. Elindeki rızka kanaat ederek onun şükrünü eda edememenin verdiği eziklikle çevresine sükun ve huzur yayan bir mübarek adamdır. Nasibine düşen azıcık nimetin bile ne büyük bir değere ve öneme sahip olduğunun idrakiyle, derin bir filozof ve büyük bir bilge tavrı gösteren Müslüman Türk, beşere insanlık dersi veren bir yaşantıya sahiptir. Dünyayı ve içindekileri sonuna kadar yağmalanacak, talan edilecek bir yer olarak gören açgözlülerin, muhterislerin, insanlıktan çıkmış beşer canavarlarının asil Türkün kurduğu bu insanlık ve adamlık medeniyetinden alacağı çok ders vardır. O kadar çok şeyi elde edemedim deyip kendi kendini yeyip bitiren, huzursuzluk içinde hayatı ve dünyayı çekilmez hâle getirenlerle, nasibine düşenin zevkini ve lezzetini hissederek mutlu yaşayan Müslüman Türk arasındaki fark, büyük filozoflar için bereketli bir düşünce alanı olmalı.

Hemen burada bir alıntı yapalım:

"Benim Kocamustapaşam fakir bir semti anlatır. İşte görüyorsunuz tam bir fakir semt tasviri. Fakat komünistlerce bu şiirin bir kıymeti yoktur. Çünkü onların gayelerine hizmet etmemektedir...", "Cemiyetle şiirlerimin alâkası yok diyorlar. Kocamustapaşa'yı görmezlikten geliyorlar. Çünkü onda solcu fikirler yok.", "Kocamustapaşa'da 1480 ile 1512 yılları arasında yaşayan Kocamustafapaşa adlı bir zatın yaptırdığı cami var... O semt vaktiyle bir Bizans semti idi. Bayezid-i Veli'nin bir kölesi vardı: Mustafa. Sonra sancakbeyi ve vezir oldu. Adı da: Musta Paşa. Müslümanlığı ile halk arasında şöhret kazanıp Kocamustafapaşa oldu. Sonra Yavuz'un ilk sadrazamı oldu. Yavuz, Kocamustapaşa'yı ağabeyi Sultan Ahmet taraftarı sanarak öldürttü...

Koca Mustapaşa hakkında eski tarihler yanlış şeyler yazarlar: Tellakmış, çırakmış, Sultan Cem'i zehirli ustura ile öldürmüş diye. Bilhassa sonuncusu bir efsanedir. Çünkü Roma'ya, Bayezid-i Veli tarafından elçi olarak gönderilmiştir. Berber olarak gitmemiştir. Aleksandr Borjia bu vazifeyi zaten kendisi mükemmel yapabilirdi. Fakat o da zehirletmez; zira para çekiyordu. Hasılı Mustabey'in o zamanki elçiliği, şehzadenin oradaki ikametine ait para işlerini halletmekti.

Kaldı ki Sultan Cem zehirlenerek ölmemiştir. Roma'dan Napoli'ye hasta olarak nakledilmiştir. Ve Napoli'de kendi eceli ile ölmüştür. Kocamustapaşa, aslen Rum olduğu hâlde, Müslüman olduktan sonra İslâmiyeti derin bir hararetle benimsemiş ve ismiyle anılan semtteki Rum manastırını ve kilisesini camie çevirtmiştir.", "Koca Mustafa Paşa, Rum. Bir kiliseyi cami yapıyor."

"Bu şiir, baştan başa şairin çocukluğunda Üsküp'te yaşarken yakından tanıdığı, fakat daha sonra kaybettiği bir âlemin hayâlini canlandırır. Bu âlem, eski Türk medeniyetine hâkim olan manevî bir hava ile doludur. Eski Türk medeniyeti bir "öte fikri"ni taşımasındadır ki bunun da kaynağı dindir. İslâmiyet, birbirine sıkı sıkıya bağlı olan ölüm ve ahiret duyguları, dua, ibadet, âyin, mâbet, mezarlık vs. gibi manevî unsurlarıyla, "dinî öte" fikrini yaşanılan günlük hayatın tabiî bir parçası hâline getirmiştir. Yahya Kemal'e İstanbul'un eski semtlerini sevdiren işte bu havadır."

 

*Sükunet medeniyetinin yeni terkibi:

“Türk’ün âsûde mizâciyle Bizans’ın kederi

Karışıp mağrifet iklîmi edinmiş bu yeri. “


330-395 yılları arasında Roma İmparatorluğu’nun doğusunda kurulup 1453'e kadar hüküm sürmüş devletin adı 'Bizans İmparatorluğu' ya da 'Doğu Roma İmparatorluğu' idi. O zaman 'Konstantinopolis' denilen İstanbul başkentiydi. Bizanslılar dil ve kültürel açıdan Hellenist, din bakımından ise Ortodoks Hristiyan idiler. 1453'te Fatih'in İstanbul'u fethetmesiyle bu imparatorluk son bulmuştur. Ancak Türk’ün rahat, sakin, iç huzura sahip mizacıyla Bizans’ın kederi belli bir terkibe ulaşarak yeni bir hava oluşturmuştur.

 

*İstanbul’un fethinin sadece bir şehrin fethi değil, aynı zaman bir ruh fethi olduğu gerçeği:

“Şu fetih vak’ası, yâ Rab! Ne büyük mu’cizedir!

Her tecellîsini nakletmek uzundur bir bir;

Bir tecellisi fakat, rûhu saatlerce sarar:

Koca Mustâpaşa var, câmii var, semti de var.

Elli yıl geçtiği günlerde büyük mu’cizeden,

Hak’dan ilham ile bir gün o güzel semte giden,

Rum vezîr, eski manastırda ederken secde,

Kalbi çok dolduran îmân ile gelmiş vecde,

Onu, tek Tanrı’sının mâbedi etmiş de hayâl,

Vakfedip her neye mâlikse, bütün mâl ü menâl,

Bir fetih câmii yapmak dilemiş İslâm’a.

Sebep olmuş bu eser yâd edilir bir nâma.”

Yahya Kemal, pek çok yazı ve şiirinde İstanbul’un fethinin manasını aramaya, felsefesini yapmaya çalışır. Bu, dünya çapında bir hadisedir. Sadece bir devri kapayıp yeni bir devri açma, sadece bir şehrin ele geçirilmesi, fethedilmesi olarak algılanamaz. Aynı zamanda gönüller, ruhlar fethedilmiş, dünya insanlığının İslam’la şereflenmesine sebep olmuş, karanlığa düşen insanlara aydınlık alanlar açmış bir büyük hadisedir. Kocamustapaşa adındaki Rum vezirin Rumluktan çıkıp Müslüman ve Türk olması, işte İstanbul’un fethi mucizelerinden biridir.

"Osmanlı veziri Koca Mustâpaşa, aslında Rumdur. Fakat hem Müslümanlığı hem Türklüğü benimseyerek, tam bir Müslüman Türk paşası olmuştur. Mahallesindeki eski Rum manastırını, büyük para sarfıyla cami hâline koymuş, bu camiin etrafında kurulan Türk mahallesi ise, İstanbul'da Müslüman Türklüğün kurabileceği en millî ve sıcak bir mahalle olmuştur."

Bugün İstanbul’da Fatih ilçesine bağlı bir semt adı olup sınırları içinde Sümbül Efendi Camisi ve Hekimoğlu Ali Paşa Camisi yer almaktadır.

"Kocamustafa Camii (Sünbül Efendi Camii), VI., VII., yüzyıllara ait bir Andreas manastırından bozmadır. Kocamustafapaşa semtinde yer alan yapı, Basileios I ve Mikhael VIII zamanlarında onarılarak kilise hâline getirildi. II. Bayezid'in sadrazamı Koca Mustafa Paşa tarafından camie çevrildi (1489)."

Ayrıca şunu da söyleyelim, müslümanlar fethettikleri yere fethin sembolü olarak bir cami yaparlardı.


*Karanlık maddenin nuranî mana ile aydınlanması:

 

“Dört asırdır inerek câmie nûr üstüne nûr

Yerde bulmuş yaşayanlar da, ölenler de huzûr.

Ona hâlâ gidilirken geçilir bir yoldan,

Göze çarpar ölüm âyetleri sağdan soldan,

Sarmaşıklar, yazılar, taşlar, ağaçlar karışık;

Hafız Osman gibi hattatla gömülmüş bir ışık

Bu mezarlıkta siyah toprağı aydınlatıyor;

Belli, kabrinde, o, bir nura sarılmış yatıyor.”

Yahya Kemal, şiir ve yazılarında hep İslam imanının ruhanî yapısı ve güzel sanatlar şeklinde tecelli eden kültürel unsurlarının ve saf tabiatın birleşerek karanlık, sıkıcı, bunaltıcı madde dünyasını birden aydınlattığını, huzur veren bir yapıya büründürdüğünü vurgular. İslam’ın dünyaya, insanlığa yaydığı nur, saf tabiatın parçaları olan sarmaşıkların güzelliği ile İslam imanının kültürü olan hat sanatı gibi süsleme sanatlarının güzelliği iç içe geçerek, bir araya gelerek mezarlığın siyah toprağını, ruha kasvet veren karanlık ortamını birden aydınlatıyor.

“Hâfız Osman, Osman bin Ali (İstanbul, 1642-1698) adlı Türk hattatıdır. Vezir, Köprülü-zade Mustafa Paşa’nın himayesinde yetişti. Hafız oldu. Hayatını yazı ile kazandı. 1672’de Mısır’a, 1676-77’de de hacca gitti. Hacda bile hatla meşgul olmuştur. Bir süre Edirne ve Bursa’da bulundu. Saray-ı Âmire’de hocalık yaptı. 1694’te Sultan II. Mustafa’ya yazı hocası oldu. Ayrıca III. Ahmed’e de hocalık yaptı.

Tasavvufa eğiliminden dolayı Kocamustafa Paşa şeyhi Seyyid Alâeddin Efendi’ye intisab ederek Sünbüliyye tarikatına girdi. Güreşe merakı vardır. Kocamustafapaşa‘da mensup olduğu Sünbülefendi tekkesi haziresine gömülmüştür. Önceleri Şeyh Hamdullah üslûbunda eser vermiş, daha sonra kendi üslûbunu bulmuştur. Ancak ikisi arasındaki fark azdır. Türk hattatları ikisini de üstat sayarlar.

Sülüs ve nesih yazı tarzında kendine has bir ekol meydana getirdi. 'İkinci Şeyh' unvanını aldı. Nesih ve sülüs hattıyla ilk hilye levhayı o yazdı. Onun üslûbunda aklâm-ı sitte yazılarında harfler gövde duruş bakımından çok güzel bir şekle girmiştir. Günümüzde bile Türk ve Arap ülkelerindeki hattatlar Hafız Osman üslûbuna bağlı kalmaktadırlar. Yahya Kemal, bu mısrada onunla birlikte bir büyük sanat ışığının, eşşiz bir hat üslûbunun sona erdiğini söylerken o değerde bir sanatın daha henüz gelmediğini de vurguluyor.

 

*Manevi atmosferin şiirselliğini hissetmek:

“Gece, şi’riyle sararken Koca Mustâpaşa’yı

Seyredenler görür Allah’a yakın dünyâyı.

Yolda tek tük görünenler çekilir evlerine;

Gece sessizliği semtin yayılır her yerine.

Bir ziyâretçi derin zevk alarak manzaradan,

Unutur semtine yollanmayı artık buradan.”

Yahya Kemal, Müslüman Türk mahallesinin ürettiği manevi havanın, ruhanî atmosferin şiirsel nitelikli güzelliklerinin farkına varabilen nadir Türk aydınlarından ve şairlerinden biridir. O, içinde yaşamasa da hep dışardan bu manevi havayı koklamaya ve hissettiklerini yazmaya çalışmıştır. İyi bir gözlemci olarak şair, Müslüman Türk mahallelerinin toplumsal hayatını ören İslam maneviyyetinin sırrını keşfetmeye çalışmıştır. Bu mahallenin gecesi bile insana kasvet vermez, insanı huzurlu, nurlu eden bir havası vardır. İnsanı başka dünyalara götüren, ruh iklimlerinde dolaştıran, insana insan oluşunu hatırlatan bir havası vardır. Şiir gibi bir havadır bu. Müslüman Türkün mahallesindeki gece, oyun oynaş, içme, tepinme, çalgı gürültü gecesi değildir, şehvetin ve şiddetin cirit attığı karanlık, kötü, boğuntulu bir gece değildir. Müslüman Türkün gecesi insana Allah’ı düşündürten bir gecedir. Müslüman Türkün gecesi, insanın cesedini azdıran değil; ruhunu yücelten ve incelten bir ortamdır.

*Türk aydınının ruhen, kalben halkıyla bütünleşmesi:

“Gizli bir his bana, hâtif gibi, ihtâr ediyor;

Çok yavaş, yalnız içimden duyulan sesle, diyor:

“Gitme! Kal! Sen bu taraf halkına dost insansın;

Onların meşrebi, iklîmi ve ırkındansın.

Gece, her yerdeki efsunlu sükûnundan iyi,

Avutur gamlıyı, teskin eder endîşeliyi;

Ne ledünnî gecedir! Tâ ağaran vakte kadar,

Bir mücevher gibi Sünbül Sinan’ın rûhu yanar.

Ne saâdet! Bu taraflarda, her ülfetten uzak,

Vatanın fâtihi cedlerle berâber yaşamak! ...”

Burada önce bazı kavramlar hakkında bilgi verelim. Hâtif, kendisi görülmediği hâlde gayipten, belirsiz bir yerden sesi duyulan, mesaj ileten, çağıran, seslenen, fısıldayan birisi ya da bir melek.

Sünbül Sinan, Halvetiye tarikatının Cemaliye kolunun Sünbüliye şubesinin kurucusu ve asıl adı Yusuf Sünbül olan Türk mutasavvıfıdır. Halk arasında Sünbül Sinan Efendi diye bilinir. 1452'de Merzifon'un Borlu kasabasında doğdu. 1465'te İstanbul'a geldi. 1489'da Şeyh Cemaleddin Halvetî'nin dergâhına derviş olarak girdi. Sultan İkinci Bayezid Han'ın hocası Çelebi Efendi'den, Efdalzade'den ders aldı ve daha sonra onun yerine geçti. 1496'da Şeyhi onu Mısır'a gönderdi. Burada 1494-1497 arasında 3 yıl kaldı.

Şeyhinin ölümünden sonra Kocamustafapaşa Dergâhı’nın şeyhi oldu. Şeyhi Çelebi Halife hacda ölünce onun vasiyeti üzerine İstanbul'a dönüp kızı Safiye Hatun'la evlendi ve Kocamustafapaşa’daki dergâhta 33 yıl süreyle yüzlerce talebe yetiştirdi. Ayasofya ve Fatih camilerinde verdiği ders ve vaazlarıyla hasta kalplere şifa dağıtıp Ehl-i sünnet itikadının yayılmasını sağladı. Uzun yıllar Mısır'da kalan Sünbül Sinan Efendi, burada Hükümdar Kaçmaz Sultan’ın büyük hürmetini gördü. 80 yaşında 1529'da İstanbul'da vefat etti. Türbesi, Kocamustafapaşa'da kendi adını taşıyan caminin avlusunda bulunmaktadır. O zamandan beri binlerce âşığı ziyaret ederek onun feyz ve bereketinden nasipleniyor. Mevlevîler gibi sema ederdi. Eserleri: 1. Risâletü'l-Etvâr: Sünbüliye tarikatının inceliklerini anlatır. 2. Risâle-i Tahkîkiyye: Devran ve semaların İslâm’a aykırı olmadığını ispat eder.

 

Özellikle Tanzimat’tan bu yana bir kısım Türk aydını batılılaşarak kendi milletinden koptu, ondan uzaklaştı, halkına yabancılaştı, hatta halkına hakaret etti, onu dışladı. Bu trajik bir durum olarak çok yaşandı. İşte tam bu noktada Yahya Kemal, Türk aydınına asil bir duruş sergileyerek gerçek aydının ne ve nasıl olması gerektiği hususunda bir ders veriyor. Aydın yaşantısıyla farklı olsa bile mensup olduğu milletine saygı duymalı, hatta onun kültürünü benimsemeli, onunla birlikte olmaktan, aynı ruhu ve duyguları paylaşmaktan mutlu olmalıdır. Kendi halkına ve milletine yakın duran, onunla aynı kumaştan olduğunu hisseden aydın mutlu ve huzurlu olur. Halkından kopmuş, hatta ona düşman olmuş olan aydın huzursuzdur. Yahya Kemal, vatanı fetheden Türk atalarının ruhuyla birlikte yaşamayı, onlarla aynı havayı teneffüs etmiş olmayı, Türk milletinin mana ve kültür havasını solumayı kendisini memnun ve mutlu eden bir hadise olarak algılıyor. Yahya Kemal, tarihiyle, kültürüyle, diniyle, diliyle, atalarıyla, halkıyla tam bir ruhsal bütünleşme içine girerek aydın olma işlevini yerine getirmeye çalışmıştır. Kocamustapaşa semtini de Müslüman Türkün bütün değerlerini yaşadığı bir yer olarak görmüş ve buranın temsilciliğinde milletimizin kültür dünyasını bize aktarmaya çalışmıştır. Müslüman Türk mahallesi ortamında bulunmayı bir çeşit kendisini tedavi eden, huzura kavuşturan, vicdan azabını dindiren bir terapi olarak algılıyor.

 

 

*Millî ruhun mekanı şekillendirmesi:

“Bu geniş ülkede, binlerce lâtîf illerde,

Nice yıl, cedlerimiz kökleşerek bir yerde,

Manevî varlığının resmini çizmiş havaya.

Ki bugün karşılaşan benzetiyor rü’yâya.”

İnsan toplulukları çok kuvvetli inançları ve kültürleri varsa içinde yaşadıkları mekanı kendi ruhları doğrultusunda çok güzel şekillendirebilirler. Kültürleri, medeniyetleri, ruh dünyaları, inançları zayıf toplulukların içinde yaşadıkları mekanlar bomboştur, ruhsuzdur, karanlıktır, kasvet vericidir, korkunçtur, ürkünçtür. Bu bağlamda çok kuvvetli ve derin bir Türk İslam kültür ve medeniyetine sahip olan Türk milleti, içinde yaşadığı mekanları, mahalleleri, şehirleri, köyleri, kasabaları insana huzur veren bir manevi atmosfere büründürmeyi becerebilmişlerdir. Yahya Kemal, bu etkileyici, büyüleyici havayı soluyup derinliğini idrak edebilen nadir aydınlardan biridir. Atalarımız kökleştikleri yerlerde rüyaya benzer bir maneviyat atmosferi oluşturmuşlardır.

*Aydının milletine ve değerlerine olan yabancılaşmasının onda oluşturduğu huzursuzluk:

“Kopmuşuz bizler o öz varlık olan manzaradan.

Bahseder gerçi duyanlar bir onulmaz yaradan;

Derler: İnsanda derin bir yaradır köksüzlük;

Budur âlemde hudutsuz ve hazîn öksüzlük.

Sızlatır bazı saatler dayanılmaz bir acı,

Kökü toprakta kalıp kendi kesilmiş ağacı.

Rûh arar başka tesellî her esen rüzgârda.

Ne yazık! Doğmuyoruz şimdi o topraklarda!”

Yahya Kemal, Türk-İslam hayat tarzlarını, gelenek, görenek ve ibadet şekillerini tam olarak yaşamayan, hatta hiç yaşamayan bir Türk şairidir. Bu yönüyle O, Tanzimat sonrası süreçte örneği bolca görülen inançlarından, millî değerlerinden, kültüründen, geleneklerinden kopmuş bazı aydınların temsilcisi gibidir. Fakat onlardan bir farkı vardır. Yahya Kemal, hiç olmazsa duygu bakımından, ruh bakımından milletiyle birlikte olmaktan mutluluk duyar.

O öz varlık olan manzara, Müslüman Türk’ün ortaya koyduğu İslamî ve millî yaşama biçimidir. Fakat batılılaşmış bazı Türk aydınları, Müslüman Türk yaşama biçiminden kopmuştur. Köksüzlük yani, kendi milletinin değerlerinden kopmuş olma hâli, kendi köklerine bağlı kalmama hâli, atalarının inançlarına ve yaşama biçimine uzak durma hâli, insanda derin iç yaralar açar, huzursuzluk doğurur, bunalımlara, buhranlara sebep olur. Bu durum, dünyada insanın başına gelebilecek sınırsız ve hüzünlü bir öksüzlük hâlidir. Şair, mensup olduğu Türk milletinden kopmuş, ona yabancılaşmış bu huzursuz aydınların hâlini kökü toprakta kalıp kendi kesilmiş ağaca benzetiyor. Böyle insanlar, teselliyi kendi millî değerlerinde değil de yabancı rüzgarlarda, yabancı inanç, yaşama biçimi ve kültürlerde arar. Yani yabancılaşma hâlidir bu.

Nazım Şekli: Bu şiir, Yahya Kemal’in birçok şiirinde olduğu gibi kafiyelenişi bakımından düz kafiyeli nazım şekline sahiptir. Her beyit kendi içinde kafiyelenmiştir. Mısra kümelenişi bakımından ise bentlerle kurulmuş bir şiirdir.

Dil ve Üslup: Şiirde bugün itibariyle anlaşılması sözlük yardımına ihtiyaç hissettiren Arapça ve Farsça dil unsurlarına rastlanmaktadır. Ancak şiirin yazıldığı dönem göz önünde bulundurulduğunda bunun normal olduğu anlaşılacaktır.

Şiirde lirik üslup kuvvetle hissedilmektedir. Ayrıca tasvirî üslup ve yalın üslup da kendi varlığını hissettiriyor.

Ahenk: Yahya Kemal, şiirini ahenkli kılabilmek için daha çok kafiye ve vezinden yararlanmıştır. Kafiye uygulamasında pek çok şiirinde olduğu gibi bunda da başarılıdır. Özellikle tam kafiyelerdeki güzellik çok belirgin.

Vezin: Şiir, aruzun “Fe’ilâtün / Fe’ilâtün / Fe’ilâtün / Fe’ilün” kalıbına dökülmüş.

 

[1] Yahya Kemal, Aziz İstanbul, İst, 1985, s. VII, 5

[2] Sermet Sami Uysal, İşte Gerçek Yahya Kemal, Y. Kemal'le Sohbetler, İst. 1972, s. 158, 168, 204, Yahya Kemal, Yahya Kemal'in Dünyası, hzl. Süheyl Ünver, İst., 1980, s.83

[3] Mehmet Kaplan, Doğumunun 100. Yılında Yahya Kemal Beyatlı, İst. 1984, s. 108,

[4] Nihat Sami Banarlı, Bir Dağdan Bir Dağa, İst. 1984, s. 44

 

[5] Pars Tuğlacı, Osmanlı Şehirleri, İst. 1985, s.164

[6] bk. Ali Alparslan, Ünlü Türk Hattatları, Ankara 1992.

[7] bk. İlhan Ovalıoğlu, "Sünbül Efendi", Hayat Tarih, Haziran 1976, S.6, s.70




0 Yorum - Yorum Yaz

ŞİİR İNCELEMESİ

A. ŞİİRİN BİÇİM YÖNÜNDEN İNCELENMESİ

 1. Nazım biriminin (dörtlük,beyit) belirtilmesi,
2. Kaç dörtlükten veya kaç beyitten oluştuğunun belirtilmesi,
3. Şiirin ölçüsünün ve duraklarının belirtilmesi,
4. Kafiye (kafiye çeşitleri belirtilecek) ve rediflerin gösterilmesi,
5. Kafiye şemasının gösterilmesi.
B. ŞİİRİN İÇERİK YÖNÜNDEN İNCELENMESİ

1. Anlamı bilinmeyen kelime ve deyimlerin açıklanması,
2. Şiirin bölümler halinde açıklanması,
3. Şiirin ana duygusunun belirtilmesi,
4. Şiirin dil ve anlatım özelliklerinin açıklanması,
5. Şiirin türü hakkında bilgiler verilmesi.

C. ŞAİRİN HAYATI, SANATI VE ESERLERİ HAKKINDA BİLGİLER

D. FAYDALANILAN KAYNAKLAR  





0 Yorum - Yorum Yaz

Siir Dili ve Ozellikleri  

Şiirin normal konuşma dilinin üzerinde bir yapısı olduğu herkesçe bilinir. Bir üst-dildir şiir dili. Ne var ki bir üst-dil deyince, herşeyde olduğu gibi bu da abartıldı ve olmadık anlamlara çekildi. Bugün şiir dili demek; kuş dili gibi birşey demek oldu neredeyse. Sadece kuş dili bilenlerin anladığı bir dil. Oysa; şiir dili adı üzerinde güzel bir "dil" dir. Samimidir ve yüreğin dili olması gerekir. Düşüncelerin yürekte damıtılması ve ifadesini de yüreğin dilinde bulmasıdır esasında. Yani, sözcüsü yürek olan düşüncedir şiir. Şiir dili de işte budur. Beyinleri dopdolu, çok yönlü, birikim kazanmış duyarlı insanların, şiirin yapısını da mutlaka bilmesi koşuluyla; yaşam karşısındaki duruşlarından ve bakışlarından yola çıkarak edindikleri bilgileri, yorumları, şair olarak yüreklerine indirip, oradan dışavurmalarıdır. Yüreğe indirilmeden yapılan ifadeler zaten bilim ve düşün adamlarının işidir. Yani şiirde de hakikati aramak ve sezmek var bilimde olduğu gibi. Ama sözcüleri ayrı işte. Biri akıl, diğeri yürek. Yürek olunca da; daha bir incelik sözkonusu ve melodisi ile heyecanı ile yürekten yüreğe bir akım başlayarak insanları kendinden geçirebiliyor. Yüreğin potasında erimeyen hiçbir sözcük şiir olma şerefine erişemez. Bütün sözcükler şiir olmak için, önce şairin yüreğine gireceklerdir. Önceki hayatlarını unutup; sıfır derece anlamda yani nötr olarak oraya girecek ve şiir olmak için o sıcak potada diğer sözcüklerle şairin yüreğinde birbirleriyle tanışacaklardır. Ve şairin verdiği bütünlüğe doğru yol alacaklar; bütünün hizmetinde olmak üzere ve sadece o şiire özgü olmak üzere yepyeni anlamlara kavuşacaklardır. Şiirin bütünüyle bir anlam kazanacaklardır. Şiirin bütünü ise, parçaların dışında; onu oluşturan sözcüklerin toplamı değil; onlardan oluşan ama onları epeyce aşan, ilahi bir niteliğe sahip olan ve şairin hayata bakışını ve duruşunu da içeren ve vermeye çalıştığı yönü de göstermeye çalışan bir bütündür. Bu bütünlük çok özel bir durumdur ve onu oluşturan sözcükler bu bütünün bir anlamlandırması olmaksızın hiçbirşeydirler. Ancak o bütünün vereceği görevi yaptıkları oranda önem kazanır ve varolurlar.

Şimdi durum böyle olunca; bir şairin neredeyse bütün yaşamını içine koyduğu ve bir güzellik içinde ürettiği bir şiiri kitlelerle paylaşmasından doğal ne olabilir? Neden kimseler anlamasın diye kuş diline çevirsin ki? Ve neden geniş halk kitlelerine değil de, çok küçük bir elit tabakanın hizmetine sunmak istesin ki? Daha çok insan şiiri anlasa ve yaşamına anlam katsa, şairin ne kaybı olabilir ki? Ve çok merak ediyorum: neden bugüne kalmış en büyük şairler hep anlaşılır olmuşlardır da değerlerinden hiçbirşey kaybetmemişler; tam tersine halen daha en çok okunan onlar olmuşlardır? Durup düşünmek lazım!..

"Sanat Nedir?" adlı eserinde bakın ne diyor ünlü yazar TOLSTOY:
"Bir eserin, bütün insanlık için yararlı olması için, iyi ve kötüyü ayırması, güzel ve anlaşılır olması gerekmektedir. Sanat ancak, belli bir sınıf için değil, büyük kitleler için yarar sağladığı zaman sözü edilebilir bir değere ulaşır.

...Fırsatçıların her zaman kullandıkları bir yöntem vardır. Halkın kullanmadığı, dile yerleşmemiş kelimeleri kullanarak, gerektiğinde icat ederek halkın gözünde kendisini yüceltmek. Bu, ' halk, anlamadığına inanır' mantığıdır ve çoğu zaman başarılı olur. Kitleler, bilmedikleri kelimelerin ardından sürüklenirler. Bu arada sanat da tükenmeye yüz tutar. Ortodoks kilisesinin sapık fikirlerinin, ağır bir dille düzenlenerek halka benimsetilmesi bu yöntemin en çarpıcı örneklerindendir."

"Bir eserin ilginçliği , onun gösterişinde değil, ortaya koyduğu yeni düşüncede olmalıdır. İlginçliği bayağı şiirsellikte, gösterişte, taklitte aramak sanata bir şey kazandırmaz. Bunlar zengin sınıfın sanat üzerinde oynadığı bir oyundan başka bir şey değildir."

* SANAT NEDİR? L.N.TOLSTOY, Şule Yayınları İstanbul, Eylül 1992, Çev.Baran Dural, s,7
Şiir dilini doğal dilden ayıran özellikler nelerdir?

• Şiir dilinde kelimeler genellikle gerçek anlamının dışında kullanılır.

• Şiir dilinde imge vardır, günlük dilde imge yoktur.

• Şiir dili, günlük dilin özellikleri barındırır; ancak günlük dili söz sanatları ve imge kullanarak aşar.

• Şiir dilinde az sözle çok şey anlatmak amaçlanır. Böyle bir durum günlük dilde yoktur.

• Şiir dilinde söz sanatları yoğun ve etkili bir şekilde kullanılır.




0 Yorum - Yorum Yaz

BAYRAMLAR BAYRAM OLA -2

Ana, bu bayram mı? . Aman çok ayıp
Çocukken gördüğüm bayramlar hani?
Mübarek elleri öpüp, koklayıp
Yüzüme sürdüğüm bayramlar hani?

Hani ya o özlem, hani ya o tad?
Ne dışım kaygusuz, ne içim rahat
Haftalar öncesi her gün, her saat
Babamdan sorduğum bayramlar hani?

Nur yağan geceler, gündüzler nerde?
Neşe paylaştığım öksüzler nerde?
Dost yollar, dost evler, dost yüzler nerde?
Huzura erdiğim bayramlar hani?

Kar çiçeğim solmuş kar yatağında
Can verir ırmağın dar yatağında
Arife gecesi yer yatağında
Üstüme serdiğim bayramlar hani?

Bayram demek takvimdeki yazı mı?
Bayram hasret, bayram ağrı, sızı mı?
Açıp yüreğimi, yumup gözümü
Özüne girdiğim bayramlar hani?

Bayram af günüdür, barış günüdür
Bayramlar rahmete giriş günüdür
Bayram, Hak menzile varış günüdür
Gönlümü verdiğim bayramlar hani?

 

AYRAMLAR BAYRAM OLA -3

Kalkarım her sabah kötü bir günde
Yüreğim zindanda, sevgim sürgünde
Engeller yol vermez, gelemem oğul!

Taşırım başımda başıboşları
Konuşur karşımda mezar taşları
Diriler dil vermez, bilemem oğul!

Tecellim çiledir, çeker giderim
Gözyaşı selinde akar giderim
Dostlarım el vermez, kalamam oğul!

Hasretim göl göldür, hicranım nehir
Toprağım kor ateş, havam som zehir
Arılar bal vermez, alamam oğul!

Ben aşka koşarım, aşk beni vurur
Yaklaştığım deniz içimde kurur
Bahçeler gül vermez, gülemem oğul!

Bayramlar kurşundur, canımda kalır
Yazdığım tebrikler yanımda kalır
Postacı pul vermez, salamam oğul!

BAYRAMLAR BAYRAM OLA -4

Yağma var yukarı katta
Benim canım çıkar altta
Çabalarım, akar terim
Allah kerim.

Zulüm köklendi, dallandı
İşkenceler “yasal”landı
Küfür içer, zılgıt yerim
Allah kerim.

Yokluk kırıyor dizimi
Zamlar güldürür yüzümü(!)
Sıkıntıdan kalkmaz serim
Allah kerim.

Bayram gelmiş.. gelir belki
Ben tebrik-mebrik bilmem ki
“Bayram bayram ola” derim
Allah kerim.
BAYRAMLAR BAYRAM OLA -5

Giden Bayramlardan almadık bir tad
Gardaş bu senenin bayramı nasıl?
Şenay’larda bayram her gün, her saat
Elif’in, Döne’nin bayramı nasıl?

İçinde boğulduk derdin, acının
Uykusu bitmedi şeyhin, hacının
Üç gardaşı şehit veren bacının
Oğulsuz ananın bayramı nasıl?

Neşe topuğumda, elem boyumda
Sen çoğunu anla, ben az deyim de
Kim öldü, kim kaldı garip köyümde
Ya bizim hanenin bayramı nasıl?

Dert deşmek değildir gayem, niyetim
Düşündükçe sızlar kemiğim, etim
Gelini dul kalmış, torunu yetim
Ak saçlı ninenin bayramı nasıl?

Hangi eller sürer suçluyu suça
Güdümlü başların destesi kaça
Kimler zorlanıyor gönülsüz göçe
Boş kalan binanın bayramı nasıl?

İşkence altında ezilir canlar
Masum yiğitlerle dolu zindanlar
Ses verin mezardan ulu sultanlar
Yusuf-u Kenan’ın bayramı nasıl?

Bizden sandığımız bize yabancı
Görünen simalar göze yabancı
Kabukta bayram var, öze yabancı
Söyleyin, mânânın bayramı nasıl?

Sabahtan haber yok, ufuklar kara
Semerkant kan ağlar, yanar Buhara
Keşmir, Kâbil, Kerkük hasret bahara
Kudüs’ün, Sina’nın bayramı nasıl?

Ayşe’nin bayramı gözyaşı, firak
Sultan’ı derdiyle baş başa bırak
Sormadan geçemem, etmişim merak
Nükhet’in, Nana’nın bayramı nasıl?

Mücahit, maddeye yapar akını
Devrimci, soygundan tutar yükünü
Biz toprağa verdik Hikmet Tekin’i
Kotil’in, Zana’nın bayramı nasıl?

Doğduğundan beri çamlar deviren
Ekranda iftira, yalan savuran
Salyası, ülkeyi göle çeviren
Boynuzlu dananın bayramı nasıl?

BAYRAMLAR BAYRAM OLA -6

Âlem-i İslâm’a rahmet su gibi
Aksın, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.
Evleriniz cennet kokusu gibi
Koksun, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.

Zindan “medrese”dir, gam yayla size
Farkı yok bin yılın bir ayla size
Melekler yukardan gıptayla size
Baksın, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.

Uygur, Kazak, Kırgız, Azerî’nizden
Gitmesin gardaşlık nazarınızdan
Zalimler, zulmünü üzerinizden
Çeksin, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.

Süleyman esir de, Simon neden hür?
Hiç durma dünyanın yüzüne tükür..
Müslümanın sesi münafıktan gür
Çıksın, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.

Serilsin gönüller döşek misali
Patlasın sevgiler fişek misali
Hakikat, durmadan, şimşek misali
Çaksın, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.

Haksızlık almasın Hak’kın yerini
Aşsın boyunuzdan aşkın derini
Kimi gözyaşını, kimi terini
Döksün, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.

Kök bir, dallar ayrı ki, İslâm bir gül
Afganistan bir gül, Türkistan bir gül
Vahdet bahçesine her insan bir gül
Diksin, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.

Mağdurlar, mazlumlar ersin felaha
Vuslata varanlar varsın bir daha
İrfan tohumunu gece, sabaha
Eksin, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.

Kandır zalimlerin zulüm çiçeği
Öldürür cehalet, ölüm çiçeği
Gençler yakasına ilim çiçeği
Taksın, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.

Şehide toprağın hürmet-i aşkı
Anadan fazladır şefkat-i aşkı
Rab’bim yüreklere ülfeti, aşkı
Soksun, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.

Hazreti Resül’ün nurlu katına
Gitmek isteyenler binsin atına
Küfrün saltanatı yerin altına
Çöksün, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.

Ne makam, ne para, ne senet, ne çek...
“Kurtuluş İslâm’da” vallahi gerçek
Bu mübarek sevda bizleri tek tek
Yaksın, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.


 

Bayramsa Bayramınız Mübarek Olsun

Hiçe sayılıyor bak dîn-i İslam
Kan gölüne döndü bak Afganistan
Bayram mı olurmuş göz yaşlarından
Bayramsa bayramınız mübarek olsun

Onulmaz yaralar merhem beklerken
Ayasofya mahkum feryad ederken
Kudüs boynu bükük masum bakarken
Bayramsa bayramınız mübarek olsun

Derdim anlatmaya yetmiyor lisan
Esaret altında köle Müslüman
Bak bülbüller sustu bahçe perişan
Bayramsa bayramınız mübarek olsun

Gurbete gelmişiz vatandan ırak
İslam unutulmuş yuvalar harap
Bize gerçek bayram nasip et Ya Râb
Bayramsa bayramınız mübarek olsun


Diriliş Muştuları




0 Yorum - Yorum Yaz

HASTALAR RİSALESİ-YİRMİBEŞİNCİ LEM’A

                                    YİRMİDÖRDÜNCÜ DEVÂ

Ey mâsum hasta çocuklara ve mâsum çocuklar hükmünde olan ihtiyarlara hizmet eden hasta bakıcılar! Sizin önünüzde mühim bir ticaret-i uhreviye var. Şevk ve gayretle o ticareti kazanınız.

Mâsum çocukların hastalıklarını, o nazik vücudlara bir idman, bir riyazet ve ileride dünyanın dağdağalarına mukavemet verdirmek için bir şırınga ve bir terbiye-i Rabbâniye gibi, çocuğun hayat-ı dünyeviyesine ait çok hikmetlerle beraber ve hayat-ı ruhiyesine ve tasaffî-i hayatına medar olacak büyüklerdeki keffâretü’z-zünub yerine, mânevî ve ileride veyahut âhirette terakkiyât-ı mâneviyesine medar şırıngalar nev’indeki hastalıklardan gelen sevap, peder ve validelerinin defter-i a’mâline, bilhassa sırr-ı şefkatle çocuğun sıhhatini kendi sıhhatine tercih eden validesinin sahife-i hasenâtına girdiği, ehl-i hakikatçe sabittir.

İhtiyarlara bakmak ise, hem azîm sevap almakla beraber, o ihtiyarların—ve bilhassa peder ve valide ise—dualarını almak ve kalblerini hoşnut etmek ve vefâkârâne hizmet etmek, hem bu dünyadaki saadete, hem âhiretin saadetine medar olduğu, rivâyât-ı sahiha ile ve çok vukuat-ı tarihiye ile sabittir. İhtiyar peder ve validesine tam itaat eden bahtiyar bir veled, evlâdından aynı vaziyeti gördüğü gibi; bedbaht bir veled, eğer ebeveynini rencide etse, azâb-ı uhrevîden başka, dünyada çok felâketlerle cezasını gördüğü, çok vukuatla sabittir.

Evet, ihtiyarlara, mâsumlara, yalnız akrabasına bakmak değil, belki ehl-i iman—madem sırr-ı imanla uhuvvet-i hakikiye var—onlara rast gelse, muhterem hasta ihtiyar ona muhtaç olsa, ruh u canla ona hizmet etmek İslâmiyetin muktezasıdır.

 

Lügatler :

âhiret : öldükten sonra yaşanacak olan sonsuz hayat
azâb-ı uhrevî : âhirette çekilecek ceza
azîm : büyük, yüce
bahtiyar : talihli, mutlu
bedbaht : kötü bahtlı, tahlihsiz
bedel : karşılık
bilhassa : özellikle
celb etmek : çekmek
dağdağa : telaş, sıkıntı
defter-i a’mâl : amellerin yazıldığı mânevî defter
devâ : ilâç, çare
ebeveyn : anne-baba
ehemmiyet : değer, önem
ehl-i hakikat : varlıkların ve olayların ardındaki gerçeğe ulaşan kişiler

ehl-i iman : Allah’a ve Ondan gelen herşeye inananlar, mü’minler
felâket : belâ, musibet
gurbet : gariplik, yabancılık; yabancı memlekette olma
hayat-ı dünyeviye : dünya hayatı
hayat-ı ruhiye : ruhun hayatı
hikmet : fayda, gaye

iman : Allah’a inanma
intisap etmek : bağlanmak
itaat etmek : emre uymak
keffâretü’z-zünub : günahların bağışlanmasına vesile
lisan-ı acz : acizlik dili
mâsum : zavallı, günahsız
medar olmak : sebep olmak, vesile olmak
medar : kaynak

muhterem : hürmete layık
mukavemet : dayanma, karşı koyma

mukteza : bir şeyin gereği
mühim : önemli
nazar-ı rahmet : şefkat ve merhametlice bakış
nazik : ince, zarif
nev’i : çeşit, tür
niyaz : dua, yalvarma
peder : baba

rast gelmek : denk gelmek
rencide etmek : incitmek
rivâyât-ı sahiha : Peygamber Efendimize (a.s.m.) ait olduğu kesin olarak bilinen hadisler
riyâzet : idman, antreman

ruh u can : ruh ve can; büyük bir istek
saadet : mutluluk
sahife-i hasenât : iyiliklerin yazıldığı sayfa
sıhhat : sağlık

sırr-ı iman : iman sırrı
sırr-ı şefkat : şefkatin içinde gizli olan sır
tasaffî-i hayat : hayatın kirlerden ve kusurlardan arınması, saflaşması
terakkiyât-ı mâneviye : mânevî ve ruhî açıdan yüksek derecelere yükselmeler
terbiye-i Rabbâniye : her şeyin rabbi olan Allah’ın terbiyesi
teslimiyet : bağlılık, kendini Allah’ın iradesine bırakma
ticaret-i uhreviye : ahirete yönelik ticaret

uhuvvet-i hakikiye : hakikî, gerçek kardeşlik
valide : anne
vaziyet : durum, hâl
vefâkârâne : vefalı bir şekilde
veled : evlat, çocuk
vukuat : meydana gelen olaylar
vukuat-ı tarihiye : tarihî olaylar




0 Yorum - Yorum Yaz

 NÜFUS KANUNU

 

(29/4/2006 GÜNLÜ VE 26153 SAYILI RESMİ GAZETEDE YAYIMLANARAK YÜRÜRLÜĞE GİREN 5490 SAYILI NÜFUS KANUNUNUN 71 İNCİ MADDESİ İLE YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMIŞTIR)

 

 

 

Kanun Numarası                                :1587

Kabul Tarihi                                      :5/5/1972

Yayımlandığı R. Gazete                     :16/5/1972 Sayı: 14189

Yayımlandığı Düstur                          :Tertip:5 Cilt:11 Sayfa:2272

 

 

 

KISIM-1

Teşkilat

 

BÖLÜM:1

Merkez

 

 

 

Madde 1- Nüfus İşleri, İçişleri Bakanlığına bağlı bir Genel Müdürlük tarafından yürütülür. Bu Genel müdürlük bir Genel müdür, bir Müşavir ve iki Genel Müdür yardımcısı ile aşağıdaki şubelerden teşekkül eder. Ve bu Genel Müdürlüğün giderleri İçişleri Bakanlığı Bütçesinin ilgili tertiplerinde ayrı olarak gösterilir.

 

1.Nüfus Şubesi

 

Yurt dışında oturanlar da dahil bütün vatandaşların nüfus hareketlerine ve şahsi hallerine ilişkin işlemlerle kanun, tüzük, yönetmelikler genel emirlerin 00hazırlanması nüfus yazımı işlerinin yürütülmesi, teftiş, layihalarının incelenerek sonuçlandırılması ve nüfus artış ve eksikliklerin gösterir istatistiklerin düzenleme ve özetlemesi ile nüfusa ait taşradan yapılacak danışmalara cevap vermekle görevlidir.

 

2. Vatandaşlık Şubesi

 

Vatandaşlık Kanununun uygulanması, vatandaşlığa alınma, çıkma, kayıp ve çıkarılma işlemleriyle, göçmen ve mültecilerin tescil işleri, anlaşma ve protokollere uygun vatandaşlık tetkik ve tasdiki; vatandaşlık konuları ile ilgili bütün işleri görür ve anlaşmazlıklarını mevzuat dairesinde çözer.

 

3.Arşiv şubesi

 

Aile kütüklerinin iller itibariyle ikinci nüshaları tutar ve nüfus dairelerinden gönderilecek şahsi hal tutanaklarını kütüklerine işleyip özel yerlerinde saklar ve taşrada her hangi bir sebeple kaybolan şahsi hal ve aile kütüklerinin tasdikli örnekleri isteyen resmi makamlara ve ilgililere verir.

 

4. Personel ve gereç Şubesi

 

Genel Müdürlüğün merkez ve iller teşkilatında çalışan memur ve hizmetlilerin bütün özlük işleriyle teşkilatın bütçe, ayniyat, levazım ve hesap işlerini yürütür.

 

5. Evrak ve dosya Şubesi

 

Genel Müdürlüğün haberleşme, dosya, evrak işleriyle diğer şubeleri çalışma konuları dışında kalan ve Genel müdürlükçe verilen işleri yapar.

 

 

 

 

 

BÖLÜM II

İller

 

Madde 2- Her il merkezinde bir nüfus müdürü ile bir başmemur ve yeteri kadar katip ve nüfus hareketleri çok olan illerde bir müdür muavini bulunur.

 

Nüfus Müdürleri, il içinde nüfus işlerini düzgün yürütmek, aile şahsi hal kütük ve olaylarının istatistikleri zamanında yapmak, valiye ve ilgili dairelere vermek, bütün il çevresindeki nüfus teşkilatı ve işlerini daimi olarak denetimi altında bulundurmak ve nüfus dairelerini ilgilendiren diğer kanunlar hükümlerini yerine getirmekle ödevlidirler. Müdür muavinleri, nüfus müdürlerinin görevlerinde yardımcılık ve bulunmadığı zamanlar vekillik yaparlar.

 

Madde 3. Her il merkez ve bağlı ilçelerinde bir nüfus başmemuru ile aşağıdaki nüfus sayısı hesabına göre memur ve birer kâtip bulunur.

 

Yirmibine kadar bir, kırkbine kadar iki, altmışbine kadar üç seksenbine kadar dört, yüzbine kadar 5 memur bulunur. Daha fazla nüfuslu ilçeler için aynı hesap yürütülerek memur adedi artırılır.

 

            Nüfus başmemur, memur ve kâtiplerini kadro, yer ve unvanlarına bakılmaksızın lüzum görülen yerlerde görevlendirmeye, gerekli görülen bölgelerde gezici nüfus memurları çalıştırmaya İçişleri Bakanlığı yetkilidir.

 

            Nüfus başmemurları ilçede nüfus işlerinin genel idaresinden ve denetlenmesinden, haberleşme işlerinden sorumlu olup, ilçe ve gezici nüfus memurların teftişe ve resmi kurullarda mahkemelerde bulunmaya yetkilidir.

 

            Her nüfus memuru; doğum, evlenme, boşanma, yer değiştirme, evlat edinme , tanıma, kayıt ve nesep tashihi gibi nüfus olaylarını yazmak ve kütüklere işlemek ve yeni doğanlara nüfus cüzdanı vermek, cüzdan değiştirmek, istatistikleri tutmak ve başmemur tarafından verilen işleri yapmakla görevli ve bu işlerden sorumludur.

 

            Nüfus memurlarının her hangi bir sebeple vazife yapmadıkları hallerde bunlara ait işler başmemur ve kâtipler tarafından yürütülür.

 

KISIM-2

Ana Hükümler

 

BÖLÜM-1

Kütüğe Geçirme (1)

 

            Madde 4- Her Türk Türkiye’de ikametgahının veya sonradan ikametgah edindiği yerin nüfus memurluğuna kendisini yazdırmaya ve bir  nüfus cüzdanı almaya mecburdur.

 

            Reşit olmayanların nüfus olaylarını yazdırıp nüfus cüzdanlarını almakla veli ve vasileri ödevlidir. (2)

 

            Madde 5- Şahsi halleri bildirmekle ödevli tutulan kimseler doğum, evlenme, boşanma, ölüm, gaiplik,nesep tashihi, tanıma, evlat edinme ve evlatlık sözleşmesinin kaldırılması olaylarını nüfus memurluğuna bildirmeye ve nüfus memurları da bunları aile kütüklerine yazmaya mecburdurlar. Nüfus Memurlarına yapılan doğum, ölüm ve yer değiştirme bildirileri bir tutanakla tespit, diğer şahsi hal olayları mahkemeler ve dairelerin verecekleri ilân ve resmi belgelere dayanmak suretiyle aile kütüklerine işlenir.

 




(1)    Merkezi Nüfus İdaresi Sisteminin uygulanmasında geliştirilecek olan numara sistemi için ek 4 üncü maddeye bakınız.

(2)    Bu hükmün uygulanmasında ek 1 ve 2 inci maddelere bakınız.

 

 

            Madde 6- Nüfus kütükleri ilçe esası üzerine tutulur. Her nüfus dairesinde tutulan doğum, ölüm, yer değiştirme tutanakları ile evlenme, boşanma, kayıt ve yaş tashihi belgeleri ayrı ayrı ve diğer şahsi hal değişikliklerine ait belgelerde birer kütük haline getirilmek suretiyle saklanır. Her mahalle ve köy için ayrı aile kütükleri tutulur, Bu kütüklerin tutuluş şekilleri ve bütün belgelerin formülleri yönetmelikte belirtilir.

 

            Madde 7- (Değişik: 15/11/1984-3080/1 md.)

 

            Doğum ve yer değiştirme olaylarına ilişkin beyanlar nüfus memurları tarafından tutanaklara geçirilir. Tutanaklar olayı beyan eden kişi ve tutanağı düzenleyen nüfus memuru ile nüfus şefi tarafından imza edilir.

 

            Beyanların bu Kanunda belirtilen süreler içerisinde yapılmamış olması veya beyan edilen olayla ilgili resmi belge verilmemiş olması halinde, nüfus idareleri beyanın doğruluğunu araştırabilirler.

 

            Doğumla ilgili resmi belge veya raporların ilgililerin tam künyeleri ve nüfusta kayıtlı oldukları yeri gösteren belgelerle birlikte posta ile nüfus idarelerine gönderilmiş olması halinde de beyan yapılmış sayılır.

 

            Nüfus idarelerince tutulan tutanaklar veya yetkili resmi kurum ve kuruluşlarca evlenme, boşanma, kayıt ve yaş tashihi, nesep düzeltmesi gibi şahsi hal olaylarına ait ilan ve belgeler nüfus memurları tarafından aile kütüklerine işlenir. Bu belgeler işlemi yapan nüfus memuru tarafından aile kütüğüne geçirildiğine dair şerh verilerek imzalanır. Bu tutanak ve belgelerin birer örneği Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğüne gönderilir.

 

            Ölmüş olduğu halde aile kütüklerinde sağ görülenlere ait ölüm tutanakları ölüm olayını gösterir belge ile başvurulması halinde nüfus idarelerince tutulur ve gerekli işlem yapılır. Herhangi bir belge ibraz edilmemesi halinde ölüm beyanının doğruluğu nüfus idarelerince tahkik ettirildikten sonra tutanak işleme konulur.

 

            Sağlık kuruluşları ve tabipler kontrollerindeki doğum ve ölüm olaylarına ilişkin ilgilinin tam künyesini gösteren bir rapor düzenleyerek sahiplerine vermekle görevlidirler.

 

            Madde 8- Kendisinin veya babasının aile kütüğü başka yerde bulunanlara ait tutanaklarla kayıt tashihi gibi şahsi hal belge ve ilamları üçer, evlenme ve boşanma için verilen bildiri ve ilamlar dörder nüsha olarak düzenlenir.

 

            İşlem görülecek daire sayısı kadar nüshası, başvurulan nüfus memuru tarafından bir hafta içinde aile kütüğünün bulunduğu yer nüfus memurluğuna yollanır. Bunları alan nüfus memuru bir hafta içinde nüfus kütüğüne işler ve tutanağı gönderen memura bildirir, kütük işlem ve sayfa numaralarını ve tarihini gösterir tutanağın veya resmi belgenin bir nüshasını alıkor, diğer nüshasını ay sonunda 7 nci madde uyarınca merkez arşivine gönderir.

 

            Madde 9- Türkiye dışındaki Türk vatandaşlarının nüfus olayları en yakın Türk konsolosluğuna bir bildiride bulunmak veya mahalli kanunlar yabancılara ait nüfus olaylarını bulundukları yerdeki belediye veya nüfus dairelerine bildirerek kaydettirmek ödevliliğini yüklediği takdirde vatandaşlarımızın bu husus da mahalli makamlara yapacakları bildiriyi gösterir. Bu makamlardan veya 18 inci maddede yazılı kurumların sorumlu görevlilerinden kendilerine verilecek belgeleri konsolosluğumuza vermek suretiyle tespit edilir.

 

            Böyle bir bildiri veya belgeye dayanılarak konsolosluklar tarafından düzenlenecek örneğine uygun doğum, ölüm, tutanaklarıyla evlenme tescil belgeleri 7 ve 8 inci madde hükümlerine göre işlem yapılmak üzere doğruca İçişleri Bakanlığına gönderilir.

 

            Oturduğu yerde ve yakınında Türk Konsolosluğu bulunmadığı takdirde o memleketin şahsi hal işlerini yürüten yetkili makamları veya kurumları tarafından verilip Dışişleri Bakanlığınca usulüne göre onanmış belgeler üzerine aile kaydını bulunduğu yer nüfus kütüklerine yazılır.

 

            Türkiye’de kütüğü bulunmayan ve yabancı memleketlerde oturan vatandaşlar İçişleri Bakanlığının göstereceği bir nüfus dairesinde açılacak aile kütüğüne kaydedilir.

 

            Madde 10- Tutanak ve belgelerin ilgilinin kendisi veya veli, vasi veya resmi vekili tarafından imzalanması gereklidir. Yazı bilmeyenlerin sağ el işaret parmağı izi konur.

 

 

            Madde 11- Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamı ve taşıdığı bilgileri değiştirecek ilave şerhler yapılamaz; ancak olayların aile kütüklerine işlenmesi sırasında nüfus memurlarının yaptıkları maddi hatalar, dayanağı belgelere uygun olarak düzeltilir. Ve başmemurla nüfus memuru tarafından onama şerhi verilerek imzalanır.

 

            Madde 12- Yabancı devlet vatandaşlarının doğum, ölüm, olayları başvurmaları üzerine olayın olduğu yer nüfus memurluğunca iki nüsha tutanakla tespit edilir. İstemeleri üzerine bir nüshası kendilerine verilir. Bunlar aile kütüklerine işlenmez özel bir dosyada saklıdır.

 

            Madde 13- Aile kütükleriyle dayanakları, resmi belgelerdendir.

 

            Bunlardan çıkarılan örneklere ve bunlara dayanılarak tespit edilmiş olan olaylar birer hukuki işlem olup aksi sabit oluncaya kadar itibardadır.¹

 

            Madde 14- Nüfus kütükleriyle dayanakların basmemur ve sorumlu memurlarla denetleme ve teftişe yetkili olanlardan başka hiç kimse göremez ve inceleyemez. 61 inci madde hükmü saklı kalmak şartıyla adli makamlarla resmi dairelere ve ilgilinin kendisi, karı veya kocası, veli, vasi veya resmi vekili usul ve füruu ile ikinci dereceye kadar olan civar hısımlarına nüfus kayıtları örnekleri; istenildiğinde verilir. İlgili bütün nüfus memurları vazifeleri dolayısıyla aileler ve fertler hakkında öğrenecekleri halleri gizli tutmaya mecburdurlar.

 

            Madde 15- (Değişik : 15/11/1984-3080/2 md.)

 

            Evlendirme işleri nüfus hizmetlerinin bütünlüğü içerisinde, İçişleri Bakanlığınca düzenlenir.

 

            Evlendirme memurluğu yetki ve görevi İçişleri Bakanlığınca nüfus idarelerine, belediye başkanlıklarına köy muhtarları veya gerektiğinde köy ve kasabalarda eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfındaki devlet memurlarına verilebilir.

 

            Birbiriyle evlenecek erkek ve kadının evlenme akdi için bu Kanuna göre yetkilendirilmiş evlendirme memuruna yaptıkları başvurular üzerine Medeni Kanunda öngörülen esaslara göre gerekli işleme başlanır. Ancak evlendirme kararı ilan edilmez.

 

            Evlenme akdinin yapılacağı güne kadar evlenmeye itiraz edilebilir.

 

            Evlenme akdi bu işe tahsis edilmiş resmi salonlarda yapılır. Ancak tarafların isteği ve görevlinin de uygun bulacağı yerlerde de evlenme yapılabilir.

 

            Evlenme ile ilgili işlem ve diğer hususlara ait esas ve usuller yönetmelikle düzenlenir.

 

            Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü ile il ve ilçe nüfus müdürlükleri evlendirme memur ve dairelerini denetlemeye yetkilidir.

 




(1)    Bu hükmün uygulanmasında ek 3 üncü maddeye bakınız.

 

 

BÖLÜM : 2

Doğumlar

 

 

            Madde 16- ( Değişik: 18/7/2003-4928/ 5. md.  ) Her çocuğun doğum tutanağı; doğum bildirisi yapılan nüfus dairelerince adlı ve soyadlı olarak tutulur.

 

            Doğumları baba, yoksa veya kısıtlı, tutuklu, hasta ve her hangi mecburi bir sebeple orada bulunmazsa  ana, veli veya vasisi doğumun olduğu tarihten başlayarak yurt içinde otuz gün  içinde nüfus memuruna, yurt dışında  altmış gün içinde Başkonsolosluklara sözlü bildiride bulunarak doğum tutanağına yazdırmakla yükümlüdür.

 

            Bir aydan sonra yapılan doğum bildirimleriyle genel nüfus yazımında bulunmayarak yazım dışında kalanlar 17 inci madde uyarınca mahallin en büyük idare amirinin emriyle yazılır. (1)

 

            Çocuğun adını ana ve babası kor. Ancak ahlak kurallarına  uygun düşmeyen veya kamu oyunu inciten adlar konulmaz, doğan çocuk babasının, evlilik dışında doğmuş ise anasının soyadını alır.

 

            Ölü doğan çocuklar nüfus kütüğüne yazılmaz.

 

            Madde 17- Altı yaşından fazla olanların tescilinden önce nüfus başmemuru, nüfus memuru, hükümet hekiminden kurulu bir heyet tarafından, bu teşkilat bulunmayan yerlerde de nüfus memuru o yer muhtarı ve ihtiyar kurulundan bir üye önünde görülen yaşının takdir edilmesi ve keyfiyetin tutanağa yazılarak imzalanması gereklidir. (1)

 

            Nüfus yazımlarında kayıt dışında kalanlar yurdumuzda ise bulunduğu yer nüfus memurluğuna, yabancı memleketlerde ise, bulunduğu bölgedeki, yoksa o yere en yakın elçilik veya konsolosluğumuza veyahut doğrudan doğruya İçişleri Bakanlığına başvurarak kendilerini yazdırırlar.

 

            Madde 18- Doğum evlerinde, hastanelerde ceza ve tevkif evlerinde, vapur, tren, uçak gibi genel yolcu taşıtlarında olan doğumların yazdırılması ödevliliği de 16 ncı maddede belirtilen kişilere aittir.

 

            Genel taşıtlar yurt dışında gidiyorsa vapur süvarisi veya taşıt amirinin iki tanıkla beraber imza edecekleri örneğine uygun iki nüsha tutanak yapılır. Baba, ana, veli veya vasiye verilir. Bunlarda ilk uğrayacakları yer Türkiye Cumhuriyeti elçilik veya konsolosluklarına göndermek suretiyle bir ay içinde babanın yoksa ananın kayıtlı olduğu nüfus dairesine tescil ettirirler.

 

            Madde 19- Bir doğumda birden ziyade doğan çocuklar doğuşları sırasıyla yazılırlar.

 

            Madde 20- Ana ile baba arasında evliliğin kalkmasından sonra üçyüz gün içinde doğan çocuk babası soyadıyla baba aile kütüğüne yazılır.

 

            Evlilik dışında doğan çocukların nesebi ana, babanın birbirleriyle evlenmesiyle kendiliğinden düzelir.

 

            Ana, baba evlenmeden önce doğan çocuklarını ikametgahlarının bulunduğu veya evlendikleri yer nüfus memuruna birlikte haber vermeye mecburdurlar. Bu bildiri akit ve birlikte veya akidden sonra da yapılabilir. Bildirimin yapılmaması nesebin sahih olmasına engel teşkil edemez.

 

            Evlilik dışında doğmuş çocuk, anasının aile kütüğüne ananın soyadı ve onun bildireceği baba adı yazılır.

 

            Ancak; bunların nesebi düzeltildiğinde veya tanındıklarına babaları hanesine baba adı ve soyadı ve analarına izafetle naklen kaydolunurlar.

 




(1)    Bu hükümlerin uygulanmasında ek 1 ve 2 nci maddelere bakınız.

 

 

 

            Madde 21-Yeni doğmuş çocuk bulanlar köylerde muhtarlara, kasaba ve şehirlerde karakollara bildirmekle ödevlidirler.

 

            Bu haberi alan muhtar ve karakol amiri çocuğun cinsiyetini ve üzerinde bulunan eşyayı gösterir etraflı üç nüsha tutanak düzenleyip bir nüshası ile birlikte çocuğu belediyeye diğer iki nüshasını da nüfus memuruna yollarlar. Bu tutanakları alan nüfus memuru ana ve baba ismi ve soyadı takarak ve çocuğu da adlandırmak suretiyle çocuğun bulunduğu yer aile kütüğünün son sayfasına tescil eder.

 

Madde 22- Vatandaşlık ve İskan Kanunları gereğince, Türk vatandaşlığına alınanlar yetkili makam ve kurullar kararı üzerine ve vatandaşlık bildirgeleri veya tescil belgelerine uygun olarak aile kütüğünde her aile için açılacak sayfalara yazılır.

 

Vatandaşlıktan çıkarılanlarla vatandaşlığı kaybedenlerin bu durumları aile kütüklerine işlenir.

 

 

BÖLÜM : 3

Evlenmeler

 

Madde 23- ( Değişik : 20/03/2003- 4826/ 2.  md. )  Medeni Kanun hükümlerine göre evlenme akdini yapanlar akdin yapıldığı tarihten başlayarak on gün içinde örneğe uygun üç nüsha evlenme bildirisini bulunduğu yer nüfus müdürlüğüne, onlar da erkek ve kadının kayıtlı bulunduğu nüfus müdürlüğüne göndermekle yükümlüdür.

 

Evlenme memurluğu, nüfus memurlarına verilen yerlerde bu görevleri adı geçen memurlar yaparlar. Bildiriyi alan kocanın kayıtlı bulunduğu yer nüfus memuru, karıyı kocanın aile kütüğüne geçirir ve evlenme tutanağının bir örneği merkez arşivine yollar. Karının kayıtlı bulunduğu yer nüfus memuru da karının kaydına şerh verir. Koca karının aile kütüğüne getirilemez. Evlenen erkek ayrı aile kütüğü açabilir.

 

Madde 24- Türk vatandaşı erkekle evlenen yabancı kadın evlilikle Türk vatandaşlığını kazanırsa kocasının aile kütüğüne geçirilir.

 

Madde 25- Yurtdışında yapılacak evlenmeler için ilgililerin kanuni engelleri bulunup bulunmadığının tespiti ve usulen yapılacak ilan sonucunun alınması hususunda konsolosluklarımızla bu görevi yapmakta olanlar, evlenen vatandaşın kayıtlı olduğu yer nüfus müdür veya memurluklarıyla İçişleri Bakanlığının belirteceği esaslar dairesinde re’sen yazışma ve haberleşmede bulunurlar.

 

Konsolosluklarımızın kanuni yetkileri içinde yaptıkları evlenmeler ilgililerin aile kütüklerine işlenmek üzere bir ay içinde İçişleri Bakanlığına bildirilir ve 23 üncü Maddede gösterilen işlem uygulanır.

 

Taraflardan birisi veya ikisi Türk vatandaşı olan kimselerden evlenmelerine kanuni engel bulunmayanların yetkili mahalli makamlarca yapılan evlenmeleri konsoloslarımız tarafından tescil ettirilmek üzere İçişleri Bakanlığına bildirilir.

 

Konsolosluğumuz bulunmayan yerlerde mahalli yetkili makamlarca yapılan evlenme akitlerinin nüfus idarelerine veya en yakın Türk Konsolosluğuna bildirilmesi ile koca, Türk kadının yabancı uyruklu erkek evlenmesi halinde karı ödevlidir.

 

Madde 26- Evlenme memuru tarafından evlenmeleri yapılan ve mutlak butlanı haiz olmayan evlenmelerle, kanuni şekillere riayet edilmeksizin yapılan ve feshi gerektirmeyen evlenmeler aile kütüklerine tescil edilmekle beraber olay Cumhuriyet Savcılığına bildirilir.

 

 

 

 

 

 

Madde 27- Medeni Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce eski hükümlere göre yapılıp da halen nüfus kütüklerine işlenmemiş olan evlenmeler ilgililerin mahkemeden karar almaları suretiyle aile kütüğüne işlenebilir.

 

 

BÖLÜM : 4

Yer Değiştirme

 

 

Madde 28- (23/10/2003 tarih ve 4992 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırıldı.)

 

 



 

 


BÖLÜM : 5

 

Evlat Edinme ve Tanıma

 

 

            Madde 29- Evlat edinme Medeni Kanun hükümlerine göre yapıldığına dair ilgililer tarafından mahkeme ilamı ve diğer belgeler verildiği takdirde nüfus memuru evlat edinenle edinenin kütüklerine işler, evlatlığı evlat edinenin aile kütüğüne nakleder, evlat edinilen evli bir erkek ise evlat edinenin hanesine karı ve çocukları ile birlikte aktarma suretiyle yazılır ve evlat edinenin soyadını alırlar. Evlat edinilen evli kadın ise evlat edinme evlat edinen ile evlatlığın künyelerine işaret edilerek kadın kocası hanesinde kocası soyadı ile kalır. Evlat edinme bağının kaldırılmasında da aynı işlem yapılır.

 

            Madde 30- Evlilik dışında doğan çocuk Medeni Kanun hükümleri gereğince babası veya babasının babası tarafından tanındığı, tanıyan tanınan veya ana tarafından bildirildiği ve tanımaya ilişkin resmi senet gösterildiği takdirde nüfus memuru çocuğu tanıyanın aile kütüğüne geçirir. Böyle bir çocuk vasiyetname ile tanındığı takdirde vasiyetnameyi açan makam bir hafta içinde onamlı kopyasını babanın veya çocuğun aile kütüklerinin yazılı bulunduğu yer nüfus memurluğuna göndermeye mecburdur.

 

 

BÖLÜM : 6

 

Boşanmalar

 

 

Madde 31- Boşanma kararını veren mahkemenin başkatibi kararın kesinleştiği tarihten itibaren 30 gün içinde üç nüsha karar örneğini bulunduğu yer nüfus memurluğuna vermekle, bu memur da kocanın kayıtlı olduğu yer nüfus memurluğuna göndermekle ödevlidir. Kocanın kayıtlı olduğu yer nüfus memuru tescilden sonra karar örneğinden bir nüshasını merkez arşivine, bir nüshasını karının nakledeceği yer nüfus idaresine gönderir.

 

            Madde 32- Boşananların belirli bir süre içinde evlenmemeleri için mahkemelerce verilmiş olan evlenme yasakları da aile kütüklerine işlenir.

 

Medeni Kanun Hükümlerine göre 300 günlük evlenme yasağı kazai yasak ile birlikte hüküm tarihinden itibaren yürür. Boşanmadan sonra kadın kocanın aile kütüğünden evvelce yazılı olduğu aile kütüğüne nakledilir. İsterse ayrı bir aile kütüğü açılır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 
BÖLÜM : 7

Ölümler

 

            Madde 33-  Ölüm hangi yerde vuku bulmuş ise o yerin nüfus memurluğuna bildirilir. Ölüm yeri bilinmezse ceset nerede bulunmuş ise oranın, ölüm bir taşıt içinde olmuşsa bu taşıttan çıkarıldığı yerin nüfus memurluğuna bildirilir. Ölenin kaydı yoksa yapılacak soruşturma sonunda Türk vatandaşlığı ve ailesi tespit edildiği takdirde bir doğum tutanağı düzenlenerek önce doğum sonra ölüm aile kütüğüne işlenir.

 

            Madde 34- Gaiplik Medeni Kanun ve Askerlik Kanunun hükümlerine uygun hallerde bu kanunlar uyarınca aile kütüklerine yazılır.

 

            Madde 35- Ölüm olaylarını köylerde muhtar; şehir ve kasabalarla sağlık teşkilatı bulunan diğer yerlerde gömme izni verenler nüfus memurlarına bildirmekle ödevlidirler.

 

            Ölüm haberini alan köy muhtarı ile diğer ödevliler, örneğine uygun üç nüsha ölüm tutanağı doldurup bunları bildirenle iki tanığa imzalatır, kendisi de imza ettikten sonra iki nüshasını on gün içinde nüfus memurluğuna gönderir. Gezici memur bulunan bölgelerde memur köye geldiğinde verilir.

 

            Madde 36- Ölüm hastanede, ceza ve tevkif evi (İdamlar dahil), okul, fabrika, işyeri gibi sıhhi ve resmi bir kurumda olmuşsa örneğine uygun üç nüsha ölüm tutanağı kurumca bu işle görevlendirilenler tarafından yapılır. Bunlardan bir nüshası kurumda saklanır, iki nüshası da on gün içinde nüfus memurluğuna yollanır.

 

            Ölüm vapur, tren, uçak gibi genel bir yolcu taşıtında olmuşsa üç nüsha ölüm tutanağı bu taşıtın sorumlu amiri tarafından yapılır. Bunlardan bir nüshası alıkonulup iki nüshası varılacak ilk durak yeri nüfus memurluğuna ve bu durak yabancı bir memlekette ise oradaki Türk konsolosluğuna on gün içinde yollanır. Ölüm tutanaklarının ölüyü gören iki tanık, varsa doktor veya sağlık memuru tarafından imzalanması ve örneğine uygun tutulması gerekir.

 

            Madde 37- Sel, yer sarsıntısı, yer çöküntüsü, hava, deniz, tren, trafik ve maden kazaları, yangın gibi toplu ölümler meydana getiren olaylar vali ve kaymakamın görevlendireceği memurlar tarafından incelenip, iki nüsha tutanak ile tespit olunur. Ondan sonra olay yerindeki ölülerin kimlikleri belirtilip her şahıs için ayrı ayrı ve örneğine uygun üçer nüsha tutanak yapılır. Birinci tutanağın bir nüshası, nüfus başmemurluğunda saklanır. Şahıslar için ayrı ayrı yapılan ölüm tutanakları da nüfus memurluğuna verilir. Tutanak yapılması mümkün olmayan hallerde yetkili makamların ölümü bildiren belge veya resmi yazıları ölüm tesciline yeter görülür.

 

            Madde 38- Kıtasında ölen subay, askeri memur, astsubay, erbaş ve erler hakkında örneğine uygun üç nüsha ölüm tutanağı kıtası hekimi veya bu görevi yapanlar tarafından düzenlenip imzalanır.

 

            Bu tutanakların ölenlerin yazılı bulunduğu askerlik şubelerince de bir nüshası saklanıp diğer iki nüshası nüfus memurluğuna gönderilir.

 

            Madde 39- Savaş, ayaklanma alanlarıyla, eşkıya çarpışmasında ölen subay, askeri memur, astsubay, erbaş ve erlerle diğer askeri şahısların kimlikleri ve ölümleri orduca uygulanan usul dairesinde üçer nüsha örneğine uygun ölüm tutanakları ile tespit olunur.

 

            Erlere ait tutanaklar askerlik şubeleri; subay, askeri memur, astsubay ve diğer askeri şahıslara ait tutanaklar da Milli Savunma Bakanlığı yolu ile aile kütüklerinin bulunduğu nüfus memurluğuna ve ailesine yollanır.

            Madde 40- Bir kimse bir geminin bir torpil neticesinde batması, fırtına kazası, yanma, patlama, çarpışma ve savaş gibi ölümüne muhakkak nazarı ile bakılacak haller içinde gaip olup da ölüsü bulunmamış ise kayıtlı bulunduğu askerlik şubesi veya kıtası komutanlığınca, sivil ise olayın olduğu yer zabıtasınca durum belgelendirildiği takdirde o kimse gerçekten ölmüş sayılarak en büyük idare amirinin emri ile künyesine ölüm kaydı düşürülür. Savaş halinde askere alınarak memleket içinde veya dışında bir tarafa gönderilip de savaşa katıldığı veya bir çarpışmada bulunduklarına dair şubelerince bir bilgi bulunmadan herhangi bir suretle gaip olanlarla, sivillerin ilgilileri Medeni Kanun gereğince mahkemeye müracaatla gaip olan kimsenin ölü veya sağ olduğuna hakim tarafından hükmedilmesini isteyebilir. Künyesine ölü işareti verilenlerden sonradan sağ oldukları anlaşılanların mahkemeye başvurarak ölüm kaydının kaldırılması istenmezse, nüfus idaresince genel hukuk bakımından Cumhuriyet Savcılığına bildirilerek ölüm kaydı kaldırılır.

 

 

 BÖLÜM : 8

 

 

Aile Kütükleri

 

            Madde 41- Bir soydan gelen ve aynı soyadını taşıyan ve evvelce bir hanede bulunan kimseler bu kayıtlarını devam ettirmek isterlerse tek bir aile gibi kayıtları devam ettirilir.

            Bir soydan oldukları ve bir soyadı taşıdıkları halde yaşamaları ayrı bulunan ailelerle bir soydan olmayan ve aynı soyadını taşımayan aileler ayrı aile olarak yazılırlar.

 

            Madde 42- Aile kütüklerinde fertlerin, ayrı aile kurma; yer değiştirme, evlat edinilme, evlenme, ailelerin ise yer değiştirme, bütün fertleri ölme, kızların ve kadınların evlenmeleri halinde kayıtları kapanır.

            Evliliğin zevali halinde kadının isteği ile kapanan aile kaydı yeniden canlanabilir.

 

            Madde 43- (Değişik : 20/03/2003- 4826/ 3.  md.  ) Nüfus kütükleri; ilçe ve aile esasına göre tutulan, kişilerin hak ve yükümlülüklerinin, doğumuna esas olmak üzere kimliklerinin, aile bağlarının, vatandaşlık durumlarının ve şahsi hallerinin belirlenmesi amacıyla istatistik verilerinin işlendiği defter veya bilgisayar ortamında tutulan resmi belgelerdir. Nüfus kütükleri; defter veya bilgisayar ortamında tutulan nüfus aile kütükleri ile özel kütükler ve mikrofilmlerden oluşur. Nüfus kütükleri,  daimi olarak saklanması gerekli resmi belgelerdir.

 

            Nüfus aile kütükleri; ilçelerde şahsi hallere ilişkin işlemlerin yapılıp yürütülmesinde kullanılmak üzere ilçe, köy, mahalle ve aile esasına göre nüfus idarelerince tutulan resmi belgelerdir.

 

            Özel kütükler; defter veya bilgisayar ortamında tutulan nüfus aile kütüklerine düşürülen kayıtların dayanağı olan tutanak ve resmi belgelerin her yıl kütüğe geçiriliş sırası ve olay türüne göre tasnif edilip, yıllık olarak ciltlenmesinden  oluşan resmi belgelerdir.

 

            Dayanak belgelerinden arşivlenmek üzere çıkarılan mikrofilmler ise, mikrofilmler özel kütüğünü teşkil eder. Tekniğine uygun hazırlanan ve saklanan mikrofilmler, özel kütüklerle aynı hukuki değere sahiptir.

 

            Defter ve bilgisayar ortamında tutulan kütük kayıtları arasında farklılık olduğu takdirde hangi kaydın doğru kabul edilip esas alınacağı, tescile esas olan dayanak belgesine göre tespit edilir.

 

            Merkezde, nüfus müdürlüklerindeki kayıtları kapsayacak bir veri tabanı oluşturulur. Nüfus olayları da iletişim ağı kullanılarak nüfus idareleri ve merkezdeki veri tabanlarına işlenir.

 

            İçişleri Bakanlığı, merkezde bilgisayar ortamında tutulan nüfus kütükleri ile özel kütüklere ait mikrofilmlerin yedeklerinin, tespit edeceği farklı bir yerde  saklanmasını sağlar. İşlemden kaldırılmış nüfus kütüklerinden saklanmasına ihtiyaç duyulmayanlar, İçişleri Bakanlığınca imha edilebilir.

 

            Nüfus aile kütüklerinde kişi ve aileler hakkında aşağıdaki bilgiler bulunur.

 

a)      Şahsi hale ilişkin bilgiler:

 Kişinin adı ve soyadı, cinsiyeti, baba-ana  ad ve soyadları, evli kadınların önceki soyadları,

1-      Doğum yeri, doğum tarihi, kütüğe kayıt tarihi (yıl, ay, gün olarak),

2-      Evlenme, boşanma, nesep düzeltmesi ve reddi, ölüm ve vatandaşlığın kazanılması veya kaybedilmesi gibi şahsi halde meydana gelen değişiklik veya yetkili makamlarca yapılan düzeltmeler.

 

 

 

b) Diğer bilgiler:

1-      Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Numarası,

2-      Dini,

3-      Medeni hali.

c)      İdari bilgiler : İl, ilçe, köy veya mahalle adı ile cilt, aile ve birey sıra numarası.

 

Merkez ve ilçelerde tutulan nüfus kütüklerinin yetkili makamlarca usulüne göre onaylanmış olması şarttır. Onaysız nüfus aile kütüğündeki bilgilerin doğruluğu Genel Müdürlükçe teyit edilmedikçe hukuken geçerli değildir. İlçe nüfus idarelerinde tutulan ve defter şeklinde olan nüfus kütüklerinin her sayfasına cilt ve sayfa sıra numaraları konur. Kütüğün sonuna kaç sayfadan ibaret olduğu yazılır. Sayfa birleşim yerleri Asliye Hukuk Mahkemesince mühürlenerek sonu onaylanır.

 Merkezden çıkarılıp gönderilecek defter ve belgeler Genel Müdürlükçe onaylanır.

 

            Madde 44- Kocanın ölümünde kadın yeniden evlenmedikçe ölen kocasının aile kütüğünde kalabilir. Dilediğinde babasının aile kütüğüne döner veya ayrı bir sayfa açtırabilir.

 

            Madde 45- Her aile kütüğü soyadına göre düzenlenip kapağının iç tarafına kütükte yazılı ailelerin soyadları üzerine alfabe sırasına göre fihristini yaparak yapıştırmak mecburidir. Ayrıca her nüfus dairesinde bölgesi aile kütüklerinin soyadlarına ait alfabetik bir fihrist tutulur.

 

 

BÖLÜM : 9

Kayıt Düzeltmeleri

 

Madde 46- Yaş, ad, soyadı ve diğer kayıt düzeltme davaları ilgilinin oturduğu yer asliye hukuk mahkemesinde Cumhuriyet savcısı ve nüfus başmemuru veya nüfus memuru huzuruyla görülür ve karara bağlanır.

            Bu davalar düzeltmeyi isteyenlerle, ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından açılabilir ve dinlenecek tanıklar, resmi kayıt örnekleri ve belgelerle ispat olunur. Şu kadar ki; ilgilinin görünüşü davayı yalanlayıcı olmaması şarttır. Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerine göre ceza mahkemelerinde yapılacak yaş düzeltmesi işlerinde de nüfus başmemuru veya nüfus memuru taraf olarak bulunurlar.

            Mahkeme kararına karşı taraflar Yargıtay’a başvurabilirler, yaş, ad, soyadı ve kayıt düzeltmesi hakkındaki mahkemeden verilen kararlar kesinleştikten sonra ilgilinin aile kütüne geçirilir. Ad ve soyadının değiştirilmesi, din değiştirme suretiyle de olsa mahkeme kararıyla yapılır. Adlarını değiştirenlerin aile kütüğünde yazılı çocukların baba veya ana adları, soyadlarını değiştirenlerin yalnız eşiyle reşit olmayan çocuklarının soyadları birlikte değiştirilir. Yaş düzeltme davası ancak bir defa açılabilir.

            Yaş, ad, soyadı değiştirenler askerlik ödevliliği içinde iseler yapılan düzeltmeler nüfus idarelerince on beş gün içinde askerlik şubelerine de bildirilir.

 

            Madde 47- Meslek, sanat, din ve her hangi bir arıza sebebiyle vücuttaki şekil değişiklikleri ve bu Kanunun 43'’üncü maddesi gereğince nüfus kütüklerine yazılması gerektiği halde her nasılsa yazılmamış ve dayanağı belgede kalmış olan ana baba adı, doğum yeri, cinsiyet ve soyadı gibi haller ilgililerin bağlı bulunduğu daire, kurum veya işyerinden köy veya mahalle ihtiyar kurulundan alacakları belge ve ilmühaber üzerine en büyük idare amirinin emri ile nüfus memurları tarafından aile kütüklerine işlenir.

 

            Madde 48- 47 nci madde gereğince yapılan tamamlamalarla şahsi hallerde vukua gelen değişmeler, özellikle evlenme dışında doğan bir çocuğun tanınması, hakimin babalığa hükmetmesi, nesebin düzeltilmesi, evlat edinme, evlatlık bağının kaldırılması veya bulunmuş bir çocuğun nesebinin belirmesinden ileri gelen değişikliklerle aile kütüklerine işlenen bir kaydın doğru olmadığının karar altına alınması veya kimliği belirsiz diye işaret edilen bir kimsenin kimliğinin tayin olunması gibi zaruri olan aile kütüğü düzeltmeleri ilgilinin künyesi hizasındaki düşünceler sütununa yazılır.

            Kütüğün özel sütunlarına şahsi hal belgeleri veya dosyaları sıra numaraları konur. Aile kütüklerine şahsi hal değişikliklerinden başka bir husus kaydedilemez.

 

 

 

 

KISIM  : 3

 

İdare

BÖLÜM : I

 

Yükümlülük

 

Madde 49- Mahkeme başkatipleri nüfus kütüklerini ilgilendiren kararları kesinleşmesinden başlayarak otuz gün içinde bulunduğu yer nüfus idaresine onanlı karar suretlerini göndermek suretiyle bildirmeye mecburdurlar.

 

Madde 50- Nüfus memurları, kendi bölgesindeki köy ve mahalleler üzerine doğum, ölüm, evlenme, boşanma ve yer değiştirmelere ait bir istatistik defteri tutar. Her üç ayda bir örneği göre dört nüsha istatistik cetveli düzenleyerek üç nüshasını bağlı olduğu ilçe nüfus başmemurluğuna, ilçe nüfus başmemuru da bir nüshasını bırakıp diğer iki nüshasını (ilçe olarak) düzenleyeceği iki nüsha cetvele bağlayarak il nüfus müdürlüğüne, il nüfus müdürü de birer nüshasını alıkoyup diğer nüshasını il olarak düzenlenmiş bir cetvel ile birlikte Nüfus İşleri Genel Müdürlüğüne yollar.

 

BÖLÜM : 2

Teftiş ve Denetleme

 

Madde 51- Nüfus başmemurları nüfus memurlarını, il nüfus müdürleri il içindeki bütün nüfus daire ve memurlarını, mahallin en büyük idare amirleri veya memur edecekleri kişiler, mülkiye müfettişleri ve İçişleri Bakanlığının vazifelendireceği kimseler nüfus teşkilatın sürekli denetim ve teftişleri altında bulundurmaya ve bu Kanun ile tüzük yönetmelikler hükümlerini yürütmeye ve gerekli tedbirleri almaya yetkilidirler.

 

 

BÖLÜM : 3

Ceza Hükümleri

 

Madde 52-(Değişik: 20/03/2003- 4826/ 4.  md.  ) Bu Kanuna göre;

 

a) Nüfus ve kişisel hal olaylarını bildirmekle görevli olup, bu görevlerini Kanunda belirtilen süreler içinde yerine getirmeyen kamu görevlisine, fiil başka bir suç oluştursa bile, o yer nüfus müdürlüğünün teklifi üzerine mahalli mülki idare amirinin kararıyla yedi milyon beş yüz bin lira para cezası verilir.

            b) Nüfus ve kişisel hal olaylarını bildirme yükümlülüğünü kanunda belirtilen süre içinde yerine getirmeyen, 28 inci maddeye aykırı davranan, nüfus ve aile cüzdanlarını kaybedenler ile nüfus cüzdanının geçerlilik süresinin son bulmasından itibaren 2 ay içinde bu cüzdanlarını değiştirmeyen kişilere veya bu durumdaki küçüklerin veli veya vasilerine, yurt içinde nüfus müdürlerinin teklifi ile mülki idare amirlerince, yurtdışında Türkiye başkonsoloslarınca veya büyük elçilik ile elçilik bünyesinde konsolosluk şubesini tedvire memurlarca on beş milyon lira para cezası verilir.

İlgililer, mülki idare amirlerince verilen para cezalarının yetkili idare mahkemesine, yurt dışında verilen para cezalarına karşı ise, dış temsilcilikler aracılığı ile nüfusta kayıtlı olan yer idare mahkemesine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde itiraz edebilirler. İtiraz, idarece tesis edilen işlemin yerine getirilmesini durdurmaz. İtiraz halinde mahkemece evrak üzerinde inceleme yapılarak, itirazın mahkeme kayıtlarına intikal tarihinden itibaren en geç bir ay içinde bir karar verilir. İtiraz üzerine mahkemece verilen kararlar kesin olup bu kararlara karşı herhangi bir kanun yoluna başvurulamaz.

            Yukarıdaki fıkralarda belirtilen para cezaları 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.

 

            Yurtdışında verilen para cezaları, işlem sırasında mahalli para karşılığı üzerinden tahsil edilir.

 

 

 

 

 

            Madde 53- (Değişik: 20/03/2003- 4826/ 5. md. ) Her türlü tabi afet, gasp, hırsızlık, yangın ve terör nedeniyle; nüfus ve aile cüzdanlarının kaybedilmesi ve nüfus olaylarının bildirim yükümlülüğünün yerine getirilememesi halleri ile yetkili kurum ve kuruluşların kimsesiz çocuklarla ilgili  nüfus cüzdanı talepleri ve doğum bildirimlerinde, 52 nci maddede belirtilen para cezaları uygulanmaz.

 

            Madde 54- Şahsi hal belgeleri ve aile kütüklerinin iyi tutulmamasından, saklanmamasından ve memurun başka yere kaldırılması veya memuriyetten ayrılması halinde devir ve teslimin usulüne göre yapılmamasından nüfus memurlarıyla bu işleri yaptırmakla ödevli il nüfus müdürleri ve nüfus başmemurları şahsen sorumludurlar.

 

BÖLÜM : 4

Türlü Hükümler

 

            Madde 55- Nüfus memurları her işlem sonunda almış oldukları şahsi hal belgelerinin aile kütüklerine tamamen işlendiğini ve birer nüshasının da arşive gönderildiğini, şahsi hal belgelerine şerh vermek suretiyle belirtir ve imza ederler.

 

            Madde 56- İşinden herhangi bir sebeple ayrılan nüfus memuru yerine gelen memura henüz gelmemişse geldiğinde devredilmek üzere en büyük idare amiri tarafından gösterilen kimseye düzgün devir vermeye ve dört nüsha devir tutanağı yapmaya mecburdur.

 

            Nüfus memurunun ölümü veya devir yapmasına imkan vermeyecek surette işten ayrılması, izinli ve raporlu bulunması halinde idare amirince tayin edilecek bir kurul tarafından bu devir aynı şekilde yapılır. Devir ve teslim işlerinin ne yolda yapılacağı ve nelerin devredileceği yönetmelikte gösterilir.

 

            Madde 57- ( Değişik : 20/03/2003- 4826/ 6.  md. ) Nüfus cüzdanı, kişinin Türk vatandaşı olduğunu ve nüfus aile kütüklerine kayıtlı bulunduğunu kanıtlayan resmi bir belgedir.

 

Nüfus cüzdanının kapsam, şekil, ebat, yürürlük, değiştirme ve geçerlilik tarihlerini belirlemeye İçişleri Bakanlığı yetkilidir.

           

            Bakanlık taklit, tahrif ve sahtecilikten korumak amacıyla nüfus cüzdanı üzerine konulacak güvenlik unsurlarını, basım ve vatandaşa teslimat aşamasında uygulanacak sistem ve teknolojiyi, nüfus cüzdanının kaybı ve değiştirilmesi halinde yapılacak işlemleri tespit etmeye yetkilidir. Nüfus cüzdanları, Maliye Bakanlığının muvafakati üzerine Bakanlıkça uygun görülecek yerlerde bastırılabilir. Düzenlenen nüfus cüzdanları Bakanlık ve Maliye Bakanlığınca tespit edilecek esaslar çerçevesinde nüfus idareleri ve başkonsolosluklara dağıtılır. Nüfus cüzdanları satış bedeli, 210 sayılı Değerli Kağıtlar Kanununa göre Maliye Bakanlığınca belirlenecek değerli kağıt bedelini de ihtiva edecek şekilde ve maliyetler göz önünde bulundurulmak suretiyle, Maliye Bakanlığının görüşü alınarak İçişleri Bakanlığınca tespit edilir. Yurt dışında dağıtımı yapılacak nüfus ve aile cüzdanlarının satış bedeli ise İçişleri, Dışişleri ve Maliye Bakanlıklarınca tespit edilir ve cüzdanların satış bedeli, verildiği ülke parası üzerinden, başkonsolosluklarca tahsil edilir. Nüfus cüzdanlarının satış bedeli ile Maliye bakanlığınca bu cüzdanlar için belirlenen değerli kağıt bedeli arasındaki tutar, nüfus cüzdan basımı, cüzdan üretimine yönelik makine-teçhizat alımı, dağıtımı ile nüfus idaresinin otomasyonu hizmetlerinde kullanılmak üzere Maliye Bakanlığınca bir yandan bütçeye özel gelir, diğer yandan İçişleri Bakanlığı bütçesinde açılacak tertibe özel ödenek kaydedilir. Özel gelir ve özel ödenek kaydolunan tutarlardan yılı içerisinde harcanmayan kısmı ertesi yıla devredilir. Aile cüzdanları Bakanlıkça tespit edilecek şekil ve örneklere uygun olarak Maliye Bakanlığınca bastırılıp, maliye saymanlıklarınca dağıtılır.

 

            Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü merkez ve taşra teşkilatı ile Başkonsolosluklar, nüfus ve aile cüzdanları bedeli açısından 2.6.1934 tarihli 2489 sayılı Kefalet Kanunu hükümlerine tabi değildir.

 

 

 

 

 

Nüfus cüzdanı, yurt içinde ilçe nüfus müdürlüklerince ve yurt dışında başkonsolosluklarca kişilerin kendilerine, ergin olmayanların veli, vasi veya resmi vekillerine parmak izi karşılığında verilir.

Nüfus cüzdanlarına, bu Kanunda öngörülenler dışında kayıt ve işaret konulamaz, bu cüzdanlar hiçbir kişi, kurum veya  kuruluş tarafından alıkonulamaz. Ancak, ihtiyaç duyulan hallerde kurum veya kuruluşlar bir suretini saklayabilir.”

 

            Madde 58- (Değişik : 20/03/2003- 4826/ 7. md. ) Nüfus ve aile cüzdanlarının verilebilmesi için;  İçişleri Bakanlığınca bastırılan ve ilgililerin imzasını, parmak izini, fotoğrafını, adresini ihtiva eden ve oturulan yer mahalle veya köy muhtarlığına ya da görevli olunan kurum veya kuruluş amirine tasdik ettirilen standart bir belgeyi uygulamaya koymaya ve kaldırmaya, parmak izini kağıt veya bilgisayar ortamında almaya İçişleri Bakanlığı yetkilidir.

            Bu belgenin alınmasından sonra usulüne ve nüfus kayıtlarına uygun olarak düzenlenen nüfus cüzdanı, 57 nci maddede belirtilen usullere göre verilir.

            Doğum tutanaklarına dayanılarak nüfus cüzdanı düzenlemesinde standart belge aranmaz.

 

            Madde 59- Doğum tarihlerinde doğum yılı yazılıp doğum ay ve günü yazılmamış olanların yaşlarının hesaplanmasında doğduğu yılın Temmuz ayının birinci günü, ayı yazılıp da günü belli olmayanlarda o ayın birinci günü başlangıç tutulur. Eski kayıtlar için 13 günlük takvim farkı saklıdır.

 

            Madde 60- Nüfus memurları her yıl 20 yaşına basan bölgesindeki bütün erkeklerin bir defterini çıkarıp Aralık ayı başında askerlik şubesine vermek ve bildirmesi gereken malumatı vaktinde göndermekle ödevlidirler.

 

            Madde 61- Her nüfus dairesi diğer nüfus dairelerinden askerlik şubesi ve adalet mercilerinden istenilen bilgiler ve kopyaları onaylı olarak verir. Bunların dışında mahallin en büyük idare amirinin yazılı emri olmadıkça hiçbir daireye kopya, özet ve bilgi veremezler.

 

            Madde 62- (Değişik : 15/11/1984-3080/4 md)

 

            Evlenen her çifte evlendirme memurluğunca bir aile cüzdanı verilir. Aile cüzdanı bulunmayanlara bu cüzdan istekleri üzerine nüfus idarelerince verilir. Aile reisleri kendilerinin veya aile fertlerinin kişisel hallerinde meydana gelecek değişiklikleri bu cüzdana işletmekle, nüfus idareleri de işlemek ve gerekli açıklamaları yapmakla görevlidirler.

            Mahkemeler bir dava dolayısıyla, kamu ve özel kurum ve kuruluşları yaptıkları bir işlem nedeni ile ihtiyaç duyacakları nüfus aile kayıt örneği yerine aile cüzdanı örneğini alarak dosyalarına koyarlar.

            İlgili idare gerekli gördüğü takdirde nüfus idarelerinden aile cüzdanından çıkarılmış örneğin teyidini isteyebilir.

 

            Madde 63- İl Nüfus müdürleri 1700 sayılı Dahiliye Memurları Kanununun birinci maddesinin 4 üncü fıkrasına alınmış olup, Siyasal Bilgiler, Hukuk veya İdari İlimler Fakülteleriyle bunların denkliği Milli Eğitim Bakanlığınca kabul edilmiş aynı nitelikteki yabancı yüksek öğrenim kurumları mezunlarından tayin edilir. Bulunmadığı taktirde ise lise mezunu meslek mensupları arasından seçilir. İl nüfus müdür muavinleriyle , nüfus başmemurun memur ve katipleri, lise yoksa orta okul mezunları arasından yarışma sınavıyla alınır. Kaligrafisi düzgün olanlar tercih edilir.

            Bu kanunun uygulanması dolayısıyla halen görevde bulunan nüfus müdür, başkatip memur ve katiplerin kazanılmış hakları saklıdır.

 

            Madde 64-Bu kanunun hükümleri uygulamaya başladığı tarihten itibaren 14 Ağustos 1330 tarihli Sicilli Nüfus Kanunu ve kanunda değişiklik yapan 30 Ekim 1330 ve 4 Mayıs 1331 ve 28 Kasım 1336 tarihli kanunlar, yabancı memleketlerde oturan Türk Vatandaşlarının nüfus vak’aları hakkındaki 15 Şubat 1331 tarihli Kanun ve (2 Nisan 1331 tarihli Sicilli Nüfus İdaresini Teşkilatı ile Memurların Vazifelerini Mübeyyin Nizamname) 2330 sayılı kanunun 16 ıncı maddesinin (F) fıkrasıyla 2576,4727,5524,6652 sayılı gizli nüfusların yazımı hakkındaki Kanunların yaşayan hükümleri, diğer kanunların bu kanuna aykırı hükümleri kaldırılmıştır.

 

 

 

 

            Madde 65-Bu Kanunun gerektirdiği kadrolarla diğer giderler genel nüfus yazımının bitiminden önceki mali yılı Bütçe Kanunu ile sağlanır.

 

Ek Madde 1-(15/11/1984-3080/5 md.)

 

            Yetiştirme yurtları, bakım evleri ve benzeri yerlerin sorumluları buralarda bulunanların, aile reisleri ve kişiler yanlarında çalıştırdıkları veya barındırdıkları küçük veya büyüklerin nüfus cüzdanlarını kontrol etmek, nüfus kütüklerine kayıtlı olmayanların tescillerini sağlamak için nüfus idarelerine beyanda bulunmak ve gerekli işlemleri yaptırmakla;

            Güvenlik görevlileri; kimlik kontrolleri veya herhangi bir işlem nedeniyle kimliğini ispat edemeyenlerle,  nüfusta kayıtlı olmadığı tespit ettikleri kişileri , haklarında gerekli işlemleri yaptıktan sonra düzenleyecekleri soruşturma evrakı ile birlikte o yer nüfus idaresine göndermekle;

            Okul müdürleri; okula kayıt için başvuran çocuklardan nüfusta kayıtlı olmayanların tam künyeleri ile baba ana ve vasilerini açık kimlikleri ile adreslerini o yer nüfus idarelerine bildirmekle;

            Kamu veya özel kurum veya kuruluşların sorumluları iş verecekleri kişilerden nüfus cüzdanı istemekle nüfusta kayıtlı olmadığını anladıkları kişilerin tam kimlik ve açık adreslerini nüfus idarelerine bildirmekle;

            Görevlidirler.

 

            Ek Madde 2- (15/11/1984-3080/5 md.)

 

            Nüfus idareleri , nüfus kütüklerine tescil edilmemiş bir yaşından büyük çocukların veya büyüklerin varlığını haber aldıkları takdirde büyüklerin kendileri, çocukların baba ana ve vasilerini bunların bulunmaması halinde ikinci dereceye kadar hısımları veya çocukları yanlarında bulunduranları veya muhtarları beyana davet etmeye yetkilidirler.

            İlgililer bu davet üzerine 30 gün içinde nüfus idarelerine başvurmak ve beyanda bulunmakla görevlidirler

 

            Ek Madde 3- (15/11/1984- 3080/5 md.)

 

            Merkezde bilgi işlem makineleriyle tutulan kayıtlarla , mikrofilmler ve bunlardan usulüne göre çıkartılan örnekleri aksi sabit oluncaya kadar hukuken geçerlidir. Merkez ve İllerde tutulan kayıtlar arasında bir farklılık olması halinde merkezde tutulan kayıtlar esas alınır.

 

            Ek Madde 4- (15/11/1984-3080/5 md.)

 

            İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, Merkezi Nüfus İdaresi Sisteminin uygulanmasına geçilen yerlerden başlamak üzere Türk vatandaşları ile Türkiye’de nüfus kaydı tutulan yabancılara nüfus kütüklerine bilgi alış verişi kolaylaştırmaya ve kamu kuruluşlarında tutulan kayıtlar arasında bağ oluşturmaya esas olacak bir numara sistemi geliştirilir. Bu numara bütün kamu kurum ve kuruluşlarını kayıtlarında esas alınır.

 

            Ek Madde 5- (15/11/1984-3080 sayılı kanunun 6 ncı maddesi hükmü olup, ek maddeye çevrilerek numarası teselsül ettirilmiştir.)

 

            5/5/1972 tarih ve 1587 sayılı Nüfus Kanununun 16,28,35 ve 36 ıncı maddelerinin, 4/4/1926 tarihli ve 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin evlenme ilanı ve akdine ilişkin 97-111 inci maddelerinin 5/7/1939 tarihli ve 3686 sayılı Evlenme Kağıtları ve Bunların Nüfus kütüklerine Tescilleri Hakkında Kanunun 1 inci maddesi ile eki listenin; Bu kanuna aykırı hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır. (1)

 




 

(1)   Bu hükümdeki “bu Kanuna”  ifadesi ile 15/11/1984 tarih ve 3080 sayılı Kanun kastedilmektedir.

 

 

 

 

            Ek Madde 6- (20/03/2003- 4826/ 8. md. ) Nüfus aile kütüklerinin bilgisayar ortamında tutulan kütüklere intikalini sağlamaya ve nüfus işlemlerinin bu kütükler üzerinden yürütülmesine imkan hazırlamaya, bilgisayar ortamında tutulan kütüklerin güvenliğini ve gizliliğini sağlayacak tedbirler almaya, kağıt ortamındaki nüfus aile kütüklerini uygulamadan kaldırmaya, dayanak belgelerinin düzenlenmesi, tescili ve muhafaza edileceği yetkili nüfus müdürlüğünü belirlemeye, elektronik ortamda yürütülen her türlü nüfus işlemlerinde elektronik imza kullanılmasına karar vermeye, kamu kuruluşları ile kamu hizmeti veren kuruluşların merkezde bilgisayar ortamında tutulan kayıtlardan bilgi alışverişi taleplerini ve merkez ve taşrada iş akışını nüfus hizmetlerinin bütünlüğü içerisinde belirlenecek esaslar ve usuller çerçevesinde karşılamaya İçişleri Bakanlığı yetkilidir.

 

            Madde 66-Bu kanun 1 Eylül 1974 tarihinden itibaren yürürlüğe girer.

 

            Madde 67-Bu kanun hükümlerini Bakanlar kurulu yürütür.

 

 

5/5/1972 TARİHLİ VE 1587 SAYILI ANA KANUNA İŞLENMEYEN GEÇİCİ MADDELER:

15/11/1984 Tarihli  3080 sayılı Kanunun Geçici maddeleri

 

 

Geçici Madde 1-        1/9/1979 tarihinden itibaren belediye başkanlıkları, evlendirme memurlukları ve köy muhtarlıklarınca 5 Temmuz 1984 tarihine kadar yapılan evlenmelere yetki noktasından itiraz edilemez ve bu evlenmeler bu sebeple iptal edilemez.

 

Geçici Madde 2-        Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren evlenme işleri hakkındaki düzenlemeler yapılıncaya kadar halen evlendirme görev ve yetkilerini kullanan belediye başkanlıkları ile köy muhtarlıklarına İçişleri Bakanlığınca evlendirme memurluğu görev ve yetkileri verilmiş sayılır. Yeni düzenlemeler yapılıncaya kadar evlenme işlemleri mevcut mevzuat hükümlerine göre yürütülür.

 

Geçici Madde 3-Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü nüfus kayıtlarına göre yaşayan vatandaşlarımızın hicri veya rumi tarihle yazılmış doğum tarihlerini miladi yıla çevirerek, aile kütüklerine geçirmeye , doğum tarihlerinin ay ve günü belli olmayanların da eksikliklerini 5/5/1972 tarih ve 1587 sayılı Nüfus Kanununun 59 uncu maddesindeki esaslar çerçevesinde tamamlamaya yetkilidir.

 

Geçici Madde 4-2/2/1984 tarih ve 2977 sayılı İdari Usul ve İşlemlerin Yeniden Düzenlenmesi İli İlgili Yetki Kanunu ile Bakanlar Kuruluna verilen Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi 5/5/1972 tarihli ve 1587 sayılı Nüfus kanunun için adı geçen Kanunla verilen süre bitimine kadar geçerlidir.

 

 

5/5/1972 TARİHLİ VE 1587 SAYILI ANA KANUNA İŞLENMEYEN GEÇİCİ MADDELER:

20/03/2003 Tarihli ve  4826 sayılı Kanunun Geçici Maddeleri

 

 

Geçici Madde 1- Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi kapsamında nüfus cüzdanları bastırılıncaya kadar, nüfus ve aile cüzdanları, İçişleri Bakanlığınca tespit edilen şekil, ebat ve örneğine uygun olarak Maliye Bakanlığınca bastırılır ve nüfus idarelerinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere mal müdürlüğü saymanlıklarına, başkonsoloslukların ihtiyaçlarını karşılamak üzere de Dışişleri Bakanlığına gönderilir.

 

            Mal müdürlüğü saymanlıklarınca nüfus idarelerinin ihtiyacı göz önünde tutularak, nüfus ve aile cüzdanları kadın-erkek her biri için en fazla iki biner adetinin bedeli sonradan ödenmek üzere, müteakiben iki biner adetlik partiler halinde peşin para karşılığında verilir.

 

 

 

 

 

Başkonsoloslukların ihtiyacı olan nüfus cüzdanları ise, Dışişleri Bakanlığınca tespit edilip bildirilen sayıda verilir. Yurt dışındaki nüfus cüzdan satış bedelleri İçişleri, Dışişleri ve Maliye bakanlıklarınca döviz olarak tespit edilir ve verildiği ülke parası üzerinden başkonsolosluklarca tahsil edilir.

 

            Yeni nüfus cüzdanı verilmesi uygulaması başlatılıncaya kadar; nüfus cüzdanları, ancak doğum tutanağı aile kütüğüne işlendikten sonra nüfus memuru tarafından bu kayıtlara uygun olarak doldurulup kendilerine, ergin olmayanların veli, vasi veya resmi vekillerine imza karşılığında, okur yazar olmayanların sağ elinin işaret parmağı  standart belgeye bastırılmak suretiyle verilmesine ilişkin mevcut uygulama sürdürülür. 

 

 

 

1587 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN

YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE

 

 

            Kanun                                                                                                           Yürürlüğü

            No                               Farklı tarihte yürürlüğe giren maddeler                              giriş tarihi

 

            2101                                                   -                                                          24/8/1977

3080                                                                                                      -

3081                                                                                                       

3082                                                                                                       

3083                                                                                                       

3084                                                                                                       

3085                                                                                                       

3086                                                                                                       

3087                                                                                                       

3088                                                                                                       

3089                                                                                                       

3090                                                                                                       

3091                                                                                                       

3092                                                                                                       

3093                                                                                                       

3094                                                                                                       

3095                                                                                                       

3096                                                                                                                                                                                  21/11/1984

4826                                                                                                                20/03/2003

4928                                                                                                                18/07/2003

 

 

 

 

 

 

 

 




0 Yorum - Yorum Yaz
Düzenli Spor Yapmanın Kas ve Kemik Gelişimine Etkileri

Kas gücünüzün artması ve vücudunuzun dayanıklı olması için düzenli spor yapmalısınız. Bilinçli yapılan egzersizler kaslarınızı geliştirir. Beden eğitimi dersine yaptığınız egzersizleri diğer zamanlarda, evlerinizde de yaparsanız kemik ve kas gelişiminize yardımcı olur.
Spor yapanlar daha güçlü ve sağlıklı olurlar. Sağlıklı olmak isteyen bir insanın düzenli spora ihtiyacı vardır. Ancak, spora başlarken kaslarınızı ve eklemlerinizi yapacağınız çalışmaya hazırlamanız gerekir. Beden eğitimi dersine başlarken öğretmeniniz sizlere ısınma egzersizleri yaptırmasının nedeni budur. Sporu, kaslarınızın ve kemiklerinizin sağlıklı olması ve düzenli gelişmesi için yapıyorsunuz. Eğer dikkat etmezseniz, sağlıklı olmak için uğraşırken sağlığınızı tehlikeye atmış olursunuz.
Yoğun kas gücüne ihtiyaç duyanlar sadece sporcular değildir. Hamallar, inşaat işçileri, tarlalarda çalışanlar da yoğun kas gücüne ihtiyaç duyarlar.
Kemiklerimizin ve kaslarımızın sağlıklı olabilmesi ve düzenli gelişebilmesi için beslenmenize de çok dikkat etmelisiniz. Gelişim çağında oln bireylerin kemik gelişimi için yeteri kadar süt tüketmeleri gerekir.
Beslenmenin yanında dinlenmeye ve düzenli uykuya da ihtiyacımız olduğunu unutmayın.
Sürekli hareket hâlinde olmak, yeteri kadar uyumamak kemik ve kas sağlığımızı olumsuz etkiler.
De kemiklerinizin ve kaslarınızın sağlıklı olabilmesi için neler yapabileceğinizi anlatan bir poster hazırlayın. Hazırladığınız posteri sınıfınızda sergiledikten sonra ürün seçki dosyanızda saklayın.
Öğrendiklerimizi Gözden Geçirelim
1.Vücudumuzda sert bir yapıya sahip kemiklerden oluşan bir iskelet olduğunu öğrendik.
2.İskeletin temel kısımlarını model üzerinde gördük.
3.Vücudumuzdaki kemikleri şekillerine göre gruplandırdık ve bunlara örnekler verdik.
4. Vücudumuzdaki kemikleri birbirine bağlayan ve harekete yardımcı olan eklemleri gözlemledik.
5.Hareketi sağlayan kasların iskelete bağlı olduğunu gözlemledik.
6.Kasların lifli yapısı sayesinde nasıl kasılıp gevşediğini ve kemikleri nasıl hareket ettirdiğini öğrendik.
7.Egzersiz ile kas gelişimi arasındaki ilişkiyi öğrendik.
8.İskelet ve kas sağlığını olumsuz etkileyecek davranışları öğrendik.

• Öğrencilerden egzersiz ve spor yapmanın iskelet ve kas gelişimine olumsuz etkileri
konusunda düşüncelerini sıralamaları sağlanır.
• Yoğun kas gücüne ihtiyaç duyan meslekler vurgulanır.
• Dengeli beslenmenin önemi vurgulanır.


ARDINA BAKMADAN BEN VARIM DİYEBİLMEK

HEPSİNE İCABET ELBETTE MÜMKÜN DEĞİL AMA KEŞKE HER “KİMSE YOK MU” DENDİĞİNDE BEN BURADAYIM DİYEBİLSEK. DAHA ÖNEMLİSİ “KİMSE YOK MU” DİYENLERİN KİMSE ARADIKLARI HER ORTAMDA ADI ANILANLARDAN VE “MUTLAKA O VARDIR” DENİLENLERDEN OLABİLSEK. ALLAH’IN EMANETEN VERDİĞİ İLMİ, MALI, CANI, VESAİTİ, ZAMANI HÂSILI HERŞEYİ İSTENİLDİĞİNDE BARİ OLSUN SUNABİLSEK-VEREBİLSEK-KOŞTURABİLSEK. BUNU DA ÇOK BÜYÜK LÜTUF-ÇOK BÜYÜK İŞ YAPMIŞ ZANNETMESEK. ACABA İSTENİLMEDİĞİ DURUMDA DA HER AN VERMEYE-KOŞMAYA-OLMAYA HATTA CAN FEDA ETMEYE HAZIR MIYIZ ACABA, GİT DENİNCE GİDEBİLİR MİYİZ ACABA, ARDIMIZA BAKMADAN-HESAPLARA TAKILMADAN-“MALLARINIZ, CANLARINIZ, EVLATLARINIZ SİZİN İÇİN BİRER İMTİHAN SEBEBİ, BİRER FİTNEDİR. K.K.” E TAKILMADAN ACABA HÂZIR VE NÂZIR MIYIZ BİR KENDİMİZİ TEST EDEBİLSEK.

KENDİM ADINA HER GEÇEN GÜN ZAAFIM ARTSA DA, ALLAH’IN BİZİ BELKİ ONLARIN VARLIĞI-CEHD Ü GAYRETİ-İHLÂSI HÜRMETİNE CANLI TUTTUĞU KARDEŞLERİMİZ-BACILARIMIZ ŞÜKÜR Kİ VAR. ŞÜKÜR HER ÇAĞRIYA İCABET EDEN, NEREYE-NE KADAR SÜRE-KAÇ PARA ÜCRETE-KİMİNLE GİBİ BENİM KIRK SEFER DÜŞÜNDÜĞÜM SORULARI ASLA SORMAYANLARIMIZ, SORMADAN HEDEFİNE GİDENLERİMİZ VAR. ZATEN “ALLAH BİR KULUNU SEVDİ Mİ, CEBRAİL’İ ÇAĞIRIR, BEN FALAN KULU-KULLARIMI SEVİYORUM, SEN DE SEV, CEBRAİL DE ONU SEVER, SONRA CEBRAİL MELEKLER ÂLEMİNE İNER, ALLAH FALAN KULU-KULLARI SEVİYOR, SİZ DE SEVİN DER, ONLAR DA SEVERLER, DAHA SONRA MELEKLER İNSANLIK ÂLEMİNE İNER, İNSANLARIN KALPLERİNDE ONLARA KARŞI SEVGİ VAZ’ EDİLİR, YERLEŞTİRİLİR.ALLAH O KULUNUN-KULLARININ GÖREN GÖZÜ, TUTAN ELİ, YÜRÜYEN AYAĞI, İŞİTEN KULAĞI OLUR. H.ŞERİF“HAKİKATINCA BUGÜN BU HESAPLARIN HİÇ BİRİSİNİ YAPMADAN-ZERRE DÜŞÜNMEDEN-DÖNEBİLMEK MÜMKÜN OLUR MU HESAP ETMEDEN-AKLINA BİLE GETİRMEDEN DÜNYANIN ŞİMDİLİK 120 ÜLKESİNE YAYILMIŞ-HİCRET ETMİŞ-BİR KISMI ORADAN EVLENMİŞ-HATTA BİR KISMI ORADA VEFAT ETMİŞ HİZMET ERLERİ, BULUNDUKLARI YERLERİN EN SEVİLENLERİ, HAKK TEÂLÂ TARAFINDAN EN ÇOK SEVDİRİLENLERİ OLMUŞLARDIR.

YİNE BİR KASIM AYI SONUNDA “KİMSE YOK MU” DENDİ, NE YALAN SÖYLEYEYİM, ALLAH HER ŞEYİMİZE NİGEHBÂN, YARIM GÜN YAPACAĞIMIZ BU HİZMETE NEFSİMİZ ONAY VERMEDİ, GELEYİM DEDİM AMA AYAKLARIM ZORAKİ GİTTİ. HÂLBUKİ EN HUZURLU ŞEHİRLERDEN BİRİNDE, DİLİ-DİNİ-HERŞEYİ BİZİMLE AYNI OLAN İNSANLARA GİDECEKTİK. HİÇ BİR CAN-MAL-SAĞLIK ENDİŞEMİZ ASLA OLMADIĞI-OLAMAYACAĞI GİBİ ÜSTÜNE BENİM O GÜZEL ANADOLU İNSANIMIN MİSAFİRPERVERLİĞİ, İNSANİYETİ, İKRAMI İLE KARŞILANACAK, KUŞATILACAKTIK.

“KİMSE YOKMU” DERNEĞİ ÖNCÜLÜĞÜNDE HER GÜN BELİRLENEN ADRES VE DÜZEN-PROGRAMLAMA GEREĞİ, GEZİCİ BİR SAĞLIK OTOBÜSÜNDE İKİ KÖYÜMÜZE SAĞLIK TARAMASI İÇİN YOLA ÇIKTIK. TAMAMI MADDİ BEKLENTİLERDEN UZAK, SADECE BİR İŞE YARAYABİLME-BİR GÖREVİ İFA EDEBİLME RUH HALİ İÇİNDEKİ 7-8 MUHTEREM KARDEŞİMİZ VE BÜYÜKLERİMİZLE BERABER YOLA KOYULDUK. İKİ KIZKARDEŞİMİZ BİRİ DR. VE BİRİ DE LABORATUAR TEKNİSYENİ OLARAK GÖNÜLLERİNİ AÇMIŞLARDI. BENSE DEDİM YA, NEFSİMLE –SANKİ ÇOK BÜYÜK İŞ YAPACAKMIŞIM GİBİ- SAVAŞA SAVAŞA KATILMIŞTIM. HANİ DERLER YA “SÖYLEYENE DEĞİL, SÖYLETENE BAK” KABİLİNDEN DAHA SEYAHATİMİZİN İLK KİLOMETRELERİNDE “KENDİNE GEL, UYAN GAFLET UYKUSUNDAN”DEDİRTEN TARZDA İLÂHİ BİR İKAZ LUTFUYLA KENDİME GETİRİLDİM. VE GÜNÜM,  HESABIMDA OLMAYAN BİR ANLAM KAZANDI. BELKİ GÜN BOYU GÖZLERİME HÂKİM OLMAKTA ZORLANDIM.

BİZİM YAPTIĞIMIZ KÜÇÜK BİR FEDAKÂRLIKTI BELKİ. SANKİ ALLAH’IN AYRICALIKLI İNSANLARIYMIŞIZ GİBİ KENDİNİ HİSSEDENLERİMİZİN OLDUĞU BİR MESLEĞİN MENSUBUYDUK. HÂLBUKİ BİZE “KÜN INDEN NÂS FERDEN MİNEN NÂS=İNSANLAR ARASINDA İNSANLARDAN BİR İNSAN OLDUĞUNUZU UNUTMAYINIZ” DENMİŞTİ. BİZİM KADER PLANINDA İNSANLIĞIN HİZMETİNE GÖREVLENDİRİLMİŞ OLMAKTAN BAŞKA NE FARKIMIZ OLABİLİRDİ Kİ. AMA HEYHAT… BAZEN BU RUHU KAÇIRDIĞIMIZ-KAÇIRANLARIMIZ AZIMSANMAYACAK SEVİYEDEYDİ. HÂLBUKİ ALLAH’IN NE HAS KULLARI VARDI Kİ, İŞTE ONLARI BİR HATIRLAMA, ONLARA BAKIP “AĞLAMIYORSAN BARİ GÜLMEKTEN UTAN” DENEN BİR FIRSAT DOĞMUŞTU. NASIL MI,ANLATAYIM..

SON BİR YILDIR, “TİKA=TÜRK İŞBİRLİĞİ VE KALKINMA İDARESİ BAŞKANLIĞI”ÖNCÜLÜK VE REHBERLİĞİNDE BAŞTA AFRİKA ÜLKELERİ OLMAK ÜZERE PEK ÇOK ÜLKELERE SAĞLIK SEFERLERİ DÜZENLENMEKTEYDİ. İÇECEK SU BULMAKTA ZORLANAN, KURBAN’DA İKRAM ETTİĞİNİZ ETİN NE OLDUĞUNU-NASIL PİŞİRİLECEĞİNİ SORAN, BULABİLDİĞİ BİRAZ BULGURLA HAYATINI İDÂME ETTİRMEYE ÇALIŞAN, RESMİ KAYITLARA YANSIYAN ŞEKLİYLE HER ÜÇ İNSANINDAN BİRİ ÖLÜMCÜL AİDS HASTASI OLAN AFRİKA ÜLKELERİNE HEPSİ HEPSİ 10-20-30 GÜNLÜK SÜRELER İÇİN ÇAĞRILIYORDUK. BELKİ BİR KATKIMIZ OLUR DİYE GİDİYORDUK BELKİ AMA ASLINDA ORALARDA GÖRDÜKLERİMİZLE İNSANLIĞIMIZI-MÜSLÜMANLIĞIMIZI-VARLIĞIMIZI-TOKLUĞUMUZU-PEŞİNDE KOŞTUKLARIMIZI YENİDEN BİR GÖZDEN GEÇİRME FIRSATI BULACAKTIK. BÜTÜN ZAAF NOKTALARIMIZ DA KARŞILANACAK ŞEKİLDE “MAAŞINIZ ÇALIŞACAK, YOL VE ORADAKİ GİDERLERİNİZ KARŞILANACAK, HATTA HER AY ALDIĞINIZ EK GELİRİNİZ ORTALAMA BİR DÜZEYDE VERİLECEK “DENMİŞTİ. ÖYLE YA MAZERETLERİMİZ(????) VARDI, TAKSİTLERE GİRMİŞTİK. EV SAHİBİ(??), ARAÇ SAHİBİ(??) OLACAKTIK. ÇORABININ DAHİ KONMASINA FIRSAT VERİLMEYEN TABUTA-MEZARA KOYDURTAMAZDIK BELKİ AMA, HAKKIMIZDI(???) CANIM. BU MESLEĞİN ADAMLARINA EN İYİSİ YAKIŞIRDI(???).

YİNE TAM DA BİZİM BU TARAMAYA ÇIKTIĞIMIZ GÜNLERİN HEMEN ARDINA GİDİLECEK BİR AFRİKA TURU VARDI. İKİ AY ÖNCESİNDEN DAVET EDİLMİŞTİK. KENDİMİZİ-BELLİ HESAPLARIMIZI AŞAMAMIŞTIK. BEN DE VARIM DİYEMEMİŞTİM. “GİDİN-CELB Mİ ÇIKARALIM İLLA” DİYE HATIRINI ORTAYA KOYAN BİR BÜYÜĞÜMÜZ VARDI AMA NEREYE KADAR DİNLEDİĞİMİZ ÖNEMLİYDİ. TABİİ BUNLAR BENİM GİBİ USLANMAZLAR İÇİN GEÇERLİYDİ. HÂLBUKİ ANINDA HAZIRIM DİYENLER VARDI VE BAKIN HANGİ DÜŞÜNCELER İÇİNDEYDİLER, GERİSİNİ ANLATACAK VASIFTA OLMADIĞIM İÇİN ANLATANINA BIRAKALIM. SAĞLIK ARACIMIZDA BULUNAN DR. BETÜL HANIM KARDEŞİMİZ ANLATIYOR=

“BU AFRİKA SEYAHATİNE GİDECEĞİMİ DUYAN ARKADAŞLARIM ŞAŞIRMIŞ BİR ŞEKİLDE İKAZ EDİYORLARDI. YA HU BETÜL DİYORLARDI, SEN SAĞLIK MENSUBUSUN, GİDECEĞİN YERDE HER ÜÇ KİŞİDEN BİRİ AİDS HASTASI, BAŞKA BULAŞICI HASTALIKLAR VAR, HAYDİ BİR KAN BULAŞIRSA, HAYDİ BİR İĞNE BATARSA, HAYDİ ŞU OLURSA HAYDİ BU OLURSA… GÖRÜNÜŞTE HAKSIZ DEĞİLLERDİ. ON GÜN İÇİNDE BİR BULAŞICI HASTALIK KAPMAK VE ONUNLA ÖMÜR BOYU -DEYİM YERİNDEYSE -SÜRÜNMEK VARDI. ETKİLENMEDİM DESEM YALAN OLUR.

DÜŞÜNDÜM, ORALARA AİLESİYLE HİCRET ETMİŞ, GİDERKEN NERESİ-KAÇ PARA- NE KADAR SÜRE SORULARINI HİÇ SORMAMIŞ ARKADAŞLARIMIZ VARDI. NE İKLİMLERİNE, NE YEMEKLERİNE, NE DİLLERİNE, NE HALLERİNE ALIŞIK OLMADIĞI BU ÜLKELERDE HEM DE SÜRESİ BELİRSİZ GİTMİŞLERDİ. BENİM ON GÜN İÇİN KIRK KORKU YAŞADIĞIM-KIRK HESAP YAPTIĞIM-KIRK ÇEKİNCE KOYDUĞUM BU YERLERDE, BU İNSANLARLA YAŞIYORLARDI. KENDİLERİ-ÇOCUKLARI-EŞLERİ HASTA OLSA TÜRKİYE’YE Mİ GELECEKLERDİ, MECBUREN ORADA MUAYENE OLACAK VE BELKİ DE KUVVETLE MUHTEMEL O BULAŞICI HASTALIKLARI KAPACAKLARDI. AMA ONLAR BİR DAVAYA İNANMIŞLARDI. KENDİ HESAPLARI BULUNMAYAN, ALLAH’IN HESABINA RAZI OLAN KULLARDI. “MEVLÂ GÖRELİM NEYLER, NEYLERSE GÜZEL EYLER” DİYORLARDI. ÇOCUKLARI MECBUREN O ÇOCUKLARLA OYNAYACAKLAR, KENDİLERİ MECBUREN O SAĞLIKSIZ SİSTEMDE YAŞAYACAKLARDI. AMA ONLAR ASIL MANEVİ SAĞLIKSIZLIĞA SAVAŞ AÇMIŞLARDI. EN BÜYÜK HASTALIK OLAN İMANSIZLIK HASTALIĞINA KARŞI SAVAŞ AÇMIŞLARDI. SAVAŞ OLURDU DA YARALANMA OLMAZ MIYDI, SAVAŞTA RAHATIN, PARANIN, UYKUNUN, DÜNYA MALININ HESABI MI OLURDU… VE ZERRE TEREDDÜT ETMEDEN GELMİŞLER VE DÖNMEYİ DE DÜŞÜNMEMİŞLERDİ. HELE Kİ BU İKLİM ŞARTLARINA UYUMDA ZORLANAN, FAKAT ASLA DÖNMEYEN BAZI ARKADAŞLARIMIZDA KALICI HASTALIKLAR OLUŞMUŞ, HATTA KISIRLAŞANLAR BİLE OLMUŞTU.

BÜTÜN BUNLARI DÜŞÜNÜNCE BİZİMKİ DE FEDÂKÂRLIK MI DEDİM KENDİ KENDİME. VE NE OLURSA OLSUN GİTMEYE KARAR VERDİM.”

BU BETÜL KARDEŞİMİN MUHTEREM KALBİNİN SESİ. YA BENİM GAFLETTEN ÇIKAMAYAN NEFSİMİN HİLESİ. YOLCULUK BOYUNCA RUHUMU SARDI UTANMA HİSSİ. YA DÜZGÜN ÇIKMAZSA ÂHİRET MUHASEBESİ.

GÖZYAŞLARIMA HÂKİM OLAMIYORDUM. SANKİ BİR FEDÂKÂRLIK YAPACAKMIŞIM ZANNEDEREK ÇIKTIĞIM BİR GÜNDE, RABBİM BENİ YİNE GAFLETTEN UYANIŞA DAVET ETMİŞTİ. SÖZDE BEN ERKEKTİM AMA GİDERİM-HAZIRIM-VARIM DİYEMEMİŞTİM. AMA BETÜL KARDEŞİM O KUTSAL HİZMET LİSTESİNE GİRMİŞ VE YAPTIĞINI BÜYÜTMÜYOR, HİCRETİN ERLERİNE SELAM DURUYORDU.

NE ZAMAN OLMAM GEREKTİĞİ GİBİ OLACAĞIM BİLEMİYORUM AMA ARTIK UTANCIMDAN DAHA FAZLA DİRENEBİLECEĞİMİ-HATTA ADINA YAŞAMAK DENİRSE BU ÖLMÜŞLÜKLE YAŞAYABİLECEĞİMİ SANMIYORUM. YAKLAŞIK ON YIL ÖNCE “GELİN BU CAN BU UĞURDA FEDA OLSUN DİYELİM, EVET DİYELİM” ÇAĞRISINA “EVET” CEVABI VERMİŞTİM AMA HEYHAAAAAT…

DUALARINIZLA TEKRAR O GÜNLERİN VE OLUNMASI GEREKEN HALLERİN ADAMI OLMAK DİLEĞİYLE…

“EY KİMSESİZLERİN KİMSESİ, BENİM KİMSEM SEN OL, TUT ELİMDEN TUT Kİ EDEMEM SENSİZ”M. F.G.

 




0 Yorum - Yorum Yaz
Damlalar
 
 
Hayatta haset etmeden say, kıskanmadan sev. ,
Bazı insanlar başkasındakini istemez.
Öyle olma Gıpta et, fakat haset etme.
Zira Allah'ın huzuruna fesatla çıkılmaz.
 
Süleyman Hilmi TUNAHAN



0 Yorum - Yorum Yaz

 

Önce Hizmet
Sâdık Dânâ
2010 - Nisan, Sayı: 290, Sayfa: 031

Ubeydullah Ahrar hazretlerinin gençlik zamanları. Hace Ubeydullah -kuddise sirruh-  buyurur:
– Mirza Şahruh zamanında Heri’de idim. Para adına habbem yokdu. Başımda bir tülbendim var idi ki parça parça idi. Bir parçasını düğümlesem öbürü parçalanır ve sarkardı. Bir gün pazar yerinden geçerken bir dilenci benden bir şey istedi. Param yok idi ki vereyim. Bir ahcının önüne geldim. Tülbendimi başımdan çıkardım ve dedim: Bu tülbend eskidir ama temizdir. Kap kaçak yıkadıkça kurutmaya ve silmeye yarar. Şunu al da şu fakire bir kap yemek ver! ” Aşçı fakiri doyurduktan sonra büyük bir edeble tülbendi önüme koydu. Fakat ben kabul etmedim, çıkıb gittim.
Buyurdular:
– Çok kişiye hizmetler ederdim. Hiç bir şeyim yokdu. Ne atım, ne merkebim... Yılda bir kaftan değiştirirdim ki, pamukları dökülürdü. Her üç yılda bir kürk ve hırka ile yetinirdim. Hoca hazretlerinin kemal yolunda başlangıçlarından nihayetlerine kadar, tanıdıklarına ve tanımadıklarına, dostlarına ve düşmanlarına yardım ve şefkatleri sınır kabul etmez derecede büyükdü. Ayırd etmeden herkese hizmetleri dillere destandı.
Buyururlar idi ki:
– Semerkand’da Mevlâna Kutbuddin Medresesinde yatan iki üç hastanın hizmetini üzerime almışdım. Marazları artdığından yataklarını murdar ederlerdi. Ben onları elimle yıkayıp, çamaşırlarını elimle giydirirdim. Bu hizmetim sık sık olduğu için hastalıkları bana da bulaşdı. Ben de yatağa düşdüm. Bu hâlimle bile desti ile su getirib hastaların kirlerini yine ben yıkamaya devam etdim. (Reşahat’den)
Gene buyururlar:
– Ben bu yolu tasavvuf kitaplarından değil, halka hizmetden elde ettim. Herkesi bir yoldan götürürler. Bizi hizmet yolundan götürdüler. Hayr umduğum herkese hizmet ederim.
Gene buyurdular:
– Hâcegân tarikatinde vaktin icabı ne ise ona göre davranılır. Zikir ve murakabe ancak müslümanlara hizmet edecek bir mevzu olmadığı zaman tatbik edilebilir. Gönül almaya vesile olacak bir hizmet, zikir ve murakabeden önde gelir. Bazıları zan ederler ki nafile ibadetlerle uğraşmak hizmetden üstündür. Halbuki gönül feyzi, hizmet mahsulüdür. Hoca Bahaeddin Nakşıbend ve bağlıları eğer kimsenin hizmetini kabul etmemişler ise bu, hizmet ve tevazuu tercih etmelerindendir. İhsan ediciyi sevmek zarûrîdir. Ve muhabbet miktarınca dahi alâka tabiîdir. Bu yolun bağlıları kendilerini halkın menfaatine vermişler ve mukabilinde hiç bir şey beklememeyi şiar edinmişlerdir.
Rasûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdular:
Bir kimse din kardeşinin bir işini yapmak için giderse, her adımında bir çok günahları afvedilir ve yetmiş sevab yazılır. Bu, iş bitinceye kadar böyle devam eder. İş yapılınca bütün günahları afvedilir. Bu işi yaparken ölürse hesabsız cennete girer.
Gene buyurdular:
Bir kimse bir mü’mine bir iyilik yapınca, Allahü Teâlâ bir melek gönderir. Bu melek hep ibadet eder. İbadetinin sevabları bu kimseye verilir. Bu kimse ölünce, kabre konunca, bu melek nurlu ve sevimli olarak bunun kabrine gelir. Ben filanca kimseye yaptığın iyilik ve onun kalbine koyduğun neş’eyim. Allah beni bugün seni sevindirmeye ve kıyamet günü sana şefaat etmeye ve cennetteki yerini sana göstermek için gönderdi, der.”
Muhterem Mahmûd Sâmî -kuddise sirruh- hazretlerinin zevk aldıkları şeyler, Halik teâlâ ve tekaddes hazretlerinin razı olduğu ve -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimizin talim buyurdukları İslâmî, ictimaî, ruhanî neşelerdi. Cenaze teşyiinde ve ölüm taziyesinde bulunur, yetimlerin, dulların, bîkeslerin, darda kalmışların, hastaların ziyaretlerine devam eder, onların gönüllerine sürûr verirlerdi.
Sultanü’l Ârifin eş-Şeyh Mahmûd Sâmi Ramazanoğlu / Sadık Dana sayfa: 74




0 Yorum - Yorum Yaz

ŞİŞMANLIK HASTALIĞI

 

Şişmanlık çağımızın en önemli sorunudur. Şişmanlıkla ilgili tedavi ve beslenme süreçlerini kapsayan detaylı çalışmalar yapılmaktadır. Şişmanlık birçok hayati rahatsızlıgıda beraberinde getiren bir sağlık sorunudur.

YANLIŞ BESLENMEDEN KAYNAKLANIR.
TEDAVI EDILEBILIR.
 
 

İnanılacak gibi değil fakat şişman kişilerin çoğu kilolarının çok fazla olmasına rağmen kendilerini çok rahat ve güzel bulmaktadırlar. iddia edildiğine göre şişman kişilerin sadece % 15 i devamla artan yağ tabakalarını kendilerine problem edinip doktora gitmeyi düşünürlermiş, hakikatte de vücut yağlanmasının sadece ender hallerde bir hastalık neticesi olduğu bir hakikattir.

Mesela böbreklerin fonksiyonundaki bir eksiklik veya tiroit bezlerinin tam çalışmaması bu hale neden olabilirler. Bu durumda ise sıhhatli bir metabolizma için vücudun gerek duyduğu önemli hormonların eksikliği ortaya çıkar.

Ayrıca şunu da belirtmek gerekir ki, fazla kiloya sahip kişilerden sadece pek azı fazla kilolarına sebep olarak hormon düzensizliğini gösterebilirler. Bazı kişilerin ömür boyunca şişman ve bazı talihli kişilerin ise hiç bir gayret göstermeden normal kilolarını muhafaza etmeleri çeşitli ve mühim sebeplere dayanmaktadır.

Beslenme uzmanları, dahiliyeciler ve psikologlar vücutta olagelen ne gibi işlevlerin yağ birikimlerine sebep olduğunu tahmin edebilirler.

Normal vücut ağırlığının % 15 veya 20 fazlasına sahip olanlarda normal kilolu kişiler gibi uzun bir ömür sürebilirler. fakat, Amerika’da Framingham araştırması olarak isimlendirilen çalışmadan elde edilen neticelere göre bu kişilerin çok sıhhatli olmaları, şişmanlık halinde görülen hastalıklara müptela olmamaları gerekmektedir. Mesela yüksek tansiyon, şeker hastalığı ve kandaki yağ miktarının yüksekliği gibi.

Bu bulgulara rağmen doktorların tavsiyelerini şöyle özetleyebiliriz. Vücut yapısına göre normal sayılabilecek kilonun % 15 veya 20 sinin üstündeki herkes doktora başvurmalıdır.

Bu durumda en doğru yol ise doktor tavsiyesi ile fazla kilolarını atarak, kalbi ve, metabolizmayı rahata kavuşturmaktır.

Bazı zayıflama kürleri sadece tesirsiz olmakla kalmayıp, aynı zamanda tehlikeli de olabilirler. bu durum bilhassa umumiyetle kullanılan bir zayıflama metodu için geçerli sayılabilir. SYY metodu (sadece yarısını ye) gerçi büyük miktarlarda kalori almayı önleyebilir. Fakat kişiyi tek yönlü beslenmeye itmesi bakımından tehlikeli olabilir.

Her şeyden önce bilhassa genç kişiler bir iki kilo eksiği veya fazlası ile normal kilolarını muhafaza etmeye dikkat etmeyi öğrenmelidirler. Buna karşın daha yaşlıca kişiler sıhhatlerinden şikâyetçi değiller ve de yuvarlakça görünümlerinden şikâyetçi değil iseler, sevdikleri yemekleri yemeden kendilerini mahrum etmeyebilirler. tabi ki bu davranış o kişilere fazla kilolar getirmiyorsa!

İdeal vücut ölçülerine sahip olmak için yapılan açlık kürleri ise hiç bir doktor tarafından akıllıca bir davranış olarak değerlendirilemez.

Tartılmak için teraziye çıktığınızda şayet ibreyi korku ile izliyorsanız bazı şişman kişilerin söylediklerini hatırlamak icap eder, kilosu fazla olan herkes şişman değildir der bazı kişiler ve bu sözlerde bir hakikat payı da vardır aslında! Kişinin kemik yapısının vücut ağırlığı ölçümünde önemli bir rol oynadığı kanısı ise pek doğru değildir. Kişinin şişmanlığı, vücudun yuvarlaklıkları ve hissedilebilen yağ tabakaları ile kolayca tespit edilebilir. Arzu ettikleri kilonun üzerinde olan kişilerin ise ille de vücutlarını bazı yerlerinde yağ tabakaları olması icap etmez! Hiç bir şişman kişi yoktur ki yakınları ona, artık az yemeğe gayret etmesini, şayet az yiyecek olursa kilolarının azalacağını söylememiş olsunlar. Halbuki yuvarlacık görünümlerine rağmen pek çok kişi beslenme tarzlarındaki tek yönlülükten dolayı yetersiz gıda almaktadırlar.

Şöyle ki;

Bu kişiler sırf midelerini doldurmak için, besin değeri ve değişikliğine dikkat etmeden alıştıkları tek beslenme şeklini sürdürürler. Bu durumda vücut için hayati önemi olan (b vitamini, protein) gibi mühim besin maddelerinin yokluğu ortaya çıkar.

Bu gıdalara örnek göster icap ederse, mesela, kızarmış patates, sandviç, pasta, kek veya çikolata ve dondurmayı sayabiliriz.

Bazı şişman kişiler sırf sevdikleri bu gibi maddeleri yiyebilmek için normal öğünlerden vazgeçebilirler.

Bunu yaparken de samimi olarak, artık doğru dürüst yemek yemekten vazgeçtiklerini ve böylelikle kilo vereceklerini zannederler. (bu arada canları istedikçe ve istediği kadar boş kaloriyi gövdeye indirirler) bu tür beslenmeye devam ettikleri sürece ne doğru dürüst karınları doyacak, ne de zayıflayabileceklerdir.

Bazı hanımlar, sabahları biraz kepek ekmeği ile yağsız peynir, öğlenleri meyve, akşamları salamla ekmek ve salata yedikleri halde bir gram dahi veremezler.

Bunun sebebi, yakacak besin maddesi olmadığı için metabolizma yavaş çalışmaya başlamıştır.

Zayıflamaya da yardımcı olamayacak kronik bir az beslenmeye itebilecek bu gibi açlık kürleri yerine bayanlara 1200 kalori karışık besin kürünü tavsiye ederiz. Böyle bir metot tatbik ettiğiniz takdirde hem tek yönlü ve yetersiz beslenmeden korunmuş olursunuz, hem de yeniden yemek yemenin zevkine varırsınız.

Ayrıca metabolizmanız yeniden doğru dürüst çalışmaya başlar, çalışan bir metabolizmanın gereği olan hareketlerinize yeniden bir canlılık gelecektir. Vücut hareketlerinizin bu canlılığı devam ettiği sürece de inatçı kilolardan teker teker kurtulmanız mümkün olabilecektir.




0 Yorum - Yorum Yaz
Ortak Akıl
 
Bir metreye, beş kılavuz düşüyor
Ortak akıl ile koşamıyoruz
Sandal sağlam ama çoktur kürekçi
İncecik dereyi geçemiyoruz
 
Riya astar olmuş, yüzsüzlük mastar
Nedense beklenir, dünyalık poster
Düz yolda şaşırdık, Mevlam yol göster
Sanki bu Küre'de yaşamıyoruz
 
Sırıtıyor, göze girme sevdası
Fikren yalınayak, yok ayran tası
Bestelenmiş sanki, nefsin havası
Gürleyip gürleyip, esemiyoruz
 
Çok seslilik, çok başlılık olunca
Beyinlere, "baş" davası dolunca
Öküz öldü, bulamayınca yonca
Toprağı, tarlayı eşemiyoruz
 
Çoğunluğun iradesi nerede?
Kurbanlık koyunlar bekler sırada
Beslenmiş gibiyiz, kuytu serada
Güneş gölgelendi, pişemiyoruz
 
Havuza karışan su ayrılamaz
Bagımsız renk, gökkuşağı olamaz
Ortak akıllılar, yolda kalamaz
Neden ayrılığı boşamıyoruz?
 
Ortak akıl, aynı ırmağa akan
Çoğunluk güzeldir, bir yöne bakan
Haykıralım artık, bitsin hafakan
Susuzluktan öldük, susamıyoruz
Dereden denize, taşamıyoruz...
 
Ali Rıza Malkoç    01/05/2010  Bursa
 
Hafakan: Sıkıntı, çarpıntı, üzüntü
Kuytu  : Issız, sessiz ve göze çarpmayan,tenha yer
 



0 Yorum - Yorum Yaz
FINDIK BÖREĞİ
MALZEMELER:
2 adet tavuk göğüs eti
1 adet orta boy soğan
4 çorba kaşığı tereyağı
3 adet yeşil sivri biber (tatlı)
2 adet domates
Tuz
Karabiber
Yarım çay kaşığı kırmızıbiber
1 su bardağı fındık (kavrulmuş, kalın kıyılmış)
3 adet yufka
1 adet yumurta akı

HAZIRLANIŞI:
Tavuk göğüs etlerini, 2-3 bardak suda yumuşayıncaya kadar haşlayın. Haşlanmış eti lokmalık parçalara bölün. En az iki bardak tavuk suyunu bir kenara ayırın. Soğanı rendeleyin; iki kaşık tereyağı ile karıştırarak, yumuşayıncaya kadar kavurun. Kavrulmuş soğanlara, ince doğranmış biberleri ve rendelenmiş domatesleri ekleyin. Domateslerin saldığı suyu çekene kadar, karıştırarak pişirin. Tavuk eti, tuz, karabiber ve kırmızıbiberi katın. Birkaç kez karıştırdıktan sonra ateşten alıp soğumaya bırakrn. Soğuduktan sonra harca fındıkları ekleyip karıştırın. Yufkaları tek tek sererek, üzerlerine fırça ile oda sıcaklığında yumuşatılmış tereyağını sürün. Önceden 160 derecede kızdırılmış fırında, üzerleri sararıncaya kadar tek tek kızartın. Kızarmış yufkaları bir tepsi içine üst üste koyun ve üzerine iki bardakhk ılık tavuk suyunu dökün. Yufkalar tavuk suyunu çekip yumuşaymca, ortasına yakın kısmına boylamasına harcı yayın. Yanlarını harcın üzerine kapatıp rulo yapın ve üzerine yumurta akı sürün. Ruloyu önceden 160 derecede kızdırılmış fırında, servis zamanından 20 dakika önce ısıtın. Isıtılmış börek rulosunu, porsiyonluk parçalara ayırıp ılık olarak servis yapın.


 
 
Biricik Ağabeyimiz Bahattin Yıldız,
   Şehadete Uçtu...
   Bahaddin Yıldız ağabeyimiz ve İHH Asya Sorumlusu Faruk Aktaş kardeşimiz Afganistan'da düşen bir uçakla şehid oldular.
 
     Hayatını Resulullah (sav.)' in yolunda hizmet için adamış değerli ağabeyimiz Bahattin Yıldız, Afganistan'da düşen uçaktaydı. Bahattin Yıldız ağabeyimiz, İHH'nın bir yetim projesini Afganistan'da hayata geçirmek amacıyla gönüllü olarak gitmişti.     
     Pamir Havayolları'na ait uçakta altısı yabancı 43 yolcu bulunuyordu. Değerli ağabeyimiz Bahattin Yıldız'ın yanısıra aynı projede görevli, İHH'nın Asya sorumlusu Faruk Aktaş kardeşimiz ve Mustafa Cebil isimli bir Türk vatandaşının daha olduğu haberlerini aldık. Kazada kurtulan olup olmadığı ise bilinmiyor.    
     Kurtarma ekiplerinin, çok yoğun kar yağışı dolayısıyla kaza mahalline ulaşamadığı da gelen bilgiler arasında. (17 Mayıs 2010 P.tesi saat 23.00.)
     30 yıldan bu yana Afganistan sorunuyla yakından ilgilenen Bahattin Yıldız ağabeyimiz, geçtiğimiz günlerde geçici olarak yaşadığı Almanya'dan Türkiye üzerinden Afganistan'a geçmişti ve 17 Mayıs 2010 Pazartesi günü sabah saatlerinde Afganistan'da düşen uçakta bulunuyordu...
     1956 Sivas doğumlu olan Bahattin Yıldız ağabeyimiz, 1975 yılında İzmir İmam Hatip lisesinden mezun olmuş, 1987 yılında Erzurum İşletme Fakültesini bitirmişti. Yazıları Mavera, Güldeste, Gurbet dergilerinde ve Milli Gazete'de yayınlanmıştı. Üçü kız ikisi erkek beş çocuğu olan Bahattin Yıldız ağabeyimizin; Savaşan Afganistan, Cihat Günlüğü, Kar Çiçeği, Karda Ayak İzleri, Güllerin Vedası isimli kitapları yayınlanmıştı ve gazetelerde, dergilerde, internet sitelerinde sürekli yazıları yayınlanmaktaydı...
 
     İHH Asya sorumlusu olan Faruk Aktaş Kardeşimiz ise 1974 Iğdır doğumluydu. İlk, orta ve liseyi Iğdır’da okumuştu. Çok küçük yaşlarda babasını kaybeden Faruk kardeşimiz, 2002 yılında Pakistan İslam Üniversitesi Şeriat Fakültesinden mezun olmuştu. Bir çocuğu olan Aktaş, altı aydan bu yana İHH’da çalışıyordu.
Özel Arama



0 Yorum - Yorum Yaz
Şeyh EDEBALİ'den Osman Gazi'ye Nasihat
     .....

     “Ey Oğul!

Beysin! Bundan sonra öfke bize; uysallık sana... Güceniklik bize; gönül almak sana.. Suçlamak bize; katlanmak sana.. Acizlik bize, yanılgı bize; hoş görmek sana.. Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize; adalet sana.. Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana... Bundan sonra bölmek bize; bütünlemek sana.. Üşengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana..

Ey Oğul!

Yükün ağır, işin çetin, gücün kıla bağlı, Allah Teala yardımcın olsun. Beyliğini mübarek kılsın. Hak yoluna yararlı etsin. Işığını parıldatsın. Uzaklara iletsin. Sana yükünü taşıyacak güç, ayağını sürçtürmeyecek akıl ve kalp versin. Sen ve arkadaşlarınız kılıçla, bizim gibi dervişler de düşünce, fikir ve dualarla bize va’dedilenin önünü açmalıyız. Tıkanıklığı temizlemeliyiz.

Oğul!

Güçlü, kuvvetli, akıllı ve kelamlısın. Ama bunları nerede ve nasıl kullanacağını bilmezsen sabah rüzgarlarında savrulur gidersin.. Öfken ve nefsin bir olup aklını mağlup eder. Bunun için daima sabırlı, sebatkar ve iradene sahip olasın!.. Sabır çok önemlidir. Bir bey sabretmesini bilmelidir. Vaktinden önce çiçek açmaz. Ham armut yenmez; yense bile bağrında kalır. Bilgisiz kılıç da tıpkı ham armut gibidir. Milletin, kendi irfanın içinde yaşasın. Ona sırt çevirme. Her zaman duy varlığını. Toplumu yöneten de, diri tutan da bu irfandır.

İnsanlar vardır, şafak vaktinde doğar, akşam ezanında ölürler. Dünya, senin gözlerinin gördüğü gibi büyük değildir. Bütün fethedilmemiş gizlilikler, bilinmeyenler, ancak senin fazilet ve adaletinle gün ışığına çıkacaktır. Ananı ve atanı say! Bil ki bereket, büyüklerle beraberdir. Bu dünyada inancını kaybedersen, yeşilken çorak olur, çöllere dönersin. Açık sözlü ol! Her sözü üstüne alma! Gördün, söyleme; bildin deme! Sevildiğin yere sık gidip gelme; muhabbet ve itibarın zedelenir...

Şu üç kişiye; yani cahiller arasındaki alime, zengin iken fakir düşene ve hatırlı iken, itibarını kaybedene acı! Unutma ki, yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir.

Haklı olduğun mücadeleden korkma! Bilesin ki atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli (korkusuz, pervasız, kahraman, gözüpek) derler.

En büyük zafer nefsini tanımaktır. Düşman, insanın kendisidir. Dost ise, nefsi tanıyanın kendisidir. Ülke, idare edenin, oğulları ve kardeşleriyle bölüştüğü ortak malı değildir. Ülke sadece idare edene aittir. Ölünce, yerine kim geçerse, ülkenin idaresi onun olur. Vaktiyle yanılan atalarımız, sağlıklarında devletlerini oğulları ve kardeşleri arasında bölüştüler. Bunun içindir ki, yaşayamadılar.. (Bu nasihat Osmanlı’yı 600 sene yaşatmıştır.) İnsan bir kere oturdu mu, yerinden kolay kolay kalkmaz. Kişi kıpırdamayınca uyuşur. Uyuşunca laflamaya başlar. Laf dedikoduya dönüşür. Dedikodu başlayınca da gayri iflah etmez. Dost, düşman olur; düşman, canavar kesilir!..

Kişinin gücü, günün birinde tükenir, ama bilgi yaşar. Bilginin ışığı, kapalı gözlerden bile içeri sızar, aydınlığa kavuşturur. Hayvan ölür, semeri kalır; insan ölür eseri kalır. Gidenin değil, bırakmayanın ardından ağlamalı... Bırakanın da bıraktığı yerden devam etmeli. Savaşı sevmem. Kan akıtmaktan hoşlanmam. Yine de, bilirim ki, kılıç kalkıp inmelidir. Fakat bu kalkıp-iniş yaşatmak için olmalıdır. Hele kişinin kişiye kılıç indirmesi bir cinayettir. Bey memleketten öte değildir. Bir savaş, yalnızca bey için yapılmaz. Durmaya, dinlenmeye hakkımız yok. Çünkü, zaman yok, süre az!..

Yalnızlık korkanadır. Toprağın ekim zamanını bilen çiftçi, başkasına danışmaz. Yalnız başına kalsa da! Yeter ki, toprağın tavda olduğunu bilebilsin. Sevgi davanın esası olmalıdır. Sevmek ise, sessizliktedir. Bağırarak sevilmez. Görünerek de sevilmez!.. Geçmişini bilmeyen, geleceğini de bilemez.

Osman! Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın.

Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini unutmayasın...”





1 Yorum - Yorum Yaz

HTML clipboard

DÜNYA'NIN ENLERİ

 

 

Dünyanın en yüksek şelalesi: Angel-Venezuela–1.000 m.
Dünyanın en büyük nehri: Nil-Afrika
Dünyanın en yüksek dağı: Everest-Asya–8.848 m.
Dünyanın en büyük çölü: Büyük Sahra Çölü-Orta/Kuzey Afrika
Dünyanın en büyük yanardağı: Tambora-Endonezya
Dünyanın en büyük mağarası: Carlsbad Mağarası-New Mexico, ABD
Dünyanın en büyük gölü: Hazar Denizi-Orta Asya–394.299 km²
Dünyanın en büyük adası: Grönland-Kuzey Atlantik–2.175.597 km²
Dünyanın en sıcak yeri: Al’Aziziyah-Libya–57,7 C
Dünyanın en soğuk yeri: Vostock II- -89,2 C
Dünyanın en kalabalık ülkesi: Çin–1.237.000.000 kişi
Dünyanın en geniş ülkesi: Rusya–10.610.083 km²
Dünyanın en küçük ülkesi: Vatikan–0.272 km².
Dünyanın en kalabalık şehri: Tokyo-Japonya–26.500.000 kişi
Dünyanın en uzun binası: Suyong Bay Tower-Pusan(Güney Kore): 88 kat 462 m.
Dünyanın en uzun demiryolu tüneli: Seikan-Japonya–53,9 km.
Dünyanın en uzun karayolu tüneli: St.Gotthard-İsviçre-16.4 km.
Dünyanın en uzun kanalı: Panama kanalı-Panama–81,5 km.
Dünyanın en uzun köprüsü: Akashi-Japonya–1.990 m.
Dünyada en çok konuşulan dil: Çince (mandarin)-885.000.000 kişi
Dünyanın en çok ülke ile sınırı olan ülke: Çin (15 ülke ile sınırı var)
Dünyanın en yüksek yerleşim yeri: Webzhuan, Çin-Deniz seviyesinden 5.090 m. yukarıda
Dünyanın en alçak yerleşim yeri: Calipatria, Kaliforniya, ABD - deniz seviyesinin 54 mt. Altında

Dünyanın en uzun kesintisiz sınırı: ABD-Kanada sınırı.

 




0 Yorum - Yorum Yaz

HTML clipboard

Erkek Isimleri Kiz Isimleri
Abdussamed
Abdusselam
Abdussetar
Abid
Adem
Adil
Adnan
Affan
Ahsen
Akif
Akil
Alaaddin
Ali
Amir
Ammar
Amr
Arif
Asim
Atif
Attab
Avni
Azer
Aziz
Bahir
Bahtiyar
Battal
Bayezid
Bedreddin
Behlül
Besim
Besir
Bilal
Burhaneddin
Bülend
Bünyamin
Cabir
Cafer
Cemalettin
Cerrah
Cevad
Cevdet
Cüneyd
Davud
Eban
Ebubekir
Edhem
Edib
Eflah
Elyesa
Emin
Enes
Enis
Esedullah
Esved
Esref
Eyyub
Fadale
Fahreddin
Faik
Falih
Faruk
Fatih
Faysal
Fazil
Ferhan
Feyzullah
Firuz
Galib
Gazanfer
Habib
Hafiz
Hakim
Halid
Halil
Halim
Hamdi
Hamdullah
Hamid
Hamza
Hanif
Haris
Harun
Hasan
Hasim
Haydar
Hayrullah
Hikmet
Hilal
Hisam
Huneys
Hüsameddin
Hüseyin
Ibrahim
Idris
Ihsan
Ikbal
Ikrime
Ilyas
Imran
Irfan
Isa
Ishak
Ismail
Izzeddin
Kays
Kayyim
Kâzim
Kemal
Kerem
Kerim
Kiram
Lokman
Lütfullah
Mahir
Mahmud
Mansur
Masduk
Mazhar
Melih
Meliksan
Memduh
Mervan
Mesud
Muaz
Mugrine
Muhsin
Muhtar
Mukaddes
Mukaffi
Murad
Murteza
Musa
Muslih
Mustafa
Muttaki
Mü'min
Mübessir
Mücahid
Mücteba
Müddessir
Müheymin
Mümtaz
Münib
Münir
Müslim
Müseffa
Müstevekkil
Müzemmil
Naci
Nazif
Necat
Necmussakib
Nezih
Nezir
Nimetullah
Nizameddin
Nuaym
Nuh
Numan
Nur
Nureddin
Nuri
Nurullah
Osman
Ömer
Rahim
Rakib
Rasid
Rauf
Recai Refia
Refik
Resid
Ridvan
Sabir
Sacid
Sadik
Sadreddin
Safvan
Said
Saim
Salih
Sedad
Selami
Selim
Semih
Seyfeddin
Seyfullah
Seyyid
Siddik
Sirac
Sultan
Süheyl
Süleyman
Sahid
Sakir
Samil
Sefi
Sehid
Semseddin
Serafeddin
Serif
Suayb
Sükrü
Taha
Tahir
Taib
Tal'at
Talha
Talut
Tarik
Tayyib
Ubeyd
Ubeyde
Ubeydullah
Ukbe
Ulvi
Urve
Utbe
Üsame
Üzeyr
Vail
Vakkas
Varis
Vedad
Yahya
Yakub
Yasin
Yunus
Yusuf
Zahir
Zakir
Zekeriyya
Zeki
Zeyd
Zeyneddin
Zeynelabidin
Ziyad
Zübeyr
Zülkarneyn
Zülkifl
Abide
Adile
Afra
Aise
Aliye
Amine
Arife
Amine
Arife
Atika
Azize
Bedia
Bedriye
Behice
Behiye
Belkis
Berrev
Betül
Beyza
Cahide
Cemile
Ceyda
Dürdane
Dürriye
Edibe
Elif
Emine
Enise
Erva
Esma
Esman
Fahiye
Faika
Fatima
Fehmiye
Ferhunde
Feride
Fikriye
Firdevs
Habibe
Hacer
Hadice
Hadiye
Hafsa
Hâle
Halide
Halisa
Hamme
Hanife
Havva
Hayriye
Hilal
Hilmiye
Hind
Huriye
Hurrem
Kadriye
Kerime
Kevser
Latife
Leman
Lübabe
Lübeyne
Lütfiye
Macide
Makbule
Mediha
Melek
Meliha
Meryem
Mesude
Meymune
Muazzez
Munise
Mü'mine
Müberra
Mükrime
Müleyke
Münevver
Münire
Müslime
Müserref
Müzeyyen
Naciye
Nadire
Nafia
Naime
Nazife
Nebahat
Nefise
Nesibe
Nevvare
Nezihe
Nuriye
Nüsniye
Rabia
Rebab
Rukiyye
Saadet
Sabahat
Sabire
Sacide
Sadika
Safiyye
Saide
Saima
Saliha
Samiha
Samime
Sehle
Selime
Selma
Sevde
Siddika
Sirye
Sükeyne
Sümeyye
Sündüs
Sakire
Serife
Sükriye
Tahire
Taibe
Tayyibe
Tuba
Ufeyra
Ulviye
Ümame
Ümeyye
Ümmügülsüm
Zahide
Zakire
Zarife
Zehra
Zekiyye
Zerrin
Zeyneb
Zühriye
Zülal
Züleyha



0 Yorum - Yorum Yaz
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam154
Toplam Ziyaret3831826
VİDEOLAR
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar38.202138.3552
Euro43.454643.6287
Takvim