Şehit Erbakan!-Necmettin Erbakan
|
Merve Kavakçı İslam - Yeni Akit
|
2011-03-04 |
|
|
Şehit Erbakan! |
|
Yıllar
önce dayım anlatmıştı. İstanbul Teknik Üniversitesi’nin İnşaat
Fakültesi’nde son sınıfta okurlarken bir ders çıkışı öğrenciler ve
hocaları Ord. Prof.Dr. Ali Fuat Berkman samimi bir sohbete dalmışlar.
Öğrencilerden biri “Hocam son sınıfa geldim hiç tam not alamadım, oysa
mezun olduğum Galatasaray Lisesi’nin en iyi öğrencilerinden biriydim.
Madem vermeyecektiniz bu tam notu niye koydunuz” diye hocasına
serzenişte bulunur. Bunun üzerine Ali Fuat Hoca “Evet siz de haklısınız.
Demek ki bizde de bir eksiklik var” diyerek kendince bir öz eleştiri
yapar. Diğer bir öğrenci “Peki hocam hiç tam notlu öğrenci var mı?” diye
sorduğunda “Oğlum bütün dersleri tam not olan bir öğrencimiz oldu
Necmettin Erbakan adında. Şu anda Makine Mühendisliği Bölümünde, en genç
doçent fakat böyle bir öğrenci elli yılda bir gelir; o bir istisna”
demiştir.
Aslında dayımların Erbakan Hoca’yı tanımaları daha önceki yıllara
dayanır. Küçük dayım İstanbul Erkek Lisesi’ne gittiğinde okulda bir
mescit bulunduğunu öğrenir ve şaşkınlık yaşar. Devir tek parti devridir
ve sistem katı mı katı işlemektedir, o yıllarda. Biraz araştırdığında
öğrenir ki yeni mezun okul birincisi Necmettin Erbakan, lise müdüründen
bir talepte bulunur, talep bir mescit açılması hususundadır. Böylesine
parlak bir öğrencinin talebini geri çeviremez hocası ve okulun içinde
bir mescide izin verir. Tek başına bu hizmet bile sıradan bir insanın
ömür boyu anlatacağı bir övünç kaynağı veya iç muhasebesini yaparken
Allah rızası için bu hayatta ne yaptım diye düşündüğünde belki ilk
aklına gelecek bir hadise iken, söz konusu olan Sayın Necmeddin Erbakan
Hoca gibi bir şahsiyet ise, bu tür hizmetler, ömrünün her anında
yaşadığı olayların arasında, onun için neredeyse sıradan bir hadisedir.
Erbakan Hoca’nın çevresindekilere en sık yaptığı ikaz Kur’an-ı Kerim’de
en çok zikredilen farzın cihad farzı olduğu idi. Bu cihad’ı silahla
yapılan mukatele ile karıştıranlar hep oldu. Ama onun cihaddan kastı
“emri bil maruf nehyi anil münker” emrinin hakkıyla yerine getirilmesi
idi. Hayatı boyunca her ortamda ve şartta yılmadan bu vazifeyi yapmak
için uğraştı ve onu seven ve sevmeyen herkesin şahit olduğu gibi son
nefesini bu yolda verdi. Benim naçiz kanaatim amellerin niyetlere göre
olması düsturundan hareketle inşallah kendisine şehitlik mertebesinin
nasip olduğudur.
Yıllarca her toplantıda nefesimiz yettiğince haykırdık “Mücahit Erbakan”
diye. Şimdi onu gerçek aleme uğurlarken yine haykırıyoruz: “Şehit
Erbakan”. Mekanı Cennet, Peygamber Efendimiz ASV’a komşu olsun. Amin. |
Yorumlar -
Yorum Yaz