GÜL KAPISINDA
Bu denge, bu âhenk, bu sırlı zaman;
Can ile can bulup, devreder devran!..
Yine döner miydi bu âlem her an;
Hakk’ ı tesbih eden dil olmasaydı?!..
Bir nimet nefesi sinmiş toprağa;
Ben nasıl düşerim benden uzağa?!..
Özüm od olmazdı yanan ocağa;
Sonsuza bağlanan yol olmasaydı?!..
Benim mi haddeden geçen her yürek;
Benim mi inceden elenmiş emek!..
Ömür kıvrımında hep çiçek çiçek;
Gezmezdim iksirim bal olmasaydı!..
Hangi can dayanır hasret âhına;
Edebim renk katar nûr sabahına!..
Canda can öğüten gam dergâhına;
Girmezdim kapısı gül olmasaydı!..
Yâ Rab, rahmetin mi bu ince yağmur;
Sesinde hüzün var, yükünde huzur?!..
Bu toprak bedende, bir ilâhî nûr;
Her gün yanar mıydı, hâl olmasaydı?!..
Bu aşk, tâ elest’te yandığım nârdı;
Gönül, can sırrında özge diyârdı!..
Bilmem ki bu âlem neye yarardı;
Kulluk olmasaydı, kul olmasaydı?!...
Rıfat ARAZ
Aktif Ziyaretçi | 38 |
Bugün Toplam | 363 |
Toplam Ziyaret | 3773728 |
Alış | Satış | |
---|---|---|
Dolar | 34.4131 | 34.5510 |
Euro | 36.3571 | 36.5028 |