YÖNETİMDE PROTOKOL KURALLARI
Yönetim, bir resmi ilişkiler sistemi olarak daima “Protokol Kuralları” içinde
gerçekleşir. Özellikle üst yöneticilerin günlük yaşamı daha çok protokol içinde geçer. Bu
nedenle, yöneticiler genellikle, protokolcü olurlar ve astlarını, çalışmalarından çok protokol
açısından değerlendirirler. Oysa astlar çoğunlukla protokolü bilmezler veya protokole fazla
önem vermezler.
Yönetimde protokol, bir anlamda “Resmi Görgü Kuralları” demektir. Nitekim ast ile
üst özel hayatlarında ne kadar samimi bir arkadaş olsa da, yönetimdeki resmi ilişkilerde daima
protokol kurallarına uymak zorundadırlar, örneğin, özel hayatlarında üstüne “Ağabey” diyen
bir ast, makamında veya bir toplantıda ona “Sayın Başkanım” demek zorundadır. Ast, daha
yaşlı ve kıdemli olsa da, resmi ilişkilerde üstüne saygı göstermek ve emrine “Baş Üstüne”
demek durumundadır.
Bu nedenle, yönetimde resmi ilişkilerde geçerli olan ve sıkça uygulanan protokol
kurallarının bilinmesinde, yönetimin ve yöneticilerin başarısı açısından yarar vardır.
1) Yöneticinize daima saygılı hitap edin. Ona, taşıdığı unvanına göre “Sayın
Başkanım” veya “Sayın Valim” deyin veya sadece “Beyefendi” diye hitap edin.
Yöneticinizin makamına girdiğinizde “Saygılar Sayın Başkanım” veya “Saygılar
Beyefendi” diyerek selamlayın.
İçeri girerken ceketinizin düğmeli olmasına dikkat edin. Yöneticiniz “Buyurun
oturun” demeden oturmayın veya oturmanız gerekiyorsa “Müsaadenizle Efendim” diyerek
oturun. Otururken amiriniz veya üstleriniz karşısında bacak bacak üstüne atmayın. Sigara
ikram etse de eğer içmiyorsa siz de içmeyin. Konuşmalarınızda daima saygılı ve nazik
ifadeler kullanın. Özellikle yöneticinizin (Amirinizin) konuşmasını dinlerken yüzüne ve hatta
gözüne bakın.
Üstünüz ve yöneticiniz size “hoş geldiniz” veya “güle güle” derken toka etmek için
elini uzatmıyorsa, önceden elinizi uzatmayın. Otururken, üstünüz ayağa kalkarsa siz de
kalkın; Üstünüz ya da amiriniz görüşmenizin sonunda size “Memnun oldum, teşekkür
ederim” derse, toka etmek için elini uzatırsa, kalkıp gitmeniz gerektiğini anlayın.
2) Yöneticinizin veya üstlerinizin makamında oturacağınız koltuk, masaya en yakın ve
en uygun olan koltuktur. Ancak, siz içerdeyken sizden üst olan birisi gelirse oturduğunuz
koltuğu terk edip bir koltuk geriye girmeniz gerekir.
Yöneticinin makamına birden çok kişiyle girdiğinizde de, seviyenize ve kıdeminize
göre sıralanarak oturun. En üst olan masaya en yakın oturan ve yöneticiye en yakın olandır.
3) Yöneticinizle ya da üst yöneticilerle görüşmek için daima sekteriyle ön ilişki kurun.
Uygun zamanını öğrenin ve randevu alın. Yöneticinin yanında biri varken, zorunlu değilse
veya kendisi çağırmadıysa girmeyin. Girmek zorunda olduğunuzda da, önce özür dileyin.
Üstlerinizi ve akranlarınızı randevu almadan veya en azından izin almadan ziyaret etmeyin.
4) protokolde üst daima sağdadır. Ast olarak; otururken, ayakta dururken veya
yürürken daima üstünüzün soluna geçin. Seviyenizi bilin. Kendinizi küçültmeyin. Üstünüzün
önüne geçemeyin, astınızın arkasına düşmeyin.
5) Toplantılarda daima protokoldeki yerinize oturun. Statünüzü koruyun. Toplantıda,
toplantı başkanından izin istemeden konuşmayın ve daima toplantı başkanına hitaben
konuşun.
6) Resmi açılışlar daima en üst tarafından yapılır. Toplantılarda ve törenlerde konuşma
sırası asttan üste doğrudur. Yani en üst en son konuşur. Konuşma sırasını buna göre
belirleyin. Astlar daha çok teknik ve ayrıntılı konularda, üstler ise politik ve stratejik
konularda ve genel nitelikte konuşma yaparlar. Konuşmalarınızın başında ve sonunda
saygıyla selamlamayı unutmayın.
7) Resmi araçlarda protokol makamı aracın sağ arka köşesidir. Üst daima burada
oturur. Ancak, sizden üst birini veya konuk olarak bir akranınızı aracınıza aldığınızda sağ arka
köşeyi ona bırakın ve soluna geçin. Ancak, resmi aracı kullanan aracın şoförü değil de,
üstünüz veya akranınızın kendisi ise, o zaman şoför mahalline geçin.
Bir yere gittiğinizde, varsa ev sahibinin aracına binin. Siz ev sahibi olarak da
başkasının aracına binmeyin.
8) Protokolde, karşılama ve uğurlamalar çok önemlidir. Üst ve akran misafirlerinizi
daima kapıda karşılayın ve uğurlayın. Karşılamada, en üst olan, misafire ilkönce “Hoş
geldiniz” der ve toka eder. Uğurlamada ise, ilk önce ast olan “Güle güle” der, en üst olan da
en son “Güle güle” der ve toka eder. Yani, misafir en son en üste “Allahaısmarladık” der ve
toka eder. Tokalaşırken önce el uzatma hakkı üst olana aittir.
Ev sahibi önden gider ve buyur eder. Ancak, önde yol gösteren biri varsa veya bilinen
bir yere gidiliyor/giriliyorsa ev sahibi misafirin ya da üstün soluna geçerek refakat eder ve
buyur eder.
Üst yöneticinizi, odanızın kapısında değil, binanızın kapısında karşılayıp uğrulayın.
Akranınızı ise dairenizin kapısında karşılayıp uğurlayın. Ast konuğunuzu odada ayağa
kalkarak ve tokalaşarak karşılayıp uğurlayın.
9) Amiriniz veya üstünüz ziyaretinize veya denetiminize geldiğinde ilke olarak makam
koltuğunuzda oturmayın. Misafir koltuğuna geçip karşısında oturun. Onu kendi astınız
durumuna düşürmeyin. Ama, başyöneticiniz geldiğinde kendisini makam koltuğuna buyur
edin. Çünkü siz orada onun adına oturuyorsunuz ve onu temsil ediyorsunuz. (Bir de
Cumhurbaşkanı, Başbakan, Vali geldiğinde). Başka hiç kimseye koltuğunuzu vermeyin.
Koltuğunuzun manevi kıymetini bilin.
10) Kendi makam odanızda da olsa, amirlerinize ve üstlerinize daima saygılı olmak,
protokole ve nezaket kurallarına uymak zorundasınız. Unutmayın, amiriniz ya da üstünüz size
önem ve değer verdiği ve sizi sevdiği için odanıza gelmiştir. Yoksa her an sizi kendi odasına
çağırtabilirdi. Ayrıca amirinizin ya da üstlerinizin sizi ziyaret etmesi astlarınız ve akranlarınız
gözünde size bir güç ve prestij sağlar. Sizin için bu bir imkân ve fırsattır. Ama daima iyi
kullanılmalıdır. Özellikle üstlerin ziyaretlerinde gerekli ilgi ve saygı içinde karşılama,
ağırlama ve uğurlamadan kaçınılmamalıdır. Zira üstler kendilerine gösterilen ilgi oranında
size destek olurlar. Aksi halde üstünüzün bir ziyareti aleyhinize de olabilir.
11) astlarınızı ve ast düzeydeki kişileri makam koltuğunuzda oturarak kabul edin.
Ancak akranlarınızı kabul ederken, eğer yaş, kıdem ve diğer yönlerden sizden üst iseler,
onları misafir koltuğunda oturarak kabul etmek bir saygı ifadesidir. İlke olarak, saygı
duyduğunuz kişilerle eşit düzeyde oturun.
Üstlerinizi ve akranlarınızı ve önemli misafirlerinizi makamınızda kabul etmek için,
makam odanızda uygun bir yerde, ortasında yuvarlak masa yada sehpa bulunan, etrafında
misafir koltukları olan bir “Misafir Köşesi” düzenleyin. Zira sembol olarak, yuvarlak masa
eşitlik demektir.
12) Makamınızda resmi bir ziyaretçi, amiriniz veya üstünüz varken içeriye
astlarınızdan kimseyi almayın. Üstünüz ya da resmi misafirinizle görüşürken zorunlu
olmadıkça telefonla görüşmeyin. Evrak imzalamayın ve başka şeylerle meşgul olmayın. En
azından, mecbursanız, özür dileyin ve izin isteyin.
13) Astınızla resmi olarak görüşürken ve astınıza emir verirken ilke olarak kendi
makamınızda olun ve makam koltuğunuzda oturun. Çünkü makam, otorite ve hiyerarşi
demektir.
14) Akranlarınıza ve astlarınıza adıyla veya unvanıyla “Ali Bey” “Müdür Bey” diye
hitap edin. Onlardan soyadıyla ve unvanıyla söz edin. “Sayın Öztürk” veya “Sayın Milli
Eğitim Müdürü” gibi.
Üstlerinize ve akranlarınıza “Beyefendi/Hanımefendi”
deyin. Genel olarak
erkeklere “Beyefendi” kadınlara da “Hanımefendi” diye hitap edin. Özellikle üstlerinize
“Ağabey” demekten ve üstlerinizin eşine de “Yenge” demekten çekinin, “Hanımefendi”
diye hitap edin ve söz edin.
15) Makamınızda, gelen misafirinize (ziyaretçinize) ayağa kalkarak hoş geldiniz deyin
ve toka edin. Oturmaları için protokol sıralarına göre, uygun yerlere buyur edin. Kendilerine
bir şeyler ikram edin. En azından güler yüz gösterin. Unutmayın, misafirinize yağacağınız en
güzel ikram güler yüzdür.
16) Misafirlerinizi veya iş sahiplerini önce oturtun, sonra konuşun. Astlarınız da
görüşmek gerekiyorsa önce oturtun sonra görüşün.
17) Makam odanızda siz daima ev sahibisiniz. Kabul ettiğiniz herkes de misafirinizdir.
Misafire ilgi ve saygı genel bir nezaket kaidesidir. Bu nedenle kim olursa olsun önce
misafirinize buyur etmek, ikram etmek ve saygı göstermek zorundasınız. Unutmayın,
hizmetliniz çay ve benzeri ikram ederken önce misafirinize (Misafirinizin en büyüğünden
başlamak suretiyle) ve en son size sunmak durumundadır.
18) Telefon açtığınızda önce kendinizi tanıtmakla söze başlayın. Bir de unutmayın,
telefonu kim açtıysa önce o kapatır. Ancak, üstünüzle telefonla görüşürken, üstünüz ahizeyi
kapatmadan önce telefonu kapatmayın. Üstlerinize ve akranlarınıza, telefon görüşmenizin
başında ve sonunda saygılar sunun. Üstlerinize sekreteriniz, aracılığıyla telefon etmeyin.
Rütbece veya statü olarak küçük olanların (Astların) büyükleri ararken sekreter kullanması
doğru değildir.
19) Göreve yeni başladığınızda tebriğe gelenlere ikramda bulunun. Özellikle ilk ay
içinde size tebrik için gelen akranlarınızı ve üstlerinizi not edin. Bir ay sonra onlara teşekkür
için ve iyi ilişkilerin temini için iade-i ziyarete gidin. Ancak ilk bir-iki ay içinde çeşitli
nedenlerle size gelemeyenlere de önce siz gidin ve kendinizi takdim edin. Onları da kazanmış
olusunuz. Ayrıca, sizden sonra yeni tayin olan akran yöneticilere ve üstlerinize de tebrik için
önce siz ziyarete gidin.
20) Görevinizden ayrılırken atlarınızla veda toplantısı yapın. Hepsiyle vedalaşın. Size
yardımları, katkıları, çalışmaları, bağlılıkları ve saygıları için kendilerine teşekkür edin. Eş
düzeydeki akran yöneticilere ve üstlerinize de veda ziyaretinde bulunarak kendilerine her şey
için teşekkür edin.
21) Resmi yemeklerde ev sahibi (yemeği veren) “Buyurun” demedikçe, ev sahibi ve
onur konuğu yemeğe başlamadıkça siz de başlamayın. Ev sahibi ve onur konuğu sofradan
kalmadan siz de kalkmayın. Yemekte görgü kurallarına mutlaka uyun. Resmi yemekte ev
sahibi olan birinci adam davetlileri kapıda karşılar; Uğurlamada ise kapıda ev sahibi olan
ikinci adam bulunur.
22) Resmi konuşma yaparken kesinlikle “Ben” demeyin, daima “Biz” veya
“Teşkilatımız”, “Müdürlüğümüz” deyin.
23) Başkalarına daima “Siz” diye hitap edin. Her zaman ve her kese “Lütfen” deyin
ve teşekkür edin.
24) Çağrılarak, toplantılara ve randevulara daima saat ve dakikasında gidin. Ne önce
gidip zaman kaybedin ne de geç gidip başkalarına zaman kaybettirin.
25) Tanıştırma daima ayakta ve ilk karşılamada olur: Tanıştırmada küçüğü büyüğe,
erkeği kadına unvanıyla, ad ve soyadıyla takdim edin. (Mal Müdürü Sayın Ahmet YİĞİT)
Bir yere girdiğinizde önce kendinizi tanıtın.
26) Protokolde daima küçük büyüğe, kadın erkeğe, ast üste selam verir. Bu nedenle
üstlerinize selam verin. Akranlarınıza da önce siz selam verin. Astlarınızın selamlarını da
mukabele edin.
27) Toka etmek bir sevgi ve samimiyet gösterisi olarak bir tür selamlaşma biçimidir.
Ancak üst el uzatmadan ast el uzatmamalıdır.
Kadınla tokalaşmak için, önce erkek el uzatmamalıdır. Ancak, kadın elini uzattığında
erkek ona mukabele etmelidir. Çünkü uzatılan el havada bırakılmaz. Tokalaşmada el uzatma
hakkı kadına aittir.
Tokalaşırken gücünüzü göstermeye çalışmayın, sadece hissettirin. Tokalaşırken, toka
ettiğiniz kişinin gözüne bakın.
Tebrikatta, tokalaşmaya daima en büyükten başlayın.
Protokolde ve resmi ilişkilerde el öpme ve yanaktan öpüşme yoktur. Bu sadece gayri
resmi ve samimi ilişkilerde söz konusudur.
Her gün temiz ve bakımlı olmayı ihmal etmeyin. Günlük traşlı ve kravatlı olun;
elbiseniz ütülü, ayakkabınız boyalı ve giysiniz renk olarak uyumlu olsun, özellikle resmi
toplantı, tören ve davetlerde elbiseniz koyu renk (lacivert) takım olsun. Gömleğiniz düz renk,
ayakkabı ve çorabınız elbisenizle uyumlu olsun. Unutmayın; insanlar daima görünüşlerine
göre karşılanır, şahsiyetlerine göre uğurlanır. Ancak, uğurlanmak için karşılanmak gerekir.
29) İş yerinizde (Dairenizde) akranlarınız, astlarınız ve üstlerinizle, iyi tanışmadan
onlarla özel ilişkilere girişmeyin.
30) Mesai arkadaşlarınızı (astlarınızı, akranlarınızı ve üstlerinizi) özel ve önemli
günlerinde, kutlamayı ihmal etmeyin.
31) Kadın ve erkek astlarınız arasında fonksiyonel olarak ayırım yapmayın. Ancak,
kadınlara davranış olarak daha saygılı olun.
Netice olarak; yönetimde başarılı sonuçlar; daima protokol sistemi içinde, olumlu
insan ilişkileri temeline dayanır. Unutmayınız.