Adı: 2009–2010 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI
Soyadı: MUSTAFA-ELMAS ARICI ANADOLU LİSESİ
No: 9\B SINIFI TÜRK EDEBİYATI DERSİ I. DÖNEM I. YAZILI SORULARI
3. Dil olmadan bir toplum, millet olabilir mi? Neden? Kısaca açıklayınız. (15 puan)
“Çanakkale Savaşı Türk tarihinin dönüm noktalarından bir tanesidir. Bu zaferle ülke düşmandan tamamen temizlenmiştir. Düşman gemilerinin boğazdan geçişleri büyük oranda engellenmiş, karaya çıkanlarla da göğüs göğse bir mücadele örneği ortaya konmuştur. Bu savaş sonucunda tam bir insan kıyımı yaşanmıştır: beş yüz bin ölü…”
Çanakkale Şehitlerine
Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.
—Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya-
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde gösterdiği vahşetle bu: bir Avrupalı
… Mehmet Akif ERSOY
4. Yukarıdaki iki metinde de Çanakkale Savaşı’ndan bahsedilmektedir. Aynı gerçeklik neden bu şekilde farklı
anlatılmıştır? (10 puan)
5. a) Aşağıdaki şiiri ahenk özellikleri bakımından (ölçü, durak, uyak şeması ve türü, kafiye ve redif) inceleyiniz. (10 puan)
Elvan çiçeklerden sokma başına
Kudret kalemini çekme kaşına,
Beni unutursan doyma yaşına,
Gez benim aşkımla yâr melil melil
Karacaoğlan
b) “Meyden safâ-yi bâtın-ı humdur garaz hemân” dizesini hecelerin uzunluk-kısalık durumlarına göre işaretleyiniz. (5 puan)
c) Aşağıdaki şiirde ahengi sağlayan aliterasyon ve asonansları gösteriniz. (5 puan)
Perdeler
|
Perdeler, hep perdeler...
Her yerde, her yerdeler.
Pencerede, kapıda,
Geçitte, kemerdeler...
Perdeler, hep perdeler...
Ya benim sevdiklerim,
Şimdi nerde, nerdeler?
Önü bomboş perdenin;
İçerde, içerdeler!
Perdeler, hep perdeler...
N. Fazıl KISAKÜREK
ANADOLU
Yürüyordum: Ağlıyordu ırmaklar;
Yürüyordum: Düşüyordu yapraklar;
Yürüyordum: Sararmıştı yaylalar;
Yürüyordum: Ekilmişti tarlalar.
Bir ses duydum, dönüp baktım, bir kadın:
Gözler dönük, kaşlar çatık, yüz dargın;
Derileri çatlak, bağrı kapkara,
Sağ elinin nasırında bir yara
Başında bir eski püskü peştamal
Koltuğunda bir yamalı boş çuval...
—Ne o bacı?
— Ot yiyoruz, n'olacak!
—Tarlan yok mu?
— Ne öküz var, ne toprak...
Bugüne dek ırgat gibi didindim;
Çifte gittim, ekin biçtim, geçindim,
Bundan sonra...
— Kocan nerde?
— Ben dulum;
Kocam şehit, bir ninem var, bir oğlum.
— Soyun, sopun?
— Onlar dahi hep yoksul!
Ah Efendi, bize karşı İstanbul
Neden böyle bir sert, yalçın taş gibi?
Taşraların hayvanlık mı nasibi?
Hayır, hayır, bu nasibi almak için doğmadın.
Onun için doğdun ki sen kadınlığın hakkiyle
Ocağının karşısında saadete eresin,
Göğsünü kabarttıran anneliğin aşkıyla
Evladına sütün gibi pak duygular veresin.
Sen bir aziz yoldaşsın:
Senin sesin hayat için dövüşmeğe koşturur;
Senin sevgin vatan için fedakârlık öğretir;
Senin yüzün insan için bir merhamet duyurur;
Senin ile insanoğlu yeryüzünü şenletir.
Lakin bizler bu hakları unuttuk;
Kadınlığı hayvanlıkla bir tuttuk;
Ninen gibi sana dahi hor baktık;
Seni dahi garip, yoksul bıraktık!
Yazık, sana ağlamayan şiire;
Yazık, sana titremeyen vicdana,
Yazık, sana uzanmayan ellere;
Yazık, seni kurtarmayan insana!
~ Mehmet Emin YURDAKUL ~
6. Yukarıdaki şiirin yazıldığı dönemdeki zihniyeti hakkında neler söyleyebiliriz? Açıklayınız. (30 puan)
* Puan değerleri soruların sonunda belirtilmiştir.
Başarılar Dilerim
Fatih TOPALOĞLU
Türk Dili ve Edebiyatı
Öğretmeni
Aktif Ziyaretçi | 45 |
Bugün Toplam | 271 |
Toplam Ziyaret | 3773636 |
Alış | Satış | |
---|---|---|
Dolar | 34.4131 | 34.5510 |
Euro | 36.3571 | 36.5028 |