BEŞİKTEN MEZARA KADAR
Seni istakbal için
önce gelmek cihana,
Ve başkasınan almak
sonra geliş müjdeni.
Bir nefes dinlemeden
yıllarca koşmak sana,
Aramak her
tarafta... Bulmamak asla seni.
Suda, rüzgarda,kuşta
senin sedanı duyup
Seni beyaz çiçekli
dallar içinde sanmak.
Vuslatın rüyasını
görmek üzre uyuyup
Hasretin azabına
ermek için uyanmak.
Başka bir şekle
koymak her gün güzel yüzünü,
Boyamak gözlerini
bir siyah, bir maviye.
Tek seni hayal için
süzerek batan günü,
Gece mahtaba dalmak,
sen de dalmışsın diye.
Seni anlatmak üzre
yazıp her gün bir gazel
Geçirmek ömrü yalnız
sana dair eserle.
Saçlarını çözerek
hulya dizinde, tel tel,
Bugün güllerle
örmek, yarın menekşelerle...
Tesadüf ümidinin
bittiği müşiş anda
Dudağa kanla çizmek
yeniden tebessümü:
Seni istikbal için
artık öbür cihanda,
Dosta el sallar
gibi, davet etmek ölümü. |