Eğitim-Bir-Sen olarak Pamukkale Üniversitesinde teşkilatlanmamızı tamamlayıp 2 nolu şubemizi kurmuş, ve Şubemizin 1. olağan genel kurulunu 2 şubatta yapmıştık. Kongrede seçilen yeni yönetim üniversitede çalışan personellerin talepleri doğrultusunda öncelikle promosyon konusuna el atmış ve kuruluşundan bugüne doğru dürüst ödenmeyen promosyonları açık ihale ile en yüksek fiyat olan 1660 tl ile personele promosyon ödenmesini sağlamıştır. Ne olduysa bu olaydan sonra olmaya başladı.

Genel Sekreterlik makamına vekalet eden ve asalet kadrosunu almak için başta sendikamıza yalakalık yapan ancak yüz bulamayınca intikam hırsıyla üyelerimize saldıran şahsiyet A. Caner; 4688 sayılı kanunu ve TCK nın ilgili maddelerini ihlal ettiğini bilmeden mi yoksa bilerek kasten mi hareket ediyor bilinmez ama başta yönetim kurulu üyelerimiz olmak üzere birçok üyemize sindirme politikası uygulamaktadırlar.

Sendikacılıkta “güçlüyü değil haklıyı güçlü kılmak” ilkesinden hareket eden Eğitim-Bir-Sen makamlarından aldığı gücü kanunsuz, kuralsız ve hak tanımaz bir şekilde kullanan tüm güç odaklarına diklenmeden dik durarak gerekli cevabı verecektir.

Yeni kurulan 2 nolu Üniversite Şubemizi sahipsiz zannederek ve “nasıl olsa üniversite benim krallığım bunlar da benim kullarım” anlayışıyla hareket eden bir zihniyete karşı her zaman her yerde herkese karşı “24 saat kesintisiz Demokrasi” sloganıyla hareket eden güçlü bir Eğitim-Bir-Sen ve Tüm işkollarında yetkiyi alan Memur-Sen in olduğunu unutmamalıdırlar.

Üniversite Şube başkanımız Prof Dr. Alaattin Şen’i Genel Biyoloji Ana Bilim dalı başkanlığı görevinden sendikacılık yaptığı için alan, yönetim kurulu üyemiz Dilare Özgür e baskı yapıp yönetimden ve üyelikten istifa ettiren,  Eğitim ve sosyal işler sekreterimizi şeflikten alıp sürgüne gönderen,  Basın sekreterimizi üniversitede yaşadığı olayları ilgililere anlattığı için Kale MYO ya süren darbeci, baskıcı ve zulüm yapan bir zihniyetin karşısında duruş sendikacılığının mimarları olan Eğitim-Bir-Sen ailesi olarak sözün bittiği yerde gerekli yasal girişimleri başlatıyoruz.

Her türlü antidemokratik girişimlere karşı dik ve omurgalı duruş sergileyen Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül Tarafından atanan Rektör Hüseyin Bağcının bütün bu baskılardan ve sürgünlerden haberi var mı?  Haberi varsa Genel Sekreter Adnan Caner’ in kuklası olduğunun farkında mı? Ve yine haberi varsa Rektör Hüseyin Bağcı ‘nın  faaliyetleri ve uygulamalarıyla eski  Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in atadığı rektörlerden  baskı, zulüm ve anti demokratik uygulama konusunda farkının olmadığını gösteriyor.

Suskunluğumuzun asaletimizden olduğunu unutanlar; Detaylarını önümüzdeki günlerde açıklayacağımız diğer baskı ve zulümlerin peşini bırakmayacağımızın bilmelidirler. Bütün bu konularla ilgili başta genel merkezimiz olmak üzere sendika olarak yasal olarak haklarımızı arayacağız.