Hayat-ı şahsiyece bu derece muzır olan adavete ve fikr-i intikama, -eğer şahsını seversen- yol verme ki kalbine girsin. Eğer kalbine girmiş ise, onun sözünü dinleme. Bak, hakikatbin olan Hafız-ı Şirazi'yi dinle:
Yani: "Dünya öyle bir meta' değil ki, bir nizaa değsin." Çünki fani ve geçici olduğundan kıymetsizdir. Koca dünya böyle ise, dünyanın cüz'i işleri ne kadar ehemmiyetsiz olduğunu anlarsın!.. Hem demiş:
Yani: "İki cihanın rahat ve selametini iki harf tefsir eder, kazandırır: Dostlarına karşı mürüvvetkarane muaşeret ve düşmanlarına sulhkarane muamele etmektir."
Eğer
dersen:
"İhtiyar benim elimde değil; fıtratımda adavet var. Hem damarıma
dokundurmuşlar, vazgeçemiyorum."
Elcevab: Su'-i hulk ve fena haslet eseri
gösterilmezse ve gıybet gibi şeylerle ve muktezasıyla amel edilmezse; kusurunu
da anlasa zarar vermez. Madem ihtiyar senin elinde değil, vazgeçemiyorsun.
Senin manevi bir nedamet, gizli bir tövbe ve zımni bir istiğfar hükmünde olan
kusurunu bilmen ve o haslette haksız olduğunu anlaman; onun şerrinden seni
kurtarır. Zaten bu mektubun bu mebhasını yazdık, ta bu manevi istiğfarı temin
etsin; haksızlığı hak bilmesin, haklı hasmını haksızlıkla teşhir etmesin.
(Bediüzzaman Said Nursi – 22. Mektubdan)
Lügatler
adâvet
: düşmanlık |
mukabele
etmek : karşılık
vermek |
Aktif Ziyaretçi | 18 |
Bugün Toplam | 527 |
Toplam Ziyaret | 3773892 |
Alış | Satış | |
---|---|---|
Dolar | 34.4131 | 34.5510 |
Euro | 36.3571 | 36.5028 |