• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/halilakpinar
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=05056611119
  • https://www.twitter.com/halilakpinar
  • https://www.instagram.com/halilakpinar1453
  • https://www.youtube.com/channel/UCz-evvQhDvbJLw5bg_A8P1Q
Üyelik Girişi
MUHTEVA
Site Haritası

Custom Search

“Erbakan’ı gömdük, şimdi üzerine beton dökeceğiz”

“Erbakan’ı gömdük, şimdi üzerine beton dökeceğiz”
 
 
Sabri Gültekin
Milat

28 Şubat postmodern darbesinden bu yana 15 yıl geçti. O kadar çok şey yazılmasına, ifşâ edilmesine rağmen, yine de “gizli” kaldı çoğu şey. Çünkü “1000 yıl sürecek” denilen bu sürecin “nostaljik belgesel” formatındaki dezenformasyonlarla aydınlatılması mümkün değil.

***
Tuğgeneral Erol Özkasnak’ın Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanına hakaretleri…
Sincan’da “balans ayarı” için yürütülen tankları…
Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş’ın nefretini kustuğu “habis ur” ve “kan emici vampirler” beyanları…
Oramiral Güven Erkaya’nın Başbakanlık Konutu’nda “eski köye yeni adet mi!?” diyerek portakal suyu yerine şerefe(!) kaldırdığı rakı kadehleri…
28 Şubat’ta 9.5 saat süren ve tarihimizin en uzun MGK toplantısında alınan kararları…
Batı Çalışma Grubu’nun Müslüman avına çıkarak önüne geleni fişlemeleri…
Nur Serter’in başörtülü öğrenciler için İstanbul Üniversitesi’nde ihdas ettiği “ikna odaları”…
Darbe goygoycularının piyasaya sürdüğü Müslüm Gündüzleri, Fadime Şahinleri, Ali ve Emire Kalkancıları, Seyhan Soyluları…
ABD eski Büyükelçisi Eric Edelman’ın; “28 Şubat’ta Erbakan’ı gömdük, şimdi üzerine beton dökeceğiz” ifadesindeki kriptoları…
Bu saydıklarımız her 28 Şubat geldiğinde çoğumuzun unutmamak üzere hatırladığı utanç vesikalarından birkaç başlık.
Fakat asıl mesele bu kirli zihniyetin uzantılarının milletimize biçtiği kirli senaryonun deşifre edilmesi. 28 Şubatçıların “hesap günü”nden önce hesaba çekilmesi, cinayete kurban giden “sessiz çoğunluğun” en doğal hakkı olarak orta yerde duruyor.
Neden?!..
Belki de Rachel Corrie kadar cesur olamadığımız içindir, yaşadığımız bunca sıkıntılar. Darbeler, horlanmalar… Ve bunlar yetmezmiş gibi bir de 1000 yıl sürecek sancılar…
Bazen yaşatmak için ölmek, yaşamaktan daha evlâdır. 23′lük Rachel’in, 2003′ün Mart‘ında Gazze’de Filistinli bir aileyi İsrail tanklarından korumak için yaptığı gibi.
28 Şubat’ta Sincan’ın sokaklarında tanklar yürümeseydi, belki diğerleri gibi (Uluslararası Dayanışma Hareketi Üyesi) Rachel de ölmeyecekti. Binlerce masum çocuk özgürlük tualine gülümseyecek, İsrail tanklarının paletlerinden içimize kan sıçramayacaktı.
Afganistan’da, Irak’ta, Lübnan’da, Filistin’de, Mısır’da, Tunus’ta, Bahreyn’de, Cezayir’de, Ürdün’de, Yemen’de, Libya’da, Suriye’de barış olacaktı… İnsafı olmayanların, yargısız infazı durdurulacaktı… Medeniyetlerin beşiğinde yaşayan hiçbir masumun canı acımayacaktı; 28 Şubat postmodern darbesi olmasaydı.
****
Şimdi Ulu Hakan Abdülhamid Han’ı daha iyi anlıyoruz. Niçin “şehid kanıyla alınan topraklar, parayla satılmaz” dediğini de… 33 yıl boyunca siyasi dehasıyla, millî olan duruşuyla emperyalistlere nasıl direndiğini de… Teodorların, Haimlerin, Emanuellerin, Şaronların, Pereslerin; Ali, Veli, İsmail adı altında emperyalistlere nasıl destek verdiğini de…
Şimdi daha iyi anlıyoruz. 31 Mart Vak’asını… Ve aradan geçen 88 yıldan sonra 28 Şubat’la; özgürce gülmek, sömürüye direnmek yasaklanmış bu coğrafyada.

“Biz varız ve buradayız” diyerek 1.5 milyarlık uyuyan âlemi uyandıran ve onları D-8 hareketiyle onurlandıran antisiyonist ve antiamerikancı bir lider her şeyi tersine çevirince rahatsız oldular… Teodorların, Haimlerin, Emanuellerin, Şaronların, Pereslerin yerli işbirlikçileri bu “iyi gidişe dur” demek için “medya, sermaye ve çeteler“le elele verdiler.
İrtica, “Aydınlık İçin 1 Dakika Karanlık”, “İrticaya Karşı 1 Dakika Karanlık”, tanklarla balans ayarı derken “adının açıklanmasını istemeyen bir üst düzey rütbeli” ve “genç subaylar” demeçleriyle son darbeyi vurdular!..
Şimdi daha iyi anlıyoruz. 31 Mart Vak’asını… Ve aradan geçen 88 yıldan sonra 28 Şubat’la; semalarda artık barış güvercinlerinin neden uçmadığını…
And içmişler demek ki… Bütün kötü oyunları “ötekilerin demokrasisi” kazansın diye. 28 Şubat’ta da…
Unutmayın!.. “Bu ordu bizim, bu millet bizim…” birlikte, omuz omuza kazanacağız kaybettiğimiz savaşı; hem de kansız, hem de silahsız. Çocuklar ve mazlumlar yaşasın, özgürlük fedaisi Racheller ölmesin diye…
****
Geçtiğimiz yılın 27 Şubat’ında aramızdan ayrılıp dâr-ı bekâya irtihal eden Millî Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamı rahmetle anıyorum. “…Hiç şüphesiz Allah her şeyin mutlak galibidir ve zalimlerden intikam alıcıdır.” (İbrâhîm / 47)

http://www2.milatgazetesi.com/erbakani-gomduk-simdi-uzerine-beton-dokecegiz/31056

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi19
Bugün Toplam529
Toplam Ziyaret3773894
VİDEOLAR
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.413134.5510
Euro36.357136.5028
Takvim