Bir Mustafa Kutlu kitabı daha bitirdim. Bundan sonra Onun kitaplarını
daha yakından takip edeceğim. Ben nasıl olurda daha önce fark edemedim
söylemlerine girmiyorum. Kader. Kitabı aldığım günden itibaren yaklaşık
10 gün geçmiş olmalı. Biraz iş yerinde daha çok otobüste okudum.
Bu
kitap sayesinde yaz ortasında kış'ı, İstanbul'un göbeğinde köy hayatını
yaşadım. Ne anlama geldiğini bildiğim ama unutmaya yüz tutmuş
kelimeleri hatırladım. Hiç bilmediğim ancak Türkçemizde yüz yıllardır
var olan kelimeleri de öğrenme fırsatı buldum. Üzüntü anında değil,
sevinç anında yada soluklanmak adına cigara tüttürüldüğüne şahit oldum.
Ben tam tersi durumlarda cigara sarılır bilirdim.
Mustafa Kutlu
bey'in okumuş olduğum iki kitabı Mavi Kuş ve Beyhude Ömrüm, yazarın bir
masada oturulup çay yudumlanası bir insan olduğu izlenimini verdi. O
anlatsa bizler dinlesek. Öyküler hayatın ta kendisini olmuş onun
kaleminde. Bana güzel şeyler öğretti satır aralarında. Umudu öğretti,
azmin elinden hiç birşeyin kurtulamayacağını öğretti, şükretmeyi
öğretti, ağlamayı öğretti ve daha neler neler. İçimi saran bir şeyler
vardı o köy yollarında. Umut aşılayan veya korku salan insanlarıyla.
Gurbetin
ne kadar acıklı bir hikayesi varmış. Yolların gözlenir olması,
gelenlerle ilgili hoş düşünceler beni çok etkiledi. İnsanın bir geleni -
gideni olması ne kadar güzel. Küçük şeylerin insan hayatına kattığı
büyük derinlikler ne kadar anlamlı. Bahçeye ekilen meyvelerin tadı,
yerden biten suyun sesi... Hepsi insanı hayata bağlayan, vatanına
bağlayan pamuk iplikler.
Köy hayatına özlem duyuyorsanız, bu
kitap size göre. Yolu olmayan, elektriği olmayan ama anlatılacak bir
sürü hikayesi olan bir köy'e seyahat etmek istiyorsanız ''Beyhude
Ömrüm''ü okuyun. Daha dilimin dönmediği, anlatamadığım çok hoş
ayrıntıları var. Kalemine sağlık Mustafa Kutlu.
Aktif Ziyaretçi | 23 |
Bugün Toplam | 503 |
Toplam Ziyaret | 3773868 |
Alış | Satış | |
---|---|---|
Dolar | 34.4131 | 34.5510 |
Euro | 36.3571 | 36.5028 |